Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8 KASIM 2003 CUMARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
AÇI
MUMTAZ SOYSAL
'Q, X, W Tepkisi
AVRUPA BİRLİĞI'nin görevlileri sanki özel bir çaba için-
deermiş gibi geliyor insana: Türklefden öyle şeyler isteye-
lirr, öyle koşullar ileri süreJim ki, sonunda öfkeyle patlar ve
"Alah belânızı versin, üyeliğinizi alın da başınıza çalın!" de-
yipyakamtzı bırakırlardiyedüşünüyoriardırherhalde, Bun-
caoyun, bunca kıvırma, bunca ıvır zıvır koşul ancak böy-
le bir düşünce varsa olabilir.
Belki, kabahat yine bizde. öyle tebelleş olmaktayız, öy-
le musallatız ve vermek istedikleri mesajlan anlamak iste-
meyişte öyle ısrarlıyız ki, ancak bizi bezdirmek ve kızdır-
makla bizden kurtulabileceklerini düşünüyor olabilirler.
are, acaba dadanmakta ısrar mıdır?
Yoksa, üyelik konusunu "müstağni" tavıria ele alarak,
yarıi fazla önemsemeyip soruna gözü tok bir tutumla ken-
di işımize bakarak mı yaklaşmak? Çünkü, ne kadar önem-
sersek önemseyelim ve ne tüıiü ödün verirsek verelim, tam
üyelik içın başkalarından çok daha uzun sıire uğraştıracak-
lan ve herşeyi bumumuzdan getırecekleri kesin. Bunun ye-
rine, onlarla vakit kaybetmektense, aynı sürede içimizi ve
Kıbns'ın kuzeyini kendi hesaplanmıza göre düzeltip doğ-
ru dürüst bir görüntü yaratmak belki aynı amaca varmanın
daha akıllıca bir yolu olabilir.
Belli kı, üzerlerine düştükçe daha fazlasını ısteyecekler.
Süngüsü düşmüş, dişi tımağı sökülmüş, boynu bükük bir
Türkiye yaratıncaya kadar.
U
stelik, saçmalayarak ve bizi de saçmalıklara sürükle-
yerek.
Bize ilışkin her konudaki cahilliklerini sergileye sergileye.
Şu "q" konusuna bakın. Bilmezler ki, Türkçeye Arapça-
dan geçmiş sözcüklerin hepsi, asıllannda "kaf"\a, "kef"\e,
hatta "gayın "la da yazılsalar, bizde hep "k"yle yazılır ve söz-
cüklerin aslını bilenler, o harfi gördüklerinde gereken doğ-
ru sesı de çıkarıriar. Üstelik, Anadolu'nun bazı köşelerinde
"k"\\ Türkçe sozcükler için çıkanlan 'ka' sesı onlann "g"sün-
den pek farklı değildir. Yıne bilmezler ki, Türkçen'm V s i Arap-
çanın "vav"\ gibidır ve Batılıların V'sinden farklı olarak, alt
dudağı dışlerle ısırarak değıl, onlann "tv"sini andınrcasına
dudaklar ısırılmadan söylenir.
Bilmezler ki, Türkçede her ünsüz harfin tek bir sesi var-
dır ve "x" harfinin iki sesi de "ks" yazılarak karşılanır. On-
lar "taxi" yazar, biz "taksi".
Dolayısıyla, Kürt asıllı vatandaşlanmız adlannı kaç kişi-
nin ne kadar zamandır kullandığı bilinmeyen bir Kürt alfa-
besiyle yazamayıştan yakındıklannda, AB'lilenn onlara söy-
lemeleri gereken çok basittir: "Adlannızı vatandaşı oldu-
ğunuz devletin alfabesiyle yazabildiğiniz kadar yazın, dili-
nize uygun geldiği biçimde okuyun!"
Başka türlüsü dünyanın hiçbir devletinde görülmemiştir
ve dünyada hiçbir devletten de böylesine saçma bir şey
istenmemıştir.
Türk Ceza Yasası Tasansı ve Cinsel Suç İşleyenler...
Tasan, savunulması mümkün ohnayan hükümler getırirken,
kadın bedenine karşı yapılan başka bir tecavüz suçu olan
bekâret kontrolü ve ensest suçunu görmezlikten gelmıştir.
Gerek bireysel gerekse duyunçlarda (vicdanlarda) ağır yaralar
açan bu iki fiilin de ayn maddeler olarak düzenlenmemiş
olması önemli bir eksiklik olmuştur.
Prof. Dr. Aysel ÇELİKEL Turk Hukukçu Kadmlar Der Bşk
T
CK tasansı, Av-
rupa Konseyi
hukukçularının
ve kadın örgüt-
lerinineleştirisi
doğrultusunda adalet alt ko-
misyonunda bilim adamlan
ile birlikte yeniden inceleni-
yor. Avnıpa Konseyi hukuk-
çulan, tasanda kadınlara kar-
şı aynmcılık yapıldıgını be-
lirterek kadın örgütlennin
itirazlan doğrultusunda gö-
rüş bildirdi.
Geçen haftalarda Adalet
Bakanlığı Danışmanı ve ko-
misyon üyesi Prof. Dr. Soyas-
lan'ın ırza geçme suçu ile il-
gili açıklamalan medyaya
damgasını vurdu.
Kadınlara karşı işlenen cin-
sel nitelikli suçlara ilişkin
hükümler, önceki Adalet Ba-
karu Prof. Dr. Çelikel'in dö-
neminde kurulan, kadın ör-
gütlennin temsilcilerinin de
katıldığı bilim komisyonu
tarafından insan haklan il-
keleri doğrultusunda yeni-
den düzenlenmişti. Tasan-
nın anılan hükümleri 59. hü-
kümet döneminde tümüyle
değiştirilerek ilk biçimine
dönüştürüldü. Tasan bu ha-
li ile kadınlara bakış açısın-
dan değerlendirildiğinde, in-
san haklan kavramından ne
kadar uzak bir yaklaşımı ser-
gilediğini görmekteyiz.
Tecavüz edenin ve tecavü-
ze uğrayanın insan haklan-
na üstün rurulduğu bir ceza
yasası çağdaş bir yasa ola-
maz. Toplumun kadına iliş-
kin geleneksel bakış açısı-
nın korunması en azından
bilim adamlannca savunul-
mamalıydı.
"Cinsel bütünlüğe ve edep
törelerine karşı suçlar" baş-
lığı altında ve "topluma kar-
şı işlenmiş suç" olarak ele
alınan ırza geçme suçunun,
tasanda yer alan biçimı da-
hi, tasanyı hazırlayanlann
geleneksel tutucu yaklaşımı-
nı sergilemektedır.
Cinsel suçlar, insan bede-
nine karşı işlenmiş en ağır
bir insan haklan ihlali oldu-
ğu açık iken "edep töreleri"
gibi hukuksal olmayan bir
suç anlayışı getirilmiştir. Ya-
salar çağdışı gelenekleri ve
töreleri koruyan metinler de-
ğildir. Yasalar ancak insan
haklannı koruyan ve gelişti-
ren metinler olabilir.
Yöresel çağdışı gelenek-
leri toplumun bütününe ege-
men kılacak biçimde bir dü-
zenlemenin yapılması, çağ-
daş Türk kadını ve erkeğıne
yapılmış yanlış ve haksız bir
yakıştırma obnuştur.
Irza geçme suçunun tanı-
mı konusunda, tasandaki sı-
nırlayıcı ifadeye, Avrupa
Konseyi hukukçulan da eleş-
tiri yöneltmiştir. Kadm ör-
gütlerinin de açıkça eleştir-
diği tanım, önceki biçimde
olduğu gibi, "cinsiyet orga-
ru veya herhangi bir vasıta"
olarak düzeltilmelidir. Gö-
zaltmda copla tecavüz he-
nüz unutulmamıştır. Aynca
ırza geçme suçunun oluşma-
sı için şiddet, tehdit yanında
"psikolojik baskı" öğesinin
de eklenmesi. yaşanan çeşit-
li vakalar açısından gerekli-
dır.
Başka sorunlar
Şiddet, tehdit ya da psiko-
lojik baskı uygulayarak cin-
sel ilişkıde bulunma, evlilik
akdi olan ya da fiilen aile gi-
bi yaşayanlar arasında sık
rastlanan bir insanlık suçu-
dur. Böyle olduğu bilindiği
halde, aile mahremiyeti kav-
ramı içinde değerlendirile-
rek eylem (fiil) ırza geçme
suçu olmaktan çıkanlmıştır.
Bu durumda böyle bir fiil.
ağırlığı ile bağdaşmayan bir
hareket olarak değerlendiri-
lecek ve ancak "aile fertleri-
ne kötü muamele" maddesı-
ne göre ışlem görecektir.
Bir başka sorun, ırza geç-
me suçunun soruşturma ve
kovuşturmasının şikâyete
bağlı olup olmayacağıdır. Ta-
san, anılan suçun ergın kişı-
ye karşı işlenmesi halinde şi-
kâyete bağlı olması gerekti-
ğini kabul etmiştir. Tecavüz
gibi insan yaşamını tümden
etkileyen bir fiilin takıbinin,
mağdurun yaşına bakılma-
dan kamu adına yapılması
doğrudur.
Tasanda "nza ile ırza geç-
me" türünde bir ayınm ya-
pılmış, 15 yaşından küçük
çocuğun nzası ile ırzına ge-
çilmesi halinde daha hafif
HediyeCell'den kaç aylık
hediye seçerseniz bir o kadar
ay da bizden hediye!* Q °, \ '
AMIOYILDIB
KAZANIYOR
KAMPANYA
ÖNCESİ
<EDtYELER
12ay45ir u.ik.
12 ay 30ar dak
liâay Il^erdak.
SaySO'.ır d.ık.
KAMPANYA
HEDİYESİ
TOPLAM
KONUŞMA
HEOIYENİZ
3 ;ıy iUi'M J.ık
3 ny 45'crr rt.-ıV
KAMPANYA
ONCESİ
• 12 ay 24 ay 90 ,ir ri.ık. 80.000
+12 ay 24 ay 60 ar dak. 57.000
+12 ay 24 ay 45er dak. 42.000
+12 ay 24 ay 30'ar dak. 29 500
+12ay 24 ay 15er dak. 15.000
+6 ay 12 ay 90 ar dak. 46.000
+6ay 12 ay60ar dak. 32.000
+6 ay 12 ay 45 er dak. 24.000
+6ay 12 ay 30ar dak. 17.000
+6 ay 12ay 15er dak. 9.000
•3 ay 6 ay 90 ar dak. 25.000
»3 ay 6 ay 60ar dak. 18.000
+3 ay 6 ay 45er dak. 13.500
«3 ay 6 ay 30'ar dak. 9.500
»3ay 6 ay 15 er dak. 5 000
KAMPANYA
HEDİYESİ
TOPLAM
KISAMESAJ
HEDIYENİZ
PUANINIZ I KOD NO
6 Jy >".' -ır ;-svo
6ay6OarSMS
+12 ay 24 ay 90 ar SMS 22.500
+12 ay 24 ay 60 ar SMS 16.000
+12 ay 24 ay 30 ar SMS 8.500
+6ay 12 ay 90 ar SMS 12.500
+6 ay 12 ay 60ar SMS 9.000
* Kampanya 3*6-12 aylık konuşma ve kıs;ıme^i| hed«velcnn<Je çjeçcfiıdır "
Ornegin 24.000 puanınız var. Bu puanla 6 ay yerine
şimdi 12 ay boyunca ayda 45 dakika konuşma
alabilirsiniz. İsterseniz birden fazla hediye de
seçebilirsiniz. L
Puanınızı öğrenip hediyenızi sipariş etmek için V
Kıs;ı mesajla '
PUAN yazın. 2222yeyolkıyın. Puanınızcebinize ••
gelsın (Puanınızı ögrenmek 1 kısa mesaj olarak J
ücretlendirilir). Hediye siparişi için, HEDİYE
yazın. boşluk bırakın. Seçtiginız hediyenin
kodunu yazın. 2222'ye yollayın. Turkcell'dcn
gelen onay mesajından sonra. hediyenızi güle
güle kullanın!
www.turkcell.com.tr'den
İnternet sitemizden, Süper Şifrenizi kullanarak
hem puanmızı ögrenin. hem de hediyenizi sipariş
edin.
Turkcell Extralardan
Size en yakın noktaya gelin. puanınızı ögrenıp
hediyenızi sipariş edin. - •
l~ ,
Bu k.ımponyj 31 Aıalık 2003e k.ıckır gcçcrhdır. H«-dıy« olarak
spçtıgınt? komj>rtuı ve kıs:ımt'sj|l.ır. lurkcell. H.ınr K.ırt ve
Muhabbct Kart .ir.~*tı kullaremlartla geçerbriw. Bu kampanyad.—
sadece Turkcell faturalı hatta sahıp olan şahıs abonelc
t KurıırTwol Abonelert Sizm ıçm de 10. yıl
Ty:ımıi var. Det.ıylı *»»"' >"w«' ».»tr..« «««
ceza verileceği hükme bağ-
lanmıştır. Küçük bir çocu-
ğun psikolojik baskı ile ver-
diği nza, suçun oluşmasın-
da belirleyici olamaz. 15 ya-
şından küçük çocuklarda n-
za ile de olsa yapılan tecavüz
aynen zorla ırza geçme suçu-
na verilen ceza kadar olma-
lıdır. Yaşadığımız ve basına
ıntikal etmiş olaylarda kü-
çük kız çocukJannın aılenin
de tesiri ile ekonomik sebep-
lerle bu yola başvurmak zo-
nında olduklan bilinmekte-
dir.
En tartışmalı konulardan
biri, kaçınlan kadın ile fa-
ilin evlenmesi halinde kamu
davasının, hüküm verilmiş
ise cezanın ertelenmesini ön-
gören hükmüdür. Aym mad-
de, evlenme halinde failin
suç ortaklan için de kovuş-
turmanın ya da cezanın dü-
şeceğini kabul etmiştir. îşte
Prof. Soyaslan'ın şaşkınlık
yaratan sözlen bu madde ne-
deniyle söylenmiştir. Sn. So-
yaslan'ın "mağduruntecavü-
ze uğradığı için fail ile evien-
mekzorunda olduğu, zaman-
laalışacağı'
1
. "toplumun de-
ğer yargüan gereği bekâret
gerçeğinin nazara alınması
gerektiğT gibi sözlen. 'değer
yargüan'nı arkasına alarak
kadınların insan haklannı
görmezlikten gelen erkek
egemen bakış açısının ürünü-
dür.
Toplumun bütününü naza-
ra almadan, sadece yöresel
değer yargılanndan hareket
ederek insan haklan ihlalle-
nne mazeret aramak hukuk-
çulann savoınacağı gerekçe-
ler olamaz. Böyle bir yakla-
şım ırza tecavüzü meşrulaş-
tırmak ve teşvik etmekle eş-
deger anlam taşır.
Ulkemizde. ailevi ya
da ekonomik nedenler-
le, evlenme amacıyla
anlaşarak kaçma olay-
lannı tecavüz maksadı
ile kız kaçırmaktan ayır-
mak gerekir. Evlenmek
amacı ile anlaşarak bir-
likte kaçma konumun-
da. amaç evlilik oldu-
ğuna göre davamn er-
telenmesini kabul et-
mek doğrudur. Bu ne-
denle de; evlenme akdi
yapılmadan önce ser-
best evlenme istencinin
(iradesinin) bulunup bu-
lunmadığı konusunda
kanı oluşturulması için
mağdurun özel olarak
mahkemece dinlenme-
si zorunluluğunun geti-
rilmesi doğnı bir yakla-
şımdır.
Kaçınlan kadın evli
ise daha fazla cezayı
öngören hükmün de ta-
sandan çıkanlması ge-
rekir. Kaçınlan kadının
evli ya da bekâr olma-
sı arasında bir fark ol-
maması gerekir.
Namus saikiyle usul,
füru veya eşe karşı iş-
lenen insan öldürme fi-
ıllennm "nitelikli insan
öldürme'' fiili sayılma-
sı ve 136. maddenin bu-
na göre düzenlenmesi-
nin namus cinayetleri-
ne karşı caydıncı olaca-
ğı kanısındayız.
Tasan. savunulması
mümkün olmayan bu
hükümleri getirırken
kadın bedenine karşı
yapılan başka bir teca-
vüz suçu olan bekâret
kontrolü ve ensest suçu-
nu görmezlikten gel-
miştir. Gerek bireysel,
gerekse duyunçlarda
(vicdanlarda) ağır ya-
ralar açan bu iki fiilin
de ayn maddeler ola-
rak düzenlenmemiş ol-
ması önemli bir eksik-
lik olmuştur.
4440532 www.turkcell.com.tr
10. yılımız şerefine...
Milyonlarca dakika,
milyonlarca kısamesaj
hediye!
TURKCELL HediyeCELlJ
PENCERE
IMF Bile Korktu...
Bizdeki özelleştirme kepazeliği sonuçta IMF'yi
bile ürküttü, adamlar
- Yavaş olun, diyorlar, TEKEL'İ mekeli, şunu bu-
nu haraç mezat satmak furyasıyla aceleye getir-
meyin...
Bilmem ki bizim gözünü hırs bürümüş çakal ta-
kımı bu uyanyı dinler mi?..
•
Petrol-lş (Türkiye Petrol Kimya Lastik Işçileri
Sendikası) "18 yıllık özelleştirme serüveninden ör-
nekler" diye bir broşür çıkardı..
Kim vurduya getirilip 'özelleştirme' adı altında el-
den çıkanlan devlet işletmelerinin yalnız adlannı say-
mak bile Türkiye'deki soygunun enini boyunu vur-
gulamaya yeter.
KÜMAŞ (Kütahya Manyezit Işletmeleri) (Eylül
1995), Afşin-Elbistan Termik Santralı (Aralık 1994),
TESTAŞ Aydın AŞ (Aralık 1995), Et ve Balık Kuru-
mu (Ağustos 1995), POAŞ (Petrol Ofisi AŞ) 2000...
Petrol-lş'in hazırladığı broşür altını çiziyor:
"Satışlar yapılır, ama, gider gelirden fazladır."
1985 ile 1998 yıllan arasında özelleştirmeden 4
milyar 474 milyon dolar gelir elde edildi; buna kar-
şılık 4 milyar 572 milyon dolar harcandı.
•
Petrol-lş'in dökümü şöyle devam ediyor:
Kars Süt Mamulleri (14 Ağustos 1985), Et ve Ba-
lık Kurumu Ankara Kombinası (1995), YEMSAN
(1995), ŞEK (Süt Endüstrisi Kurumu) (1995), ORÜS
(Orman Ürünleri Sanayii), ETİBANK (1998), TOE (Tür-
kiye Otomotiv Endüstrisi (1997), ÇİNKUR (Çinko
ve Kurşun Işletmesi) 1996, SEKA (Balıkesir Işlet-
mesi) 2003...
Tek tek adlan sayılan ve suç içerikleri özetlenen
bu özelleştirmelerin gerçekleri kamuya açıklanma-
lıdır; çünkü bu kuruluşlann tümü de halkın malıy-
dı...
Içlerinden METAŞ'ın hikâyesi ilginç; Petrol-lş sa-
vını şöyle özetliyor:
"Zarar eden özel şirketi devlet devralarak iflas-
tan kurtardı; özel sermayeye tekrar devretti."
Nasıl?..
"1992 yılında devletçe iflastan kurtarılan şirket
kâra geçiıildi; 500 en büyük sanayi kuruluşu için-
de 45'inci sırada yeraldıktan sonra 1995'te 6 ay-
lık kârt 120 milyon dolara yükseldi; bunun ardın-
dan 5 7 milyon dolarla tekrar özel bir sermaye gnı-
buna satıldı."
•
Türkiye'nin 1990'larda nasıl battığına -ya da ba-
tırıldığına- ilişkin çarpıcı açıklamalar Petrol-lş'in
çalışmasında özetlenmiştir; tek tek incelenmesi
gerekir.
Verilen örneklerden yansı bile doğru çıksa deh-
şet verici!.. Yağmanın böylesi ancak Sovyetler yı-
kıldıktan sonra Rusya'da görüldü...
Türkiye Cumhuriyeti yıkılmadan gerçekleştirilen
bu yağmanın halkta yarattığı tepkiler ülkenin din-
cisiyaseteteslim edilmesinde itici gücedönüştü...
IMF bile tehlikenin farkına varmış ki şimdi Türki-
ye'yi uyanyor:
- Yavaş olun, TEKEL'i aceleye getirip haraç me-
zat satmak için birzorunluk yok...
Ya Milli Piyango'yu satmak için ne gibi zorunluk
var?..
RlHÎ Sl KlLTlRVE SANAT VAKFÎ
RUfflSl)
SANAT GECESİ
"Operâm TiMkre"
PROGRAM
1. Bölüm
• Ruhi SlTnun Sesinden 'Meriaba"
* AÇIİLŞ Konuşması: Ilhan SELÇUK
• Rnhi Sü Belgeseli
* İsunbul Devlet Opera ve Balesi.
jMüzık Adaptasyonunu ve Yönetmealiğim
Serdar Yalçın'mtepOğı"FOLKLORAMA"-
Tork Büyisi- eserinin bir böhımüylc'ı
A. K. A.
2.Bölüm
• Rohi Sl) DOSTLAR ROROSU
* Erdal ER2İNCAN Tolga
* Mercan ERZ1NCAN - Pıoar
# Yönetmer, - Sunucu Tilbe SARAN
Htmıttiır Itkı St Itlıir n Suıt Ukpıiıı
ULAŞ bebek,
dünyaya ho§ geldin!
5 Kasım 2003
Serap-Önder ÜLKER
PERTEK SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo:2003 HSEsas
Davacılar %ekıls A\ Oğuz Dılek tarafından davalılar A\şe Yıldınm \e müşteveklen alevhme
Mahkememızde açılan ortaklığın giderilmesı davasrnın vapılan açık vargılaması sırasmda \erilen
ara karan gereğmce: Tüm aramalara rağmen adreslen tesbıt edıleme\'en davalılar Nazıme Topuz.
Eflatun Banra., Rahmı Barun, Yalçuı Banm. Bılgın Banm, Hatıce .\rslan. Sündüz Arslan. Saadet
Ozan. Guley Öz. Hazal Aysun Pelik. Yurdanur Öz, Aydanur Oz. Sultan Arslan. Sûmer ,<\rslan. Sü-
leyya Arslan. Cansever Coşkun. Biljgın Karaman. Habibe Sarnıhoğlu. Ömer Bülent Samılıoğlu.
Bevhan Karaman, Pınar Karaman. Ozhan Karaman. Hüsnıye. AJdan. Fıkri>e Bıda\, Şahver Coş-
kun. Uğur Coşkun. Oğuzhan Coşkun. Sema Gokalp. Semıral Ertuğrul. Sühendan Özmen'e da\a dı-
lekçesının ve duruşma gününün ılanen tebliğine karar venldığınden davacılar \ekılı Av Oğuz Dilek
tarafından venlen 25.06.2003 tanhlı dava dılekçesı ile dava konusu Pertek llçesı, Istıklâl Mahallesi
sınırlan ıçensinde kalan \e müvekıllere davalılann ortak murislen Mehmet Hekımhanlı'dan (Namı
dığer Mehmet Efendı) kendılenne ıntikal eden Ada 148. Parsel I8'de ve Ada PO Parsel 7 nolu ta-
şınmazlardaki ortaklığın taksim, bu mümkün olmadığı taktırde satış yoluyla gıdenlmesme. karar
\erilmesı talebını ıçeren da\a dilekçesinin ve duruşma günü olan 04 12.2003 günü saat 09 OO'da
adı geçen da\alılann Pertek Sulh Hukuk Mahkemesı'nin duruşma salonunda ıbraz etmek ıstediklen
belgelen ile birlikte hazır bulunmalan hazır olmadıkları taktirde kendilenni bir vekılle temsıl ettir-
melen aksı taktırde duruşmaya vokluklarında de\am edıleceğı hususu dava dılekçesı ve duruşma
gününü bıldınr teblıgat yenne kaım olmak ûzere 7201 sayılı teblıgat kanunun 28. ve mütakip mad-
delen gereğınce adı geçen davalılara ılanen teblığ olunur. Basın: 43609