Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 EKİM 2003 SALI
4 HABERLER
DUNY4DABUGUN
ALt SİRMEN
YSK ve Siyasi İstikrar
YSK'nin 2003 seçimlerinin iptali konusundaki
istemlere ret kararı vermesinin siyasi istikrar açı-
sından yarariı olduğunu söyleyenlerin savlarında
bir haklılık payı olduğu yadsınamaz.
Gerçekten de, siyasi iktidarı değiştirmesi ola-
sılığı da bulunmayan bir erken seçimin, istikrar or-
tamını, dolayısıyla da ekortomiyi olumsuz etkile-
mekten başka bir sonuç doğurmayacağı söyle-
nebilir.
Ne var ki, bir yargı kurumu olan YSK, kararını
verirken siyasi ve ekonomik mülahazalarla değil,
salt hukuki ölçütlerle hareket eder.
Doğrusu YSK, 3 Kasım seçimleri öncesi uya-
nlmış olduğu halde gerekli duyarlılık ve özeni gös-
termeyerek hem seçimlere hem de yargıya göl-
ge düşürmüştür.
Bu arada, 3 Kasım öncesi DEHAP'ın seçimle-
re katılmanın önkoşulunu yerine getirmemiş ol-
ması dolayısıyla engellenrnesi istemini, bunîarın
önüne siyasal set çekme girişimi olarak niteleme-
nin de yerinde olmadığını, bütün partiler için ay-
nı ölçütlere uyma zorunluluğunun bulunduğunu
belirtmek gerek.
Belki de yeni gelişmeler, aynı eksiklikJe malul baş-
ka partiler (örneğin Genç Parti), olduğunu da or-
taya çıkaracaktır.
Şimdi siyasi istikrar konusuna biraz daha ya-
kından eğilmekte yarar var.
Erken seçimin yapılmaması, siyasi istikran sağ-
lamış, AKP'ye daha dört yıl iktidarda kalma ola-
nağını vermiş midir?
•••
Yukandaki sorunun ilk bölümüne aceleyle olum-
lu yanıt vermeden önce, biraz durup düşünmek
gerek.
Evet, ekonomik göstergeler bu alanda belirii
bir düzelme olduğunu ortaya koyuyor.
Gerçi enflasyonda yaşandığı ileri sürülen ve
resmi rakamlaria açıklanan düşüşü halk günlük
yaşamında hissetmiyor; düşen faizler yatınmın
artmasına, dolayısıyla işsizliğin azalmasına ve pi-
yasanın hareketlenmesine yetmiyor, ama yine de
güvenilir tarafsız uzmanlar, verilerin sürdürülebi-
lir birdüzelmeyi işaret ettiğinde ısrarlılar.
Bu çevreler, ancak büyük bir siyasal çalkantı-
nın durumu tersine çevirebileceğini söylüyorlar.
Aynca, tek parti iktidardadır ve ırfukta seçim gö-
rünmemektedir.
Gelgelim, Türkiye yine de belirsizlikler ve ger-
ginlikler içinde yaşamaktadır.
Belirsizlik, Irak konusundan kaynaklanıyor.
ABD'nin yanında Irak bataklığına balıklama dal-
maya hazırianan birTürkiye'yi hangi belirsizlikle-
rin beklediğini şimdiden kestirmek oldukça güç-
tür.
• • •
Irak konjonktürünün doğuracağı belirsizliğin ve
bunun getirebileceği artan hoşnutsuzluğun yanı
sıra Türkiye, gereksiz gerginliklerin çalkantısı için-
de debelenip duruyor.
Hükümet; Cumhurbaşkanı, üniversitelerle, za-
man zaman YSK ve Yargı ile sürekli gerginlik için-
de yaşamaktadır.
YÖK konusundaki gerginliğin, kimilerinin iddia
ettiği gibi, "Iki Kemaller" den kaynaklandığını söy-
lemek, olayın gerçek niteliğini kavramamak ola-
caktır.
Kamuoyunun çoğunluğu gibi, üniversite öğre-
tim üyeleri ve dernekleri de, YÖK'ten yana olmak
ne söz, tümüyle ona karşıdırlar. Ama bu tavıriarı
iktidann girişimlerine destek verdikleri anlamını ta-
şımıyor.
Kısacası, kamuoyu YÖK'e de AKP'nin tasarı-
sına da karşıdır ve uyarılar iktidara yöneliktir.
Tayyip Erdoğan ise tabanının sert çekirdeğini
tatmin etmek için sürekli olarak ortamı germek-
te, halkın kendisine verdiği vekâletin sınırlarını
aşarak, rejimin niteliğini etkileyecek köklü deği-
şimleri yaşama geçirmeye çalışmaktadır.
Bunu yaparken de devletin çeşitli kurumlarıyla
çatışarak gerginlik ortamı yaratmayı göze almak-
tadır.
Sanırım önümüzdeki dönemde, siyasal istikra-
n en fazla tehdit edecek olan öğe de işte budur.
Tek parti iktidannın getirdiği istikrar görüşünün
haklı olabilmesi için AKP'nin bir tutucular koalis-
yonunun ötesinde gerçek bir tek parti hüviyetini
taşıması gerekirdi ki, bunun gerçekleştiğini söy-
lemek de çok güçtür.
Siyasi istikrarın ve iktidar süresinin uzunluğu-
nun anahtan AKP'nin kendi elindedir.
Ecevit'ten, ABD'ye kredi tepkisi:
Türkiye kendi
güvenliğini sağlar
ANKARA (Cumhuri-
yetBürosu)-DSPGenel
Başkanı Bülent Ecevit.
ABD ile imzalanan 8.5
milyar dolarlık kredi an-
laşmasında "Türkaske-
rinin Kuzey Irak'a gir-
memesi" koşulunun bu-
lunmasına tepkı göster-
di. Ecevit, Türkiye'nin
güvenliğinin herhangi bir
bedele "muhatap" ol-
madığını belirterek "8.5
mihar dolarolmadan da
Türkive güvenüğini ra-
halMdâsa^ar''dedi. Ece-
vit, DSP kurultayında
aday olup olmayacağıy-
la ilgılı soruya net yanıt
vermekten kaçındı.
DSP, güncellediği par-
ti programını dün Tes-Iş
SendiJcasi Konferans Sa-
lonu'nda açıkladı. Bir
gazetede yer alan AB
komisyonundan bir dip-
lomatın "Ecevit'le ko-
nuşmak tabuydu. şimdi
hükümete ulaşıyor" söz-
lerini değerlendiren Ece-
vit, bunun AB'nin, DSP
iktidan döneminde Tür-
kiye"ye her istediğini
yaptıramadığının gös-
tergesı olduğunu söyle-
dı. "Değişen Dünya ve
Türkiye, DSP'ninGün-
celleşen Programı
2003"te yer alan dikkat
çekici unsurlar şöyle:
• DSP, "emek"le
tt
sermaye"yı bırbirinin
tamamlayıcısı olarak gör-
mektedir.
• DSP'nın "yerüsol-
cu"luğunun esin kaynak-
lanndan biri de her din-
dan potansıyel mürtecı
görmemesi olmuştur.
• TSK'nin gücü, mut-
laka korunmahdır.
• Üniversitelere kesin
özerklik sağlanacaktır.
• Orman alanlanmı-
zın, peşkeş çekilmesine
izin verilmeyecektir.
• KKTC.Türkıye'nin
vazgeçilmez parçasıdır.
Hükümetin Meclis'e sevk ettiği tezkerede bölge, asker sayısı ve birliklerin gidiş zamanı belirtilmiyor
Süre 1yıl,kapsam sınırsızANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Hükümet, Irak'a asker göndermek için
TBMM'den kapsamı sınırsız 1 yıllık
yetki istedi. Asker sayısı ve gidilecek
bölge başta olmak üzere kapsamı ta-
mamen hükümete bırakılan tezkerede,
yalnızca TSK'nin Irak'ta 1 yıl sürey-
le ve kendi sorumluluk bölgesinde
Türk komutasında göre\ yapacağı be-
lirtildi. Tezkerenin gerekçesinde. ''Tür-
kiye'nin işgal durumunun sürdürül-
mesine yardımcı ve aracı olmayacağT
savunuldu. "Kuzeylrak'ınPKK/KA-
DEKten temizlenmesinin hayati önem
taşıdığına" vurgu yapılan tezkerede,
ABD'nin bu konuda taahhüt verdiği-
ne ilişkin ifade yer almadı.
Hükümet, uzun süredir gündemde
yer alan Irak'a asker göndermede son
noktayı koydu. Irak'a asker gönderil-
mesine ilişkin tezkere Bakanlar Kuru-
lu'nda dün jmzalanarak akşam saat-
lerindeTBMM'yesevkedildi. 1 Mart
tezkeresinin aksine bakanlann dünkü
tezkereye itiraz etmeden imza atması
• Kapsamı tamamen AKP hükümetine bırakılan tezkerenin TBMM Genel Kurulu'nda bugün
"kapalı oturumda" görüşülmesi bekJeniyor. Tezkerenin gerekçesinde Türkiye'nin Irak'ta "geçici
olarak" asker bulundurmasının "kaçmılmaz bir milli görev olduğu" savunuluyor. Irak'ın
PKK'den temizlenmesinin, birinci öncelikli hayati konu olduğu belirtilen tezkerede "TSK'nin
istikrar ve güvenliğin sağlanması dışında bir gündemi bulunmadığı" vurgulanıyor.
dikkat çekti. Bakanlar Kurulu 'nda te-
rör olgusuna vurgu yapan Dışışleri
Bakanı Abdullah Gül, PKK ve KA-
DEK unsurlanna işaret ederek "Hem
Irak'a kotnşu oluşumuz hem de terör
başta olmak üzere bazı gelişmeler açı-
sından hedefülke konumundayız" de-
di. Toplantı sonunda açıklama yapan
Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek. Irak
olayının parça tesirli olduğunu belirt-
ti. Çiçek, hükümetin TBMM'den al-
dığı izinden sonra, ABD ile yaptığı
müzakareleri daha rahat yürüteceğini
sa\undu. TBMM Başkanlığı'na jet
hızla sunulan tezkerenin, TBMM Ge-
nel Kurulu'nda bugün görüşülmesi
bekleniyor. Oturumun, yine kapalı ol-
ması bekleniyor.
Başkanlığa sunulan tezkerenin so-
nuç bölümünde, "Geregu kapsamı, sı-
nın ve zamanı hükümet taraftndan
beliıienecek şekilde Türk Silahlı Kuv-
vetieri unsurlannın Irak'ta güventik ve
istikrara katkıyapmakamaoyla Irak'a
gönderilmesine ve bu kuvvetlerin gö-
rev ve kulianılmasına ilişkin gerekli
düzenlemelerin hükümet tarafından
yapümasma anayasanın 92. maddesi
uyannca 1 yıl süreyle izin verilmesi"
istendi. Tezkerenin 4 sayfalık gerek-
çesinde ise Irak'taki durumun ulusla-
rarası banş ve güvenlik için tehdit
oluşturduğu belirtildı. Birleşmiş Mil-
letler Güvenlik Konseyi'nin 22 Ma-
yıs 2003 tarihli 1483 sayılı kararında-
ki "destek çağnsına" atıf yapılan ge-
rekçede, yeni demokratik Irak'ın te-
sisi ve geçiş sürecinin en kısa sürede
tamamlanmasına Türkiye'nin katkı-
da bulunacağı ifade edildi.
'ABD ile anlaşûk' denemedi
Tezkerenin gerekçesinde, Türki-
ye'nin ulusal birliği ve toprak bütün-
lüğünü hedef alan PKKKADEK'in
Irak'ta yu\ alanmasının önlenmesinin,
Türkiye için birinci öncelikli hayati
bir konu olduğu vurgulandı. "Iraktop-
raklannın ileride teröristler için mel-
ce (sıgınak) olmaktan çıkanlması için
gerekli önkmleri aJmaya Türkiye'nin
kesin olarak kararh olduğu" belirtilen
tezkerede, bu konuda ABD ile anlaş-
maya vanldığına ilişkin bir ifadeye ise
yer verilemedi. Gerekçede, "PKK/KA-
DEK'in Irak'tan tasfıyesi jçin ABD ile
ortak anlayış birliğinin te>it edildiği,bu
Yaklasık 30 fire hesaplamyor
iktidarda
tezkere
seferberliğiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP yönetimi,
Irak'a asker gönderme tezkeresinde 1 Mart
oylamasına benzer sürprizle karşılaşmamak için
seferber oldu. Grupta yapılan "eğüun yoklamasında"
çekimser ve ret olarak 30 dolayında fire
hesaplanırken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Ret
karannı düşünemryorum" sözleriyle
millervekillerine mesaj verdi. Tezkere oylamasmdan
önce AKP'lilere dönük son ikna girişimi grup
toplantısında bugün gerçeldeştirilecek. Grup
toplantısında önce Başbakan Yardımcısı Abdullah
Gül'ün bılgi \ermesi, daha sonra Başbakan
Erdoğan'ın bir uyan konuşmasıyla toplantıyı
— ^ — » ^ — noktalaması
• ABD ile yürürülen
görüşmelerden sonuç
aluıamaması üzerine
tezkere konusunda
"KADEKkoşulunu"da
kaldıran Başbakan
Erdoğan, bugünkü grup
toplantısında AXP'lileri
ikna etmeye çalışacak.
Erdoğan'ın "Bu
tezkere bana karşı bir
güvenoyu. Tezkereyi
reddetmek benim
hükümetimi reddetmek
olur" mesajı
verebileceği belirtiliyor.
bekleniyor. Parti
yönetimi, geçmiş
tezkere toplantılannda
olduğu gibi çok sayıda
millervekiline söz
hakkı tanıma\ı
düşünmüyor.
Erdoğan'a yakın
isimler Başbakan'ın
son aşamada vekillere
tt
Bu tezkere bana karşı
bir güvenoyu. Tezkereyi
reddetmek benim
hükümetimi reddetmek
olur" mesajı vereceğıni
belirtiyor. Erdoğan. ret
olasılığı konusunda
"Ben ö\1e bir şey
~^^^~^^^~~^~~~~ düşünemiyorum"
sözleriyle bunun işaretinı \erdı. Tayyıp Erdoğan dün
yayımlanan demecinde tezkere için "KADFjK
koşulunu" da kaldırdı. ABD ile v'ürütülen
görüşmelerden sonuç alınamaması üzerine Başbakan,
"ABD'den KADEK'e karşı bir v^pünnı beklryoruz.
ama bu bir şart değil. 'Şu olursa bu olur, şu olmazsa
bu ohnaz' gibi bir şeyin içinde değiliz'' sözleriyle çark
etti. Erdoğan'ın kongre sonrası seslerini yükseltmesi
beklenen "küskünleri" dıkkate alarak tezkereyi bu
hafta geçirmekte ısrarlı olduğuna dikkat çekiliyor.
Parti yöneticileri 30 dolayında fire oluşabileceğini, en
zayıf olasılıkla tezkereye 300 dolayında kabul oyu
beklediklerini belirtiyor. AKP Grup Başkanvekili
SaBh Kapusuz tezkerede asker sayısına neden yer
veribnediği konusunda, "Beklenenin üzerinde ihtrvaç
çıkarsa tekrar Meclis'i toplamaya gerek duyulmamah.
Bu özel bir durum ve bunun sorumluluğunu Ugiti
kurumlara bırakmak en iyisidir" diye konuştu.
amaçla ahnacaktedbûierüzerinde du-
rulduğu" belirtılmekle yetınıldi.
Tezkere gerekçesinde, "SilahhKuv-
vefJerimiz. ülkede işgal durumunun
surdürüfanesine yardımcı ve bu duru-
mun bir aracı, bir askeri unsur olarak
Irak'agitmeyecek,aksineülkedeki du-
rumun süratienormaDeşmesinevegü-
venli bir ortamda Irak halkmın insa-
ni ihti>açlannın karşılanmasına katkı
yapacak bir unsur olacakûr" denildi.
Türkiye'nin Irak'ta asker bulundur-
masının
u
kaçmılmaz bir milli görev
olduğu" savunulan gerekçede şu gö-
rüşler yer. aldı: "Irak'ta geçici askeri
mevcudhetimizin amacı gü^enlik ve
istikrara katkı ile sınırlı kalma\acak-
or. İstikrarGücü'ne katkımızın önem-
li siyasi ve insani boyutu olacaktır. Si-
lahh kuvTetlerimiz, kamu düzeninin
sağlanması, insaniyardını veekonomik
yapının düzenlenmesi ve gelişmesine
destek verme görevierini de kra ede-
cektir. Türki\e'nin, Irak'ta bunun dı-
şında birgündemi bulunmamaktadır."
Bahriye
Üçok anıldı
Ankara Ünhersitesi (AÜ)
Jlahjyat Fakültesi eski öğretinı
ihclerinden Doc. Dr. Bahriye
Üçok, katledilişinin 13. vıhıida
anıldı. Kendisine gönderilen
bombalı pakerin patlaması
sonucu yaşamını vitiren
Üçok'un ölıim vıldönümü
nedenrv le Karşıyaka
Mezarhğı'ndaki gömütü
başuıda tören düzenkndi.
Annıa törenine, Bahriye
Üçok'un kıa Kumru C çok,
\akmlan. Ataturkçü Diisünce
berneği (ADD) üj'eleri ik
Cumhumet Halk Partisi
Ankara İJ Başkanı Fazıl
Güleken, Sincan, \enimahalle
ve Mamak Uçe örgiitlerinden
temsiJciJer katıldı. ADD Genel
Başkan Y'ardımcısı Orhan
Velidedeoğlu, Üçok'un kabrine
çelenk koyduktan sonra
yapoğı konuşmada, Üçok'un,
Atatürk devrimlerinin yıhnaz
bir savunucusu olduğunu,
fikirleriyle gönüllerde
yaşamaya de\am ettiğini
söyledi.'(SERDAR ÖZSOY)
Onur Oymen: Hükümetin asker gönderme konusunda attığı her adım yanlış
CHP ret oyu verecekANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - CHP, hükümetin Irak'a as-
ker göndermek için Meclis'e su-
nacağı tezkereye "ret" oyu vere-
cek. CHP tstanbul Milletvekili
Onur Oymen, uluslararası meş-
ruiyet koşulunun gerçekleşme-
mesi nedeniyle AKP iktidannın
tezkereyle anayasayı çiğnemiş
olacağını belirterek "Her attık-
lan adrnı yanh^" dedi. CHP Grup
Başkanvekili Haluk Koç da hu-
kuk dışı bir sürecin parçası olmak
istemediklerini bildirdi.
CHP, Irak ile ılgili Meclis'e
getirilen diğer 2 tezkerede oldu-
ğu gibi, Türk askerlerinin Irak'a
gönderilmesine ilişkin bu tez-
kereye de "hayır" diyecek. .An-
cak CHP'nin bu konuda grup
karan alıp almayacağı henüz net-
leşmedi. CHP Grup Başkanve-
kili Koç, BM karan olmadan,
Kuzey Irak'ta PKK-KADEK te-
rör örgütüne karşı yaptınm uy-
gulanmadan \e Irak halkına bir
siyasi çözüm talcvimi sunulma-
dan Türkiye'nin "batakhğa gir-
mesini" istemediklerini söyledi.
Koç, "Ancak bu koşullar olursa
sini "yok farz ettiğini" belirtti.
Öymen, "uluslararası hukuk
muğlaktır gibi gerekçelerin ar-
kasına saklanı>or. Bu anayasayı
yapanlar uluslararası hukukun
ne olduğunu bümhor muydu"
diye konuştu.
BM Güvenlik Konseyi kara-
• CHP, Irak ile ilgili Meclis'e getirilen diğer 2 tezkerede
olduğu gibi bu tezkereye de "hayır" diyecek. Onur
Öymen, iktidann tezkereyle anayasayı çiğnemiş olacağını
söylerken Grup Başkanvekili Haluk Koç da, Türkiye'nin
bataklığa girmesini istemediklerini belirtti.
CHP olarak uluslararası toplu-
luğun çözüm çerçevesine katkı-
da bulunabiliriz" dedi.
CHP"li Onur Oymen, hüküme-
tin, uluslararası hukuk koşulu
öngören anayasanın 92. madde-
nnın beklenmesi gerektiğini vur-
gulayan Onur Öymen, şunlan
söyledi. "Mecüs'in sahip oldu-
ğu yetkiji hükümete devrede-
mezsmb. Askergönderip gönder-
menıe uygun mu, değil mi buna
Meclis karar verecek. Hükümet
buna kendi karar vermek istryor.
'Elimiz güçlenir' diyorlar. Tam
tersine ABD ile müzakerede eü
za>ıflar. Mech's'ten tam yetki al-
mışsınız, ondan sonra herhangi
bir konuda 'Ben bunu Meclis'e
kabul ettiremem' diyemezsinlt
Her atüklan adun yanhş."
Hükümet üyelerinde. hukuk
eğitimi görmemiş olmanın ciddi
eksikliğinin bulunduğunu anlatan
Oymen. "Anlaşmaimzabyor, İs-
teruygulanm. isteruygulamam'
diyor. O zaman niye imzaladın?
AnlaşmaJar de\1etîeri bağlamak
için imzalanır. Anlaşmamn ne ol-
duğunu bttmiyorsun. Kredi anlaş-
masını Meclis'e getirmek zonın-
dalar. Bakanlar Kurulu ile yü-
rürlüğe koyarlarsa Yüce Divan
suçu işleıier" dedi.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Israil uçaklarının Şam'ı bombala-
ması, Israil'in bölgedekı bütün den-
geleri altüst etmek gibi bir yola girdı-
ğini gösteriyor. Irak müdahalesinin he-
men ardından Sunye ve Iran'a karşı
yaptırım için Bush yönetimini zorlayan
Şaron hükümeti, bunu başaramayın-
ca bizzat kendi uçaklarını devreye sok-
tu.
Aslında, ABD'nin Irak'a müdaha-
lesinin arkasındaki önemli etkenler-
den birisi de Israil yönetimıydi. Sad-
dam'ı Israil'e karşı bir tehdit olarak
gören Şaron'un, Bush'un işgale yön-
lendirilmesinde etkili bir rol oynadı-
ğı söylenmişti. Şimdi Suriye'nin bom-
baianması da gösteriyor ki, Bush'un
şahin çizgisinin arkasındaki önemli
unsurlardan birisi Israil'in şahin yö-
netimi.
Suriye, Israil'in bu saldırısına karşı-
lık verebılır mı? Çok zor. Gerek aske-
ri gücü, gerekse ABD'nin ağır baskısı
Esad yönetiminin elini kolunu bağlı-
yor. Kısa vadede böyle bir saldırıya
tsrail Yönetimi Ne İstiyor?
karşılık vermesi mümkün görünmü-
yor.
* • •
Filistın'de çözüm bulunamayan kan
davası, aslında bütün Ortadoğu'yu
tehdit ediyor. Her gün, her iki taraftan
onlarca masum insanın yaşamını yi-
tirdiği "kutsal topraklar"da akan kan
bütün insanlığın geleceğini kararta-
cak bir zehirlenmeye neden oluyor.
El-Kaide'yi ortaya çıkaran vahşiliğin
arkasında bu gelışmelenn, bu çözüm-
süzlüğün önemli bir rolü olduğunu
unutmayalım.
Israil'in yönetimi, Filistin'den gelen
"intiharsaldılan"na karşı çözüm yolu
olarak karşı saldınyı tırmandırmayı seç-
ti. Günlerce, aylarca Filistın toprakla-
rına bomba yağdırdı, aynı Filistinli mi-
litanların yaptığı gibi masum insanla-
rı hedef seçtı.
Şimdi ne olacak? Şuriye de mi işin
içine katılacak? Suriye açıktan işin içi-
ne katılmasa bile uğradığı bu saldırı-
nın intikamınıalmak ısteyecek. Bunun
için neleryapar, şimdiden kestirmek çok
zor. Ancak ışlerin iyice ıçinden çıkıl-
maz bir hale geldiği de gerçek.
•••
ABD'de başkanlık seçimleri yaklaş-
tıkça, Israil yönetiminin de daha teh-
likeli ataklara girişmesi artacak gibi
görünüyor. Bush yönetimi Irak'ta ba-
tağasaplandı, bu nedenle ABD kamu-
oyunda sürekli itibar yitiriyor. Acaba,
Israil üzerinden bölgedekı ateşi yaya-
rak yeni bir "kurtancı" havasına mı
gırmek istiyor? Şaron, iktidara geldi-
ğınden bu yana Filistin'e de Israil'e de
kan ve göz yaşından başka bir şey
getirmedı. "Kısasa kısas" diye anılan
çizgisi Filistin içindeki çılgınlığı tırman-
dırmaktan başka bir sonuç vermedi.
Şaron hükümeti, şimdi dahaçılgın-
ca bir şey yapıyor ve savaşı daha ge-
niş alanlara yaymak istiyor. Bu yolla her
şey birbirine karışacak ve ABD Suri-
ye'ye müdahale etmek zorunda kala-
cak diye mi düşünüyor?
Israil'in Arafat üzerinde uyguladığı
baskı ve yıldırma girişimi de Filistin
içindeki şahinlerin ekmeğine yağ sü-
rüyor. Arafat ortadan kaldınlırsa, Şa-
ron, Filistın'ın şiddet yanlılarıyla tek
başına karşı karşıya kalacaktır. Bu ise
daha çok kan ve daha çok şiddet de-
mektir. Şaron bu kadar gözü kara bir
çizgiyi neden seçiyor? ABD'nin bu çıl-
gınlık karşısındaki rolü ne olacaktır?
Akıllara durgunluk verecek bir çılgın-
lığı sürdüren Şaron, bu kargaşadan
ne umuyor? Şaron iktidara geldiğin-
den bu yana yüzlerce masum Israilli
yaşamını bombalarla yitirdi. Onun uy-
guladığı yöntem Israil halkına güven-
lik sağlamak bir yana, tam anlamıyla
bir güvensizlik oldu.
•••
Şimdi bütün gelişmeler Arafat'ın ge-
leceği üzerinde yoğunlaşmış durum-
da. Eğer Arafat, Filistin'den zorla sü-
rülmeye kalkarsa, o zaman şiddet yo-
lunda yeni bir felaket dönemi daha
başlayacaktır.
Geçen hafta Iran'daydık, dini, bir
devlet biçimi haline getirmenin bir ül-
keye, bir halka ne kadar pahalıya mal
olduğunu gördük. Şimdi Şaron'u izli-
yoruz, Israil halkına ve çevre halklara
kan kusturuyor. Şiddetle bir yere va-
rılmadığını, varılsa bile hayıriı sonuç-
larçıkmadığını biliyoruz. Umuyoruzki,
Israil'in çok acılar çekmiş Yahudi hal-
kı, bu çılgınlığı durduracak bir tepki
göstenr ve Şaron'u ıktıdardan uzaklaş-
tırır.
Bu çılgınlığın biryerde durması ge-
rekiyor.