Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 KASIM 2003 SALI CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kultur(â cumhuriyet.com.tr 15
Aydın, bilim adamı, araştırmacı ve dilci Agâh Sırn Levend 25 yıldır aramızda değil
Türkdiline sevdalıydıKONUREKTOP
Agâh Sım Levend,çalışmalannı üniversite dı-
şında gerçekleştirmiş büyük bir bilim adamıy-
dı. Genel yazmanı olduğu Türk Dil Kurumu'nu
uluslararası Türk dili ve edebiyatı araştırmala-
nnınsaygın bır ocağı durumuna getirmişti.
Onuüıuversiteöğrencisiolduğumsırada, 1957
yılındaki Türk Dili Kurultayı'nda tanıdım. Ci-
han Sokak'takı eski, sevimlı kurum binasmda-
kı odasındaydık. Oraya hocalanm Mecdut Man-
suroğlu ve JanosEckmannTa bırlıkte gitmiştik.
Belleten'e vereceğı incelemeyı zamanında gön-
deremeyen Mansuroğlıfna tatlı-sert çıkışıyor-
du. Belleten'in kısa sürede Türk dili ve edebi-
yatı araştırmalannın aranan bir organı olması-
nı sağlamıştı. Orada kendisinin de önemli ince-
lemeleri birbirini izlemekteydı.
Mansuroğlu özür dilemeye çahşırken Agâh Sır-
n Bey. eleştırisini. kendısinden beklenen bir ya-
zıyıgeciktirmişolanEckmann'ayöneltti. Titiz-
liği, çalışkanlığıyla tanınan Macar hoca için,
"Onu da kendinize benzetâniz!" deyiverdi...
Sessiz, çekingen bir insan olan Mansuroğlu,
üniversitedeki çalışmalannınyoğunluğunu, ve-
rilen zamanın kısalığını anlatıyordu. Agâh Sır-
n Bey, odasındaki fiş dolabının önüne giderek
kutulardan bır ıkısını dışanya doğru çekti. "Za-
nıan hepimiz için kısa. Ama bakın burada40 yıl
boyunea toplanmısfişlerimvar. Bunlan kulla-
narak sizin kısa dediğiniz sürede ben üç inceie-
me birden hazırladım" dedi.
Dolabında 5.000 divan ozanının, 10.000 ya-
pıtın fişi bulunuyordu. Bunlara kaynaklan ta-
rayarak, kitaplıklarda çalışarak derlediği, süre-
li yayınlardan, kitaplardan çıkardığı bibliyograf-
ya fişleri de eklenmiştı...
Yeni Gün muhabiri
Üniversiteye başladığında Konya'dakı "Baba-
bk" gazetesinde yayımlanmış yazılan vardı. Bi-
rinci Dünya Savaşı patlayınca cepheye koştu. Mü-
tareke'de Istanbul'a dönerek öğrenimini tamam-
ladı.
Yunus Nadi, "Yeni Gün"ü yenıden çıkarma-
ya başladığında gazetenin muhabirleri arasın-
daydı. Izmir'in ışgalini kınayan ünlü Sultanah-
met mıtingıni izleyerek gördüklerinı, dinledik-
lerini kalemiyle dünyaya duyurdu.
• Agâh Sırn Levend, edebiyatımızın değerlerine kol kanat
geren, o değerleri gün ışığına çıkaran bir araştırmacı;
Cumhuriyet ilkelerine yürekten bağlı bir aydındı.
Bu yıkılış döneminın gözlemlerini "Aalar"
romanında anlattı.
İstiklal Lisesi müdürü
Özel İstiklal Lisesi'nin müdürü olarak ömek
bir eğitımcı kımliği sergiledi. Bu lisede bir "öğ-
renci akadenüsi". kültür-sanat etkinliklerinde
bulunuyordu. Bır basımevi vardı. Toplumcu-
gerçekçi edebiyatımızın öncülerinden SadriEr-
tem'in ıkı yapıhyla Levend'in "Edebiyat Tari-
hi Dersleri-Tanzinıata Kadar", burada basıl-
mıştı.
Kısa sürede iki yeni cilt daha eklenen bu ede-
biyat tarihi, bugün lise düzeyini çok aşan bir kay-
nak niteliğindedir.
Eminönü Halkevı Başkanı olduğunda halke-
vinın yayın organı "Yeni Türk" dergisini çıka-
ran Levend'in, Aydın milletveküi olduğu dönem-
de "DivanEdebiyatr kıtabı, Niğde Halkevi'nce
yayımlandı. Böylece tek parti dönemi, bu kita-
bı kendi kültür anlayışı içinde değerlendirmiş
oluyordu. Bu durum da o dönemi, geçmişin de-
ğerlerine sırt çevırmış sayan görüşün yanlışlı-
ğım gösteriyordu.
Levend' in kitabı Dıvan edebiyatını kavramak
için gerekli bilgileri verir. Kavranması güç "maz-
mun"lan açıklar.
Türk Dil Kurumu genel yazmanı
195O'de yönetime gelen DP, devlet örgütüne
sahip çıkamadığı gibı sanat-düşünce dünyası
üzerinde de etkin olamamıştı. Buna karşın Cum-
huriyet aydınlanmasını "tutan-tutmayan dev-
rimler" diye parçalara ayırma, halkın sözde be-
nimsemediği yenileşme hareketlerini baltala-
ma yolunu tutmuştu.
Türkçeleştırilmış anayasadan 1924 Anaya-
sa'sına dönüldüğü dönemde Agâh Sırn Levend,
Türk Dil Kurumu'nun genel yazmanıydı.
Yönetiminde Nurullah Ataç, ÖmerAsım Ak-
soy gibi devrimci yazarların görev aldığı kuru-
mun çatısı altında Cumhunyet bilim ve edebi-
yat dünyasının öncü adlan toplanmıştı.
Kurumun Türk Dili" dergisi aydınlanma
devrimi kapsamında dil yenileşmesini savunur-
ken genel yazmanın uzmanlık alanı olan edebi-
yat tarihi araştırmalanna da geniş yer veriyor-
du.
DP yönetiminin fetih yürüyüşüyle, mehter ta-
kımıyla kutlamaya gınştiği "tstanbuTun ahıu-
şının500.yüdönümü"ne en önemli katkı, "Türk
Dih'"nin geniş oylumlu özel sayısıyla verilmiş-
ti. A.S. Levend'in çabasıyla gerçekleşen "Bd-
leten" ciltleri, birbınnı izleyen bilimsel kurul-
taylar, döneme damgasını vurdu. Genel yazma-
nın "Şehrengizler, Gazavatnameler, Leyla ile
Mecnun mesnevilerL."ne ilışkin kitaplan ve-
rimli çahşmalannın ancak küçük bır bÖlümünü
oluşturur.
Yanm yüzyılı aşan çahşmalannın bir ürünü
olacak büyük oylumlu "TürkEdebiyan TarihTnin
1973'te ilk cildi yayımlandı. 1978'de 84 yaşın-
dayken ölümü, bu tasansının tamamlanmasını
engelledi.
Agâh Sırn Levend, edebiyatımızın değerleri-
ne kol kanat geren, o değerleri gün ışığına çı-
karan bir araştırmacı; Cumhuriyet ilkelerine yü-
rekten bağlı bir aydındı.
Gürhan Uçkan'm 'Görüntüler ve Yansımalar' sergisi Ankara'da
Stockholm 'üfotoğraflamak
CANGAZALCI
ANKARA - Gazetemiz Stockholm Temsilcisı Gür-
han l'çkanın Stockholm'de çektiği fotoğraflardan olu-
şan "Görüntükr ve Çağnşımlar" başlıkh sergisi ya-
nn açılıyor. Sergide, fotoğraflann Lçkanda uyandır-
dığı "edebi çağnşımlar" yer alacak. Gürhan Uçkan,
ikinci fotoğraf sergisi için, "Benim memkkerim olan
Ankara'yla, çocuklanmm doğduğu, ekmek paramı ka-
zandığun Stockholm'ü buluşturmak istedim" diyor.
Uçkan. Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde 24 Kasım'a ka-
dar görülebilecek sergiyle ilgili sorulanmızı yanıtladr.
- Fotoğraf sergisi açma fıkri nasıl doğdu?
- 1997 de Stockholm'de, ortasında yapayahıız bronz
bir köpek heykelinin bulunduğu parkta dolaşıyordum.
Onu görünce, Attilâ tlhan'ın "Üç tenha Köpek" şiiri-
ni düşündüm. Fotoğraflanmm sergilenmesi fikri o za-
man doğdu... 2001 'de de ilk sergi Ankara'da açılmış-
tı. Bu ikinci olacak...
- Sergide yahuca Stockholm fotoğraflan mı olacak?
- Evet. Sergi dört bölümden oluşuyor. Birincısı, şeh-
rin güney mahallesinde çekilenler. O fotoğraflann al-
tında bohem yazarlardan ahntılar olacak. Bir diğeri, dip-
lomatlarm oturduğu yerde çekilenler. Orası yeşılliğıy-
le ve kanal bolluğuyla tanınır. Üçüncüsü Stockholm'ün
hemen dışuıda bir gölde çekilenler. Son bölüm de "es-
ki Stockhotan" fotoğraflan.
- Fotoğraflann ahında bu görüntülerin sizde uyandır-
dığı çağnşnnlar olacak. Bunu biraz açar mısınız?
- Çağnşımlardan kastım edebi çağnşımlar. Metinler-
de fotoğrafa ilişkin bilgiler yok. Türkiye'den ve İs-
veç'ten edebiyatçılann metinlerinden alıntılar var. O
fotoğrafın bende uyandırdığı düşünceler var. Tabii, ser-
giyi gezenlerde farklı düşünceler oluşacak. Yazılar kü-
çük olduğu için resme bakanlar merak edip okursa fo-
toğraflann bendeki yansımalannı da öğrenecek... Ör-
neğin bir barda yaüıız oturan bir adam dikkatimi çek-
ti. Bann arkasında aynalar olduğu ve rahatsız etmemek
için flaş kullanmadım. Orada, Demir Özlünün "ttha-
ka'ya Yolculuk" romanından bir bölüm aklıma geldi;
sergide o yapıttan bir alıntı yer ahyor.
- Her fotoğrafın altında olacak mı edebi ahnülar?
- 48 fotoğraf var. Ama 49 metin var. 49. merin be-
'BirZamanlar
Türkiye' 1824'te,
Osmanh
tmparatorhığunun
başkenti tstanbul'u
ve çevresini
resmeden
Lovvenhielm'in, bu
kentte yabancı bir
diplomat olarak
geçirdigi üç yıhn
resimlerle öyküsünü
anlaovor.
Uçkan'm Stockhohnfotoğraflandörtbölümden oluşuyor.
nim "Son Söz" adlı bir şiirim. Bir nevi sergiyi gezen-
lere bir teşekkür; bir sürpriz...
- Sergi yeri olarak Ankara'yı seçmenizin özel bir ne-
deni var mı?
- Evet. Benim memleketim olan Ankara'yla, çocuk-
lanmın doğduğu, ekmek paramı kazandığın Stock-
holm'ü buluşturmak istedim. Çankaya Belediyesi'nin
katkılan ve Isveç Büyükelçiliği ile Istanbul Başkonso-
losluğunun destekleri sayesinde bu sergi gerçekleşti.
