Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 EKİM 2003 SALI
2 OLAYLAR VE GORUŞLER
EVET/HAYIR
OKTAY AKBAL
Değişmez Şef', Niye
Değişmez?
Şu günlerde CHP il kongreleri yapılıyor. Bir rast-
lantıyla, kongre öncesı yapılan bir kahve toplantı-
smda bulundum. Herkes görüşünü özgürce açık-
lıyordu. CHR Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusudur.
Sağlam bir temel üstündedir. On binlerce üyesi
vardır. Ülkenın neresine giderseniz gidin, her yer-
de birkaç sağlam CHP'li bulursunuz. Her şeye kar-
ş n direnmişlerdir, her şeye karşın yıkılmamışlardır.
Partilerinden kopmamışlardır.
Üyeler serbestçe düşüncelerini belirttiler. Kimin
il başkanı olacağı, adaylann nitelikleri, delegelerin
seçimi, sonra kurultayda oluşacak parti meclisin-
de yer alacak kişilerin böyle bir göreve yakışıp ya-
kışmayacağıL
Hemen herkesin birleştiği bir nokta vardı. O da
genel merkez egernenliğinin, açıkçası genel baş-
kan ağırlığının bir çeşit "tek seçici" olmaya dönüş-
rnemesi, milletvekillerinin lider veçevresinceseçil-
rnemesı, daha doğrusu atanmaması!..
Tek parti dönemini yaşayanlar bilir. LJder kimse,
partide her şey onun isteğiyle olurdu. Lider, üç beş
kişiyle oturur, listeleri hazırlardı. Kimsenin sesi çık-
mazdı. Aradan altmış yıl geçti. Demokrasi yöntem-
lerıne uymak hâlâ bir hayal! Yalnız CHP'de değil,
sağda, solda, ortada bütün partilerde yaşanan bir
durum! Biradam çıkıyor, bir kez lider seçildi mi, onu
o koltuktan indirmek olanaksız! Tansu Hanım böy-
leydi. Mesut Bey öyle, Bülent Bey, Deniz Bey öy-
le!..
Seçim üstüne seçim yitirse de, lider, yerini ko-
rur! Ta ki olağanüstü bir durum olsun!..
3 Kasım'da değişmez lider partileri büyük bir
bozguna uğradı da bazı partilerde yeni genel baş-
kanlarçıkabildi.
"Değişmez genel başkan"... Bu tanım, Ismet
Paşa'ya yakışırdı. Ama daha sonraları başkalan da
böyle anılmaya başlandı. O parti bu parti aynmı yok,
hepsi bu 'değişmezliğin' etkisinde... Kemalist, sol-
cu, sosyal demokrat denilen partiler de böyle!..
Sanıyorlar ki, bir kişı tepeden buyurursa, istediği-
ni, beğendiğinı seçerse, başanya ulaşmak kolay-
laşır! Oysa hep gördük, görüyoruz, göreceğiz, tam
tersi oluyor. Bir parti sürekli aynı liderin elinde ka-
lırsa er geç çıkmaza saplanıyor.
Ismet Paşa'ydı, kahramandı, ulusal şefti, sevilen
sayılan bir kişiydi... Ama o bile, zaman zaman gü-
cünü kullanamadı. Unutmayalım. 1950 sonrasın-
da CHP kendini yenilerken Paşa'nın istediği genel
sekreter, ya Nihat Erim ya Şemsettin Günartay..
Oysa bir Kasım Gülek çıktı, kurultayı aldı götür-
dü. Daha sonraki kurultaylarda da Ismet Paşa'ya
karşı Gülek, örgütün desteğiyle yıllarca yerini ko-
rudu. Demek örgütün gücü, değişmez lideri bile et-
kisiz kılabiliyor.
O günkü toplantıda; "Bizzabıtkâtibimiyiz", "Biz
emirkulu muyuz?", "Örgütün sesi çıkmayacakmı,
liderin her dediği buyruk mu?" gibi konuşmaları
duyunca umutlandım... Her işin başı örgüttür, ör-
gütün sesidir. Ama bir de bakıyorsun, örgütün se-
si kısılıyor, lider kimse, kendi tayfasıyla birdaha, bir
daha partide egemenliğini sürdürüyor... Dolayısıy-
la parti, saygınlığını, etkisini yitiriyor...
Yakında CHP kurultayı toplanacak. Bilmem yi-
ne 'değişmez şef alışkanlığı sürüp gidecek mi?
CHP Üzerine...
CHP'nin tek başına iktidar plmasına karşın, Köy Enstitüleri karşıdevrimin
acımasız kıyımına uğradı. Öğrenciler sınıfta bırakılarak enstitülerden
uzaklaştınldı.
OKTAY AKBAL
Önce Ekmekler Bozuldu, Aşksız Insanlar,
Bizans Definesi, Bulutun Rengi, Berber Aynası,
Yalnızlık Bana Yasak, Tarzan Öldü, Istinye Suları,
llkyaz Devnmı, Karşı Kıyılar, Hey Vapurlar Trenler,
Lunapark, Ey Gece Kapını Üstüme Kapat,
Hücrede Karmen...
BUTÜN ÖYKULERİYLE
CAIM YAYmLAiy
Veli DEVEC1OGLU Hukukçu Eski
Y
argıtay Onursal Başsavcısı Vu-
ral Savaş, görevden aynlalı ne
kadar oldu; 2001' in Ocak ayın-
da emeklı olmuştu; bu dörd'ün-
cü kitabı. Gidip konuşmadığı il,
ilçe, üniversite, katılmadığı panel, TV prog-
ramı, yazmadıgı dergi.. yok gibı. Bir de dört
kıtap: Vlüitan Demokrasi, Vlilitan Atatürk-
çülük. SadJnuşiarm Ekonomisi ve şimdi de eli-
mizdeld bu yenisi; unutulmaz yargıçlanmız-
dan rahmetli Recai Seçldn, onun hakkuıdaki
örnek takdir notunu boşuna yazmamış el-
bet...
Ömrünü devlet bürokrasisi içinde geçiren-
ler, yani siyasal düşüncelere, gruplara, par-
tilere karşı belirli bir mesafe içinde yaşama-
ya alışmış olanlar -üstelik her seçimde gidip
oy verdikleri- bir parti hakkında yazmayı,
herhalde kolayca göze alamazlar.
Dahası, yazanmız da CHP'nin başı ile hem-
şeridir, aynca yakın arkadaştırlar da. O yüz-
den olacak, bu kitabı büyük bir ilgiyle oku-
dum ve çok beğendiğimi hemen söylemeli-
yım.
Benim gibı, insanlan "kıskanma" hastalı-
ğı olan biri için -ötekı sayısız meziyetleri ya-
nında- Savaş'tn en çekici özelliği, ödünsüz
bir "Militan Atatürkçü" oluşudur.
Bakınız, daha önsözünde neler demiş;
"Eğer,Atatürk'ün ölümünden sonra emper-
yaHst devletkrin çok giiçlii ajanJannın etki-
sinden bir türlü kurtulamayan CHP, özellik-
k çok partili hayata geçtiğimiz günden bugü-
ne kadar. adım adım Atatürkçü çızgıden
uzaklaşmasaydı; ne ekonomimiz çöker, ne
'karşıdevTim' gerçekleşir, ne de onurlu ve her
zaman geleceğe umutla bakan Tiirk ulusu,
onursuz bir hayat yaşamaya mahkûnı ve dış
güdümlü bir üçüncü diinya ulusu haüne ge-
tirilebilirdL"
"Her karanhk. ışığınıda biıükte getirir. An-
cak,' ihaneti".. ödüllendirenleryüzünden. da-
ima karartma geceleri' yaşamaktan kurtu-
lanuyoruz."
"Bu kitabı okumadan önce' bunlan bılmı-
yordum' diyebilirdiniz ama. okuduktan son-
ra nıazeretinizkahnayacakdiyedüşünüyorum.
Her şey daima ' ınsan' a bağb kalmışür.
Sizeinanmasaydım, bu kitabı vaznıazdun."
(Satır sonuna benim düştüğüm not: Burada
ağladım. 6.8.2003)
"Yavrusuna kıyan parti": Her yönüyle;
ekonomisıyle, toplumsal yapısıyla, yönetimiy-
le çağmm dışına düşmüş yan sömürge Os-
manh'yı bir devrimle yıkarak yepyeni bir
devlet kuran Büyük Atatürk ve onun kahra-
man arkadaşlanmn yarattığı Türkiye Cum-
huriyeti, nasıl olmuştu da bu durumlara düş-
müştü, düşürülmüştü? En olumsuz koşullar-
da, yedi düvele karşı dö\-üşe dö\âişe kurtu-
luşunu sağlayıp çağının iki büyük devrimin-
den birini gerçekleştirdikten sonra, bu cen-
net yurtta başkalannın gıptayla izlediği bir kal-
kınmayı, kimseye el açmadan kendi emeği ve
alın teriyle başaran bu halk, nasıl olmuştu da
derin bir umarsızhğa itilerek Mehmetçiği-
nin kanını satma onursuzluğu ile karşı kar-
şıya bırakılmıştı?
Bu konu, tüm halkımızın ve de yurtsever-
Ceza ve TevkifEvleri Genel Müdürü
lerin, aydınlann "Edirne'den Ardahan'a"
herkesin, mutlaka yamtmı bulması, bilmesi
gereken en yakıcı bir soru olarak zihinleri-
mizde varlığını korumalıdır.
Işte Sevgıli Vural Savaş, kitabında bu so-
runun yanıtım aramakta ve bütün talihsiz ge-
lişmelerin odağında, Atatürk'ün kurduğu,
ama bugün artık onanlamaz denecek dere-
cede yozlaştınlmış bulunan CHP'yi görmek-
tedir.
"Yavrusuna Kıyan Parti" başlığı altında
şöyle demektedir:
"KarşıdevTİnu ne zamandan beri gerçek-
leşmeye başladı? Buna bence, gerçek Ata-
türkçûlerin verebikceği tek yanıt var: Çok
partili yaşama geçişimizle birlikte, CHP'nin,
her geçen gün Atatürkçü çizgiden biraz da-
ha uzaklaşması ile
Önce bir durum tespiti yapalım ve İngiliz-
ierin ünlü gazetesi The Tîmes'ın 1938 \ılında
yani 65 yd öncepazar ekinde çıkan 'Yeni Tür-
kiye' başhkh yazıya bakahm:
'Avrupa'nm Hasta Adanu'nı birkaç yılda
ilerici modera bir ülkeye ve Balkan yanma-
dasında, Doğu Akdeniz'de ve Batı Asya'da
bir banş ve istikrar abidesine dönüştüren ih-
tilal (Anadolu thtilali) gibi sürpriz değişim-
lere tarihte çok az rastlanmıştır.
Birinci Dünya Savaşı öncesi Türkiye'nin
zayıflığı, uluslararası politikada duyulan ra-
hatsızlıklann verimh bırkaynağıru teşkil edi-
yordu. Ülkenin içindeld ayaklanmalarve bas-
kı olaylan. her zaman iştihası kabank olan
dış güçlere müdahale ftrsatı \ermiş oluyor-
du. Komşulan, Türkiye'nin sonunu bekler-
ken çöküntüden pay kapmayı ve zengin mi-
rasıru paylaşmayı umuyorlardı.
Finansal rakipİer arasında şıddetlı siyasi kıs-
kançlıklar vardı. Istanbul, ülkenin doğal kay-
naklanru istismar etmek için riişvet ve siya-
si baskılar kullanan ve Türkiye'nin çıkarla-
nnı hiçe sayan yabancı imtiyazlılar arasında
adeta bir savaş arenasına dönmüştü.
Bugün Türkiye herkesin saygısım kazan-
mıştır. Artık hiçbir yabancı, Türkiye'nin içiş-
lenne kanşmayı aklmın ucuna bile getirmi-
yor. Komşulan, bırakın Türkiye'ye kötülük
yapmayı, onunla iyi geçinmek ve ortak çıkar-
lar dogrultusunda Türkiye ile işbirliği yapa-
bibnek istiyorlar.
Yabancı finans çevreleri; yeni Türkiye'nin
herhangi bir projeyi, ancak ülkenin çıkarla-
n ve iktisadi bağımsızlık dogrultusunda ol-
duğu takdirde görüşebileceğini artık öğren-
miş bulunuyor.
Kemal Atatürk'ün zaferleri, Lozan Ant-
laşması ile 1923 'te tescil edihniş ve tanınmış
oldu. O tarihten beri onun kurduğu Cumhu-
riyet, bir diplomatik başandan bir yenisine
uzandı.
Balkan Paktı'nın oluşumu, bir Asya paktı
olan Sadâbad Paktı, Montreaux Konferansı,
Ingiltere ile finansal anlaşma ve Fransa'yla
Iskenderun Sancağı ile ilgili banşçıl anlaş-
ma. Asya Paktı, Türkiye'yi lran, Irak ve Af-
ganistan ile ortak çıkarlannın savunması ko-
nusunda birleştirmiştir.
Bu değişirni herkes bilmektedir. (AkgünTe-
km, 64 Yü Önce Daha İhbarüydık, Gözcü ga-
zetesi. 15Mayıs2OO2)
Vural Savaş. düşüncelerini sürdürüyor:
"Atatürk'ün ölümünden sonraki ilk yıflarda
İnönü, unutulmaz hizmetler yapnuştır. İkin-
ci Dünj-a Sa\aşı'na ülke\i soknıamakta gös-
terdiği başan hiçbir zaman unutulmayacak.
Hele. çağdaş eğitim ve aydınlanma hanıle-
Ierimizin en önemli aühmı olan Köy Enstitü-
lerinin kuruluşu.-"
İşte Prof. Dr. Çetin Yefldn'üı, yeniden gün
ışığına çıkardığı tarihsel gerçeklerden bazı-
lan: Köy EnstitüleriKanunu,l7Nisan 1940ta
TBMVİ'de kabul edildi Atatürk devrimleri-
nin aran anahtarlanndandL
Ne var ki İnönü, çok partili yaşama geçer
geçmez, 1946 seçimlerinden sonra Hasan
AB Yücel'in bakanlıktan çekiunesini kabul-
lendi. Partide başka güçler çıktı ortaya. Yü-
cel 5 Ağustos 1946'da istifa etti. (Küçük bir
not: Ben o zaman rahmetli Yücel'in kurdu-
ğu Ankara Meslek Lisesi'nde 2. sınıf öğren-
cisiydim. DP tstanbul tl Başkanı Kenan
Oner'in, Yücel için Yeni Sabah gazetesine ver-
diği ve manşette yayımlanan 'komünist' suç-
laması üzerine, Inönü'nün akıl ahnaz tutumu
karşısmda Yücel istifa etmiş, ben de kendi-
sine derin acılar içinde mektup yazmıştım. (Eşi
bulunmaz büyük kültür adamı hemen yanıt
vermişti. Bu olayı hıç unutamam... V.D.)
Yücel'den sonra Milli Eğitim Bakanlığı'na
Reşat Şemsettin Sirer atandı. Tonguç derhal
tlköğretim Genel Müdürlüğü'nden alındı.
(Anımsatahm ki, bu sırada CHP iktidarda-
dır ve tnönü de Cumhurbaşkanıdu-.)
13 Kasım 1951 günü Reşat Şemsettin Sı-
rer TBMM kürsüsünden şunlan söylüyor:
"Tonguç Baba denilen kişivi def ederken'
hiçbir direnme ile karşüaşmadım. 500 Idşüik
kadrodan 400 kişi>i ayınrken hiçbir taraftan
zorluk görmedim, yardım gördüm. Bunlann
içinde Demokrat Partili arkadaşlanmız da
vardL Özellîkle Fuat Köprülü."
Nadir Nadi, "Perde Arahğmdan" adlı ese-
rinde şöyle yazıyor:
"Reşat Şemsettin Sirer MUH Eğitim Baka-
nı olunca. her partiden gericilerin vüreğinesu
serpildL Bakanhkta kaldıgı sürece Demok-
ratiann hücumuna, hatta en ufak tenkidine
uğramayan >egâne hükümet üyesi Sirer olmuş-
tu." ' *
CHP'nin tek başına iktidar olmasına kar-
şm, Köy Enstitüleri karşıdevrimin acımasız
kıyımına uğradı. Öğrenciler sınıfta bırakıla-
rak enstitülerden uzaklaştınldı. Babalanna taz-
minat davası açıldı. 1947"de çıkanlan iki ya-
sa ile köylerde görev yapan enstitü öğret-
menlerinin kurumlan ile ilişkisi kesildi. El-
lerinden araç \e gereçleri almdı.
Yüksek Köy Enstitüsü, 1947-1948 öğretim
yılmda kapatıldı.
9 Kasım 1947 günü genelgeyle karma eği-
time son v erildi. 1948'de iş eğitimine son ve-
rildi.
Birçok enstitü mezunu öğretmenin, yedek
subaylık hakkı ellerinden alınarak çavuş çı-
kanldı.
Sonuç: Bu kitap 288 sayfa. Bir gecede oku-
nabılir. Ben, notlaralarak, işaretler koyarak,
yazarak, çizerek bir gece ve iki günde oku-
dum. Bitirip bir daha okudum. Son sayfaya
kırmızı kalemle şu notu düşmüşüm: "Her
aydnun mutlaka okuması gereken ders ahna-
cak bir kitap..."
Ellerine sağlık değerli dost, sevgili mü-
vekkilim, aziz kardeşim... Ellerine sağlık...
ULUSAL
Gönüllüler Öne Çıksın!
Ulusal Kanal, Ulusal Gönüllüleri hareketini başlatıyor. Uydudan, Kablodan ve
Türkiye çapında yersel yayın yapan adı gibi uiusal bir televizyonu elbirjiğiyle
yarattık. Şimdi büyük seferberlik zamanıdır. Binler on binlere, yüz binlere el veriyor
Türkiye'nin onurlu geleceğini kuruyor... Siz de yandaki formu doldurarak Ulusal
Gönüllüsü olun. Hem Türkiye'nin geleceğinde hisseniz olsun hem de
Ulusal Gönüllülerine sunulan pek çok hizmetten yararlanın. f
Ulusal Kanal GönüllOsû'nûn
yaraıiandığı hizmetierden bantan
Gönülhi, anlaşmalı yaytnevlerinin
kitep ve dergiletini indirimli edinir.
Anlaşmalı tiyatm ve sinemalarda
indirimli bilet ahr. Anlaşmalı ya da
Ulusal Gönüllüsütokanta,sinema,
kiiabevi, ahşveriş mertez/er;,
turistik tesisler vb. kvrulvşlann mal ve
hiımetterinden indmmli yarariamr.
Ulusal Kanal reklam htanetierlnde,
Gönüllü indirimi sağlam.
ULUSAL
'Ulusumu ve Ulusal Kanal'ı çok seviyorum"
Gelin, gücümüzü gücümüze katalım, Ulusal Kanal'ı Türkiye'nin bir numaralı kanalı yapalım.
Siz de kolayca Ulusal
Gönüllüsü olabilirsiniz
Hangt bankadan olursa olsun Kredı
kartınız varsa,_yandakı Kredi Kartı ile
Siparte/Aidat Formurtu doidunjp, isüklai
Cad. Deva Çıkmazı no:7/7 Beyoğlu
8007C İstanbul adresıne lieöniz.Ya
da www.ulusalkanai.com.tr adresındeki
başvuru formunu doldurarak intemet
üzerinde Gönüllü olabilirsıniz.
Öderteçek miktar en az ayda 10 milyon
TL'dtr. Üst sınır ise Gönüllü tar
afından
beMenir.Gönüllü, ditediği zamaT Ulusal
Kanal Muhasebe Servısı'ne yazttı olarak
başvurarak üyelikten çıkabuir
Yurtdışındakı Gonülllüter de Kredi Kartı
ile Sipariş /Aidat Formu nu Türkje
olarak ve odeyeceklen mıktarın Turk
ürası karşılığını yazarak Ulusal
Gönüllüsü olabıîırler. Bu ödeme
karşılığında bankaya herhangi bir ücret
ödemeyeceklerdır
Kredi Kartı Olmayanlar
için Seçenekler...
İş Bankası'nda hesabı olantar
bankadan alacaklan Otomatik Havale
Ödeftıe Talimat Formu'nun "sûreli
taKmal" bölömünü doldurarak Gönüllü
olabilir. Alıunın hesap numa/ası
böKimane. 1042- 619317 ve İş Bankası
Panmakkapı Şubesi yazınız.
Başka bankada hesabı olan
Gönüllüler de çok az miktarda havale
ücretı ödeyerek aynı hesaba duzenli
olarak ödeme yaparak Gönüllü
olabiürier. Dilerseniz Posta Ceki ile de
Gönüllü ödemesıni yapabilırsmız
Başvuru Formu'nu aoldurup, GonuUü
ödemesi ni Ulusal Kartal'ın 1051229
numaralı Posta Çekı hesabına yapınız.
Faturalama nasıl yapılır?
Buödemetefe karşı Ulusal Kanal m dgffi
şı*e«. htzmet faturası kesıp GonüHûtehn
adreslerine yollayacaktır.
ULUSAL KANAL Dıjıtal Uydü Frekanslan
TURKSAT2A Frekans:12702Mhz
Fec: 7/8 Sembol:2285 Yatay t
ULUSAL GÖNÜLLÜLERİ
KREDİ KARTI İLE
AİDAT/SİPARİŞ FORMU
Mı/Soyadı..
Tetefon
Aidat / Sıpanş bedeh olarak, aşağıdaki
tutan kredı kartı hesabıma borç
kaydedıniz.
Rakamta
Yazıyla
KREDİ KARTI BİLGİLERİ
Visa Mastercard
KartNo
Son Kullanım Tarihi
nc
Yukanda öelırttığırn tutarm / J.
tanhıni ızleyen aydan ıbbamn, her ay,
kredı kartı hesabıma borç kaydedılerek,
şırketımzın Türkiye İş Bankası AŞ
Parmakkapı Şubesi nezdindeki cfoft'
hesaplanna, Şîrketiniz ileTOrkiyelş
Bankası AŞ arasında betirienen koşuNar
çerçevesınde alacak kaydedıimesıni
kabul ediyor ve bu konuda Türkiye İş
Bankası AŞ'yi yetkıli kılıyorvm.
..J.....J...
İstiklal Cad. Deva Çıkmazı No 7 / 7 Beyoglu 80070 İstanbul
Tel: 0212 251 50 90(pbx) Fax: 0212 251 50 47
www ulıısalkanal com.tr ulıısalfanılusalkanal com.tr
Tarih
Imza
**nı^ bılyt ıçm Gonullu Bufosunu
PENCERE
ülüAKP Müslümanlarının
Müslümanlığı?..
Tayyip Erdoğan'ı televizyonda gördüm, izledim,
dinledim; sünneti şerife üzerine kesilmiş bıyıklarıy-
la konuşuyor, Irak işgaline destek vermek üzerine
iş tutuyor, niyetini dile getiriyor; açıkça diyordu ki:
- Irak'a asker yollayacağız.
Kendi kendime 'EyAllahım sen her şeye kadir-
sin' dedim; bu ne düşüştür!..
RTE iktidara geçmek için Islamı nasıl tepe tepe
kullanmıştı, anımsayın; halkın karşısına çıkıp ne
din iman nutuklan atmıştı?..
"Minareler süngümüz
Kubbeler miğferimiz
Camiler kışlamız
Müminler askerimiz"
Recep Tayyip saf halkımızı kandırmak yolunda
laik Cumhuriyete sözümona cihat açıyordu...
'Cihat' nedir?..
Yanıt kesin:
'Cihat din uğruna savaştır.'
Recep Tayyip Erdoğan'ın iktidar politikası, din uğ-
runa savaş nutukları atarak dini bütün seçmeni
kandırmaktı.
•
Peki RTE şimdi ne yapıyor?..
Hıristiyan işgaline uğramış Irak Müslümanlanna
karşı Türk askerini müstevlilerin emrinde kullanmak
üzere Meclis'ten karar çıkartmaya çalışıyor.
Irak Müslüman değil mi?..
ABD işgalci değil mi?..
'Amerikan-lngiliz Haçlı Koalisyonu'nun yede-
ğinde Müslüman Tayyip emir eri mi olacak?..
Aynaya bakıp kendine sorsa: Hani 'minareler
süngümüz, kubbeler miğferimiz, camiler kışlamız,
müminler askerimiz' diye nutuk atan Tayyip nere-
de?..
Gazetelere ilan mı verelim:
"Aranıyor!..
Başbakan olmadan önce Türkiye'de küffara ci-
hat açmak isteyen RTE aranıyor. Görenlehn bu-
lanlann en yakın imama haber vermesi rica olu-
nur."
Şimdi bu ülkede yaşayan vicdan sahibi Müslü-
manlar, Başbakanlık koltuğuna yan gelmiş Recep
Tayyip'in eline eteğine yapışmışlar...
Diyorlar ki:
- Aman yapma!.. Irak'ta Haçlı Koalisyonu 'nun iş-
gali altında yaşayan Müslümanlann üstüne Türk
askerini yoilama!.. Bu ne Müslümanlığa sığar, ne
komşuluğa sığar, ne Birieşmiş Milletler kurallan-
na sığar, ne devletler hukukuna sığar, ne uluslara-
rası meşruiyete sığar, ne komşuluk hakkına sığar,
ne Allah peygamber hakkına sığar, ne Türkiye
Cumhuriyeti'nin onuruna sığar, ne demokrasiye sı-
ğar, ne çağdaşlığa sığar...
Recep Tayyip, Gül ile birlikte George Bush'a soz
vermiş...
Peki, AKP ne olacak?..
Islamcı gazetelere bakıyorum, iktidara sırtını da-
yamış olanlar estek köstekle vakit geçinyorlar, ni-
ce Islamcı kalemşor kekeme olmuş, tekliyor...
Vah vah...
•
Bülent Annç, Erdoğan ile Gül'ün yanında daha
içtenlikli gibi görünüyordu..
Ama lâl-i epkem!..
Kavanoz dipli dünya böyledir; ak koyun kara ko-
yun geçitte belli olur.
Haydi bakalım AKP Müslümanları, ABD'nin em-
riyle Müslümanlan Müslüman üstüne yollamak üze-
re Meclis'te Müslümanlığınızı gösterin!..
BAŞSAGUGI
Vakfımız Avukatı
ÇETİN GÖZ
Beyefendinin vefatından duyduğumuz
üzüntü büyüktür.
Ailesi ve yakınlarının acılarını paylaşır,
rahmet ve başsağlığı dileriz.
U.Ü. GÜÇLENDİRME VAKFI
MBVSUPLARI
HABERİN TEK ADRESi
BAZEN 'SOLCU
1
BAZEN İMAM
1
KILIĞINDA
KÜVAYIİNZİBATİYEHORTLADl
• ULUSAL KANAL'I ^BLOLUDAN Ç»<ARMA GİRİŞMİ
• 8.5 MLYAR D O U q y K KREDİDE GİZLENEN ŞART
• ABD: PKK'YA DAHA F A Z L A
ş ANS V E R
j N
GÖNÜLLÜ HATTI
İzmir :(0232) 4 6 3 22 59
Aydınlık
HER PA2AR BAYİLERDE