22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
»<ASIM 2003 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA J\_ U i-j M. LJ J \ kultur(g cumhuriyet.com.tr 15 İİUYCARLIKLARIN İZİNDE OKTAY EKİNCl Tarihi Kentlerin Göller Bölgesi buluşmasında 'kıskandıncı' bir ev sahipliği yaptı Yalvaç'ın kültür gösterisi'Korumada ilk amacımız; eski ev ve nıa- hallelerdeki yaşamın sürmesi... Bunun için hem geleneksel yapıları, hem de aynı semt- leri yeniden çekici kmlan bakımlannı ve çev- r e düzenlemelerini gerçekleştiriyoruz..." Yıllardır Yalvaç'a sevdalanan mımar Os- man Aydın, o gün de ülkenın dört bır yanın- dan geİen "Tarihi Kentler Birliği" (TKB) üyelenne ve dostlanna, "başanlannın sırn- nı" böyle anlatıyordu .. Öncelıkle cepheleri ve çatılan "bakımdan" geçmış "500'den fazla" eskı evin bezedığı sokaklarda "hayranlıkla" dolaşan yaklaşık 300 kışılık katılımcı topluluğa Beledıye Baş- kanı Tekin Bayram <da en çarpıcı "sonucu" şöyle özethyordu: "Artık eski evlerin fiyat- lan artıyor; diğer semtlerdeki apartman daireleri ise ucuzlamaya başladı..." Demek ki korumanın sadece "tek yapı" öl- çegınde değıl, "kent bütününde" hedeflen- mesı, toplumdakı "uygarbk tercihlerini" de etkiliyordu. Yalvaç'ta, TKB'nin de ilkeleri arasındakı. "kültürel değerlerin turistik amaçlardan önce kent insanının Idmlikli yaşam ortamı için korunması" karannın sosyal kazanımla- n yaşanıyordu... "Anlatan meydan'da karşılama TKB'nin 23-25 Ekım 2003 günlenndekı "Göller Bölgesi buluşması"nın, ılk günü an- tik Sagalassos kenti ve aynj geçmişle yaşayan Ağlasun zıyaret edildi. Oradan Isparta'ya geçilerek tanhı Dam- gacı Sokak ve İmam Hasan Sokak'lar ince- lendi.. "Süleyman Demirel Basın Merke- zF'nin de restore edılen tarihi birkonakta oluş- turulması çok anlamlıydı... Aynı gece Eğir- dir'de ağırlanan konuklar, göl kenanndaki 8 katlı "ilkel" apartmanlaşmayı "hüzünle" seyrettiler... Yalvaç jse ızleyen günJerindela ev sahipli- ğıne tüm belediyeleri "kıskandıran" bir "kültür gösterisi"yle hazırlanmıştı... En gösterişh projesi de "Yalvaç'ı Anlatan Meydan"dı... YıJJardır belediyenin katkılanyla süren ka- zılarla ortaya çıkanlan ve Aziz Paulus'un Hı- nstıyanlık tarihindeki ilk "vaazını" verdiğı kılısenın de bulundugu Pisidia Antiokheia bıle herkesi artık önce burada karşılıyor... Çünkü, kentin antik ve yakın tarihi, meyda- nı çevreleyen "tanıtma" panolannda sergile- niyor. . Eski kültür emektarlannın da anıldık- lan ve yöresel sanatlann tanıtıldığı bölümler- le birlikte adeta bir "açık halk akademisi" ışlevini üstlenen "Anlatma Meydanı"nı ge- GEÇMÎŞtYLE YAŞIYOR - 19. yüzyıldan 21. yüzyüa insan ve mekân kültürünü taşıyan Tıraşzade Konağı'mn açılışı; "yeniden yaşama dönüşün" kutlanmasıydı (solda). Katılımcılar. korunmakta olan evlerin önünde başkanın açıklamalarını dinlediler (üstte). Yalvaç buluşmasının logosu, antik geçmişle yakın tarihi de buluşturmuştu(sağda). zenler, "Atarürk" heykelinın etrafında san- ki hep birlikte "uygarlığı" kucaklıyorlar... Vaşatılan "mahalle fırınları" Belediye, sadece eski evlerin bakımıyla ye- tınmeyıp aynı mahallelerdeki geleneksel "Yalvaç fırınları"nı da 20 ayn yerde yeniden yapmış... Üst katlannda kadınlar için oturma odalannın bıle düşünüldüğü bu fınnlarda, e\ - lerde hazırlanan her 12 ekmek hamurundan biri "pişirme ücreti" olarak fınncıya kalı- yor... Yıne aynı buluşmaya yetiştirilen "Kültür Evi" restorasyonunda ıse perdelerden yastık- lara kadarrüm yerel eşyayi, konağın bulundu- gu "Kaşyukarı Mahallesi" sakini "Yalvaç- lı kadınlar". kendı evlennden sağlamışlar... 1840'tan beri kenti süsleyen "Tıraşzade Konağı", geçen yıl adeta "yıkıhnak" üzerey- ken aıle adına Mustafa Çakır tarafından be- ledıyeye bağışlanmış... Açıhş töreninde, ko- nağı elbırliğiyle donatan 30 kadın adına Ha- cer Ablaya, Şefika Külcü'ye, Sevim Koca- göncü'ye ve bu imecenin gönüllüsü, beledi- ye başkanının eşi Gülsüm Bayram'a teşek- kürödüllen venldı... Anadolu tarihınde kadının üretkenliğıni ve şefkatıni içermeyen bir uygarlık zaten yoktu ve bu gerçek, Yalvaç'ta da yıneleniyordu... ÇocuKlar ve Kuşlar Içln... Kültür göstensinin diğer bir açılışı da 30 yıllık kitap, belge ve bilgi birikimini bağışla- yan Yalvaç Ural'ın adının verildiği "Çocuk Kütüphanesi"ydi... Ardından, kentin "kuş- çnluk" geleneğıne armağan edilen "Kuş Ev- leri Parkı" gezildi... O gece tarihi "Çınaraltı kahveleri"ndeki görmüş geçirmış Yalvaçhlarla yurdun dört bir yanından gelen diğer tarihi kent sakinlerinin dennleşen sohbetleri adeta bir "Anadolu ku- caklaşmasına" dönüşmüştü. Bütün bu gözlemlerin de "değerlendirildi- ği" toplantılarda ise hemen herkes, "darısı tüm tarihi kentlerimizin başına" dıyerek kürsüden ındiler... Belediye Meclisi'nin, kent kültürüne katkı- lan nedenıyle Prof. Dr. Metin Sözen, Prof. Dr. Fahri Işık ve Prof. Dr. Aykut Çınaroğlu için geçen yıl aldığı "fahri hemşerilik" kararla- nnın "beratlan" sevgi dolu alkışlarla venl- di... Isparta Valısi tsa Parlak, Burdur Valısi Ra- sih Ozbek ve Afyon Valisı Muzaffer Dilek'in yanı sıra aynı zamanda Ispartah olan Siirt Va- lısi Nuri Okutan ıle Mardin Valisı Temel Ko- çaklar, devletın temsılcılen olarak tarihsel mı- rasa olan "kamusal bağlılıklarını" belırttı- ler... Kocaeli Ünıversitesı Rektörü Baki Kom- suoğiu ile birlikte,beledıye başkanlan, sıvil örgütlerin sözcülen ve kültür insanlannın bü- tün bu çalışmalan övgüyle değerlendirdikle- ri toplantılarda, iki "mesleki" konuşma ise TKB'nin "Yalvaç Kararlan"na da ışık tutu- yordu. TKB damşmanlanndan Prof. Dr. Zekai Görgülü, hemen tüm uygulamalarda gözledi- ği "öncelikle planlamayı savunan duruşun" enönemlı kararolduğunu vurguladı... Eğırdir Dağ Komando Okulu Komutanı Tümgeneral Selahattin Uğurlu'nun kendi mesleği açısın- dan söyledıkleri ise en uzun alkışlan alıyor- du: "Tarihi mirası savaşlar da yok ediyor... Ben de savaşın tarafında olmama rağmen bu nedenle banşı savunuyorum..." Susan Schwartzenberg ve Manfred Kriegelstein'ın sergileri Akbank Kültür Sanat Merkezi'nde Amerikalı küratör ve fotoğrafçı Susan Schwartzenberg'in 'June Riley Hakkında Bir Öykü' adlı sergisi sayısal fotoğraf kolajlarıyla iç içe geçmiş metinlerden oluşuyor (solda). Manfred Kriegelstein'ın, özgün adı 'Photoexpression' olan sergisinde ise sayısal işlem uygulanmış fotografik görüntüierden oluşan 53 çalışma yer alıyor (sağda). Gerçekyaşamdan düşsel anlatımcu..Kültür Servisi - 19. İFSAK tstanbul Fotoğraf Günleri kap- samında Akbank Kültür Sanat Merkezi'nde önceki gün açılan iki sergi 22 Kasım'a dek görüle- bilecek. Amerikalı küratör ve fo- toğrafçı Susan Schwartzen- berg'in 'June Riley Hakkında Bir Öykü' adlı sergisi, sanatçı- nın çocukluk anılan ve bu arada 80 yaşmdaki annesınin 1930'da yaşanan ABD büyük bunalımı sı- rasuıdaki intihan üzerine. Sayısal fotoğraf kolajlarıyla ıç içe geç- miş metinlerden oluşan sergi, çağdaş ve tanhsel fotoğraflan birleştirerek bellek ve belleğin reddıyle boğuşuyor. Sanatçı, sergısine ek olarak bu- gün saat 18.30'da 'Fotografik Projeler' başlıkh bir dıa gösteri- si ve sunum gerçekleştirecek. Su- san Schvvartzenberg bu sunumda anı fotoğraflan ve kullandığımız pek çok eşyanın. tarihle iç içe ge- çen günlük yaşamöykülerinı na- sıl taşıdıklannm yanı sıra, tasan- lannda yer alan aile yaşamı ve yaşamöykülerinden kentlerin toplumsal yapılannın araştınl- masına kadar, yaptığı çalışmala- n anlatacak. Akbank Kültür Sanat Merke- zi'nin ikinci katında ise dünya- nın en çok ödüllü fotoğrafçılann- dan biri olan MFIAP unvanlı fo- toğraf ustası Manfred Kriegels- tein'ın fotoğraf sergisi yer alıyor. Kriegelstein'in, özgün adı 'Pho- toespression' olan ve sayısal iş- lem uygulanmış fotografik gö- rüntülerden oluşan 53 fotoğraf- lık geniş, sayısal disipline yatkın sanatçılann fotoğrafın çekimi ka- dar önemsedikleri fotoğraf işle- me sürecinin algı ve düş dünya- mızda yaptıracağı küçük oyunla- ra ızleyicinin hazırlıldı olması ge- rekiyor. (0 212 252 35 00) Âlman gençliğuıiıı dünyasına bakış H. VV'inckler'in 'Sınıf Gezisi' 14 Kasını'da izlenebüir. Kültür Servisi - Son yıllarda 'Coming Of Age' filmiyle büyük gişe başanlan elde eden Alman sıneması, ergınleşme öyküleri anlarmayı seviyor. Gençliğin yaşadığı duygu karmaşası ne kadar çeşitlilik gösteriyorsa genç yönetmen ve oyuncular da yaptıklan farklı filmlerde, bu durumu o kadar değişik açılardan ele ahyorlar; kâh neşeli ve delice, kâh melankolik ve hüzünlü, bazen de gürültülü patırtılı ve sorunlu. 10-14 Kasım tarihleri arasında Istanbul Alman Kültür Merkezı'nde 'Gençlik Filmleri' başlıklı bir seçki gösterilecek. Bu kapsamda 10 Kasım günü saat 19.00'da Hans-Christian Schmidt'in 'Crazy', 11 Kasım günü saat 19.00'da Marco Petry'in 'Okul', 12 Kasım günü saat 19.00'da Chrisrian VVagner'in 'Ghetto-Kids'. 13 Kasım günü saat 19.00'da Hans-Chnstian Schmidt'in 'Yirmiüç' ve saat 21.00'de 'Nisan Çocuklan' adlı filmler izlenebilır. Gençlık Filmlen Şenliği 14 Kasım günü saat 19.00'da Henner Winckler'in 'Sınıf Gezisi' ve 21.00'de Benjamin Quaseck'ın yönettiği 'Hiçbir Şeyden Pişnıan Olmamak' adlı fümlerin göstenmleriyle son bulacak. Sinemaseverler bu etkınlik çerçevesinde gösterilecek filmlerde hem gençlerin günümüzdeki dünyalannı hem de kendi gençlik yıllanmn hüzünlü, mutlu, acı ve tatlı anılannı tazeleme olanağı bulacak. (0212 249 20 09) ODAK NOKTASI AHMET CEMAL Nasıl Bir Jıyatro İstemelîyîz? (1) Başlığa uzun gelebileceği için kısa tuttuğum sorunun tamamı şöyle: Nasıi birtiyatro istemeli- yiz ve uygulamalıyız? Yani, topu sadece tiyatro- culara atan bir soru değil. Bu ülkede seyirci ola- rak nasıl bır bilince sahip olmalıyız ve o bilinç doğrultusunda, var olan tiyatroyu nasıl yönlen- dirmeliyiz? Bu, elbet neredeyse heroyunu alkış- layan ve her temsilden memnun çıkan bir seyir- ci tutumuyla yanıtı verilebilecek bir soru değil. Konuya ilişkin bu ilk yazıda niyetim, sadece bazı satırbaşlarınadeğinmek. Işin gerisi, bundan sonraki yazılara ait. Seyircisiyle ve -oyun yazan dahil, tiyatro ola- yında yer alanların tümünü kapsamak üzere- ti- yatrocusuyla, takınılması gereken temel tutum: Eğertiyatronun bu ülkenin insanlarına birşeyler, önemli şeyler vermesi gerektiğine hâlâ inanıyor- sak, bugünkü tiyatromuzun geneli bağlamında yapmamız gereken şey, birzamanlar ünlü birya- bancı ressamın Batı resminin vardığı nokta kar- şısında dile getirdiği gibi, birer tiyatro düşmanı olabilmemizdir; elbette tiyatronun değil, fakat bu- günün Türk seyircisine tiyatro adı altında veril- mekte olan pek çok şeyin düşmanı; ülkemizde tiyatro eğitımi adı altında, öğrencileri sadece na- sıl oynamalan gerektığı noktasındayoğunlaştırıp neyi oynamalan gerektiği üzerınde düşündürt- meyı neredeyse abes bulan bir eğitim anlayışı- nın düşmanı; tiyatro estetiğinden, ağırlıklı olarak her türden kafa bulandıncı, somutlardan yoksun düzmece soyutlamaları anlayan bir yönelimin düşmanı; böyle uygulamaları 'avangart' (öncü) dıyeövgülere boğup, ortada neyin öncülügünün bulundugu üzerinde kafa yorma gereksınimini duymayan kafaların düşmanı; yaptıklarını ve ya- pacaklarını 'alternatif tiyatro' diye nitelendirip, neyin altematifi olduklarını, bırakalım seyirciye anlatmayı, kendilerine bile anlatmaktan âciz olan- ların uygulamalarının düşmanı; yabancı kökenli akımlara ve bunların ürünlenne koşarken, sana- tın yakın ve uzak tarihinde her akımın önce birdü- şünceakımı niteliğıyle ortaya çıktığının bilincine varamayan, bu bilinç eksikliğinden ötürü de kı- sır bir kopyacılıktan öteye geçemeyenlerin düş- manı; bugüne de söyleyecekieri çok şeyler bu- lundugu için kalıolığa erişmiş yazarlan, aslında bugünü doğru dürüst bilmemeleri, hep masa ba- şı kestirimlerle yetinmeleri nedeniyle, kostüm oyunlartnın kılıfında eski çağlara sürgüne gönde- renlerin düşmanı... Evet, bu listeye eklenebilecek daha çok şeyin düşmanı olmadan tiyatromuzun geleceğinden olumlu dönüşümler bekleyebilmemiz olanaksız. Hiçbir toplumsal organizmanın gelecek boyutu- nu içermeksizin bugünde etkin olabilmesini bek- leyemeyeceğimiz gerçeği karşısında bugün ta- kınmamız gereken tutum, çok daha önem kaza- nıyor. Her organizmanın gelecek boyutunu sağ- lıklı biçimde içenmesi, ancak geçmışini tarihe dö- nûştürme başarısını gösterme koşuluyla olası- dır; geçmiş, insan iradesinden ve çabalarından bağımsız, kendiliğinden oluşur. Bu yazının şu an- da yazmakta olduğum tümcesinden öncesine ait zaman, kendiliğinden oluşma bir geçmiştir. Tarih ise insan iradesinin, insanoğlunun zihinsel ça- balarının bır ürünüdür ve ancak geçmiş ile neden- sonuç ilişkileri temelinde hesaplaşma aracılığıy- la ortaya çıkabilir. Günümüzde Türkiye'de tiyatro tarihinin -hatta genelde Türk sanatının tarihinin- eğitimi, sadece tarihe dönüştürülememiş bir geçmişle sınırlı ka- lan, dolayısıyla da sanatın toplumsal boyutlarını ortaya koyma, tarih boyunca sanat-toplum iliş- kisinin önemini irdeleme çabalanndan yoksun bir eğitimdir. Böyle bir eğitimle yetiştirilen tiyatrocu- lara ise bırakalım geçmışın önemini, bugünün ve bugünü bilmenin önemini açıklayabilmek bile olanaksızdır. Evet, kendi coğrafyamızda tiyatronun -bu sa- nat dalının ileri gittiği tüm ortamlarda olduğu gi- bi- insanoğlunun zihinsel süreçlerini devinime geçiren en önemli araçlardan biri niteliğini ka- zanmasını ıstiyorsak eğer, idare-i maslahatçı bir tutumla değil, fakat gerçekten militan bir tutum- la, bugünkü tıyatromuzda pek çok şeyin düşma- nı olmamız ve bu düşmanlıklarımızı da çok açık seçik tartışmaya açmamız gerekiyor. Konuyu sürdüreceğız. e posta: ahmetcemal <; superonline.com acem20 << hotmail.com BUGUN • CRR'de 19.30da Aşkın Nur Yengi'nın solıst olarak katılacağı Kent Orkestrası konsen. (0 212 232 9830) • İTÜ MAÇKA BtNASI MUSTAFA KEMAL AMFİSİ nde 'Divertimento'etkinliği kapsamında 20.00'de Sabahat Akkiraz ve MİAM Oda Orkestrası'nın konseri.fö 212 233 22 38) • LÜTFİ KIRDAR KONSER SALONU'nda 20.00 de şef Gürer Aykal'ın yönettiği, Stanislav loudenitch ın (pıyano) solist olarak katılacağı Bonısan İstanbul Filarmoni Orkestrası konseri. (Biletix: 0 216 454 15 55) U NARDIS JAZZ CLUB'da 21.30'da Fusion- Tandards konseri. (0 212 244 63 27) • DEĞtRMEN SANATEVt'nde 21.00'de Işığın Yansıması konseri. (0 212 245 70 06) • tŞ SANAT'ta 20.00'de Emre Etivar dınletısi. (Biletix: 0 216 454 15 55) • DT ŞİNASİ SAHlVESİ'nde '8. Ankara Tiyatro Festivali' kapsamında 20.00'de 'Yargı' adh oyun. (0 312467 17 44) • ANKARA SANAT TÎYATROSU'nda '8. Ankara Tiyatro Festivali' kapsamında 20.00 de 'Godot'yu Beklerken" adlı oyun. (0 312 417 76 76) • BAŞKA KÜLTÜREVt'nde 17.00'de Dennis Hopper'in 'Easy Rider' adh filmi. (0 212 249 12 84) • NAZIM KÜLTÜREYİ'nde 20.00'de Yersiz Oyuncular'dan 'Beyaz Karga' adlı oyun. (0 212 245 04 81)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle