29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
S KASIM 2003 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI [email protected] 13 —_. İhracat46m*yap dofamaşar' • KAYSERİ (AA) - Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Türidye'nin 2003 ihracannın bugün itibanyla 40 mifyar dolan aştığını açıkladı. "'Yıl toplamında ise 46-47 milyar dolarlık ihracat rakamını yakalayabileceğiz diye düşünüyoruz" diyen Tüzmen, 2004'te çok rahatlıkla 60 milyar dolar, 2010yılınakadardalOO milyar dolar ihracat rakamının yakalanacağına inandıklannı söyledi. 2004 içâi AByAçağnsı • Ekonomi Senisi - Türkiye Genç îşadamlan Derneği Başkaru Hayati Kaya, Türkiye'nin AB'ye üyelikte kaydedeceği ilerlemenin 21. yüzyıldaki konumunu belirleyeceğine işaret ederek, "2004 yıh Avrupa Yılı ilan edilmeli" dedi. Kaya, yurtiçinde olduğu kadar, AB ülkeleri ile 1 Mayıs 2004'te üye olacak aday ülkelerde de bir tanıtım seferberliğinin derhal başlatılmasıru istedi. Morgan Stantey^e Hürriyet Mssesi • Ekonomi Senisi - Doğan Yayın Holding, 29 EylüTden bu yana borsadan satın alınan yaklaşık 1.1 trilyon liralık Hürriyet Gazetecilik hissesini ABD merkezli uluslararası kurumsal yatınmcı Morgan Stanley Investments Management'a sattı. Değeri 1.091 trilyon olan Hürriyet Gazetecilik hisselerinin tamamı blok olarak satıldı. Taksi özel otodankârt • KONYA(AA)-Özel otomobil yerine ticari taksiyi tercih etmek daha kariı hale geliyor. 25 milyar liraya alınan yeni bir otomobilin her gün 10 kilometre yol yaptığı kabul edildiğinde günlük maliyeti yaklaşık 17 milyon 650 bin lirayı buluyor. Oysa 10 kilometre yol için taksiye ödenen ortalama rakam 11 milyon 800 bin lira. Kravat kültürü • tZMİR(AA)-Kravat üreticisi Argün Tekstil'in Genel Müdürü Ahmet Aydın, son yülarda kravat kullanımında önemli bir artışın yaşandığını, bunun da Türk erkeğinin giyim kültürünün oturmaya başladığını gösterdiğini belirtti. Aydın, son yıllarda kaliteli ürünlerin uygun fıyatla tüketiciye sunulmasının tükerimi arttırdığını belirterek, gelecek yıl satışlannı iki katına çıkarmayı hedeflediklerini vurguladı. TÜSİAD: Tetekom'da tekel kalonafe • Ekonomi Servisi - Türk Sanayicileri ve îşadamlan Derneği (TÜSÎAD), telekomünikasyonda tekelin kaldınlmasının 1 Ocak 2004 tarihinde mutlaka gerçekleştirilmesi gerektiğini açıkladı. Yapılan açıklamada, Türk Telekom'un yeni işleticiler ile eşit şartlarda rekabet edebilmesi içın sermaye yapısının devlet ağırlıklı olmaktan çıkanlması gerektiği ve gerekli düzenlemeleri en kısa sürede yapabilmesi için Telekomünikasyon Kurumu'na, ek olanaklar sağlanması gerektiği savunuldu. En zengin yüzde 20, gelirin yansını; en fakir yüzde 20'i ise sadece yüzde 5'ini alıyor Tihidye'ninkorkuiangerçeği• DİE'nin anketi, Türkiye'nin en zengin yüzde 20'lik kesimiyle, en yoksul yüzde 20'lik kesimi arasmdaki uçurum farkının 9.5 kata ulaştığını ortaya koydu. DİE'ye göre, en zengin yüzde 20 Türkiye gelirinin yüzde 50.1 'ini alırken en fakir yüzde 20, gelirin sadece yüzde 5.3'ünü alıyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - den yüzde 5.3 oranında, en zengin yüz- Devlet îstatistik Enstitüsü'nün (DtE) anketi, Türkiye'deki geliruçunımunun ciddi sosyal patlamalara neden olabi- lecek düzeyde olduğunu ortaya koydu. DÎE'nin anketine göre, Türkiye'dekı en zengin yüzde 20 gelırden yüzde 50.1 pay alırken en fakir yüzde 20'nin aldı- ğı pay yüzde 5.3'le sınırlı kalıyor. En zenginle, en fakir arasmdaki gelir far- kı ise 9.5 kat düzeyinde bulunuyor. An- kete göre, çalışan başma aylık ortala- ma gelir 319 milyon lira düzeyinde ka- lırken tanm sektöründe bu oran 153 milyon liraya kadar geriliyor. Ankete göre, gelir düzeylerinde cinsiyet aynm- cılığının etkileri de görülüyor. Buna gö- re, kadınlann ışten elde ettiği gelir 1 milyar 236 milyon lirayken erkeklerin geliri bu rakamın 4 katını aşıyor. Devlet îstatistik Enstitüsü, Türki- ye'deki ürkütücü gelir uçunımuna iliş- kin güncel rakamlan yayımladı. DlE tarafından yapılan "Hane Halkı Bütçe Anketi"nin 2002 yılı sonuçlanna göre ortaya çıkan Türkiye fotoğrafının ana hatlan şöyle: Türkiye genelinde en fakir yüzde 20'lik dilime giren kesim toplam gelir- de 20'lik dilim ise yüzde 50.1 oranın- da pay alıyor. Kırsal yerlerde ise en fa- kir yüzde 20 gelirin yüzde 5.24'ünü; en zengin yüzde 20 de gelirin yüzde 47.97'sini alıyor. Gelir uçunımunda, en zengin yüzde 20'yle; en fakir yüzde 20 arasında 9.5 katlık fark bulunuyor. Ancak bu far- kın, 1994 yılında 11.3 kat olduğu dik- kate alınırsa gelir eşitsizliğinde bir azalma olduğu görülüyor. En zengin yüzde 20'nin gelirden al- dığı pay 1994 yılındaki yüzde 54.8 dü- zeyinden yüzde 50.1 düzeyine gerile- di. En fakir yüzde 20'nin aldığı pay da, yüzde 4.9'dan yüzde 5.3'e çıktı. Glrlşlmcl payı azaldı Girişimcılerin gelirden aldığı pay, 1994 yılına göre azaldı. Buna göre gi- rişimciler 1994 yılında gelirden yüzde 42.4 oranında pay alırken 2002 yılmda bu oran yüzde 34.5'e geriledi. Emekli sayısında yaşanan yüzde 70'lik artışa bağlı olarak transfer gelir- lerinin payı 1994'e göre 7.5 puan artb ve yüzde 17.5'e yükseldi. Kadınlar çok çalıştı, az yarattı DİE'nin anketine göre, çalışan kişi başına yıllık faaliyet geliri 3 milyar lira. Kadınlar çalışanlann yüzde 32'sini oiuşturmasına karşın, gelirin yalnızca yüzde 10'unu yaratabildi. Erkekler, çalışanlann yüzde 68'ini oluşrurmasına karşın gelirin yüzde 90'ını yarattı. Işverenlerin kişi başına faaliyet geliri 15 milyar 465 milyon lira. Ücretliçalışanlannoranıarttı. ljfc, I Jk \JkIV Tanm, inşaat ve ticaret sektörterinin geliri düştü, sanayinin arttı. Mülk gelirieri yüzde 20den yüzde 9a indi. Zenginler sakladı, dağılım düzeldi ANKARA (ANKA) - DÎE'nin 2002 Hanehalkı Bütçe Anketi'nin harcamalarla ilgili sonuçlan gibi gelir dağılımıyla ilgili sonuçlan da harcamalar yöntemiyle yapılan milli gelir hesaplamalanyla çelişti. Özellikle en üst gelir gruplannda yer alanlann çeşitli nedenlerle gelirlerini anketten gizlemeleri, kullanılabilir gelirin yaklaşık 75.6 katnlyon lira daha eksik hesaplanmasına neden oldu. Her iki hesaplama yöntemindeki farklılığa rağmen 75.6 katnlyon liralık bir fark ortaya çıkması, "özdSkkzerıpııleringetirlerini'' anketten saklamalanndan kaynaklanryor. THY Genel Müdürü, özel şirketlerin ucuzluk vaatlerini ve özelleştirmeyi değerlendirdi Gündoğdu: 69 ıııihoııa uçamazlarEkonomi Servisi -Özelleş- uçuş vaatleri komısunda "69 olarak yüzde 20 indirim ola- bancıuçaklarabakımhızme- deki sorulara karşılık, "10se- tirme kapsamındaki THY'nin Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Abdurrahman Gündoğdu, yabancılann THY ile ilgilen- diğini, ancak yüzde 49'un- dan fazlası satılamayacağı için kimsenin almak isteme- diğini söyledi. Gündoğdu, "Büyük talep var ama satda- cak hisse oranı sorun. Yaban- cı yaünmcı THY'nin yüzde Sl'ini almadan istemiyor" dedi. Ekonomi Muhabirleri Demeği'nin (EMD) konuğu olarak gazetecilerle sohbet toplantısında sorulan yanıt- layan Gündoğdu, özel hava- yolu şirketlerinin yurtiçi ucuz miryon Bra gibi bir rakam çık- ü. Teorikolarak mümkün de- ğfl. 40 miryon bra vergi var, di- ğer kakmleri de düşündüğü- nüzdeburakamimkânsızgö- rünüyor" değerlendırmesini yaptı. Son 8 yıldır büyüme sıkın- tısı yaşayan ve ilk kez geçen yıl işletme kân elde eden THY'nin, yavaş ve sağlam adımlarla, venmliliği arttıra- rak büyüyeceğini, bilet ücret- lerini de bu şekilde düşürece- ğini belirten Abdurrahman Gündoğdu. "Bütün haüarda sabit oranda indirim söz ko- nusu olamaz. Her hattm özel- liğine ve zamanlamaya bağb bilir" dedi. Hedef 100 uçak Gündoğdu, özellikle uçak içi hizmet giderinde tasarruf etmeye çahştıklannı söyledi. Gündoğdu, "Örneğin Kola Turca'yı eşantiyon aldık, fin- dık yine bedava. Uludağ ver- mek istiyor. Bu yöndeki gö- rüşmelerimiz devam ediyor" dedi. Dünyada ilk 50, Avru- pa'da ilk 10 havayolu şirketi arasında olan THY'nin Ge- nel Müdürü Gündoğdu, yeni uçuş noktalan üzerinde ça- lıştıklannı ıfade etti. Bu arada Gündoğdu, ya- tinin THY için önemli bir ge- lir kaynağı olabileceğini, ge- çen yıl 40 milyon dolar sağ- landığını, bu yıl da 70 mil- yon dolar elde edilebileceği- ni anlattı. Gündoğdu, uçak alımmda siyasi lobilerin bas- kısı olup olmayacağı yönün- ne önce 65 uçak, 10 sene son- ra 65 uçak. Türkiye'nin eko- nomik büyümesine baktığı- mzda yüzde 51 büyüme var. THY'nin şu anda o trendi de- vam ertirmesi durumunda 100 uçağa çıkması gerekryor" dedi. Onur tek fiyatla geliyor Yetküiler her yere 79 milyon Hraya uçula- cağuu açıkladL (Fotograf: OZLEM KASA) tstanbul Haber Servisi - THY'den sonra Onur Air Hava- yollan da, 8 Aralık Pazartesi 79 miryon lira fıyatla, yurti- çi tarifeli seferlerine başlayacak. Hyatt Regency Otel'de düzenlenen basın toplantısına te- lekonferans yoluyla katılan Ulaştırma Bakanı Binali Yıkb- nm, her Türk vatandaşı hayatında en az bir defa uçağa bin- meli projesine Onur Air'in başlattığı iç hat seferleriyle bü- yük katkı sağladığını belirterek, "Rekabet ortamınm art- nnbnastkab^eviwncuzuJaşımısağlay'acaktır''dedı. _ Onur Air Genel Koordinatörü ve Yönetim Kurulu Üye- si Şahabettin Bolukçu da, OnurAir' in, THY dışında iç hat- larda en kapsamlı tarifeli seferprogramını başlatan ilk özel havayolu şirketi olduğunu söyledi. Bolukçu. başlangıçta Adana, Antalya, Diyarbakır, Erzunım, Izmir, Samsun ve Trabzon olmak üzere 8 kente uçacaklannı belirtn. Bolukçu, mart itibanyla da Sıvas, Van, Malatya, Gazi- antep ve Bodrum'u uçuş planlanna ekleyeceklerini kay- detti. Seferlerde önceliği karayoluyla 12 saati geçen şehk- lere verdiklerini belirten Bolukçu, tarifeli seferlerin tümü- nün başlangıçta günde 2 kez gerçekleştirileceğini; Kayse- ri, Erzurum ve Samsun'a ise günde tek sefer düzenlene- ceğini anlatü. Bilet fıyatlannın tek yön uçuşlarda 79 mil- yon lira, gidiş dönüşlerde 149 milyon lira olarak belirlen- diği açıklandı. Şişecam'ın Eskişehir'deki fabrikasında 42 gündür bekleyen işçilerin 200'ü gözaltına alındı Paşabahçe'deld eyleme ıııüdalıale Ekonomi Servisi - Sendikalaştıklan gerekçesiyle Eskişehir Paşabahçe Fabrikası'ndaki işlerinden atılan ve 42 gündür fabrika kapısında bekleyen 350 işçiye dün jandarma tarafmdan müdahale edildi. Kristal-Iş Sendikası Genel Eğitim Sekreten Polat Akbaş ve Eskişehir Şubesi ^ — Başkanı tsmail Ayer ile beraber bütün işçiler gözaltına almdı. işçilerin fabrika önündeki çadırlan yıkıldı. Konuya ilişkin yazıh bir açıklama yapan Kristal-Iş, hukuka uygun bir şekilde demokratik bir tepki gösteren ve hiçbir şelilde kamu düzenim bozmayan işçilere karşı zor kullamldığım belirterek işçilerin çadırlan yıkılarak soğukta beklemeye terk edilmesmi şiddetle kınadığım bildirdi. "Hükümetin bu uygulaması bir • Kristal-Iş, "Hükümetin bu uygulaması bir kez daha göstermiştir ki, sendikal hak ve özgürlükler kâğıt üstündedir" açıklamasını yaptı. kez daha göstermiştir ki, sendikal hak ve özgürlükler kâğrt üstündedir. Türktye'nin Avrupa Birfiği'ne uyum için atöğı adımlar sözde kalmaktadır'* denilen açıklamada 2003 Türkiyesf nde işçilerin sendikalaştığı için atüdığı, ardından da demokratik tepkilerinin hükümet tarafından zorla bastınldığı belirtildi. Açıklamada sendikanın hukuka aykın yapılan bu uygulamalar için demokratik zeminlerde mücadelesine devem ede^eği vurgulandı. Imar Bankası'nın vergi boyutu incelemede tstanbul Defterdan Kadlr Boy Istanbul'da değjşik bir vergi modeB başladığını söyledi Ekonomi Servisi - tstanbul Defterdan Kadir Boj1 , Istan- bul'da mükellefı sıkboğaz et- meyecek değişik bir denetim modeline geçeceklerini belir- terek, "bu modeide, alt geör gruplaruun, siftah yapmayan esnafin denetimi ormavacak" dedi. Boy, Istanbul Defterdar- lığı'nın faaliyetleri hakkında bilgi vermek üzere düzenle- diği toplantıda, Türkiye'de vergilerin yüzde 43'ünün Is- tanbul'da toplandığıni, bu yıl- ki hedeflerinin 38 katrilyon lira vergi geliri elde etmek ol- duğunu belirtti. Imar Banka- sı olayının vergısel boyutuy- la ilgili işlemlerin de yürütül- düğünü belirterek belirten Boy, "Vergi kanunlanna, Amme Alacaklan Usul Ka- nunu'na göre şu anda bir risk vannr. Riskin teminaüandı- nhnasmı da tstanbul malrye idaresi, vergi dairesi yapmak zorundadır, yapryor" dedi. Sosyal teslsi gldecek tstanbul Üniversitesi'nin 1993'ten bu yana kullandığı Baltalimanı'ndaki sosyal te- sislerinin tahsisini kaldıran Istanbul Defterdan Kadir Boy, uygulamadan geri adım atmayacağınıimaetti. Kadir Boy, "Ancak bina daha son- ralan sosyal tesis olarak kul- lambnaya başlandı. Aynca sa- dece üniversite mensuplan- nın kullanımı halinde tesisin vergi muafiyeti var. Ancak ilaç firmatan gibi başkalan da tesisten yıüarca fa>dalan- dı" diye konuştu. I IŞÇtNİVEVTtEMNDEN ŞÜKRAN SONER Yine Estirdi Başbakan Erdoğan sağlık çalışanlannın "insanca yaşam" eyleminin ardından yine estirdi. Halkı doktorlar ve sağlık elemanlan ile karşı karşıya getirmek üzere, kendince taktik uyguladı. Hırsını alamadı, tehdit etti. Demokrasinin nimetlerinden sonuna kadar yararla- narak, üçte bir oyla üçte iki çoğunluk iktidannı ele ge- çiren AKP'nin, Erdoğan'ın demokrasi anlayışında, hak istemek, hele de kitleler olarak demokratik tepki koy- maya çalışmak büyük suç. AKP iktidannın her yolu ge- çerli gören susturma, sindirme yöntemleri, geçmiş ik- tidar ve liderlerin en pervasızlannı mumla aratacak içe- rikte. Şimdilik medya rüzgârian arkalannda olduğu için kamuoyuna yansrtılmıyor. Kamuya yansıyan çıkışlarda önce işçi, sonra kamu sendikalan, dert<en TTB üyeleri ve yönetimine yönelik öfkeli üslubun bir Başbakan düzeyine yakışmaması ây- nntı. Asıl Erdoğan'ın, AKP'nin demokrasi anlayışını içi- ne sindiremeyişini sergileme boyutlan ile önemli ve teh- likeli. TTB'nin çabsı altında doktorlar ve sağlık çalışanlan- nın eylemi, "sağlığın hak ve satılamaz" oluşu çerçeve- sinde sağlık çalışanlannın haklannı gündeme getiriyor. Masasından muayenebanesine randevu verebilen dok- tor prototipi tam da AKP'nin diğer iktıdariardan daha acımasızca savunduğu sağlığın özelleştirilmesi politika- lannın ürünü. Uyan eylemi, AKP'nin yeni hazırianan büt- çesinde sağlık harcamalannın önceki iktidartardan da daha ağırlıklı kısrtlanmasını. doktorlar ve sağlık çalışan- lannın geSrierinin diğer iktidarlann dönemlennden de da- ha aşağıya çekilmesini protesto etmek için yapılıyor. Belleğinizi tazelerseniz TTB çatısı altında aynı amaç- lı, aynı ilkelerie birçok eylem, geçmiş iktidariar süreçle- rinde de yapıldı. TTB çizgisinden hiç şaşmadı. Doktor- lar ve sağlık elemanlan örgütlerinin şemsiyesi altındaki tüm eylemlerinde, bıçağın kemiğe dayandığı, tıp yemi- ni ile para kıskacında sıkıştıklan noktada ancak benze- ri eylemlerie kamuoyunun dikkatini çekmeye, siyasi ik- tidarian uyarmaya çalıştılar. insan sağlığı ite geçimi arasında parayı seçmiş, tıp ye- minini bir kenara itivermiş doktorlar, sağlık elemanlan için zaten ortada bir sorun yok. Sorun, meslek yemini- ne sadık kalmaya çalışanlar için dayanılmaz boyutlar- da. Başbakan Erdoğan elbette kendi iktidan ile başla- mamış sorunlara insandan, toplumun sağlığı ile sağlık- çının yaşayabilmesinden yana, demokratik yaklaşım, çözüm arayışına yönelik bir adım atmıyor. Tam tersi de- mokratik iktidarlarda olmayacak bir üslupta, hak arayı- şını susturma yo(u olarak şantajı, sindirmeyı, gerçekle- ri çarprtarak, kamuoyunu yanıltarak geçerli kılmayı se- çiyor. Türkiye kamu sağlığı harcamalannda, paralı sağlığın zirvesindeki ABD'ye göre bile oransal olarak on katı ge- ri düzeyde. Dünya pastasının en büyük payını alan, el- bette tıp ve ilaç teknolojisinde, harcamalannda dünya- nın en ileri ülkesi konumunda olan ABD'de halkın sağ- lık hizmetlerinden yarartanması, paralı sağlık nedeni ile yıl yıl kötüye gidiyor. Yoksul Türkiye'de, yoksullaşma ve yoksunlaşmanın katlandığı Türkiye'de en geri ülkelerle yanşan düzeydeki sağlık bütçesini daha da geriye çe- kerek AKP iktidan, Başbakan Erdoğan ne yapmak is- tiyortar dersiniz? Size iki günlük en son deneyimimi, gözlemimi aktar- mamı ister misiniz? Okmeydanı SSK'de çok sıradan bir ilaç alma işlemini gerçekleştirmek istedim. önceki gün bilgisayarlarbozulduğu için yanda kaldı. Dün sabah 9'u az geçe kuyruktaydım. 11.30'larda sıram geldi. Anne- min iki kalem ilacının ancak birini alabildim. Diğeri yok- tu. ikinctsini bir başka gün, günlerde, aynı ya da başka hastaneden alabilmem için yeniden doktora reçete yaz- dırmam gerekecekti. O arada sıralarda, pek çok has- tanın, birçok hastane turundan sonra, günlerce koştur- manın ardından ilaç bulamadıklanna tanıklık ettim. SSK bu hale elbette Erdoğan hükümeti zamanında gelmedi. Bu kadar da kötü olduğu, kötülüğün günde- me gelmediği günleri de pek bilemiyorum. Çünkü med- ya akıl almaz kirli, iktidar ile bağımlı, ideolojik çıkar iliş- kisinde, halkın çıkartanna hiç bu kadar sırtını dönme- mişti. Kitleleri aldatmak üzere ise arabesk yöntemlerle, tıpkı Başbakan Erdoğan'ın yaptığı gibi akıl kanştınlıyor. Hak kavramının yerine sadaka kavramı kurumlaştınlı- yor. Issiz, aç, yıl boyu sıcak yemek yüzü görmemiş yığın- lann, sadakayla iftar çadıriannda kannlannın doyurul- ması, halkçı, yoksulun yanında başbakan imajı ile bir- teştiriliyor. Kamu saölığı hizmeti, sosyal güvenlik hak ol- maktan çıkanlıyor Ozsel sağlık, özel eğitim, her şey pa- ralı düzeni, önceki iktidarlardan çok daha acımasızca bu iktidarda gündeme sokuluyor. İşçilerin, kamu çalışanlannın, doktoriann en küçük bir hak arayışında demagoji ile saldın, gerçekleri çarpı- tarak susturma, şantaj ile demokratik hak arama tarihe gömülmek isteniyor. Demokrasilerde sadece değil, dünyanın her yerinde bıçağın kemiğe dayandığı nokta- da kitlelerin hak aramalannın önüne, dikta yöntemleri ile bile engel koymanın sınıriı olduğu gerçeği atlanıyor Borc 3.5 yılda ödenecek E/dncüer, Istanbul Ya/daşımı'nda Ekonomi Servisi - Ekinciler Grubu şirketle- rinin, mali kesime olan borçlan tstanbul Yaklaşı- mı kapsamında yeniden yapılandınldı. Ekinciler Holding Yö- netim Kurulu Başkanı Namık Ekinci, yaptığı yazıh açıklamada, ala- caklı bankalar, fınans ku- rumlan ve finansal kira- lama şirketleri ile 21 Ağustos 2002 tarihinde başlayan görüşmelerin, bugün yeniden yapılan- dırma sözleşmesinin im- zalanması ile tamamlan- dığını bildirdi. Ekinci, üretim tesislerinin faali- yete geçiribnesi için ge- rekli başlangıç sermaye- si ile hammadde tedariki için zorunlu işletme ser- mayesinin dünyaca tanın- mış bir yabancı sermaye grubunca karşılanmakta olduğunu, alacaklılann sadece grubun borçlannı yeniden yapılandırdığını behrtti. Uretime ara ver- dikleri 3.5 yılhk sürede, grubun ve Türkiye eko- nomisinin büyük kayıp- lara uğradığını vurgula- yan Namık Ekinci, söz konusu dönemde 600 ci- vannda KOBt'ye olan borçlarau ödediklerini, zorunlu olarak işten çıka- nlan personele kıdem ve ihbar tazminatlannın bü- yük kısmının ödendiğini bildirdi. Ekinciler Gru- bu'nun 1960 yılından be- ri başta demir çelik ol- mak üzere nakliye, inşa- at, fınans ve bunlarla ilgi- li alanlarda ulusal ve uluslararası düzeyde fa- aliyet gösteren şirketler- den oluştuğunu anımsa- tan Namık Ekinci, gru- bun lokomotif şirketi Ekinciler Demirçelik Sa- nayi AŞ ürünlerinin dün- yada 60 ülkeye ihraç edil- diğini kaydetti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle