23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
241 KASIM 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA JjjJvl_flıf_/İVJJ. ekonomi(acumhuriyet.com.tr 13 1/akıfbankta degeptesııitj • ANKARA(AA)- Vakıfbank Genel Müdürü Ahımet Kacar, Dünya Bauıkasi de yapılan görüşmelerde. 2004 yılında ılü değerlendirme rirması tarafindan Banka'nmdeğer tespitınin yapılmasına lcarar venldiğini bildirdi. Genel Müdür Kacar, bunun ardından da özelleştırme modelıne karar venleceğıni söyledı. Zeyîjnyağında Tiirkiye tanmmı • İZMİR(AA)-TARIŞ Zeytın Genel Müdürü Fatih Cenikli, Japon müşterilennin talebiyle bu ülkeye sattıklan zeytinyağının her şişesinde Ege zeytininin mitolojik öyküsünü de göndereceklerini söyledi. Cenikli, Avrupa'daki dağıtım ve mağaza zincirlerinin yanı sıra Uzakdoğu ülkelen ve Avustralya gibı alternatıf pazarlara da yöneldiklerını dile getirdi. e-belediye, vepimlüik getirdi • ISX\NBUL(AA)- Kadıköy Beledıyesi, bilişim teknolojisi alanındakı yatınmlan sayesinde verimhliğini artınrken vatandaşlara da daha iyi hizmet sunuyor. "E-Belediye Dönüşüm" projesi ile büyük ödül kazanan Kadıköy Belediyesı, bilişim yatınmlanna büyük önem veriyor. Belediyenin internet sitesi üzerinden Kadıköylüler vergilerinı kredi kartıyla ödeyebiliyor, şikâyetlerini ve ıstekJerini iletebiliyor, cenaze ve nikâh işlemlerinı yapabiliyorlar. DÜNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ / ERGİN YILDIZOĞLU LONDRA erginy«tr.net Her "beklenmedik" toplumsal felaketin arkasından ortalığı toz ve duman kaplar. Bu kez de öyle ol- du. Çoktan hazır açıklamalar, he- men raflardan indirildi, tozu bile silınmeden tüketıme sokuldu. Böylece toz duman daha da ka- lınlaştı; açıklığa kavuşması gere- kenlerin üzerı bıraz daha örtüldü. İki gericllik arasında Halbukı bır an durup başımızı toz dumanın üstüne çıkarmaya çalışsak çok ilginç bir görüntüyle karşılaşacağız. Karşımızda bın im- paratorluk, diğeri küresel cihat projesiyle dünyayı kana bulayan iki siyasi akım var: Neo-conlar ve El Kaide (siyasal Islam). Bunların ikisi de Platoncu, ikisi de aydın- lanma, modernitedüşmanı, din- ci ve takıyyeci. Postmodernist- ler art/k kına yakabılirler... Herke- si aydınlanma düşüncesıni terk etmeye, modemiteyi reddetmeye çağınr, heranlamı "göreiileştirir", "sulan sürekli" bulandırırken, ikti- darsızlıklanyla (pasif nihilizmleriy- le), meydanı "modemite öncesi" akımlann geri dönüşü ıçin hazırtı- yorlarmış meğerse. Aydınlanma geleneği, olguları ve olayları anlamlandırırken, me- tafizik açıklamalan reddeder, ön- cefiği aklın eleştirel kapasıtesine ve bilimsel yönteme verirdi. Mo- dernıtenin ana kanadı insanların gerçek bır şey üretmeden önce yaşamaları ve türterini üretmeleri gerektiğini hatırlatıyordu bize, çö- zümleme nesnemize, tarihe, bire- yi merkezden çıkanp, ekonomik toplumsal koşullara öncelık vere- rek yaklaşmamızı öneriyordu. Tüm bu savlar, geçen 20 yılda postmodemizmin, medya ve pı- yasa destekli saldırıları altında bastırıldılar. Artık ekonomik, sıya- si, toplumsal belirlenmelerin, sö- mürü, sınrf, ulus-devlet, emperya- lizm gibi kategorilerin açıklayıcılık- lannı kaybettiklerı söylenmedi mı bize? Her olayın, kimin baktığına bağlı olarak değisen, her bırı aynı ölçüde geçerli sayısız yorumu yok muydu? Sonsuz sayıda sav... Bu yüzden, bugün, "beklenme- dik" birfelaketle karşılaştığımız bır momentte, olayasalt kendi "arzu- sunun" optiğınden yaklaşan röla- tivîzm diz boyu. Bir olayın, olası etkileri üzerine spekülasyonlardan hareketi nedenlerini kanıtlamaya çalışan fonksiyonalizm (ışlevsel- Toz ve Duman cilik) onunla rekabet ediyor. Bun- dan daha 15-20 yıl önce "komp- lo" teorısı olarak bir kenara ıtıle- cek, "sübjektif rasyonaiist" sav- lar, "vay be, ben neden düşüne- medim" dedirten senaryolar, her- kesin ağzının suyunu akıtıyor. "Işığın etrafında, tutunacak bir yer bulamadan, uçuşmaya de- vam eden bu suretlerle" daha ya- kından ilgilenmeden önce (biraz da Decartes'ı anımsayarak) doğ- ruluğundan kuşku duyulamaya- cak bir önerme (üzerine konacak ışık) bulup ondan başlamak gere- kirmiş gibı geliyor bana. Hükümet sözcüsü Çiçek "Bunu yapanlar insan ve Müslüman olamaz" dı- yerek yardımcı oldu. Işte, Çıçek'in önermesini reddedersek yadsı- sava göre. bu bombalı saldınlar, Türkiye'yı Batı'dan (ABD-Avrupa transatlantik ittıfakı) koparmayı amaçlıyor öznesı, Batı'dan nefret eden El Kaide. Ikinci sava göre, bu saldınlar Türkiye'yi ABD'ye ve israıl'e tabi kılmayı amaçlıyor; de- mek ki ABD-israil işi: öznesı giz- li servisler. Bu iki savın içinde ger- çeklikten kimi kınntılartabii ki var. Ama ikisi de sakat. Birincisi, bu- güne kadarhıçbıregemen sınıf ve temsilcilerı, "teröristlerin" (tarifi gereğı üç beş kışınin) bombalı ey- lemlerinden korkarak, ulusal/sınıf- sal politikalarında bir değişiklik yapmadı, yapmaları da beklene- mez. Ikıncı sav, mantıki sonuçla- rına doğru itildiğınde saçmalaşı- yor. Bu ışi gizlı servislerın namaz bır onermeye ulaşabılırız: Bunu yapanlar, insan (sosyaf bir varlık: ekonomik, polıtık ve ide- olojik faktörlerin, bölgesel-jeopo- lıtik ve özel kişisel bir tarıhin ürü- nü) ve Müslümanlığın düşünsel evrenine aitler. Bu saptamalar si- ze çok sıradan gelebilır. öyledirler de. Ama bu sıradanlık, çok sayı- da savı anlamlandırmaya başla- mak için yadsınamaz bır çıkış noktası sunar. Aslında Ikl sav Bu "sıradan saptamalan" aklı- mızda tutarak baktığımızda, as- lında, çok sayıda değil, birbirinin simetriği olan iki savla karşı karşı- ya olduğumuzu görürüz. Birinci (ABD nın) yaptığını ileri sürenler, ister istemez, 11 Eylül'den başla- yarak, bugune kadar, Bali, Ca- karta, Kasablanka, Bombay, Membasa, Riyad vb. yerlerdeki terörist eylemteri de bunların yap- tığını ileri sürmek duaımundadır- lar. Böylece, hem dünyanın en yüksek teknolojiye, en büyük or- duya sahip ülkesinin, üstelik ken- di içinde ve dünyada ciddi bir de- mokratık muhalefetle karşı karşı- ya olan hükümetınin, kendi müt- tefiklerine, en düşük teknolojiyle, gizli yöntemlerle sistematik ola- rak saldırmakta olduğunu hem de El Kaide vb. örgütlerinde aslında var olmadığını söylemiş oluyor. Bu iki yaklaşım taban taban zıt ama, her ikisi de tarihi yapanlann bıreyler (teröristler ya da politika- cılar/gizli servisler) olduğunu söy- lüyor. Böylece, militanlar, politika- cılar, bürokratlar, yani olağan in- sanlar, Tann katna yükseltilirken, geri kalan herkesin iktidarsız, bağımsız bir hareketin olanaksız, direnmenin nafile, dünyanın da değiştirilemez olduğunu vurgula- mış oluyor. Bu savlar aslında kımin işine yarıyor dersiniz? Eskiden, aydınlama ve modernite günle- rinde, bunların ikisini de "idealist" olarak niteleyerek çöpe atmaz mıydık? Üstelik bu sözde taban tabana zıt iki sav, yukanda değindiğimiz, "yadsınamaz çıkış noktasında" kesişiyor. Her ikisinde, olayın ger- çekleşmesi için ölümü arzulayan "çok özel" bir insan tipinin varlığı gerekiyor. Ne ki 10-15 yıllık tarih, bize, bu çok özel insanlann sayı- sının, özellikle bir dini evrende ve bir bölgede hızla arttığını gösteri- yor. öyleyse karşımızda, tarihsel ve toplumsal bir olgu var. Bu da bizi, bu insanlann öznelliklerini oluşturan toplumsal süreçlere, bunlan ölüme hazııiayan yapılann förgütierin) üyeleri gözündeki meşruiyet dinamiklerine getiriyor. Ne ki, yukandaki iki sav bun- ları konuşmaya izın vermiyor. Halbuki bir konuşmaya başlar- sak, önce, 50 yıldır Ortado- ğu'daki uluslararası hegemonya sürecini, Türkiye'nin bu hege- monya ile kurduğu, onun tüm projelerini benimsemesine yol açan ilişki tarzını; bugün neden, birilerinin onu bu kadar kolaylık- la yönlendirebileceklerini düşün- düklerini, her geçen gün manev- ra alanının neden daraldığını ko- nuşmak isteyebiliriz. Hatta belki de, bir gün birTV ekranında, bir yapımcının, bir kampı ziyaret ederek bu kamptakılerin yemek- lerinin yandaki jandarma garni- zonundan geldiğini bize göster- diğini ya da bir devlet büyüğü- nün, Gülbeddin Hikmetyar ın dizi dibinde otururken çekilmiş resmini (Star 10 Temmuz 2003) anımsayabilir, bunlan bombacı- lann TC vatandaşı olduğu ger- çekleriyle birleştirebihriz... Şimdi başka terör eylemleri bekleniyormuş. Neden olmasın? Kimse bu "hastalığı" engelle- mek için aşı yapmaya, daha önemlisi bataklığı kurutmaya ni- yetli değil ki. Birileri ellerinde ko- caman odunlarla sivri sinekleri teker teker öldürmeye çalışarak hastalıkla mücadele taklıdi yapı- yor o kadar. ANKARAPAZARI YAKUP KEPENEK Acıların Sayısallığı Sayı, tek başına, anlamsızdır. "Bir" ile "birmilyon", ancak yanlanna lira ya da litre gibi başka bir şey varsa anlam kazanır. Kimi sayılar acr verir. Acının derece- leri var. En çok acı veren sayı, hiç kuşkusuz ölü sayısıdır. Eğer bir ölüm doğal ne- denlere dayanmıyor da birilerinin eliy- le oluyorsa bu tür ölümler çok acı ve- rir, bunlardan acının da actsı sayılar çı- kar. Acı o kadar ağırdır ki bu niteliksel durum ölenlerin sayısının kaç olduğu- nun sorulmasının gerekliliğini ya da önemini iyice azaltır; neredeyse an- lamsızlaştınr. Geçen nafta sonu ve bu hafta Istanbul'da yaşanan terör eliyte ölümler böyleydi. Bunlar, sanlması çok zor ve kapanması çok zaman alacak ağır yaralardır. Bu nedenle bunlar sayıya, sıraya sığmayan acı- lardır. Hiç kuşkusuz bu tür bir yorum, olaya toplumsal, daha doğrusu bütün- sel bakıldığında geçeriidir. Bireysel düzlemde, ateş düştüğü yeri yakar. Bu tür acılan az da olsa azaltacak olan toplumsal dayanışmadır. Bir de gerçek suçlulann en kısa zamanda bu- lunması ve cezalannı görmeleridir. • • • Acılann sayrlannın sıralanmasında, ölümden sonra ikinci sıraya yerieştiril- mesi gereken. işsiz sayısıdır. Aslında işsizlik, eğer çok uzun süreli olursa, çok boyutlu yıkıcı etkileriyle, yalnızca kişiliği değif, kişiyi de yok edici birözel- lik kazanır. İşsizlik, birey ve çevresi için çok acıdır. Toplum için de kesinlikle öy- le olmalıdır. Çünkü, ekonomisiyle, siya- setiyle ve değer ölçüleriyle toplumsal yapı, geçerli ücretle çalışmak, daha doğrusu yaşamak isteyen üyelerine iş bulamamaktadır. Ve çünkü, işsizlik, bu toplumun, açlık sınınnın altında bir ge- lirie yaşadığı sayılara dökülen yaklaşık 11 milyon ya da her yedi kişisinden bi- rinin ortak acısıdır. Işsizlikle ilgili çok önemli bir nokta daha var. Işsizlikte, sayı, nitelikten önemlidir. Hangi açıdan alırsanız alın, bir toplum için en anlamlı sorulardan biri kaç işsizi olduğudur. Çünkü işsiz sayısında, aslında, sayının ötesinde anlamlar saklıdır. Bunlann başında, hü- kümetin ekonomiyi iyi yönetmediği ge- lir; bu, hiç kuşkusuz en önemli belirie- yici etkendir. Yine de işsizliğin neden- lerini daha geniş bir çerçevede algıla- mak, kaynak kullanımlanndan üretimin örgütlenmesine, eğitimden toplumsal ilişkiler ağına dek pek çok etkenin var- lığını sıralamak gerekir. • • • Ülkemizde işsizlikle ilgili sayılann doğruluğu ya da gerçeği ne derece yansrttıöı, sürekli olarak tartışılır. DİE- Devlet Istatistik Enstitüsü, 1988'den bu yana işgücü piyasası verilerini dü- zenli olarak derliyor. Son yıllarda, çok olumlu birtutumla, bu verilerin derfen- mesi, gerek kapsam gerekse içerik yö- nünden güçlendırildi; gelıştirildi. Bu ça- balan nedeniyle DlE'yi kutlamak gere- kir. Bu yılın Üçüncü Üç Aylık İşgücü Pi- yasası verileri geçen hafta, 14 Kasım günü, yayımlandı. Sonuçlara göre, 2003 yılının üçüncü üç ayında, yani, temmuz, ağustos ve eylül aylannda, işsiz sayısı, 2002'nin aynı aylanna gö- re 86 bin azalmış ve 2milyon 328 bin olmuştur. Böyle bir sonuç, hiç kuşku- suz, göreli olarak, sevindiricidir. Ancak burada önemli bir oyunbo- zanlık var. İşgücü ile ilgili göstergelerin en önemlilerinden biri, İKO-işgücüne katılma oranıdır. İKO, iş piyasasında olanlann, yani fiilen çalışmakta olanlar- la iş arayanlann, nüfusun 15+ yaş gru- bu toplamı içindeki payıdır. DİE, 2003'te İKO'nun geçen yıla göre yak- laşık iki puan azaJdığı, 52.4'ten 50.5'e indiği varsayımını yapıyor ve işsiz sa- yısına bu varsayımla ulaşıyor. Genel toplumsal ve ekonomik koşullara bağ- lı olan İKO bir yılda bu kadar nasıl de- ğişir sorusuna yanıt bulunmadıkça va- nlan sonuç boşlukta kalıyor. Diğer yön- den, İKO, en az geçen yıl kadar olsay- dı, işsiz sayısı, 2 milyon 328 bin değil, 3 milyon 246 bin olacak; böyle olunca da işsizlerin sayısı 918 bın daha az gö- runmeyecektı. Bu sonuç kaçınılmaz olarak, işsizlik verilerıne olan güveni çok azaltıyor. İşsiz sayısını tartışmalı bırakmak, daha doğrusu kimi işsiz yurttaşlanmızı işsiz sayısına katma- mak, sayısal acılan daha da artınyor. Sayısal acılan artıran bir başka ger- çek var. DİE verileri, lise ve daha yuka- n eğitim almış gençler arasında işsiz- lik oranının geçen yıla göre bir puan- dan fazla bir artışla, yüzde 30.7'den, 2003'te 31.8'e çıktığını gösteriyor. Tür- kiye, bir bayrama daha, pıyasada ge- çerli ücretle çalışmak isteyen, eğitim- li, her üç gencinden birini işsiz bıraka- rak giriyor. Bir bayram öncesi bu kadar acılı bir yazı yazmak istemezdim; n'eyleyim, dost acı söyler. Bireysel ve toplumsal acıların olabildiğince azaldığı bir ay- dınlık gelecek dileğiyle, bayramınızı kutlanm. yakup metu.edu.tr S. Ho : •f C 3UJ, 42!302 42. 303 42.304 42.305 42.306 42.307 42.308 42.309 42. 310 42. 3İ1 42.312 42 313 42 314 42. 315 42 316 42.317 42. 318 42 319 42 320 42. 321 42. 322 42 323 42.324 42. 325 42.326 42 327 42. 328 42.329 42 330 42. 331 42. 332 42.333 42.334 42.335 42 336 42.337 42. 338 42. 339 42. 340 42. 341 42. 342 42 343 42. 344 42. 345 42. 346 42. 347 42. 348 42. 349 42 350 42. 35i 42.352 42. 353 42.354 42. 355 42.356 42 357 42. 358 42. 359 42 360 42. 361 42.362 42. 363 42 364 42.365 42.366 42. 367 42. 368 42. 369 42. 370 42.371 42. 372 42. 373 42. 374 42. 375 42. 376 42. 377 42 378 42. 379 42. 380 42. 381 42. 382 42 38 3 12. 384 42. 38i 42. 386 42. 387 42. 388 42. 389 42 390 NAKll Plaka Ho i^lif T Ubb 34SYD95 34SYE10 34SYE30 34SYE48 34SYF84 34SYG43 34SYG75 34SYC91 34SYH88 34SYJ15 34SYJ27 34SYK40 34SYK50 34SYK70 34SYK78 34SYL66 34SYL78 34SYL83 34SYL87 34SYH63 34SYP07 34SYP66 34SYP91 34SYR14 34SYR22 34SYS95 34SYÜ51 34SYU94 34SYZ05 34SYZ88 34SY084 34SY085 34SY093 34SY104 34SY139 34S^161 34SV16Ö 34SY200 34SY203 34SY735 34SY242 34SY301 34SY321 34SY351 34SY353 34SY375 34SY437 34SY451 34SY466 34SY544 34SY549 34SV550 34SY565 34SY611 34SY615 34SY630 34SY65Ö 34SYÖ60 34SY6A3 34SY680 34SY692 34SY733 34SY792 34SY867 34SY876 34SY889 34SY894 34SY904 34SY982 34SY991 34SZA35 34SZA55 34SZB44 34SZB70 34SZEİİ 34SZE63 34SZE67 34SZF76 34SZH91 34SZJ28 34SZJ46 34SZJ8? 34SZL33 34SZH66 34SZNÎ3 34SZH30 34SZP45 34SZP95 34SZR23 . VASITALARI «4ı Soaadi (ünı/ııı) URJLK ÖZKAH HüSEYîH ALÎ GÜKHCH YESÎH RESUT H.SöKüL SEL1R ERRE RÜC4HÎT COKA HALICILIK ORHAK HIDIR RAHSUR EHGZH ÎSA LüTFîYE RECEP AKBURAK TURÎZR HEHttET YURDAHUR KHKHIfc.Pt Vt UK i . GEHAH ALTUH UZUH U2UH BERKUH SÖYLÜ ATTÎLA ABATLEVî TASTEKKE AKSÜH TEKS.SAK OE TÎC.A ÇAVDAR TURGUT KAPSIZ DdHHtZ ERDOCAfc HEYDAH TÎC LTD JTÎ SAöLAtt GöKCE GüDER DER1 TEKSTîL SAH.ÎTH.ÎHR.<.Y DÎHAR GîYîR SAH .VE TÎC LTD.STÎ. SAHÎHAY TÎC.DURHUS SAHîHDAS" VEttAL AHHET RîYAT HERUE REKTAP HECATÎ ÎZZET R.TEUFÎK RECEP SATEKS TEKSTÎL »EHHET HüRHüZ HASAHALÎ HUHUTTÎK SAÎT SırîŞEk ÜCgfiH HATAY S H H I H TAHRIUERDI ASLAH YAKUP08' •/ KArALI HACSAH AS UYGÜR SFKER AYOEHÎR AL YüCECAH NEBATt PETRDL URüHLERî TESÎS kUR GAZAHFER SIRACETTZH SELAHftTTÎH HADÎR PETR HAKL ERKEK SEHA AHHET ÎSftAîl FATHA ERGüH ÎSRET DAYAK YAKUT ARAÇ TC ITG ÖTÎ FUAT SITKI BÎRÎHCÎ ö?f1EH YILDIZ CAM DEUECÎ HÜHEHDÎSLER DOBALCAZ ÎNÎ>. SAH. UE Y0LA5AH H GöKHAK HUSTAFA KÜPUTLUnGLü ÖZAYAR MADEHCîLltf f:AH. Vfc TfC LTD ÎBRAHIR COSküH DEİ5ÎRTAŞ LüTFü HEZÎH SEGA ÎHSAAT UE SDHER DIUfiH ULUS.A8IR kftZIR HACI ÎSHAIL SüLEYfAK RUSTAFA ÎSHET SAHLI ÎLAÇ SAH. YüCEL S. BEHAR SERÎF HASAH RIFkl RüY ERTüeRÜt HUSÎAFA CfHİIR SESLÎ TAAHHÜT A.S YüüKSEL İSTANBUL DEFTERDARLIĞrNDAN İLANEN TEBLİĞ Adre-5 i. H.HISft ^HttK 1 J 1 1 5 1 Z5IRNU AKATLAR ZEYTÎNOCLÜ C ÖüHYA PALAS C BLK 32 10 R.KEHAL HH. Y 3001 ? 3 ÜRR. ÎSTAHB ACUH S. ŞAŞKIHBAKKAL 8 16 KADIKöY ÎSTAHB P.HEHrtET PfiSA H ÎKöHü CD 1 2 SÎLÎVRÎ ÎSTAHB K.TEPL «AH.TERRAKÎ C AD. 7 4 B.KöY ÎSTAHB HATD rüLÜ Y e Y üflR ÎSTAHB 5 KlSIfl 2 BLOH D 6 ATAKÖY ÎSTAHB KODARAH SK. Y 132 N.TAŞ tSTAHB ll.KISIM 19 , ATftK ÖY öaZDOSA C.Y Y Y Y ÇEKHECE ÎSTAHB S. AHKARA CAO. Y 74 SÎRKECî ÎSTAHB HÎSBETîYE CAD SELAHLI APT. 10 11 ETÎLER ÎSTA RASLAK ATATüRK OTÖ S AH SîT E BL 1 ÎSTAHB KARTEL KORüîü BAHAR AP 2 Y BEBEK ÎSTAHB ERNÎYET EVLtRî H. GüVERCÎH S. 6 10 KACITHAHE HfiRER ISKELE C. Y 75 ÜSKÜDAR ÎSTAHB YALI RH . ? 1ZT ÎSTAHB HüRRîYET RAH 40 , S 0.PASA ÎSTAHÖ YEh.tk"E«T rtH D YflLU CEYLAH SK 3 . B CAKHECE ÎS KIZILAY HEYDAHI Y 2S 3 K.PASA îSTftfiö PAZ.LİD.STÎ. B.EKSPRES YGLU PLAZA Y GüHESLl ÎSTAHB GüRSEL HH. HURTAC CD. 16 1 O.REYDAMI ÎSTAHB FATÎH SAM. SÎT. B 2 BLK. 14 ÜRR ÎSTAHB ÎSTÎKLAL t\ YA^AR DDBU CD. 25 1 üttRAHÎYE ÎSTA GÎRLÎK M r 1^ A ü^RAHîYE ÎSTAKB RERASAl CAKRAK «H. Y 8 4 G GöREH ÎSVAHB Y SEfiİTLfR C 25 B.EULER ÎSTA^O Yn« ÇAPRAZ S 012 008 K.öREH ANKARA BflftfİKEriEALTI C . . 44 FATÎH ÎSTAHB rt.GADEtt DOSTOZAH $lt 5 16 K.KöY ÎSTAHG AHUDUDU CAD AHADOLU SQK 2 BEY06LU ÎSTAHB DoKiiRCüLER C. Y 46 j EYüP ÎSTAHB CISPICİ RAH YOK YQK YOK Z.BORHÜ ÎSTAHB föK ARhPKAYGUH S. 23 1 BEYOGLU ÎSTAHB BUKHAHîYE H. CÜHHURÎYET C. 8 2 B.BEYÎ ÎSTAHB B. ÇEkHECE «1. R Î B A R S Î H M H S KöY ÇATALCA ÎSTAHB K E V E L I K H F H : ^ fi. AKSEKÎ CArtî SK. 46 2 FATÎH î rjRTAKAKAR S. V 10 8 « K ö Y ÎSTAHB Î$LUE TîÇ.llb.^Tî. Y Y Y Y Y ÎSTAHB HEFJKEZ ttH REHEKSE SK. 17 B ALÎBEYKÖY ÎSTAHK YOK ÇOSKÜH SK. 1 0 3 CÎHAHGÎR ÎSTAHB Y HH Y DA6 10 Y r< KöY ÎSTAHB Y SÖC CE5RE CO 33 Y K KöY ÎSTAHD HALk'flLI •* 3 K.ÇEKMECE ÎSTAHB LSK1 EDlRrtt ASF 246 27 BE|YüZEyLER ÎSTAHB CADDEPDSTAK CEKTLTDPUZLU CAD. 115 7 KADIKÖY î tSAKLI KiiYü v y y ^EYKDZ ÎSTAHB HERkEZ n KIRK«ERDÎVE« C 25 7 EYüP ÎSTAHB »AKHARA C. Y 5 27 AUCILAR ÎSTAHB KftKE'AROS J1. ÇÎÇEKÇÎ BDSTAH S. 27 ÜSKÜDAR ÎSTAH Y HALKALI C. 54 BACCILAR ÎSTAHB TÎC ..TD STÎ. ALTAY ÇEİ»E H. BAgDAT C.KDKE S. 111 1 RALTEPE AKAT R 7 2 BESîKTftS ÎSTAHB S.ABDULLAH SK. Y22 8 V FATÎH ÎSTAHB STÎ. HALtTPfcSA C. ERCÎDEH IS HAHI 83 2 CA2ÎDSHAHPHİ: HuR.HH. Y Y Y Y tSTAHB KURÎPASA 650 SK 7 5 ZEYTÎHBÜRHU ÎSTAHB K. ÇAKMAk' H. 11 1 B*KIRköY ÎSTAHB SÎSLÎ KARAYISK. Y Y Y ÎSTAH8 YH« 4276 S. 12 < < A K H B A £ L A R ÎSTAHB DKTAPLAR AKSU APT. 4 13 HEC.KÖY ÎSTAHB H BASİ ,1H 0 DSLÜ SDK 2t C KöY ÎSTAHB NAK.TÜRÎZH TIC.UELTD.STÎ. "ELIfiîYE ÎSKELE CD 58 A üSRüüAR ÎSTAHB YILÖIZ BA^l ÇAtfUSOöLU TüLSELEKER 6ZBEH KILIÇ A. S. ISIK BEHEKA y UZUH YILrtAZ AKOCAK ALEU TEKSTÎL SAH UE DIS TÎC A.S. J1EHHET ORHAH TEKÎH ' RüSADSLÜ SöZ r îLn GöSFERÎ YAPIR VE TÎC.LTD SELAHATTÎH DERÎR YESARî UEYSEL ÜYCÜR BORAZAH ÇTHAR SBHG SERACILIK CEHGÎZ TERZÎ C A L H R K E H KARTER KOÇ BAECI AYDERÎR ÎBRAHÎrt HARUH BAHCE.HAZIR GÎDA S özf'JRK Veıgı Dairesi mükelleflerine aıt olup yukanda adı, soyadı ve tfEHALPASA HAH. 26 SK.6ÎRLÎK APT. Y Y 6A6CILAK . . . " , . ÎSTAHB rîSîPASA n rtACI SAOAH CAHÎÎ S 11 i HASKdY üST Î1ERKEZ «. . 33 " 3 A9CILAR ÎSTAHD •^ÎSAHCA R 8 BLOK 20 KÜHKAPI ÎSTAHB t.Ö£TEPE n. FATÎH «EUKIÎ 14/3 S 15 YEJİLBAg ÎST HÖBETMAHE C. 2 26 SîRKECÎ ÎSTAHB İÜNER H T.GüHES HAT.SÎT. B.BL 41 ZBURHU ÎSTAH ı.CESJIC SK. Y 11 10 G. TEPE ÎSTAHB ÜLOYÜL DSHAH GAZî ÎS «ERK. 29 BAYRAHPAŞA ÎSTAH D.ALİ «. CAKFEDA S 15 7 K.GüRRüK ÎSTAHB KAFCSLÎ ÇADIR £K. 16 Y frEYAüIT ÎSTAHB ATAKöY ll.KISin İ Y BAKIRKöY ÎSTAHB HASHANE SK. Y 16 Y K.PASA ÎSTAHB SüftDîYE nU'CfiHlT SK. 7 1 kADIKöY 1STANB JTÎ. RESRUTÎYET Ci> . 113 1 Şî$LÎ ÎSTAHB ÎSTÎKLAL t\. S.,İ£Dîn S. 32 2 ÜRR ÎSTAHB DESÎRHEH TEPE tARLAS SOK. 18 R.PASA ÎSTAHB V. TEPE ^. fi.NAFÎZ GüRJIAH RH. 87 4 MERTER ÎSTA Î.CALTŞLftR C. 49 B.CULER ÎSTAHB eüLTEFE ÖA8CILAR C H D 109 YDtf SEFAKöi ÎSTAHB ft KADER CD.î.10 4 . . K KöY ÎSTAHB l-AZLI BDSHA Y ÇATALCA ÎSTAHB TERfcZIDERE H 40 B PftSA ÎSTAHB Uti BüYüKDERF C 187 Y tEUEHT ÎSTAHB ÜEYLlKDüZü B.SEHÎR A-. BLK 3 6 ÎSTfiHB t>önetıı 1998/02 1998/T 1998/02 1998/T 1998/01 1998/T 1998/02 1998/02 1998/02 1998/T 1998/T 1998/02 1998/01 1998/T 1998/T 1998/T 1998/T 1998/T 1998/T 1998/02 1998/T 1998/T 1998/T 1998/T 1998/T 1998/T 1993/02 1998/02 1998/T 1998/T 1998/T 1998/T 1998/T 1998/T 1998/T 1998/T 1998/T 1998/02 1998/T 1998/T 1998/T 1998/T 199S/T 1998/T 1998/T 1998/02 1998/T 1998/T 1998/02 1998/T 19S3/T 1998/T 1998/T 1998/T 1998/T f*98 ^T 1998/T 1998/T 1998/02 1998/T 1998/T 1998/T 1998/02 1998/T 1998/7 1998/T 1998/T 1998/f 1998/T 1998/T 1998/02 1998/T 1998/T 1998/T 199S/T 1998/T 1998/T 1998/T 1998/02 1^78/T 1998/T 1998/T 1998/02 1998/T 1998/T 1598/T 1998/T 1998/T 1998/01 Uerq n. 1 H H. TA M TA R. TA «. TA H TA H. TA R. TA R. TA R. TA n. TAR. TA H. TA R. TA H TA R. TA R. TA R. TA R. TA f». TA tt. TA H. TA n. TAti. TA H. T H R. 1 H R. TA H. TA R. TA' H. TA H. TA R. TA' R.TA ti. TA' tt. TA' H TA' H. TA' H. TA n. TAW TA' R. TA' R. TA' H. TA ft. TA' tt. TA' 11 TA' tt.TA' n. TA'H. TA' n. TA" tt. TA' rt. TA' n. TA' n. TA' n. TA' 17. TA' ff. TA' n TA'n. 7M' H. TA' H. TA' H. TA" n TA'R TA' H. TA' tt. TA' H. TA" H. TA' (1. TA" H. TA" H. TA" R . JA; H. 1 A ft. T H " n. TA!1 TA"5 n. TA" n. TA; R.TA: n. TA^ H. TA;M T A' R. TA; n. Th, ft. Tft' n. TA; R' TA" R.TA^ i Hevı 5İ1 ÎIT SIT SIT SIT SIT * I T SIT SIT ?ITSIT SIT SIT SIT SIT SIT SIT SIT SIT SIT SIT ÎIT STT SIT fr.ıtlT İIT ÎIT ÎIT ÎIT SIT 5IT 5IT İIT SIT ÎIT jIT t"$T SIT IT SIT İIT [iTÎIT în[ITİIT SIT İrtÎIT SIT SIT SIT SîT 5ırSlı SIT mhvIT IT 17 §ITIT SIT İn İIT ırII SIT IT IT SIT ÎIT ÎIT UT [if:JT JITÎIT ;nIT ÎIT V y. V V. y. y. y. u.y y. y. y. y. y. y y. V. y. y. V. y y. y. V. V. V. u.V V. V. y. y y y. V. y y. y. y y y. y y V. V V. y y. y. y. y y y. y y. y. V. y. y. y. y. y. V. y. y. V. y. y. y. y. y y y y. V. y. y. y y. u.y y. y. y. V. V y. V. V. V. ı akip 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2091/ 2001/ 2001/ 2001/ 2Û01/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2003/ 2001/ 2001/ 2Ü01/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2003/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ Ü001/ 2003/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2003,- 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ 2001/ Ho su 640425 640427 640432 640451 640460 640465 640470 640487 640489 640491 640505 640507 640512 640514 640527 640528 6405 35 640537 64U555 640564 640572 640577 640579 6 H O 5 8 1 640608 64065Ö 640668 64070^ 64072Ö 640729 6407J1 54073-; 640760 640763 640773 64U785 64G788 640830 6408 38 640856 640857 640864 640887 640895 640900 640920 640922 640923 640930 640940 640942 640949 640954 640959 640960 640970 6-Î0976 640986 35280 641030 641032 641045 64104A 641055 641084 64108& 64109? 641098 35281 641105 6411"5 641151 641152 641207 641217 641221 641223 641243 3528? 641293 641297 641313 641324 641331 un-vanı vazılı mükellefler adına (tanzim edılen ödeme emırleri. salınan veraı ve cezalar nedenivle tanzim olunan ihbamameler) bılınen adreslerinde bulunamamalan nedeniyle teblığ edılemediâınden 213 sayüı VU.KJnun 103-106. maddelenne ıstinaden ılgililenn ılan tanhinden başlayarak bır ay ıçerisınde vergı daıresıne bızzat \e bılvekale müracaatta bulunmalan veya taahhütlü mektup veya telgrafla açık adreslennı bıldırmemlen halinde kendılerine süre ile kaytılı teblığ yapılacağı bu- ayın so- lunda müracaatta bulunmayan veya açık adreslerini bildnmeyenler hakkında iş bu ılanın neşn tanlunden ıtıbaren bır ayın sonunda tebliğ yapılmış sayılacağı ılan olunur Basın: 58507
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle