06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 2 KASIM 2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER AHLAKARANIYOR TURHAN SELÇUK bÜRÜST TABİATLI ÎSTJİKBUL EFSKDİSİ AEDÜLCAKBA2' EARİEULADE MACERALAEI iVE v y? 5ATMAYI tl'sri€faD>v Eİ2.KEKJJC.RL& EV.U MRfffr< Yargıtay Başkanlar Kurulu, AKP'ye türban konusundaki çıkışlan nedeniyle sert yanıt verdi 'Yargıya müdahale ediliyor'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay Başkanlar Kurulu, 4. Ceza Dairesi'nde türbanlı sanığın çıkarıl- masını "densizHk* olarak nitelendi- ren AKP hükümetine sert yanıt ver- di. Kurulun bildirisinde yargının, ken- disine verilen yetkiyi Cumhuriyetin temel niteliklerini gözeterek kullan- dığına işaret edilerek eleştirilerin yar- gıya müdahale niteliğinde olduğu ve asla kabul edilemeyeceği bildirildi. Bildiride, "Bağımsız yargı bir gün herkeselazun olabibr. Erdem odurId, bunun gereksinim duyulmadan ka- bul edilip bcnimstnmesidir" denildi. Yüksek yargıçlardan oluşan 35 ki- şilik Yargıtay Başkanlar Kurulu, özel- likle türban nedeniyle yargıya yöne- • Yargıtay Başkanlar Kurulu, özellikle türban nedeniyle yargıya yönelik eleştirileri değerlendirmek üzere toplandı.Toplantının ardından yayımlanan bildiride, yargının bir süreden beri haksız ve yersiz eleştirilere ugradığı ve yıpratılmak istendiği vurgulanarak "Bağımsız yargı bir gün herkese lazım olabilir. Erdem odur ki, bunun gereksinim duyulmadan kabul edilip benimsenmesidir" denildi. lik eleştirileri değerlendirmek üzere dün toplandı. Yargıtay Başkanı Eras- lan Özkaya başkanlıgında yaklaşık 1.5 saat süren toplantının ardından kurul, Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan'ın da sahıp çıktığı türbanlı sanı- ğa ilişkin açıklamalar konusunda hü- kümete sert çıktı. Yargıtay Başkanlar Kurulu bildiri- sinde, Türkiye Cumhuriyeti Anaya- sası'nın 2. maddesinde Cumhuriye- tin temel niteliklerinin "Türkiye Cum- huriyeti, toplumun huzuru, milti da- yamşma ve adaJet anlayışı içinde in- san haklarma saygdı. Atarürk miffiyet- çfliğine bağh, başlangıçta betirtilen te- mel ilkelere dayanan demokratik, ta- ik ve sosyal bir hukukdevfctktir" şek- linde tanımlandığı anımsatıldı. Ana- yasanın 4. maddesiyle de bu madde hükmünün değiştirilemeyeceği, değiş- tirilmesınin dahi teklif edilemediği anımsatıldı. Kuvvetler aynlığı ilkesine göre ba- ğımsız yargının millet adma yetkisi- ni kullandığı vurgulanan bildiride, yargının görevini tüm olumsuzlukla- ra ve olanaksızlıklara karşın, özveriy- le yerine getirmeye çalıştığma dikkat çekildi. Bildiride, "Yargı bu görevini yerine getirirken de, yukanda açıkla- nan Cumhuriyetin teinel ilkelerini da- ima gözönûnde totmuşturve bundan sonra da gözetmeye devam edecek- tff" denildi. Yargının bir süreden beri haksız ve yersiz eleştirilere ugradığı ve yıpra- tılmak istendiği vurgulanan bildiride, "Böyie bir yıpratdmışbğın hiç kimse- ye fayda saglama\ acağı kuşkusuzdur. Herkesin bunun bilinci içerisinde ol- maa gerekir'' görüşüne yer verildi. Türban kararları kesln Yargıtay 4. Ceza Dairesi"nde yargı- lanan türbanlı sanık Haticc Hasde- mir'in duruşma salonundan çıkanl- ması olayına üstü kapalı değinilen bil- dinde"Yargıtayımızın bir özel dairesi- nin. yüksek mahkemelerin karariarm- da betirlenen ilkeler çerçevesinde, Usul Yasası'nın kendisine verdiği yetkiyi kullanmış olmasuun eleştirilmesi yar- gıya müdahale niteliğinde olup asla ka- bulü mümkün görülmeyen bir tavır olarakdegerlendirilmektedir" denildi. Kürtçe yayına 'ııhısaT sımrlama • ANKARA (Cnmhuriyet Bürosu) - Radyo ve Tele- vizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) hazırladıgı. Kürtçe yayına olanak sağlayacak yönetmelik taslağında, bu yayını yapabilme yetkisinin yabıızca ulusal kanalla- ra verilmesınin planlandığı öğrenildi. Taslağa göre, Kürtçe yayın haber, müzik ve belgesel/haber prog- ramlanyla sınırlı olacak. Televizyonlara altyazı, rad- yolara da tercüme zorunluluğu getirilecek.Taslak ile yaym süreleri de bir önceki yönetmeliğe oranla art- ttnlıyor. Buna göre. günde yanm saati aşmamak üzere televizyonlar haftada 3 saat,radyolarda 4 saat yayın yapabilecek. Lehçe sınırlaması da olmayacak. Özer'den ilginç sözter • KONYA (AA) - Konya ll Milli Eğitim Müdürü Mehmet Özer. "Başörtüsünü yönetmelik gereği açacaksın, pekı yırtmaçlara niye bir şey demiyo- ruz" dedi. Özer. Karatay tmam Hatip Lisesi'nde düzenlediği Okul Müdürleri Toplantısı'nda, okul- larda yönetmeliklerin uygulanmasında çok sayıda idarecinın ikılem içinde bulunduğunu söyledi. Yö- netmeliklerin uygulanmak için getınldığıni ve ken- dilerine düşerun de yönetmelikleri okuyup uygula- mak olduğunu belirten Özer, yönetmeliklerin "sür- dürülmesi"nin zafiyet getirebileceğini kaydetti. Rektör seçimi anayasaya uygun • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mah- kemesi, Ankara 6. İdare Mahkemesi'nin Yükseköğ- retim Yasası'nın değiştirilen 13. maddesinin iptali istemini dün sonuçlandırdı. Yüksek Mahkeme üni- versitelerin belirlediği 6 rektör adayının Yükseköğ- retim Kurulu (YÖK) tarafindan 3'e indirilerek Cumhurbaşkanı'na sunulmasını düzenleyen yasa hükmünün iptal istemini oybirliğiyle reddetti. Kilisede iftar yemeği • Haber Merkezi - Mersin Latin Katolik Kilisesi ve müftülük, kentteki Hıristiyanlarla Muslümanlan iftar yemeğinde bir araya getirdi. Mersin Latin ttalyan Katolik Kilisesi'ndeya- pılan iftar yeme- ğine yaklaşık 200 kişi katildı. Latin Katolik Ki- lisesi Ruhani Re- isi Bruno Simo- nelli yemekte yapuğı konuşma- da, dostluk, kar- deşlik, paylaşım ve kaynaşma için bövle bir organi- zasyonu gerçek- leştirdiklerini söyledi. Mersin Müftüsü Mazhar Bilgin de "Dinler arası bu tür da- yanışmalar sadece ramazanlarda değil tüm zaman içinde gerçekleşsin istiyorum" diye konuştu. AÇIKLAMA I Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hüseyin Diriöz gazetemizin dünkü sayısında NTV'nin Brüksel Muhabiri Güldener Sonumut'a atfen yer alan 'Kıbns Şartını AKP tstedi' başhklı haberin doğru olmadığını bildirdi. Diriöz'ün açıklaması şöyle: 'Anılan NTV muhabirinin haberinin editörlük işlemi sırasındaki bir yanlış anlama sonucunda sehven farklı şekilde yansıtıldığı ilgili yayın kuru- luşunca tarafimıza izah edilmiştir. Başkanı Prof, Dr. İzzettin Dogan, Alevi IslamDin Hizmetleri Teşkilaü''nın tanınmaması haünde hukuki yollara başvurarak dava açacaklannı söyledi (Fotoğraf: GÖKÇE UYGUN) Cem Vakfi, hükümetten teşkilatın yasallaştınlmasını isteyecek Alevilerden inanç örgütü tstanbul Haber Servisi - Cem Vakfi tarafmdan 8-9 Kasım tanhleri arasında düzenlenen İnanç Ön- derleri 3. Toplantısı'nda "Akvi tslam Din Hizmet- leri TeşkUaü" kuruldu. Cem Vakfı Genel Başkam Prof. Dr. tzzettin Dogan, "Önümüzdeki günlerde hükümete bu teşküaü sunacak ve yasallaşünlma- suu isteyeceğiz." dedi. Teşkilatm kamuoyuna tanıtımı amacıyla bir ba- sın toplantısı düzenleyen Cem Vakfı Genel Baş- kanı Prof. Dr. Izzettin Doğan, "Alevi Bektaşi Mev- levi kesimin yok kabul edilerek, sürdürülmekte olan geleneğin yıtolarak, yerine laik bir Cumhuri- yette ohnası gerektiği gibi tüm inançlann kendile- rini özgürce ve eşjt olarak ifade edebilecekleri ör- güüenmenin bir örnegini gerçekteştirdik" dedi. Teşkilaü en yakın zamanda hükümete sunacak- larım söyleyen Doğan, bu talebin kabul etmeme- si halinde binlerce dava açacaklarmı söyledi. Perde arkası Bildiri oybirliğiyle yayımlandı 'Yoksula özel okul'dan vazgecildl Hükümet bu kez Sezer'idinledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in onay vermedığı "yoksul öğrencflerin özel okullarda okutulması'' projesüıden vazgeçti. Milli Eğitim Temel Yasası'nda 3 maddelik değişikhk içeren ve ilk maddesi Cumhurbaşkam'nca Meclis'e iade edilen yasa dün TBMM Plan-Bütçe Komisyonu'nda yeniden görüşüldü. Maddi durumu kötü öğrencilerin özel okullarda devlet olanağıyla okutuhnasına ilişkin madde, AKP Muş Milletvekili Sebataattin Yüdız'ın önergesiyle yasadan çıkanldı. Böylece hükümet Cumhurbaşkanı'nın iade gerekçelerinı dikkate aldı. Sezer, iade gerekçesinde devletin temel görevinin özel eğitim kurumlanna de\Tediknesini eleştirmişti. Öğrencilerin kontenjanlanm doldurmayan kimi çevrelerce değişik amaçlarla kurulmuş özel okullara gönderilmesinin kaçınılmaz olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı, "Bu dunım, bir yandan bu özel okullann devlet kaynaklarrviâ desteklenmesi öte yandan laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti niteliklerine uygun ohnayan düşünce yapısuıa sahip insanlann yetiştirilmesi anlaînma getaıektedir'' görüşünü bildirmişti. Almanya'da yenl düzenleme Kamuda türbanayasak Dış Haberler Servisi- Almanya'mn Baden- Württemberg eyaletinin Hıristiyan Demokrat Birük Partili (CDU) Eğitim ve Kültür Bakanı Anette Schavan tarafindan hazırlanan, kamu kuruluşlannda ve okullarda öğretmenlere başörtüsü yasağı getiren yasa tasansı dün eyalet meclisinde yapılan oylamada kabul edildi. Baden-Württemberg Eyaleti Başbakanı Er»in Teufel (CDU), Stuttgart kentinde yaptığı açıklamada, yasamn amacının, siyasi bir işaret olarak algılanabilecek sembollerin kamu kuruluşlannda taşınmasının yasaklanması olduğunu söyledi. Fransa'da başörtüsü atağı Fransa'da da ana muhalefet konumundaki Sosyalist Parti, türbanın okullarda kanunla yasaklanması için yasa teklifi hazırlanması konusunda harekete geçti. Sosyalist Parti Genel Sekreteri François HoDand'ın, okullarda dini ve felsefî simgelerin taşınmasının yasaklanmasına ilişkin bir yasa teklifini, parti yönetim kurulunun bugün yapacağı toplantıda tartışmaya açacağı bildirildi. ANKARA - Yargıtay Baş- kanlar Kurulu'nun bildiri ya- yımlamasında miladın, adli yıl açılışında Yargıtay Baş- kanı Eraslan Ozkaya ile Baş- bakan Recep Tayyip Erdo- ğanarasındakı "sınjrsızdinve vicdan özgürlüğü" tartışma- sı olduğu öğrenildi. Edınilen bilgiye göre, ku- rul üyeleri, toplantıya hükü- met temsılcilerinin yargıya yönelik "sakün" nitelikli ha- berlerin yer aldığı gazete ku- pürleriylekatıldılar. Toplan- tının, yalmzca türban konu- suyla sımrlı kalmadığı, hü- kümetin yargıya yönelik tav- nnın da değerlendirildiği öğ- renildi. Görüşmede, Ozka- ya'nın, "Smırsızdin ve vicdan özgürlüğü adma devleti dev- re dışı bıraknıak istevenlerin uzak amacı önce anarşi son- ra da teokratik devlet düze- ninden başka bir şey olamaz. Ne pahasma olursa olsun, SH nırsız din ve vicdan özgürlü- ğü istevenlerle İslami devlet kurma heveslilerinin aynı amaçta birleştikleri kuşku- suzdur" sözlen üzerine, Baş- bakan Recep Tayyip Erdo- ğan'ın yaptığı "çirkin ve ohımsuz bir yaldaşun" yoru- mu anımsatıldı. TÜSÎAD Başkanı Tuncay Özilhan'ın, "Yargı Türld- ye'nin önünü ükıyor'' değer- lendırmesının de tartışıldığı kurulda, türban konusunda- ki gelişmeler üzerine Başba- kan Yardımcısı Mehmet AH Şahinın "Balık baştan ko- kar" sözleri de tepkilere ne- den oldu. Kurul üyeleri, bu suçlamalann kabul edilemez nitelikte olduğunun altuıı çiz- diler. Kurulda, "Suskun ka- hndtğ\ süreceyargmın, \atan- daşuı gözündeki güveniürh^i- ni yitireceği'" saptamasında bulunuldu. Değerlendirmelerin ardm- dan kamuoyuna konuyla il- gilı açıklama yapılıp yapıl- maması konusu oylandı. Ku- rulda, bildiri yayımlanması oybirliğiyle kararlaştınldı. Açıklanan bildiriyi kurulun görevlendirdiği üç üye ha- zırladı. ş DUZYAZI ORHAN BtRGtT Tam Bir ABD+AB Oyunu Bölücü terör örgütü PKK-KADEK, haber ajanslan- na faksla ilettiği bir bildiri ile kendi kendisini lağv et- tiğini ileri sürüyor. Karar, 26 Ekim'de örgütün Avrupa, Ortadoğu ülke- leri ve Kafkasya'dan geldiği bildirilen 364 üyesinin ka- tılımıyla ve "Kuzey Irak'teyeni ve daha fazla demok- ratik biryapının kurulabilmesine yol açmak amaay- /a'alınmış! Terör örgütünün Başkanlık Konseyi Üyesı Cemil Ba- yık'ın, alınan karar öncesinde öneriyi destekleyen konuşması, bana göre Kuzey Irak'ta bugün ABD'nin başını çektiği yeni oluşumun önünü açmayı amaçla- dığının ipuçlannı veriyor. özellikle Türkiye'nin elinde- ki kartlan geçersiz hale getirmek için PKK-KADEK yö- netımine ev ödevi verikJiğini belgeliyor. Bayık, Türkiye'nin Kuzey Irak'taki federal yapılan- mayı dağrtmayı hedeflediği ve KADEK ile ABD yöne- timini karşı karşıya getirmeyi amaçlayan bir çalışma yürüttüğü için, delegelerden örgütün fesih karannı al- malannı istiyor. Ve daha önce, PKK olarak uyandırdığı dehşeti giz- leyebilme umudu ile kendisine KADEK adını verdiği- ni açıklayan örgüt, bu kez sözde lağv karan alıyor. Ama kendisine bağlı silahlı kadrolann "meşru savunma çizgisinde hareket edeceğini, saldınya saldın ile kar- şılık vereceğini" de duyurmaktan geri kalmryor. Ekim ayının sonunda alındığı bildirilen, ancak dün açıklanan bu karar öncesinde, Kuzey Irak'ta ABD güçleri ile peşmergelerin PKK-KADEK militanlan ile çatıştığını ve olayda bir Iraklı sınır polisinin öldüğünü, 13'ünün de yaralandığını Bayık'ın sözlerinin attına not etmekte yarar var. öylece, terör örgütü ile peşmer- geler ve ABD güçleri arasındaki çatışmanın da KA- DEK'in meşru savunma zorunda kalmasının bir kılıfı olarak sahnelendiği ortaya çıkıyor. Sözüm ona özveri sergiliyorlar Sovyetler'in etkin rol oyanadığı 1970'li yıllarda Le- ninist olduğunu ileri sürerek güç ve sempati toplama- yı deneyen; ama Türk Silahlı Kuvvetleri karşısında yenilgiye uğrayan terör örgütünün bugünkü konjonk- türde "kapsayıcı, demokratik, özgür katılıma olanak veren" birmodel benimseme isteği, ABD'nin de, özel- likle AB'nin de bolgedeki amaçlan ile tıpa tıp uygun- luk gösteriyor. KADEK, kendi örgütsel varlığına son verdiğini açık- layan bildirisinde, bu karann gerekçesı olarak "Kürt sorununun banşçıl demokratikçözümünügerçekteş- tirmek" gibi bir sözüm ona özveriyi amaçlamış gö- rünmek istiyor. Aslında, ABD ve AB'nin Kuzey Irak'ta kurdurduğu Kürt Konfederasyonu'nun elini güçlendirmek, bu kon- federasyonun özellikle Türkiye'ye karşı izlediği dip- lomatik ataklarda serbestlik sağlamasına yardımcı olmak amacıyla alınmış bir karardır 26 Ekim kongre- sinin sonuçlan. Barzani ve Talabani ikilisinin ısrariı girişimleri so- nucunda Türkiye'nin ABD çağnsını olumlu yanıtlaya- rak Irak'a göndermeyi kararlaştırdığı askeri güçten vaz- geçmek zorunda bırakılışı ile öne çıkan bu diploma- tik ataklar, şimdi görünüşte bolgedeki 1500 kişilik Türk askeri varlığının da kışlalanna dönmesi için ye- ni bir stratejiyi hazırlıyor. 17 Kasım'da Ankara'ya Geçici Irak Hükümeti'nin Başbakanı kartviziti ile gelecek olan Talabani'nin Türk komşusunu nasıl candan düşündüğünün her gün ye- ni bir senaryosu açıklanıyor. Talabani, "Iyi ki gelme- diniz. Yoksa ABD askerleri yerine sizler ölecektiniz" derken, her bakımdan sevecen bir dost görünümü ta- kınıyor Amaç, güneyimizde Irak merkezli, Suriye, Iran ve Türkiye'nin güneydoğusuna kadar uzanmayı düşle- yen bağımsız bir Kürt devletini oluşturmak değil mi- dir? Saddam'ın iktidarda ve güçlü olduğu dönemlerde BatJİı dostlanmız, bu oluşumun denemesini Güney- doğu bölgemizdeki terörist baskınlaria ve silahlı ça- tışmalaıia yapanlara destek oldular. Baktılar ki Türkiye çetin bir cevizdir. ödün tanımı- yor. Bu kez, Bush'un Irak senaryosunun içine soku- lan Kuzey Kürdistan Konfederasyonu'nun tohumla- n, yeşeımekle kalmadı; giderek boy da attı. Artık taşeron KADEK'in de giysi değiştirme zama- nı geldiğini açıklamak ve "egemen-ulus devletlerie Kürt sorununun banşçıl demokratik çözümünü ger- çekleştirmek için" örgütsel variığa son verdiğini ilan etmek. Türk dış politikasının beceriksiz tutumundan yarar- lanmasını bildiği için giysi ve maske değiştiren eşkı- ya çetesi karşısında Dışişleri Bakanı Gül'ün ne yap- tığını merakedenleriçin söyleyelim. Sayın Bakan Ro- matoplantısında, AB'li meslektaşlanna türban konu- sunda son strateji açıklamasında destek olmadıkla- n için sitem etmekle muşgul. Kısacası bunlann gözlerini türban bürümüş, örtmüş ve önlerini göremez hale getirmiş. Eloğlu, eşkrya bile olsa bu durumdan yararlanmaz mı? Faks: 0212- 677 07 62 obirgitCae-kolay.net Danıştay'dan öğretim üyesine ret 'Laiklik karşıtlığı affedilemez' ANK\RA (Cumhu- riyet Bürosu) - Yazdığı kitapta, laiklik karşıtı propaganda yaptığı ge- rekçesiyle kamu göre- vine son verilen öğre- tim üyesinin üniversite- ye dönme girişimi Da- mştay'a takıldı. Damş- tay îdari Da\-a Dairele- ri Genel Kurulu, laiklik karşıtı söylemlerin "şe- refvehaysiyet'' kıncı suç kapsamına girdiğine hükmetti. Kurul, bu ne- denle laiklik karşıtı pro- paganda yaptığı belirti- len öğretim üyesine af vizesi vermedi. Davaya konu öğretim üyesi, yazdığı Arapça dılbügisi kitabmda, "dev- let ve yönetkiler aleybi- *ne ideolojik ifadeler içe- ren laiklik karşıO görüş- lere yer verdçi*' gerek- çesiyle, disiplin cezası- na çarptmlarak kamu görevinden çıkanldı. Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Di- siplin Cezalannm Affi Yasası'ndan yararlan- mak isteyen öğretim üye- sinin durumunu değer- lendiren Danıştay 12. Dairesi, profesörün aftan yararlanabileceğine ka- rarverdi. Üniversitenin temyiz başvurusu üzerine ince- leme yapan Genel Kuru- 1, suçun "şeref ve haysi- yet tancı davranışlar" kapsamında değerlendi- rihnesi gerektiğine ka- rar vererek suçun affedi- lemeyecefini hükmetti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle