Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S KASIM 20» PERŞEMBE CUMHURfYET SAYFA
DIŞHABERLER dishab(g cumhuriyet.com.tr 11
Türkiye'nin üyeliği ile adada çözüm arasında ilk kez doğrudan bağ kuran AB Komisyonu, bu görüşünü kayda geçirdi
Şimdi de 'Kıbrıs kriteri' geldiKomisyon,
"Kıbns'ta
çözümsüzlük,
Türkiye'nin
üyelik süreci önünde ciddi
bir engel oluşturabilir"
ifadesini kullanırken
Verheugen da bu bağlantıyı
bilinçli bir şekilde
kurduklannı söyledi.
Verheugen aynca ilk kez
Türkiye'nin adaylığınm
tartışılabileceğini ifade etti.
Dış Haberler Servisi - AB Komis-
yonu, Türkiye'nin Avrupa Birliği
üyeliği ile Kıbns sorunu arasında ilk
kez doğrudan bağ kurdu. AB FComis-
yonunun Ilerleme Raporu'yla bir-
likte onayladığı Genişleme Strateji
Belgesi'nde. Kıbns'ın birleşmiş bir
şekilde, 1 Mayıs2004'teAB'yeka-
tılması konusunda "güçlü bir tercih
veistek"bildirilirken "Kıbns'ta çö-
zümsüzlük, Türkiye'nin üyelik süre-
ci önünde ciddi bir engel oluşturabi-
lir'' ifadesı yer aldı. AB Komisyo-
nu'nun genişlemeden sorumlu üye-
si Günter Verheugen, Kıbns soru-
nu ile Türkiye'nin AB'ye katıhm
hedefı arasında bilinçli bir şekilde
bağlantı kurduklannı söyledi.
tlerleme Raporu'na eklenen Stra-
teji Belgesi'nde, "Kıbns'ta çözüm
konusunda gelecek yıla kadar iler-
leme sağlanamazsa Türkiye'nin gö-
rüşmelere başlama umudu ciddi bir
engelle karşuaşabinr" deniliyor.
Belgede, Kıbns'ta çözüm için
olumlu koşullar görüldüğü ifade
edilerek "Komisyon daha önce de
beürrtiği gibi, Kıbns'ta çözüm çaba-
lannı desteklemenin, Türkiye'nin
ve diğer taraflann çıkanna oiduğu-
nu düşünüyor" deniliyor. Aynı pa-
ragrafta, "Türldye'\u,KıbnslıTürk
VERHEUGEN ALFABE DEĞİŞİKLİĞ1 ISTEMEDÎKLERİNt SÖYLEDİ
'Q, W,X'sorusu kızdırdı
Verheugen, Kürtçe adhrda
'Q,X,Wharflerinin
kullanılmamasmın
eleştirilmesiyle ilgili
sorulara karşıük.
"Türidye'nin bu konuyu
nasıl ele aiacağına
aldırmıyonım" dedi.
Türkiye Ilerleme Raporu'nda, Kürtçe
ısimlerde "Q, W, X" gibi harflerin
% kullanımının yasaklanmasını
eleştiren AB Komisyonu, bu
^| j konudaki sorulara yanıt vermekte
**' zorluk çekti. Komisyonun
1 genişlemeden sorumlu üyesi Günter
i Verheugen, Türk alfabesinin
değişmesini istemediklerini,
ancak Kürt isimleri
konusunun
çözülebileceğini söyledi.
AvrupaParlamentosu'nda
basın toplantısı
düzenleyen
Verheugen,
Türkiye'deki
reformlann bazı
yöneticiler
tarafindan "bloke
ediktiğjni" ileri
sürdü ve şöyle konuştu: "Kürt
isimleri serbest bırakdmca sevindik
ama Q, YV ve X harflerinin
yasaklandıgın] öğrendik. Çoğu Kürt
isminde bu harfler var. Alfabenin
değişmesini tstemiyoruz, ancak
sorunun çözümü için pratik öneri
istiyoruz. tsteseier, küçük bir kararnameyle,
yanm günde işi çözerler. Çözüm istenmiyor.
Bu yüzden konuyu rapora soktuk."
Verheugen, TRT'ye verdiği demeçte de '
sorular karşısında öfkelendi. "Raporda 'Q,
W, X' söz konusu ediliyor. Bu yeni bir koşul
mu" sorusuna karşıhk Verheugen, "Bu bir
ölçüt ama yeni değfl. Hep eleştirel kritik
sorular soruyorsunuz. Dil sonınu çözülmeB
r
dedi. Verheugen, "Attabe değişikliği talebi
mi var" sorusuna, "Türkiye'nin konuyu
nasıl ele aiacağına akbrmıyonım. Önemfi
olan, Türkçe dışında bir dilde eğitimin
mümkün olmasıdır. Bu kesin bir önkoşuldur
ve yerine getirilmeden olumlu
değerlendirme yapmayacağız'' yanıtını
verdi. AB sozcülen de bu konuda sorular
soran gazetecilere yanıt veremediler. Fransa
pasaportlu bir Türk gazeteciyle Belçika
pasaportlu bir Türk gazeteci, "Bizim
isimlerimizde Ş", T ve'G' harflerivar. t
Kimlik kartiannuzda bunlar S, İ ve G
olarak vazılryor. AB üyesi ülkelerimizi ,
mahkemeye verip alfabe degişikliği !
isteyebilir nüyiz" diye sordu. Sözcülerse i
açıklama yapamayacaklannı, yanıhn l
uzmanlar tarafından araştınlabileceğini
söyleyerek rahatsızlık belirtisi gösterdiler.
yönetkilere ve taraflara" BM Ge-
nel Sekreteri'nin önerileri doğrul-
rusunda müzakerelere tekrar baş-
lamalan çağrısında bulunuluyor.
Belgede, Ankara'nın tepkisini ha-
fifletmek için "Kıbns'ta çözümün
Türkiye'nin AB'ye kanlım sürecin-
de bir önkoşul obnadığuıa'' ilişkin
bir ifadeye bile yer verilmedi.
Verheugen, AvTupa Parlamento-
su'nda yaptığı konuşmada, Ilerle-
me Raporu'nda ve Genişleme Stra-
teji Belgesi'nde, Kıbns sorunu ile
Türkiye'nin AB'ye katılım hedefi
arasında bağlantıyı bilinçli olarak
kurduklannı ve bu şekilde "siyasi me-
saj verdUderini" söyledi.
'Kıbns'ta yeni bir adım atük'
Verheugen, Türkiye'ye önyargıh
yanaşmamak için her şeyi yaptıkla-
nnı, gelecek yıl olacaklar konusun-
da spekülasyonlara gidilebileceğı-
ni, adil ve dengelı bir yaklaşım ser-
gilediklenni söyleyerek şöyle de-
vam etti: "Bugün, AB Komisyonu,
Kıbns konusunda yeni bir adım at-
ü. Tarnşma konusu olabUir. Türki-
ye'nin AB'ye kaühm hedefı ile Kıb-
ns arasında doğrudan bağlantı kur-
duk. Bu. önkoşul değildir ama bir
tespittir. Kıbns'ta çözümsüztük, Tür-
kiye'nin önünde engel ohışturur. Bu
bir tespittir vebunu belgelere, bilinç-
li bir şekilde, siyasi mesaj olarak sok-
tuk.Türkiye,Kıbns'ta çözüm için BM
planı çerçevesinde inisiyaüf alsm is-
tiyoruz. Bu tavnmız, hükümetin Kıb-
ns'ta Uerlemeyi engeüeyenlere karşı
tavır betirlemesinde yarduncı olabi-
Ur.KıbnsTürktarafiiHİakiseçirnler-
den sonra baskryı artormak gereke-
cektir. AB'ye üye olacak bir ülkenin
ortasuıdan dikenü teOergeçmesi ka-
bul edilemez bir durumdur. Komis-
yon bu nedenle tepkisini açıkça or-
taya ko\Tnaktadır."
Adayhk da tartişılabilir
Verheugen, Türkiye'nin AB'ye
üye olması gerekip gerekmediği ko-
nusunun siyasi alanda ve kamu-
oyunda tartışılabileceğini de söyle-
di. Hıristiyan Demokratlann bir kıs-
mı, Türkiye'nin adayhğının yeni-
den gündeme getirihnesini öneri-
yor ve Helsinki karannın hatalı ol-
duğunu sa\-unuyor.
Komisyon bu yaklaşım karşısında,
bugüne kadar "Türkiye'nin adayb-
ğmıa ABBderleri tarafindan 1999'da,
Helsinki'de kabul edüdiğmi'' hatır-
latıyor ve bu konunun artık tartışı-
lamayacağını söylüyordu. Verhe-
ugen, Hıristiyan Demokrat Grup adı-
na konuşan Hans-Gert Pöttering'ın,
Türkiye'yi gündeme getiren sorusu-
na yanıt verirken "bu konunun tar-
rjşılabfleceğini'' söyledi. Verheugen,
Türkiye'nin demokratik bir ülke ol-
masımn "AB'nin çıkanna olduğu-
nu'' söylemekle yetindi.
AB Komisyonu Başkanı Romano
Prodi de Türkiye'nin, AB' ye katılım
hedefınde engelleri kaldırmak için
Kıbns'ta çözüme katkıda bulunma-
sı eerektiğini söyledi. Komisyonun,
-birleşik Kıbns'ın 1 Mayıs İ004te
AB üyesi obnasını umduğunu" söy-
leyen Prodi, bunun önündeki engel-
lerin kalkmasının Türkiye'nin de çı-
kanna olduğunu belirtfi.
Erdoğan 'sudan bahaneler' dedi. Gül son ana kadar değişebileceğini umdu, Kıbns ifadesi değişmedi
Ankara 'kosulu' kabuüendi• Zayıf açıklama: Kıbns'ta çözüm
Kopenhag siyasi kriterleri bağlamında bir
yükümlülük teşkil etmemektedir. Bununla
birlikte Türkiye, Kıbns'ta adil ve kalıcı bir
çözümü arzu etmektedir.
ANKARA (Cumhuri- tespit etmiştir. AB'nin
yet Bürosu) - AKP hü-
kümeti, Başbakan Re-
cep Tayyip Erdoğan'ın
"sudan bahaneler" de-
diği, Dışışlen Bakanı Ab-
dullah GüTün son ana
kadar değiştirilmesini
umduğu "Kıbns koşulu-
nu" kabullendı. Bakan-
lar Kurulu adına yapılan
açıklamada, AB'nin,
Türkiye'nin üyeliğini
Kıbns'ta çözüme bağla-
yan ifadelerine tepki ve-
rilmezken "Kıbnssoru-
nunun çözümü Kopen-
hag kriterleri bağlamın-
da biryükümlülük teşkfl
etmemektedir'' denmek-
le yetinildi.
Başbakan yerine Ba-
kanlar Kurulu adına ya-
pılan yazılı açıklamada,
Türkiye'nin artık AB'ye
üye olup olmayacağının
değil, üyelik için gerek-
li olan uyum sürecini
hangi takvim içinde ta-
mamlayacağının gün-
demde olduğu ifade edi-
ldi ve "Hükümet olarak
önceükle Arahk 2004'te
tam üyelik müzakerele-
rine başlanmasuu hedef
ahyonız" denildi.
Açıklamada, Türki-
ye'nin katılım müzake-
relerine başlayabilmek
için gerekli objektif ko-
siıllan zamanında ve ye-
terli ölçüde yerine ge-
tirmeye kararlı olduğu-
nun altı çizildi. Başba-
kanhk'ın burada "ob-
jektif koşullar"a vurgu
yapması dikkat çekti.
Açıklamada, "AB Ko-
misyonu. tlerleme Ra-
poru ve Strateji Belge-
si'nde gözden geçirilmiş
Katıhm Ortakhğı Bel-
gesi'nde yer alan bek-
lentilerin büyük çoğun-
hığunun karşüandığuu
gerçekleştirdiğimiz de\ -
rimseJnitelfldeki refonn-
lann önemini kabul et-
mesi, bundan sonraki
çahşmalanmıza Kme ka-
zandıracakür" denildi.
Kıbns ile ilgili son bö-
lümünde Türkiye'nin
kaygılannın dıkkate ahn-
dığı mesajı verilen açık-
lamada. komisyonun
Kıbns'a ilişkin değer-
lendirmeleri aynen şöy-
le aktanldı: "Belgedeki
Kıbns'la ilgili ifadelere
geBnce, Türkije'nin çö-
züme yöneök görüşleri
tüm taraflarca büinhor.
Kıbns sorununun çözü-
mü Kopenhag siyasi kri-
terleri bağlamında bir
yükümlülük teşkil etme-
mektedir. Bununla birfk-
te Türidye, Kıbns'ta adfl
ve kahcı bir çözümü ar-
zu etmektedir.''
Gül hep iyimser
Dışışleri Bakanı, ra-
porun değişiklik olma-
dan yayımlandığı öğle
saatlerinde gazetecile-
rin sorulanru yanıtlar-
ken de iyimserliğini ko-
rudu ve "Umuyoruz
sağduyu hâkim olacak-
ûrve kabul edüebflir bir
rapor sunulacaknr. Her
şeyi de olumsuz olarak
görmemekgerekir. Dün
(önceki) geceld çabalar
sonuç getirecektir'' di-
ye konuştu.
Raporun değişiklik
ohnadan yayımlanma-
suun ardından AB'nin
aday ülkelere hep aynı
kriterleri uyguladığını
ve buna devam edece-
ğini ifade eden Gül,
"Türidye'ye de aynı şe-
kfldedavranmak zorun-
dadır ve bö\1e de yapa-
cakûr" dedi.
ECE\TT'TEN ELEŞTtRİ - DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, AB'nin I999'da Türkhe'nin üyeliği ile Kıbns arasında bir bağlantı kurulmayacağı
güvencesi verdiğini belirterek "Bizim gösterdiğimiz direnci, hükümetin de göstermesini temcnni ederim" dedi. Helsinki toplantısında benzer tehditJer
yapıldığına işareteden Ecevit, "Biz toplanO>a kanunayacağız dedik. Bunun üzerinetelaşlandılar. Birçokbaşbakan telefon etti. AB'nin en yetküi insanlan,
gece yansı Ankara'ya gelerek bize bağJanb kunılmayacağı güvencesüıi verdiler" dedi. Ecevit, bu diplomasi trafîğinin ardından Helsinki'ye ghmiştL
Gül, kameralar önünde gösteremediği tepkiyi basına kapalı toplantıda verebildi
' Verheugen çözümü zorlaştınyor'
RAUF DENKTAŞ:
Buayıp
kapatılamaz
LEFKOŞA (AA) - KKTC
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş.
Rumlan meşru hükümet olarak
tanıyan AB'nin, bu ayıbını,
Türkiye'yi cezalandırarak
kapatmasının mümkün olmadığını
söyledi. Denktaş, düzenlediği basın
toplantısında, "Kıbns meselesi,
herhangi bir tarafin AB'ye girmesine
engel olacak bir mesek ise' Kıbns'
adı alanda Rumlann müracaabnı da
engeUemesi gerekir. Bunu silah
zoruyia ortakhk de\1ctine sahip
çıkmak için 40 vıldır uğraşan Rum
tarafinı 'meşru hükümet' olarak
kabul eden AB'nin, bu ayıbını
Türkiye'yi cezalandırarak
kapatması mümkün değüdir" dedi.
SERKAN DE\ltRX4Ş
ANKARA - Hükümet, tüm çabalanna karşın
AB Komisyonu'nun Strateji Belgesi'ndeki Kıb-
ns ile ilgili ifadeleri değıştiremedi. Başbakan Re-
cep Tayyip Erdoğan, AB dönem başkanı Ital-
ya'nın başbakanı ve "yakm dostu" Süvio Ber-
hısconi ye "Önyargıh da\ranıyorsunuz
T
" site-
minde bulunurken Dışişleri Bakanı AbduUah Gül
de AB Komisyonu'nun önde gelen isimleri
Günter Verheugen ve Javier Solana ile görüş-
tü. AB Genel Sekreterli-
ği'nde yapılan toplantı sı-
rasında metnin değişmedi-
ğini öğrenen Gül, "Ver-
heugen tarzı çözümler bi-
zi çözümden uzaklaşün-
yor" dedi. Gül'ün kameralar karşısında ben-
zer bir tepkı vermemesi dikkat çekti. Erdoğan,
raporla ilgili haberlerin gelmesinin ardmdan
Berlusconi'yle danışmanlar aracılığıyla "Tür-
kiye'yeönyargdı davranıldığıru. Kıbns'ın önko-
şulolaraksunukluğunu" iletti. Ancak dönem baş-
kanı ile yakın dostluk ılişkisi, metnin değişti-
rihnesineyetmedi. Gül de AB Komisyonu'nun
genişlemeden sorumlu üyesi Verheugen ve AB
Savunma ve Güvenlik Yüksek Komiseri Sola-
na ile önceki gece yaptığı görüşmede, "Siz Ara-
hk 1999'da Finlandiya Başbakanı Paavo Lippo-
nen'in Kıbns'ın Türkhe'nin AB üyehği önün-
debir ölçüt olmadığını içeren mektubu dönemin
başbakanına getirmiştiniz. Siz buna şahitsiniz.
Bu ifadeter değiştirilmeli'" dedi.
Gül, metnin değişmediğini AB Genel Sekre-
terliği'nde yapılan AB İzleme Grubu toplantısı
sırasında öğrendi. Bozulduğu ve rahatsız oldu-
ğu yüzünden belli olan Gül, katıhmcılara döne-
rek "Bu anlamsE bir düzenleme. Biz de Kıbns'ı
çözmek istiyoruz. Ancak
Verheugen tarzı çözüm
önerileri, bizi çözümden
uzaklaşümtjr" dedi.
Ancak Gül'ün bu tep-
kiyi kameralar önünde
vermemesi dikkat çekti. Türkiye'yi en çok ra-
hatsız eden cümle, metnin yazım aşamasmda
ufak değişikliğe uğradı. Strateji Belgesi'nde
"Çözüm sağlanmaması Türkiye'nin AB bek-
lentilerine ciddi engel oluşturacaknr" yerine,
"Çözüm sağlanmaması Türkiye'nin AB bek-
lentilerine ciddi engel oluşturabilir'' ifadeleri
kullanıldı. AB Komisyonu'nun "wiD" yerine
"coukT sözcüğünü kullanması, Dışişleri'nde
önemli bir kazanım olarak kabul edildi.
• Ankara, Kıbns'la ilgili ifadelerin yer
aldığı metindeki kesinlik bildiren
"will" sözcüğünün olasılık bildiren
"could" ile değiştirilmesiyle avundu.
2003 İlerleme Raporu
Reform var
uygulama
ise eksik
Dış Haberler Servisi -A\Tupa Birliği
Komisyonu tarafindan dün resmen açıklanan
2003 Türkiye Ilerleme Raporu'nda,
Ankara'nın birliğe katılım yolunda kaydettiği
ilerlemeler ve gözlenen eksiklikler yansıtıhyor.
140 sayfayı aşan raporda, son 1 yılda yapılan
reformlar önemli bir gösterge olarak nitelense
de reformlann etkisinin sınırlı kaldığı,
uygulamanın yavaş ve düzensiz olduğu
belirtiliyor. Raporda, Ankara'nın reformlara ve
AB katılım sürecine verdiği önemın altı
çiziliyor. Reformlann uygulanmasının
önemine değinilen raporda, hükümetin
"Reform İzleme Komitesi" kurması ve
işkenceye karşı "sıfir hoşgörii" politikası
açıklamasının önemı üzerinde duruluyor.
Raporda, sivil ve askeri otonteler arasındaki
aynmda AB standartlanna ulaşmak amacıyla,
MGK'de önemli değişiklikler yapıldığı
belirtiliyor. Komisyon, askerin siyasi görüş
bildirmeyi sürdürdüğünü, reformlann gerçek
anlamda uygulanmasının önem taşıdığını
anlatıyor. Rapor, reformlann etkisinin sınırlı
kaldığını, uygulamanın yavaş ve düzensiz
olduğunu belirterek Türkçe dışında radyo-TV
yayınlan ile cemaat vakıflannm mal edinme
haklan yönetmeliklerinin ve çocuklara isim
konmasını düzenleyen genelgelerin getirdiği
kısıtlamalara atıfta bulunuyor, Kürtçe
isimlerdeki Q, W, X harflerinin
kullanılmasının yasak olduğunu kaydediyor.
Raporda, RTÜK ve YÖK'te askeri temsilcı
bulunması, savunma bütçesi denetiminde
kısıtlamalar olması, ifade özgürlüğü alanında
Ceza Kanunu hükümlerinin kullanımında
tutarsızlıklar bulunması, yolsuzlukla
mücadelede kurumsal yapmın
oluşturuhnasında gecikmeler olması, sivil,
siyasi haklarla azınhk haklan alanında BM ve
Avrupa Konseyı anlaşmalannın
ünzalanmasındaki eksikler eleştiri konusu
yapılıyor.
Ylne İfade özgürlüğü
Raporda, Avrupa Insan Haklan Mahkemesi
hükümlerinin uygulanmasındaki gecikmeler,
adil yargılama ve savunma hakkı hükümlerine
uyumda eksiklikler görülmesi, aynmcıhkla
mücadelede Avrupa Insan Haklan Sözleşmesi
ve AB müktesebatına uyumsuzluk olması,
işkence alanında soruşturma, yargılama ve
cezalann uygulanmasında eksikler görülmesi,
tutuklu haklan ıhlallen, cezaevi koşullannda
eksikler, şiddet içermeyen düşüncelerin ifadesi
ile ilgili yasalann uygulanmasında yorum ve
uygulama farklan bulunduğu eleştirisi
getiriliyor. Eleştirilen unsurlar arasında, yazar
ve yayıncılara ağır cezalar, yayınlann
yasaklanması ve internette bsıtlamalar, Türkçe
dışında radyo-TV yayınlanna yönelik
kısıtlamalar, RTÜK uygulamalan, dernek
kurma alanında ırk, köken, din veya azınlık
statüsüne dayalı kısıtlamalar, göstericilere
karşı polisin aşın şiddet kullanması, parti
kapatmalan, azınlıklann tüzelkişilik, mal
edinme, idare ve din adamlan
yetiştirmesindeki sıkıntılar, Ale\
r
ilerin diyanet
işleri ve eğitim sisteminde tanınmaması,
kadın-erkek eşitliğindeki eksiklikler,
çocuklann eğitim ve güvenlik haklannda
eksiklikler, sendikal haklarda Avrupa Sosyal
Şartı'na uyumsuzluktan doğan sorunlar;
azınlıklara karşı aynmcı ve kısıtlayıcı
uygulamalar, OHAL uygulamasının ardmdan
vatandaşlann evlerine dönmesinde yaşanan
sorunlar yer buluyor. Kıbns bölümünde.
Türkiye'nin sonına BM çerçevesinde çözüm
konusunda desteğini ifade ettiği, Ankara ile
KKTC arasında gümrük birliği öngören
çerçeve anlaşmanın onaylanmayacağı ifade
ediliyor. Kopenhag ekonomik ölçütleri
çerçevesinde ekonominin değerlendirildiği
raporda yapısal reformlar, finans sektörundeki
gelişmeler ve eksikler hakkında görüşlere yer
veriliyor. Türkiye'nin, piyasalann işleyişini
iyileştirip kurumsal yapısını güçlendirerek,
tam işleyen pazar ekonomisi olma yolunda
ilerleme gösterdiği, ancak makroekonomik
istikrar ve öngörülebilirlik alanlannda yeterli
gelişme sağlanamadığı ifade ediliyor.
Komisyon, ekonomik program sürecindeki
reformlann hızının kesildiğini, işsizliğin
artmaya devam edebileceğini ileri sürüyor.
Özellestirme geliri az
Özelleştirmeyi hızlandırma girişimlerinden
sağlanan gelirin çok sınırlı kaldığını
belirten Komisyon, TEKEL, Türk Telekom
gibi kurumlann özelleştirilmesi için yeni
girişimler başlatıldığını belirtiyor. Raporda,
şirket kayıt yöntemlerinin kolaylaştınldığı,
yabancı yatınmcılara kolaylıklar sağlandığı
ifade ediliyor.