TÜRKÎYE FELSEFE KURUMU'NUN DÜZENLEDİĞ1 ETKlNLtK 14-15 KASM'DA
Macit Gökberk anısınafelsefe semineri
Kültür Servisi - Türkiye Felsefe
Kurumu'nun 2003 yüı Istanbul semi-
neri 14-15 Kasım günleri Beyoğlu
Tünel Tank Zafer Tunaya Kültür
Merkezi'nde yapılacak. 10. yıldönü-
münde felsefeci profesör Madt Gök-
berk anısına düzenlenen seminerin
ana konusu felsefe tarihi ve sorunla-
n. Kurum Başkanı loanna Kuçura-
di'nin cuma günü saat 9.30'da açılış
konuşmasını yapacağı seminerler sü-
resince felsefeciler bıldırilerini su-
nacaklar.
İlk gün BetülÇotuksöken 'Bir Söy-
lem Olarak Felsefe Tarihi
1
. Abdullah
Kaygı 'Felsefe Tarihi ve Felsefe
1
, Zey-
nep Davran 'Felsefe Tarihi-Febefe-
nin Tarihi', Arslan Kavnardağ' Tür-
kiye'de FeLsefe Tarihleri: 1901-2002',
Mustafa Günay 'Febefe Tarihi Öğre-
timinde Amaç ve Yöntem Sorunu"
ve Sevgi lyi' nin 'Felsefe Tarihi ve Fel-
sefe Tarihi Öğretimi Üzerine1
konu-
lu bildirileri yer alacak.
'Febefe Tarihive Sorunlan' başlık-
lı seminerin son günündeki oturu-
munda ise TaşkmerKetenci'Descar-
tes ve Locke: FeJsefede tki Akü An-
layışı', Halil Turan 'Febefede Tarihi
Yadsunakve TariheTutkunluk". Ka-
an H. Ökten 'Felsefede Mathesis So-
runu: Heidegger'in Aristoteles Oku-
ması' konulu bildirilerini sunacaklar.
Kitap, 19. yy'a masalsı bir yolculuk tadında
Osmanh 'yla üç
yıhn öyküsü
Kültür Servisi- 1820'lerde görevlı
olarak bulunduğu Istanbul ve
çevresinin 200"e yakın resmini
yapan Isveçli diplomat Carl Gustaf
Lowenhiehn'in eserleri 'Bir
Zamanlar Türkiye, Bir tsveç
FJçisinin 1820'lerdeki Türkiye
Dosj-ası' adlı kitapta toplandı.
AstraZeneca ilaç fırmasının
sponsorluğunda hazırlanan ve Yapı
Kredi Yayınlan tarafından basılan
kitap, 31 Ekim'de tsveç
Konsolosluğu'nda verilen bir
resepsiyonla tanıtıldı.
Kitap, 1824'te,
Osmanlı
împaratorluğu
başkenti olan
Istanbul 'u ve
çevresıni resmeden
Lowenhielm'in, bu
kentte yabancı bir
diplomat olarak
geçirdigi üç yılın
öyküsünü resimlerle
anlatıyor. Osmanlı
Imparatorluğu'nun anıtlan ve
mimari anlayışıyla ilgili ipuçlan
veren kitapta yer alan resimlerinde,
Lovvenbielm'in suluboya tekniğini
kullanması, topografık konulan
seçmiş olması ve dönemin genel
özelliğine uygun olarak belgesel ve
gerçekçi tarzda çalışmış olması
dikkat çekiyor. Resimlerinde
Istanbul'un çeşitlı semtlerinin yanı
sıra Bursa, Ege ve Çanakkale
bölgelerinden görünümler de
yer alıyor.
19. yüzyılın Osmanlı
Imparatorluğu'nu bir yabancının
gözünden izleme olanağı sunan
kitap, tarihe ilk elden tanıkhk
etmenin yanı sıra dönemin sanat
geleneğıni de gözler önüne seriyor.
'Bir Zamanlar Türkiye, Bir İsveç
Elçisinin 1820'lerdeki Türkiye
Dosyası'nda, Lowenhiehn'in bir
asker, diplomat ve sanatçı olarak
portresıni çizen açılış yazısını,
eski Isveç Başkonsolosu Sture
TheoKn kaleme almış. içinde 106
resim bulunan
kitaptaki diğer iki
yazı ise Merit
Laine ve kitabı
yayına hazırlayan
Engin Yenal'a ait.
1790'dadoğanCarl
Gustaf
Lowenhielm, 19
yaşında orduya
yazıldı. 22 yaşında
ilk diplomatik görevi olan St.
Petersburg askeri ataşeliğine
getirildi. Istanbul'da Isveç elçiliği
ve Yakın Doğu Başkonsolosluğu
yaptı. Viyana'dakı görevinden sonra
kariyerini ülkesinde sürdürdü.
1858'de Lang'da ölen
Lowenhielm'in Türkiye dışında
Avusturya- Macaristan, Ba\7era ve
Danimarka'yı da resmettiği 16
albüm şeklindeki çalışmalan, halen
Uppsala Üniversitesi,'nde
bulunuyor. (0 212 3İ9 83 83)
Bienalde son bir hatta
• Kültür Servisi - 8. Uluslararası Istanbul
Bienali'nın sona ermesine bir hafta kala
Ayasofya Müzesi, Antrepo No 4, Tophane-i
Amire Kültür ve Sanat Merkezi ve Yerebatan
Sarnıcı ana mekânlannda sürüyor. 16 Kasım'a
dek sürecek olan Bienal'in dış basındaki
yankılan devam ediyor. Ünlü Alman gazetesi
Die Zeit'ta çıkan yazıda, Istanbul Bienali'nin
Venedik Bienali kadar önemli olduğu
vurgulandı. Berliner Zeirung gazetesi kültür
şefi Sabine Vogel ise Uluslararası Istanbul
Bienali'ni '"çağdaş sanat alamnda Venedik ve
Sao Paulo bienallerinden sonra en tanınmış
üçüncü bienal" olarak göriirken tstanbul
Bienali'nin "küresel sanatı dünyanın en
olağan, en basit şeyi gibi gösterdiği" yorumuna
yer verdi. Italya'nın önemli gazetelerinden II
Manifesto, "Müze yıldızlan değil, daha çok
saha dışı sanatçılar, yüreğe işleyen eserleriyle
8. Uluslararası Istanbul Bienali'nde buluşuyor.
Ve burada, Doğu ile Bah'nın kesiştiği yerde,
dünyanın sanatsal coğrafyası yeniden
tanımlanıyor'" yorumunu yaptı.
üana Bir Şeyhter Okıyor'
• Kültür Servisi - Yılmaz Erdoğan'ın yazıp
yönettiği ve başrollerini Demet Akbağ, Altan
Erkekli ve BKM Oyunculan'nın paylaştığı
'Bana Bir Şeyhler Oluyor' 13 ve 14 Kasım
tarihleri arasuıda saat 21.00'de Maltepe Yayla
Sanat Merkezi'nde sahnelenecek.
(0 212 327 9618)
Istanbul'da ud geceteri
• Kültür Servisi - Fransız Kültür Merkezi'nde
12-15 Kasım tanhleri arasuıda ud geceleri
düzenleniyor. 12 Kasım Çarşamba günü saat
20.00'de Eric Bellocq, vereceğı resitalde
Rönesans parçalanndan oluşan bir seçki
sunacak. 13 Kasım Perşembe günü saat 20.00'de
Taksim Sahnesi'nde yapılacak gösteride,
hokkabaz Vincent de Lavenire'in dairesel bir
alanın içinde yapacağı göz doldunıcu ve
büyüleyici hareketleri, Eric Bellocq'un (lavtacı)
vurduğu ritimle toplann hareketi ve ikilinin
sahne üzerinde yer değiştirmeleriyle şaşuiıcı bir
diyalog gelişecek. 14 Kasım Cuma günü
20.00'de Fransız Kültür Merkezi'nde Arap
dünyasında udun tartışmasız ustası olarak
görülen Said Chraibi'nin konseri izlenebüir.
Ulkemizin ud alanında önemli isimlerinden biri
olan Necati Çelik ise 15 Kasım Cumartesi günü
saat 20.00'de Fransız Kültür Merkezi'nde
sevenleriyle buluşacak.
Yeni gerilimde yıldız geçicM
• Kühür Servisi - Yapunım, Hollywood'un ünlü
aktörü George Clooney'nin sahibi olduğu yapım
şırketi Section Eight'in üstlendiği ve şu anda
tskoçya'da çekimleri devam eden 'The Jacket'
adlı gerilimde, pek çok ünlü oyuncu rol alıyor.
Keıra Knıghtley, Adrien Brody, Jennifer Jason
Leigh, Kelly Lynch, Daniel Craig ve Kris
Kristofferson gibi ünlü oyunculann yer aldığı
film, hafızasını kaybetmiş bir Körfez Savaşı
gazisinin psıkolojik teda\i sürecinden geçtikten
sonra geleceği görme yetisı kazanması üzerine
kurulu. Film gösterime girdikten sonra
tskoçya'ya turist akımı ohnası bekleniyor.
Rm ÇelftitotHcâyderrne ödü
• STRASBOURG
(AA) - Yönetmen Reis
Çelik'in Abnan-Türk
ortak yapmıı olan
'Inat Hikâyeleri' adlı
belgeseli, Fransa'nın
Strasbourg kenrinde
'Alsace-Europe' ödülı
aldı. Avrupa Sineması
Destek Fonu
(Euroimages) Türkiye
temsilcisi Faruk
Günaltay, AFP'ye
yaptığı açıklamada,
buz turmuş Çıldn- Gölü'nde çekilen belgesel
fUmin dün 3850 Euro tutanndaki ödüle değer
görüldüğünü belirterek "Başlıktaki inat, bu
bölgede yaşayan bütün halklann kendilerine has
bölgesel özelliklerini korumaktaki inattır" dedi.
Alsace bölgesinin desteğiyle 3-9 Kasım arasında
düzenlenen 6. belgesel film haftasında ikincilik
ödülü Danimarkalı yönetmen Anders
Ostergaard'uı Fransız-Belçika yapunı 'Tintin ve
Ben' belgeseline verildi. Türkiye'de yapılan ilk
Nâzım Hikmet belgeseli olan, 'Nâzım Hikmet
Ziyaretçin Var'a imza atan Çelik, 12 belgesel ve
ilk uzun metrajlı filmi 'Işıklar Sönmesin'i,
Deniz Gezmiş ve arkadaşlannın hayahnı
sinemaya aktardığı 'Hoşçakal Yann' adlı
projesini 1998'de hayata geçirdi. Yönetmen Reis
Çelik, son filmi 'Inat Hikâyeleri'nin en ilginç
bölümlerinden olan düğün sahnesini, buz tutmuş
Çıldır Gölü'nün üzerinde çekti. Başrolünü
Tuncel Kurtiz'in oynadığı filmde diğer
karakterleri, yöredeki insanlar canlandırdı.
• Kühür Servisi - Genel sanat yönetmenliğini
Arda Aydoğan'uı yaptığı CRR Dans Tiyatrosu,
'Şikago Dans Festivali/Dance Chicago 2003'e
davet edildi. Topluluktan Nurhan Nebioğlu ve
Tan Temel, etkinlik kapsanunda 30 Kasım günü
iki kez sahneye çıkacaİdar ve 'Çehne' adlı yeni
gösterilerinden bir bölüm sunacaklar. Topluluk,
bu gösteriyle 2004 Ocak ayında seyirci karşısına
çıkacak. Fe^tivale, topluluk yönetmeni Geyvan.
McMillan ve Arda Aydoğan da kânlacak.