Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
-11 KASIM 2003 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
AHLÂKARANIYOR TURHAN SELÇUK
K uAp.ru LAMAi>l-
EM ÇARE5ÎZ KAÜ>f
DÜRüST
TABİATLI
İSTASBU1
EFEhTİSİ
ABDÜ1CAKBA2
1
HARİKULADE
MACERALAHI
Depremi yaşayan ressam ve eğitimci Münire Özbey, Gölcük'teki gelişmeleri kitabında anlattı:
Gerideresimler kaldıLEYLATAVŞANOĞLU
"Gökük'ten geçen fay hatü 17Ağus-
tos 1999'da 03.02'de tanldı. Deprem,
yahuzo yöredeyaşayancanlan yakmak-
la kalmadı. O deprem, aynı zamanda
Gölcük'te yaşayan bir ressamın du-
varda asıh resimlerini de savurup yer-
lere attı. Bu kitap depremin yaratuğı
" yokoluş' duygusuyla sanatın yaratü-
ğı 'varoluş' duygusununbirbirineka-
nşmasıyla ortaya çtaü."
Böyle diyor ressam ve eğitimci Mü-
nire Ozbev; "Geride Resimler Kaldı"
adlı, Gölcük depremi \ e sonrasında yö-
rede yaşayan bir sanatçı. bır anne, bir
eş ve Donanma'da üst düzey görevli
bir amiral eşi olarak duygulan ve dü-
şüncelerini anlattığı kitabının bir bö-
lümünde... Kıtapta ilginç deyimler de
türetmiş. Münire Özbey. Ömeğin son-
lara doğnı kullandıği *.- Yüksek As-
keri Şûra'nın toplanıp karar vereceği
sırada biz de aile şûramızı topladık"
cümlesi ciddi biçımde dikkat çekıci.
Mektupla başlayan yazma Işl
Bu duygu yüklü kitabı, başlayıp el-
den bırakmak pek olası değil. Müni-
re Özbey'le karşıhklı oturup yazdık-
lannı konuşurken sorudan soruya ve
yanıttan yanıta geçişlerde bakm neler
ortaya çikıyor:
M
Ben Gölcük depre-
minden bir buçuk yü sonra düzenle-
diğim beşinci Idşiset sergimde yeni bir
konseptgetiştirdinıvetablolanmın her
birinin arkasma hangi duygularla bu-
nun yapüdığını anlatan birer mektup-
ç^ıkttistirdim.Bu mektupc.uk. tablonun
alıcısı sanatsevertebirtikte ortayaçıka-
caktı. Baktım ki tabtolann arkasına
yazdığım o mektupçuklar tablo say>
sınıgeçti. Bir konsept sergi düşü nmüş-
tüm. Ama neden onun yerine bir kitap
olmasındı? Kitapta böyleyola çkmm."
Münire Hanım deprem anında ne-
ler hissetmıştı? "Onu da kitabımda
anlattun. Deprem geçer geçmez ne ya-
zık ki ilk düşüncem ve duygum, 'Çok
şüküryaşıyorum' oldu. Tabübu büyük
bir egoistlikti, ama böyle hissettim. İlk
aktuna gelen de İstanburda yaşa>an kı-
am oldu. Ben bir gardırobun parça-
lannın alündan çıktun. Eşimin çaba-
sı\1a ayakta durmayı başardığımda
onun birkaç saniyc içinde evden çıkıp
göroinin başına gittiğini fark ettim."
Münire Hanım başlangıçta depremin
esas olarak îstanbul'u yerle bir ettığı-
~Çek;evesi kırüan tablolar
Gölcük'te 1999'da yaşanan felaketin üstünden 4 yıl geçtL Ama insanlann acısı dinmedi.
Münire Özbey, sanatçı
gözüyle depremi gündemde
tutup irdelemeyi de
amaçladığını anlatıyor.
Duygulannı, düşüncelerini,
yaşadıklannı 4 bölümde
toplamaya karar veriyor.
Bundan sonrasını yine
sanatçının ağzından
dinliyorum: "Birinci bölüm
fay kınklannı içeriyor. O
büyük cehetınemi yaşayıp
ölümün ucundan
döndükten sonra geri kalan
ömrün hesap edilmemesi ve
çok iyi degerlendirilmesi
gereğiyle yola çıktun. O
bölümde, birebir
yaşadıklanm sırasında
duyduklanm ve depremk
ilgili çahşmalanm yer akyor.
tkinci bölüm 'Tuvaldan
kâğıda düşenler'. Orada
kendi sanatunı anlatmaya
çalıştun. Depremde beni en
çok etkileyen, yere düşen
tabtolardi. Tablolanına bir
şey olmadı, ama yere
düşmelerinden çok
etküendim. Çoğunun
çerçevesi kmlnuşü."
Kitabın üçüncü bölümünde
biraz kendi yaşam fekefem
var. Bu bötümün başhğı
"Deneme Yanılmalar'.
Hayaün kendisi zaten
deneme ve yanılmadır. O
nedenle bir yazınuı
başhğma da "ampirizm'
dedim. Son bölümde de
veda var. Bu Gölcük'e
vedadır. O beni çok
etküemiştL O sıradaki
Yüksek AskeriŞûra
toplanüsı sürerken biz de
aile şûraımzı toplamış ve
geleceğbniz için karar
almışük bile. Gölcük benhn
için çok önemli. Çünkü ilk
evim orada oldu."
ni sanıyor. Sonra 300 metre gerideki
Gölcük Orduevi'nin ne hale geldiği-
ni görünce gerçek kafasına dank edi-
yor. Aslmda Gölcük o cehennemin
tam orta yerinde bulunuyor. Münire
Hanım tam burada dıyor kı: "Bu dep-
remin hephaürianması gerekirken çok
çabuk unutulduğunu düşünüyorum."
Derken, Gölcük'ün kadınlan dep-
güzelim evi bomba yemişe dönmüş.
" Birkaç arkadaş bir olduk. Birbiri-
mizin evini topartamaya çalışbk. O SJ-
rada birkaç dostumu ya da dost bildi-
ğim insanıgörmek istedim, ama ne ya-
nk ki hiçbiri yoktu. Ne aradüar ne de
sordular. O arada evin içinde deprem-
debir sürii eşyakuıbnışü. Kınklan sü-
pürgey le kaldım ordum. Bunu yapar-
yı mümkün mertebe kolay adatma-
mıza yardıma oldular."
Onlann etkısıyle yanm yamalak
topladığı e\inde yeniden resim yapma-
ya koynluyor.'Kitaptaçokdeğindiğnn
bir konu, inşaat çetelerinin güzelim
Gölcük'ü nasîl \ozlasorthktandir. Ama
ilkevim depremdeyıkümayanender bi-
nalardandı" diyor Özbey.
• Münire Özbey, deprem anında hissettiklerini şöyle anlatıyor: "Deprem
geçer geçmez ne yazık ki ilk düşüncem ve duygum, 'Çok şükür yaşıyorum'
oldu. Tabii bu büyük bir egoistlikti, ama böyle hissettim. îlk aklıma gelen
de îstanbul'da yaşayan kızım oldu. Ben bir gardırobun parçalannın
altından çıktım. Eşimin çabasıyla ayakta durmayı başardığımda, onun
birkaç saniye içinde evden çıkıp görevinin başına gittiğini fark ettim."
rem sonrası neler yapabileceklerinı
düşünüyorlar. Hastaneye gidiyorlar.
Hastane bahçesi ölülerle dolu. O ölü-
leri almaya gelecek olan yakınlan da
gelemiyorlar, çünkü onlar da deprem-
de can vermişler.
Münire Özbey bütün bu acı olaylar-
dan sonra çareyi aylarca özenerek dö-
şediği evine sığınmakta buluyor. Ama
bu da derdıne çare olamıyor, çünkü o
ken, 'Bıınlarla beraber bu dostlan da
süpüreyim' dedim ve öyle de yaptun.
Şimdi aynı şekilde devanı ediyorum.
Arada bir sokakta karşüaşüğımız za-
man tabii ki selamınu esirgenuy-orum,
ama o kadarda kahyor."
Münire Hanım evini düzenlemeden
önce "Ben hemenresim yapmatayım"
karanna \ anyor. "O arada bir gruppsi-
kolog arkadaşda yaşadığımız travma-
tyi de Gölcük, Donanma"nın kale-
siyken bu ınşaat çetelen oraya nasıl
olup da sızmayı başarabüdıkr
0
~Benim ilk evim Donanma sınırla-
n dışındaydı. Ev sahibûniz çok saygı
du\ duğumuz denizalücı bir astsubay -
dı. İsmi de Adnan'dı. Evini o çetelere
vermemekte direndi. Yani evini sözüm
ona süptr lükslere kurban etnıedi. Za-
ten o süper lüks evter depremde yerle
bir oldu, bir sürii insana mezar oldu.
Ama Adnan Astsubay "ın evine bir şey
olmadı. Depremde pek çok arkadaşj-
mız gibi biz de yaşamımıa kay1)edebi-
lirdik. Kaybetmedik. Bu yaşamunız
bi/e bir ikramivedir.
1
"
Bu ilk kitap denemesınde Münire
Özbey zorlandı mı?
"Uzun süredir zaten bir kitap yaz-
makistiyordum. Ama depremden son-
ra beynimde bir kanal mı açıldı ne-
dir? Çokkola>lıkla yazdun. Büyük bir
duygu yoğunluğuyla inanılmaz ilham
geldi. Kitabuı rümü bir çığuk gibi çık-
ü. Sanatçı dujarulığıyla o bir dışavu-
rumdu. Çok teşekkür etnıem gereken
Yorum Sanat Yayınevi sahibi tskender
Alp ve üç tane çok cici genç arkadaş-
la çauştunr
Bildığım kadanyla Münire Hanım
ikınci bir çığlığa hazırlanıyor. Bu ne
zaman patlak verecek?
"Bir çığlık daha atmaya hazırlaıu-
yorum. ama bunun için daha zaman
veremiyorum. Eşimin mesleğinde gö-
revdeyseniz gündemdesinizdir. Sonra
ben bıına 'tedavülden kalkmak' diyo-
rum. Ama ben bu kitabımla kendimi
tedavükkn kaldırtmamava ravetttvintT
DUZYAZI
ORHAN BİRGİT
Ankara'yıSarsacakkkHa
NTV'nın Brüksel Muhabiri Güldener Sonumut, Av-
rupa Komisyonu'nun ilerleme raporunda, üyeJik için Kıb-
ns'ta çözümü önkoşul olarak koymuş olmasmdan,
Türk hükümetinin ve özellikle Abdullah Gül'ün önce-
den haberii olduğunu iddia ediyor. Gazetecınin bu id-
diası, NTV-MSNBC'nin intemet sitesinde yer aldı ve stra-
tejik beigedeki Kıbns paragrafının perde arkasını açık-
lamanın, "çetrefılyumağı çözmeyeyarayabileceği"r\e
değinildi. Sonumut. Avrupa Komisyonu'nun, aday ül-
kelerin ileıieme raporlannı ve stratejik belgeyi hazııiar-
ken aday ülkelerin başkentlen ile sürekli temas halin-
de dduklannı anımsatyor. Bizimle ilgili son stratejik bel-
ge hazırtanırken de "Kıbns konusundan alfabe soru-
nuna kadar, AKP hükümetinin nabzının yoklandığını"
söylüyor. NTV'ye göre, Kıbns sorununu ciddi aniam-
da çözmek isteyen ve Annan planının da görüşmele-
rin başlaması için zemin teşkil edebileceği mesajını
ekimdeki Brüksel zirvesinde Erdoğan'ın ağzından Ver-
heugen'e Türkiye, Abdullah Gül ile Verheugen arasın-
da baş başa yapılan 1 saat 15 dakikalık bir görüşme-
de, AKP hükümetinin elini güçlendirecek, çözume di-
renenlere karşı hükümete yardımcı olacak bir yaklaşım
talep ediyor. Dileyenler, Güldener Sonumut'un savia-
nnın yer aldığı intemet sttesindeki metni baştan aşa-
ğıya okuyabilirler. "ntvmsnbc.com"
O savtannın sonunda gazeteci şunları söylüyor
"Ankara, Avrupa Komisyonu'nun yayımladığı stra-
tejik belgedeki Kıbns 'la ilgıii ifadelerden rahatsızsa, bu
ifadenin yer almaması için neden daha önce girişim-
de bulunmadı? Yok, rahatsız değilse, yumurta kapıya
dayanmışken hatta iş işten geçtikten sonra Günter
Verheugen nezdınde girişimde bulunarak paragrafın
daha hafıfıfadeler içermesi için neden çabalarmış gö-
rünüyor?" NTVnin Brüksel muhabirinin sorduğu bu so-
ru, AKP hükümetinin Irak gibi. özellikle Kıbns sorunun-
da da "favsana kaç, tazıya fut" politikası izlediğini ak-
lagetiriyor. Bugüne kadar kendi kamuoyunu. "AB'nin
istediklerinı yerine getirmezsek..." diye sürekli uyaran,
adeta tehdit eden iktidar, tam Kıbns seçımlen yaklaş-
mışken bir taşla iki kuş mu vurmak istiyor? Bır yandan
Anadolu ve adada Kıbns'ın Annan planı çerçevesınde
güneye teslım edilmemesi için hergeçen gün daha guç-
lenen bır direnişi zayıflatmak, öte yandan anavatanda-
ki belirli mukavemet karargâhlannı susturmak mı, Er-
doğan-Gül ikilisinin planı?
Denktaş'a güven artıyor
Birbaşka internet sitesinde, "Güvercinevi.neV'öe
dün Kıbnslı gazeteci, politikacı ve eski direnişçi Ismet
Kotak, adadayatnm yapmak isteyen işadamlannın \/er-
so şirketine yaptırdıklan bir anketin sonuçlannı yorum-
luyordu. Kotak'ın verdiği bilgiye göre, 14 Aralık seçi-
minde Denktaş'a güvenen koalisyonun oylan yüzde
54'tür. Oysa, KKTC'deki muhalefet, seçimlerde yenı-
leceklerini anlayınca, bugüne kadar yaptıklan pembe
yorumlann değişmesinin sorumluluğunu Erdoğan'ın
Denktaş'ı desteklemek amacıyla cuma günü adaya
gelecek oluşuna bağlıyoriar. Bu iki iddia arasında, An-
kara hangi konumda olduğunu açık seçik ortaya ko-
yacak mı? AKP hükümetinin, Kıbns gibi ulusal bır da-
vadaki bu gri tutumu sürerken Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Özkök'ün Mehmet Ali Kışlalı'ya verdiği
demeç, sadece Brüksel'i değil, Ankarâ'da bazı karar-
sız Kasımlan da düşündürmüş otmalıdır. önceki gün-
kü "RadikaHn tam sahip çıkamadığı bu bomba gibi
açıklamalar, dün Hürriyet'in manşetinde yer almıştı.
Genelkurmay Başkanı, o demecinde, mayıs ayında
AB'ye gireceği bilinen Rum Kıbns Hükümeti'nin, ada-
daki Türk banş kuvvetlerinin KKTC'yi terk edeceği gi-
bi bir rüyayı görmelerini bugünden önlemek istiyor.
"RumlarAB'ye güvenmesin. HiçbırAvrupalının 'Hay-
di burası Avrupa toprağı, hemen çıkın' deyip, oraya gi-
dıp Kıbns'ta savaşıp öleceğini düşünmûyorum" diyor
ve ekliyor. "Ekonomik yaptınm kullanabilir ama güçlü
ekonominiz varsa o da karşılanır."
AKP hükümetinin, bugüne kadar açıklığa kavuştur-
madığı bir önemli konu da Orgeneral Özkök'ün Kışla-
lı'yaverdiği demeçin başlangıç bölümünü oluşturuyor.
özkök, "Kıbns AB'ye gırerse 'Türk Silahlı Kuvvetleri ora-
da AB topraklannın bir kısmını işgal etmiş olacak' sö-
zü, karşı tarafın sözü. Bizim için öyle değil. Biz orada
bir u/us/araras/ an/aşmaya istinaden bulunuyoruz. Bu
işgal değil" diyor. özkök'ün "karşı taraf" diye adlan-
dırdığı salt Rum kesımi mi? Yunanistan mı? Onlann dü-
düğünü çalan AB ülkeleri mi? Yoksa, anlı şanlı kimi Türk
gazetecılen de bu "karşı taraf" giydirmesinden pay alı-
yorlar mı?
Sorunun yanıtını isteyen istediği gibi vererilir. An-
cak, Genelkurmay Başkanı'nın "Kıbns'ta bizim iste-
mediğimiz ve etkili olamayacağımız bir politik oluşum
olursa; karasular var; Arkasından kıta sahanlığı gelir.,
Kıbns Türkiye'ye doğru serbest hareket edemeyece-
ğimizbiralanolacaktır. Zaten Batı'da sıkıntımız var. Bir
de Güney'de sıkıntı olursa Türkiye hapsedilir" sözleri.
sadece Ankara'daki sorumlu hükümeti değil, Türki-
ye'nin AB'ye girmesini gerçekten ve içtenlikle istiyor-
larsa öteki üye devletlerin yetkililerini de soğukkanlı bir
düşünmesürecinesokmalıdır. Özkök, polemikyapmı-
yor. Tehdit, şantaj yoluna hiç sapmıyor. Ülkesinin AB'ye
girmesi, ya da girmemesi konusunda tartışan bir oy ta-
banı ile de ilgisi bulunmuyor. Söyledikleri, ülkeyi ıç ve
dış tehditler karşısında savunma görevini omuzlamış
olan anayasal gücün sözcüsü olarak, yeterince açıktır.
Faks: 0212- 677 07 62 obirgrt(5 e-kolay.net
ENTERNET / MEHMET SUCU mehmet(a cumhuriyet.com.tr
Bektponik hükümete hazırlıkEnformasyon ve iletişim tekno-
lojisine aynlan ikinci "Dünya Ka-
mu Sektörü Raporv"na göre Tür-
kiye, kısaca "e-government" ola-
rak adlandınlan "2003 elektronik
hûkümet hazıhık endeksinde",
173 ülke arasında 49. sırada yer
aldı. BM raporuna göre Türki-
ye'de her bin kişiye 40.7 bilgisa-
yar düşüyor ve her bin kişiden ise
sadece 72.8'i internete girebili-
yor. Her bin kişi için 281.2 tele-
fonun bulunduğu Türkiye'de, yi-
ne her bin kişiden 347.5'inin cep
telefonu var. Bin kişiye düşen te-
levizyon sayısı ise 449.
Türkiye "2003 elektronik hükü-
met hazırlık endeksinde", 51. sı-
radaki Kıbns Rum Yönetimı'nden
daha iyi, 37. sırada bulunan Yu-
nanistan'dan daha geri durum-
da bulunuyor. Türkiye'nin endeks
puanı 0.506. Yunanistan'ınki
C.540, KRY'ninki ise 0.474. Bu
açıdan en hazırlıklı durumda bu-
lunan ülke ABD. ABD'nin endeks
puanı 0.927. ikinci sırada 0.840
puanla Isveç bulunuyor. İlk 10'a
«ıren öteki ülkeler ise şunlar. ABD
0.927 -Isveç 0.840- Avustralya
0.831 -Danimarka 0.820- Ingilte-
re 0.814 -Kanada 0.806- Norveç
0.778 -Isviçre 0.764- Almanya
0.762 -Finlandiya 0.761. üstenin
sonunda ise 0.009 puanla Palau
yer alıyor.
Elektronik hükümete hazırlık
endeksi içinde web (ağ) ölçütü,
telekom endeksi ve insani serma-
ye endeksi bulunuyor. Ağ ölçü-
tü birülkede hükümettarafından
oluşturulmuş web sitelerini; insa-
ni sermaye endeksi, 15 yaşın üs-
tündeki yetişkinlerin okuma-yaz-
ma oranlannı; telekomünikasyon
altyapı endeksi ise kişi başına
düşen bilgisayar sayısı, internet
kullanımı, telefon hattı miktarı,
cep telefonu sayısı, TV cihazı
miktan gibi şeyleri göz önüne alı-
yor. Söz konusu rapor, BM Eko-
nomik ve Sosyal Işler Konse-
yi'nden sorumlu genel sekreter
yardımcısı Nitin Desai önderliğin-
de, 10-12 Aralık tarihlerinde Ce-
nevre'de toplanacak "Dünya En-
formasyon Toplumu Zirvesi" için
h=—-tandı.
Soru: Bir piliç neden bir yolda karşıdan
karşıya geçer?
Yanıtlar.
Rene DESCARTES: Yolun öbürtarafı-
na geçmek için.
EFLATUN:lyiliği için. Gerçek, öteki ta-
raftadır.
ARISTOTELES: Karşıdan karşıya geç-
mek, pilicın doğasıdır.
Kari MARX: Piliç tarihsel olarak kaçı-
nılmaz bıçimde karşıdan karşıya geçe-
cekti!
HIPOKRATES: Pankreasının aşın sal-
gısı yüzünden yerinde duramayan piliç,
karşıya geçti.
Martin Lırther KING JR.: Tüm piliçle-
rin nedenini açıklamak zorunda kalma-
dan, özgürce karşıdan karşıya geçtikleri
bir dünya düşlüyorum.
Hz. İSA: Bir pilicin karşıdan karşıya geç-
tiğini görürseniz, öbür yanağınızı da uza-
tın.
Hz. MUSA: Ve Tann cennetten inip pi-
lice dedi ki: "Karşıdan karşıya geçecek-
sin!" Ve piliç karşıdan karşıya geçti ve Tan-
n bunun iyi olduğunu gördü.
Richard M. NIXON: Piliç karşıdan kar-
şıya geçmedi. Tekrar ediyorum, piliç asla
yolun karşısına geçmedi!
Sigmund FREUD: Pilıcin karşıdan kar-
Bir Piliç Olay Yaratti!
şıya geçmesiyle ilgilenmeniz, sizde güç-
lü ve latant bir cinsel güvensizlik duygu-
sunu ele vermektedir.
BUDA: Bu soruyu sormak, sizin kendi
piliç doğanızı inkâr etmektir.
GALILEI: Piliç kiliseye rağmen yine de
karşıya geçecektir.
Charles DE GAULLE: Piliç belki yolun
karşısına geçti, ama otoyolun karşısına
henüz geçmedi.
A. EINSTEIN: Pilicin yolun karşısına
geçmesi ya da yolun pilicin ayakları altın-
da yer değiştirmesi, tümüyle sizin göster-
diğiniz referansa bağlıdır.
Bill CLINTON: Anayasa üzerine yemin
ederim ki bu piliçle aramda hiçbir şey geç-
memiştir.
Bülerrt ECEVİT: Pilicin karşıdan karşı-
ya geçişini içıme sindiremedim.
Necmettin ERBAKAN: Bu piliç de er
geç Refahlı olacaktır. Sorun, bunun kanlı
mı kansız mı olacaöıdır.
Süleyman DEMIREL: Piliç geçmişse
geçmiş, geçmemişse geçmemiştir.
Tansu ÇİLLER: Bu memleket için kar-
şıdan karşıya geçen piliç de bizimdir, kur-
şun atan piliç dahi bizimdir.
R. Tayyip ERDOGAN: Ben tavuklu sand-
viç de satmıştjm.
Abdullah GÜL Hayır, bana böyle bir bil-
gi verilmedi ama karşıdan karşıya geçtiy-
se hükümet gereğini yapar.
George W. BUSH: Pilicin bu yolda BM
kararlanna rağmen cezalandınlmadan kar-
şıdan karşıya geçmesi, demokrasiye, öz-
gürlüğe(!) ve adalete kafatutmaktır. Bu du-
rum, o yolu bizim çoktan bombalamış ol-
mamız gerektiğini göstermektedir. Bölge-
de banşı sağlamak amacıyla ve savundu-
ğu muz değerlerin tavuk türü teröristler ta-
rafından bir kez daha ayaklar altına alın-
maması için Amerika Birleşik Devletlerı
oraya karadan 243 bin Gl, havadan 846
bombardıman uçağıyla desteklenen 17
uçak gemisi, 46 firkateyn ve 154 kruvazör
göndermeye karar ve bu güçlerine özgür-
lük ve demokrasi adına 5 bin kilometre ça-
pındaki bir alanda bulunan tüm kümesle-
ri yerle bir etme görevi vermiştir. Bu kutsal
görev, ülkede uzaktan yakından kümese
benzeyen her şeyi bir avuç kül haline ge-
tirinceye kadar sürecek ve küstah kümes
efradının milletimize kafa tutması önlene-
cektir. Hükümetimız, ondan sonra ülkede-
ki kümeslerin standartlara uygun biçimde
yeniden inşasına ve başlanna ABD Büyü-
kelçisi tarafından demokratik olarak se-
çilecek bir horoz geçirmeye karar vermiş-
tir. Kümeslerin yeniden inşası finansmanına
karşılık olarak, bölgedekitüm yem üretimine
30 yıl süreyle el koymakla yetineceğiz.
Yerel canlılann, bizimle işbiriiği yaptıklan tak-
dirde yem üretiminin bir miktanndan özel
fiyatlaria istifade etlirilmesi öngörülmüş-
tür. Bu yeni adalet, özgüriük ve banş kümes-
leri ülkesinde, sizi temin ederiz ki bir daha
asla bir piliç biryoldan karşıdan karşıya geç-
meye kalkmayacak, çünkü yol kalmayacak
ve piliçlerin de yürüyecekleri bacaklan ol-
mayacaktır.
Tann Amerika'yı korusun!
• Ortakhaber.com'dan alınmıştır
lnadina.com
Avukat Uğur Cankoçak ın hazıriadıği
internet sitesi inadina.com bugün tekrar
yayın hayatına dönüyor. Yüzüncü sayıya
ulaştıktan sonra kısa bir ara veren
inadma.com, yine yazarları ve güncel
olaylara farklı bakışıyla internet gezgin-
lerine hizmet vermeye devam edecek.