05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 EKİM 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA ROPORTAJ AHU\K ARANIYOR TURHAN SELÇUK -rı GARETİKIZ- İMAMffA!.. NE ALIlMA- DÜRÜST TABİATLî İSTANBUL EFEKEİSİ ABDÜLCANBAZ 1 ZAVIF51M/ MACERALAHI TEKMİ1İ BÎHÎIN Kazlıçeşme9 den tabakhanelergidince İstanbuVun ük ve sayüı Bektaşitekkelerinden biri ortaya çıktı 15.yûzyılda kunıian ErikM Baba Tekkesi, 21. yüzyılda Erikü Baba Kültiir Derneğfnin girişimlemie cemevi ve kültür merkeziolarakyeniden hayat buldu. (Fotoğraflar : SERKAN YILDIZ) y odur ki IL Mehmet lstanbuTukuşattığında...Bi- zans imparatorlannın sefer dönüşü görkemli törenlerle kente girdiği anıtsal kapı Al- tınkapı'nın karşısındaki çayırda ordu- gâh kuran Yeniçeriler... Su aradıkla- nnda... Sakabaşının dikkatini, uçuşup bir yerde toplanan kazlar çekmiş, "Kaz- lann olduğu yerde su vardır, gidin ba- km" demiş... Gitmişler, bakmışlar ve suyu bulmuşlar... Çeşme yapmışlar; çeşmenin üzenne de bir kaz fîgürü iş- lemişler... Olmuş size Kazlıçeşme. Yine söylence odur ki, Istanbul'un alınışınâ katılan EyrekBabaadında bir Bektaşi, fetıhten sonra kente yerleş- memiş; Kazlıçeşme denen bu yerde, sur- lann hemen dışında tekkesıni kurup oturmuş... Hamile bir kadın kış günü aşerip, canı erik isteyince Eyrek Baba, bir sepet erik getirmiş... Olmuş size Erikli Baba. Derlcilerin arasında Söylencelerden gerçeğe dönersek... Kazlıçeşme, yeraltı sulan bol bir yer... Zaten bu yüzden II. Mehmet, ta- bakhaneleri burada kurdurtmuş... De- riciler de 20. yüzyılın sonlanna dek, Kazlıçeşme'nin suyunu da çayınnı da yutup bitirmiş... Dericiler Tuzla'ya ta- şındıklannda ve tabakhaneler yıkıhp çevre temizlendiğinde ortaya Erikli Ba- ba Tekkesi çıkmış... Ama bir harabe halinde... Daha da öncesine dönersek... Istanbul'un alınışından Cumhuriye- tin tekke, zaviye ve dergâhlan kapat- masına dek Istanbul'da 18 tane Bekta- şi tekkesi bulunuyor... Bunlardan biri de Erikli Baba Tekkesi; önemli bir tek- ke... Erikli Baba öldüğünde, tekkenin bahçesine gömülüyor... Bugün, Bi- zans'tan kalma iki adet silindir biçi- minde "ikonostasis" sütun parçası ara- sında ve baş ucu ile ayak ucu arası üç metreye yaklaşan mezarda Erikli Ba- ba'nın yattığı kabul ediliyor. Erikli Baba, Osmanirdaki 18 Bek- taşi tekkesinden bınnın kurucusu ama... Osmanlı kayıtlarında adı pek geçmiyor.. Yeniçen Ocağı'nın kapatılması ve Bek- taşi tekkelerinin yıkılmasından önce Kazlıçeşmedeki tekke için "Devegü- den Mehmet Baba"mn ve daha sonra "Sevvid Mehmet Baba"nın adı kulla- nılıyor... Bir olasılık, bunlar Erikli Ba- ba'runardıllan... Yeniçerilikle bırlıkte Bektaşi tekke- lerini yıkan ve bunlan Nakşıbendilik içinde eritmeye çalışan Osmanhda, Bektaşiliğe 19. yüzyılın ortasuıa doğ- ruyeniden ızm verildiğinde Erikli Ba- ba Tekkesi ni "Perişan Mehmet Ba- ba" yeniden açıyor, uyandınyor... Tekke bu kez Perişan Baba Tekkesi olarak anılıyor. Cumhuriyet, tekkeleri kapattığında iki katlı ahşap Erekli Baba Tekkesi, konut oluyor... Bakanı olmadığı ıçin harap oluyor... Dericilerin arasında bo- ğuluyor... Lime lime dökülüyor, yıkı- laduruyor... Bu arada adı var, kendi yok Erikli Ba- ba Tekkesi'nin son dedebabalığını Tur- gutKoca,Göztepedeki evinde sürdü- rüyor; 1997'deHakk'ayürüdükten son- ra oğlu dedebabahğı alsa da onun da ölümüyle zaten olmayan tekke artık hepten dedebabasız kalıyor... Kazlıçeşme, tabakhanelerden temız- lenip çevre düzeni yapıldığında hara- be binayı Aleviler, ele alıyor... Erikli Baba Kültür Derneği, iki kat- lı binayı son haline uygun olarak yeni- den inşa ediyor... Erikli Baba İle yeniden Istanbul, eski konaklanndan birini ka- zanıyor... 15. yüzyıldan miras Erikli Baba, 21. yûzyılda yeniden hayat buluyor... Yeşilliğın ortasında mauna çalan ko- yu ahşap, cumbalı, kiremit çatılı ve iki katlı bina, daha ilk bakışta göz alıyor... Üst katın dikdörtgen pencereleri dokuz sıra yan yana uzanıyor... Cümle kapı- sı, geniş ve zemıni taş bir salona açılı- yor... Burası can dostluklann sohbet için buluşruğu ve sohbetlerin demli çaylarla koyulaşüğı yer... Herkese açık... Demeğin başkanı, sekreteri, kileri bu salonun çe\Tesindeki odalarda yer alı- yor... Karşıdaki oda ise saz evi... Bağ- lama dersleri burada \eriliyor... Du- vardaki resmi ile Âşık Veysel'den ez- giler burada seslendiriliyor; "ülüf dö- külmüş yüze"nın notalan artık beyaz olan 1 *karatahta"da yazıyor.. Dış cep- heden görünmeyen bodrum katında ise mutfak kısmı bulunuyor... Ginş katından üst kata çıkan kapı- nın önü halı... Halıdan önce kundura- lar ayaktan çıkanlıyor... Merdivenle üst kattaki cemevine çıkılıyor... Cem; toplantı yeri... Salonun pencere önleri sedir... Sedirlerde minder... Tam orta- da dedenin yeri... Ve arkasındaki du- varda Hazreti AH'nin \e Kemal Ata- tûrk'ün ve Haa Bektaşn Veli'nin resim- leri... Ve önde cemde kullanılan müzik aletleri vebağlama... Bağlama; Türklerin nereye gitseler ve neye inansalar yanlanndan ayırma- Erikli Baba'nın Türbesi tekkenin giriş kapısı öniinde (iistte solda), cem odası binanın üst katında (iistte sağda), onanlan binanın içi de eski bir İstanbul konağını andınyor (altta solda), bağlama dersleri saz odasın la veriliyor (altta sağda). dıklan telli saz... Her perşembe akşamüstü yemek çı- kıyor ve yemekten sonra cem yapılı- yor. Cemde bağlamanın teline \nruluyor ve semaha duruluyor... Erikli Baba'da bilmeyenlere, öğren- mek isteyenlere semah kursu veriliyor. Erikli Baba Tekkesi'ni bir kültür der- neğine ve cemevine dönüştürerek Ale- viler de\Talsa da Bektaşilerin de yolu buradan geçiyor... Kaldı ki, Erikli Ba- ba'da sohbete katılmak, çay içmek için illa Alevi ya da Bektaşi olmak gerek- miyor, dost olmak. can dostu olmak ye- tiyor... Kapı, herkese açık... Hayır hlmmet eyle Erikli Baba Kapının önü Erikli Baba'nın meza- n... Demir parmaklıklarla çevrilmiş... Ortasında çiçekler açmış... Bahçe, Bektaşi babalannın mezarlı- ğı... Mezar taşlarındakı 12 dilımli taç ve 12 dilimli taş fıgürleri babalan; çiçek motifleri hanımlan belli ediyor... La- hitlerden birini, tbranilerin sembolünü andıran altı köşeli yıldız süslüyor... Yıl- dız, alp erenlerden geliyor... Bektaşi kültürünün arşivine katkı için mezar taş- lannın her biri okunmayı ve üzerinde- ki .Arapça yazılar günümüz Türkçesi- ne çevrilmeyi, bekliyor... Kazılçeşme'nin önü Marmara Denı- zi... Turgut Koca'nın Erikli Baba için yazdığı "Hu-Dost" denize karşı söy- leniyor: Kara bş içinde erik yetiren' Hayır himmet eyle Erikli Baba/ Suladın or- duyu bir kırba ile/ Hayır himmet eyle Erikli Baba' Elinde duruyor cihan ay- nası Hâlâçözülmedibununmanası'Pe- rişan Baba'ya kaldı mirasL' Hayır him- met eyle Erikli Baba; Şahkulu Sul- tan'la Bizans'a \-ardin'Kâfır kralına hü- ner gösterdin Parmağınla mermer ka- pıyı kırdın Hayır himmet eyle Erikli Baba Eşiğindenicebeylerkulidi Tut- tuğun Ali 'den kala yol idi' Gülünce ya- nağınpembegülidı Hayır himmet ey- le Erikli Baba Yıkılmış dergâhın bül- bülü ötmez Şımdi ocağın dumaru tüt- mez HayalinTurgut'ungözündengit- ' Hayır himmet eyle Erikli Baba. AÇI MUMTAZ SOYSAL Başka Bahar KURULTAY sonrasında bir kez daha bir başka bahar beklentisine girildi. önceki güzlerde ve kışlarda olduğu gibi. "Deniz elbet bitecek, bir gün kara görûnecek" diyenler var. Yeret seçim yenilgisinden sonra mı olur, genel seçime kadar mı beklenecek, henüz belli de- ğil- Kimse, "Hangi kara, nasıl bir kıyı" diye sormu- yor. "Biryeriere çıkalım da, neresi olursa olsun" diyerek. Oysa, Kristof Kolomb bile sonuçta bil- mediği bir yere çıkmış olsa da Hindistan'a, yani da- ha zengin, daha değerli bir yerlere varmak üzere yelken açmıştı. Böyle olunca, rakamlara bakıldığında düşündü- rücü ve endişe verici bazı belirtiler söz konu- sudur. örneğin, Derviş'e Baykal'dan daha çok oy çık- mış olmasının anlamı nedir. "Mustafa Kemal'/n partiyi kurarken dayandığı ilkelerle amaçladığı hedefler ve programımız açı- sından Derviş, Baykal'dan daha iyi ve değerli" demek midir bu? Sırf inat ve zıtlık tutkusu mu? Yani, "Baykal'a oy vermeyelim ama, karşısına rakip çıkıyormuş gibi görûnene verelim de gerisini o düşünsün" demek mi? Derviş'in öncesini ve arkasını pek düşünme- den. Yoksa, Derviş'in "sosyal demokraC'Uğına, "to- parlayıcı "lığına ciddi ciddi inananlann sayısı mı bu kadar yüksek? Her iki durumda da böyle birtabandan, daha doğ- rusu böyle bir delege topluluğu çıkaran üye yapı- sından ve bunun bir bölümünü sürükleyenlerden ne umulabilir? O halde, üyelik yapısında da değiştirilecek bir şey- ler olmalıdır. Sonra, değişimden, hem de daha devrimci ve halkçı bir değişimden yana olanların, dengeli ve planlı kalkınmayı amaçlayanlann, kamu varlığı- na sahip çıkmaya çalışanlann, olmayacak hayal- ler peşinde koşmaktansa ülkeyi bu halkın çıkarla- nna göre yönetmeye inananlann blok liste önerisi yönünde oy kullanışlanna, hatta o listede yer alış- lanna ne anlam vermek gerekir? Bu inançlar ve hedefler için Baykal ağırlıklı bir ortamda başanlı mücadele verilebileceğini mi dü- şünmektedirler? Yoksa, başka bahardan önce de mi birtakım yer ve görev beklentileri vardır? Belki, böylesine kuşkucu sorgulamalar yerine, büyük devrimcinin partisine duyulan bu bağ- lılık, kuşaklar boyu süren bu vefa önünde saygı duy- mak gerekebilir. Ama, o zaman da sorulacak şu- dur: Böyle bir bağlılık ve vefa demetinin yanlış tu- tumlar ve beklentiler yüzünden heba edilişi tuhaf değil mi? Sorumsuzluğu, yalnız zirvede değil, biraz aşa- ğılarda da aramak galiba daha doğru olacak. "Bu mücadelenin adı bitmeyen bir kavgadır" Konfederasyonumuz DlSK'in kurucularından, Lastik-lş Sendikası'nın ölümsüz Genel Başkanı, Büyük Işçi Önderi, RIZA KUAS'ı ölümünün 22. yıldönümünde saygıyla anıyoruz. DİSKAASTİK-İŞ SBDİKASI Rıza Kuas'ı Anma Töreni Programı Tarih: 28 Ekim 2003 Salı, Saat: 11.00 Yer: Edirnekapı Hava Şehitliği CUMHURÎYET'İN 80. YILENDA CUMHLRnETİN AYDINLARI KONUŞUYOR Açış Konuşması Nazan MOROĞLU istanbul Kadın Kuruluşlan Birliği Koordinatörü Oturum Başkanı Prof. Dr. Necla ARAT I.C. Kadm Sorunlan Araştırma \e Uvgulama Merkezi Müdürü Konuşmacılar Ahmet Taner KIŞLALI (Cumhuriyet'in 75. yılında konuşması ile aramızda) Kemalizm 2000'li Yıllara Işık Tutuyor Prof. Dr. Erol MANÎSALI I.Ü. Öğretim Üyesi Cumhuriyet'in 80. Yılında Türkiye'nin Sıcak Gündemi Tarih. 28 Ekim 2003 Sah Saat : 11.00-13.00 Yer : The Marmara Oteli Balo Salonu - Taksim Giriş serbesttir. İstanbul Kadın Kuruluşları Kadın Araştırmalan Birliği Derneği DİGORKADASTRO MAHKEMESİ'NDEN EsasNo:2003 132 Davacı Hazine Temsilcisi tarafından davalı Suti Kı- lıcı aleyhıne mahkemertuze açılan tespıt iptali ve tes- cıl davasının yapılan açık yargılamasında verilen ara karan uyannca; Tûm araştırmalara rağmen adresı belli olmayan ve tebligat yapılamayan davalıya duruşmanın 08.12.2003'günü saat 10.00'a atılı olduğu, gelmedığı takdırde davaya devam edılebıleceği ve hüküm ven- lebı'eceğı hususu duruşma günü ve dava dılekçesi ye- nne kaım olmak üzere, ilan tanhınden itıbaren ılanen tebliğ olunur. 15.10.2003 Basın: 51172.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle