29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 KASIM 2003 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER AÇI MUMTAZ SOYSAL 'Q, X, W Tepkisi AVRUPA BİRLİĞI'nin görevlileri sanki özel bir çaba için- deermiş gibi geliyor insana: Türklefden öyle şeyler isteye- lirr, öyle koşullar ileri süreJim ki, sonunda öfkeyle patlar ve "Alah belânızı versin, üyeliğinizi alın da başınıza çalın!" de- yipyakamtzı bırakırlardiyedüşünüyoriardırherhalde, Bun- caoyun, bunca kıvırma, bunca ıvır zıvır koşul ancak böy- le bir düşünce varsa olabilir. Belki, kabahat yine bizde. öyle tebelleş olmaktayız, öy- le musallatız ve vermek istedikleri mesajlan anlamak iste- meyişte öyle ısrarlıyız ki, ancak bizi bezdirmek ve kızdır- makla bizden kurtulabileceklerini düşünüyor olabilirler. are, acaba dadanmakta ısrar mıdır? Yoksa, üyelik konusunu "müstağni" tavıria ele alarak, yarıi fazla önemsemeyip soruna gözü tok bir tutumla ken- di işımize bakarak mı yaklaşmak? Çünkü, ne kadar önem- sersek önemseyelim ve ne tüıiü ödün verirsek verelim, tam üyelik içın başkalarından çok daha uzun sıire uğraştıracak- lan ve herşeyi bumumuzdan getırecekleri kesin. Bunun ye- rine, onlarla vakit kaybetmektense, aynı sürede içimizi ve Kıbns'ın kuzeyini kendi hesaplanmıza göre düzeltip doğ- ru dürüst bir görüntü yaratmak belki aynı amaca varmanın daha akıllıca bir yolu olabilir. Belli kı, üzerlerine düştükçe daha fazlasını ısteyecekler. Süngüsü düşmüş, dişi tımağı sökülmüş, boynu bükük bir Türkiye yaratıncaya kadar. U stelik, saçmalayarak ve bizi de saçmalıklara sürükle- yerek. Bize ilışkin her konudaki cahilliklerini sergileye sergileye. Şu "q" konusuna bakın. Bilmezler ki, Türkçeye Arapça- dan geçmiş sözcüklerin hepsi, asıllannda "kaf"\a, "kef"\e, hatta "gayın "la da yazılsalar, bizde hep "k"yle yazılır ve söz- cüklerin aslını bilenler, o harfi gördüklerinde gereken doğ- ru sesı de çıkarıriar. Üstelik, Anadolu'nun bazı köşelerinde "k"\\ Türkçe sozcükler için çıkanlan 'ka' sesı onlann "g"sün- den pek farklı değildir. Yıne bilmezler ki, Türkçen'm V s i Arap- çanın "vav"\ gibidır ve Batılıların V'sinden farklı olarak, alt dudağı dışlerle ısırarak değıl, onlann "tv"sini andınrcasına dudaklar ısırılmadan söylenir. Bilmezler ki, Türkçede her ünsüz harfin tek bir sesi var- dır ve "x" harfinin iki sesi de "ks" yazılarak karşılanır. On- lar "taxi" yazar, biz "taksi". Dolayısıyla, Kürt asıllı vatandaşlanmız adlannı kaç kişi- nin ne kadar zamandır kullandığı bilinmeyen bir Kürt alfa- besiyle yazamayıştan yakındıklannda, AB'lilenn onlara söy- lemeleri gereken çok basittir: "Adlannızı vatandaşı oldu- ğunuz devletin alfabesiyle yazabildiğiniz kadar yazın, dili- nize uygun geldiği biçimde okuyun!" Başka türlüsü dünyanın hiçbir devletinde görülmemiştir ve dünyada hiçbir devletten de böylesine saçma bir şey istenmemıştir. Türk Ceza Yasası Tasansı ve Cinsel Suç İşleyenler... Tasan, savunulması mümkün ohnayan hükümler getırirken, kadın bedenine karşı yapılan başka bir tecavüz suçu olan bekâret kontrolü ve ensest suçunu görmezlikten gelmıştir. Gerek bireysel gerekse duyunçlarda (vicdanlarda) ağır yaralar açan bu iki fiilin de ayn maddeler olarak düzenlenmemiş olması önemli bir eksiklik olmuştur. Prof. Dr. Aysel ÇELİKEL Turk Hukukçu Kadmlar Der Bşk T CK tasansı, Av- rupa Konseyi hukukçularının ve kadın örgüt- lerinineleştirisi doğrultusunda adalet alt ko- misyonunda bilim adamlan ile birlikte yeniden inceleni- yor. Avnıpa Konseyi hukuk- çulan, tasanda kadınlara kar- şı aynmcılık yapıldıgını be- lirterek kadın örgütlennin itirazlan doğrultusunda gö- rüş bildirdi. Geçen haftalarda Adalet Bakanlığı Danışmanı ve ko- misyon üyesi Prof. Dr. Soyas- lan'ın ırza geçme suçu ile il- gili açıklamalan medyaya damgasını vurdu. Kadınlara karşı işlenen cin- sel nitelikli suçlara ilişkin hükümler, önceki Adalet Ba- karu Prof. Dr. Çelikel'in dö- neminde kurulan, kadın ör- gütlennin temsilcilerinin de katıldığı bilim komisyonu tarafından insan haklan il- keleri doğrultusunda yeni- den düzenlenmişti. Tasan- nın anılan hükümleri 59. hü- kümet döneminde tümüyle değiştirilerek ilk biçimine dönüştürüldü. Tasan bu ha- li ile kadınlara bakış açısın- dan değerlendirildiğinde, in- san haklan kavramından ne kadar uzak bir yaklaşımı ser- gilediğini görmekteyiz. Tecavüz edenin ve tecavü- ze uğrayanın insan haklan- na üstün rurulduğu bir ceza yasası çağdaş bir yasa ola- maz. Toplumun kadına iliş- kin geleneksel bakış açısı- nın korunması en azından bilim adamlannca savunul- mamalıydı. "Cinsel bütünlüğe ve edep törelerine karşı suçlar" baş- lığı altında ve "topluma kar- şı işlenmiş suç" olarak ele alınan ırza geçme suçunun, tasanda yer alan biçimı da- hi, tasanyı hazırlayanlann geleneksel tutucu yaklaşımı- nı sergilemektedır. Cinsel suçlar, insan bede- nine karşı işlenmiş en ağır bir insan haklan ihlali oldu- ğu açık iken "edep töreleri" gibi hukuksal olmayan bir suç anlayışı getirilmiştir. Ya- salar çağdışı gelenekleri ve töreleri koruyan metinler de- ğildir. Yasalar ancak insan haklannı koruyan ve gelişti- ren metinler olabilir. Yöresel çağdışı gelenek- leri toplumun bütününe ege- men kılacak biçimde bir dü- zenlemenin yapılması, çağ- daş Türk kadını ve erkeğıne yapılmış yanlış ve haksız bir yakıştırma obnuştur. Irza geçme suçunun tanı- mı konusunda, tasandaki sı- nırlayıcı ifadeye, Avrupa Konseyi hukukçulan da eleş- tiri yöneltmiştir. Kadm ör- gütlerinin de açıkça eleştir- diği tanım, önceki biçimde olduğu gibi, "cinsiyet orga- ru veya herhangi bir vasıta" olarak düzeltilmelidir. Gö- zaltmda copla tecavüz he- nüz unutulmamıştır. Aynca ırza geçme suçunun oluşma- sı için şiddet, tehdit yanında "psikolojik baskı" öğesinin de eklenmesi. yaşanan çeşit- li vakalar açısından gerekli- dır. Başka sorunlar Şiddet, tehdit ya da psiko- lojik baskı uygulayarak cin- sel ilişkıde bulunma, evlilik akdi olan ya da fiilen aile gi- bi yaşayanlar arasında sık rastlanan bir insanlık suçu- dur. Böyle olduğu bilindiği halde, aile mahremiyeti kav- ramı içinde değerlendirile- rek eylem (fiil) ırza geçme suçu olmaktan çıkanlmıştır. Bu durumda böyle bir fiil. ağırlığı ile bağdaşmayan bir hareket olarak değerlendiri- lecek ve ancak "aile fertleri- ne kötü muamele" maddesı- ne göre ışlem görecektir. Bir başka sorun, ırza geç- me suçunun soruşturma ve kovuşturmasının şikâyete bağlı olup olmayacağıdır. Ta- san, anılan suçun ergın kişı- ye karşı işlenmesi halinde şi- kâyete bağlı olması gerekti- ğini kabul etmiştir. Tecavüz gibi insan yaşamını tümden etkileyen bir fiilin takıbinin, mağdurun yaşına bakılma- dan kamu adına yapılması doğrudur. Tasanda "nza ile ırza geç- me" türünde bir ayınm ya- pılmış, 15 yaşından küçük çocuğun nzası ile ırzına ge- çilmesi halinde daha hafif HediyeCell'den kaç aylık hediye seçerseniz bir o kadar ay da bizden hediye!* Q °, \ ' AMIOYILDIB KAZANIYOR KAMPANYA ÖNCESİ <EDtYELER 12ay45ir u.ik. 12 ay 30ar dak liâay Il^erdak. SaySO'.ır d.ık. KAMPANYA HEDİYESİ TOPLAM KONUŞMA HEOIYENİZ 3 ;ıy iUi'M J.ık 3 ny 45'crr rt.-ıV KAMPANYA ONCESİ • 12 ay 24 ay 90 ,ir ri.ık. 80.000 +12 ay 24 ay 60 ar dak. 57.000 +12 ay 24 ay 45er dak. 42.000 +12 ay 24 ay 30'ar dak. 29 500 +12ay 24 ay 15er dak. 15.000 +6 ay 12 ay 90 ar dak. 46.000 +6ay 12 ay60ar dak. 32.000 +6 ay 12 ay 45 er dak. 24.000 +6ay 12 ay 30ar dak. 17.000 +6 ay 12ay 15er dak. 9.000 •3 ay 6 ay 90 ar dak. 25.000 »3 ay 6 ay 60ar dak. 18.000 +3 ay 6 ay 45er dak. 13.500 «3 ay 6 ay 30'ar dak. 9.500 »3ay 6 ay 15 er dak. 5 000 KAMPANYA HEDİYESİ TOPLAM KISAMESAJ HEDIYENİZ PUANINIZ I KOD NO 6 Jy >".' -ır ;-svo 6ay6OarSMS +12 ay 24 ay 90 ar SMS 22.500 +12 ay 24 ay 60 ar SMS 16.000 +12 ay 24 ay 30 ar SMS 8.500 +6ay 12 ay 90 ar SMS 12.500 +6 ay 12 ay 60ar SMS 9.000 * Kampanya 3*6-12 aylık konuşma ve kıs;ıme^i| hed«velcnn<Je çjeçcfiıdır " Ornegin 24.000 puanınız var. Bu puanla 6 ay yerine şimdi 12 ay boyunca ayda 45 dakika konuşma alabilirsiniz. İsterseniz birden fazla hediye de seçebilirsiniz. L Puanınızı öğrenip hediyenızi sipariş etmek için V Kıs;ı mesajla ' PUAN yazın. 2222yeyolkıyın. Puanınızcebinize •• gelsın (Puanınızı ögrenmek 1 kısa mesaj olarak J ücretlendirilir). Hediye siparişi için, HEDİYE yazın. boşluk bırakın. Seçtiginız hediyenin kodunu yazın. 2222'ye yollayın. Turkcell'dcn gelen onay mesajından sonra. hediyenızi güle güle kullanın! www.turkcell.com.tr'den İnternet sitemizden, Süper Şifrenizi kullanarak hem puanmızı ögrenin. hem de hediyenizi sipariş edin. Turkcell Extralardan Size en yakın noktaya gelin. puanınızı ögrenıp hediyenızi sipariş edin. - • l~ , Bu k.ımponyj 31 Aıalık 2003e k.ıckır gcçcrhdır. H«-dıy« olarak spçtıgınt? komj>rtuı ve kıs:ımt'sj|l.ır. lurkcell. H.ınr K.ırt ve Muhabbct Kart .ir.~*tı kullaremlartla geçerbriw. Bu kampanyad.— sadece Turkcell faturalı hatta sahıp olan şahıs abonelc t KurıırTwol Abonelert Sizm ıçm de 10. yıl Ty:ımıi var. Det.ıylı *»»"' >"w«' ».»tr..« ««« ceza verileceği hükme bağ- lanmıştır. Küçük bir çocu- ğun psikolojik baskı ile ver- diği nza, suçun oluşmasın- da belirleyici olamaz. 15 ya- şından küçük çocuklarda n- za ile de olsa yapılan tecavüz aynen zorla ırza geçme suçu- na verilen ceza kadar olma- lıdır. Yaşadığımız ve basına ıntikal etmiş olaylarda kü- çük kız çocukJannın aılenin de tesiri ile ekonomik sebep- lerle bu yola başvurmak zo- nında olduklan bilinmekte- dir. En tartışmalı konulardan biri, kaçınlan kadın ile fa- ilin evlenmesi halinde kamu davasının, hüküm verilmiş ise cezanın ertelenmesini ön- gören hükmüdür. Aym mad- de, evlenme halinde failin suç ortaklan için de kovuş- turmanın ya da cezanın dü- şeceğini kabul etmiştir. îşte Prof. Soyaslan'ın şaşkınlık yaratan sözlen bu madde ne- deniyle söylenmiştir. Sn. So- yaslan'ın "mağduruntecavü- ze uğradığı için fail ile evien- mekzorunda olduğu, zaman- laalışacağı' 1 . "toplumun de- ğer yargüan gereği bekâret gerçeğinin nazara alınması gerektiğT gibi sözlen. 'değer yargüan'nı arkasına alarak kadınların insan haklannı görmezlikten gelen erkek egemen bakış açısının ürünü- dür. Toplumun bütününü naza- ra almadan, sadece yöresel değer yargılanndan hareket ederek insan haklan ihlalle- nne mazeret aramak hukuk- çulann savoınacağı gerekçe- ler olamaz. Böyle bir yakla- şım ırza tecavüzü meşrulaş- tırmak ve teşvik etmekle eş- deger anlam taşır. Ulkemizde. ailevi ya da ekonomik nedenler- le, evlenme amacıyla anlaşarak kaçma olay- lannı tecavüz maksadı ile kız kaçırmaktan ayır- mak gerekir. Evlenmek amacı ile anlaşarak bir- likte kaçma konumun- da. amaç evlilik oldu- ğuna göre davamn er- telenmesini kabul et- mek doğrudur. Bu ne- denle de; evlenme akdi yapılmadan önce ser- best evlenme istencinin (iradesinin) bulunup bu- lunmadığı konusunda kanı oluşturulması için mağdurun özel olarak mahkemece dinlenme- si zorunluluğunun geti- rilmesi doğnı bir yakla- şımdır. Kaçınlan kadın evli ise daha fazla cezayı öngören hükmün de ta- sandan çıkanlması ge- rekir. Kaçınlan kadının evli ya da bekâr olma- sı arasında bir fark ol- maması gerekir. Namus saikiyle usul, füru veya eşe karşı iş- lenen insan öldürme fi- ıllennm "nitelikli insan öldürme'' fiili sayılma- sı ve 136. maddenin bu- na göre düzenlenmesi- nin namus cinayetleri- ne karşı caydıncı olaca- ğı kanısındayız. Tasan. savunulması mümkün olmayan bu hükümleri getirırken kadın bedenine karşı yapılan başka bir teca- vüz suçu olan bekâret kontrolü ve ensest suçu- nu görmezlikten gel- miştir. Gerek bireysel, gerekse duyunçlarda (vicdanlarda) ağır ya- ralar açan bu iki fiilin de ayn maddeler ola- rak düzenlenmemiş ol- ması önemli bir eksik- lik olmuştur. 4440532 www.turkcell.com.tr 10. yılımız şerefine... Milyonlarca dakika, milyonlarca kısamesaj hediye! TURKCELL HediyeCELlJ PENCERE IMF Bile Korktu... Bizdeki özelleştirme kepazeliği sonuçta IMF'yi bile ürküttü, adamlar - Yavaş olun, diyorlar, TEKEL'İ mekeli, şunu bu- nu haraç mezat satmak furyasıyla aceleye getir- meyin... Bilmem ki bizim gözünü hırs bürümüş çakal ta- kımı bu uyanyı dinler mi?.. • Petrol-lş (Türkiye Petrol Kimya Lastik Işçileri Sendikası) "18 yıllık özelleştirme serüveninden ör- nekler" diye bir broşür çıkardı.. Kim vurduya getirilip 'özelleştirme' adı altında el- den çıkanlan devlet işletmelerinin yalnız adlannı say- mak bile Türkiye'deki soygunun enini boyunu vur- gulamaya yeter. KÜMAŞ (Kütahya Manyezit Işletmeleri) (Eylül 1995), Afşin-Elbistan Termik Santralı (Aralık 1994), TESTAŞ Aydın AŞ (Aralık 1995), Et ve Balık Kuru- mu (Ağustos 1995), POAŞ (Petrol Ofisi AŞ) 2000... Petrol-lş'in hazırladığı broşür altını çiziyor: "Satışlar yapılır, ama, gider gelirden fazladır." 1985 ile 1998 yıllan arasında özelleştirmeden 4 milyar 474 milyon dolar gelir elde edildi; buna kar- şılık 4 milyar 572 milyon dolar harcandı. • Petrol-lş'in dökümü şöyle devam ediyor: Kars Süt Mamulleri (14 Ağustos 1985), Et ve Ba- lık Kurumu Ankara Kombinası (1995), YEMSAN (1995), ŞEK (Süt Endüstrisi Kurumu) (1995), ORÜS (Orman Ürünleri Sanayii), ETİBANK (1998), TOE (Tür- kiye Otomotiv Endüstrisi (1997), ÇİNKUR (Çinko ve Kurşun Işletmesi) 1996, SEKA (Balıkesir Işlet- mesi) 2003... Tek tek adlan sayılan ve suç içerikleri özetlenen bu özelleştirmelerin gerçekleri kamuya açıklanma- lıdır; çünkü bu kuruluşlann tümü de halkın malıy- dı... Içlerinden METAŞ'ın hikâyesi ilginç; Petrol-lş sa- vını şöyle özetliyor: "Zarar eden özel şirketi devlet devralarak iflas- tan kurtardı; özel sermayeye tekrar devretti." Nasıl?.. "1992 yılında devletçe iflastan kurtarılan şirket kâra geçiıildi; 500 en büyük sanayi kuruluşu için- de 45'inci sırada yeraldıktan sonra 1995'te 6 ay- lık kârt 120 milyon dolara yükseldi; bunun ardın- dan 5 7 milyon dolarla tekrar özel bir sermaye gnı- buna satıldı." • Türkiye'nin 1990'larda nasıl battığına -ya da ba- tırıldığına- ilişkin çarpıcı açıklamalar Petrol-lş'in çalışmasında özetlenmiştir; tek tek incelenmesi gerekir. Verilen örneklerden yansı bile doğru çıksa deh- şet verici!.. Yağmanın böylesi ancak Sovyetler yı- kıldıktan sonra Rusya'da görüldü... Türkiye Cumhuriyeti yıkılmadan gerçekleştirilen bu yağmanın halkta yarattığı tepkiler ülkenin din- cisiyaseteteslim edilmesinde itici gücedönüştü... IMF bile tehlikenin farkına varmış ki şimdi Türki- ye'yi uyanyor: - Yavaş olun, TEKEL'i aceleye getirip haraç me- zat satmak için birzorunluk yok... Ya Milli Piyango'yu satmak için ne gibi zorunluk var?.. RlHÎ Sl KlLTlRVE SANAT VAKFÎ RUfflSl) SANAT GECESİ "Operâm TiMkre" PROGRAM 1. Bölüm • Ruhi SlTnun Sesinden 'Meriaba" * AÇIİLŞ Konuşması: Ilhan SELÇUK • Rnhi Sü Belgeseli * İsunbul Devlet Opera ve Balesi. jMüzık Adaptasyonunu ve Yönetmealiğim Serdar Yalçın'mtepOğı"FOLKLORAMA"- Tork Büyisi- eserinin bir böhımüylc'ı A. K. A. 2.Bölüm • Rohi Sl) DOSTLAR ROROSU * Erdal ER2İNCAN Tolga * Mercan ERZ1NCAN - Pıoar # Yönetmer, - Sunucu Tilbe SARAN Htmıttiır Itkı St Itlıir n Suıt Ukpıiıı ULAŞ bebek, dünyaya ho§ geldin! 5 Kasım 2003 Serap-Önder ÜLKER PERTEK SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo:2003 HSEsas Davacılar %ekıls A\ Oğuz Dılek tarafından davalılar A\şe Yıldınm \e müşteveklen alevhme Mahkememızde açılan ortaklığın giderilmesı davasrnın vapılan açık vargılaması sırasmda \erilen ara karan gereğmce: Tüm aramalara rağmen adreslen tesbıt edıleme\'en davalılar Nazıme Topuz. Eflatun Banra., Rahmı Barun, Yalçuı Banm. Bılgın Banm, Hatıce .\rslan. Sündüz Arslan. Saadet Ozan. Guley Öz. Hazal Aysun Pelik. Yurdanur Öz, Aydanur Oz. Sultan Arslan. Sûmer ,<\rslan. Sü- leyya Arslan. Cansever Coşkun. Biljgın Karaman. Habibe Sarnıhoğlu. Ömer Bülent Samılıoğlu. Bevhan Karaman, Pınar Karaman. Ozhan Karaman. Hüsnıye. AJdan. Fıkri>e Bıda\, Şahver Coş- kun. Uğur Coşkun. Oğuzhan Coşkun. Sema Gokalp. Semıral Ertuğrul. Sühendan Özmen'e da\a dı- lekçesının ve duruşma gününün ılanen tebliğine karar venldığınden davacılar \ekılı Av Oğuz Dilek tarafından venlen 25.06.2003 tanhlı dava dılekçesı ile dava konusu Pertek llçesı, Istıklâl Mahallesi sınırlan ıçensinde kalan \e müvekıllere davalılann ortak murislen Mehmet Hekımhanlı'dan (Namı dığer Mehmet Efendı) kendılenne ıntikal eden Ada 148. Parsel I8'de ve Ada PO Parsel 7 nolu ta- şınmazlardaki ortaklığın taksim, bu mümkün olmadığı taktırde satış yoluyla gıdenlmesme. karar \erilmesı talebını ıçeren da\a dilekçesinin ve duruşma günü olan 04 12.2003 günü saat 09 OO'da adı geçen da\alılann Pertek Sulh Hukuk Mahkemesı'nin duruşma salonunda ıbraz etmek ıstediklen belgelen ile birlikte hazır bulunmalan hazır olmadıkları taktirde kendilenni bir vekılle temsıl ettir- melen aksı taktırde duruşmaya vokluklarında de\am edıleceğı hususu dava dılekçesı ve duruşma gününü bıldınr teblıgat yenne kaım olmak ûzere 7201 sayılı teblıgat kanunun 28. ve mütakip mad- delen gereğınce adı geçen davalılara ılanen teblığ olunur. Basın: 43609
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle