23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 EKİM 2003 PAZARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edirne Kocaelı Çanakkale Izmır Manisa Aydın Denizli Y Y Y Y Y PB PB PB 17 13 18 19 25 25 26 25 Sinop PB 15 Adana Zonguldak Y 15 Antalya Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas PB Y Y PB PB B PB 17 18 18 15 17 17 12 B 28 B 26 Kars Mersın Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkân Van B PB B PB PB Y Y 26 23 25 21 20 18 15 Y 10 Butun bolgeler par- çalı, yeryerçokbulut- lu, Marmara. Kıyi Ege. Batı Karadenız'ın batı- s, Doğu Karadenız ıle Doğu Anado/u'nun do- ğusu yağışlı geçecek. Yağışlar yağmur ve sa- ğanak şeklınde olacak. Hava sıcaklığı yurdun kuzeybatı kesımlerın- de bıraz artarken dığer yeriende azalacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB PB PB PB PB PB PB PB 2 1 2 12 8 7 7 6 Münih PB 6 Zürih Berlın Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına HB PB PB PB Y Y Y B b 6 9 7 7 10 17 26 PB 5 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflıs Kahire K B PB PB Y PB Y B -1 30 4 26 15 24 19 29 PB 17 c { _ 3 Parçalı buıutlu ^ Çok bulutlu Yağmuriu 3 Kartı Sulu kar ı Gok gürtiltulû Bakanlık düzenlemeye gidiyor Yeniyapılacak hastanelere ( nüfus y koşulu ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - Sağlık Ba- kanlığı, bundan sonra yapılacak hastanelerin ülke genelinde eşit dağılımını ve yaygınlaştınl- masını sağlamak amacıyla yeni düzenlemelere gidiyor. Buna göre, nüfusu 10 binden az olan ilçelere hastane kurulmayacak. Bir ilçede ikinci hastanenin açılması için o ilçenin nüfusunun 100 bini aşması gerekecek. Illerde ise 100 bin nüfusa bir hastane açılacak.Sağlık Bakanlığı, "Sağük Bakanhğı'na Ait Hastanelerin Yatı- nm Esaslannm Tespitine Dair Vönerge" ha- zırladı.Yönerge, atıl kapasiteye yol açılmaksı- zın ülke genelinde dengeli dağılımı ve yaygın- laştınlması amacıyla açılacak bütün hastanele- rin rasyonel kriterler çerçevesinde yatınm programlanna alınmasına ve kurulmasına ilişkin esaslan düzenliyor. Yönergeyle getirilmesi planlanan dûzenlemeler şöyle: • Her bir mûlki idare biriminde yeni hastane kurulması planlanırken o birimin merkez nüfusu, coğrafi durumu, ulaşılabilirliği, nüftıs artış hızı gibi kriterler dikkate alınacak. • Belde ve köylerde hastane kurulmayacak. 40 kllometre sınırı • Hastane kurulması talep edilen ilçenin en yakın hastaneye olan uzaidığı 40 kilometreden az olmayacak şekilde planlama yapılacak. • Hastane bulunmayan ve hastane yapunı tek- lif edilen ilçelerde bakanlığa bağh sağlık ocak- ları tarafından verilen birinci basamak sağlık hizmetlerine yönelik istatistik verileri değer- lendirmeye esas olmak üzere teklif gerekçesi ile birlikte bakanlığa sunulacak. • Aynı ile bağlı nüfus ve ulaşım kriterleri uygun olan birbirine yakın ilçelerden valilik tarafindan uygun görülen sadece biri için yatınm teklifi yapılacak. ^ tlçede mevcut hastane varken ikinci bir has- tane yatınmı teklif edilebilmesi için merkez il- çe nüfusunun 100 bini aşması gerekecek. • Hastane yapımı teklif edilen ilçede hastane varsa mevcut hastanenin yerine yeni hastane talebi, mevcut binanm fizıkı yönden yetersiz olduğu konusunda il bayındırlık müdürlüğün- den de alınacak teknik rapor ve diğer gerek- çelerle birlikte Bakanlığa intikal ettirilecek. • Hastane yapılacak yerin seçiminde, herkesin kolayca ulaşabileceği uygun Hazine arazisi tercih edilecek. SÖYLE$İ ATTİLÂİLHAN '...Gelin Oynayalım!..' • BaştarafiArka Sayfada "...(Buraya dikkat!) fa- kat daima Türkiye Cumhuriyeti'nin arzu ettiği şey, Suriye'nin bağımsız bir Islâm Devleti olmasıdır, ister- lerse Suriyeliler bizim- le dost olurlar yahut ol- mazlar, bu onlann bile- ceği şeydir; fakat her halde bağımsız bir Su- riye Islâm Devleti ku- rulmalıdır; fakat Fran- sızlar bunu istemiyor- lar, Suriye'yi kıskıvrak ellerine almak istiyor- lar. Bu sizin enerjinize kalmış bir iştir, eğer Suriyeliler isterierse, ben bunu yapacağım. Fransızlar bizimle ve Suriyelilerle dost olur- larsa, tabii daha iyi olur. (Buraya dikkat!) Fransızlar Suriyelileri adam yapmak istiyor- larmış, fakat evvelâ kendileri adam olsun- lar. Suriyeliler, zeki, modern ve nâzik in- sanlardır; Fransızlann terbiyelerine ihtiyaçla- n yoktur: Suriyeliler, böyle düşünmelidir- ler..." "...ben Suriye'yi bili- rim, gençliğimde Şam'da bulundum: sürgün olarak, Abdül- hamid zamanında! Su- riyelilere selâmımı söy- lesinler; ve açık olarak desinler ki, ben ve hü- kümetim sizin tam is- tiklâlinizi istiyoruz. Eğer Fransızlar mâni oluriarsa, Fransızlara da söyleyecek sözleri- miz vardır; ona da te- keffül ediyorum. Suri- yelilerin ordusu yoktur, fakat bizim ordumuz kâfi, söz veriyorum i- cab ederse girerim ve sonra yine çıkarım; te- menni ederim ki buna mecbûr olmayalım. Katiyyen bırakmam! Suriye'yi terk etmek is- temiyoriar, fakat terk edeceklerdir; bir kere tutunuz, ordu yapınız; korkmayınız, bir şey yapamazlar; kuvvet kullanmaz iseniz, her şeyi yaparlar: bundan emin olunuz..." Uzaktan yakından, benzerllk var mı? {...evet, çoğunuz doğ- ru bildiniz, bunları Tür- kiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk başkanı Mustafa Kemal Paşa, Hatay Sorunu'nun en sıcak olduğu günlerde, Suriye Dışişleri Bakanı Cemil Madram'a söyle- mişti; size aktarışımın sebebi şu: metindeki Suriye kelimesini, (Bkz. Bilal Şimşir / 'Ata- türk'ün Devlet Adamla- nyla Görüşmeleri', 21/22 Arahk 1937, s: 202/207) Irak kelimesiyle; Fran- sız kelimesini Ameri- kan kelimesiyle değiş- tiriniz; ortaya birdenbi- re, Türkiye'nin güney- deki -eskiden Osmanlı toprağı ülkelere- nasıl davranılması gerekti- ğini öngören 'Kemalist Görüş', bütün heybe- tiyle karşınıza dikile- cektir! O zaman soru şu: Acaba halkının alın teri, kanı ve ateşiyle gerçek- leştirdiği bu Cumhuri- yet'in, Irak sorunu'nda- ki davranışı; Mustafa Kemal'in o zamanki davranışına -uzaktan ya- kından- benzemiş mi- dir? Farkındasınız elbet, bunlardasıkışınca, 'Ata- türkçülük' taslamaya başladılar da...) Çelik'e imamhatip sitemiI Baştarafı 1. Sayfada Çelik ise içeride yaşanan gergin- liği, toplantı sonrası açıklamala- nyla "uzlaşma" havasında sun- maya çalıştı. Çelik, "Çerçeve yasada nelerin yapılacağı ko- nusunda uzlaştık" açıklaması yaparken, rektörler henüz yalnız- ca ilkelerin belirlendiğini söyle- diler. Çelik, anayasanın 130. ve 131. maddelerinin değiştirilmesi ısranndan geri adım attı. Başkent Öğretmenevi'nde dün yapılan toplantı başlamadan ön- ce saat anlaşmazhğı nedeniyle Bakan Çelik rektörleri bir saate yakın bekJedı. Çelik, saat 09.30 sıralannda öğretmenevine gelir- ken rektörler kendilerine 10.30 saatinin verildiğini belirttiler. Rektörler, Çelik'in 1 saate yakın beklemesinin saatini geri almayı unutmasından kaynaklandığmı bildirdiler. Alınan bilgiye göre, 3.5 saat süren toplantıda imam hatip lise- si çıkışlılara üniversite kolaylığı sağlayan düzenleme nedeniyle gerginlik yaşandı. Toplantıya ka- tılan rektörler, Çelik'e, "Görüş- meleri süren bir yasanın tek maddesini tasan olarak anlaş- mışız gibi TBMM'ye gönder- memeliydiniz" diye tepki gös- terdiler. Bakan ise meslek lisele- rinin mağduriyetlerinin gideril- mesini amaçladıklannı söyledi. Çelik'in anayasanın YÖK ile il- gilı 130 ve 131. maddelerinin de- ğiştirileceğine ilişkin sözlerine işaret eden rektörler, anayasa de- ğişikliği için ilgili tüm kurumla- rın uzlaşması gerektiğine, bunun da mümkün olmadığına işaret et- tiler. ÜAK içinde yasa ilgili çeşit- li komisyonların kurulduğunu, bunlann çahşmalannın devam et- tiğini belirten ÜAK üyeleri, yeni yıldan önce yasanın hazırlanma- sının olanaksız oldugunu belirt- tiler. Çelik ise anayasa değişikli- ğinin kolay olmadığını bildiğini ve yeni yıla kadar çerçeve yasa- nın hazırlanabileceğini söyledi. 25-30 maddellk tasan Hazırlanacak çerçeve yasanın 25-30 maddelik bir yasa tasansı olması kabul edildi. ÜAK üyele- ri Çelik'e, yasa hazırlanırken "üniversitelerin daha çok so- rumlu olması, YÖK'ün bazı yetldlerinin üniversiteye devre- dilmesi, ana bilim dalı ve bö- lümlerin yasada yer almaması, bu düzenlemelerin üniversite- lerin kendi yönergeleriyle be- lirlenmesi" ilkeleriyle hareket edeceklerini bildirdiler. Çelik de bu konularda aynı görüşte oldu- gunu söyledi. Rektörler, yeni ve- rilen kadrolar için atama sürecı- nin hızlandınlması ve bu konuda engellerin kaldınlması gerektiği- ni ilettikleri Çelik'ten olumlu ya- nıt aldılar. Çelik, toplantının ardından "uzlaşma" sağlandığını açıklar- ken, gazetecilerin soru sorması- na izin vermeyerek toplantıdaki gerginliğin basına yansımasmı engelleme yoluna gitti. Çelik, ÜAK'nin henüz tek madde bile hazırlamaması ve yalnızca üni- versitelerin mali ve idari özerkli- ği gibi ilkeleri belirlemiş olması- na karşın çerçeve yasada nelerin yapılması konusunda uzlaştıkla- nnı ileri sürdü. Çelik, Türkiye'de yükseköğretimde köklü değişik- liğe ihtiyaç oldugunu herkesin kabul ettiğini belirtirken "Bu- nun için anayasanın 130 ve 131. maddelerinin değiştirilmesi ge- rektiği ortadadır" dedi. Ancak bu değişikliğin gerçekleşmeye- ceğini kabul eden Çelik, "Hiç ol- mazsa kısa ve orta vadede ak- sakükların giderilmesi için" çerçeve yasa hazırlanacağını söyledi. Komisyon üyelerinin ya- sa maddesinin başlıklan konu- sunda buluşacağını vurgulayan Çelik, daha sonra kendilerinin "kodifikasyomınu (düzeltme)" yaparak düzenlemeyi yasa haline getıreceklerini söyledi. ÜAK ile aralannda anlaşmazlık konusu olan "zaman" sorununa değın- meyen Çelik, düzenlemenın "makul sürede" bitirileceğinı söylemekle yetindi. Çelik, dü- zenlemede üniversitelere mali ve idari özerklik getiren maddelerin yanı sıra şeffaflık ve hesap veri- lebılirlik mekanizmalannın da bulunacağını vurguladı. 'Kazanımlar korunacak' ÜAK Başkanı Ayhan Alkış da sözlerine sürecin bazı olumsuz gelişmelerle kesintiye uğraması- na vurgu yaparak başladı. Alkış, "Bu sorunlann aşılmış olması ve sürecin devam ediyor olma- sı, mutluluk vericidir" dedi. Üniversitelerin kurumsal görüş- lerinin yanı sıra sayılan 20 bini bulan kişisel görüşlerin de geldi- ğini belirten Alkış, bu doğrultu- da bir model hazırlayacaklannı söyledi. "Düzenlemenın evren- seİI akademik normlan içerece- ği ve tüm kazanımlan koruya- cağını" belirten Alkış, konuyla ilgili duyarhlık gösteren herkesi sürece katkı yapmaya davet etti. TKP'lüerden Irak eylemi TKP'liler, Irak'a asker gönderme tezkeresini, dün gerçekJeştirdikleri eylemle protesto ettiler. TKP Genel Başkanı Aydemir Güler ve çeşitli illerdcn gelen partililer dün Ankara'da buluşarak Abdi İpekçi Parkı'nda miting yaptılar. Grup Kızılırmak ve Tolga Sağ'ın konser verdiği mitingde, partililer "Genelkurmay, hükümet adımına dikkat et" ve "Irak'a asker göndermeyeceğiz" sloganlarını attılar. Güler, TBMM'nin kabul ettiği tezkerenin "utanç abidesi" oldugunu belirterek "Türkiye ABD'nin emir eri veya paralı askeri durumuna düşürülmüştür" dedi. Miting sırasında Çevik Kuv\et'e mensup 15 polis, tavuk etinden hazırlanan kumanyadan zehirlendi. Polisler Numune Hastanesi'nde ayakta tedavi edildi. (Fotoğraf: SERDAR ÖZSOY) Türkiye'de ücreder düşükANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Dünya Bankası, Türki- ye'de verimliliğin ve ücretlerin düşük oldugunu, çalışma kanun- lannın da çeşitli yollarla dikka- te alınmadığını belirtti. Tanm- sal alanlardan göçün önemli bir hayatta kalma stratejisi haline geldiğini kaydeden Dünya Ban- kası, iş piyasası düzenlemeleri- nin iş yaratılmasını olumsuz et- kilediğini bildirdi. Banka, fir- malarm emeklilik hakkını kaza- nacakken çalışanı kovma, ücret- lerin yanlış bildirihnesi ve kayıt dışı istihdam yoluyla sosyal gü- venlik ödemelerinden kaçındık- lannı da tespit etti. Kayıt dışı yüksek Dünya Bankası uzmanlannın Hazine Müsteşarlığı'nın koor- dinatörlüğünde başlatıp îş Kuru- mu ve ilgili sosyal kuruluşlarla birlikte gerçekleştirdiği "İş Pi- yasası Çalışması Ön Raporu", Türkiye'de çalışma hayatuıda yaşanan sorunlan bir kez daha gözler önüne serdi. Çalışma ra- poruna göre, Türkiye'de işsizlik giderek artıyor ve eğitimi olup da çok talep edilmesi beklenen kişiler işsiz kalıyor. Başta asga- ri ücret ohnak üzere ücretler dü- şük bir seyir izlerken kayıt dışı iş piyasasındaki yükseklik ise dikkat çekiyor. Dünya Bankası uzmanlannın raporunda, ortaya konan tespit- lerden bazılan şöyle: %/ Türkiye'de iş yaratmanın aciliyeti, istihdam çağındaki nü- fusun sadece yüzde 46'sının ça- lıştığından söz edilirse daha iyi ortaya çıkacaktır. AB'de ortala- ma yüzde 63 olan bu oran, Is- panya gibi çok yüksek işsize sa- hip ülkelerde bile yüzde 55 do- layındadu-. ILO verilerine göre de dünyadaki ülkelerin çoğu yüzde 50'yi geçen istihdam ora- nına sahiptir. • Türkiye'de işgücünün yüz- de 52'si sosyal güvenlik kuru- muna bağh değildir. Çalışanla- nn sosyal sigorta kurumlanna kayıtlı olmadığı yerlerde hem maaş vergilerinin ödenmediği, hem kıdem tazminatı ve ihbar- larla ilgili diğer kanunlann ge- rekliliklerinin yerine getirilme- diği gözleniyor. Kayıt dışı iş pi- yasası büyüktür. v' fş piyasası düzenlemeleri, aslında iş yaratılmasuıı olumsuz etkilemiştir. Sosyal güvenlik ödemeslnden kaçınılıyor ^ Çalışma kanunlannın, kayıt dışı işçi kullanımı, çahşanların tam kıdem tazminatına hak ka- zanacakken 11 'inci ayda işten çıkanhnası ve ücretlerin yanlış bildirilmesi yoluyla dikkate alınmadığı, sosyal güvenlik ödemelerinden kaçınıldığı gö- rülüyor. • Türkiye kentleştikçe, kent- sel alanlardaki kadınlar, özel- likle de eğitim seviyesi düşük olanlar fazla para kazanma şanslan olmadığını anlamakta- dırlar. • işsizlik oranı, eğitimli gençlik içinde yüksektir. 25 ya- şın altındakiler için işsizlik oranlan, eğitim düzeyı ile bera- ber artmaktadır. Eğitimli olan ve çok talep edilmesi beklenen ki- şiler işsizdir. •Tanm, işgücünün yüzde 35- 40'aermekte olduğuna dair gös- tergeler de mevcuttur. Bu da özellikle savunmasız bir grubun istihdam olanaklannı sınırlaya- caktır. • Verimlilik ve ücretler, di- ğer ülkelere göre düşüktür. Tür- kiye'de çalışma verimliliği, Ma- caristan ve Polonya ile kabaca karşılaştınlabilir. Ancak Kore, Portekiz ve tspanya düzeylerin- den çok aşağıdadu-. • Asgari ücret, son yıllarda gerçek anlamda çok düşüktür. (Üretimde ortalama ücretin yak- laşık yüzde 25'i.) Sendikalann özel sektör üzerindeki etkisi de gitgide azalmaktadır. Soruşturmalara 'öteleme' ayarıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - AKP iktıdan, TBMM Ge- nel Kurulu'nda bu hafta görüşü- lecek Yolsuzluk Komisyonu ra- poruyla ilgili soruşturmalara "öteleme" ayan yapıyor. Rapor- da eskı hükümetlerin suçlandığı "borç ötelemesi", bu hükümet döneminde de yapıldığı için 25 eski bakan yerine yalnız 4-5 is- min öne çıkanlması hedefleniyor. TBMM Genel Kurulu, Cum- huriyet Bayramı nedeniyle bu hafta yalnız 1 gün çalışacak. Ge- nel kurul, yaruı ve çarşamba gü- nü toplanmayacak. Yolsuzluklan Araştırma Komisyonu'nun 1200 sayfalık raporu ise perşembe gü- nü görüsülecek. Komisyon, 4 ay- lık çalışma sonucunda aralannda eski başbakanlar Bülent Ecevit ve MesutYılmaz'ın da bulundu- ğu 25 eski bakan hakkında Mec- lis soruşturması açılmasıru öner- miş, 16 ayn konuda Meclis araş- tırması açılması gerektiği görü- şüne varmıştı. 4-5 klşlyle sınırlama Ancak AKP, Meclis araştınna- sında "borç öteleyerek" ihale şartnamelerini değiştirmek, do- layısıyla devleti zarara uğratmak- tan suçlanan eski bakan ve baş- bakanlar hakkında bu suçlama nedeniyle soruşturma komisyo- nu kurulmasına sıcak bakmıyor. Parti yönetıminde, soruşturma açılacak eski bakanlann 4-5 ki- şiyle sınırlandınlması, bunlann da Cunıhur Ersümer, Yaşar Topcu,KorayAydın, Mesut Yıl- maz ve Güneş Taner'den oluş- ması görüşü ağırhk taşıyor. PO- AŞ ihalesiyle ilgili olarak Aydın Doğan veAKP milletvekili Cen- giz Kaptanoğlu başta olmak üzere birçok işadamının borcu- nu "öteleyen" hükümet, böyle- ce benzer yaptınma hedef olmak- tan kurtulmayı amaçlıyor. 2004 yılı Bütçe Yasa Tasansf nın gö- rüşmeleri de bugün başhyor. Ta- san, TBMM Plan-Bütçe Komis- yonu ve genel kurulda yaklaşık 1 ay süren çalışma sonunda yasa- laşacak. Cumhuriyet Bayramı progra- mı nedeniyle birçok komisyon da çalışmayacak. TÜBÎTAK'a hü- kümetin siyasi atama yapmasuıa olanak tanıyan yasa tasansı Mil- li Eğitim Komisyonu'nda bu haf- ta da görüşülmeyecek. Plan-Bütçe Komisyonu'nda ise bütçe tasansı dışında Maden Yasa Tasansı görüsülecek. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Dünyanın bütün uygar kentlerinde altgeçit-üstge- çit uygulaması var. Metro sisteminin tümüyle rayına oturduğu kentlerde altgeçit daha yaygın. Ama Pa- ris'inden Roma'sına altgeçit inşa edildikten sonra bulvardan geçişin sopayla, hoparlörle yasaklandığı bir uygulama görmedik, duymadık! Gökçek, halkın tepkisiyle karşılaşınca, "çoğunluk dayatmasına" başvurdu. Cumartesi günü Kızılay'a sandıklar kurdu. Yasal değil... YSK'den seçim mürekkebi aldı... Yasal değil... 4-5 yaşındaki çocuklara da oy kullandırdı... Yasal değil... Gecekondu semtlerinden yurttaşlan belediye oto- büsüyle bedava taşıtıp oy kullandırdı... Yasal değil... Her şey bir yana, teknik yanlan olan bir uygula- manın doğruluğu yanlışlığı böyle bir yöntemle sap- tanmaz. Oy kullanmaya getirilmiş bir amcaya soruyorlar: - Niçin geldiniz? "Gökçek'e oy vermeye..." - Ama bu altgeçit oylaması, siz yolun üstünden mi geçmek isterdiniz, altından mı? "Oğlum, Allah'ın yolu dururken, yerin altına inilir mi?" - Ama siz buna evet demiş oldunuz? "Yok, ben buna evet demedim, Gökçek'e oy ver- meye geldim!" Böylesi Afrika'nın kabile toplumlannda bile olmaz! 5.9 katrilyon borç Gökçek'in Ankara'nın pek çok yerinde yatırımları devam ediyor. Altgeçitler, üstgeçitler, köprülü yollar... Gerekli mi gereksiz mi diye bakılmadan, inşaat yap- maya uygun neresi varsa kazma vuruluyor. Konu- nun teknik yanı uzmanların işi. Onlar da diyorlar ki: "Bir kentin trafiğini rahatlatmakiçin merkeze giden yollan arttırmak, köprüler yapmak tek başma yet- mez. Asıl olan çevre yollanyla kentin meri<ezine akı- şı azaltmaktır." Ankara'da çevre yollarının kullanımı kapasitenin yüzde 3-5'ini geçmiyor. Ama merkeze yüklenmeyi kolaylaştıracak her türlü yatınm yapılıyor. Peki, tüm belediyeler yatınmı kısmışken Gökçek bu parayı nereden buluyor? Devletten... Nasıl buluyor? önce işe başhyor. Yollar kapanıyor, çukurlar açı- tıyor, şantiye oluşuyor. Sonra yanına siyasetteki ta- raftarlarını alıp Hazine'ye dayanıyor: - Yatırıma başlanmışken yarım bırakmak olmaz, destekleyin! Türkiye'deki tüm belediyelerin Hazine'ye olan bor- cu yaklaşık 18 katrilyon lira. Ankara Anakent Belediyesi'nin bugüne kadar Ha- zine'ye ödertiği, vadesi gelip de ödemediği ve önü- müzdeki dönem ödemesi gereken toplam borcu 5.9 katrilyon lira... Yeniden Kızılay'a dönersek... Bir başkent böyle yönetilmez... Gecekondu semt- lerine yukarıda sıraladığımız borçlann da katkısıyla gıda yardımı yapmak... O insanlan, "kimin ekmeği- ni yiyorsanız, onun kılıcını kuşanırsınız" atasözünü andıracak biçimde Kızılay'a getirip oy kullandır- mak... Sonra da bunun adına demokrasi demek... Işte, demokrasiden anladıkları da bu zaten... Nüfusu 3 milyonu geçmeyen Moğclistan'dan ge- len bir kişi Kızılay'da biraz dolaşınca, "Kızılay'da bir günde gördüğüm insanı ülkemde biryılda göremem" demişti... Kızılay böyle bir yer. Burayı ıssızlaştırmak yerine altgeçitleri de devreye sokarak yeniden düzenlen- mesini sağlamak Ankaralılann görevi olmalı... ankcum / ktv.ttnet.net.tr Genç Parti'den Sezer'e tepki • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 29 Ekim Resepsiyonu'na davet edilmeyen Genç Parti, karan nedeniyle Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e tepki gösterdi. Partiden yapılan açıklamada, "Çankaya Köşkü, bugün milyonlarla ifade edilen Genç Parti'yi resepsiyona davet etmeyip yok saymakla neyi amaçladığını açıkça ifade etmelidir" denildi. Açıklamada, Cumhurbaşkanı Sezer'in davranışmın üzüntü ve esefle karşılandığı belirtildi. l Mobil fuhuş'a polis baskını B Istanbul Haber Servisi - Kadıköy ile Tuzla arasında çalışan bir otobüste fuhuş yapıldığı yolundaki ihban değerlendiren Kadıköy Ilçe Emniyet Müdürlüğü, bir polisin Kayışdağı Uslu Caddesi'ndekı duraktan 34 LYU 93 plakalı otobüse binmesini sağladı. "Mobil fAıhuş yeri" olarak kullanıldığı anlaşılan araç durduruldu. Camlan perdelerle kapalı ve içi suntalarla odalara bölünmüş olan otobüsteki 3 kadın ile 2 erkek gözaltına alındı. Kapısuıda "Mutlu insanlar'" ve "Farkı bizle yaşayın" yazısı bulunan otobüste, 4 oda ve bir duş olduğu görüldü. Gözaltına alınanlar tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldılar. Eminönü'nde 41 kaçak yakalandı • tstanbul Haber Servisi - Bir ıhban değerlendiren Eminönü Ilçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağh ekipler, Kumkapı Nişanca Mahallesi Kenanbey Sokak üzeıinde park halinde bulunan 35 ART 48 plakalı üstü kapalı kamyonete operasyon düzenledi. Kamyonette ikisi kadın 41 kaçakla karşılaşan polisler, bu kişileri araçla birlikte polis merkezine götürdü. Kimlik tespıtleri sonucu Libya ve Somali uyruklu olduklan belirlenen bu kişilerin, yasadışı yollardan Türkiye'ye girdiklen ve yine aynı şekilde Avnıpa ülkelerine gitmek istedikleri anlaşıldı. Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. ZÜBEYDE MANAP Basın kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. METÎNGÜLBAY
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle