Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 ARALIK 2003 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
DM
Üsküp'te düzenlenen sempozyumda, habercilerin çatışma ve savaşlardaki sorumluluklan ile rolleri konuşuldu
îşiyleülkesiarasındakalmak...
G
üner İsmail'le Üsküp'te Holiday
İnn Otelinın lobisinde randevulaş-
tık. Güner İsmaırie konuşmamı-
zın bır yennde kendisınin Make-
donya "Milli Güvenlik Kuru-
hTnun üyesı olduğunu söylemesı dıkkatırru çek-
d. BırTürk'ün Makedonya'da Milli Güvenlik Ku-
rulu üyesı olması ne demekti! Bu benim ıçin
tam anlamıyla sürpnzdı. Çünkü Türkler Make-
donya'da nüfus açısından üçüncü sıradaydılar
ve siyasi hayatta önemlı bır ağırlıkJan kalmamış-
tı.Güner Ismaıl, Türkiye'yı iyı biliyordu. Sıksık
Türkiye'ye gelip gidiyordu. Bu nedenle "Miüi
Güvenlik Kurulu üyesKim" dedıkten sonra be-
nim ganp bakışlanmı anlamıştı. Konuşmasıru şoy-
le sürdürdü: "Oral Bey; Makedonya'da MilliGü-
venlik Kurulu, Tiirkiye'dekine benzemez. Etkin
bir kurum değildir. Askerleryalnızca Genelkur-
may Başkanı taranndan temsil edilir ve o da çok
arka sıralarda otunır. Cumhurbaşkanı kültür
dünyasından atadığı üç üye arasına beni de kat-
û. Ânlayacağınız Türkiye'deki gibi önemli bir
mevki sayümazT
Makedonya gezim bu türden sürprizlerle ve
ilginç karşılaşmalarlageçti. Üsküp'e vanşımdan
ıtibaren iki gün boyunca Makedonya Medya
Enstitüsü'nündüzenledıği "Çatişmalarda Med-
ya" konulu bir sempozyuma katıldım. Bu sem-
pozyumda gazetecilenn çatışma ve savaşlarda-
ki sorumluluklan ve sorumsuzluklan, yaptıkla-
n hatalı yayınlar ve rollen konuşuldu.Bir başka
konu ıse gazetecılenn çatışmalarda ve çatışma
sonrasında yaşadıklan travmalardı.
Patates mevsimlni bllmeyen
BBC muhablrl
Sempozyumun ilginç tar-
tışmalanndan birisi BBC
Ortadoğu muhabirı Paul
Wood'un konuşmacı oldu-
ğu bölümdü. "Çaoşmalar-
da Uluslararası Savaş Mu-
habirlerT konulu bölümde
konuşan \Vood, Makedon-
ya'dakı çatışmalarsırasında
geçtıği bir haber nedeniyle
ağır eleştinlere uğramıştı.
Makedonya'da 2001 yılında
Arnav-utlarla, Makedon hü-
kümet güçleri arasında bir
yıl süren bir çatışma yaşan-
mıştı. Bu olaylara iç savaş
değil de çatışma denilme-
sinin nedeni bir yıl boyun-
ca topu topu 92 kişınin öl-
mesiydi. Ancak bu çatışma-
lar o dönemde dünyanın ıl-
gisini Makedonya üzerine
çekmışti. Çünkü Yugoslav-
ya'nın dağılmasından sonra ortaya çıkan olay-
lar yüz binlerce ınsanın yaşamına mal olmuş, bu
çatışmalardan çok sayıda yeni devlet ortaya çık-
mıştı. Ancak yeni kurulan de\ letler de sorunlar-
dan kurtulamadılar. Her yeni devletın içinde de
çok farklı milliyetler yaşıyordu \ e yeni devlet için-
de bu değişik milliyetler nasıl bır düzen kura-
caklardı, haklan ne olacaktı, bunlann hıçbin
belli değıldi. İşte bu hak mücadelesi yeni çatış-
malan da beraberinde getirmişti.
Cinayetten suçlanan
köylülerin yalan ifa-
desine inanıp haberi
çahştığı BBC'ye ge-
çen Paul VNood, da-
ha sonra meslektaş-
lan ve Makedonlar-
dan özür diledi.
UÇK saldırısı
Makedonya 8 Eylül 1991 'de Yugoslav Fede-
ral Cumhuriyeti'nden kopmuş ve bağımsızlıgı-
nı ılan etmişti. 2001 Şubat'ında "UlusalKurtu-
luş Ordusu" (UÇK) adlı Arna\ut militan bir
grup " Makedonya'daki Amavutlann haklanru
almak" gerekçesiyle bir saldın başlattı. Make-
don güvenlik güçlennin saldınlara karşı koy-
mada yetersiz kalması çatışmalan tehlikeli bir
hale getirdi. Wood çatışmanın ilk günlerinde
geldıği Makedonya'dan haberler geçmeye baş-
lamıştı. Çatışmalar sırasında bir köyde sılahla bir
yurttaş öldürülmüştü. Olay yerine yetişen Paul
Wood, cinayetten suçlanan köylülerle konuşmuş
ve bir haber yapmıştı. Suçlanan köylüler, cina-
yetle bir ilgileri olmadığım. cinayet anmda ken-
dilerinin patates tarlasrnda ürün topladıklannı söy-
lemişlerdi. Wood da köylülerin bu sözlerine da-
yanarak suçlamaların asılsız olduğu bıçıminde
bir haber geçmişti. BBÇ de bu haberi bu bıçi-
miyle yayımlamıştı.
Haber Makedonya'da büyük tepkilere neden
oldu. Çünkü olayın gerçekleştiğı tarihlerde, ya-
ni şubat ayında patates toplamak mümkün de-
•Makedonya Medya Enstitüsü 'nün ditenlediği 'Çatışmalarda Medya' konulu sempozyvm, dünyanın çeşitli bölgelerinde kan ve
ateş çemberinden geçen gazetecileri bir aınya getirdi. Sıcak bölgelerdeki göm'leri sırasında habercinin sorumluluklan ve
sonımsıcluklan, yaptığı hatalı yayınlar ve rollerinin konnşuldıığu otunımlann bir başka konusıı ise yaşamlan travmalardı. 'Yurtseverlik
vepmfesyonellik'eksenlitartışmalann vaşandığısırada Makedonvalı l'esnaSopar m vaptığısaptamalarise hiçyabancıdeğildi: "Her
şeyi hnretin belitiediğini kabıtl etmelhiz. Amavutgazeteciler, kendi haber aldıklan Arnamt Kıırtııhış Ordusu 'nun baskısı altındaydı ve
istediklerini yazamıyorlardı. Apıı şey Makedon gazeteciler için de geçeriiydi. Taraflaryalnızca kendi öykülerinin gerçek olduğıına
inanıyorlardı. Gazeteciler hain olaraksuçlanmamak için habeıierini kendi toplumlanmn istediğiyöndeyazmakzonında kalıyorlardı."
Çatışmadansonra
Makedonya
200rde ülkedcki Amavutl militanlaria Makedon hükümeti arasında çıkan çatışmanın 'kurbanlan' arasında haberciler de vartü.
ğıldi. Çünkü o ay patates toplama mevsimi de-
ğildi. Yani köylüler yalan söylemıştı ve Wood
da buna inanarak yalan bir haber geçmişti. Wo-
od, bunun bır hata olduğunu kabul ederek bütün
meslektaşlanndan ve Makedonlardan özür dile-
di. Haberi bır başka kaynaktan daha doğrulat-
madan bu tür kririk alanlarda haber geçmemek
gerektiği konusunda görüş birliği oluştu.
Ya blz ne yapacağız'
Bosna-Hersekli deneyimlı gazeteci ZJatko
Dizdareviç, herkesin Wood'u eleştirmesi üzeri-
ne dayanamadı ve şunlan söyledi: "Paul YVöod
burada hatasuu aıüatb ve yanlışı kabul etti. Peki
biz ne yapacağız? İç savaş sırasında, çanşmalar
sırasında tek yanh haberler yapmadık mı? Hep
kendi bulunduğunıuz millhetin istegi doğrultu-
sunda gerçekleri çarpıtmadık nıı?"
dı millıyetmızın içinde bulunduğu bır çatışma-
da ne yapacaktınız? Meslekı kaygılar mı, yok-
sa yurtseverlik mi öne çıkacaktı? Gazetecilenn
çoğunluğu, mesleki kaygılarla yurtseverlığin ça-
tıştığını ve bu nedenle haber geçerken profesyo-
nelce da\Tanmak gerektığıni belırtfiler. Bu ko-
nuda büyük ölçüde bir ortak görüş oluştu
Ingiliz yazar Mark Thomson ıse ÎRA ıle sa-
vaşta yaşadıklannı anlatırken benzer sıkıntılan
dıle getirdi. Thomson'a göre; Falkland savaşı
sırasında Ingiliz gazeteciler, "Bu savaş İngilte-
re'nin sa\aşu bu savaş benim savaşınT diye dü-
şünüp, îngiliz birliklerinin propaganda aracı gi-
bi hareket ettiler. Halk ise hiç de böyle düşün-
müyordu. trlanda'dakı iç savaşta ise herkes bu-
lunduğu tarafın yurtseveri gibi davrandı. .•Vrna-
\aıt gazeteci Remzi Lani ise Yugoslav iç savaşı
sırasında halkın haberlen protesto etmek ama-
cıyla gazetelen yaktığını anlattı.
Mesleki kaygılar ve yurtseverlik Hem gazeteci hem yurtsever.
Dizdareviç'in sözleri, "Yurtseverlik mi, Pro-
fesyoneüîk mi" başlıklı yeni bir tartışmamn ko-
nusu oldu. Yugoslavya iç savaşı sırasında; daha
önce aynı ülkenin muhabirleri olan gazeteciler.
bir anda farklı milliyetlerin gazetecileri haline
gelmışler ve haber yaparken kendilerini mılliyet-
çi duygulann esiri olarak görmeye başlamışlar-
dı. Başka ülkelerin savaş cephelennden haber geç-
mekher şeyerağmenyine de kolaydı. Ancak ken-
Hınat gazeteci Drago PilseL bırçok meslek-
taşının milliyetçiliğin propaganda aracı haline gel-
diğinı ve bundan büyük bir acı duyduğunu an-
lattı.Tartışmalar sırasında söz alan bır Make-
donyalı TV muhabıri ise yurtseverlıkle gazete-
ciliğin çelişmediğini söyleyerek bu yorumlara iri-
raz etti. Bir insanın hem yurtsever olacağını hem
de mesleğıni doğru bir şekilde yapabıleceğını söy-
ledi. Ona, Makedonya'daki Türk asıllı gazeteci
itiraz etti ve örneklerle yurtse\erliğin mesleğin
önüne nasıl geçtığını anlattı.
Haln olarak suçlanma korkusu
Medya üzenne araştırma yapan Makedonva-
lı VesnaSopar'ın saptamalan da bıze pek yaban-
cı değildi "Herşeyi kuwetin betirlediğini kabul
etmelhiz. Arnavut gazeteciler, kendi haber al-
dıklan Arnavut Kurtuluş Ordusu'nun baskısı
aldnday dıv«istediklerini yazamrvorlanu. A\ nı şey
Makedon gazeteciler için de geçertiydi. Kaynak-
lar hep tektaraflı kullanıhyor ve haberler ona gö-
re şekillenhordu. Taraflar yalnızca kendi öykü-
lerinin gerçek olduğuna inanıyoıiardı. Gazeteci-
ler hain olarak suçlanmamak için haberierini
kendi toplumlarmın istediği yöndeyaznıak zorun-
da kalıyorlardL"
Arnavut gazeteci Nazım Raşidi de Sopar'ı
doğruluyordu. "Medya Makedonya'dakifarkh-
hklan yansıtmıyor. Örneğin benim parçası oldu-
ğum ArnaMidann eğilimi Makedonya medvası-
na yansumyor. Makedonlar, de\1ederinin ellerin-
den gideceği endişesi içindeler. Bu korkuyu anb-
yorum. Çünkü bö\1e bir tehdidi sürekli çevTe ül-
kelerden gelen baskılar nedenMe yaşıyorlar. Eğer
Amavut bir gazeteciy seniz Makedonİardan doğ-
ru bilgi alamazsuuz, tersi de doğnıdur. Şu ger-
çeği kabul edelinı, herkes kendi milletinin jıırt-
severi. Bu haL meslegi çok zedetiyor ve inandın-
cıhğuu ortadan kaldınyor."
rr
1963 yüında binlerce
insanın hayatma mal olan
Üsküp depreminde,
Üsküp Tren İstasyonu da
y ıkdnıış ve istasyonun saati
depremin olduğu
6.15'te durmuştu.
Üsküplüler, büyük bir acı
yaşadıklan o günü
unutmamak için binayı ve
duran saati o haliyk
korumaya karar verdiler.
Tren istasyonu artık bir
nıüze olarak kullanılıyor.
İstasy on-müzenin önünü
de depremin 40. yıh
anısına yapılmış bir kadın
he> keli süslüvor.
DtYARBAKIR 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Sayı: 2001 565
Davacı Köy Hızmetlen Genel Müdürİüğü vekılı Av. Mehmet .Vpaçay tarafindan davalı
M. Senet Kakı \e 7 arkadaşı aleyhme mahkememızde açılmış olan alacak davasının ya-
pılan açık yargılaması sonunda. Davalı Remzettin Bıldik adına çıkan davetıye tebliğ edıle-
memış. emniyet tahkıkatında da adresı tespit edilememış, duruşma gününün ilanen teblı-
ğıne karar venlmış dava yokluğunda bakılarak sonuçlandınlmış, hükmünde ilanen teblıği-
ne karar \enlmış olup, Davanın reddıne. 11.128. 000.-TL. harçtan 7.880.000. -TL. red
harcınm mahsubu ıle artan 3.240.000 -TL.'nın karar kesinleştığınde ve talebı hahnde da-
vacıya ıadesıne, yargılama gıderlerinın davacı üzennde bırakılmasına. daır davacı \ekili
ıle davalı M. Senet Kakı'nın \oizlenne karşı dığer davalılann yokluğunda yasa yolu açık
olmak üzere karar venlmış olup kararın yayımlandığı tarihten ıtibaren 15 gün sonra teblı-
ğın yapılmış sayılacağı, 15 günlük yasal süresi ıçensinde temyız edılmedığı takdirde ke-
sınleşeceğı hususu teblıgat yenne geçmek üzere ılan olunur.Basın: 54580
MARMARtS ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Esas: 1997 899 Karar. 2000 808
Davacı Malıye Hazınesı vekılı tarafindan davalı Ahmet Cemal Öztürk aleyhıne
Marmans Selımıye Köyü 159 ada 16 parselde kayıtlı taşınmazın davalı adına kayıtlı
olduğundan \e taşınmazın taşlık ve kayalık olduğundan bahısle dava açıldığı, ışbu
da\a sonunda davacı Hazıne'nın davasının reddıne karar venldığı ve davacı Malıye
Hazınesı tarafindan davanın temyız edıldığı, davalıya karar örneği ıle temyız dılekçe-
smın tebliğ edılemedığı anlaşıldığından karar örneği ıle temyiz dılekçesının ilanen
teblığıne karar verılmıştır 7201 Sayılı Tebligat Yasası'nın 28 ve 29 maddelen uyann-
ca karar örneği ve temyız dılekçesinın ilanen teblığme, aynı yasanın 31 maddesı uya-
nnca ılanın yayımlandığı tanhten ıtibaren 15 gün sonra teblıgatın yapılmış sayılması-
na karar venleceğı hususu ilanen tebliğ olunur. 5.2.2002. Basın: 10709
ERZURUM ASLİYE 2. HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2003 451
Davacı Karayolları Genel Müdurluğü tarafin-
dan da\alılar Bahnye Engın \e arkadaşîan aleyhı-
ne mahkememıze açılan kamulaştırma bedelınin
tespıtı davasmda venlen ara karan gereğmce: Da-
vacının \ekilinin verdığı dava dılekçesınde; Erzu-
rum kuzey çevre yolu Erzurum- Torrum Devlet
yolu Sanayi çıkışı Köprülü ka\ şağı nedeniyle Er-
zurum ılı Soğuk Çekrnık Köyü Dağeteğı mevkii
5792 Ada, 7 Parsel'de kayıtlı 10133 96 m2 bü-
yuklüğündekı taşınmazın 3081 05 m2'lık kısmı
yol ınşaatı ve emniyet alanı tesıs etmek amacıyla
25.12.2002 tarihli karar ve 2002 65 sayılı kamu-
laştırma işlemine başlama kararına dayanılarak
kamuiaştırma bedelinın tespıtıne karar \enlmesı-
nı talep etmiştir. Mahkememızce yapılan yargıla-
mada davalılar Mehralı Yılmaz Hüseyın oğlu.
Mustafa Akyüz Arslan oğlu, Naıme Yelı kızı
Makbule rüm aramalara reğmen bulunamadıkla-
nndan adlanna ilanen teblıgat yapılmasına karar
venlmekle; adı geçen davalılann duruşmanın bı-
rakıldığı 23.12.2003 günü saat 09 00'da mahke-
memızın yukanda belırtılen dava dosyasına müra-
caat etmelen, mahkemede hazır bulunmalan veya
kendılennı vekılle temsil etmelen, aksı halde da-
vanın yokluklannda yürütülüp sonuçlandınlacağı
hususıi ılan olunur. 19.11.2003 Basın: 60216
KAHRAMANMARAŞ1. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Esas \o. 2003-1185
Da\acı Mıllı tğıtım Bakanlıgı'na ızafeten \lalı\e Hazınesı \e-
kılınce da\alılar M 5ahm Demırkol \e arkadaşlan aleşhıne ıkâ-
me edılen kamulaîtırnıa bedelinın teibıtı \e tescıl da\a;.ının yapı-
lan yargılamaMi sıra:,ında \enlen ara karan mannca Da\a konu-
su >er olan Kahramanmara^ ılı Karamanlı \lahallesi 1981 ada 1
parsel sayılı taşınmazın davacı ıdarece kamulajtınlacağından bu
\er uzerınde hak ıddıa edenlerın mahkememızın yukanda esas
numarasi >azılı da\a dos>a5ina itırazlarını bıldırmeleri. aksi halde
ta>mmazın da\acı ıdare lehme kamulai)tırılmaiina \e tescılıne ka-
rar \enlece21 huiiisu ılan olunur. Basın' 60424
KAYSERİ1. tâlSYE HWm \L\HKEMESİ'NDEN
Sayı: 1999 432
Da\acı \1alı\e Hazınesı tarafindan da\alılar Turan Mermer Sa-
na\ 1 \e arkadaşîan ale\hıne açılan alacak da\a^ının rr.arıkememız-
de >apılan açık vargılama sırasında \enlen ara karan gereğmce
Da\a konusu Kavserı ılı. Melıkgazı ılçesı Turan Kasabası Kanlıhö-
\uk \1e\knnde kaın Hazıne'ye aıt 101 ada. 98 parsel no'lu taşın-
mazdan 58910ü m2 \uzolçümundekı taşvnmaz mal ûzennden
2.2 1999\e83 1999 tarıhlennde4i: m3 kaçak taş çıkartıldığı. bu-
nun bedelı olarak 412 000 000 TL'mn tahsılı talep edılmış olup \e
ayrıca dunışmada taşınmazın parsel numarasının 88 parsel olarak
ıslah edıldığınden. ıslah \e dava dılek^esı ıle. davalıva tebliğ edıle-
medığınden ilanen teblığıne karar \erılnıış bulunduğundan, ışbu
ılanın ılan tanhmı muteakıp duruşma gun ve saati olan 12 2 2004
gunû Juruşmava bızzat gelmüi ve\a kendisını bır \ekille temsil et-
tırmesı. aksi takdirde >argılamanın \okluğunda vuriitülerek bıtırile-
ceğı hususu. da\alılardan Turan Mermer Sana\ı'\e tebliğ yerine
Uım olmak üzere ılan olunur 12 11 2003 Basın 604
r
9 '
OBJEKTİFİN ARDINDAKİ CÖZLER
Çatışma
sonrası
yaşanan
travma
K
onferansın ikinci günündekı
oturumlardan bınsınin başlığı
gazetecilenn çatışmalardan sonra
yaşadığı travmalardı. Vedat Spahoviç, Bosna
Hersek kökenlı bır gazetecıydi. Yaşammın
önemli bir bölümü Hınatıstan'da geçmişti.
Şimdi Ingiltere'de gazetecilenn çatışmalardan
sonra yaşadığı travmalar üzenne yapılan bir
projede çalışıyordu. Konferansın bu bölümünü o
yönetecekti. Konuşmacılardan bırisı Hırvat
gazeteci Drago Pilsel ve diğeri de bendim.Vedat,
gazetecilerin yalnız savaşlarda değıl, olay yenne
ulaşmaya çalışırken yaşadığı kaza, yangın,
zehirlenme gibi birçok nedenle de büyük
tehlikelerle karşı karşıya kaldıklannı, ızledikleri
acı verici olaylan aktanrken profesyonellikle,
insani duygular arasında gıdip geldıklerinı,
bunun ıse daha sonra önemli travmalara neden
olduğunu anlattı. Bu nedenle gazetecilenn
yaşadıklan bu tra\Tnalan ele alan, çalışmalar
yapılması gerektığinı belirtti. Kendisi böyle bır
proje üzennde çalışıyordu. Oturumda yaşadığı
travmalan anlatan Drago Pilsel Yugoslav iç
savaşına tanık olan. bu
savaştan büyük yara
alan bir Hırvat
gazeteciydi. O
konuşmaya başlayınca
salonda büyük bir
sessizlık oldu. Drago.
gözünün önünde
öldürülen gencecık
çocuklan
unutamıyordu. Çok
se\diği insanlann
ölümlerine tanık
olmuştu. Çok büyük
travmalar yaşıyordu.
îktıdarsız olmuştu. Eşıyle ılışkıleri bozulmuş ve
ondan aynlmıştı. Mıdesınde ülser çıkmıştı.
Uyku düzenı bozulmuştu. Yaşadıklannı
anlatırken hâlâ sesı titriyordu. En çok da
gazeteci arkadaşlannm duyarsızlıklan ve aşın
milliyetçilikleri onu yıkmıştı.
Türklye'de gazeteci olmak
Drago'nun ardından ben söz aldım. Böyle bir
konuşmanın ardından ne söyleyebilirdim. Önce
ona hiç hapıs yatıp yatmadığını sordum.
Yarmamıştı. tşkence de görmemişti. Ben tam
yedi yılımı hapiste geçirmiştim. Benim daha ağır
travma saptamalanm olması gerekiyordu. Ancak
böyle bir travma saptayamamıştım. Özetle
şunlan söyledım: "Ben, yedi yılınıı iki askeri
darbe sırasında hapiste geçirdim. Yanımdan çok
sevdiğinı arkadaşlannu idama götürdüler. Çok
yakmdan tarudığını meslektaşlanmı bonıbah
saldınlarda yitirdim. \ ülarca ölüm tehlikesiyie iç
içe yaşadım. Bazen söylemek istediklerinû
söyieyemedim. YaaJanmı yazarken korkulu
anlar yaşadım. Drago'yu dinle% ene kadar travma
konusunu ciddi olarak düşünmemiştim.
Türkiye'de gazeteci olmak çoğu zaman ölümle
yan yana yaşamak anlamına geliyor. Ancak
Türİdyeli gazetecilerin şinıdi>e kadar travma
konusunu konuştuklanna en azmdan ben hiç
tanık otmadım. Bu toplantıdan sonra bu konuyu
daha ciddi olarak düşüneceğim ve Türkiye'ye
döndüğümde bu konu>n meslektaşlannıla
konuşacağım." Bu konferansın bütün
konuşmalan kaydedildi. Bir süre sonra Ingilizce
kitap olarak yayımlanacak. O zaman daha
derinlemesine değerlendirme ımkânımız olacak.
YARIN: TÜRK ÇARŞISI
Hırvat gazeteciDrago PilseL
HOŞGELDİN
BARIŞ bebek
Yaşama sırası sende.
05.12.2003-lstanbul
Fecire, Ali, Berfın, Helin Yazan
HATAY 2. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No: 2003 322-583
Davacı Abdurrahman Mursal vek. Av. Ayşe Özgür-
soy tarafindan davalılar Melahat Metelikoğulları ve
ark hakkında açılan cebrı tesc.l davasının yapılan yar-
gılaması sonunda; davanın reddme karar \erılmış olup,
davalılardan Semıha Rıfaıoğlu, Penhan Canatar, Neslı-
han \a\aiz iRıfaıoğlu), Nıhal Rıfaıoğlu, M.Abdulkadır
Rıfaıoğlu. Melahat Metelıkoğullan. Semıh Mullaoğlu.
Mehmet Kavasoğlu, Hamza \
r
ılmaz. Cevdet Çetın Sel-
çuk ve M llhan Mısırlı'nın adreskn meçhul olup tespit
edılemedığınden. Mahkememızden venlen 09.10.2003
gün ve 2003 322-583 sayılı ılamın ilanen teblığıne. ıla-
nın yayım tanhınden ıtibaren 15 gün sonra yukanda
adı geçen davalılara tebliğ edılmiş sayılacağı ılan olu-
nur.13.11.2003 Basın: 60347 '