Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23 ARALIK 2003 SAL
HABERLER
DUNYADABUGUN
ALt StRMEN
Şu Türkiye'nin Hali
Yıllarca düşünseydim aklıma gelmezdi bir gün
Necmettin Erbakan için üzüleceğim. Dün Erba-
kan hakkında çıkarılan yakalama kararı hakkında
görüşümü sormak için teleton eden bir TV kana-
lı görevlisine, "Ne olur beni affedin, bu konuda
konuşmak istemiyonım" demek zorunda kaldım.
Evrakta sahtekârlık yapan ve suçu sübut bu-
lan birinin hapis cezası çekmesi aslında insanın
üzülmesine neden olmamalı.
Hele hele, yıllaryılı, Erbakan'ın güvenilmez, po-
litikasının sahte olduğunu, gücünün sahtecilik ve
doğruyu söylememe üzerine bina edildiğini söy-
leyen bizler gibi kişilerin, üzülmek bir yana, hak-
lı olarak ortaya çıkıp "Bizyıllarca söylememiş, bu
konulara dikkatinizi çekmemiş miydik" demele-
ri de mümkündü.
Erbakan'ın servet beyanının bile şaibeli oldu-
ğunu anlatabilmek için dilimizde tüy bitti.
Ama şimdi Erbakan için içtenlikle üzülüyorum.
Adamın düşüncesi iktidar olur, eski Refah Parti-
si'nin kimiyetkilileri, şimdi iktidarın nimetlerinden
yararlanırtarken Hoca Efendi, hapishanenin yo-
lunu tutacak.
Üstelik de bu yaşlı adamın bir an önce yaka-
lanması için görülmemiş tehalük gösteriliyor.
Doğrusu kamu vicdanını rencide edecek bir
durum.
Kamu vicdanını yaralayacak olan bir suçlunun
cezasını çekmesi değil, aynı işe ortak olanlann bir
kısmının, eski liderleri hapishanenin yolunu tırtar-
ken iktidar koftuğunun nimetlerinden yararlan-
malarıdır.
• • •
Türkiye garip bir ülke.
Son terör olayının failleri daha tutuklama karar-
ları çıkar çıkmaz, "Topluma Kazandırma Yasa-
s/"ndan yararlanmak için başvuruda bulunma-
ya, örgütün ortaya çıkmasını sağlayacağı ileri sü-
rülen sözde itiraflarla yakayı sıyırmaya çalışırken
Necmettin Hoca hapishane yollarına düşüyor.
Acaba Hoca da itiraf yasasına sığınıp, avenesi
hakkında açıklamalar mı yapsa?
Ama ne fark eder ki?
Onların önemlileri zaten dokunulmazlık zırhının
arkasına gizlenmişler ve bundan vazgeçmeyecek-
lerini de açıklıyoriar.
Gerekçeleri ise evlere şenlik.
- Arkadaşlarımız yargıya güvenmiyorlar, diye
açıklıyor durumu komisyon sözcüsü Anayasa Hu-
kuku Profesörü Burhanettin Kuzu.
AKP'nin kodamanlan, Türk yargısına güvenmi-
yorlar, ama Avrupa Insan Hakları Mahkemesi,
AİHM'ye güveniyor ve Türkiye aleyhine orada da-
va açıyorlar.
Türkiye'nin Başbakan'ı, Türkiye'ye karşı bu
mahkemede dava açmış durumda, Dışişleri Ba-
kanı'nın zevcesi de...
• • •
Devletin yürütmesi, Türkiye Cumhuriyeti Dev-
leti aleyhine AlHM'de dava açmış bulunuyor.
Türkiye'ye savunması sorulunca ne olacak?
Normal prosedür Türk Dışişleri Bakanlığı'nın
bu konuda uzmanlara da danışarak bir cevap ha-
zıriamasıdır.
Peki, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Başbaka-
nı'na ya da kendi eşine karşı Türkiye'yi savuna-
cak mı?
Ne olacağını Leyla Şahin davası konusunda-
ki tutumuyla Abdullah Gül daha bugünden orta-
ya koydu.
Leyla Şahin'in türban yasagı konusunda AlHM'de
açtığı davada, Türkiye 2002'de esas savunması-
nı verdi.
Davacı tarafAKP'nin iktidara gelmesinin ardın-
dan ek görüş bildirdi. Bunun üzerine Türkiye'nin
Strasbourg'daki Avrupa Konseyi Temsilciliği Ka-
sım 2003'te ek savunma verdi.
Ek savunmada ileri sürülen hususlar, Türkiye'nin
benzeri davalarda ileri sürdüğü ve mahkeme ta-
rafından da kabul gören klasik görüşleriydi.
Ne var ki, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül bu ek
savunmayı geri çektirdi. Çünkü Türkiye Cumhu-
riyeti Anayasası'nın maddeleri ve Anayasa Mah-
kemesi'nin kararlan doğrultusundaki bu savun-
ma, AKP'nin Türkiye görüşü ile bağdaşmıyordu.
Işte Abdullah Gül ve AKP hükümeti Türkiye'yi
bu şekilde savunmaktadır.
Bu durumda "ne olacak bu Türkiye 'nin hali" di-
ye sormanın da bir anlamı kalmıyor.
Ne olacağı o kadar belli ki...
Anma törenleri
Kubüoyiçinİzmir'de
'Cumhuriyet Yürüyüşü'
tZMÎR/ADANA
(Cumhuriyet) - Devrim
Şehidi Asteğmen Mus-
tafa Fehmi Kubilay. ge-
ricilerce katledilişinin
73. yıldönümünde Me-
nemen'deki amtı önün-
de bugün törenle anıla-
cak. Ege Ordu Komu-
tanı Orgeneral Hurşit
Tolon'un da katılacağı
anma töreni, saat
10.30'da başlayacak.
Menemen Belediyesi
tarafından düzenlenen
program kapsamında da
saat 10.00'da, Menemen
Tren Jstasyonu önünden
Kubilay Anıtı'na değin
sürecek "Cumhuriyet
Yûrûyüşü*' gerçekleş-
tirilecek. Saat 12.00'de
de"80.YıldaCumhuri-
yet" konulu panel, bele-
diye düğün salonunda
yapılacak.
Menemen'de gerici yo
bazlar tarafından şehit
edilen Kubilay Adana'da
da CHP, ADD ve
ÇYDD'nin düzenleye-
ceği ortak tören ve açık-
lamalarla anılacak. Ilk
tören bugün 10.30'da
Atatürk Parkı'nda ger-
çekleştirilecek.
ADD Şube Başkanı
AhmetDuman. dün yap-
tığı açıklamada, "Mene-
men'deHükümetKona-
ğıönündeşeriatözlemci-
si, gerici yobazlann baş-
latmakistedigikallaşma-
nın yıldönümünde, laik,
demokratikCumhuriye-
ti sonsuzadeğin koruma-
ya,AtatürkdevTim ve il-
keierini sürdürmeye ka-
rarlıyız" dedı. Ç*YDD
Adana Şube Başkanı Nu-
ran Işık da özellikle gü-
nümüzde kendilerini her
şekil ve kılıkta göster-
meye çalışan şeriat dev-
leti heveslilerinin, olup
bıtenlere bakarak fazla
umutlanmaması gerek-
tiğini vurguladı.
Devletin zirvesinden, Kubilay'm şehit edilişinin yıldönümünde irtica yanlılanna sert uyan
ÖÖzkök: Sonlan aynı olurANKARA (CumhuriyetBûrosu)-
Devrim şehıdi Asteğmen Kubilay ın
şehit edilişinin 73. yıldönümü ne-
deniyle yayımlanan mesajlarda
devletin zirvesinden "irtica"
uyansı geldi. Cumhurbaş-
kanı Ahmet Necdet Sezer,
Kubilay'm gericiliğe ve ka-
ranlık düşüncelerekarşı ve-
rilen savaşımın simgesi ol-
duğunu bildirdi. Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Hilmi Öz-
kök, Menemen olayının, laik ve
demokratik yapıyı hedef ala-
rak Türkiye Cumhuriyeti ile mü-
! cadeleyi düşünenlerin sonunu
gösterdiğinı bildirdi.
Cumhurbaşkanı Sezer, Kubilay'ın
şehit edilişinin 73. yıldönümü nede-
nıyle yayımladığı mesajda, Türk ulu-
sunun Yüce Atatürk'ün önderli-
ğinde bilgisızliğe. dogmalara ve
gen kalmışlığa tüm gücüyle di-
rendiğini anımsattı. '•'Tür-
kiye'nin laikvedemokra-
tik bir ülke olarak var-
hğmıvegetişmesnisür-
dürmesinin en büyük
güvencesi, ulusumu-
zun biriik ve daya-
nışma içinde yur-
dunu ve ba-
ğımsızlığını
• Cumhurbaşkanı Sezer, Kubilay'm gericiliğe ve karanlık düşüncelere
karşı verilen savaşımın simgesi olduğunu kaydetti. Orgeneral Ozkök ise
yayunladığı mesajda "Kubilay adı, Türkiye Cumhuriyeti'nin laik ve
demokratik yapısım hedef alarak her ne şekilde olursa olsun onunla
mücadeleyi göze alacakJann karşılaşacaklan sonu da göstermesi
bakımından toplum için bir moral kaynağıdır" dedi.
konımakararühğKÜr'' diyen Sezer, çağdaş
Türkiye'nin bu kararhlıktan aldığı güçle son-
suza değın var olacağını bildirdi. Sezer,
her dönemde olduğu gibi cumhuriyetin ku-
ruluş aşamasında da çağdaşlık ve yeniliğe
karşı olan akımlann ortaya çıktığını, Ata-
türk devnmlerini ve aydınlığı içine sindi-
remeyen çevrelerin laik ve demokratik top-
lum düzenine karşı başansız girişimJerde
bulunduklannı kaydetti.
'Can pahasma karşı koyulur'
Toplumun tüm kesimleri tarafından la-
netlenen ve kınanan Menemen olayının
halkın cumhuriyete inanç ve bağlılığınin da-
ha da güçlendiğınin ilanıyla son bulduğu-
nu vurgulayan Sezer. şu görüşlen dile ge-
tirdi: "Menemen'de şehit olaD genç asteğ-
men Kubilay; gericiliğe ve karanlık düşün-
celere karşı verilen savaşımın simgesi ol-
muş, laik ve demokratik Türkiye Cumhu-
riyeti'niıı her koşulda, gereküğinde can ve-
riİerek korunacağmı göstererek, ulusumu-
zun gönlünde öiümsüz bir yer edinmiştir.
Bağımsızfck ve özgürhik konıılanndaki ka-
rarhhğıyia 80 yıMırçağdaşhğı ileriemeyi ve
geüşmeyi erek edinen ulusumuz, laik ve de-
mokratikcumhuriyete sonsuza değin sahip
çıkacakbr. Türk ulusu, cumhuriyeteyöne-
len harekedere, gerektiğinde canı pahasına
her zaman karariılıkla karşı koyacakûr."
t
Devrim tarüıimizin dönüm noktasT
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Öz-
kök. 23 Aralık Şehit Asteğmen Kubilay'ı
AnmaGününedeniyle Türk Silahh Kuv-
vetleri'ne bir mesaj yayımladı. Özkök me-
sajında, 23 Aralık'ın, Türkiye Cumhuri-
yeti'nin temel niteliklerini, Atatürk ilke
ve devnmlerini doğrudan hedef alarak, ir-
ticai bir anlayışla toplumu ortaçağın karan-
hklanna götürmeyi amaç edinen yobazlar
tarafından şehit edilen Aziz Kubilay'm
ölümünün 73'ncü yıldönümü olduğunu
anımsattı. Menemen'dekı olaylann sonuç-
lannın, taşıdığı anJam ve gelecek kuşak-
lara yönelik verdiği mesajlar bakımından
son derece hayatı olduğuna işaret eden Or-
general Özkök, şunlan kaydetti: "23 Ara-
hk 1930 tarihi. akıl ve bilimden nasibini al-
manıış, gerçekte din ile alakası bulunma-
yan, fslam dinini kendi sapık amaçlan doğ-
rultusunda kullanarak bir karşı devrim
iddiasıylayola çıkanlann gerçekyüzlerinin
anlaşjlması ve bu gibi kişilerin gelecekte de
Cumhuriyetin temel değerlerini sürekH ola-
rak tehditedebileceğinigöstermesi bakuıun-
dan devrim tarihimizin en önemli dönüm
noktası olarak kabul edilmelidir."
'TSKyılmazbekçi^
Kubilay adının genç kuşakJara, "Cum-
huriyefi emanet eden bir neslin dramını
ve onlann bu kutsal emanerı ne büyük mü-
cadelelerle bugünlere taşıdığını anımsata-
cağını belırten Özkök, şu görüşlen dıle ge-
tirdi: "Kubüav adı, Türkiye Cumhuriye-
ti'nin laikvedemokratikyapısım hedefala-
rak her ne şekilde olursa olsun onunla mü-
cadeleyi göze alacaklann karşılaşacaklan
sonu da göstermesi bakınundan toplum için
bir moral kaynağıdır.Türktoplumu, her yıl
23 Arahk'ta anımsanması gerekenlerianmv
sar veözgüveninitazekr. Hiç kimsenin şüp-
hesi olmasın id, TSK, zihinlerinin her nok-
tası çağdaş filrîrlerle dolu, kendisini ulusu-
nun bağımsızlık ve gö'nencine adanuş per-
soneüyie. üzerinde yaşadığımız coğrafya-
nın tüm zoıiuklanna ve dünyada yaşanan
olaylann ülkemiz üzerindeki acı yansuna-
larina rağmen. Büyük Atatürk'ün göster-
diği hedef istikametinde kararhükla üerie-
yen cumhuriyetimizin ve onun temel de-
ğerlerinin inançb sa\ unucusu veyümaz bek-
çisi olmaya devam edecektir."
MUSTAFA KEMAL DERNEĞİ
'Irtica
lstanbtıl HaberSenisi -
Mustafa Kemal Derneği
(MKD) Genel Başkanı
Kamran Baran, üniterdev-
lete, çağdaş ve laik cum-
huriyete sahip çıkılmazsa
1930'luyıllarda meydana
gelen Menemen olayı ve
benzerlerinin yeniden ya-
şanabileceğini belirtti.
MKD Genel Başkanı
Kamran Baran 23 Aralık
1930 yılında yaşanan Me-
nemen Olayf nınyıldönü-
mü nedeniyle yaptığı ya-
zılı açıklamada, Menemen
Olayı'nın üzerinden 73 yıl
geçmesine karşın çağdaş-
lık ve Iaiklik karşıtı hare-
ketlerin yoğunlaşmaya
başladığını ifade etti.
Baran. "Dün çağdaş ha-
reketin karşısında olanlar
bugün ülkeyönetimini ele
geçirmeye çalışıvor. Tür-
knemiz, inanç özgürlüğü,
demokratik haklar ve AB
kandırmacasıyla ortaçağ
karanbğına sürükleniyor"
dedi. Kurtuluş Savaşı ve
sonrasında yaşanan iç is-
yanların yeniden yaşan-
maması için siyaset-tica-
ret-tarikat-medya dörtge-
niyle kuşahlmış laik cum-
huriyete sahip çıkılması
gerektiğine dikkat çeken
Baran, yobazlığın çoğaldı-
ğı, dinci terör eylemlerinin
başladığı bu dönemde ah-
laki değerlerin de önemi-
ni yıtirdiğini vurguladı.
Geçmişte ve bugün yaşa-
nılan olaylan unutmadan
hemen gerekli önlemlerin
alınmasını isteyen Baran,
14
Bu önlemleri almak laik
cumhuriyetimizin tek gü-
vencesidir. Ay nea, PKK
sorunu dışında, rnüli biriik
ve bütünlüğümüz, Kıbns
sorunu, sözde Ermeni soy-
kınmı sorunu, etnik azın-
hklaryaratma sorunu, Fe-
ner Rum Patrikhanesi so-
runu, Ortadoğu sorunu gi-
bi konularülkemizin gün-
demindeyken yeniden ya-
şanacak dinsel sorunlar,
laik cumhuriyetimizi de-
rinden sarsacakür" dedi.
Pusuda bekleyen irtica-
nın kendini değişik yol-
larla tekrar göstereceğini
kaydeden Baran, şu gö-
rüşleri vurguladı: "Halkı-
mız 80 yılhk Cumhuriye-
timizin hiçbir döneminde
bu denli şaşkm, yoksul,sus-
kun ve çaresiz olmamışür.
İlkemizyönedcilerineye-
niden sesleniyoruz: Kut-
sal dinimizleoynamayı bı-
rakınız. Dininıizi politika-
ya alet etmeyiniz ve bunu
İdşisei, siyasi çıkarlannız
için kullanarakBüyük Ata-
türk"ün gösterdiği hedef-
lerden asla uzuklaşmayi-
nız. Yüce miHetimizi, üni-
ter devletimizi çağdaş, de-
mokratikvelaik cumhuri-
yetimizi milli biriik ve be-
raberliğunizi konımak ve
kollamak için artık uyan-
maya çağuTjoz."
Bolu İI Jandarma
Konıutanlığı
ekjplerinin,
Gerede'de izinsiz
açılan bir Kuran
kursu ve
bünyesinde bulunan
kreşte çocuklara
izinsiz dini eğitim
verildiği ihban
üzerine düzenlediği
operasyonda 7 kişi
gözaftına ahndı
(solda). Bartın'da
ise irticai faaliyette
bulunduğu
beh'rtilen 13 kişi
yakalandı.
(Fotoğraf: AA)
Kreşte şeriat eğitimiBOLU/ZONGULDAK (Cumhurij'et) -
Bolu'nun Gerede ilçesinde izinsiz açıldığı
belirtilen Nakşibendilere ait Kuran kursuna
düzenlenen operasyonda 7 kişi gözaltına
alındı. Bartın'm Ulus ilçesinde irticai faali-
yette buiunduklan belirtilen 2'si imam 13 ki-
şi bir tarikat evinde yakalandı.
Bolu U Jandarma KomutanJığı ekipleri
Gerede'de izinsiz açılan bir Kuran kursu ve
bünyesinde bulunan kreşte çocuklara izin-
siz dini eğitim verildiği ihban üzerine ope-
rasyon düzenledi. Yenikarabük Mahalle-
si'nde buJunan 3 katlı evde arama yapan
jandarma ekipleri, Nakşibendi tarikatmı sem-
bolize eden 27 takke, çok sayıda Arapça
ders kitabı, çocuklara uygulanan eğitim prog-
ramı ve depolanmış gıda maddesi ele ge-
çirdiler. Operasyon kapsamında gözaltına
alınan ve kurs eğitmenliği yaptıklan belir-
tilen Suat Şimşek, Meviüt ^ıgöz, Hamza
Kişners ve İltaanTekiner sevk edildikleri nö-
betçi mahkeme tarafindan "İzinsiz Kuran
kursuaçmakvçişJefmeksuçlanndan" tutuk-
landı. Yaşı küçük olduğu belirtilen 3 kişi ise
tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıl-
dı. Operasyon sırasında aynı zamanda kreş
olarak kullanıldığı belirtilen Kuran kursun-
da bulunan ve yaşlan 5-8 arasında değişen
17 çocuk ve 3 genç ise ifadeleri alındıktan
sonra ailelerine teslim edildi. Kursta bulu-
nan 6 çocuğun aileleri tarafından okula gön-
derilmediği belirlendi. Bartın'ın Ulus ilçe-
si Kumluca beldesinde MuharremYaman'ın
evine baskın düzenleyen jandarma ekipleri
irticai faaliyette bulunduİdan belirtilen 2'si
imam 13 kişiyi gözaltına aldı.
MENEMEN OLAYI
Başladığı
_ _ .. J _ 1 'J__ ..
şeriatçı
ayaklanma
Menemen'de yedeksubaylığını yapan öğretmen
Mustafa Fehmi Kubilay, 23 Aralık 1930da Nakşi-
bendi tarikatından Derviş Mehmet ile arkadaşlan
tarafından şehit edildi. Menemen olaylan Deniş
Mehmet ile birkaç yardakçısının, ellerinde yeşil
bayrakla Menemen'e baskın düzenlemeleriyle baş-
ladı. "Mehdi" olduğunu iddia eden, şeriat isteyen
Deniş Mehmet. "yetmişbin Idşilikhalifeordusu-
nun da yakında geleceğini'' öne sürdü ve Gazal Ca-
mii'ndeki yeşü bayrağı alarak halkı ayaklanmaya
çağırdı. Karşılanna tek başma dikilen Kubilay'ı ön-
ce tüfekJe vuran, bu sırada göre\e koşan Hasan ile
Şevki adlı iki bekçiyi de şehit eden Derviş Mehmet
ve yanındakiler, Kubilay'm başını kesip bir sınğa
taktılar. Olay, AJay KomutanJığı'ndan gelen maki-
neli tüfek birliğinin ateşi ile bastınldı. Derviş Meh-
met ve iki adamı Sütçü Mehmet ile Şamdan Meh-
met olay yerinde öldürüldü. Olayın daha sonra "bir-
kaç meczubun işi" olmadığı, Cumhuriyet rejimine
karşı ginşilmiş cahilce, fakat planJı bir ayaklanma
olduğu anlaşıldı. Menemen, Manisa ve Balıkesir'de
31 Aralık 1930'da sıkıyönetim ilan edildi. Sıkıyöne-
tim Menemen'de 7 Mart 1931 'de, Manisa ve Balı-
kesir'de 28 Şubat 1931'dekaldınldı. 1 Ocak 1931 'de
Mustafa Muğlalı Paşa başkanlığında Divanı Harp
kuruldu. 15 Ocak 1931 'de biten yargılama sonunda
idama mahkûm edilen 36 sanıktân 28'inin karan 3
Şubat"ta Kubilay'm şehit edildiği yerde infaz edildi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurucusu
Mao Zedung 110 yaşında. Mao üze-
rine çok şeyler söylendi, çok şeyler ya-
zıldı. Benim Mao ile ilişkim bu yazıla-
rın çok ötesinde. Ben henüz ilk genç-
lik çağımda Mao Zedung'un düşünce-
leriyle yüz yüze gelen kuşaktanım. Yal-
nızca yüz yüze gelrnedim, 1975 yılın-
da henüz Mao hayattayken Çin'i bir ay
boyunca dolaştım.
Bazılan aradan uzun yıllar geçtikten
sonra benim gibilerin Mao'nun düşün-
celerini benimsememizi, "Pekin'ebağ-
lı bir avanaklık" olarak yorumladılar.
Mao'nun düşünceleri b/ze neden sı-
cak ve yalon gelmişti? Onu ancak 196O'lı
yıllann pratiği içinde açıklayabiliriz. 1968
yılında Aydınlık Sosyalist Dergi'yi çı-
kardığımızda Çin-Sovyet çatışması en
sıcak günlerini yaşıyordu. Işte bu yıllar-
da Sovyetler Birliği'nin başındaki Niki-
ta Kruşçef, ABD ile "Banş içinde bir
arada yaşama" doktrinini ortaya at-
mıştı.
0 günün dünyasında, ABD'ye karşı
dünyanın dört biryanında, büyük bir mü-
cadele yürütülüyordu. Vietnam'da,
Kamboçya'da, Laos'ta ABD işgalcile-
Mao 110 Yaşmda
rine karşı bağımsızlık savaşlan veriliyor-
du. Mao önderiiğindeki Çin Halk Cum-
huriyeti, Afrika'da sömüngec/liğe, As-
ya'daki ABD emperyalizmine karşı yü-
rütülen mücadeleyi destekliyordu. Bu
nedenle Sovyetler'in ABD ile banş için-
de bir arada yaşama doktrini bir anlam-
da uzlaşma anlamına geliyordu.
0 dönemde bir başka önemli geliş-
me daha yaşanıyordu. Dünya Bağlan-
tısızlar Konferansı adı verilen üçüncü
dünya ülkelerinin bir biriiği ortaya çık-
mıştı. Çin'in destek verdiği bu üçüncü
dünya bareketinin içinde ezilen üçün-
cü dünya ülkelerinin yanında Yugoslav-
ya, Küba gibi sosyalist ülkeler de yer
alıyordu. Günümüzde ABD'nin ege-
menliğindeki tek kutuplu dünyaya kar-
şı Çin'in ağırlığı üçüncü dünya ülkele-
ri açısından büyük önem taşıyordu. Bu,
dünyadaki ABD egemenliğine karşı
önemli bir denge oluşturuyordu.
1968'lerin Türkiyesi'nde gençlik VI-
etnam savaşından çok etkileniyordu.
Dünyanın dört bir yanında ABD'ye kar-
şı kahramanca direnen Vietnam halkı-
nın mücadelesi büyük bir umut yaratı-
yordu. Işte biz o umudun parçası ola-
rak Mao Zedung önderiiğindeki Çin'i se-
viyorduk. Ben bu sempatinin aradan ge-
çen 35 yıla rağmen doğru ve yerinde
bir sempati olduğuna inanıyorum.
Çin'in devrim modelinden etkileniyor-
duk. Köylük bölgelerde toprak devri-
mi yoluyla bir devrim projesi bize ya-
kın görünüyordu.
Bu aynlık Türkiye'de sosyalistler ara-
sında "milli demokratik devrim", "sos-
yalist devrim" rnodelleri gibi birbölün-
me de yaratmıştı. Bu konular o günün
gerçekleri içinde yeniden tartışılmaya
muhtaç.
•••
Çin'in 1970'lerin ortalarına kadar iz-
lediği dış politikanın asıl olarak olumlu
olduğunu düşünüyorum. Bence asıl
dönüşüm "Üç Dünya Teorisi" adı ve-
rilen teoriyle geliştirilen politikalardan
sonra başladı. Çin Halk Cumhuriyeti,
Sovyetler'den gelen bir dünya savaşı
tehdidi gibi yanlış bir strateji izledi. Bu
siyasetin sonucu olarak ABD ile ittifa-
kı temel alacak bir hata içine girdi.
Halbuki o dönemde, Sovyetler'in sa-
vaş çıkaracak bir gücü yoktu. Tam ter-
sineABD ile giriştiği silahlanma yanşın-
da geriye düşmüş ve ekonomik olarak
çöküş sinyalleri vermeye başlamıştı.
Çin'in bu sıyasetlerinden bizler de et-
kilendik ve 12 Eylül 1980 yılında geli-
şen ABD destekli askeri darbeyi göre-
medik. Darbeye hazırianan militaristler-
le aramıza sınır çekmek yerine, onlar-
la uzlaşan bir yola girdik.
Çin, belki de bu şiyasetleri kendi dış
politikasının gereği olarak geliştirmiş-
ti. Sovyetlerle sınır çatışmaları, ege-
menlik kaygısı Çin'i ABD ile uzlaşma-
ya itmişti.
Ancak bütün dünyanın Maocu par-
tileri bu şiyasetleri benimseyince orta-
ya "sınıf işbirlikçisi" bir akım ortaya
çıktı. Bunun acısını çok çektik. Diğer sol
gruplarla olan ilişkilerimiz de kötü bir
yola girdi.
Mao'nun "üç dünya teorisi"ne ne
kadar dahli oldu, onu tam olarak kes-
tirmek zor. Fakat, bu teorinin bizlerin si-
yasi çizgisine çok olumsuz etkileri ol-
duğunu biliyorum.
Mao'nun ölümünün üzerinde 26 yıl
geçti. Onun Çin gibi geri ve yoksul bir
ülkeyi ayağa kaldırdığını, Çin'in makus
talihini yenmeye önderlik ettiğini şim-
di daha iyi görebiliyoruz. Bugün Çin,
sağlam ve ayakta durabilen bağımsız
bir ülke ise bunda Mao'nun çok büyük
katkılan olduğunu kımse inkâredemez.
Bugünün Çin'i geçmiş dar şiyasetleri
de terk ederek yeni bir model deniyor.
İnsanın yaratıcılığını harekete geçiren
büyük bir enerji içinde gelişmeye çalı-
şıyor.
Mao büyük bir devrimciydi. Ancak
yaptığı her şey doğru muydu? Kültür
Devrimi sırasında binlerce aydının an-
lamsız şekilde kamplarda yok edilme-
sine, doğru diyebilir miyiz? Daha bu-
na benzer birçok uygulamadan söz
edebiliriz.
Bütün bunlara rağmen Mao insanlı-
ğın yetiştirdiği en büyük devrimcilerden
bırisidir. Kendisini sevgiyle anıyorum.