01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
-11 KASIM 2003 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER AHLÂKARANIYOR TURHAN SELÇUK K uAp.ru LAMAi>l- EM ÇARE5ÎZ KAÜ>f DÜRüST TABİATLI İSTASBU1 EFEhTİSİ ABDÜ1CAKBA2 1 HARİKULADE MACERALAHI Depremi yaşayan ressam ve eğitimci Münire Özbey, Gölcük'teki gelişmeleri kitabında anlattı: Gerideresimler kaldıLEYLATAVŞANOĞLU "Gökük'ten geçen fay hatü 17Ağus- tos 1999'da 03.02'de tanldı. Deprem, yahuzo yöredeyaşayancanlan yakmak- la kalmadı. O deprem, aynı zamanda Gölcük'te yaşayan bir ressamın du- varda asıh resimlerini de savurup yer- lere attı. Bu kitap depremin yaratuğı " yokoluş' duygusuyla sanatın yaratü- ğı 'varoluş' duygusununbirbirineka- nşmasıyla ortaya çtaü." Böyle diyor ressam ve eğitimci Mü- nire Ozbev; "Geride Resimler Kaldı" adlı, Gölcük depremi \ e sonrasında yö- rede yaşayan bir sanatçı. bır anne, bir eş ve Donanma'da üst düzey görevli bir amiral eşi olarak duygulan ve dü- şüncelerini anlattığı kitabının bir bö- lümünde... Kıtapta ilginç deyimler de türetmiş. Münire Özbey. Ömeğin son- lara doğnı kullandıği *.- Yüksek As- keri Şûra'nın toplanıp karar vereceği sırada biz de aile şûramızı topladık" cümlesi ciddi biçımde dikkat çekıci. Mektupla başlayan yazma Işl Bu duygu yüklü kitabı, başlayıp el- den bırakmak pek olası değil. Müni- re Özbey'le karşıhklı oturup yazdık- lannı konuşurken sorudan soruya ve yanıttan yanıta geçişlerde bakm neler ortaya çikıyor: M Ben Gölcük depre- minden bir buçuk yü sonra düzenle- diğim beşinci Idşiset sergimde yeni bir konseptgetiştirdinıvetablolanmın her birinin arkasma hangi duygularla bu- nun yapüdığını anlatan birer mektup- ç^ıkttistirdim.Bu mektupc.uk. tablonun alıcısı sanatsevertebirtikte ortayaçıka- caktı. Baktım ki tabtolann arkasına yazdığım o mektupçuklar tablo say> sınıgeçti. Bir konsept sergi düşü nmüş- tüm. Ama neden onun yerine bir kitap olmasındı? Kitapta böyleyola çkmm." Münire Hanım deprem anında ne- ler hissetmıştı? "Onu da kitabımda anlattun. Deprem geçer geçmez ne ya- zık ki ilk düşüncem ve duygum, 'Çok şüküryaşıyorum' oldu. Tabübu büyük bir egoistlikti, ama böyle hissettim. İlk aktuna gelen de İstanburda yaşa>an kı- am oldu. Ben bir gardırobun parça- lannın alündan çıktun. Eşimin çaba- sı\1a ayakta durmayı başardığımda onun birkaç saniyc içinde evden çıkıp göroinin başına gittiğini fark ettim." Münire Hanım başlangıçta depremin esas olarak îstanbul'u yerle bir ettığı- ~Çek;evesi kırüan tablolar Gölcük'te 1999'da yaşanan felaketin üstünden 4 yıl geçtL Ama insanlann acısı dinmedi. Münire Özbey, sanatçı gözüyle depremi gündemde tutup irdelemeyi de amaçladığını anlatıyor. Duygulannı, düşüncelerini, yaşadıklannı 4 bölümde toplamaya karar veriyor. Bundan sonrasını yine sanatçının ağzından dinliyorum: "Birinci bölüm fay kınklannı içeriyor. O büyük cehetınemi yaşayıp ölümün ucundan döndükten sonra geri kalan ömrün hesap edilmemesi ve çok iyi degerlendirilmesi gereğiyle yola çıktun. O bölümde, birebir yaşadıklanm sırasında duyduklanm ve depremk ilgili çahşmalanm yer akyor. tkinci bölüm 'Tuvaldan kâğıda düşenler'. Orada kendi sanatunı anlatmaya çalıştun. Depremde beni en çok etkileyen, yere düşen tabtolardi. Tablolanına bir şey olmadı, ama yere düşmelerinden çok etküendim. Çoğunun çerçevesi kmlnuşü." Kitabın üçüncü bölümünde biraz kendi yaşam fekefem var. Bu bötümün başhğı "Deneme Yanılmalar'. Hayaün kendisi zaten deneme ve yanılmadır. O nedenle bir yazınuı başhğma da "ampirizm' dedim. Son bölümde de veda var. Bu Gölcük'e vedadır. O beni çok etküemiştL O sıradaki Yüksek AskeriŞûra toplanüsı sürerken biz de aile şûraımzı toplamış ve geleceğbniz için karar almışük bile. Gölcük benhn için çok önemli. Çünkü ilk evim orada oldu." ni sanıyor. Sonra 300 metre gerideki Gölcük Orduevi'nin ne hale geldiği- ni görünce gerçek kafasına dank edi- yor. Aslmda Gölcük o cehennemin tam orta yerinde bulunuyor. Münire Hanım tam burada dıyor kı: "Bu dep- remin hephaürianması gerekirken çok çabuk unutulduğunu düşünüyorum." Derken, Gölcük'ün kadınlan dep- güzelim evi bomba yemişe dönmüş. " Birkaç arkadaş bir olduk. Birbiri- mizin evini topartamaya çalışbk. O SJ- rada birkaç dostumu ya da dost bildi- ğim insanıgörmek istedim, ama ne ya- nk ki hiçbiri yoktu. Ne aradüar ne de sordular. O arada evin içinde deprem- debir sürii eşyakuıbnışü. Kınklan sü- pürgey le kaldım ordum. Bunu yapar- yı mümkün mertebe kolay adatma- mıza yardıma oldular." Onlann etkısıyle yanm yamalak topladığı e\inde yeniden resim yapma- ya koynluyor.'Kitaptaçokdeğindiğnn bir konu, inşaat çetelerinin güzelim Gölcük'ü nasîl \ozlasorthktandir. Ama ilkevim depremdeyıkümayanender bi- nalardandı" diyor Özbey. • Münire Özbey, deprem anında hissettiklerini şöyle anlatıyor: "Deprem geçer geçmez ne yazık ki ilk düşüncem ve duygum, 'Çok şükür yaşıyorum' oldu. Tabii bu büyük bir egoistlikti, ama böyle hissettim. îlk aklıma gelen de îstanbul'da yaşayan kızım oldu. Ben bir gardırobun parçalannın altından çıktım. Eşimin çabasıyla ayakta durmayı başardığımda, onun birkaç saniye içinde evden çıkıp görevinin başına gittiğini fark ettim." rem sonrası neler yapabileceklerinı düşünüyorlar. Hastaneye gidiyorlar. Hastane bahçesi ölülerle dolu. O ölü- leri almaya gelecek olan yakınlan da gelemiyorlar, çünkü onlar da deprem- de can vermişler. Münire Özbey bütün bu acı olaylar- dan sonra çareyi aylarca özenerek dö- şediği evine sığınmakta buluyor. Ama bu da derdıne çare olamıyor, çünkü o ken, 'Bıınlarla beraber bu dostlan da süpüreyim' dedim ve öyle de yaptun. Şimdi aynı şekilde devanı ediyorum. Arada bir sokakta karşüaşüğımız za- man tabii ki selamınu esirgenuy-orum, ama o kadarda kahyor." Münire Hanım evini düzenlemeden önce "Ben hemenresim yapmatayım" karanna \ anyor. "O arada bir gruppsi- kolog arkadaşda yaşadığımız travma- tyi de Gölcük, Donanma"nın kale- siyken bu ınşaat çetelen oraya nasıl olup da sızmayı başarabüdıkr 0 ~Benim ilk evim Donanma sınırla- n dışındaydı. Ev sahibûniz çok saygı du\ duğumuz denizalücı bir astsubay - dı. İsmi de Adnan'dı. Evini o çetelere vermemekte direndi. Yani evini sözüm ona süptr lükslere kurban etnıedi. Za- ten o süper lüks evter depremde yerle bir oldu, bir sürii insana mezar oldu. Ama Adnan Astsubay "ın evine bir şey olmadı. Depremde pek çok arkadaşj- mız gibi biz de yaşamımıa kay1)edebi- lirdik. Kaybetmedik. Bu yaşamunız bi/e bir ikramivedir. 1 " Bu ilk kitap denemesınde Münire Özbey zorlandı mı? "Uzun süredir zaten bir kitap yaz- makistiyordum. Ama depremden son- ra beynimde bir kanal mı açıldı ne- dir? Çokkola>lıkla yazdun. Büyük bir duygu yoğunluğuyla inanılmaz ilham geldi. Kitabuı rümü bir çığuk gibi çık- ü. Sanatçı dujarulığıyla o bir dışavu- rumdu. Çok teşekkür etnıem gereken Yorum Sanat Yayınevi sahibi tskender Alp ve üç tane çok cici genç arkadaş- la çauştunr Bildığım kadanyla Münire Hanım ikınci bir çığlığa hazırlanıyor. Bu ne zaman patlak verecek? "Bir çığlık daha atmaya hazırlaıu- yorum. ama bunun için daha zaman veremiyorum. Eşimin mesleğinde gö- revdeyseniz gündemdesinizdir. Sonra ben bıına 'tedavülden kalkmak' diyo- rum. Ama ben bu kitabımla kendimi tedavükkn kaldırtmamava ravetttvintT DUZYAZI ORHAN BİRGİT Ankara'yıSarsacakkkHa NTV'nın Brüksel Muhabiri Güldener Sonumut, Av- rupa Komisyonu'nun ilerleme raporunda, üyeJik için Kıb- ns'ta çözümü önkoşul olarak koymuş olmasmdan, Türk hükümetinin ve özellikle Abdullah Gül'ün önce- den haberii olduğunu iddia ediyor. Gazetecınin bu id- diası, NTV-MSNBC'nin intemet sitesinde yer aldı ve stra- tejik beigedeki Kıbns paragrafının perde arkasını açık- lamanın, "çetrefılyumağı çözmeyeyarayabileceği"r\e değinildi. Sonumut. Avrupa Komisyonu'nun, aday ül- kelerin ileıieme raporlannı ve stratejik belgeyi hazııiar- ken aday ülkelerin başkentlen ile sürekli temas halin- de dduklannı anımsatyor. Bizimle ilgili son stratejik bel- ge hazırtanırken de "Kıbns konusundan alfabe soru- nuna kadar, AKP hükümetinin nabzının yoklandığını" söylüyor. NTV'ye göre, Kıbns sorununu ciddi aniam- da çözmek isteyen ve Annan planının da görüşmele- rin başlaması için zemin teşkil edebileceği mesajını ekimdeki Brüksel zirvesinde Erdoğan'ın ağzından Ver- heugen'e Türkiye, Abdullah Gül ile Verheugen arasın- da baş başa yapılan 1 saat 15 dakikalık bir görüşme- de, AKP hükümetinin elini güçlendirecek, çözume di- renenlere karşı hükümete yardımcı olacak bir yaklaşım talep ediyor. Dileyenler, Güldener Sonumut'un savia- nnın yer aldığı intemet sttesindeki metni baştan aşa- ğıya okuyabilirler. "ntvmsnbc.com" O savtannın sonunda gazeteci şunları söylüyor "Ankara, Avrupa Komisyonu'nun yayımladığı stra- tejik belgedeki Kıbns 'la ilgıii ifadelerden rahatsızsa, bu ifadenin yer almaması için neden daha önce girişim- de bulunmadı? Yok, rahatsız değilse, yumurta kapıya dayanmışken hatta iş işten geçtikten sonra Günter Verheugen nezdınde girişimde bulunarak paragrafın daha hafıfıfadeler içermesi için neden çabalarmış gö- rünüyor?" NTVnin Brüksel muhabirinin sorduğu bu so- ru, AKP hükümetinin Irak gibi. özellikle Kıbns sorunun- da da "favsana kaç, tazıya fut" politikası izlediğini ak- lagetiriyor. Bugüne kadar kendi kamuoyunu. "AB'nin istediklerinı yerine getirmezsek..." diye sürekli uyaran, adeta tehdit eden iktidar, tam Kıbns seçımlen yaklaş- mışken bir taşla iki kuş mu vurmak istiyor? Bır yandan Anadolu ve adada Kıbns'ın Annan planı çerçevesınde güneye teslım edilmemesi için hergeçen gün daha guç- lenen bır direnişi zayıflatmak, öte yandan anavatanda- ki belirli mukavemet karargâhlannı susturmak mı, Er- doğan-Gül ikilisinin planı? Denktaş'a güven artıyor Birbaşka internet sitesinde, "Güvercinevi.neV'öe dün Kıbnslı gazeteci, politikacı ve eski direnişçi Ismet Kotak, adadayatnm yapmak isteyen işadamlannın \/er- so şirketine yaptırdıklan bir anketin sonuçlannı yorum- luyordu. Kotak'ın verdiği bilgiye göre, 14 Aralık seçi- minde Denktaş'a güvenen koalisyonun oylan yüzde 54'tür. Oysa, KKTC'deki muhalefet, seçimlerde yenı- leceklerini anlayınca, bugüne kadar yaptıklan pembe yorumlann değişmesinin sorumluluğunu Erdoğan'ın Denktaş'ı desteklemek amacıyla cuma günü adaya gelecek oluşuna bağlıyoriar. Bu iki iddia arasında, An- kara hangi konumda olduğunu açık seçik ortaya ko- yacak mı? AKP hükümetinin, Kıbns gibi ulusal bır da- vadaki bu gri tutumu sürerken Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök'ün Mehmet Ali Kışlalı'ya verdiği demeç, sadece Brüksel'i değil, Ankarâ'da bazı karar- sız Kasımlan da düşündürmüş otmalıdır. önceki gün- kü "RadikaHn tam sahip çıkamadığı bu bomba gibi açıklamalar, dün Hürriyet'in manşetinde yer almıştı. Genelkurmay Başkanı, o demecinde, mayıs ayında AB'ye gireceği bilinen Rum Kıbns Hükümeti'nin, ada- daki Türk banş kuvvetlerinin KKTC'yi terk edeceği gi- bi bir rüyayı görmelerini bugünden önlemek istiyor. "RumlarAB'ye güvenmesin. HiçbırAvrupalının 'Hay- di burası Avrupa toprağı, hemen çıkın' deyip, oraya gi- dıp Kıbns'ta savaşıp öleceğini düşünmûyorum" diyor ve ekliyor. "Ekonomik yaptınm kullanabilir ama güçlü ekonominiz varsa o da karşılanır." AKP hükümetinin, bugüne kadar açıklığa kavuştur- madığı bir önemli konu da Orgeneral Özkök'ün Kışla- lı'yaverdiği demeçin başlangıç bölümünü oluşturuyor. özkök, "Kıbns AB'ye gırerse 'Türk Silahlı Kuvvetleri ora- da AB topraklannın bir kısmını işgal etmiş olacak' sö- zü, karşı tarafın sözü. Bizim için öyle değil. Biz orada bir u/us/araras/ an/aşmaya istinaden bulunuyoruz. Bu işgal değil" diyor. özkök'ün "karşı taraf" diye adlan- dırdığı salt Rum kesımi mi? Yunanistan mı? Onlann dü- düğünü çalan AB ülkeleri mi? Yoksa, anlı şanlı kimi Türk gazetecılen de bu "karşı taraf" giydirmesinden pay alı- yorlar mı? Sorunun yanıtını isteyen istediği gibi vererilir. An- cak, Genelkurmay Başkanı'nın "Kıbns'ta bizim iste- mediğimiz ve etkili olamayacağımız bir politik oluşum olursa; karasular var; Arkasından kıta sahanlığı gelir., Kıbns Türkiye'ye doğru serbest hareket edemeyece- ğimizbiralanolacaktır. Zaten Batı'da sıkıntımız var. Bir de Güney'de sıkıntı olursa Türkiye hapsedilir" sözleri. sadece Ankara'daki sorumlu hükümeti değil, Türki- ye'nin AB'ye girmesini gerçekten ve içtenlikle istiyor- larsa öteki üye devletlerin yetkililerini de soğukkanlı bir düşünmesürecinesokmalıdır. Özkök, polemikyapmı- yor. Tehdit, şantaj yoluna hiç sapmıyor. Ülkesinin AB'ye girmesi, ya da girmemesi konusunda tartışan bir oy ta- banı ile de ilgisi bulunmuyor. Söyledikleri, ülkeyi ıç ve dış tehditler karşısında savunma görevini omuzlamış olan anayasal gücün sözcüsü olarak, yeterince açıktır. Faks: 0212- 677 07 62 obirgrt(5 e-kolay.net ENTERNET / MEHMET SUCU mehmet(a cumhuriyet.com.tr Bektponik hükümete hazırlıkEnformasyon ve iletişim tekno- lojisine aynlan ikinci "Dünya Ka- mu Sektörü Raporv"na göre Tür- kiye, kısaca "e-government" ola- rak adlandınlan "2003 elektronik hûkümet hazıhık endeksinde", 173 ülke arasında 49. sırada yer aldı. BM raporuna göre Türki- ye'de her bin kişiye 40.7 bilgisa- yar düşüyor ve her bin kişiden ise sadece 72.8'i internete girebili- yor. Her bin kişi için 281.2 tele- fonun bulunduğu Türkiye'de, yi- ne her bin kişiden 347.5'inin cep telefonu var. Bin kişiye düşen te- levizyon sayısı ise 449. Türkiye "2003 elektronik hükü- met hazırlık endeksinde", 51. sı- radaki Kıbns Rum Yönetimı'nden daha iyi, 37. sırada bulunan Yu- nanistan'dan daha geri durum- da bulunuyor. Türkiye'nin endeks puanı 0.506. Yunanistan'ınki C.540, KRY'ninki ise 0.474. Bu açıdan en hazırlıklı durumda bu- lunan ülke ABD. ABD'nin endeks puanı 0.927. ikinci sırada 0.840 puanla Isveç bulunuyor. İlk 10'a «ıren öteki ülkeler ise şunlar. ABD 0.927 -Isveç 0.840- Avustralya 0.831 -Danimarka 0.820- Ingilte- re 0.814 -Kanada 0.806- Norveç 0.778 -Isviçre 0.764- Almanya 0.762 -Finlandiya 0.761. üstenin sonunda ise 0.009 puanla Palau yer alıyor. Elektronik hükümete hazırlık endeksi içinde web (ağ) ölçütü, telekom endeksi ve insani serma- ye endeksi bulunuyor. Ağ ölçü- tü birülkede hükümettarafından oluşturulmuş web sitelerini; insa- ni sermaye endeksi, 15 yaşın üs- tündeki yetişkinlerin okuma-yaz- ma oranlannı; telekomünikasyon altyapı endeksi ise kişi başına düşen bilgisayar sayısı, internet kullanımı, telefon hattı miktarı, cep telefonu sayısı, TV cihazı miktan gibi şeyleri göz önüne alı- yor. Söz konusu rapor, BM Eko- nomik ve Sosyal Işler Konse- yi'nden sorumlu genel sekreter yardımcısı Nitin Desai önderliğin- de, 10-12 Aralık tarihlerinde Ce- nevre'de toplanacak "Dünya En- formasyon Toplumu Zirvesi" için h=—-tandı. Soru: Bir piliç neden bir yolda karşıdan karşıya geçer? Yanıtlar. Rene DESCARTES: Yolun öbürtarafı- na geçmek için. EFLATUN:lyiliği için. Gerçek, öteki ta- raftadır. ARISTOTELES: Karşıdan karşıya geç- mek, pilicın doğasıdır. Kari MARX: Piliç tarihsel olarak kaçı- nılmaz bıçimde karşıdan karşıya geçe- cekti! HIPOKRATES: Pankreasının aşın sal- gısı yüzünden yerinde duramayan piliç, karşıya geçti. Martin Lırther KING JR.: Tüm piliçle- rin nedenini açıklamak zorunda kalma- dan, özgürce karşıdan karşıya geçtikleri bir dünya düşlüyorum. Hz. İSA: Bir pilicin karşıdan karşıya geç- tiğini görürseniz, öbür yanağınızı da uza- tın. Hz. MUSA: Ve Tann cennetten inip pi- lice dedi ki: "Karşıdan karşıya geçecek- sin!" Ve piliç karşıdan karşıya geçti ve Tan- n bunun iyi olduğunu gördü. Richard M. NIXON: Piliç karşıdan kar- şıya geçmedi. Tekrar ediyorum, piliç asla yolun karşısına geçmedi! Sigmund FREUD: Pilıcin karşıdan kar- Bir Piliç Olay Yaratti! şıya geçmesiyle ilgilenmeniz, sizde güç- lü ve latant bir cinsel güvensizlik duygu- sunu ele vermektedir. BUDA: Bu soruyu sormak, sizin kendi piliç doğanızı inkâr etmektir. GALILEI: Piliç kiliseye rağmen yine de karşıya geçecektir. Charles DE GAULLE: Piliç belki yolun karşısına geçti, ama otoyolun karşısına henüz geçmedi. A. EINSTEIN: Pilicin yolun karşısına geçmesi ya da yolun pilicin ayakları altın- da yer değiştirmesi, tümüyle sizin göster- diğiniz referansa bağlıdır. Bill CLINTON: Anayasa üzerine yemin ederim ki bu piliçle aramda hiçbir şey geç- memiştir. Bülerrt ECEVİT: Pilicin karşıdan karşı- ya geçişini içıme sindiremedim. Necmettin ERBAKAN: Bu piliç de er geç Refahlı olacaktır. Sorun, bunun kanlı mı kansız mı olacaöıdır. Süleyman DEMIREL: Piliç geçmişse geçmiş, geçmemişse geçmemiştir. Tansu ÇİLLER: Bu memleket için kar- şıdan karşıya geçen piliç de bizimdir, kur- şun atan piliç dahi bizimdir. R. Tayyip ERDOGAN: Ben tavuklu sand- viç de satmıştjm. Abdullah GÜL Hayır, bana böyle bir bil- gi verilmedi ama karşıdan karşıya geçtiy- se hükümet gereğini yapar. George W. BUSH: Pilicin bu yolda BM kararlanna rağmen cezalandınlmadan kar- şıdan karşıya geçmesi, demokrasiye, öz- gürlüğe(!) ve adalete kafatutmaktır. Bu du- rum, o yolu bizim çoktan bombalamış ol- mamız gerektiğini göstermektedir. Bölge- de banşı sağlamak amacıyla ve savundu- ğu muz değerlerin tavuk türü teröristler ta- rafından bir kez daha ayaklar altına alın- maması için Amerika Birleşik Devletlerı oraya karadan 243 bin Gl, havadan 846 bombardıman uçağıyla desteklenen 17 uçak gemisi, 46 firkateyn ve 154 kruvazör göndermeye karar ve bu güçlerine özgür- lük ve demokrasi adına 5 bin kilometre ça- pındaki bir alanda bulunan tüm kümesle- ri yerle bir etme görevi vermiştir. Bu kutsal görev, ülkede uzaktan yakından kümese benzeyen her şeyi bir avuç kül haline ge- tirinceye kadar sürecek ve küstah kümes efradının milletimize kafa tutması önlene- cektir. Hükümetimız, ondan sonra ülkede- ki kümeslerin standartlara uygun biçimde yeniden inşasına ve başlanna ABD Büyü- kelçisi tarafından demokratik olarak se- çilecek bir horoz geçirmeye karar vermiş- tir. Kümeslerin yeniden inşası finansmanına karşılık olarak, bölgedekitüm yem üretimine 30 yıl süreyle el koymakla yetineceğiz. Yerel canlılann, bizimle işbiriiği yaptıklan tak- dirde yem üretiminin bir miktanndan özel fiyatlaria istifade etlirilmesi öngörülmüş- tür. Bu yeni adalet, özgüriük ve banş kümes- leri ülkesinde, sizi temin ederiz ki bir daha asla bir piliç biryoldan karşıdan karşıya geç- meye kalkmayacak, çünkü yol kalmayacak ve piliçlerin de yürüyecekleri bacaklan ol- mayacaktır. Tann Amerika'yı korusun! • Ortakhaber.com'dan alınmıştır lnadina.com Avukat Uğur Cankoçak ın hazıriadıği internet sitesi inadina.com bugün tekrar yayın hayatına dönüyor. Yüzüncü sayıya ulaştıktan sonra kısa bir ara veren inadma.com, yine yazarları ve güncel olaylara farklı bakışıyla internet gezgin- lerine hizmet vermeye devam edecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle