27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 ARALIK 2003 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DM Üsküp'te düzenlenen sempozyumda, habercilerin çatışma ve savaşlardaki sorumluluklan ile rolleri konuşuldu îşiyleülkesiarasındakalmak... G üner İsmail'le Üsküp'te Holiday İnn Otelinın lobisinde randevulaş- tık. Güner İsmaırie konuşmamı- zın bır yennde kendisınin Make- donya "Milli Güvenlik Kuru- hTnun üyesı olduğunu söylemesı dıkkatırru çek- d. BırTürk'ün Makedonya'da Milli Güvenlik Ku- rulu üyesı olması ne demekti! Bu benim ıçin tam anlamıyla sürpnzdı. Çünkü Türkler Make- donya'da nüfus açısından üçüncü sıradaydılar ve siyasi hayatta önemlı bır ağırlıkJan kalmamış- tı.Güner Ismaıl, Türkiye'yı iyı biliyordu. Sıksık Türkiye'ye gelip gidiyordu. Bu nedenle "Miüi Güvenlik Kurulu üyesKim" dedıkten sonra be- nim ganp bakışlanmı anlamıştı. Konuşmasıru şoy- le sürdürdü: "Oral Bey; Makedonya'da MilliGü- venlik Kurulu, Tiirkiye'dekine benzemez. Etkin bir kurum değildir. Askerleryalnızca Genelkur- may Başkanı taranndan temsil edilir ve o da çok arka sıralarda otunır. Cumhurbaşkanı kültür dünyasından atadığı üç üye arasına beni de kat- û. Ânlayacağınız Türkiye'deki gibi önemli bir mevki sayümazT Makedonya gezim bu türden sürprizlerle ve ilginç karşılaşmalarlageçti. Üsküp'e vanşımdan ıtibaren iki gün boyunca Makedonya Medya Enstitüsü'nündüzenledıği "Çatişmalarda Med- ya" konulu bir sempozyuma katıldım. Bu sem- pozyumda gazetecilenn çatışma ve savaşlarda- ki sorumluluklan ve sorumsuzluklan, yaptıkla- n hatalı yayınlar ve rollen konuşuldu.Bir başka konu ıse gazetecılenn çatışmalarda ve çatışma sonrasında yaşadıklan travmalardı. Patates mevsimlni bllmeyen BBC muhablrl Sempozyumun ilginç tar- tışmalanndan birisi BBC Ortadoğu muhabirı Paul Wood'un konuşmacı oldu- ğu bölümdü. "Çaoşmalar- da Uluslararası Savaş Mu- habirlerT konulu bölümde konuşan \Vood, Makedon- ya'dakı çatışmalarsırasında geçtıği bir haber nedeniyle ağır eleştinlere uğramıştı. Makedonya'da 2001 yılında Arnav-utlarla, Makedon hü- kümet güçleri arasında bir yıl süren bir çatışma yaşan- mıştı. Bu olaylara iç savaş değil de çatışma denilme- sinin nedeni bir yıl boyun- ca topu topu 92 kişınin öl- mesiydi. Ancak bu çatışma- lar o dönemde dünyanın ıl- gisini Makedonya üzerine çekmışti. Çünkü Yugoslav- ya'nın dağılmasından sonra ortaya çıkan olay- lar yüz binlerce ınsanın yaşamına mal olmuş, bu çatışmalardan çok sayıda yeni devlet ortaya çık- mıştı. Ancak yeni kurulan de\ letler de sorunlar- dan kurtulamadılar. Her yeni devletın içinde de çok farklı milliyetler yaşıyordu \ e yeni devlet için- de bu değişik milliyetler nasıl bır düzen kura- caklardı, haklan ne olacaktı, bunlann hıçbin belli değıldi. İşte bu hak mücadelesi yeni çatış- malan da beraberinde getirmişti. Cinayetten suçlanan köylülerin yalan ifa- desine inanıp haberi çahştığı BBC'ye ge- çen Paul VNood, da- ha sonra meslektaş- lan ve Makedonlar- dan özür diledi. UÇK saldırısı Makedonya 8 Eylül 1991 'de Yugoslav Fede- ral Cumhuriyeti'nden kopmuş ve bağımsızlıgı- nı ılan etmişti. 2001 Şubat'ında "UlusalKurtu- luş Ordusu" (UÇK) adlı Arna\ut militan bir grup " Makedonya'daki Amavutlann haklanru almak" gerekçesiyle bir saldın başlattı. Make- don güvenlik güçlennin saldınlara karşı koy- mada yetersiz kalması çatışmalan tehlikeli bir hale getirdi. Wood çatışmanın ilk günlerinde geldıği Makedonya'dan haberler geçmeye baş- lamıştı. Çatışmalar sırasında bir köyde sılahla bir yurttaş öldürülmüştü. Olay yerine yetişen Paul Wood, cinayetten suçlanan köylülerle konuşmuş ve bir haber yapmıştı. Suçlanan köylüler, cina- yetle bir ilgileri olmadığım. cinayet anmda ken- dilerinin patates tarlasrnda ürün topladıklannı söy- lemişlerdi. Wood da köylülerin bu sözlerine da- yanarak suçlamaların asılsız olduğu bıçıminde bir haber geçmişti. BBÇ de bu haberi bu bıçi- miyle yayımlamıştı. Haber Makedonya'da büyük tepkilere neden oldu. Çünkü olayın gerçekleştiğı tarihlerde, ya- ni şubat ayında patates toplamak mümkün de- •Makedonya Medya Enstitüsü 'nün ditenlediği 'Çatışmalarda Medya' konulu sempozyvm, dünyanın çeşitli bölgelerinde kan ve ateş çemberinden geçen gazetecileri bir aınya getirdi. Sıcak bölgelerdeki göm'leri sırasında habercinin sorumluluklan ve sonımsıcluklan, yaptığı hatalı yayınlar ve rollerinin konnşuldıığu otunımlann bir başka konusıı ise yaşamlan travmalardı. 'Yurtseverlik vepmfesyonellik'eksenlitartışmalann vaşandığısırada Makedonvalı l'esnaSopar m vaptığısaptamalarise hiçyabancıdeğildi: "Her şeyi hnretin belitiediğini kabıtl etmelhiz. Amavutgazeteciler, kendi haber aldıklan Arnamt Kıırtııhış Ordusu 'nun baskısı altındaydı ve istediklerini yazamıyorlardı. Apıı şey Makedon gazeteciler için de geçeriiydi. Taraflaryalnızca kendi öykülerinin gerçek olduğıına inanıyorlardı. Gazeteciler hain olaraksuçlanmamak için habeıierini kendi toplumlanmn istediğiyöndeyazmakzonında kalıyorlardı." Çatışmadansonra Makedonya 200rde ülkedcki Amavutl militanlaria Makedon hükümeti arasında çıkan çatışmanın 'kurbanlan' arasında haberciler de vartü. ğıldi. Çünkü o ay patates toplama mevsimi de- ğildi. Yani köylüler yalan söylemıştı ve Wood da buna inanarak yalan bir haber geçmişti. Wo- od, bunun bır hata olduğunu kabul ederek bütün meslektaşlanndan ve Makedonlardan özür dile- di. Haberi bır başka kaynaktan daha doğrulat- madan bu tür kririk alanlarda haber geçmemek gerektiği konusunda görüş birliği oluştu. Ya blz ne yapacağız' Bosna-Hersekli deneyimlı gazeteci ZJatko Dizdareviç, herkesin Wood'u eleştirmesi üzeri- ne dayanamadı ve şunlan söyledi: "Paul YVöod burada hatasuu aıüatb ve yanlışı kabul etti. Peki biz ne yapacağız? İç savaş sırasında, çanşmalar sırasında tek yanh haberler yapmadık mı? Hep kendi bulunduğunıuz millhetin istegi doğrultu- sunda gerçekleri çarpıtmadık nıı?" dı millıyetmızın içinde bulunduğu bır çatışma- da ne yapacaktınız? Meslekı kaygılar mı, yok- sa yurtseverlik mi öne çıkacaktı? Gazetecilenn çoğunluğu, mesleki kaygılarla yurtseverlığin ça- tıştığını ve bu nedenle haber geçerken profesyo- nelce da\Tanmak gerektığıni belırtfiler. Bu ko- nuda büyük ölçüde bir ortak görüş oluştu Ingiliz yazar Mark Thomson ıse ÎRA ıle sa- vaşta yaşadıklannı anlatırken benzer sıkıntılan dıle getirdi. Thomson'a göre; Falkland savaşı sırasında Ingiliz gazeteciler, "Bu savaş İngilte- re'nin sa\aşu bu savaş benim savaşınT diye dü- şünüp, îngiliz birliklerinin propaganda aracı gi- bi hareket ettiler. Halk ise hiç de böyle düşün- müyordu. trlanda'dakı iç savaşta ise herkes bu- lunduğu tarafın yurtseveri gibi davrandı. .•Vrna- \aıt gazeteci Remzi Lani ise Yugoslav iç savaşı sırasında halkın haberlen protesto etmek ama- cıyla gazetelen yaktığını anlattı. Mesleki kaygılar ve yurtseverlik Hem gazeteci hem yurtsever. Dizdareviç'in sözleri, "Yurtseverlik mi, Pro- fesyoneüîk mi" başlıklı yeni bir tartışmamn ko- nusu oldu. Yugoslavya iç savaşı sırasında; daha önce aynı ülkenin muhabirleri olan gazeteciler. bir anda farklı milliyetlerin gazetecileri haline gelmışler ve haber yaparken kendilerini mılliyet- çi duygulann esiri olarak görmeye başlamışlar- dı. Başka ülkelerin savaş cephelennden haber geç- mekher şeyerağmenyine de kolaydı. Ancak ken- Hınat gazeteci Drago PilseL bırçok meslek- taşının milliyetçiliğin propaganda aracı haline gel- diğinı ve bundan büyük bir acı duyduğunu an- lattı.Tartışmalar sırasında söz alan bır Make- donyalı TV muhabıri ise yurtseverlıkle gazete- ciliğin çelişmediğini söyleyerek bu yorumlara iri- raz etti. Bir insanın hem yurtsever olacağını hem de mesleğıni doğru bir şekilde yapabıleceğını söy- ledi. Ona, Makedonya'daki Türk asıllı gazeteci itiraz etti ve örneklerle yurtse\erliğin mesleğin önüne nasıl geçtığını anlattı. Haln olarak suçlanma korkusu Medya üzenne araştırma yapan Makedonva- lı VesnaSopar'ın saptamalan da bıze pek yaban- cı değildi "Herşeyi kuwetin betirlediğini kabul etmelhiz. Arnavut gazeteciler, kendi haber al- dıklan Arnavut Kurtuluş Ordusu'nun baskısı aldnday dıv«istediklerini yazamrvorlanu. A\ nı şey Makedon gazeteciler için de geçertiydi. Kaynak- lar hep tektaraflı kullanıhyor ve haberler ona gö- re şekillenhordu. Taraflar yalnızca kendi öykü- lerinin gerçek olduğuna inanıyoıiardı. Gazeteci- ler hain olarak suçlanmamak için haberierini kendi toplumlarmın istediği yöndeyaznıak zorun- da kalıyorlardL" Arnavut gazeteci Nazım Raşidi de Sopar'ı doğruluyordu. "Medya Makedonya'dakifarkh- hklan yansıtmıyor. Örneğin benim parçası oldu- ğum ArnaMidann eğilimi Makedonya medvası- na yansumyor. Makedonlar, de\1ederinin ellerin- den gideceği endişesi içindeler. Bu korkuyu anb- yorum. Çünkü bö\1e bir tehdidi sürekli çevTe ül- kelerden gelen baskılar nedenMe yaşıyorlar. Eğer Amavut bir gazeteciy seniz Makedonİardan doğ- ru bilgi alamazsuuz, tersi de doğnıdur. Şu ger- çeği kabul edelinı, herkes kendi milletinin jıırt- severi. Bu haL meslegi çok zedetiyor ve inandın- cıhğuu ortadan kaldınyor." rr 1963 yüında binlerce insanın hayatma mal olan Üsküp depreminde, Üsküp Tren İstasyonu da y ıkdnıış ve istasyonun saati depremin olduğu 6.15'te durmuştu. Üsküplüler, büyük bir acı yaşadıklan o günü unutmamak için binayı ve duran saati o haliyk korumaya karar verdiler. Tren istasyonu artık bir nıüze olarak kullanılıyor. İstasy on-müzenin önünü de depremin 40. yıh anısına yapılmış bir kadın he> keli süslüvor. DtYARBAKIR 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Sayı: 2001 565 Davacı Köy Hızmetlen Genel Müdürİüğü vekılı Av. Mehmet .Vpaçay tarafindan davalı M. Senet Kakı \e 7 arkadaşı aleyhme mahkememızde açılmış olan alacak davasının ya- pılan açık yargılaması sonunda. Davalı Remzettin Bıldik adına çıkan davetıye tebliğ edıle- memış. emniyet tahkıkatında da adresı tespit edilememış, duruşma gününün ilanen teblı- ğıne karar venlmış dava yokluğunda bakılarak sonuçlandınlmış, hükmünde ilanen teblıği- ne karar \enlmış olup, Davanın reddıne. 11.128. 000.-TL. harçtan 7.880.000. -TL. red harcınm mahsubu ıle artan 3.240.000 -TL.'nın karar kesinleştığınde ve talebı hahnde da- vacıya ıadesıne, yargılama gıderlerinın davacı üzennde bırakılmasına. daır davacı \ekili ıle davalı M. Senet Kakı'nın \oizlenne karşı dığer davalılann yokluğunda yasa yolu açık olmak üzere karar venlmış olup kararın yayımlandığı tarihten ıtibaren 15 gün sonra teblı- ğın yapılmış sayılacağı, 15 günlük yasal süresi ıçensinde temyız edılmedığı takdirde ke- sınleşeceğı hususu teblıgat yenne geçmek üzere ılan olunur.Basın: 54580 MARMARtS ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas: 1997 899 Karar. 2000 808 Davacı Malıye Hazınesı vekılı tarafindan davalı Ahmet Cemal Öztürk aleyhıne Marmans Selımıye Köyü 159 ada 16 parselde kayıtlı taşınmazın davalı adına kayıtlı olduğundan \e taşınmazın taşlık ve kayalık olduğundan bahısle dava açıldığı, ışbu da\a sonunda davacı Hazıne'nın davasının reddıne karar venldığı ve davacı Malıye Hazınesı tarafindan davanın temyız edıldığı, davalıya karar örneği ıle temyız dılekçe- smın tebliğ edılemedığı anlaşıldığından karar örneği ıle temyiz dılekçesının ilanen teblığıne karar verılmıştır 7201 Sayılı Tebligat Yasası'nın 28 ve 29 maddelen uyann- ca karar örneği ve temyız dılekçesinın ilanen teblığme, aynı yasanın 31 maddesı uya- nnca ılanın yayımlandığı tanhten ıtibaren 15 gün sonra teblıgatın yapılmış sayılması- na karar venleceğı hususu ilanen tebliğ olunur. 5.2.2002. Basın: 10709 ERZURUM ASLİYE 2. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2003 451 Davacı Karayolları Genel Müdurluğü tarafin- dan da\alılar Bahnye Engın \e arkadaşîan aleyhı- ne mahkememıze açılan kamulaştırma bedelınin tespıtı davasmda venlen ara karan gereğmce: Da- vacının \ekilinin verdığı dava dılekçesınde; Erzu- rum kuzey çevre yolu Erzurum- Torrum Devlet yolu Sanayi çıkışı Köprülü ka\ şağı nedeniyle Er- zurum ılı Soğuk Çekrnık Köyü Dağeteğı mevkii 5792 Ada, 7 Parsel'de kayıtlı 10133 96 m2 bü- yuklüğündekı taşınmazın 3081 05 m2'lık kısmı yol ınşaatı ve emniyet alanı tesıs etmek amacıyla 25.12.2002 tarihli karar ve 2002 65 sayılı kamu- laştırma işlemine başlama kararına dayanılarak kamuiaştırma bedelinın tespıtıne karar \enlmesı- nı talep etmiştir. Mahkememızce yapılan yargıla- mada davalılar Mehralı Yılmaz Hüseyın oğlu. Mustafa Akyüz Arslan oğlu, Naıme Yelı kızı Makbule rüm aramalara reğmen bulunamadıkla- nndan adlanna ilanen teblıgat yapılmasına karar venlmekle; adı geçen davalılann duruşmanın bı- rakıldığı 23.12.2003 günü saat 09 00'da mahke- memızın yukanda belırtılen dava dosyasına müra- caat etmelen, mahkemede hazır bulunmalan veya kendılennı vekılle temsil etmelen, aksı halde da- vanın yokluklannda yürütülüp sonuçlandınlacağı hususıi ılan olunur. 19.11.2003 Basın: 60216 KAHRAMANMARAŞ1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas \o. 2003-1185 Da\acı Mıllı tğıtım Bakanlıgı'na ızafeten \lalı\e Hazınesı \e- kılınce da\alılar M 5ahm Demırkol \e arkadaşlan aleşhıne ıkâ- me edılen kamulaîtırnıa bedelinın teibıtı \e tescıl da\a;.ının yapı- lan yargılamaMi sıra:,ında \enlen ara karan mannca Da\a konu- su >er olan Kahramanmara^ ılı Karamanlı \lahallesi 1981 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davacı ıdarece kamulajtınlacağından bu \er uzerınde hak ıddıa edenlerın mahkememızın yukanda esas numarasi >azılı da\a dos>a5ina itırazlarını bıldırmeleri. aksi halde ta>mmazın da\acı ıdare lehme kamulai)tırılmaiina \e tescılıne ka- rar \enlece21 huiiisu ılan olunur. Basın' 60424 KAYSERİ1. tâlSYE HWm \L\HKEMESİ'NDEN Sayı: 1999 432 Da\acı \1alı\e Hazınesı tarafindan da\alılar Turan Mermer Sa- na\ 1 \e arkadaşîan ale\hıne açılan alacak da\a^ının rr.arıkememız- de >apılan açık vargılama sırasında \enlen ara karan gereğmce Da\a konusu Kavserı ılı. Melıkgazı ılçesı Turan Kasabası Kanlıhö- \uk \1e\knnde kaın Hazıne'ye aıt 101 ada. 98 parsel no'lu taşın- mazdan 58910ü m2 \uzolçümundekı taşvnmaz mal ûzennden 2.2 1999\e83 1999 tarıhlennde4i: m3 kaçak taş çıkartıldığı. bu- nun bedelı olarak 412 000 000 TL'mn tahsılı talep edılmış olup \e ayrıca dunışmada taşınmazın parsel numarasının 88 parsel olarak ıslah edıldığınden. ıslah \e dava dılek^esı ıle. davalıva tebliğ edıle- medığınden ilanen teblığıne karar \erılnıış bulunduğundan, ışbu ılanın ılan tanhmı muteakıp duruşma gun ve saati olan 12 2 2004 gunû Juruşmava bızzat gelmüi ve\a kendisını bır \ekille temsil et- tırmesı. aksi takdirde >argılamanın \okluğunda vuriitülerek bıtırile- ceğı hususu. da\alılardan Turan Mermer Sana\ı'\e tebliğ yerine Uım olmak üzere ılan olunur 12 11 2003 Basın 604 r 9 ' OBJEKTİFİN ARDINDAKİ CÖZLER Çatışma sonrası yaşanan travma K onferansın ikinci günündekı oturumlardan bınsınin başlığı gazetecilenn çatışmalardan sonra yaşadığı travmalardı. Vedat Spahoviç, Bosna Hersek kökenlı bır gazetecıydi. Yaşammın önemli bir bölümü Hınatıstan'da geçmişti. Şimdi Ingiltere'de gazetecilenn çatışmalardan sonra yaşadığı travmalar üzenne yapılan bir projede çalışıyordu. Konferansın bu bölümünü o yönetecekti. Konuşmacılardan bırisı Hırvat gazeteci Drago Pilsel ve diğeri de bendim.Vedat, gazetecilerin yalnız savaşlarda değıl, olay yenne ulaşmaya çalışırken yaşadığı kaza, yangın, zehirlenme gibi birçok nedenle de büyük tehlikelerle karşı karşıya kaldıklannı, ızledikleri acı verici olaylan aktanrken profesyonellikle, insani duygular arasında gıdip geldıklerinı, bunun ıse daha sonra önemli travmalara neden olduğunu anlattı. Bu nedenle gazetecilenn yaşadıklan bu tra\Tnalan ele alan, çalışmalar yapılması gerektığinı belirtti. Kendisi böyle bır proje üzennde çalışıyordu. Oturumda yaşadığı travmalan anlatan Drago Pilsel Yugoslav iç savaşına tanık olan. bu savaştan büyük yara alan bir Hırvat gazeteciydi. O konuşmaya başlayınca salonda büyük bir sessizlık oldu. Drago. gözünün önünde öldürülen gencecık çocuklan unutamıyordu. Çok se\diği insanlann ölümlerine tanık olmuştu. Çok büyük travmalar yaşıyordu. îktıdarsız olmuştu. Eşıyle ılışkıleri bozulmuş ve ondan aynlmıştı. Mıdesınde ülser çıkmıştı. Uyku düzenı bozulmuştu. Yaşadıklannı anlatırken hâlâ sesı titriyordu. En çok da gazeteci arkadaşlannm duyarsızlıklan ve aşın milliyetçilikleri onu yıkmıştı. Türklye'de gazeteci olmak Drago'nun ardından ben söz aldım. Böyle bir konuşmanın ardından ne söyleyebilirdim. Önce ona hiç hapıs yatıp yatmadığını sordum. Yarmamıştı. tşkence de görmemişti. Ben tam yedi yılımı hapiste geçirmiştim. Benim daha ağır travma saptamalanm olması gerekiyordu. Ancak böyle bir travma saptayamamıştım. Özetle şunlan söyledım: "Ben, yedi yılınıı iki askeri darbe sırasında hapiste geçirdim. Yanımdan çok sevdiğinı arkadaşlannu idama götürdüler. Çok yakmdan tarudığını meslektaşlanmı bonıbah saldınlarda yitirdim. \ ülarca ölüm tehlikesiyie iç içe yaşadım. Bazen söylemek istediklerinû söyieyemedim. YaaJanmı yazarken korkulu anlar yaşadım. Drago'yu dinle% ene kadar travma konusunu ciddi olarak düşünmemiştim. Türkiye'de gazeteci olmak çoğu zaman ölümle yan yana yaşamak anlamına geliyor. Ancak Türİdyeli gazetecilerin şinıdi>e kadar travma konusunu konuştuklanna en azmdan ben hiç tanık otmadım. Bu toplantıdan sonra bu konuyu daha ciddi olarak düşüneceğim ve Türkiye'ye döndüğümde bu konu>n meslektaşlannıla konuşacağım." Bu konferansın bütün konuşmalan kaydedildi. Bir süre sonra Ingilizce kitap olarak yayımlanacak. O zaman daha derinlemesine değerlendirme ımkânımız olacak. YARIN: TÜRK ÇARŞISI Hırvat gazeteciDrago PilseL HOŞGELDİN BARIŞ bebek Yaşama sırası sende. 05.12.2003-lstanbul Fecire, Ali, Berfın, Helin Yazan HATAY 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 2003 322-583 Davacı Abdurrahman Mursal vek. Av. Ayşe Özgür- soy tarafindan davalılar Melahat Metelikoğulları ve ark hakkında açılan cebrı tesc.l davasının yapılan yar- gılaması sonunda; davanın reddme karar \erılmış olup, davalılardan Semıha Rıfaıoğlu, Penhan Canatar, Neslı- han \a\aiz iRıfaıoğlu), Nıhal Rıfaıoğlu, M.Abdulkadır Rıfaıoğlu. Melahat Metelıkoğullan. Semıh Mullaoğlu. Mehmet Kavasoğlu, Hamza \ r ılmaz. Cevdet Çetın Sel- çuk ve M llhan Mısırlı'nın adreskn meçhul olup tespit edılemedığınden. Mahkememızden venlen 09.10.2003 gün ve 2003 322-583 sayılı ılamın ilanen teblığıne. ıla- nın yayım tanhınden ıtibaren 15 gün sonra yukanda adı geçen davalılara tebliğ edılmiş sayılacağı ılan olu- nur.13.11.2003 Basın: 60347 '
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle