06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 ARALIK 2003 SAL HABERLER DUNYADABUGUN ALt StRMEN Şu Türkiye'nin Hali Yıllarca düşünseydim aklıma gelmezdi bir gün Necmettin Erbakan için üzüleceğim. Dün Erba- kan hakkında çıkarılan yakalama kararı hakkında görüşümü sormak için teleton eden bir TV kana- lı görevlisine, "Ne olur beni affedin, bu konuda konuşmak istemiyonım" demek zorunda kaldım. Evrakta sahtekârlık yapan ve suçu sübut bu- lan birinin hapis cezası çekmesi aslında insanın üzülmesine neden olmamalı. Hele hele, yıllaryılı, Erbakan'ın güvenilmez, po- litikasının sahte olduğunu, gücünün sahtecilik ve doğruyu söylememe üzerine bina edildiğini söy- leyen bizler gibi kişilerin, üzülmek bir yana, hak- lı olarak ortaya çıkıp "Bizyıllarca söylememiş, bu konulara dikkatinizi çekmemiş miydik" demele- ri de mümkündü. Erbakan'ın servet beyanının bile şaibeli oldu- ğunu anlatabilmek için dilimizde tüy bitti. Ama şimdi Erbakan için içtenlikle üzülüyorum. Adamın düşüncesi iktidar olur, eski Refah Parti- si'nin kimiyetkilileri, şimdi iktidarın nimetlerinden yararlanırtarken Hoca Efendi, hapishanenin yo- lunu tutacak. Üstelik de bu yaşlı adamın bir an önce yaka- lanması için görülmemiş tehalük gösteriliyor. Doğrusu kamu vicdanını rencide edecek bir durum. Kamu vicdanını yaralayacak olan bir suçlunun cezasını çekmesi değil, aynı işe ortak olanlann bir kısmının, eski liderleri hapishanenin yolunu tırtar- ken iktidar koftuğunun nimetlerinden yararlan- malarıdır. • • • Türkiye garip bir ülke. Son terör olayının failleri daha tutuklama karar- ları çıkar çıkmaz, "Topluma Kazandırma Yasa- s/"ndan yararlanmak için başvuruda bulunma- ya, örgütün ortaya çıkmasını sağlayacağı ileri sü- rülen sözde itiraflarla yakayı sıyırmaya çalışırken Necmettin Hoca hapishane yollarına düşüyor. Acaba Hoca da itiraf yasasına sığınıp, avenesi hakkında açıklamalar mı yapsa? Ama ne fark eder ki? Onların önemlileri zaten dokunulmazlık zırhının arkasına gizlenmişler ve bundan vazgeçmeyecek- lerini de açıklıyoriar. Gerekçeleri ise evlere şenlik. - Arkadaşlarımız yargıya güvenmiyorlar, diye açıklıyor durumu komisyon sözcüsü Anayasa Hu- kuku Profesörü Burhanettin Kuzu. AKP'nin kodamanlan, Türk yargısına güvenmi- yorlar, ama Avrupa Insan Hakları Mahkemesi, AİHM'ye güveniyor ve Türkiye aleyhine orada da- va açıyorlar. Türkiye'nin Başbakan'ı, Türkiye'ye karşı bu mahkemede dava açmış durumda, Dışişleri Ba- kanı'nın zevcesi de... • • • Devletin yürütmesi, Türkiye Cumhuriyeti Dev- leti aleyhine AlHM'de dava açmış bulunuyor. Türkiye'ye savunması sorulunca ne olacak? Normal prosedür Türk Dışişleri Bakanlığı'nın bu konuda uzmanlara da danışarak bir cevap ha- zıriamasıdır. Peki, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Başbaka- nı'na ya da kendi eşine karşı Türkiye'yi savuna- cak mı? Ne olacağını Leyla Şahin davası konusunda- ki tutumuyla Abdullah Gül daha bugünden orta- ya koydu. Leyla Şahin'in türban yasagı konusunda AlHM'de açtığı davada, Türkiye 2002'de esas savunması- nı verdi. Davacı tarafAKP'nin iktidara gelmesinin ardın- dan ek görüş bildirdi. Bunun üzerine Türkiye'nin Strasbourg'daki Avrupa Konseyi Temsilciliği Ka- sım 2003'te ek savunma verdi. Ek savunmada ileri sürülen hususlar, Türkiye'nin benzeri davalarda ileri sürdüğü ve mahkeme ta- rafından da kabul gören klasik görüşleriydi. Ne var ki, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül bu ek savunmayı geri çektirdi. Çünkü Türkiye Cumhu- riyeti Anayasası'nın maddeleri ve Anayasa Mah- kemesi'nin kararlan doğrultusundaki bu savun- ma, AKP'nin Türkiye görüşü ile bağdaşmıyordu. Işte Abdullah Gül ve AKP hükümeti Türkiye'yi bu şekilde savunmaktadır. Bu durumda "ne olacak bu Türkiye 'nin hali" di- ye sormanın da bir anlamı kalmıyor. Ne olacağı o kadar belli ki... Anma törenleri Kubüoyiçinİzmir'de 'Cumhuriyet Yürüyüşü' tZMÎR/ADANA (Cumhuriyet) - Devrim Şehidi Asteğmen Mus- tafa Fehmi Kubilay. ge- ricilerce katledilişinin 73. yıldönümünde Me- nemen'deki amtı önün- de bugün törenle anıla- cak. Ege Ordu Komu- tanı Orgeneral Hurşit Tolon'un da katılacağı anma töreni, saat 10.30'da başlayacak. Menemen Belediyesi tarafından düzenlenen program kapsamında da saat 10.00'da, Menemen Tren Jstasyonu önünden Kubilay Anıtı'na değin sürecek "Cumhuriyet Yûrûyüşü*' gerçekleş- tirilecek. Saat 12.00'de de"80.YıldaCumhuri- yet" konulu panel, bele- diye düğün salonunda yapılacak. Menemen'de gerici yo bazlar tarafından şehit edilen Kubilay Adana'da da CHP, ADD ve ÇYDD'nin düzenleye- ceği ortak tören ve açık- lamalarla anılacak. Ilk tören bugün 10.30'da Atatürk Parkı'nda ger- çekleştirilecek. ADD Şube Başkanı AhmetDuman. dün yap- tığı açıklamada, "Mene- men'deHükümetKona- ğıönündeşeriatözlemci- si, gerici yobazlann baş- latmakistedigikallaşma- nın yıldönümünde, laik, demokratikCumhuriye- ti sonsuzadeğin koruma- ya,AtatürkdevTim ve il- keierini sürdürmeye ka- rarlıyız" dedı. Ç*YDD Adana Şube Başkanı Nu- ran Işık da özellikle gü- nümüzde kendilerini her şekil ve kılıkta göster- meye çalışan şeriat dev- leti heveslilerinin, olup bıtenlere bakarak fazla umutlanmaması gerek- tiğini vurguladı. Devletin zirvesinden, Kubilay'm şehit edilişinin yıldönümünde irtica yanlılanna sert uyan ÖÖzkök: Sonlan aynı olurANKARA (CumhuriyetBûrosu)- Devrim şehıdi Asteğmen Kubilay ın şehit edilişinin 73. yıldönümü ne- deniyle yayımlanan mesajlarda devletin zirvesinden "irtica" uyansı geldi. Cumhurbaş- kanı Ahmet Necdet Sezer, Kubilay'm gericiliğe ve ka- ranlık düşüncelerekarşı ve- rilen savaşımın simgesi ol- duğunu bildirdi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Öz- kök, Menemen olayının, laik ve demokratik yapıyı hedef ala- rak Türkiye Cumhuriyeti ile mü- ! cadeleyi düşünenlerin sonunu gösterdiğinı bildirdi. Cumhurbaşkanı Sezer, Kubilay'ın şehit edilişinin 73. yıldönümü nede- nıyle yayımladığı mesajda, Türk ulu- sunun Yüce Atatürk'ün önderli- ğinde bilgisızliğe. dogmalara ve gen kalmışlığa tüm gücüyle di- rendiğini anımsattı. '•'Tür- kiye'nin laikvedemokra- tik bir ülke olarak var- hğmıvegetişmesnisür- dürmesinin en büyük güvencesi, ulusumu- zun biriik ve daya- nışma içinde yur- dunu ve ba- ğımsızlığını • Cumhurbaşkanı Sezer, Kubilay'm gericiliğe ve karanlık düşüncelere karşı verilen savaşımın simgesi olduğunu kaydetti. Orgeneral Ozkök ise yayunladığı mesajda "Kubilay adı, Türkiye Cumhuriyeti'nin laik ve demokratik yapısım hedef alarak her ne şekilde olursa olsun onunla mücadeleyi göze alacakJann karşılaşacaklan sonu da göstermesi bakımından toplum için bir moral kaynağıdır" dedi. konımakararühğKÜr'' diyen Sezer, çağdaş Türkiye'nin bu kararhlıktan aldığı güçle son- suza değın var olacağını bildirdi. Sezer, her dönemde olduğu gibi cumhuriyetin ku- ruluş aşamasında da çağdaşlık ve yeniliğe karşı olan akımlann ortaya çıktığını, Ata- türk devnmlerini ve aydınlığı içine sindi- remeyen çevrelerin laik ve demokratik top- lum düzenine karşı başansız girişimJerde bulunduklannı kaydetti. 'Can pahasma karşı koyulur' Toplumun tüm kesimleri tarafından la- netlenen ve kınanan Menemen olayının halkın cumhuriyete inanç ve bağlılığınin da- ha da güçlendiğınin ilanıyla son bulduğu- nu vurgulayan Sezer. şu görüşlen dile ge- tirdi: "Menemen'de şehit olaD genç asteğ- men Kubilay; gericiliğe ve karanlık düşün- celere karşı verilen savaşımın simgesi ol- muş, laik ve demokratik Türkiye Cumhu- riyeti'niıı her koşulda, gereküğinde can ve- riİerek korunacağmı göstererek, ulusumu- zun gönlünde öiümsüz bir yer edinmiştir. Bağımsızfck ve özgürhik konıılanndaki ka- rarhhğıyia 80 yıMırçağdaşhğı ileriemeyi ve geüşmeyi erek edinen ulusumuz, laik ve de- mokratikcumhuriyete sonsuza değin sahip çıkacakbr. Türk ulusu, cumhuriyeteyöne- len harekedere, gerektiğinde canı pahasına her zaman karariılıkla karşı koyacakûr." t Devrim tarüıimizin dönüm noktasT Genelkurmay Başkanı Orgeneral Öz- kök. 23 Aralık Şehit Asteğmen Kubilay'ı AnmaGününedeniyle Türk Silahh Kuv- vetleri'ne bir mesaj yayımladı. Özkök me- sajında, 23 Aralık'ın, Türkiye Cumhuri- yeti'nin temel niteliklerini, Atatürk ilke ve devnmlerini doğrudan hedef alarak, ir- ticai bir anlayışla toplumu ortaçağın karan- hklanna götürmeyi amaç edinen yobazlar tarafından şehit edilen Aziz Kubilay'm ölümünün 73'ncü yıldönümü olduğunu anımsattı. Menemen'dekı olaylann sonuç- lannın, taşıdığı anJam ve gelecek kuşak- lara yönelik verdiği mesajlar bakımından son derece hayatı olduğuna işaret eden Or- general Özkök, şunlan kaydetti: "23 Ara- hk 1930 tarihi. akıl ve bilimden nasibini al- manıış, gerçekte din ile alakası bulunma- yan, fslam dinini kendi sapık amaçlan doğ- rultusunda kullanarak bir karşı devrim iddiasıylayola çıkanlann gerçekyüzlerinin anlaşjlması ve bu gibi kişilerin gelecekte de Cumhuriyetin temel değerlerini sürekH ola- rak tehditedebileceğinigöstermesi bakuıun- dan devrim tarihimizin en önemli dönüm noktası olarak kabul edilmelidir." 'TSKyılmazbekçi^ Kubilay adının genç kuşakJara, "Cum- huriyefi emanet eden bir neslin dramını ve onlann bu kutsal emanerı ne büyük mü- cadelelerle bugünlere taşıdığını anımsata- cağını belırten Özkök, şu görüşlen dıle ge- tirdi: "Kubüav adı, Türkiye Cumhuriye- ti'nin laikvedemokratikyapısım hedefala- rak her ne şekilde olursa olsun onunla mü- cadeleyi göze alacaklann karşılaşacaklan sonu da göstermesi bakınundan toplum için bir moral kaynağıdır.Türktoplumu, her yıl 23 Arahk'ta anımsanması gerekenlerianmv sar veözgüveninitazekr. Hiç kimsenin şüp- hesi olmasın id, TSK, zihinlerinin her nok- tası çağdaş filrîrlerle dolu, kendisini ulusu- nun bağımsızlık ve gö'nencine adanuş per- soneüyie. üzerinde yaşadığımız coğrafya- nın tüm zoıiuklanna ve dünyada yaşanan olaylann ülkemiz üzerindeki acı yansuna- larina rağmen. Büyük Atatürk'ün göster- diği hedef istikametinde kararhükla üerie- yen cumhuriyetimizin ve onun temel de- ğerlerinin inançb sa\ unucusu veyümaz bek- çisi olmaya devam edecektir." MUSTAFA KEMAL DERNEĞİ 'Irtica lstanbtıl HaberSenisi - Mustafa Kemal Derneği (MKD) Genel Başkanı Kamran Baran, üniterdev- lete, çağdaş ve laik cum- huriyete sahip çıkılmazsa 1930'luyıllarda meydana gelen Menemen olayı ve benzerlerinin yeniden ya- şanabileceğini belirtti. MKD Genel Başkanı Kamran Baran 23 Aralık 1930 yılında yaşanan Me- nemen Olayf nınyıldönü- mü nedeniyle yaptığı ya- zılı açıklamada, Menemen Olayı'nın üzerinden 73 yıl geçmesine karşın çağdaş- lık ve Iaiklik karşıtı hare- ketlerin yoğunlaşmaya başladığını ifade etti. Baran. "Dün çağdaş ha- reketin karşısında olanlar bugün ülkeyönetimini ele geçirmeye çalışıvor. Tür- knemiz, inanç özgürlüğü, demokratik haklar ve AB kandırmacasıyla ortaçağ karanbğına sürükleniyor" dedi. Kurtuluş Savaşı ve sonrasında yaşanan iç is- yanların yeniden yaşan- maması için siyaset-tica- ret-tarikat-medya dörtge- niyle kuşahlmış laik cum- huriyete sahip çıkılması gerektiğine dikkat çeken Baran, yobazlığın çoğaldı- ğı, dinci terör eylemlerinin başladığı bu dönemde ah- laki değerlerin de önemi- ni yıtirdiğini vurguladı. Geçmişte ve bugün yaşa- nılan olaylan unutmadan hemen gerekli önlemlerin alınmasını isteyen Baran, 14 Bu önlemleri almak laik cumhuriyetimizin tek gü- vencesidir. Ay nea, PKK sorunu dışında, rnüli biriik ve bütünlüğümüz, Kıbns sorunu, sözde Ermeni soy- kınmı sorunu, etnik azın- hklaryaratma sorunu, Fe- ner Rum Patrikhanesi so- runu, Ortadoğu sorunu gi- bi konularülkemizin gün- demindeyken yeniden ya- şanacak dinsel sorunlar, laik cumhuriyetimizi de- rinden sarsacakür" dedi. Pusuda bekleyen irtica- nın kendini değişik yol- larla tekrar göstereceğini kaydeden Baran, şu gö- rüşleri vurguladı: "Halkı- mız 80 yılhk Cumhuriye- timizin hiçbir döneminde bu denli şaşkm, yoksul,sus- kun ve çaresiz olmamışür. İlkemizyönedcilerineye- niden sesleniyoruz: Kut- sal dinimizleoynamayı bı- rakınız. Dininıizi politika- ya alet etmeyiniz ve bunu İdşisei, siyasi çıkarlannız için kullanarakBüyük Ata- türk"ün gösterdiği hedef- lerden asla uzuklaşmayi- nız. Yüce miHetimizi, üni- ter devletimizi çağdaş, de- mokratikvelaik cumhuri- yetimizi milli biriik ve be- raberliğunizi konımak ve kollamak için artık uyan- maya çağuTjoz." Bolu İI Jandarma Konıutanlığı ekjplerinin, Gerede'de izinsiz açılan bir Kuran kursu ve bünyesinde bulunan kreşte çocuklara izinsiz dini eğitim verildiği ihban üzerine düzenlediği operasyonda 7 kişi gözaftına ahndı (solda). Bartın'da ise irticai faaliyette bulunduğu beh'rtilen 13 kişi yakalandı. (Fotoğraf: AA) Kreşte şeriat eğitimiBOLU/ZONGULDAK (Cumhurij'et) - Bolu'nun Gerede ilçesinde izinsiz açıldığı belirtilen Nakşibendilere ait Kuran kursuna düzenlenen operasyonda 7 kişi gözaltına alındı. Bartın'm Ulus ilçesinde irticai faali- yette buiunduklan belirtilen 2'si imam 13 ki- şi bir tarikat evinde yakalandı. Bolu U Jandarma KomutanJığı ekipleri Gerede'de izinsiz açılan bir Kuran kursu ve bünyesinde bulunan kreşte çocuklara izin- siz dini eğitim verildiği ihban üzerine ope- rasyon düzenledi. Yenikarabük Mahalle- si'nde buJunan 3 katlı evde arama yapan jandarma ekipleri, Nakşibendi tarikatmı sem- bolize eden 27 takke, çok sayıda Arapça ders kitabı, çocuklara uygulanan eğitim prog- ramı ve depolanmış gıda maddesi ele ge- çirdiler. Operasyon kapsamında gözaltına alınan ve kurs eğitmenliği yaptıklan belir- tilen Suat Şimşek, Meviüt ^ıgöz, Hamza Kişners ve İltaanTekiner sevk edildikleri nö- betçi mahkeme tarafindan "İzinsiz Kuran kursuaçmakvçişJefmeksuçlanndan" tutuk- landı. Yaşı küçük olduğu belirtilen 3 kişi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıl- dı. Operasyon sırasında aynı zamanda kreş olarak kullanıldığı belirtilen Kuran kursun- da bulunan ve yaşlan 5-8 arasında değişen 17 çocuk ve 3 genç ise ifadeleri alındıktan sonra ailelerine teslim edildi. Kursta bulu- nan 6 çocuğun aileleri tarafından okula gön- derilmediği belirlendi. Bartın'ın Ulus ilçe- si Kumluca beldesinde MuharremYaman'ın evine baskın düzenleyen jandarma ekipleri irticai faaliyette bulunduİdan belirtilen 2'si imam 13 kişiyi gözaltına aldı. MENEMEN OLAYI Başladığı _ _ .. J _ 1 'J__ .. şeriatçı ayaklanma Menemen'de yedeksubaylığını yapan öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay, 23 Aralık 1930da Nakşi- bendi tarikatından Derviş Mehmet ile arkadaşlan tarafından şehit edildi. Menemen olaylan Deniş Mehmet ile birkaç yardakçısının, ellerinde yeşil bayrakla Menemen'e baskın düzenlemeleriyle baş- ladı. "Mehdi" olduğunu iddia eden, şeriat isteyen Deniş Mehmet. "yetmişbin Idşilikhalifeordusu- nun da yakında geleceğini'' öne sürdü ve Gazal Ca- mii'ndeki yeşü bayrağı alarak halkı ayaklanmaya çağırdı. Karşılanna tek başma dikilen Kubilay'ı ön- ce tüfekJe vuran, bu sırada göre\e koşan Hasan ile Şevki adlı iki bekçiyi de şehit eden Derviş Mehmet ve yanındakiler, Kubilay'm başını kesip bir sınğa taktılar. Olay, AJay KomutanJığı'ndan gelen maki- neli tüfek birliğinin ateşi ile bastınldı. Derviş Meh- met ve iki adamı Sütçü Mehmet ile Şamdan Meh- met olay yerinde öldürüldü. Olayın daha sonra "bir- kaç meczubun işi" olmadığı, Cumhuriyet rejimine karşı ginşilmiş cahilce, fakat planJı bir ayaklanma olduğu anlaşıldı. Menemen, Manisa ve Balıkesir'de 31 Aralık 1930'da sıkıyönetim ilan edildi. Sıkıyöne- tim Menemen'de 7 Mart 1931 'de, Manisa ve Balı- kesir'de 28 Şubat 1931'dekaldınldı. 1 Ocak 1931 'de Mustafa Muğlalı Paşa başkanlığında Divanı Harp kuruldu. 15 Ocak 1931 'de biten yargılama sonunda idama mahkûm edilen 36 sanıktân 28'inin karan 3 Şubat"ta Kubilay'm şehit edildiği yerde infaz edildi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurucusu Mao Zedung 110 yaşında. Mao üze- rine çok şeyler söylendi, çok şeyler ya- zıldı. Benim Mao ile ilişkim bu yazıla- rın çok ötesinde. Ben henüz ilk genç- lik çağımda Mao Zedung'un düşünce- leriyle yüz yüze gelen kuşaktanım. Yal- nızca yüz yüze gelrnedim, 1975 yılın- da henüz Mao hayattayken Çin'i bir ay boyunca dolaştım. Bazılan aradan uzun yıllar geçtikten sonra benim gibilerin Mao'nun düşün- celerini benimsememizi, "Pekin'ebağ- lı bir avanaklık" olarak yorumladılar. Mao'nun düşünceleri b/ze neden sı- cak ve yalon gelmişti? Onu ancak 196O'lı yıllann pratiği içinde açıklayabiliriz. 1968 yılında Aydınlık Sosyalist Dergi'yi çı- kardığımızda Çin-Sovyet çatışması en sıcak günlerini yaşıyordu. Işte bu yıllar- da Sovyetler Birliği'nin başındaki Niki- ta Kruşçef, ABD ile "Banş içinde bir arada yaşama" doktrinini ortaya at- mıştı. 0 günün dünyasında, ABD'ye karşı dünyanın dört biryanında, büyük bir mü- cadele yürütülüyordu. Vietnam'da, Kamboçya'da, Laos'ta ABD işgalcile- Mao 110 Yaşmda rine karşı bağımsızlık savaşlan veriliyor- du. Mao önderiiğindeki Çin Halk Cum- huriyeti, Afrika'da sömüngec/liğe, As- ya'daki ABD emperyalizmine karşı yü- rütülen mücadeleyi destekliyordu. Bu nedenle Sovyetler'in ABD ile banş için- de bir arada yaşama doktrini bir anlam- da uzlaşma anlamına geliyordu. 0 dönemde bir başka önemli geliş- me daha yaşanıyordu. Dünya Bağlan- tısızlar Konferansı adı verilen üçüncü dünya ülkelerinin bir biriiği ortaya çık- mıştı. Çin'in destek verdiği bu üçüncü dünya bareketinin içinde ezilen üçün- cü dünya ülkelerinin yanında Yugoslav- ya, Küba gibi sosyalist ülkeler de yer alıyordu. Günümüzde ABD'nin ege- menliğindeki tek kutuplu dünyaya kar- şı Çin'in ağırlığı üçüncü dünya ülkele- ri açısından büyük önem taşıyordu. Bu, dünyadaki ABD egemenliğine karşı önemli bir denge oluşturuyordu. 1968'lerin Türkiyesi'nde gençlik VI- etnam savaşından çok etkileniyordu. Dünyanın dört bir yanında ABD'ye kar- şı kahramanca direnen Vietnam halkı- nın mücadelesi büyük bir umut yaratı- yordu. Işte biz o umudun parçası ola- rak Mao Zedung önderiiğindeki Çin'i se- viyorduk. Ben bu sempatinin aradan ge- çen 35 yıla rağmen doğru ve yerinde bir sempati olduğuna inanıyorum. Çin'in devrim modelinden etkileniyor- duk. Köylük bölgelerde toprak devri- mi yoluyla bir devrim projesi bize ya- kın görünüyordu. Bu aynlık Türkiye'de sosyalistler ara- sında "milli demokratik devrim", "sos- yalist devrim" rnodelleri gibi birbölün- me de yaratmıştı. Bu konular o günün gerçekleri içinde yeniden tartışılmaya muhtaç. ••• Çin'in 1970'lerin ortalarına kadar iz- lediği dış politikanın asıl olarak olumlu olduğunu düşünüyorum. Bence asıl dönüşüm "Üç Dünya Teorisi" adı ve- rilen teoriyle geliştirilen politikalardan sonra başladı. Çin Halk Cumhuriyeti, Sovyetler'den gelen bir dünya savaşı tehdidi gibi yanlış bir strateji izledi. Bu siyasetin sonucu olarak ABD ile ittifa- kı temel alacak bir hata içine girdi. Halbuki o dönemde, Sovyetler'in sa- vaş çıkaracak bir gücü yoktu. Tam ter- sineABD ile giriştiği silahlanma yanşın- da geriye düşmüş ve ekonomik olarak çöküş sinyalleri vermeye başlamıştı. Çin'in bu sıyasetlerinden bizler de et- kilendik ve 12 Eylül 1980 yılında geli- şen ABD destekli askeri darbeyi göre- medik. Darbeye hazırianan militaristler- le aramıza sınır çekmek yerine, onlar- la uzlaşan bir yola girdik. Çin, belki de bu şiyasetleri kendi dış politikasının gereği olarak geliştirmiş- ti. Sovyetlerle sınır çatışmaları, ege- menlik kaygısı Çin'i ABD ile uzlaşma- ya itmişti. Ancak bütün dünyanın Maocu par- tileri bu şiyasetleri benimseyince orta- ya "sınıf işbirlikçisi" bir akım ortaya çıktı. Bunun acısını çok çektik. Diğer sol gruplarla olan ilişkilerimiz de kötü bir yola girdi. Mao'nun "üç dünya teorisi"ne ne kadar dahli oldu, onu tam olarak kes- tirmek zor. Fakat, bu teorinin bizlerin si- yasi çizgisine çok olumsuz etkileri ol- duğunu biliyorum. Mao'nun ölümünün üzerinde 26 yıl geçti. Onun Çin gibi geri ve yoksul bir ülkeyi ayağa kaldırdığını, Çin'in makus talihini yenmeye önderlik ettiğini şim- di daha iyi görebiliyoruz. Bugün Çin, sağlam ve ayakta durabilen bağımsız bir ülke ise bunda Mao'nun çok büyük katkılan olduğunu kımse inkâredemez. Bugünün Çin'i geçmiş dar şiyasetleri de terk ederek yeni bir model deniyor. İnsanın yaratıcılığını harekete geçiren büyük bir enerji içinde gelişmeye çalı- şıyor. Mao büyük bir devrimciydi. Ancak yaptığı her şey doğru muydu? Kültür Devrimi sırasında binlerce aydının an- lamsız şekilde kamplarda yok edilme- sine, doğru diyebilir miyiz? Daha bu- na benzer birçok uygulamadan söz edebiliriz. Bütün bunlara rağmen Mao insanlı- ğın yetiştirdiği en büyük devrimcilerden bırisidir. Kendisini sevgiyle anıyorum.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle