Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
EKİM 2003 CUMA CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER dishabv/cumhuriyet.com.tr 11
Savunma Bakam'nın, 4 yetkiliye ilettiği ve basına sızan notu, başansızlık itirafı olarak görülüyor
ABD'de'Rumsfeldgate'Dış Haberier Servisi - ABD başkenti
\ashington, Savunma Bakanı Donald
Kjunsfekf in Pentagon'da sadece 4 üst
âzey yetkiliye gönderdiği ve basına sı-
•zn iç yazışmayla sarsılıyor.
•'alnızca 4 kişının bildiği yazışma-
nı basına sızması kadar. Rumsfeld'in
h. yazışmada kullandığı ifadeler de
k-kesi şaşırttı. Kamuoyu öniinde her
:aman Irak savaşını ve ABD'nin terör-
fc mücadelesini savunan Bakan,
y3D'nm terorizme karşı savaşımında
•"|prrye gidip gitmediğini" sorguluyor
•^kendı bakanlığının değışıme kapa-
1 clduğunu belirtiyor.
.vBD'nin USA Today gazetesı, Rums-
t l i ' i n sadece bakan yardımcılan Pa-
•1 vVolfovvitz, Douglas Feith, ABD Ge-
«ekurmay Başkanı Orgeneral RichardMyers
^;3enelkurmay Başkan Yardımcısı Pfcter Pa-
«s^ gönderdiği, terorizme karşı savaşa ilişkin
b r metni birinci sayfasından yayımladı. Sa-
vjıma Bakanı metınde, "terorizme karşı sa-
-%tda ABD'nin, ka> dettiği ilerlemeyi ölçme im-
lâıına sahip olmadığu El Kaide ve diğer terör
ö-jiitleriyle müeadelede gerçekten etkili bir
b ü a n kazanamadığı, Irak ve Afganistan'da
ı c u ı ve zorlu bir işle karşı karşıya bulunuldu-
g ı * yöniindeki görüşlerini belirtiyor
F umsfeld, "Teröre karşı kûresel savaşı kaza-
A/onald Rumsfeld,
Pentagon'da yalnızca
4 yetkiliye yolladığı,
ancak USA Today
gazetesinin birinci
sayfadan yayımladığı
notta, ABD'nin
terorizme karşı
savaşımında 'geriye
gidip gitmediğini'
sorguluyor.
Fox News televizyonu. bakanlık kay-
naldanna dayanarak haberin sızdığını
duyan Rumsfeld in "mosmorkesildiği-
ni" öne sürdü. Rumsfeld, gazeteciler-
le konuşurken metni yayımlanan yazı-
nın bir "iç yazışma" olduğunu ve
ABD'nin terorizme karşı savaşta ba-
şansını ölçme yönünde fikirler yansıt-
madığını savundu.
Rumsfeld "Basındayayımlanmasını
isteseydim, basın açıklaması olarak gön-
derirdim ki bunu yapmadım" dedi.
ABD Genelkurmay Başkanı Myersde
metındeki ifadelerde, yanıtlardan çok
sorular bulunduğunu savundu.
Demokratlar memnun
nıyormımız,kaybediyorınu>uz~ ş ^
layan 16 Ekim tarihli metınde, "îçinde bulun-
duğumuzdurum, "daha çok çalıştıkça, daha ge-
ri mi gidiyoruz" şeklinde midir" diye soruyor.
Savunma Bakanı, "EJ Kaide'ye karşı kan-
şık sonuçlar elde cdildiğini, bazı Iraklılann ya-
kalanmasuıda başan kaydedildigini, ancak Ta-
liban liderlerinin yakalanması siirecinin ya-
vaşladığmı" ifade ettı. Rumsfeld, yazışmada
kendi bakanJığını da sorgulayarak "değişraek-
te yavaş davranan Savunma Bakanbğı bu rür
bir savaşı ele aimakta yetersiz mi kabyor" di-
yc elc^tınlerini ortaya koyuyor. Rumsfeld şöy-
le devam ediyor:
"Köktendinci medreselerde terörist yetişti-
rilirken bu teröristler, sadece milyonlar harca-
yarak ABD'ye karşı dunıyor. Bizse terorizm-
le savaşa nıih arlarca dolar döküyoruz. Kâr-za-
rar oranı bizim aleyhimize. Bizim yakaladığı-
nuz veya öldürdüğümüz teröristlerin sayısı,
medreselerde \etiştirikn veya köktendincilerin
eğittikleri ve topladıklan teröristlerden daha
mı çok? Bunlaryerinebu kişilerin >etiştirilme-
sinin nasd öniine geçilebüeceği düşünülmeBdir."
Demokrat Partilı yetkılilerse. Rumsfeld'in
iç yazışma metnini, "Bush yönetiminin poB-
tikalannın başansızhğııun kanıü" olarak ni-
telediler.
Demokrat Parti Senatörü Tom Daschle, "Bush
yönerimi. bu tarihe kadar başan kazanamadı-
ğıru, bu belgeyle kabul etmiş oldu. Rumsfeld'in
yorumlan. yönetimin şu ana kadar Irak'taki
politikalannda başansız olduğuna ilişkin kay-
gılannın bir yansımasıdır'' dedi Demokrat Par-
tı Senatörü İoe Biden da. "İşte kanıt, Bush yö-
netimi timi başansız" ifadesinı kullandı.
REMER AÇIKÇA K.4RŞI
Irak ValisV Türk
askeri istemiyor
• Los Angeles Times, Bremer'in "Türk askeri
gönderilmesi planından vazgeçilmesi" konusunda
ısrarlı olduğunu ve Bush yönetiminin daha önce
harcadığı çabalann boşa çıkabileceğini yazdı.
D ş Haberler Servisi -
TCrkiye'nin Irak'a asker
göndermesinin zorluğuna
işaret eden ABD'li
yetkililere, Washingtonın
Irak'taki sivil yöneticisi
Paul Bremer de katıldı.
Bremer, Türk askerinin
gönderilmesi planından
vazgeçılmesini önerdi.
Amerikan Los Angeles
Times gazetesi, Bush
yönetiminin bazı üst düzey
yetkililennin, Bremer'in
"kuvvetü ısrarlan" üzerine
plandan kuşkulanmaya
başladıklannı kaydetti.
Gazete, Bremer'in, "Türk
askeri gönderilmesi
planından vazgeçilmesini
önerdiğini ve Bush
yönetiminin, bunun için
harcadığı çabaıun
boşa çıkacağa
benzediğmi" yazdı.
'Hayal Kırıklığı olur'
Irak'ta. Türk askeri
gelmemesi yönünde çok
güçlü muhalefet olduğu
belirtilen haberde, bazı
yetkililerin Bremer'in
tavsiyesi üzerine plandan
şüpheye düştülderi görüşü
dile getinldi. Gazete. "Çok
zor kazamlan bu yardımın
geri çevrilmesi, ABD için
büyük hayal kırıklığı
olacak. Çünkü Türkiye,
yararlı olması beklenen bir
Müslüman güvenlik gücü
oluşunun yanı sıra yüksek
sayıda asker göndermeye
istekli birkaç ülkeden
biriydi'' yorumunda
bulundu. Türk askerine
karşı seslerin daha çok
Iraklı Kürtlerden geldiğine
ışaret edilen haberde,
"Türk Dışişleri
Bakanlığı'ndan bir
yetkilinin, pazartesi günü
Reuters haber ajansına,
Türk askerinin Irak'a
gideceğini zannetmediğini
söylediğr de bildirildi.
Haberde. ABD Dışişleri
Bakan Yardımcısı Richard
Armitage'ın. bir Türk
televızyonuna yaptığı, "Bir
çıkış yohı bulmak için
Ceçici Hükümet
Konseyi'nde yalnızca
Kürtlerle değil, Irakhlan
temsil eden tüm üyelerie
göriişmek zorundayız"
şekhndekı konuşmasına yer
verdı. ABD Sa\-unma
Bakanı Donald Rumsfeld
de öncekı gün bu konudan
"Ankara'nın asker
göndermesinin önündeki
pürüzlerin aşıhp
aşılmayacağını
büemediğini"' söylemışti.
Madriddek
itoplantıya
ABD
Dışişleri
Bakanı
CoKn Povvell
ik ABDnin
Irak'taki
yetkilisi
Paul
Bremer de
kahldı.
(Fotoğraf
AP)
ISIRLILARGELSİN
1
KYB lideri kendi
bahanesini unuttu
• Talabani daha iki gün önce, Türk askerine
Irak'ta ihtiyaç olmadığını savunurken "Irak'ın
güvenliğini, Iraklılar sağlayabilir" demişti.
Dış Haberler Servisi -
Irak'ın güvenliğinin
Iraklılarca sağlanması
gerektiğini belirterek
Türkiye ve diğer komşu
ülkelerden asker
gönderilmesine brak Geçici
Hükümet Konseyi'nin karşı
çıktığını savunan Kürdistan
Yurtseverler Birliği (KYB)
lideri Celal Talabani,
Mısır'dan asker istedi.
Kahıre'de Mısırlı
yetkililerle görüşmesinin
ardından El Cezire
tele\ izyonuna konuşan
Talabani, Mısır'ın askeri
varlığının, hem Mısır hem
de Irak'ın yaranna
olacağında ısrar etti ve bu
yönde Mısırlı yetkililerden
talepte bulunduğunu
kaydetti. KYB lideri,
-Özdlikle. ulusal
bağunsızhk, egemenHk ve
terörist örgürJerle sa\aşta
amacımıza ulaşmamıza
yardım etmesini istedim"
dedi. Talabani, Irak'ta
ABD'ye karşı yapılan
"terörist" saldınlar için
Mısır"daki bazı çevrelenn,
"direnişçi" tanımmı
kullanmasını eleştirdi.
Talabani. "Bunlar
arkasında terör örgütkri
\ar. Ben de siyasi, ekonomik
hatta askeri bakımdan,
Irak'ta güçlü bir Mısır
varhğı istedim" dedi.
Talabani iki gün önce, Türk
askerine ihtiyaç olmadığını
sa\Tinarak "Irak'ın
güvenKğinin. Irakhlann
elinden sağlanabileceğine
inamyoruz" demişti.
Irak'ın yeniden inşası konferansı suçlamalar arasmda başladı
MadricPde güven bunalınu
Dış HaberlerServisi - Irak'ın
yeniden yapılandınlması için
milyarlarca dolarlık bir fon oluş-
turulmasının amaçlandığı kre-
ditörülkeler konferansı, tspan-
ya'nın başkenti Madrid'de baş-
ladı. 70 kadar ülke ve 19 ulus-
lararası örgütün katıldığı kon-
ferans sonucunda ortaya çıka-
cak tablonun, savaştaki farkh tu-
tumlan yansıtması bekleniyor.
Daha önce telafruz edilen 55
milyar dolara da yaklaşılması
beklenmiyor.
Bugün sona erecek konfe-
ransla eşzamanh olarak. çoku-
luslular dahii yaidaşık 300 şir-
ketin katıldığı özel sektör top-
lantısı da başladı. Bu şirketle-
rin arasında 134 AB, 19 ABD
ve 25 Irak şirketi bulunuyor.
Toplantıdan önce İngiltere'nin
önde gelen yardım kurumu
I
ngiliz yardım kuruluşu Christian Aid, toplantı
öncesinde Irak'taki Amerikan ve Ingiliz
yöneticileri, bu ülkenin yeniden inşasına
gitmesi gereken en az 4 milyar dolarlık petrol
gelirinin hesabını verememekle suçladı.
Christian Aıd'in işgal yöneti-
mıne yönelttiği eleştirilerin yar-
dım yapacak ülkelerde yeni bir
gü\ ensizliğe neden olduğu be-
lirtiliyor
Kuruluş, Irak'taki Amenkan
ve Ingiliz yöneticileri, bu ül-
kenın yeniden inşasına gitme-
si gereken en az 4 milyar do-
larlık petrol gelinnin hesabını
verememekle suçladı. Christi-
an Aid, ABD liderliğrndekı Ko-
alisyon Güçleri Geçici Idare-
sı'nin (CPA), Saddam Hüse-
yin'in nisan ayında de%Tİlmesın-
den bu yana nakit akışlannın ay-
nntılanrun kamuoyuna açık-
lanmadığını bildirdi. CPA ıse,
Irak fonlannın kullanımında
hesap verme konusunda has-
sasiyet gösterildiğini belirtti.
Dünya Bankası' ndan iki gün
önce yapılan bir açıklama da gü-
vensizliği besleyecek bir baş-
ka faktör. Dünya Bankası, kre-
ditör ülkelere. "bu iş için kuru-
lacak rröst fonundaki parala-
rui rümünün yardım sağlayan
ülkelerce talep edilen sektörle-
re aktanlacağı garantisini ve-
remeyıeceğini" duyurdu. Irak'ın
yeniden inşası için biri BM'ce
2007'yekadar işletilecekikifon
oluşturulacak.
Başbakan YardımcısıŞahinden Irakdeğerlendirmesi:
ABD'nin Irak'ta işi zor
ANKARA (Cumhurryet Bürosu) - Başba-
kan Yardımcısı Mehmet AB Şahin. hüküme-
tin Irak'a asker göndermek için TBMM'den
yetki tezkeresi almasının ardından ABD'nin
bu konuda gösterdiği belirsizlik hakkında il-
ginç değerlendirmelerde bulundu. "Budurum-
dan bireysel olarak biç şikâyetçi değüim" dı-
yen Şahin, ABD'ye mesaj da vererek "Şu bir
gerçek ki ABD başta olmak üzere ittifak güç-
lerinin Irak'ta işlerinin hiç kolay olmadığı da
ortada" dedi
Irak'ta gelinen süreci değerlendiren Şahin.
ABD'nin Irak'ın istikrara kavuşturulması
için Türkiye'den talepte bulunmasının ardın-
dan hükümetin bu ülkeye asker göndermek
için TBMM'den ızin aldığım anımsattı. Şa-
hin, "Ancak tezkerenin gerekçesinin son pa-
ragrafinda 'gereği. kapsamı. süresi Bakanlar
Kurulu'nca tespit edilmek üzere' dedik Ya-
ni. lüzum olursa Irak'a TSK unsuriannın
gönderileceğini ifade ettik" dedi. Gelişmele-
re baktıklannı söyleyen Şahin, "Girmemizi
gerektiren bir noktaya gelirsek bu izin istika-
metinde gerekli adımlan atanz" dedi. "Hü-
kümet olarak fevkalade rahat olduklannı"
sa\Tinan Şahin, "Irak'ta Türkiye'yi rahatsız
edecek gelişmeler olursa asker göndermesek
bile duyarsız kahnayız" dedi. Şahin, bu has-
sas noktalan da "Irak'm toprak bütünlüğü,
Irak halkını demokratik seçimler sonucunda
temsil edecekbir hükümet, Irak'ın doğal zen-
ginliklerinin tüm Irak halkınca paylaşınu,
Irak'ta Türkiye'ıün güvenliğini tehdit edecek
unsurlann bulunmaması" olarak sıraladı.
Bunlan "izin alsak da alnıasak da hassas ol-
duğumuz noktalar" olarak niteleyen Şahin.
bu hassasiyetlerinin devam edeceğini kay-
detti.
Şahin, ABD'nin önce asker talebinde bu-
lunmasını, daha sonra da konuyu zamana ya-
yarak yeniden değerlendirmeye almasmı yo-
rumlamak istemedi.
Toplantı öncesinde konuşan
BM Genel Sekreteri Kofı An-
nan ile ABD Dışişlen Bakanı
CoKn Povvell, yeniden inşa için
gereken yardımlann tümünün
kısa sürede elde edilemeyece-
ği uyansında bulundular. En
büyük yardımı yapması bekle-
nen ABD. Irak ekonomisinin to-
parlanması için ilk 18 ayda 20
milyar dolar, 2007'ye kadar ise
topİam 35.8 milyar dolar yar-
dım vaat ediyor.
Rusya'dan para yok
Almanya ve Fransa, şimdiye
kadar taahhüt ettiklennın öte-
sınde yenı yardım temın etme-
yeceklennı bıldirdiler.Rusya
Dışişlen Bakan Yardımcısı \u-
ri Fedotov da. Irak'ın yeniden
inşasına para yardımında bulun-
mak için geçerli bir neden gör-
mediklerini söylemiştı.
Şa\aşın sona ermesinden be-
ri Irak'a 900 milyon dolar ve-
ren Kuveyt, yine cömert bir
yardım sunacak. Japonya 2004
için 1.5 milyar dolar. Güney
Kore 200 milyon dolar, Kana-
da 150 milyon dolar sözü ver-
mıştı. Holanda ıse 27.3 milyon
Euro \ erecek.
Yoksul ülkelere giden
paradan kesilecek
Ispanya 2007'ye kadar 300
milyon dolar, İngiltere 2004-
2005 döneminde 439 milyon
dolar yardım verecek. İngilte-
re Irak'ın yeniden yapılandı-
nlmasına aktaracağı yardımla-
ra karşılık. Latın Amerika, Do-
ğu Avrupa ve Orta Asya'da yok-
sul ülkelere yaptığı yardımlar-
dan kesintiye gidecek. Irak'ın
yeniden inşasına katkısını bir
yılla sınırlayan Avrupa Birliği
233 milyon dolar yardımla ye-
tinecek. Dünya Bankası da, ge-
lecek beş yılda 3 ıla 5 milyar do-
lar kredi saelavacak.
BIÇAK SIRTI
EROL MANİSALI
Türkiye İçindeki
Danimarka'mn Manifetleni...
Türkiye'nin ıçinde bir Danimarka var. Aslında her ül-
kenin içinde Danimarkalar var; Fransa'da da, Alman-
ya'da da, Amerika'da da. Piramidin tepesindekiler
Batı kapitalizmi içinde hep var.
Iktisadi. sosyal, siyasi Danimarkalar hertoplumda,
her ülkede boy gösteririer. Ancak Batı kapitalizmi için-
deki "Danimarkalann" diğerlennden çok önemli birfar-
kı bulunuyor
- Avrupa ve ABD'deki "Danimarkalar" kendi ülke-
leri ıle bütünleşmişlerdir. Iktisadi, siyasi ve sosyal ola-
rak "tamamlaşma" içindedirter. Aralannda "çıkaror-
taklığı sağlanmıştır".
- Buna karşılık Türkiye benzeri ülkelerdeki "Dani-
markalar" kendi toplumu ile bütünleşmemişlerdir; "dı-
şandaki Danimarkalar ile" çıkar ortaklığı kurmuş, ık-
tisadi, sosyal ve siyasi olanlar da dışarıdakı güçlü
odaklarla işbirliği yaparlar. Dışandaki güç odaklannın
çıkarlan ile bütünleşince kendi halkına, ülkesine ister
istemez ihanet etmeye başlıyorlar. Çünkü ahtapotun
kolları durumuna düşüyortar.
Niçin böyle oluyor, bunun
sebepleri nelerdir?
1 )Türkiye'de güçlü bir orta sınıf bulunmuyor. Güç-
lü bir orta sınıf bulunsaydı toplumsal bütünlüğün sağ-
lanmasında bir işlev görürdü.
2) Türkiye'de toplumsal demokrasi bulunmuyor.
Toplumsal demokrasi yerine, "dar bir güç odağının
tekelinde" biçimsel demokrasi çalıştırılıyor. Zaten,
güçlü bir orta sınıf bulunmadığı için toplumsal de-
mokrasi zaafı yaşıyoruz. Yumurta-tavuk hikâyesi.
3) Üçüncü öğe ise Türkiye'nin, kapitalizmin "kay-
beden tarafmda "bulunmasıdır. Batı kapitalizminde,
şirketler kazanırken toplum da kazanıyor. Çünkü "dış
sömürü çalışıyor". Patronlar, şirketler, işçiler, çiflçiler
hep birlikte kazanıyorlar, "dışandakileh" sömürüyor-
lar. Aynen, Türkiye'yi pamukta, tütünde, bilgisayarda,
otomobilde, gıdada, ilaçta, inşaat malzemesinde, eği-
timde, iletişimde, sağlıkta sömürdükleri gibi.
Türkiye'deki büyük şirketler ile kurdukları "tekyan-
lı ilişki düzeninde" içerideki Danimarka'yı kurtanrken
Türkiye'yi sömürdükleri gibi.
"Büyük Sermaye" ve "Kapitalizm" kitaplarımda
teknik mekanizmalannı ve işin aynntılannı gösterdiğim
gibi, "bizimiçimizdekiDanimarka"', onlann içindeki "Da-
nimarkalar"üar\ çok farklı çalışıyor. Kapitalizmin ka-
zanan tarafmda bulunan Batı kapitalizminde şirketler,
devlet, işçi, köylü, memur birlikte kazanıyor. Buna
karşılık Türkiye gibi ülkelerde "içerideki Danimarka",
Batı kapitalizmi ile birlikte kazanırken bedelini 70 mil-
yona ödetiyor.
İçerideki Danimarka'yı
oluşturanlar...
Esas sorun, "Türkiye'nin içindeki Danimarka ile
halkın çıkahannın örtüşmemesi, çatışma durumuna
gelmesi" sonınudur. Böyle olunca da Danimarka için-
deki büyük sermaye "gayri milli sermaye", medya ve
eğitim gayri milli oluyor. Hatta siyasal parti bile gayri
milli hale geliyor.
Bu gayri milli çevreler çıkarlannı, "dışandaki Dani-
markalarile bütünleştiriyoriar". Dışandakiler ile kader
ortaklığı içıne gıriyorlar. Mesele yalnızca iktisadi bir çı-
kar meselesi değildir. Türkiye'de sosyal, dini ve etnik
sorunlar, içerideki Danimarka üzerinden dışanya bir
köprü kurularak yürütülmeye başlanıyor. Sömürünün
derınliği artıyor. Sivil ve sessiz darbeyi yürüten içer-
deki Danimarka değil mi?
- O zaman, pamukta ve tütünde halk aleyhine or-
taya çıkan sorunlar Kıbns, Ege, Patrikhane ve diğer
sorunlaria bütünleşiyor. İçerideki Danimarka, pamuk-
ta, şekerde, çokuluslu şirketlerde, Kıbns'ta, Ege'de,
KADEK'te ödün verilmesi gerekir, diyor. Ordumuzu
Irak'ta ABD'nın emrine vermeliyiz, diyor. Yann Türki-
ye'nin AB'ye alınmayacağını çok iyi bilse bile "alına-
caktır" diye halka yalan söyleniyor ve ödünlerin yolu-
nun açılması isteniyor. Çünkü içerideki Danimarka'mn
ayakta kalabilmesi buna bağlı.
- Bazı iyi niyetli aydınlar da içerideki Danimarka'yı,
Avrupa'da, ABD'de olduğu gibi, "toplum ile bütün-
leşmiş, Türkiye ile çıkarlan örtüşen birDanimarka" zan-
nediyortar. Onu örnek alıp onun içine dahil olmaya ça-
lışıyorlar. Ancak, girdikleri zaman da "Türkiye'ye kar-
şıbirduruma" geleceklerinı bilmiyoriar. Hatta, bu Da-
nimarka içine dahil olmayı "Atatürkçülüksananlar" bi-
le var. içerideki Danimarka'mn Atatürk'e ve Cumhu-
riyet'e ihanet ettiğini göremiyorlar.
İçimizdeki Danimarka, Özalcı politikalardan sonra
iyice "aynştı". Soğuk Savaş bitince de Batı kapitaliz-
minin ve diğer güç odaklarının mutlak denetimi altı-
na girdi. Batı'nın yeni hesaplannın bir aracı haline gel-
di. AB ve ABD ne istiyorsa verelim derken Türkiye'yi,
70 milyon insanı değil, içimizdeki dar bir çevreyi, ken-
dilerini yanı içimizdeki Danimarka'yı düşünüyoriar.
Çünkü Danimarka'mn ayakta kalması, Batı'nın ta-
leplerinin karşılanmasına bağlı. Batı ise taleplerini art
arda sıralıyor; ta ki ortalıkta bir tek Danimarka kalın-
caya kadar.
Bu aynşma, içimizdeki Danimarka'yı bu nedenle hiç
mi hiç ilgilendirmiyor. önemli olan kendilerinin kurtul-
ması...Batı kapitalizmınin emrinde olduklannı, hâlâ
anlamak ve görmek istemeyenler var. Gazetelere ba-
kın, ekranlan izleyin, boy boy dizildiklerini görürsünüz...
www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali
CUMHURİYETİN 80. \1LINDA
CUMHURİYETİN
AYDINLARI KONÜŞLTOR
Açış Konuşması
Nazan MOROĞLU
tstanbul Kadın Kuruluşlan Birliği Koordınatörü
Oturum Başkanı
Prof. Dr. Necla ARAT
I Ü Kadın Sorunları Araştırma \e Lşgulama Merkezı Müdürü
Konuşmacıİar
Ahmet Taner KIŞLALI
(Cumhuriyet'ın 75. yılında konuşması ile aramızda)
Kemalizm 2000'lı Yıllara Işık Tutuyor
Prof. Dr. Erol MANİSALI
I U. Oğretim Üyesı
Cumhuriyet'in 80. Yıünda Türkiye'nin
Sıcak Gündemi
Tarih: 28 Ekim 2003 Salı
Saat 11.00-13.00
Yer : The Marmara Oteli Balo Salonu - Taksim
Gınş serbesttır
tstanbul Kadın Kuruluşları Kadın Araştırmaları
Birliği Derneği