03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
S KASIM 20» PERŞEMBE CUMHURfYET SAYFA DIŞHABERLER dishab(g cumhuriyet.com.tr 11 Türkiye'nin üyeliği ile adada çözüm arasında ilk kez doğrudan bağ kuran AB Komisyonu, bu görüşünü kayda geçirdi Şimdi de 'Kıbrıs kriteri' geldiKomisyon, "Kıbns'ta çözümsüzlük, Türkiye'nin üyelik süreci önünde ciddi bir engel oluşturabilir" ifadesini kullanırken Verheugen da bu bağlantıyı bilinçli bir şekilde kurduklannı söyledi. Verheugen aynca ilk kez Türkiye'nin adaylığınm tartışılabileceğini ifade etti. Dış Haberler Servisi - AB Komis- yonu, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği ile Kıbns sorunu arasında ilk kez doğrudan bağ kurdu. AB FComis- yonunun Ilerleme Raporu'yla bir- likte onayladığı Genişleme Strateji Belgesi'nde. Kıbns'ın birleşmiş bir şekilde, 1 Mayıs2004'teAB'yeka- tılması konusunda "güçlü bir tercih veistek"bildirilirken "Kıbns'ta çö- zümsüzlük, Türkiye'nin üyelik süre- ci önünde ciddi bir engel oluşturabi- lir'' ifadesı yer aldı. AB Komisyo- nu'nun genişlemeden sorumlu üye- si Günter Verheugen, Kıbns soru- nu ile Türkiye'nin AB'ye katıhm hedefı arasında bilinçli bir şekilde bağlantı kurduklannı söyledi. tlerleme Raporu'na eklenen Stra- teji Belgesi'nde, "Kıbns'ta çözüm konusunda gelecek yıla kadar iler- leme sağlanamazsa Türkiye'nin gö- rüşmelere başlama umudu ciddi bir engelle karşuaşabinr" deniliyor. Belgede, Kıbns'ta çözüm için olumlu koşullar görüldüğü ifade edilerek "Komisyon daha önce de beürrtiği gibi, Kıbns'ta çözüm çaba- lannı desteklemenin, Türkiye'nin ve diğer taraflann çıkanna oiduğu- nu düşünüyor" deniliyor. Aynı pa- ragrafta, "Türldye'\u,KıbnslıTürk VERHEUGEN ALFABE DEĞİŞİKLİĞ1 ISTEMEDÎKLERİNt SÖYLEDİ 'Q, W,X'sorusu kızdırdı Verheugen, Kürtçe adhrda 'Q,X,Wharflerinin kullanılmamasmın eleştirilmesiyle ilgili sorulara karşıük. "Türidye'nin bu konuyu nasıl ele aiacağına aldırmıyonım" dedi. Türkiye Ilerleme Raporu'nda, Kürtçe ısimlerde "Q, W, X" gibi harflerin % kullanımının yasaklanmasını eleştiren AB Komisyonu, bu ^| j konudaki sorulara yanıt vermekte **' zorluk çekti. Komisyonun 1 genişlemeden sorumlu üyesi Günter i Verheugen, Türk alfabesinin değişmesini istemediklerini, ancak Kürt isimleri konusunun çözülebileceğini söyledi. AvrupaParlamentosu'nda basın toplantısı düzenleyen Verheugen, Türkiye'deki reformlann bazı yöneticiler tarafindan "bloke ediktiğjni" ileri sürdü ve şöyle konuştu: "Kürt isimleri serbest bırakdmca sevindik ama Q, YV ve X harflerinin yasaklandıgın] öğrendik. Çoğu Kürt isminde bu harfler var. Alfabenin değişmesini tstemiyoruz, ancak sorunun çözümü için pratik öneri istiyoruz. tsteseier, küçük bir kararnameyle, yanm günde işi çözerler. Çözüm istenmiyor. Bu yüzden konuyu rapora soktuk." Verheugen, TRT'ye verdiği demeçte de ' sorular karşısında öfkelendi. "Raporda 'Q, W, X' söz konusu ediliyor. Bu yeni bir koşul mu" sorusuna karşıhk Verheugen, "Bu bir ölçüt ama yeni değfl. Hep eleştirel kritik sorular soruyorsunuz. Dil sonınu çözülmeB r dedi. Verheugen, "Attabe değişikliği talebi mi var" sorusuna, "Türkiye'nin konuyu nasıl ele aiacağına akbrmıyonım. Önemfi olan, Türkçe dışında bir dilde eğitimin mümkün olmasıdır. Bu kesin bir önkoşuldur ve yerine getirilmeden olumlu değerlendirme yapmayacağız'' yanıtını verdi. AB sozcülen de bu konuda sorular soran gazetecilere yanıt veremediler. Fransa pasaportlu bir Türk gazeteciyle Belçika pasaportlu bir Türk gazeteci, "Bizim isimlerimizde Ş", T ve'G' harflerivar. t Kimlik kartiannuzda bunlar S, İ ve G olarak vazılryor. AB üyesi ülkelerimizi , mahkemeye verip alfabe degişikliği ! isteyebilir nüyiz" diye sordu. Sözcülerse i açıklama yapamayacaklannı, yanıhn l uzmanlar tarafından araştınlabileceğini söyleyerek rahatsızlık belirtisi gösterdiler. yönetkilere ve taraflara" BM Ge- nel Sekreteri'nin önerileri doğrul- rusunda müzakerelere tekrar baş- lamalan çağrısında bulunuluyor. Belgede, Ankara'nın tepkisini ha- fifletmek için "Kıbns'ta çözümün Türkiye'nin AB'ye kanlım sürecin- de bir önkoşul obnadığuıa'' ilişkin bir ifadeye bile yer verilmedi. Verheugen, AvTupa Parlamento- su'nda yaptığı konuşmada, Ilerle- me Raporu'nda ve Genişleme Stra- teji Belgesi'nde, Kıbns sorunu ile Türkiye'nin AB'ye katılım hedefi arasında bağlantıyı bilinçli olarak kurduklannı ve bu şekilde "siyasi me- saj verdUderini" söyledi. 'Kıbns'ta yeni bir adım atük' Verheugen, Türkiye'ye önyargıh yanaşmamak için her şeyi yaptıkla- nnı, gelecek yıl olacaklar konusun- da spekülasyonlara gidilebileceğı- ni, adil ve dengelı bir yaklaşım ser- gilediklenni söyleyerek şöyle de- vam etti: "Bugün, AB Komisyonu, Kıbns konusunda yeni bir adım at- ü. Tarnşma konusu olabUir. Türki- ye'nin AB'ye kaühm hedefı ile Kıb- ns arasında doğrudan bağlantı kur- duk. Bu. önkoşul değildir ama bir tespittir. Kıbns'ta çözümsüztük, Tür- kiye'nin önünde engel ohışturur. Bu bir tespittir vebunu belgelere, bilinç- li bir şekilde, siyasi mesaj olarak sok- tuk.Türkiye,Kıbns'ta çözüm için BM planı çerçevesinde inisiyaüf alsm is- tiyoruz. Bu tavnmız, hükümetin Kıb- ns'ta Uerlemeyi engeüeyenlere karşı tavır betirlemesinde yarduncı olabi- Ur.KıbnsTürktarafiiHİakiseçirnler- den sonra baskryı artormak gereke- cektir. AB'ye üye olacak bir ülkenin ortasuıdan dikenü teOergeçmesi ka- bul edilemez bir durumdur. Komis- yon bu nedenle tepkisini açıkça or- taya ko\Tnaktadır." Adayhk da tartişılabilir Verheugen, Türkiye'nin AB'ye üye olması gerekip gerekmediği ko- nusunun siyasi alanda ve kamu- oyunda tartışılabileceğini de söyle- di. Hıristiyan Demokratlann bir kıs- mı, Türkiye'nin adayhğının yeni- den gündeme getirihnesini öneri- yor ve Helsinki karannın hatalı ol- duğunu sa\-unuyor. Komisyon bu yaklaşım karşısında, bugüne kadar "Türkiye'nin adayb- ğmıa ABBderleri tarafindan 1999'da, Helsinki'de kabul edüdiğmi'' hatır- latıyor ve bu konunun artık tartışı- lamayacağını söylüyordu. Verhe- ugen, Hıristiyan Demokrat Grup adı- na konuşan Hans-Gert Pöttering'ın, Türkiye'yi gündeme getiren sorusu- na yanıt verirken "bu konunun tar- rjşılabfleceğini'' söyledi. Verheugen, Türkiye'nin demokratik bir ülke ol- masımn "AB'nin çıkanna olduğu- nu'' söylemekle yetindi. AB Komisyonu Başkanı Romano Prodi de Türkiye'nin, AB' ye katılım hedefınde engelleri kaldırmak için Kıbns'ta çözüme katkıda bulunma- sı eerektiğini söyledi. Komisyonun, -birleşik Kıbns'ın 1 Mayıs İ004te AB üyesi obnasını umduğunu" söy- leyen Prodi, bunun önündeki engel- lerin kalkmasının Türkiye'nin de çı- kanna olduğunu belirtfi. Erdoğan 'sudan bahaneler' dedi. Gül son ana kadar değişebileceğini umdu, Kıbns ifadesi değişmedi Ankara 'kosulu' kabuüendi• Zayıf açıklama: Kıbns'ta çözüm Kopenhag siyasi kriterleri bağlamında bir yükümlülük teşkil etmemektedir. Bununla birlikte Türkiye, Kıbns'ta adil ve kalıcı bir çözümü arzu etmektedir. ANKARA (Cumhuri- tespit etmiştir. AB'nin yet Bürosu) - AKP hü- kümeti, Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan'ın "sudan bahaneler" de- diği, Dışışlen Bakanı Ab- dullah GüTün son ana kadar değiştirilmesini umduğu "Kıbns koşulu- nu" kabullendı. Bakan- lar Kurulu adına yapılan açıklamada, AB'nin, Türkiye'nin üyeliğini Kıbns'ta çözüme bağla- yan ifadelerine tepki ve- rilmezken "Kıbnssoru- nunun çözümü Kopen- hag kriterleri bağlamın- da biryükümlülük teşkfl etmemektedir'' denmek- le yetinildi. Başbakan yerine Ba- kanlar Kurulu adına ya- pılan yazılı açıklamada, Türkiye'nin artık AB'ye üye olup olmayacağının değil, üyelik için gerek- li olan uyum sürecini hangi takvim içinde ta- mamlayacağının gün- demde olduğu ifade edi- ldi ve "Hükümet olarak önceükle Arahk 2004'te tam üyelik müzakerele- rine başlanmasuu hedef ahyonız" denildi. Açıklamada, Türki- ye'nin katılım müzake- relerine başlayabilmek için gerekli objektif ko- siıllan zamanında ve ye- terli ölçüde yerine ge- tirmeye kararlı olduğu- nun altı çizildi. Başba- kanhk'ın burada "ob- jektif koşullar"a vurgu yapması dikkat çekti. Açıklamada, "AB Ko- misyonu. tlerleme Ra- poru ve Strateji Belge- si'nde gözden geçirilmiş Katıhm Ortakhğı Bel- gesi'nde yer alan bek- lentilerin büyük çoğun- hığunun karşüandığuu gerçekleştirdiğimiz de\ - rimseJnitelfldeki refonn- lann önemini kabul et- mesi, bundan sonraki çahşmalanmıza Kme ka- zandıracakür" denildi. Kıbns ile ilgili son bö- lümünde Türkiye'nin kaygılannın dıkkate ahn- dığı mesajı verilen açık- lamada. komisyonun Kıbns'a ilişkin değer- lendirmeleri aynen şöy- le aktanldı: "Belgedeki Kıbns'la ilgili ifadelere geBnce, Türkije'nin çö- züme yöneök görüşleri tüm taraflarca büinhor. Kıbns sorununun çözü- mü Kopenhag siyasi kri- terleri bağlamında bir yükümlülük teşkil etme- mektedir. Bununla birfk- te Türidye, Kıbns'ta adfl ve kahcı bir çözümü ar- zu etmektedir.'' Gül hep iyimser Dışışleri Bakanı, ra- porun değişiklik olma- dan yayımlandığı öğle saatlerinde gazetecile- rin sorulanru yanıtlar- ken de iyimserliğini ko- rudu ve "Umuyoruz sağduyu hâkim olacak- ûrve kabul edüebflir bir rapor sunulacaknr. Her şeyi de olumsuz olarak görmemekgerekir. Dün (önceki) geceld çabalar sonuç getirecektir'' di- ye konuştu. Raporun değişiklik ohnadan yayımlanma- suun ardından AB'nin aday ülkelere hep aynı kriterleri uyguladığını ve buna devam edece- ğini ifade eden Gül, "Türidye'ye de aynı şe- kfldedavranmak zorun- dadır ve bö\1e de yapa- cakûr" dedi. ECE\TT'TEN ELEŞTtRİ - DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, AB'nin I999'da Türkhe'nin üyeliği ile Kıbns arasında bir bağlantı kurulmayacağı güvencesi verdiğini belirterek "Bizim gösterdiğimiz direnci, hükümetin de göstermesini temcnni ederim" dedi. Helsinki toplantısında benzer tehditJer yapıldığına işareteden Ecevit, "Biz toplanO>a kanunayacağız dedik. Bunun üzerinetelaşlandılar. Birçokbaşbakan telefon etti. AB'nin en yetküi insanlan, gece yansı Ankara'ya gelerek bize bağJanb kunılmayacağı güvencesüıi verdiler" dedi. Ecevit, bu diplomasi trafîğinin ardından Helsinki'ye ghmiştL Gül, kameralar önünde gösteremediği tepkiyi basına kapalı toplantıda verebildi ' Verheugen çözümü zorlaştınyor' RAUF DENKTAŞ: Buayıp kapatılamaz LEFKOŞA (AA) - KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş. Rumlan meşru hükümet olarak tanıyan AB'nin, bu ayıbını, Türkiye'yi cezalandırarak kapatmasının mümkün olmadığını söyledi. Denktaş, düzenlediği basın toplantısında, "Kıbns meselesi, herhangi bir tarafin AB'ye girmesine engel olacak bir mesek ise' Kıbns' adı alanda Rumlann müracaabnı da engeUemesi gerekir. Bunu silah zoruyia ortakhk de\1ctine sahip çıkmak için 40 vıldır uğraşan Rum tarafinı 'meşru hükümet' olarak kabul eden AB'nin, bu ayıbını Türkiye'yi cezalandırarak kapatması mümkün değüdir" dedi. SERKAN DE\ltRX4Ş ANKARA - Hükümet, tüm çabalanna karşın AB Komisyonu'nun Strateji Belgesi'ndeki Kıb- ns ile ilgili ifadeleri değıştiremedi. Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan, AB dönem başkanı Ital- ya'nın başbakanı ve "yakm dostu" Süvio Ber- hısconi ye "Önyargıh da\ranıyorsunuz T " site- minde bulunurken Dışişleri Bakanı AbduUah Gül de AB Komisyonu'nun önde gelen isimleri Günter Verheugen ve Javier Solana ile görüş- tü. AB Genel Sekreterli- ği'nde yapılan toplantı sı- rasında metnin değişmedi- ğini öğrenen Gül, "Ver- heugen tarzı çözümler bi- zi çözümden uzaklaşün- yor" dedi. Gül'ün kameralar karşısında ben- zer bir tepkı vermemesi dikkat çekti. Erdoğan, raporla ilgili haberlerin gelmesinin ardmdan Berlusconi'yle danışmanlar aracılığıyla "Tür- kiye'yeönyargdı davranıldığıru. Kıbns'ın önko- şulolaraksunukluğunu" iletti. Ancak dönem baş- kanı ile yakın dostluk ılişkisi, metnin değişti- rihnesineyetmedi. Gül de AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Verheugen ve AB Savunma ve Güvenlik Yüksek Komiseri Sola- na ile önceki gece yaptığı görüşmede, "Siz Ara- hk 1999'da Finlandiya Başbakanı Paavo Lippo- nen'in Kıbns'ın Türkhe'nin AB üyehği önün- debir ölçüt olmadığını içeren mektubu dönemin başbakanına getirmiştiniz. Siz buna şahitsiniz. Bu ifadeter değiştirilmeli'" dedi. Gül, metnin değişmediğini AB Genel Sekre- terliği'nde yapılan AB İzleme Grubu toplantısı sırasında öğrendi. Bozulduğu ve rahatsız oldu- ğu yüzünden belli olan Gül, katıhmcılara döne- rek "Bu anlamsE bir düzenleme. Biz de Kıbns'ı çözmek istiyoruz. Ancak Verheugen tarzı çözüm önerileri, bizi çözümden uzaklaşümtjr" dedi. Ancak Gül'ün bu tep- kiyi kameralar önünde vermemesi dikkat çekti. Türkiye'yi en çok ra- hatsız eden cümle, metnin yazım aşamasmda ufak değişikliğe uğradı. Strateji Belgesi'nde "Çözüm sağlanmaması Türkiye'nin AB bek- lentilerine ciddi engel oluşturacaknr" yerine, "Çözüm sağlanmaması Türkiye'nin AB bek- lentilerine ciddi engel oluşturabilir'' ifadeleri kullanıldı. AB Komisyonu'nun "wiD" yerine "coukT sözcüğünü kullanması, Dışişleri'nde önemli bir kazanım olarak kabul edildi. • Ankara, Kıbns'la ilgili ifadelerin yer aldığı metindeki kesinlik bildiren "will" sözcüğünün olasılık bildiren "could" ile değiştirilmesiyle avundu. 2003 İlerleme Raporu Reform var uygulama ise eksik Dış Haberler Servisi -A\Tupa Birliği Komisyonu tarafindan dün resmen açıklanan 2003 Türkiye Ilerleme Raporu'nda, Ankara'nın birliğe katılım yolunda kaydettiği ilerlemeler ve gözlenen eksiklikler yansıtıhyor. 140 sayfayı aşan raporda, son 1 yılda yapılan reformlar önemli bir gösterge olarak nitelense de reformlann etkisinin sınırlı kaldığı, uygulamanın yavaş ve düzensiz olduğu belirtiliyor. Raporda, Ankara'nın reformlara ve AB katılım sürecine verdiği önemın altı çiziliyor. Reformlann uygulanmasının önemine değinilen raporda, hükümetin "Reform İzleme Komitesi" kurması ve işkenceye karşı "sıfir hoşgörii" politikası açıklamasının önemı üzerinde duruluyor. Raporda, sivil ve askeri otonteler arasındaki aynmda AB standartlanna ulaşmak amacıyla, MGK'de önemli değişiklikler yapıldığı belirtiliyor. Komisyon, askerin siyasi görüş bildirmeyi sürdürdüğünü, reformlann gerçek anlamda uygulanmasının önem taşıdığını anlatıyor. Rapor, reformlann etkisinin sınırlı kaldığını, uygulamanın yavaş ve düzensiz olduğunu belirterek Türkçe dışında radyo-TV yayınlan ile cemaat vakıflannm mal edinme haklan yönetmeliklerinin ve çocuklara isim konmasını düzenleyen genelgelerin getirdiği kısıtlamalara atıfta bulunuyor, Kürtçe isimlerdeki Q, W, X harflerinin kullanılmasının yasak olduğunu kaydediyor. Raporda, RTÜK ve YÖK'te askeri temsilcı bulunması, savunma bütçesi denetiminde kısıtlamalar olması, ifade özgürlüğü alanında Ceza Kanunu hükümlerinin kullanımında tutarsızlıklar bulunması, yolsuzlukla mücadelede kurumsal yapmın oluşturuhnasında gecikmeler olması, sivil, siyasi haklarla azınhk haklan alanında BM ve Avrupa Konseyı anlaşmalannın ünzalanmasındaki eksikler eleştiri konusu yapılıyor. Ylne İfade özgürlüğü Raporda, Avrupa Insan Haklan Mahkemesi hükümlerinin uygulanmasındaki gecikmeler, adil yargılama ve savunma hakkı hükümlerine uyumda eksiklikler görülmesi, aynmcıhkla mücadelede Avrupa Insan Haklan Sözleşmesi ve AB müktesebatına uyumsuzluk olması, işkence alanında soruşturma, yargılama ve cezalann uygulanmasında eksikler görülmesi, tutuklu haklan ıhlallen, cezaevi koşullannda eksikler, şiddet içermeyen düşüncelerin ifadesi ile ilgili yasalann uygulanmasında yorum ve uygulama farklan bulunduğu eleştirisi getiriliyor. Eleştirilen unsurlar arasında, yazar ve yayıncılara ağır cezalar, yayınlann yasaklanması ve internette bsıtlamalar, Türkçe dışında radyo-TV yayınlanna yönelik kısıtlamalar, RTÜK uygulamalan, dernek kurma alanında ırk, köken, din veya azınlık statüsüne dayalı kısıtlamalar, göstericilere karşı polisin aşın şiddet kullanması, parti kapatmalan, azınlıklann tüzelkişilik, mal edinme, idare ve din adamlan yetiştirmesindeki sıkıntılar, Ale\ r ilerin diyanet işleri ve eğitim sisteminde tanınmaması, kadın-erkek eşitliğindeki eksiklikler, çocuklann eğitim ve güvenlik haklannda eksiklikler, sendikal haklarda Avrupa Sosyal Şartı'na uyumsuzluktan doğan sorunlar; azınlıklara karşı aynmcı ve kısıtlayıcı uygulamalar, OHAL uygulamasının ardmdan vatandaşlann evlerine dönmesinde yaşanan sorunlar yer buluyor. Kıbns bölümünde. Türkiye'nin sonına BM çerçevesinde çözüm konusunda desteğini ifade ettiği, Ankara ile KKTC arasında gümrük birliği öngören çerçeve anlaşmanın onaylanmayacağı ifade ediliyor. Kopenhag ekonomik ölçütleri çerçevesinde ekonominin değerlendirildiği raporda yapısal reformlar, finans sektörundeki gelişmeler ve eksikler hakkında görüşlere yer veriliyor. Türkiye'nin, piyasalann işleyişini iyileştirip kurumsal yapısını güçlendirerek, tam işleyen pazar ekonomisi olma yolunda ilerleme gösterdiği, ancak makroekonomik istikrar ve öngörülebilirlik alanlannda yeterli gelişme sağlanamadığı ifade ediliyor. Komisyon, ekonomik program sürecindeki reformlann hızının kesildiğini, işsizliğin artmaya devam edebileceğini ileri sürüyor. Özellestirme geliri az Özelleştirmeyi hızlandırma girişimlerinden sağlanan gelirin çok sınırlı kaldığını belirten Komisyon, TEKEL, Türk Telekom gibi kurumlann özelleştirilmesi için yeni girişimler başlatıldığını belirtiyor. Raporda, şirket kayıt yöntemlerinin kolaylaştınldığı, yabancı yatınmcılara kolaylıklar sağlandığı ifade ediliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle