03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 EKİM 2003 SALI 4 HABERLER DUNY4DABUGUN ALt SİRMEN YSK ve Siyasi İstikrar YSK'nin 2003 seçimlerinin iptali konusundaki istemlere ret kararı vermesinin siyasi istikrar açı- sından yarariı olduğunu söyleyenlerin savlarında bir haklılık payı olduğu yadsınamaz. Gerçekten de, siyasi iktidarı değiştirmesi ola- sılığı da bulunmayan bir erken seçimin, istikrar or- tamını, dolayısıyla da ekortomiyi olumsuz etkile- mekten başka bir sonuç doğurmayacağı söyle- nebilir. Ne var ki, bir yargı kurumu olan YSK, kararını verirken siyasi ve ekonomik mülahazalarla değil, salt hukuki ölçütlerle hareket eder. Doğrusu YSK, 3 Kasım seçimleri öncesi uya- nlmış olduğu halde gerekli duyarlılık ve özeni gös- termeyerek hem seçimlere hem de yargıya göl- ge düşürmüştür. Bu arada, 3 Kasım öncesi DEHAP'ın seçimle- re katılmanın önkoşulunu yerine getirmemiş ol- ması dolayısıyla engellenrnesi istemini, bunîarın önüne siyasal set çekme girişimi olarak niteleme- nin de yerinde olmadığını, bütün partiler için ay- nı ölçütlere uyma zorunluluğunun bulunduğunu belirtmek gerek. Belki de yeni gelişmeler, aynı eksiklikJe malul baş- ka partiler (örneğin Genç Parti), olduğunu da or- taya çıkaracaktır. Şimdi siyasi istikrar konusuna biraz daha ya- kından eğilmekte yarar var. Erken seçimin yapılmaması, siyasi istikran sağ- lamış, AKP'ye daha dört yıl iktidarda kalma ola- nağını vermiş midir? ••• Yukandaki sorunun ilk bölümüne aceleyle olum- lu yanıt vermeden önce, biraz durup düşünmek gerek. Evet, ekonomik göstergeler bu alanda belirii bir düzelme olduğunu ortaya koyuyor. Gerçi enflasyonda yaşandığı ileri sürülen ve resmi rakamlaria açıklanan düşüşü halk günlük yaşamında hissetmiyor; düşen faizler yatınmın artmasına, dolayısıyla işsizliğin azalmasına ve pi- yasanın hareketlenmesine yetmiyor, ama yine de güvenilir tarafsız uzmanlar, verilerin sürdürülebi- lir birdüzelmeyi işaret ettiğinde ısrarlılar. Bu çevreler, ancak büyük bir siyasal çalkantı- nın durumu tersine çevirebileceğini söylüyorlar. Aynca, tek parti iktidardadır ve ırfukta seçim gö- rünmemektedir. Gelgelim, Türkiye yine de belirsizlikler ve ger- ginlikler içinde yaşamaktadır. Belirsizlik, Irak konusundan kaynaklanıyor. ABD'nin yanında Irak bataklığına balıklama dal- maya hazırianan birTürkiye'yi hangi belirsizlikle- rin beklediğini şimdiden kestirmek oldukça güç- tür. • • • Irak konjonktürünün doğuracağı belirsizliğin ve bunun getirebileceği artan hoşnutsuzluğun yanı sıra Türkiye, gereksiz gerginliklerin çalkantısı için- de debelenip duruyor. Hükümet; Cumhurbaşkanı, üniversitelerle, za- man zaman YSK ve Yargı ile sürekli gerginlik için- de yaşamaktadır. YÖK konusundaki gerginliğin, kimilerinin iddia ettiği gibi, "Iki Kemaller" den kaynaklandığını söy- lemek, olayın gerçek niteliğini kavramamak ola- caktır. Kamuoyunun çoğunluğu gibi, üniversite öğre- tim üyeleri ve dernekleri de, YÖK'ten yana olmak ne söz, tümüyle ona karşıdırlar. Ama bu tavıriarı iktidann girişimlerine destek verdikleri anlamını ta- şımıyor. Kısacası, kamuoyu YÖK'e de AKP'nin tasarı- sına da karşıdır ve uyarılar iktidara yöneliktir. Tayyip Erdoğan ise tabanının sert çekirdeğini tatmin etmek için sürekli olarak ortamı germek- te, halkın kendisine verdiği vekâletin sınırlarını aşarak, rejimin niteliğini etkileyecek köklü deği- şimleri yaşama geçirmeye çalışmaktadır. Bunu yaparken de devletin çeşitli kurumlarıyla çatışarak gerginlik ortamı yaratmayı göze almak- tadır. Sanırım önümüzdeki dönemde, siyasal istikra- n en fazla tehdit edecek olan öğe de işte budur. Tek parti iktidannın getirdiği istikrar görüşünün haklı olabilmesi için AKP'nin bir tutucular koalis- yonunun ötesinde gerçek bir tek parti hüviyetini taşıması gerekirdi ki, bunun gerçekleştiğini söy- lemek de çok güçtür. Siyasi istikrarın ve iktidar süresinin uzunluğu- nun anahtan AKP'nin kendi elindedir. Ecevit'ten, ABD'ye kredi tepkisi: Türkiye kendi güvenliğini sağlar ANKARA (Cumhuri- yetBürosu)-DSPGenel Başkanı Bülent Ecevit. ABD ile imzalanan 8.5 milyar dolarlık kredi an- laşmasında "Türkaske- rinin Kuzey Irak'a gir- memesi" koşulunun bu- lunmasına tepkı göster- di. Ecevit, Türkiye'nin güvenliğinin herhangi bir bedele "muhatap" ol- madığını belirterek "8.5 mihar dolarolmadan da Türkive güvenüğini ra- halMdâsa^ar''dedi. Ece- vit, DSP kurultayında aday olup olmayacağıy- la ilgılı soruya net yanıt vermekten kaçındı. DSP, güncellediği par- ti programını dün Tes-Iş SendiJcasi Konferans Sa- lonu'nda açıkladı. Bir gazetede yer alan AB komisyonundan bir dip- lomatın "Ecevit'le ko- nuşmak tabuydu. şimdi hükümete ulaşıyor" söz- lerini değerlendiren Ece- vit, bunun AB'nin, DSP iktidan döneminde Tür- kiye"ye her istediğini yaptıramadığının gös- tergesı olduğunu söyle- dı. "Değişen Dünya ve Türkiye, DSP'ninGün- celleşen Programı 2003"te yer alan dikkat çekici unsurlar şöyle: • DSP, "emek"le tt sermaye"yı bırbirinin tamamlayıcısı olarak gör- mektedir. • DSP'nın "yerüsol- cu"luğunun esin kaynak- lanndan biri de her din- dan potansıyel mürtecı görmemesi olmuştur. • TSK'nin gücü, mut- laka korunmahdır. • Üniversitelere kesin özerklik sağlanacaktır. • Orman alanlanmı- zın, peşkeş çekilmesine izin verilmeyecektir. • KKTC.Türkıye'nin vazgeçilmez parçasıdır. Hükümetin Meclis'e sevk ettiği tezkerede bölge, asker sayısı ve birliklerin gidiş zamanı belirtilmiyor Süre 1yıl,kapsam sınırsızANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet, Irak'a asker göndermek için TBMM'den kapsamı sınırsız 1 yıllık yetki istedi. Asker sayısı ve gidilecek bölge başta olmak üzere kapsamı ta- mamen hükümete bırakılan tezkerede, yalnızca TSK'nin Irak'ta 1 yıl sürey- le ve kendi sorumluluk bölgesinde Türk komutasında göre\ yapacağı be- lirtildi. Tezkerenin gerekçesinde. ''Tür- kiye'nin işgal durumunun sürdürül- mesine yardımcı ve aracı olmayacağT savunuldu. "Kuzeylrak'ınPKK/KA- DEKten temizlenmesinin hayati önem taşıdığına" vurgu yapılan tezkerede, ABD'nin bu konuda taahhüt verdiği- ne ilişkin ifade yer almadı. Hükümet, uzun süredir gündemde yer alan Irak'a asker göndermede son noktayı koydu. Irak'a asker gönderil- mesine ilişkin tezkere Bakanlar Kuru- lu'nda dün jmzalanarak akşam saat- lerindeTBMM'yesevkedildi. 1 Mart tezkeresinin aksine bakanlann dünkü tezkereye itiraz etmeden imza atması • Kapsamı tamamen AKP hükümetine bırakılan tezkerenin TBMM Genel Kurulu'nda bugün "kapalı oturumda" görüşülmesi bekJeniyor. Tezkerenin gerekçesinde Türkiye'nin Irak'ta "geçici olarak" asker bulundurmasının "kaçmılmaz bir milli görev olduğu" savunuluyor. Irak'ın PKK'den temizlenmesinin, birinci öncelikli hayati konu olduğu belirtilen tezkerede "TSK'nin istikrar ve güvenliğin sağlanması dışında bir gündemi bulunmadığı" vurgulanıyor. dikkat çekti. Bakanlar Kurulu 'nda te- rör olgusuna vurgu yapan Dışışleri Bakanı Abdullah Gül, PKK ve KA- DEK unsurlanna işaret ederek "Hem Irak'a kotnşu oluşumuz hem de terör başta olmak üzere bazı gelişmeler açı- sından hedefülke konumundayız" de- di. Toplantı sonunda açıklama yapan Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek. Irak olayının parça tesirli olduğunu belirt- ti. Çiçek, hükümetin TBMM'den al- dığı izinden sonra, ABD ile yaptığı müzakareleri daha rahat yürüteceğini sa\undu. TBMM Başkanlığı'na jet hızla sunulan tezkerenin, TBMM Ge- nel Kurulu'nda bugün görüşülmesi bekleniyor. Oturumun, yine kapalı ol- ması bekleniyor. Başkanlığa sunulan tezkerenin so- nuç bölümünde, "Geregu kapsamı, sı- nın ve zamanı hükümet taraftndan beliıienecek şekilde Türk Silahlı Kuv- vetieri unsurlannın Irak'ta güventik ve istikrara katkıyapmakamaoyla Irak'a gönderilmesine ve bu kuvvetlerin gö- rev ve kulianılmasına ilişkin gerekli düzenlemelerin hükümet tarafından yapümasma anayasanın 92. maddesi uyannca 1 yıl süreyle izin verilmesi" istendi. Tezkerenin 4 sayfalık gerek- çesinde ise Irak'taki durumun ulusla- rarası banş ve güvenlik için tehdit oluşturduğu belirtildı. Birleşmiş Mil- letler Güvenlik Konseyi'nin 22 Ma- yıs 2003 tarihli 1483 sayılı kararında- ki "destek çağnsına" atıf yapılan ge- rekçede, yeni demokratik Irak'ın te- sisi ve geçiş sürecinin en kısa sürede tamamlanmasına Türkiye'nin katkı- da bulunacağı ifade edildi. 'ABD ile anlaşûk' denemedi Tezkerenin gerekçesinde, Türki- ye'nin ulusal birliği ve toprak bütün- lüğünü hedef alan PKKKADEK'in Irak'ta yu\ alanmasının önlenmesinin, Türkiye için birinci öncelikli hayati bir konu olduğu vurgulandı. "Iraktop- raklannın ileride teröristler için mel- ce (sıgınak) olmaktan çıkanlması için gerekli önkmleri aJmaya Türkiye'nin kesin olarak kararh olduğu" belirtilen tezkerede, bu konuda ABD ile anlaş- maya vanldığına ilişkin bir ifadeye ise yer verilemedi. Gerekçede, "PKK/KA- DEK'in Irak'tan tasfıyesi jçin ABD ile ortak anlayış birliğinin te>it edildiği,bu Yaklasık 30 fire hesaplamyor iktidarda tezkere seferberliğiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP yönetimi, Irak'a asker gönderme tezkeresinde 1 Mart oylamasına benzer sürprizle karşılaşmamak için seferber oldu. Grupta yapılan "eğüun yoklamasında" çekimser ve ret olarak 30 dolayında fire hesaplanırken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Ret karannı düşünemryorum" sözleriyle millervekillerine mesaj verdi. Tezkere oylamasmdan önce AKP'lilere dönük son ikna girişimi grup toplantısında bugün gerçeldeştirilecek. Grup toplantısında önce Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün bılgi \ermesi, daha sonra Başbakan Erdoğan'ın bir uyan konuşmasıyla toplantıyı — ^ — » ^ — noktalaması • ABD ile yürürülen görüşmelerden sonuç aluıamaması üzerine tezkere konusunda "KADEKkoşulunu"da kaldıran Başbakan Erdoğan, bugünkü grup toplantısında AXP'lileri ikna etmeye çalışacak. Erdoğan'ın "Bu tezkere bana karşı bir güvenoyu. Tezkereyi reddetmek benim hükümetimi reddetmek olur" mesajı verebileceği belirtiliyor. bekleniyor. Parti yönetimi, geçmiş tezkere toplantılannda olduğu gibi çok sayıda millervekiline söz hakkı tanıma\ı düşünmüyor. Erdoğan'a yakın isimler Başbakan'ın son aşamada vekillere tt Bu tezkere bana karşı bir güvenoyu. Tezkereyi reddetmek benim hükümetimi reddetmek olur" mesajı vereceğıni belirtiyor. Erdoğan. ret olasılığı konusunda "Ben ö\1e bir şey ~^^^~^^^~~^~~~~ düşünemiyorum" sözleriyle bunun işaretinı \erdı. Tayyıp Erdoğan dün yayımlanan demecinde tezkere için "KADFjK koşulunu" da kaldırdı. ABD ile v'ürütülen görüşmelerden sonuç alınamaması üzerine Başbakan, "ABD'den KADEK'e karşı bir v^pünnı beklryoruz. ama bu bir şart değil. 'Şu olursa bu olur, şu olmazsa bu ohnaz' gibi bir şeyin içinde değiliz'' sözleriyle çark etti. Erdoğan'ın kongre sonrası seslerini yükseltmesi beklenen "küskünleri" dıkkate alarak tezkereyi bu hafta geçirmekte ısrarlı olduğuna dikkat çekiliyor. Parti yöneticileri 30 dolayında fire oluşabileceğini, en zayıf olasılıkla tezkereye 300 dolayında kabul oyu beklediklerini belirtiyor. AKP Grup Başkanvekili SaBh Kapusuz tezkerede asker sayısına neden yer veribnediği konusunda, "Beklenenin üzerinde ihtrvaç çıkarsa tekrar Meclis'i toplamaya gerek duyulmamah. Bu özel bir durum ve bunun sorumluluğunu Ugiti kurumlara bırakmak en iyisidir" diye konuştu. amaçla ahnacaktedbûierüzerinde du- rulduğu" belirtılmekle yetınıldi. Tezkere gerekçesinde, "SilahhKuv- vefJerimiz. ülkede işgal durumunun surdürüfanesine yardımcı ve bu duru- mun bir aracı, bir askeri unsur olarak Irak'agitmeyecek,aksineülkedeki du- rumun süratienormaDeşmesinevegü- venli bir ortamda Irak halkmın insa- ni ihti>açlannın karşılanmasına katkı yapacak bir unsur olacakûr" denildi. Türkiye'nin Irak'ta asker bulundur- masının u kaçmılmaz bir milli görev olduğu" savunulan gerekçede şu gö- rüşler yer. aldı: "Irak'ta geçici askeri mevcudhetimizin amacı gü^enlik ve istikrara katkı ile sınırlı kalma\acak- or. İstikrarGücü'ne katkımızın önem- li siyasi ve insani boyutu olacaktır. Si- lahh kuvTetlerimiz, kamu düzeninin sağlanması, insaniyardını veekonomik yapının düzenlenmesi ve gelişmesine destek verme görevierini de kra ede- cektir. Türki\e'nin, Irak'ta bunun dı- şında birgündemi bulunmamaktadır." Bahriye Üçok anıldı Ankara Ünhersitesi (AÜ) Jlahjyat Fakültesi eski öğretinı ihclerinden Doc. Dr. Bahriye Üçok, katledilişinin 13. vıhıida anıldı. Kendisine gönderilen bombalı pakerin patlaması sonucu yaşamını vitiren Üçok'un ölıim vıldönümü nedenrv le Karşıyaka Mezarhğı'ndaki gömütü başuıda tören düzenkndi. Annıa törenine, Bahriye Üçok'un kıa Kumru C çok, \akmlan. Ataturkçü Diisünce berneği (ADD) üj'eleri ik Cumhumet Halk Partisi Ankara İJ Başkanı Fazıl Güleken, Sincan, \enimahalle ve Mamak Uçe örgiitlerinden temsiJciJer katıldı. ADD Genel Başkan Y'ardımcısı Orhan Velidedeoğlu, Üçok'un kabrine çelenk koyduktan sonra yapoğı konuşmada, Üçok'un, Atatürk devrimlerinin yıhnaz bir savunucusu olduğunu, fikirleriyle gönüllerde yaşamaya de\am ettiğini söyledi.'(SERDAR ÖZSOY) Onur Oymen: Hükümetin asker gönderme konusunda attığı her adım yanlış CHP ret oyu verecekANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - CHP, hükümetin Irak'a as- ker göndermek için Meclis'e su- nacağı tezkereye "ret" oyu vere- cek. CHP tstanbul Milletvekili Onur Oymen, uluslararası meş- ruiyet koşulunun gerçekleşme- mesi nedeniyle AKP iktidannın tezkereyle anayasayı çiğnemiş olacağını belirterek "Her attık- lan adrnı yanh^" dedi. CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç da hu- kuk dışı bir sürecin parçası olmak istemediklerini bildirdi. CHP, Irak ile ılgili Meclis'e getirilen diğer 2 tezkerede oldu- ğu gibi, Türk askerlerinin Irak'a gönderilmesine ilişkin bu tez- kereye de "hayır" diyecek. .An- cak CHP'nin bu konuda grup karan alıp almayacağı henüz net- leşmedi. CHP Grup Başkanve- kili Koç, BM karan olmadan, Kuzey Irak'ta PKK-KADEK te- rör örgütüne karşı yaptınm uy- gulanmadan \e Irak halkına bir siyasi çözüm talcvimi sunulma- dan Türkiye'nin "batakhğa gir- mesini" istemediklerini söyledi. Koç, "Ancak bu koşullar olursa sini "yok farz ettiğini" belirtti. Öymen, "uluslararası hukuk muğlaktır gibi gerekçelerin ar- kasına saklanı>or. Bu anayasayı yapanlar uluslararası hukukun ne olduğunu bümhor muydu" diye konuştu. BM Güvenlik Konseyi kara- • CHP, Irak ile ilgili Meclis'e getirilen diğer 2 tezkerede olduğu gibi bu tezkereye de "hayır" diyecek. Onur Öymen, iktidann tezkereyle anayasayı çiğnemiş olacağını söylerken Grup Başkanvekili Haluk Koç da, Türkiye'nin bataklığa girmesini istemediklerini belirtti. CHP olarak uluslararası toplu- luğun çözüm çerçevesine katkı- da bulunabiliriz" dedi. CHP"li Onur Oymen, hüküme- tin, uluslararası hukuk koşulu öngören anayasanın 92. madde- nnın beklenmesi gerektiğini vur- gulayan Onur Öymen, şunlan söyledi. "Mecüs'in sahip oldu- ğu yetkiji hükümete devrede- mezsmb. Askergönderip gönder- menıe uygun mu, değil mi buna Meclis karar verecek. Hükümet buna kendi karar vermek istryor. 'Elimiz güçlenir' diyorlar. Tam tersine ABD ile müzakerede eü za>ıflar. Mech's'ten tam yetki al- mışsınız, ondan sonra herhangi bir konuda 'Ben bunu Meclis'e kabul ettiremem' diyemezsinlt Her atüklan adun yanhş." Hükümet üyelerinde. hukuk eğitimi görmemiş olmanın ciddi eksikliğinin bulunduğunu anlatan Oymen. "Anlaşmaimzabyor, İs- teruygulanm. isteruygulamam' diyor. O zaman niye imzaladın? AnlaşmaJar de\1etîeri bağlamak için imzalanır. Anlaşmamn ne ol- duğunu bttmiyorsun. Kredi anlaş- masını Meclis'e getirmek zonın- dalar. Bakanlar Kurulu ile yü- rürlüğe koyarlarsa Yüce Divan suçu işleıier" dedi. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Israil uçaklarının Şam'ı bombala- ması, Israil'in bölgedekı bütün den- geleri altüst etmek gibi bir yola girdı- ğini gösteriyor. Irak müdahalesinin he- men ardından Sunye ve Iran'a karşı yaptırım için Bush yönetimini zorlayan Şaron hükümeti, bunu başaramayın- ca bizzat kendi uçaklarını devreye sok- tu. Aslında, ABD'nin Irak'a müdaha- lesinin arkasındaki önemli etkenler- den birisi de Israil yönetimıydi. Sad- dam'ı Israil'e karşı bir tehdit olarak gören Şaron'un, Bush'un işgale yön- lendirilmesinde etkili bir rol oynadı- ğı söylenmişti. Şimdi Suriye'nin bom- baianması da gösteriyor ki, Bush'un şahin çizgisinin arkasındaki önemli unsurlardan birisi Israil'in şahin yö- netimi. Suriye, Israil'in bu saldırısına karşı- lık verebılır mı? Çok zor. Gerek aske- ri gücü, gerekse ABD'nin ağır baskısı Esad yönetiminin elini kolunu bağlı- yor. Kısa vadede böyle bir saldırıya tsrail Yönetimi Ne İstiyor? karşılık vermesi mümkün görünmü- yor. * • • Filistın'de çözüm bulunamayan kan davası, aslında bütün Ortadoğu'yu tehdit ediyor. Her gün, her iki taraftan onlarca masum insanın yaşamını yi- tirdiği "kutsal topraklar"da akan kan bütün insanlığın geleceğini kararta- cak bir zehirlenmeye neden oluyor. El-Kaide'yi ortaya çıkaran vahşiliğin arkasında bu gelışmelenn, bu çözüm- süzlüğün önemli bir rolü olduğunu unutmayalım. Israil'in yönetimi, Filistin'den gelen "intiharsaldılan"na karşı çözüm yolu olarak karşı saldınyı tırmandırmayı seç- ti. Günlerce, aylarca Filistın toprakla- rına bomba yağdırdı, aynı Filistinli mi- litanların yaptığı gibi masum insanla- rı hedef seçtı. Şimdi ne olacak? Şuriye de mi işin içine katılacak? Suriye açıktan işin içi- ne katılmasa bile uğradığı bu saldırı- nın intikamınıalmak ısteyecek. Bunun için neleryapar, şimdiden kestirmek çok zor. Ancak ışlerin iyice ıçinden çıkıl- maz bir hale geldiği de gerçek. ••• ABD'de başkanlık seçimleri yaklaş- tıkça, Israil yönetiminin de daha teh- likeli ataklara girişmesi artacak gibi görünüyor. Bush yönetimi Irak'ta ba- tağasaplandı, bu nedenle ABD kamu- oyunda sürekli itibar yitiriyor. Acaba, Israil üzerinden bölgedekı ateşi yaya- rak yeni bir "kurtancı" havasına mı gırmek istiyor? Şaron, iktidara geldi- ğınden bu yana Filistin'e de Israil'e de kan ve göz yaşından başka bir şey getirmedı. "Kısasa kısas" diye anılan çizgisi Filistin içindeki çılgınlığı tırman- dırmaktan başka bir sonuç vermedi. Şaron hükümeti, şimdi dahaçılgın- ca bir şey yapıyor ve savaşı daha ge- niş alanlara yaymak istiyor. Bu yolla her şey birbirine karışacak ve ABD Suri- ye'ye müdahale etmek zorunda kala- cak diye mi düşünüyor? Israil'in Arafat üzerinde uyguladığı baskı ve yıldırma girişimi de Filistin içindeki şahinlerin ekmeğine yağ sü- rüyor. Arafat ortadan kaldınlırsa, Şa- ron, Filistın'ın şiddet yanlılarıyla tek başına karşı karşıya kalacaktır. Bu ise daha çok kan ve daha çok şiddet de- mektir. Şaron bu kadar gözü kara bir çizgiyi neden seçiyor? ABD'nin bu çıl- gınlık karşısındaki rolü ne olacaktır? Akıllara durgunluk verecek bir çılgın- lığı sürdüren Şaron, bu kargaşadan ne umuyor? Şaron iktidara geldiğin- den bu yana yüzlerce masum Israilli yaşamını bombalarla yitirdi. Onun uy- guladığı yöntem Israil halkına güven- lik sağlamak bir yana, tam anlamıyla bir güvensizlik oldu. ••• Şimdi bütün gelişmeler Arafat'ın ge- leceği üzerinde yoğunlaşmış durum- da. Eğer Arafat, Filistin'den zorla sü- rülmeye kalkarsa, o zaman şiddet yo- lunda yeni bir felaket dönemi daha başlayacaktır. Geçen hafta Iran'daydık, dini, bir devlet biçimi haline getirmenin bir ül- keye, bir halka ne kadar pahalıya mal olduğunu gördük. Şimdi Şaron'u izli- yoruz, Israil halkına ve çevre halklara kan kusturuyor. Şiddetle bir yere va- rılmadığını, varılsa bile hayıriı sonuç- larçıkmadığını biliyoruz. Umuyoruzki, Israil'in çok acılar çekmiş Yahudi hal- kı, bu çılgınlığı durduracak bir tepki göstenr ve Şaron'u ıktıdardan uzaklaş- tırır. Bu çılgınlığın biryerde durması ge- rekiyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle