01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 KASIM 2003 SALI 6 ~ r % 1 1 * 1 • İNCELEME 1* 1 SALI ORHAN BURSALI ParadakikirlioyunlarKara para aklayıcıları hakkında geçen yıl 59 dava açıldı. Yaklaşık 1 katrilyon lira kara paranın aklandığı tespit edildi. Gerçek rakamın 5 katrilyonu bulduğu tahmin ediliyor ECEVİT KILIÇ / ÖZJGÜR ERBAŞ F inans sistemle- ri \e teknolojinin ge- lışmesiyle pro- fesyonel kara para aklayıcılan or- taya çıktı. Uyuşturu- cu, silah kaçakçıhğı, çocuk ve kadın tica- retı. adam kaçırma, şantaj ve terör suçlan işlenerek kazanılan ka- ra paralan sahipleri adı- na komısyon karşüığında ya- sal hale getiriyorlar. Profesyoneillk... Maliye Bakanhğı Mali Suçlar Araş- tırma Kurulu (MASAK) yetkilileri- nin verdiği bılgılere göre, kara paralar finans ve teknoloji alanındaki gelişme- lerle dahahızlı aklanmaya başlandı. An- cak teknoloji sistemlerindeki teknik kar- maşıklık nedeniyle kara parada uzmanla- şan profesyoneller ortaya çıktı. Kara para kazananlar da artık paralannı bu konudakı profesyonel kişilere aklatıyor. MA- SAK yetkilılen. bu kişılenn ülkenin içınde bu- lunduğu mali ve ekonomik şartlan çok iyi bil- diklerinı vurguladılar. Başarılı mesleki geçmiş Bu kişilerin başanlı mesleki geçmişlerinin bulunduğunu anlatan yetkililer. şöyle devam etti: "Profesyonel kara para aklayıcrian çoğun- lukla sabıkasızdır ve kara paranın kazanddı- ğı suçla hiçbir ilgileri yoktur. Denetim gücüne bağh olarak>eni teknikler gebştirmekte, özeDikle denetimin zayıf oldu- 'O- •I&~JHÖİ Tıpkı çamaşır yıkar gibi... Kara para aklama. 3 aşamadan oluşan bır süreç içinde yapılmaktadır. Uzmanların, kirlı bir çamaşınn makınede yıkanmasına benzeterek açıklamaya çalıştığı aşamalar şöyle: v Yerf6ŞtlriT\6: Bu aşamada suçtan elde edilen gelır nakit formundan kurtanlarak finansal sisteme aktanlmaktadır. Başta uyuşturucu ncaretı olmak üzere diğer suçlardan kazanılan para, genelde nakit olarak el değiştirmektedir. Nakit paranın aktanlması. taşınması ve kullanılması zordur. Bu paranın güvenlik güçleri tarafından yakalanması riski de bulunmaktadır. Bu nedenle bu paralar hızla bankalara aktanlmaktadır. AyriŞtirma*. Bu aşamada amaç. nakit olmaktan çıkanlan parayı yasadışı kaynağından mümkün olduğunca uzaklaştırmak. Böylece paranın izinın sürülmesi, bulunması ve yakalanması imkânsız hale getinlir Bankalardaki bu kara para başka hesaba, aracı kuruluşlara hatta ülkeden ülkeye transfer edılir. >/ BÜtÜnleştlrme: Bu aşama da kara paranın yuvaya dönme aşamasıdır. A>Tiştırma aşamasında yasadışı kaynağıyla bağlantısı kopanlan para. yasal ışlemlerle ülkeye geri sokuluyor. Kara para aklayıcısı bu parayla menkul, gayrimenkul, hisse senedı, bono satın alabilir, borç verebilir, borçlannı ' ödeyebilir ve buna benzer her türlü yasal ışlemı yapabilir. ğu ülke ve sektörieri rahatbkla suiistimal ede- bilmektedirler. Bu kişilerin uzmanlaştiklan alanlar ve bilgi birikimleri, suç işleyerek kara para elde etnıiş olan kimseler açısuıdan son derece önemBdir. Kara paranın finansal sis- teme sokulmasu hukuki boşluklardan yarar- lanılnıasu yetkililerin dikkatinden kaçırüma- sı ve işlerin kitabına u\ durutanası için bu ki- şilerin yardımına gerek vardnf 2002 yılında MASAK tarafından cumhu- riyet savcılıklanna iletilen 109 dosyanın 59'u hakkında karapara aklama ıddiasıyla dava açıl- dı. Dava açılan bu dosyalarda, aklandığı id- dia edilen kara para mıktan ise 583 milyon Euro (1 katrilyon lira). Bu rakam tespit edi- lebilinen miktar, ancak gerçek rakamın yak- laşık 5 katrilyon lira olduğu tahmin ediliyor. Türkiye'de aklanan l katrilyon lira kara pa- ranın 395 trilyonu TCK'nin 504. maddesin- de düzenlenen • 4 dolandjncınk" suçu işlene- rek elde ediliyor. Dolandıncüığı, 95 trilyonlaTCK'nın 403. maddesinde düzenlenen "uyuşturucu imala- ü ve ihracatı" takip edıyor. Evrakta sahteci- lik ve çek-senet tahsilatçıhğı yapılarak kaza- nılan kara paralar da ekonomi içınde önem- li yer tutuyor. Kıyı bankaları en gözde iis I şin profesyoneller tarafindan ya- pılmaya başlanmasıyla kara para aklamadayenı yöntemler kullanıl- maya başlandı. MASAK'ın belirle- mesıne göre çok kullanılan kara pa- ra yöntemleri şöyle: • Şirlnler (Smurflng): Ka- ra parayla mücadele edilen ülkeler- de belli tutarlann üzerindeki nakit işlemlenn bildirilmesi zorunluluğu bulunuyor. Bu limit ABD'de 10 bin dolar. Türkiye'de ise 4208 sayılı ya- sanın uygulanmasına dair yönetme- liğin 8. maddesinin değişmeden ön- ceki esaslanna göre yükümlüler, ta- raf olduklan ve aracılık ettikleri tu- tann 5 mılyar ve üzerinde olması du- rumunda yapacaklan her türlü işle- mi MASAK'a bildirmek zorunday- dı. Bildirim yükümlülüğünden kur- tulmak ıçın eldeki para. bu limite ya- kın tutarlara bölünür ve çok sayıda kışi tarafından aynı bankanın farklı şubelerine veya değişik bankalara yatınlır. Bu şekilde sisteme giren pa- ra kasa çeklen, havale veya fiziki olarak ülke dışına çıkanlabilir. • Parçalama: Eldeki parayı küçük miktarlara bölüp bunlan he- saplanna yatıracak çok sayıda kişi- yi her zamanbulmak mümkün olma- yabilir. Bu durumda ınsan sayısı ye- rine işlem sayısı arttınlıyor. 30 tril- yonlukbırtutar, 2'şermih/arlık 15 bın işlem yapılmak suretiyle başka bir ül- keye transfer ediliyor. • Vergi cennetleri: Bu tür yerler özellikle kıyı bankacılığı ara- cılığıyla kara para aklamanın kolay olduğu vebu paranınkuUaruldığı yer- lerdir. Kıyı bankacılığı. ülke dışından sağlanan fonlann yuıe ülke dışında kullandınlmasını amaçlayanve ülke- de bankacılık sektörü için düzenlen- miş her türlü yasa dışında kalan ban- kacılıktır. Butür bankalar çoğunluk- laKıbrıs Rum Kesimı. MaltaveHong- Kong gibi ülkelerde kuruluyor. Kıyı bankalan, çoğunlukla kara para ak- layıcılan tarafından kurulur. Belli bir me\ duat suıırlaması olmadığı bu kı- yı bankalardan. dünyannı her tarafi- na kara para akışı yapılabiliyor. • İ$yerlerl: Benzin istasyonu \ e hamburgercı gibi nakit para akı- şının yoğun olduğu işyerleri kuru- lur. Bu tür işyerlerinin seçilmesinin nedenı. bunların muhasebe denetim- lerinin yapılmasınm oldukça zor ol- masıdır. Böylece yasadışı kaynak- lardan gelen fonlar, bu ışyerlerinden elde edilen gelırlerle kanştınlıyor. K ara para aklamanın kolay olduğu ve bu paranın kullanıldığı yerlerin başında kıyı bankacılığı geliyor. Bu tür bankalar çoğunlukla Kıbrıs Rum Kesimi, Malta ve Hong Kong gibi ülkelerde ve genellikle de kara para aklayıcıları tarafından kuruluyor. Mevduat sınırlaması olmadığından bu bankalardan dünyanın her tarafına kara para akışı yapılabiliyor. • Paravan şirketler: Bu şirketler herhangi bır ticaret ve- ya imalat faaliyetlerinde bulun- mayan ve genellikle uzak mer- kezlerde kurulan şirketlerdir. Bu şirketler yalnızca kâğıt üze- rinde vardır. Paravan şirket çok kârlı bir işletme gibi gösteriliyor. Ancak, kâğıtüzerinde görülen kâ- nn yerine kasaya kara para konur. Bu paranın vergisi ödenir ve yasal- laştınlmış olur • BOrÇ yöntemi: Off-shore merkezlerde mevcut finans kurum- lan aracılığıyla. buralara ulaştınlan kara para sahibine kredi olarak geri dönmektedır. Kara para aklayacak kişi off-shore merkezine giderek ka- ra parayı burada faaliyet gösteren A bankasına yatınr, Daha sonra kendi ülkesindeki C bankasına baş\oırarak A bankasındakı hesabını teminat gös- tenp kredi talebınde bulunur. C ban- kası da bu krediyi kendisıne verir. Aldığı krediyle istediği yatınmı ya- par. Aldığı krediyi bankaya geri öde- mez. C bankası da A bankasındaki kara parayı haczeder. • DÖVİZ bürolari: Nakit ağır- lıkla çalışan bu kurumlarda para de- ğiştirilir. Kara para ile eldeki paranın değiştırilmesi nedeniyle geİir kay- nağından uzaklaştınlması sağlanı- yor. Küçük banknotlar büyüklere çevrilir. eldeki para birimleri de- ğiştirilir. Böylece paranın finan- sal sisteme dahil edilmesi ko- laylaştınlmış olur. • Hayali ihracat: Değe ri çok düşük veya hiç olmayan bir mal ıhraç edilmiş gibi göste- nlir ve buna uygun fatura düzen- lenır. Gerçek değeri 50 milyar liraolan bır mal için 500 milyar liralık fatura düzenlenir, Aradaki 450 milyar lira ihracat gelinymiş gibi gösterilir ve ka- ra para aklanmış olur. \/ Fonlar: Bu yöntem kara pa- ranın. sıkı düzenlemeler nedeniyle fonlann denetim eksikliği ve işbirlik- çi kuruluşlar yoluyla yurtdışma fizi- ki olarak çıkanlması işlemidir. Ülke dışına çıkanlan para halen nakit ha- lindedir, ancak kaynağından uzak- laştmlmıştır Para yurtdışma hava, kara ve denız yoluyla çıkanlabilir. Yasa degisikligi neleri getiriyor a r a paranın aklanmasınm önlenmesine dair 4208 sayılı kanunda köklii değişikliğe gidiliyor. MASAK tarafından hazırlanan kanun taslağı, inceleme, soruşturma ve yargı süreci kısalhlıyor. Taslaktaki yeni üzenlemeler şöyle: # "Kara para "nın yerini "suç geliri" alıyor. # Kara para suçlarına Bankalar ve Sermaye Piyasası Kanunları 'nın yanı sıra, Terörle Mücadele ve Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunları ile Ödünç Para Verme İşlemleri Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname 'de sayılan suçlar da ilave ediliyor. # Öncül suçların işlenmesi nedeniyle mahkûmiyet kararı verilmesi halinde de suç gelirlerinin müsadere edilmesine olanak tammyor. % Aklanıp aklanmadığma bakılmaksızm suç gelirlerine nemalarıyla birlikîe el konulması öngörülüyor, % Uyuşturucu madde ticareti, silah kaçakçılığı ve terör gibi insanlık suçlarının işlenmesiyle elde edilen gelirlerin de müsaderesine dönük ilave tedbirler getiriliyor. 9 Savcıların suç gelirlerinin aklanmasına yönelik olarak yürüttükleri sorıışturmalarda ihtiyaç duydukları ihtisasa sahip inceleme elemanı desteği alabilmelerine imkân tammyor. # Aklama soruşturmalannda, Çıkar Amaçlı Suç Örgütleri İle Mücadele Kanunu 'nda yer alan iletişimin dinlenmesi, gizii izleme, gizli görevli kullanma gibi yöntemlere de başvurulabilecek. # Aklama davaları, Adalet Bakanhğı ve Maliye Bakanhğı tarafından müştereken belirlenecek mahkemelerde görülecek, # Malipiyasaların aklama suçunda araç olarak kullamlmasının engellenmesi için yükümlülerden devamlı bilgi akışı istenecek. Özelleştirme - Sil Baştan Geçmış siyasi iktidarlannTürkiye'nin sürekli ola- rak aleyhine ahlâksız tercihlerinin bir sonucu ve ürünü olarak, Tekel'ı içine düşürdükleri acıklı durum, belkı özelleştirme konusunun farklı bir bakış açı- sıyla yeniden ele alınması için, bir musibet göre- vi görür.. Görür mü dersinız? Açık söyleyeyim: Hiç sanmıyorum. Çünkü özelleştırmeye tamamen "ideolojik" ba- kış açısı egemen. Azgın piyasacı liberaller, her şeyin hem de ge- rektığınde bır dolara elden çıkartılmasından yana- lar. Devletçiliği "solculuk" ve "sosyalizm uygulama- sı" ile eşgören karşı yöndeki anlayış da hiçbir şe- yin satılmamasından yana. Solculukla ilgisi olma- yan "devlet kapitalistleri" ile de aynı göriişteter. Iktidarı sürekiı paylaşan "Dev/etç/ kapitalistler" ile lıberal-özel sektörcü kapitalıstlerin Devlet iktısadi Teşebbüsleri'nı "halkın ve sosyaiizasyon düşünce- sinin yaranna" ne kadar kullanabıldıklennin de açık saçık (yani tepeden tırnağa ayıp!) örneklenni yaşa- yıp durduk. Günümüzün liberal politikacıları ve dev- letçi kapitalistlerden "KlT'leri satma"talebinde bu- lunmanın, nasıl büyük bir paradoks oluşturduğu- nu, hangi solcu veya sosyaiizasyoncu görmezlik- ten gelebilir?! Şimdikı hükümete de liberal azgın özelleştırme- ci tutumun egemen olduğu biliniyor. "Babalar gi- bi satanm!"cı bakanlara ve arkasında kaya gibi duran hükümete bakın. durumu anlarsınız. Acaba özelleştırmeye, ülke. halk, kalkınma ve ekonomik çıkarlarımızın geleceğı açısından nasıl yaklaşmah? Yıllardır bu konu ciddı olarak tartışılıp ulusal bir karara varılamadığı için, sefalet içindeyiz... Bu nedenle özelleştirmelertam bır curcuna, dur- madan hastalık üretiyor ve ülkeye her açıdan kan kaybettırıyor... • • • özelleştırmeye ideolojik değil de, ülke ekono- misi ve kalkınma perspektifleri açısından yaklaşmak ve bunun için ne gerekıyorsa yapmak daha doğru olmaz mı? Şunu demek istıyorum: KlT'len a) IMF istedi diye, b) azgın ve mutlak pi- yasacı liberaller bastınyor diye, c) üçüncü dünya ül- kelerinde öyle bir özelleştirme rüzgân estirilıyor di- ye, d) özel sektöre peşkeş çekelim diye.. satma- malıyız. Veyatersine, "özel sektörcü" oluruz düşüncesiy- le de KtT'lerin mutlaka elde tutulması gerektiğini sa- vunmamalıyız. Devletçiliğin en büyük zaafı verimlilikten, yenilik- çilıkten, pratikdavranmaktan ve rekabet yeteneğin- den yoksun ve uzak olmasıdır. Bu nedenlerle kos- koca Sovyet ımparatorluğu ekonomiyi yürütemedi ve çökmedı mı? Türkiye'ye gelelim: Devlet bır dizi alanda işletme- cilikyapmaktan vazgeçebilır. Elindekı şirketleri düz- gün, hilesiz hurdasız ve ulusun birikimlerini peşkeş çekmeden değerinde satabilir, satmalıdır da. Bu- rada en önemli konu satıştn a) doğurabileceğı sos- yal sakıncalar; b) ülke ekonomısinin aleyhine sonuç- lar vermesidır... Birinci sakınca, yenı sosyal düzenlemelerie gı- derilebilir, giderilmelidır... Ikinci sakınca için şu dü- şünceler dikkate alınmalr. Uzun vadelı olarak ıstih- damı, öz kaynakları, ülkenin rekabetçi -yenilikçi yo- nünü geliştirip gelıştirmeyeceği.. öyle KlT(ler) vardır kı, onlara ülke kalkınması açı- sından uzun vadeli motor görevi verebılirsiniz... Buradaşu sorular sosyalbilimciler ve kalkınma mo- delleri açısından da tartışılmaktadır: Türkiye gibi ülkeler, zengın ülkelerin yararına iş- leyen ekonomik çarkı kendı yaranna dönüştürebi- lir, "ekonomik kuşatma"yı yarıp zengin ülkeler mertebesine yükselebilir mı? Bunun için hangı stratejik kalkınma yönelişleri gereklıdır? Devletin beliriı alanlarda güdümlü yatmmlan (bi- lim+teknoloji= seçme ekonomik alanlar ve tercih- ler...) için Klt gibi şırketlere hangi görevler düşebi- lir? Veya hangi yeni devlet şirketleri kurulmalıdır? Dünyadaki eşitsız ekonomikve sosyal gelişme ya- sasından nasıl yararlanmak mümkün? Bu açılardan, devlet şırketlerinin bir kısmı eldetu- tulabilir, veya hepsı satılabılir veya başkaları kuru- labilir, diyorum... Mustafa Kemal de, o günün koşullarında aayet akli davrandı ve Türkiye'nın kalkınması için KlT'le- ri kurmaktan başka çare olmadığını gördü. Ama KlT'leri kurdu diye Mustafa Kemal'ın "devletçi ol- duğu", KlT'lerden birçoğunu görevleri bitince sat- mayacağı savlanabilir mı? O zaman, son hüküme- tini niye özelci Celal Bayar'a kurdurduğunu da tar- tışmalıyız. Atatürk'ün bu konuda bir ideolojik yaklaşım için- deolduğunu savunmak, ancaktanhsel birhataola- bilır... • • • Gelehm bugüne yine: Salt piyasacılann, özelleş- tirme konusuna kalkınma perspektifleri açısından bakması mümkün mü? Hiç böyte dertleri olabilir mi? Adam bankayönetiminde görev almış, ama kalkın- ma stratejilerı konusunda sıfır bılgiye sahip ve kalk- mış ülkeyi geleceğe hazırlayacak! özelleştirmeyi sağlıklı bır şekilde yürütecekl Eşyanın tabiatına aykın! ŞimdiTekel'defoyaları iyice ortaya çıkacak.. me- rakla bekliyorum... obursalka cumhuriyet.com.tr. ACIKAYBIMIZ Mesleki örgütlenmemizin öndeıierinden 1936 Güzel Sanatlar Akademisi mezunu, 1964-1973 yıllan arasındaTMMOB Genel Başkanlığı görevinde bulunan, üyemiz, Yüksek Mimar H. Muhittin GÜRELhin vefatını üzüntüyle öğrendik. Ailesine, dostlanna ve meslektaşlanmıza başsağlığı dileriz. TMMOB MİMARLAR ODASI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle