07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 ARALIK 2003 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DİZİ Yeryüzünde yaşamın kaynağı Güneş, eski kültürlerin çoğunda baş tanrılık unvanı aldı Göktekialtn saçlıtann E ski insardardoğal olaylann nedenlerini bil- medikleri için gök tannlar, yer tannlar yaratmışlardı kafalannda. Dünyanın he- men hemen her yerinde değişik kültürler- de, yeryüzüne hayat veren giineşe tapar- dı insanlar. Yüzlerini güneşe döner, du- alar eder, dileklerde bu- lunurlardı. Ona kurbanlar ve- rirlerdi. Eski Mısır'da, Mezo- potamya'da. Iskandinavya'da, Güney Amerika'da ve daha bir- çok yerde olduğu gibı. HATTİ Alacahöyük ve Horoztepe mezarlan Hititlerden önce Ana- dolu'da hüküm süren Hatti kral- lanna aittir. Burada bulunan eserler arasında, güneş ve ışın- lannın bir arada görüldüğü gü- neş kurslan vardır. Alacahö- yük'te Eski Tunç Çağı'na tarih- lendirilen ve Kral Mezarlan olarak adlandınlan 13 adet me- zarda ele geçen buluntular ara- sında, "Güneş kurslan" önemli bir grubu oluş- turmakta. Çoğu bronzdan yapılmıştır ancak aralannda gümüşten yapılanlan da vardır. Guneşe HİTİT Güneş Tannçası Arinna ismini, Boğazköy'de yapılan arkeolojik kazılar sırasında ortaya çı- kan Hititlere ait yazıtlardan öğreniyoruz. Bu tab- letlerden, kralın ülkeyi yönetmek ıçın kutsal yetkiyi Arinnalı Güneş Tannçası'ndan aldığı an- laşılıyor. Yazıtlarda, Güneş Tannçası'nın sırla- nna ulaşmak ıçin "Hattuşaştan bir günlükyoT deniliyor ama hangi yöne gıdileceği söylenmi- yor. Heryıl yapılan Nuntanyashas Bayramı'nda, Güneş Tannçası'na dualar ediliyor. Istekleri yerine getıriliyor. ' Ord/Prof Sedat Alp, "HititGüneşi" adlı kı- tabında, Hitit kültüründe, Güneş Tannsı'nın çok önemli bir konumda olduğuna dikkat çe- kiyor "Antiaşmalarda.antiaşmay-atanıkotarak gösterüen yemin tannlan dizisinde.Güneş Tan- nsı'run çok önemli bir yeri vardır. Hititierin dü- şüncesine göre öldüğü zaman Hitit krallan ken- dilerini Güneş Tannsı'na bağlamaktaydı." ALEVİ-BEKTAŞİLER Ünlü araştırmacı Irene Metikoff, "Hacı Bek- taş Vefi" kitabında, Hz. AK ve güneş arasında kurulan bağı ve güneşın Alevi-Bektaşi inancın- daki yerini şöyle anlatıyor: "_Güneş-Tann kapsamında Ali, bu karma- şık probiemin bölümlerindcn ancak birini oluş- turur. Güneşin tannsaDaşınasıyta insan görünü- şü altında tasarlanan Tann arasında uzun bir yol ve kanşık etkilenmeler \ardır. \aşarnın doğ- rudan özü ve nedeni oiuşu ve bitkisei >aşama bağ- h bulunuşu dolayısryla Güneş, insanın yakuun- dadır. Bunun içindir kt dünya dinlerinin çoğun- da yüce varhğın güneşle özdeşleşmesine rast- lanmaktadır. »Anladım kl An" birgüneş-tannsalhğının be- Brmesiydi. \itekiin An' köylerde, doğan güneş- le özdeşleşmekte ve doğuşunda ona dua edil- mektedir. Güneş birsaygı öğesidir: Güneşe kar- şıişeıunez. Ali'nin simgesiolan hayvanlarda gü- neş ile bağlanunduiar. En üst düzeyde güneşin simgesi, arslan; Fe- niks'le kanşnuş bir güneş simgesi olarak rurna. aynı şekilde yine güneş ile bağlanülı bir simge olarak Koç~" YUNAN Yunan tannsı Apollon'un birçok adı vardı. Sık sık rastlanan adlanndan birisı de Phoıbos'tur (ışü- dayan). Apollon tann olarak birçok unvan al- dıktan sonra ancak 6. yüzyılda güneş olarak göründü. Apollon'un güneş şeklindeki tasav- vuru düşüncesini Eflatun da benımsemişti. Romalılann öğrendiklen ilk Yunan tannsı Apollon oldu. IÖ 17'de şair Horatius, övgüle- rinde Apollon'u Güneş Tannsı olarak yüceltir. Apollon'un kutsal ağacı, defhedir. Başka kay- naklarda da Apollon'un sıfatlan arasında gü- neş, ışık, açıklık ve gerçek sayılır. Saçlan gü- neş gibı altın sansıdır. Güneşin ışıklannı sem- bolize eden oklan ışık ve anlayış getirdiği gibi ölüm getirebilır. MEZOPOTAMYA Gılgameş Destanı, Babillilerinmılli destanı- dır. Gılgameş, destanın Sümercesinde, Babilon- ya sınırlan ıçınde bulunan eski şehırlerden Uruk'un beyidir. Efsanelerden birisinde, Gıl- gameş sonunda ölür. Ama yeraltı âleminde en yüksek mevkii alır. Bu mevki, ölülermahkeme- sinin başhâkimliğidir. Gılgameş, o cehennem- de yeryüzünde kendisinin koruyucusu olan Gü- neş Tannsı'nın vekili sıfatıyla hüküm yürütür. Güneş Tannsı Utu, Babbar olarak da bilinir. Onun için inşa edilen tapınağın adıysa E-bab- bara yani Güneş' in Evi adını taşır. Dünyanın ilk yazılı yasalannda Kral Hammurabi Güneş Tan- nsı'nı, "Göklerin ve yeryüzünün en büyükyar- grcı" olarak yüceltir. Jacquetta Hawkes, "Man and Sun / İnsan ve Güneş" adlı kitabında. Kral Hammurabi'nın, "Ben, Sümer ve Akad'ı ay- dınlatan güneşim" sözlerine yer verdikten son- ra, Mezopotamya'da bir kralın güneş unvanı al- masının olağan olduğunu belırtiyor. Bu arada, yazıtlara göre Asur krallan sadece Mezopo- t Inkalı kadınlardan Güneş Tannsı'nın oğluna armağanlar... nkalar Kendilerini güneşin çocuklan kabul eden İrtkalar, başkent Cuzco'da bir tapınak inşa etmişler. Bu tapınakta attından yapılmış bir güneş şekli var. Bu şekil öyle bir yere konmuş ki, tapınağın kapılan güneş doğarken açıldığında, ilk ışıklar onun üzerine düşüyor. Arkeologlar Peru'da, güneşe tapınmak için inşa edilen yapılara ait kalıntılar buldular. Inkalar, egemenlikleri altına aldıktan etnik gruplann kültürel özelliklerini korumalanna izin veriyor ama Kiçua dilini, güneşe tapınmayı ve merkezileşmiş bir yönetim modelini zorla kabul ettiriyorlardı. Inka imparatorluğu'nda iktidar, Sapa Inka (Eşsiz Inka) unvanını taşıyan imparatorun şahsında toplanmıştı. Imparator, halkın gözünde "Güneşin oglu"ydu. inkalann atası da Inti, yani güneşti. Hükümdarlığın temelinde dini unsurlar olması, Inka devletine teokratik nitelikler kazandırmıştı. "Güneşe Tapınma", devfetin resmi diniydi ve fethedilen topraklarda halka bu inanç aşılanıyordu. tamya'nın değil "bütün insanhğuı güneşi" ola- rak kabul edılirdi. YEZİDİLER Mezopotamya'nın parlak renklerinden biri- si olan Yezıdiler de güneşe dönüp dua ederler. Tann'ya ibadeti güneş doğarken ve batarken ya- parlar. Bu tapınmanın, güneş üç adam boyu yükselmeden yapılması gerekir. Yezidi taptnır- ken yüzünü güneşe çevirir, sol el sağ elin üs- tünden geçecek şekilde göbek hizasında tutu- larak yapılır. Yezidi. "Tannm önceyetmiş iki mfl- tete sonra da bana rviKk ver. Tannmız yıkıcı de- ğfl\aptadir. O haldeyeryüzüne mudulukiçin geldik" dıyerek inandığı en büyük me- lek olan Melek Tavus ile e\r liya Şeyh Adiy'in adlannı sayar ve "Güneş üstünde yüksekii. Ey sefil kişi kalk da ibadetini yap. Tann birdirve Şeyh Adi\ onun dostudur. Selam sana Şeyh Adiy" der. Yezidi, duayı oku- duktan sonra iki elini birden başının üs- tünden geçirerek tapınmasını tamam- lar.Yezidi inanışına göre kendilığınden var olan Tann, kendisinde var olan güneş, ay ve yıl- dız gibi ışık kaynaklanru yarattı. Tann gücün- den yaratıldıklanndan dolayı bu gök varlıklan kutsal sayılmaktadırlar. ZERDÜŞTLÜK Milattan önce 7. yüzyılda kurulduğuna ina- nılan bu inanca göre kâinata ıkı güç hâkimdir. lyiyi aydınlık. kötüyü karanlık temsil eder. Ev- renin yaratıcısı Ahura Mazda'dır. Ahura Maz- da iyiliğin, güzellik, sevgi ve saygının kayna- ğıdır. Onun temsilcisi aydınlık saçan güneştir. Güneşin yeryüzündekı temsilcisi ateş ve onun bulunduğu ocaktır. Bunlann insan bedeninde- ki simgesi de ısıdır. Isı bedene dirilik, çeviklik getirir. İnsan bir sevgi kaynağıdır. O. bu sevgi- sini hiç fark gözetmeden hayvanlara ve bitki- lere de vermelidir. Güneş nasıl tüm tabiata ve varlıklara aydınlığını, sıcaklığını hiç fark gözet- meden eşit olarak dağıtıyorsa, insan da aynı şe- yi yapmalıdır. HİNDİSTAN Hindularda, Tann tektir ancak bu Tann her yerde ve değişik görün- ,- tülerle var olabılir. Dolayısıyla Tann fıkri sayısız Tann'ya tapın- ma şeklinde ifade edilebilir. Hindularda, güneşin en doğ- - rudan temsili Güneş Tannsı Sur- ya'dır. Bir başka deyişle Surya gü- neşin kendisidir; yeryüzünün üzerin- de parlar, karanlıklan, cadılan, hastalık- lan ve kötü rüyalan defeder. Hindistan'ın ar- keolojik kalıtlarla ünlü Konarak kentinde, Sur- ya'ya adanmış tapınaklar vardır. lran kökenli olabileceği de sanılan bu Tann. bazen yedi ba- zen de daha fazla atın çektiği tekerlekli güneş arabasıyla gökyüzünden süzülüp gitmektedir. Konarak'taki tapınak, tekerlekli güneş arabası şeklindedir. Güneş Tannsı Surya'nın, Şafak'ın yani Ushas'ın kocası olduğuna inanıhr. Hindularda, bir başka dönemde Trimurti de- nilen ve önde gelen üç Tann vardır Yarancı Brah- ma, yaratan ve yok eden Şiva ve koruyucu Viş- nu. Burada Tann Vişnu'nun rolü, evreni geliş- tirmek ve korumaktır. Eski dönemin Güneş Tannsı Hinduculukta önem kazanmıştır. Mısır'da Güneş Tannsı'nın birden çok unva- nı var. Ra, e\Tenin yaratıcısı olduğu gibi Mısır'ın da ilk kralıdır. Firavunlann onun soyundan gel- dikleri ve ilahi güçlen olduğu kabul edilir. Ba- zı kaynaklara göre Mısır'da Bronz Çağı'ndan önce tannçalar egemendi ancak bu çağla birlik- te erkek din adamlan kendi siyasi amaçlan için Güneş Tannsı Ra'yı ortaya çıkardı. Böylelikle daha eski olan ay takviminin de yerini günlerin güneşe göre hesaplandığı takvim aldı. Başka kaynaklara göre, Mısır'da Akhenaten aduıdakı bir firavun, güneşe tapınmayı öngö- ren ve şiddeti yasaklayan bir din kurar. MÖ 1367 yıhnda ya da bu tarihe yakın bir zaman- da hüküm sürmeye başlamış olan Akhenaten, tahta çıktığında daha çocuk yaştaydı. Yeniyet- me firavun, yeni bir kent ve bu kentte Güneş Tapınağı'nı kurar, güneşe ibadeti içeren dini de resmileştirir. Aşk ve mutluluk iki önemli unsu- ru olur bu yeni dinin. Ne var ki, romanrik fira- vun tahttan indırildikten sonra kurduğu kent kadenne terk edilir; yeni dine onay vermemiş olan rahipler sınıfı, bu dine ait her türlü izi sil- mek için ellerinden gelenı yaparlar. Bırkaç yıl içinde de yeni dinden hiçbir eser kalmaz. İnsanlar kurban edilirdi Tonatiuh içinkan dökülürdü A ztekler, Güneş Tannsı Tonatiuh'un güç kazanması için insan kanı gerektiğine inanırlardı. Bu yüzden, çoğu savaş esiri birçok insan Tonatiuh'a kurban edilirdi. Güneşe tapınmak için piramitler inşa edilmişti. 1398 yılında, rahip Tlacael'lel, insanlannui yaratıhşlannın tek amacının güneşi beslemek için kan vermek olduğunu söyler. BİNLERCE KURBAN Aztek imparatorluğunun da "kan bulmaktan resmen sorumlu olduğunu" ilan eder. Bunun üzerine Güneş Tannsı'na kurban edilmek üzere sonu gelmeyen bir insan avı başlar. Kurbanlann göğsü deşilip kalpleri çıkanlır ve böylelikle binlerce insanın kanı dökülür. Aztek ınancma göre dünya dört ya da beş dönemden ya da onlar her yaratışa güneş dedikleri için dört ya da beş güneşten geçiyor. Aztek inancuıa göre içinde bulunduğumuz dönem beşinci dönem. Depremlerin sona erdirileceği bu döneme, Güneş Tannsı Tonatiuh egemen. KENYA VE UCANDA Psıkanalizin kurucusu Sigmund Freud'un bir zamanlar en yakınındaki insanlardan olan ve çağımıztn en önemli psikiyatrlanndan birisi sayılan Carl Gustav Jung. Afrika'da Kenya ve Uganda'ya yaptığı ziyaret sırasında güneşe tapan ınsanlan şöyle anlatıyor: "«Yaşh bir adam ansızm, 'Sabah güneş doğduğunda kulübelerimizden çıkar, avuçlanmıza tükürür ve güneşe doğru açanz' dedL İnsanoğlu, binlerce yıkür, parlak bir ışık olarak karanhğın içinden çıkıp gökyüzünde yükselerek dümayı bağışlayan bu yüce tannya tapmmışnr. | O zaman, insanoğlunun yaraülışının ilk günlerinden beri içinde ışığa karşı bir istek olduğunu ve o zamanlann karanhğmdan kurrulmak için, içinde basdramadjğı bir dürtü olduğunu anladım. Gece olduğunda, her şeyi yoğun bir hüzün basar ve her ruh ışığa kavuşmak için can atmaya başlar. Bu dışa vTinılmayan duygunun izleri. ilkelkrin ve hayvanlann gözlerinden okunabifir-" YARIN: MEVSİM VE İNSAN Ateşle aynı önemdeydi E ski Prusyalılar ve Lrtvanyalı- lar özellikle ateşe saygı gös- teriyorlardı. Barak ve Iskan- dinav halkları arasında gü- neş ve ateş aynı öneme sa- hipti. ikisinin de tannsal özel- likler taşıdığına inanılıyordu. Bartık halkları, tanm toplulukla- rı oldukları için ağaçları, ormanla- n, tarlalan ve gölleri kutsal kabul eder, tanrıların ve cinlerin buralar- da banndığına inanırlardı. Eski Cer- men/Kett halklarının inanışlarına göre ağaç ve özellikle meşe ağa- cı kutsaldır. Işte Noel'de süslenen çam ağacı aslında meşeyi temsil eder. Cermenler, 25 Aralık'ta kış ortası bayramını kutlayıp ölülerini anıyorlardı. Romalılann etkisine girmiş olan Kelt kültüründe, günümüzde Avru- pa'nın birçok yerinde rastlanan te- kerlek motifi, güneşi simgeliyordu. Keltlerde Jüpiter, hem gökyüzü hem de Güneş Tannsı'ydı. Jüpiter gibi Zeus da Roma etkisine girmiş Kettlerde kutsal olarak kabul edi- lir. Evreni güneşe art güçler idare eder, insanlan, hayvanlan ve hat- ta ölüleri korur. Güneş, bereket ve sıcaklığı temsil eder. Kertlerden kalan bazı anrtlarda, yanında Gök-Güneş Tanrısı oldu- ğu halde, güneş sembolünü Tan- rıça Juno taşır. Bu da, güneşin ge- nelde dişilere özgü olan üretken- lik gücünün yüksek olduğu inanı- şından kaynaklanıyor olabilir. Kelt- lerin başka bir Güneş Tannçası ise Fortuna'dır. Akdeniz kültüründe, Fortuna'nın yani Şans'ın elindeki te- keriek sadece insann değişen şan- sını değil, Roma-Kert kültüründe güneşi de sembol ediyor olabilir. JAPONYA İmparatorun, Güneş Tannçası Amaterasu'nun torunu olduğuna inanılırdı. Tannça, imparator aile- sinin üyeleri gibi sarayda kalıyor- du. Ancak, imparatorlardan birisi, onun yakın varlığından ürküp sem- bollerini bir sandığa koyup onun için bir mabet yaptırdı. Önceleri, Güneş Tannçası'na sa- dece imparator dua edebilirdi. An- cak ibadet zamanla toplumun di- ğer kesimlerine de açıkdı. Saraydan bir prenses, Amaterasu Tapına- ğı'nda ömür boyu hizmet etmek üzere seçilirdi. Tanrıçanın yılda bir imparatorta dostça bir havada özel bir yemek yediğine inanılırdı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle