Katalog

SAYFA CUMHURİYET 11 KASIM 2003 SALI HABERLERtN DEVAMI TURKIYE Istanbul Y 9 Sınop Y 12 Adana Y 20 Edırne PB 8 Samsun Y 11 Kocaelı Y 11 Trabzon Çanakkale PB 9 Giresun limır PB 13 Ankara fvianisa PB 11 Eskışehir /Aydın PB 13 Konya Denızh PB 10 Stvas K Zonguldak Y 8 Antalya PB 17 Kars Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Siirt Hakkân Van Y Y Y Y Y Y Y 18 14 14 15 14 12 11 Butün bolgeie<ınız parça- yer yer çok bulutJu, Marma- -a nm batısı Kıyı Ege ıte Batı Akcen z kıyılan dış.nda :um yurt yağışlı geçecek. Yajjışlar Marnara nm dogusj Batı Ka- raden z, Guneydogu Anadolu boges. ıle Doğu Aradou- lu'iun guneyınde yer yer etto- li otmak uzere Dogu Arado- lu'nun kuzeyı. Karadenz' n >ç kesmlen IçAnaaoL Ege nr tç kesımler ıle Bat Akdenız m ıç Kesi'-ılennde karta kaişık vağmjr gorulecektır DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn Münıh B PB PB B PB PB PB PB PB 3 6 5 14 9 10 12 8 9 Berlın Budapeşte Madrıd vjyana Belgrad Sofya Roma Atına Zürıh B PB PB PB B B Y Y PB / 7 15 6 9 4 18 13 9 Moskova PB 3 Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tıflıs Kahıre B K Y Y Y K B 26 2 18 11 14 2 23 Şam Y 16 * Parçali buljtlu Sıslı , Bulutlu L Çok buljtlu ı Yağmurı jKarlı pr- i SJIU kar C F U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Amerika ve Ingiltere seçimlere herhangi bir mü- dahale olması kaygısını öne sürerek, -hoş böyle bır niyeti yok ya- Ankara'nın, örneğin Denktaş le- hine tavır almasını önlemek istedi. Dışişleri Bakanı Güt son zamanlardaki demeç- lerınde ister istemez 14 Kasım seçimlerine deği- niyor. Gül, "Kıbns'ta demokratikbiryapı var. Herşey- den önce seçimin gayet dürüst bir seçim olması- nı istiyotvz, seçime hiçbir gölge düşmeyeceğine eminiz. Hatta yabancılar da davet edildi. 'Gelin gözleyin' denildi" diyor. Dışişleri Bakanı nedense hiçbir demecinde se- çimlerin gayet dürüst bir seçim olmasını engelle- yecek dış kaynaklı müdahalelere, hatta KKTC'Iİ seçmen üzerinde baskılara değinmiyor. AB'nin, ABD'nin, Ingiltere'nin, Atina'nın; Denk- taş'ın seçimleri yitirmesi, daha doğrusu birlikte aynı yönde hareket ederek sorunu istedikleri yön- de çözeceklerine inandıkları M. A. Talat'ın seçi- mi kazanması için gösterdikleri çabadan söz et- miyor. Oysa Cumhurbaşkanı Denktaş, günlerdir baş- taABD, Batılılann seçimi etkileyecek faaliyetleri- ni açıklıyor: "KKTC seç/mterine müdahale anyorsanız, gö- zünüzü Türkiye'ye değil, emperyalist güçlere çe- virmeniz lazım. Amerika Birleşik Devletleri, AvrupaBirtiği, Ingil- tere, Almanya, Rum-Yunan ikilisi şimdiden se- çimlerimize vahim şekilde müdahale etmiştir... ABD Büyükelçiliği mensuplan ve bizzat büyü- kelçi köy köy gezerekAnnan Planı lehinde propa- ganda yapmakta, Annan Planı 'na karşı çıkan par- ti ve örgütyetkililerini makamına davet edip Türk- çe broşür vermekte, gazetelere imzalı yazılaryaz- makta, on binlerce broşür bastınp dağıtmaktadır. Almanya ve Ingiltere yetkilileri sol muhalefetizi- yaret ederek destek açıklamalan yapmaktadır. Tümü birden seçimlerde Denktaş 'ı destekleyen partilere oy verilmemesi, Denktaş'ın götürülmesi ve Arafat'laştmlması çağrılan yapmaktadır" diyor. • • • Bu davranışlara, seçimlere müdahaleye ses çı- karmayan Dışişleri Bakanı, "seçimlerin dürüst bir seçim olmasını" isterken, dürüst bir seçimi sade- ce KKTC yönetiminden nasıl bekleyebilir? Yoksa Bakan, Denktaş'm emperyalist güçler diye tanımladığı dış kıskaca karşı tavır almaktan çekiniyor mu? Bu devletlerin Kıbrıs seçimine müdahale hak- kı olduğu kadar, Türkiye'nin de konuşma hakkı ol- duğunu söylemekten neden çekiniyor? Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Öz- kök'ün son demecindeki Kıbrıs sorununa deği- nen ıfadeler sadece bugünü değil, geleceğı de yorumluyor. Orgeneral özkök'ün saptamalarını, bugünede- ğin Başbakan'dan, Dışişleri Bakanı'ndan işitme- dik, okumadık. Bu yargılara hükümetin ne ölçü- de katıldığını bilmek olanaksız. Orgeneral özkök; (1)- TSK'nin AB'nin bir kısım topraklannı işgal etmiş olacak dayatmasını "Biz orada bir uluslararası anlaşmaya istinaden bulu- nuyoruz" diye yanıtlıyor. (2)- Hiçbir Avrupalının Kıbrıs için savaşıp öleceğıne inanmadığını ve po- litik gücünüz ve güçlü ekonominiz varsa ekono- mik yaptınmın da karşılanacağını söylüyor. (3)- Bi- zim istemediğimiz ve etkili olamayacağımız bir politik oluşum olursa... Kıbrıs serbest hareket edemeyeceğimiz bir alan olacak, batıdaki sıkın- tılarımıza güneyimizdeki sıkıntı da eklenecek, di- yor. • • • Genel kanıya göre, hükümet "Kıbns'ta Denk- taş'a karşı olan partilehn seçimi kazanmasını" bekliyor. Bu ne demektir? "Denktaş 'ı destekleyen partiler kazandığı takdir- de hükümetin buna göre birplanı, bir B planı yok" demektir. Birbaşkayöndenbakarsakolaya, hükümet ka- muoyuna seçimlerde tarafsız kalacağını sindir- meye çalışıyor, öte taraftan el altından muhalefe- te destek veriyor. Tavşana kaç tazıya tut politikası... Kıme yarar sağlamış ki?.. Türban, yokuzhığu unutturdu • Baştarafı 1. Sayfada CY'nın 240. maddesınde ta- nımlanan "görevi kötüye kul- lanma" suçundan. 1 yıldan 3 yıla kadar hapis isteniyor. Mülkıye müfettışlen hazırla- dıklan raporda. arsanın bedeli- nin altında satılarak belediye- nin zarara uğratıldığına işaret ettiler. Hasdemır'i duruşma salonun- dan çıkaran Yargıtav 4. Ceza Da- ıresı Başkanı Fadıllnan. Hasde- mir'in a\"ukat kımliğini bildiği- ni, başörtüsüyle duruşmaya ka- tılmasını "tavır" olarak değer- lendirdiğini söyledi. İnan, da\Ta- nışıyla türbanın sımge olarak kullanılmasına karşı çıktığını vurguladı. SHP Genel Sekreteri Sağlar, yargının türban konusunda ver- diği kararlara karşın, AKP hükü- meti nedeniyle sorunlaryaşandı- ğını belirtti. Sağlar, A\Tupa İn- san Haklan Mahkemesı"nin tür- banı bir hak olarak yorumlama- dığını anımsatarak "Son dö- nemde Almanya'nın ve özellik- le Fransa'nın türbanı bir tercih ve halk kıyafeti olarak görme- diği ve bu konuda yasal düzen- lemeler yapmakta oldukları tüm kamuoyunun malumudur. AB taraftan olduğunu söyle- yen AKP'nin AB ülkelerinin türban konusundaki tavrını görmezden gelmek gibi bir hakkı yoktur" dedi. Türbanm ülke gündemine nasıl ve kimler tarafından sokulduğunun bilın- diğıni söyleyen Sağlar, "Yakla- şan yerel seçimlerde türbanı mağduriyetin sembolü olarak kullanıp. bunu oya dönüştür- mek isteyen AKP'nin bilinçli bir şekilde bu olayı tırmandıra- cağına tanıklık edeceğiz. AKP siyasal gerginliklerden beslen- meyi temel ilke haline getirmiş- tir. Bu tavrıyla ülke>i yönetme becerisinin olmadığını halktan gizlemeye çalışmaktadır. Bu ül- kenin bağnazlıklara ve gerici- lere tahammülü yoktur. C um- huriyeti, anlamsız karşıtlıklar yaratarak yıpratmak iste>en- lere izin vermeyeceğiz" diye ko- nuştu. Ankara Büyükşehir Bele- diye Başkanı Melih Gökçek ve bazı Belko yöneticilerinin de yaraılandığı da\ada, başkan Fa- dıllnan, türbanlı sanık Hasde- mır'i türbanıru çıkarması konu- sunda uyarmış, uyansını dikka- te almaması üzerine de salondan dışan çıkarmıştı. Türban tartış- ması nedeniyle gölgede kalan davada, Gökçek. encümen üyele- ri, bazı Belko yönetıcılennin de aralarında bulunduğu 63 sanık yargılanıyor. Çelik'in referans aldığı AB raporunda hata CAN GAZALCI IÜ'den Karadayı 'ya ödül Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusuAtatürk'ün aramızdanay- rılışının 65. yılı annıa etkinlikleri kapsamında, İstanbul İ ni- versitesi'nce (ÎÜ) eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgene- ral İsmail Hakkı Karadayı'ya, "Atatürk İlke ve Devrimleri Ödülü" verildi. ÎÜ Fen Fakültesi Konferans Salonu"nda düzen- lenen törende, ödiilünü tÜ Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemda- roğlu'nun elinden alan Karadayı, " l lkemizi Ortaçağ karanlı- ğına sürüklemek isteyen ve bilim, çağdaşlık, ulusal egemenlik, özgürlük, bağımsızlık gibi bazı temel değerlerin hâlâ farkında olmayan ve olmamakta direnen belli çevreler, bilinen o karan- lık amaçlarına ulaşamayacaklar" dedi. "Atatürk ilkeleri, gii- venliğimizin ve geleceğimizin tek güvencesidir" diyen Karada- yı, ulu önder Atatürk'ün gösterdiği çağdaş uygarİık yolundan asla vazgeçilemeyeceğini söyledi. (Fotoğraf: GOKÇE UYGUN) ANKARA - Mıllı Eğitim Bakanı Hüseyin Çelikın ı- mam hatıp liselilenn üniver- site yolunda önünün açılması için "destek" olarak sundu- ğu AB ılerleme raporunda ha- ta yapıldığı ortaya çıktı. YÖK'te Genelkurmay Baş- kanlığı'nın temsilcisi bulun- masına karşın, AB raporun- da, "Milli Güvenlik Kuru- lu, Yükseköğretim Kuru- lu'nda temsil ediliyor" de- nildi. YÖK'ün Genelkurmay temsilcisi emekli korgeneral Erdoğan Öznal, raporu ha- zırlayanlann cahil olduğunu belirterek "Bu raporla ta- mamen hemfikir olanlar da cahil" dedi. Yayımlanmasından itibaren Mılli Eğitim Bakanı Çelik ta- rafından sürekli "referans" gösterilen AB Komisyo- nu'nun 2003 Türkiye îlerle- me Raporu'nun eğitimle ılgi- li bölümlerinde önemli hata- lar bulunuyor. Raporda, üni- versiteye girişte normal lise- lerin avantajlı olduğu. bu ne- denle planlanandan daha az öğrencinin meslek liselerine yönlendirilebildiği savunulu- yor. TBMM'nin YÖK'ün büt- çesine karar verdiği, ancak harcamalannı denetleyeme- dığı kaydedilen raporda, MGK temsılcisının de YOK üyesi olduğu belırtilıyor. Ancak raporda belirtılenın aksine YÖK'te MGK temsil- cisi değil. Genelkurmay Baş- kanhğı temsilcisi bulunuyor. Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan Genelkurmay'ın YÖK üyesi emekli hava kor- general Erdoğan Öznal, "Ko- nunun milli güvenlikle ne il- gisi var? Genelkurmay'a, askere karşı olanlar, bu ko- nujTi siyasi malzeme yap- mak isteyenler, etik ve bi- limsel ahlaktan çıkarak bu yaklaşımları gösteriyorlar" dedi. AB raporunu konuyu bılmeyenlerin hazırladığımn belli olduğunu vurgulayan Öznal. rapordaYÖK hacama- lannın denetimiyle ilgili bö- lümün de yanlış olduğunun altını çizerek şunlan kaydet- ti: "Sajıştay sürekli denetli- yor. Bütün devlet kurumla- n nasıl denetleniyorsa YÖK de Sayıştay tarafından öyle denetleniyor. Geçenlerde Sayıştay yetkilileri geldi. bir konu için 10 sene önceki ev- rakları istedi, verdik... AB gibi organ, YÖK'te MGK'nin bir üyesinin ol- madığını nasıl bilmez? Bil- miyorsan ben seni niye cid- diye alayım?Ya bilmiyorsun konuyu, siyasi amaçlarla yapıyorsun ya da içeriden konuyu istismar edenler on- lara böyle veriyor." Milli Eğitim Bakanı Çe- lik'in AB raporunu, ıstediği düzenlemelerin yaşama geçi- rilmesı için destek olarak sun- masına tepki gösteren Erdo- ğan Öznal. şunlan söyledi: "Iktidar, kendi yapanıa- dıklarının. AB tarafından da duyurulmasını, söylen- mesini istiyor. AB de benim yanımda" görüntüsü vermek istiyor. Siz. bu turuma karşı çıktığınızda, onlara göre AB'ye karşı çıkmış oluyor- sunuz. Oysa AB raporunda maddi hatalar var. Cahil in- sanlar yazıyor bunu. Bu ra- porla tamamen hemfikir olan insanlar da cahil..." Öznal, meslek hselenndeki ögrencılenn yüzde 35, genel liselerdeki öğrencilenn yüz- de 65 olduğuna ılişkın sözle- rine işaret ederken "Bu oran- lar, katsayı değişikliğinin uygulandığı 1998'den önce de böyleydi. Beklendiği gibi bir artış olmuyorsa bu işin sorumlusu katsayı değil" di- ye konuştu. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Türkiye'de görünürde artık Atatürk karşıtlığı yok! 1980'lerin ortasına değin, Milli Nizam Par- tisi kökeninden başlayan hareketler 10 Kasımlar- da Anıtkabir'e gitmezlerdi. Ya bir bahane uydu- rurlar, ortamı uygun hissederlerse de renklerini belli ederlerdi. Bugün onlar da Anıtkabir'e gidiyor! Neden? Artık bu ülkede Atatürk'e rağmen bir şey yapı- lamayacağını, Atatürk'ün gerçekten de etle-tır- nak gibi Anadolu insanının içine işlediğini gördü- ler. Taktik değiştirdiler... Şimdi şu yöntem uygulanıyor: Mustafa Kemal'e evet... Atatürk'e hayır! AKP iktidarının icraatına bu pencereden bakın- ca şunu görüyoruz: 1923'e kadar olan tüm önemli günler büyük kutlanıyor... Erzurum Kongresı'nin yıldönümü mü? Bakanlar Kurulu orada... Sıvas Kongresi'nin yıldönümü mü? Bakanlar Kurulu orada... Harf Devrimi mi? Kılık Kıyafet Devrimi mi? Bakanlar Kurulu arazi, oraya buraya bakanlar kurulu... 10 Kasımları da tıpkı 29 Ekimler, 23 Nisanlar gibi, bu günlerin anlamının derinlemesine işlen- diği günler olarak değil, cumhuriyetin bütün ka- zanımlarının tartışıldığı zeminler olarak kullan- mak istiyorlar. Dün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın T- DK'de yaptığı konuşma da bu yöndeydi. "Cum- hur" u yeniden tarif edelim, onu "demos"la bir- leştirelim... "Laiklik" kavramını şöyle bir kez da- ha elden geçiriverelim... Doğrudan karşı çıkamıyorsan, kabul et ve içi- ni boşalt... Y-anıtkabir'de dün! Dün Anıtkabir'ın görünümü, tıpkı 12 gün önce- ki Cumhuriyet Bayramı gibiydi: Y-anıtkabir! Bu tür önemli günlerin ağırlığını dosta-düşma- na göstermek güzel, ama yetmez... Birinci bölümde altını çizdiğimiz konuların kar- şısına ne koyacağız? Aslında yanıt çok yalın: Atatürk'ü iyi anlamak ve anlatmak... Yanıt bu kadar yalın ama, iş bunu yaşama ge- çirmeye geldiğinde aynı şeyi söylemek zor. Tür- kiye Cumhuriyeti'nin önemli günlerini alt alta koy- sak, Sakarya'dan 30 Ağustos'a "kurtuluş" gün- leri kadar, yabancı şirketlerce yönetilen Tütün Rejisi'nin kaldırılışından Halkevleri'nin açılışına kadar "kuruluş" günlerine ilişkin tarihlerimiz var... Atatürk, devrimleri içeren kuruluş sürecinin da- ha da ileri götürülmesi gerektiğini vurgularken rehber olarak da tek bir şeyi gösterdi: llim! 21. yüzyılın bilgi çağı olduğu düşünüldüğünde, insanlığın Tarım ve Sanayi Devrimi'nin ardından 3. devrim olarak "bilgiyi-bilişimi" yaşadığı dikka- te alındığında Atatürk'ün durağan değil, sürekli gelişen bir lider olduğu görülür. Işte bütün bun- ları özümseyerek Atatürk'ü bugünkü kuşaklara anlatmak gerekiyor. Bir anlamda en iyi Atatürk- çü; en bilgili olan, bilgiyi kendisi ve ülkesi için en iyi kullanandır! Atatürkçülerin salt önemli günlerde öne çıkan bir "gelenek bekçisi" konumuna düşmemesi ge- rekiyor. "Atam izindeyiz" sözcüğü, içinde mizahı da barındıracak bıçimde çok anlamlı olarak kullanıl- dı. Bu sloganı gerçek anlamında yaşama geçi- rirken devamında baştaki "i"y\ de kaldırmak ge- rekiyor: Atam zindeyiz! Eğer T"yi kaldırmazsak, başkaları "z" ile be- raber kaldıracak. "Iz" gidecek, geriye kalacak: Indeyız! ankcum ' ktv.ttnet.net.tr Gül: ABD KADEK üe çatıştı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Dışişleri Ba- kanı Abdullah GUI, I- rak'ın kuzeyinde ABD as- kerleriyle terör örgütü K.ADEK arasında çatış- malar olduğunu açıkladı. Bölgedeki Kürt peşmerge- lerin de Amerikan asker- lerinin yanında çatışmala- ra katıldığını söyleyen Ba- kan Gül, bu son gelişme- lerin KADEK" in ortadan kaldınlması için ABD ile anlaşılan eylem planı çer- çevesinde olup olmadığı konusunda ise yorum yap- madı. Dışişleri Bakanı Gül, Türkiye-AB Troykası top- lantısı için Roma'yagıder- ken Esenboğa Havaala- nı'nda gazetecılerin soru- lannı yanıtladı. ABD as- kerleriyle KADEK arasın- da Kuzey Irak'ta çatışma haberlerinden Ankara'nın bilgisi olup olmadığının sorulması üzerine Gül. "Doğrudur. Çatışmalar dün olmuştur. Sadece Amerikahlarla değil, oradaki peşmergelerle PKK'liler arasında ça- tışma çıkmıştır. Bazı AB- D'ye ait helikopterler de intikal etmiştir" dedi. Gül, Riyad'daki intihar saldınsıyla ilgili olarak da yaralı bazı Türklerin bu- lunduğunu, ancak durum- larınm çok hafif olduğunu ifade etti. Riyad'daki sal- dında yaralananlar arasın- da eğitim ataşesinin de bu- lundugunu aktaran Gül. ataşenin ayakta tedavi gör- düğünü, ciddi sorununun bulunmadığını söyledi. Dışişleri Bakanı Gül, ABD'den Türkiye'nin Af- ganistan'daki NATO gücü- nün komutasını devralma- sı yönünde bir öneri yapıl- KİRALIK DAİRE Sahibinden Kızıltoprak'ta 3 + 1 doğalgazlı masrafsız. Tel: 0 216 337 81 41 Cep: 0 542 241 79 61 dığı haberlennin sorulma- sı üzerine ıse "henüz bu konuda resmi bir talebin gelmediğini" kaydetti. Gül, "Türkiye'nin ora- daki gücü ve başarısı bi- lindiği için, gerek NATO, gerekse ABD, Türki- ye'nin orada daha çok katkı vermesini istiyor- lar. Bunlar değerlendiri- lecektir.Ancak resmen u- laşmış böyle bir müraca- at söz konusu değildir" diye konuştu. Abdullah Gül, ABD yö- netımınin Irak Geçıci Hü- kümet Konseyi'nden (GHK) rahatsız olmaya başladığı ve GHK'nin ya- pısını gözden geçirdiği ha- berleri için de sitemkâr ko- nuştu. Sorular üzerine, ABD Dışişleri Bakanı Co- lin Powell ile yaptığı gö- rüşmede, bu konunun gün- deme gelmediğini kayde- den Gül, "Bizim açımız- dan söylenecek fazla bir şey yok. Biz, konseyle, kuruluşuyla ve üyeleriy- le ilgili söyleceklerimizi daha önce söylemiştik" şeklinde konuştu. Bütçe görüşmelerinde AKP'nin hedefi yine Sezer oldu 'Anadolu GiysilerV türban için malzeme PKK yine isim değiştiriyor FERtT DEMİR ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP'li Musa Lzunkaya. Kültür ve Tu- rizm Bakanlığı'nın bütçesının görüşül- düğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyo- nu'nda. bakanlığın yayımladığı "Ana- dolu Giysileri" kitabını "türban söy- lemi" için malzeme yaptı. Uzunkaya. kitapta 276 kadın kıyafeti olduğunu be- lirtirken "Hiçbirinin başı açık değil. îşte Anadolu bu... Hilkat garibesi iş- lerle uğraşmanın vakti geçmiştir" de- di. Uzunkaya, Çankaya Köşkü veYargı- tay'da türbanın dışlandığına işaret ede- rek "Çağdaş dünya bunlan aştı" de- di. Uzunkaya, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'i "Mevlana şenliklerine katılmaması" nedeniyle eleştırdı. TBMM Plan ve Bütçe Komisyo- nu'nda dün Kültür ve Turizm Bakanlı- ğı'nın bütçesi görüşüldü. Komisyonda sunuş yapan Bakan Erkan Mumcu, tu- rizmde üç yıllık hedefleri, "turist sayı- sını 20 milyona çıkarmak, 150 bin ye- ni yatak kapasitesi ve 500 bin kişiye yeni iş olanağı sağlamak" olarak sıra- ladı. Üyelerin konuşması sırasında AKP'li Musa Uzunkaya, konuyu türba- na getirdi. Uzunkaya, tstemihan Ta- lay'ın bakanlığı döneminde yayımlanan "Anadolu Giysileri" kitabını komis- yona göstererek şunlan söyledi: "Kitabın içinde 276 tane Anadolu giysisi var. Bir tanesinin bile başı açık değil. İşte Anadolu bu... Ben yasakla- nn hepsine karşıyım. Çağdaş dünya bunlan aştı. Dünya bir yerlere geli- yor. Biz, Çankaya'ya hanımla mı gide- lim. hanımsız mı; başörtülü mü olsun, açık mı; yargılanma hakkı başı açık mı kullanılsın. kapalı mı diye tartışı- yoruz. Çok ajıp oluyor. Fevkalade ga- rip halimiz...Yann güleceğimiz hilkat garibesi işlerle uğraşmanın vakti geç- miştir. Biz dünyaya medeniyet şahi- kaları vermiş milletiz. Kültür Bakan- lığı'nın buna öncülük etmesi lazım." Uzunkaya, Sezer"in Hacı Bektaş Ve- li'ye katıldığı gibi Mevlana şenlikleri- ne de katılması gerektiğini belirterek bunun "devletin görüntüsü" açısın- dan önemli olduğunu belirtti. Uzunka- ya, "Cumhurbaşkanı değer vermeli ki, yeni kuşaklar bu isimlere ilgi duy- sun" dedi. TUNCELİ - Abdullah Öcalan ve arkadaşlannca 1979 yılında Dı- yarbakır"m Lice ilçesi Fis köyünde kurulan PKK ikinci defa isim de- ğiştiriyor. 2001 yılının Nısan ayın- da adını KADEK olarak değiştiren örgüt, farklı bır yapılanmaya gide- rek Kürdistan Halk Kongresi (KHK) olarak eylemlerinı sürdüre- cek. lC\DEK'in başkanlık konseyi yaklaşık 10 gündür Kuzey Irak'ta- ki Kandıl Dağı'nda örgütün gelece- ğıyle ilgili kararlar aldı Buna göre örgüt bundan sonra Kürdistan Halk Kongresi olarak faaliyet göstere- cek. Toplantıda ahnan kararlara gö- re örgütün yapısında da büyük de- ğişiklikJere gidildi. Avrapa'da fa- aliyet gösteren Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK> de KHK bünyesi içinde faaliyet gösterecek. KNK- den bazı isımler örgütün genel yö- netim kuruluna alındı. KNK, örgü- tün başkanlık konseyınde de temsil edilecek. KADEK başkanlık kon- seyi üyelerinden bir bölümü bu ya- pılanmadan çıkartılarak genel yö- netim kurulu üyelığine kaydınldı. Başkanlık konseyine yeni üyeler de getirildı. Öncelen PKK ve KADEK bün- yesi altında bulunan örgütün sılah- lı kanadı Halk Savunma Ku\-vetle- ri de (HPG) özerk olarak faaliyet gösterecek. HPG bütün silahlı fa- aliyet ve eylemlerde bağımsız ha- reket edecek. HPG geçmişte oldu- ğu gibi örgüt çatısı içinde yer ala- cak ancak komutanlık yapısı tama- men değışecek. HPG yönetiminde yer alan KHK yönetimıne girmeye- cek, HPG'nin temsilcisi KHK baş- kanlık konseyinde temsil edilecek. HPG'nin başında Murat Karayı- lan bulunacak, bir de yönetim ku- rulu olacak. Geçmişte örgüt bün- yesinde faaliyetlerini sürdüren P- KK KADEK'in kadın örgütlenme- sı Partiye Jinen Azadi (PJA-Özgür Kadın Partisi) yeni örgütün bünye- sınde yer alacak, başkanlık konse- yinde temsil edilecek. Silahlı kadın militanlar HPG'nin bünyesinde olacak. Abdullah Öcalan'ın onursal baş- kanı olduğu Kürdistan Ulusal Kongresı (KNK) bundan sonra fa- aliyetlerini Kürdistan Halk Kong- resi çatısı altında yürütecek, KNK Başkanlığı'nı yapan Prof. Dr. îs- met ŞerifVanlının yönetimde yer alıp almayacağı bilınmezken, bazı eski DEP mılletvekillennın yeni ör- güt içinde yer aldıkJan belirtiliyor. Başkanlık konseyinde ahnan bu kararlann birkaç gün içinde ka- muoyuna açıklanması beklenıyor.