25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 EKİM 2003 PERŞEMBE 8 Istanbul HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Y 27 Sinop P8 26 Adana Edıme Y 24 Kocaelı PB 28 Çanakkale Y 22 Izmır B 29 Manisa B 29 Aydın B 31 Denızlı B 30 Zonguldak PB 26 Antalya Satn-sun Trabızon Giresun Ankara Eskisehır Konva Sıvas B B B PB PB PB B 28 26 27 28 28 28 24 B 30 B 28 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Sıırt Hakkân Van B A A A A B B 28 30 32 27 27 23 21 B 19 Yurdun kuzeyba- tı kesımlerı parçalı bulutlu, Marma- Oslo ra'nın batısı sağa- Helsınkı DIŞ MERKEZLER B 0 Berlın Y 5 Moskova Y 1 B B PB 11 Viyana nak yağışlı dığer s t o c k h o | m yerfer az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı kuzey ke- = — r -, „ — ^ _—,— sımlerde bıraz arta- Bruksel PB 8 Sofya cak, diğer yerlerde Paris J_ Budapeşte PB 9 Aşkabat B 20 0 Madrıd PB 14 Astana Y 12 Amsterdam PB 8 Belgrad Y 5 Taşkent Y 26 Y 15 Bakû B 22 8 Roma Y 19 Bişkek Y Y 20 Tiflıs PB 13 önemlı bır değışıkiık Bonn olmayacak. Münih PB 5 Atına Y 30 Kahire A 31 9 Zürih Y 6 Şam A 34 Taşkent Tahran o<Parçalı bulutlu Sıslı -. BuUlu ^ Çok bulutlu • Yagmurtu Sulu kar Gok gurultulu G U N C E L CCNEYTARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada başkanı olma niteliğine çj-ölge düşürmüş. Türbanın cumhuriyetin temel felsefesine ve ana- yasal kurallara uygun olup olmadığı her nedense bu arada unutuluyor. Cumhuriyeti temsil eden Cumhurbaşkanlığı'nın cumhuriyetin temel yasalarını uygulamakla görevli olduğu anımsanmıyor. Dedikoduyu, kışkırtmayı, halkın güvenine ve sev- gisine layık gördüğü Cumhurbaşkanı'nı yıpratma amacıyla türban davasını ö n plana alanlar, fırsat bu fırsattırdiye babalarının malı saydıklan köşelerinden Çankaya'ya kin kusuyorlar. Çankaya'nın türbanlı kaf aları davet etmekten sa- kınması yasalara uygun muıdur değil midir, arayan da yok arayacak olan da.. Ne tartışılıyor, ne de örneğin Anayasa Mahkeme- si'nin kamusal alanlarda türban giyilemeyeceğini saptayan kararından söz ediliyor. Oysa şöyle bir sav günd<eme getirilebilir: Bir baş- bakan (Kırgızistan'da), bir cJışişleri bakanı (Atina'da) devleti ve hükümeti temsilen gittikleri yabancı ülke- lere götürdükleri türbanlı eşleriyle kamusal görev ya- parken cumhuriyetin temel ilkelerine ters düşen, ya- sal öngörülere saygı duyrnayan bir davranış sergi- lemiyorlar mı? Bu veya benzeri konular medyamızın incelemeye, tartışmaya değer bulmadıQı konular! Medyamız için varsa yoksa AKP'lilerin Çankaya'ya saldıran demeçleri, RTE'nin Cumhurbaşkanı'nın ka- rarını millete havale eden sözleri... baş köşelerde. "Laiklik tartışma konusu olamaz. Gerekirseyasa çı- kanrız. Devletin, demokrasi yasalanna yabancı olan zohamalann gönüllere, zihinlere ve davranışlara hük- metmesine asla nza gösterilemez. Bazılannın, cum- huriyetin yasalanna meydan okumak ya da modem toplumun cinsiyeteşitliği ve kadının saygınlığı konu- lanndaki kazanımlannı tartışma konusu yapmak için saptınlmış bir din özgüriüğü fikrinin arkasına sığın- malan kabul edilebilir bir şey değildir." Bu irdelemeler, tabii ki bizim imam hatip kültürü HeyetişmişvegelişmişBaşbakanımızdanveyaAda- let Bakanımızdan veya TBMM Başkanımızdan gel- miyor. Bu irdelemeler, son zamanlarda okullarda ve res- mi dairelerde türban yasağına ilişkin tartışmalann yaşandığı Fransa gibi hemen her açıdan kültür dü- zeyi yüksek bir ülkenin Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'a ait. Cumhurbaşkanı Chirac b u irdelemeleriyle Cum- hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in koşutunda. Cumhuriyetin ilkelerine, Yüksek Mahkeme kara- rına karşın türbanlı kafayı devletin ve ülkenin resmi gayri resmi her köşesine sindirmeyi, kabul ettirme- yi, Türkiye'yi "türbanlı bir cumhuriyete" çevirmeyi siyasal ahlak edinenlere karşı, Chirac Paris'ten ses- leniyor: "Bazılannın, cumhuriyetin yasalanna meydan oku- mak için, saptınlmış bir din özgüriüğü fıkrinin arkası- na sığınmalan kabul edilemez." • • • Bizdeki siyaset babalan ise, başörtüsü konusunun yeniden alevlendiği şu sıralarda "Çankaya ile muha- taplarını -yani AKP'lileri- birbirine vuruşturmayı ön- gören" konuşmalar yapıyor. Ne ki, bunlar "günün icaplanna uygun konuşmalar yaparak" her devirde el üstünde, her devrin adamı! Nerede Sezer'in siyasal, hukuksal ahlak derinliği, nerede Chirac'ın çağdaş görüşleri... Bunlardan biri, -Demirel; 'Türkiye ve Islami Uya- n/ş'başlıklı demecinde- "Bırakın, halknasılgiyinmek istiyorsa öyle giyinsin canım" diyordu. Bıraktılar ve... Bugün sokaklar, caddeler türbanlı kafalardan, giderek çoğalan kara çarşaflılardan ge- çilmiyor. Devrim yasalanna ihanetin hesabı sorulmayacak mı? Şanlıuria'da zmcirteme kaza • ŞANLIURFA (AA) - Şanlıurfa'da, Abdülkenm Demir yönetimindeki 06 MYN 04 plakalı Öz Ağn Dağı fınnasına ait yolcu otobüsü, Şanlıurfa- Gazian- tep Karayolu'nun Arat Dağı mevkiınde, süriicüsünün kimliği belirlenemeyen 73 SC 882 plakalı kamyonu sollamak isterken kârşıdan gelen ve sürücüsünün kim- liği henüz belirlenemeyen 63 PP 151 plakalı tankerle çarpıştı. Söz konusu araçlara plakası belirlenemeyen başka bır tankerin çarpmasıyla zıncirleme kaza oldu. Kazada, ham petrol yüklü tankerlerin yanması sonucu 4 kışi öldü. 6'sı ağır 32 kişi yaralandı. Lord Robertson Ankara'da • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - NATO Genel Sekıeteri Lord Robertson bugün Türkiye'ye geliyor. Yıl sonunda görevini yeni Genel Sekreter Jaap De Hoop Scheffer'e devredecek olan Robertson, veda ziyareti çerçevesinde Ankara'da bir dizi temasta bulunacak. 'Siyasal gelişmeler ve Tunaya' • Istanbul Haber Senisi - Anayasa ve Siyaset Bi- limci Prof. Dr. Tank Zafer Tunaya anısına " Türkiye'de Siyasal Gelişmeler ve Tank Zafer Tunaya" adlı bir toplantı düzenlenecek. Bilgi Üniversitesi Yayuılan ta- rafından TÜYAP Kitap Fuan'nda düzenlenen toplan- tı, 25 Ekim Cumartesi günü saat 16.30-20.30 saatleri arasında gerçekleştinlecek. Tarhan Erdem'in yönete- ceği toplantıya, Prof. Dr. Aydın Aybay, Prof. Dr. Rona Aybay, Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu ve Prof. Dr. Mete Tunçay gibi hukukçu ve bilim adamlan katılacak. Eczacıbaşı'nda kutlama • Ekonomi Servisi - Türkiye sermaye piyasala- nnda faaliyete geçen ilk aracı kurumlar arasmda yer alan Eczacıbaşı Menkul Değerler, 20'nci yaşını kutluyor. Eczacıbaşı Holding Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Eczacıbaşı Menkul Değerler'in kuruluş yıldönümünün kutlandığı gecede yaptığı konuşmada, Türkiye'de derinliği ve genişliği olan sermaye pıyasalannın ekonomiye katkısmm öneminı vurguladı. Eczacıbaşı Menkul Değerler'in başansının temelinde saydamlık ve hesap verirlik ilkesinin yattığını belırten Ec- zacıbaşı, " Yatınmcının güvenini kazandık ve uzun vadeli kârlı çıktık" dedi. Psikolojik harekât siyasallaşacak• Baştarafi 1. Sayfada valilere ve vali yardımcılanna ve- rerek asıl yapmak istediğinin, "psikolojik harekâtı halkına karşı yürütmek" olduğuna işa- ret eden Gürel, "Valilere ve vali yardımcısına verilmesi sadece içe yönelik ve belki de büyük olasılıkla belirli bir siyasal gö- rüş doğrultusunda psikolojik harekât yapılacağını gösterir ki, çok büyük sakınca içerir" dedi. Eski Içişleri Bakanı Sadettin Tantan, psikolojik harekârın neye göre yapılacağının ve standardı- nın ne olacağının belirsiz oldu- ğunu vurgulayarak "Kim neye göre karar verecek? Psikolojik harekâtın yürürülmesi genel- geyle olmaz. Kurumsal ve hu- kuki altyapısı oluşturulmalıdır. Halkın moralini yükseltmek için sürekli araştırma yapmak gerekir. Emir-komuta zincirin- de olmaması gerekiyor" diye konuştu. Istanbul Üniversitesi Uluslara- rası tlişkiler Bölümü öğretim gö- revlisi Yavuz Gökalp Yıldız, psi- kolojik harekârın, devlet politi- kalannda vazgeçilmez unsurlar- dan birisı olduğunu belirterek "Türkiye'de Irak, Kafkasya, Kıbns, Yunanistan'Ia ilişkiler, hatta iç politikada sorunlar doğru algılanamıyorsa, doğru analiz edilemiyorsa bunların temel nedenlerinden birisi psi- kolojik harekârın yapılamama- sı, koordine edilememesidir" dedi. Psikolojik harekâtın sürdürü- lebilmesi için kadrolann bilgi bi- rikiminin çok iyi olması gerekti- ğinin altını çizen Yıldız, "Valilik bünyesindeki bürokrasinin böyle bir eğitimi yok. Çünkü MGK'de kamu diplomasisi kursu yapılır. buna da valiler çağrılır ve psikolojik harekât Ispanya GenelkurmayBaşkanı 'ndan Ozkök'e ziyaret Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök resmi bir ziyaret amacıyla Ankara'da bulunan tspanya Genelkurmay Başkanı Oramiral Anto- nio Moreno Barbera'yı kabul etti. Görüşmede, iki ülke arasındaki askeri işbirliği ve Irak'taki son durumun ele alındığı kaydedildi. Özkök, ko- nuk genelkurmay başkanını dün sabah Genel- kurmay Karargâhı'nda törenle karşıladı. Ispan- ya Genelkurmay Başkanı Barbera'nın, daha sonra karargâhtaki özel defteri imzalamasının ardından baş başa görüşmelere geçildi. Özkök ve Barbera'nın iki ülke arasındaki askeri ilişki- leri ele aldığı. Irak'taki son duruma ilişkin de de- ğerlendirme yaptıkları öğrenildi. İspanya, ABD'nin Irak'a yönelik harekâtını desteklemiş, savaşın fiili bölümünün bitmesinin ardından oluşturulan istikrar gücüne de katkı yapmıştı. Halen bir tspanyol birliği Irak'ta görev yapıyor. eğitimi verilir. Eğitim alan in- sanlar, bu işin talebesi. Bunla- rın bu işi sürdürebilmesi çok zordur" diye konuştu. Yıldız, ulusal politikalann, yerel alanla- ra indirgenip, koordine edileme- diği zaman her kafadan bir ses çıkmaya başlayacağını belirterek " Valiliklere bu verildiği zaman ulusal alanda uygulama şansı ortadan kalkıyor" dedi. Yıldız, şu değerlendirmeyi yaptı: "Siyasi iktidar başa gelince kendisine yakın bulduğu bü- rokratlan belli merkezlere ge- tirir. Bu atanmışlarda da siya- sallaşnıa oranı yüksektir. Bu o- ran yüksek olunca, ulu- sal politikalar konusun- da ortak ilkeleri, payda- ları yoktur. Her siyasi hareket, kendisine göre sorunları algılar, bunu da doğru olarak kamuo- yuna yansıtır. Bu da devlet politikalarında zafîyete yol açar. Bu açı- dan baktığımız zaman psikolojik harekâtın ve- relleştirilmesi aslında si- yasi alana çekilmesidir. Mesela cumhuriyetin temel iikeleri ve felsefe- si eritilir böylece. Za- man içinde Türkiye'nin kendi ulusal politikala- rına, devletin temel de- ğerlerinin eroz>ona uğ- ramasına yol açar." Askeri kaynaklar, psi- kolojik harekâtın merkez- de tek elden yürürülmesi gerektiğine işaret eder- ken, "Valinin eünin psi- kolojik harekâtı yürüte- cek unsuru yoktur. Mantığı olmayan bir uy- gulama olur. Bazen bir şey yaparsınız ters teper. Bunların çok iyi düşü- nülmesi gerekir. Psiko- lojik harekâtta, kaş ya- parken göz çıkarmak mümkündür" görüşünü dile getirdiler. 6 AKP Uluslararası hukuku bilmiyor' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Istanbul Milletvekili Onur Öjmen, hüküme- tin 8.5 milyar dolarlık kredi anlaşması konu- sundaki tutumunun, "uluslararası hukuku" bilmediğini ortaya koyduğunu söyledi. Baş- bakan RecepTa\ r >ip Erdoğan'ın "Bizim is- tediğimiz istikamette gelmesi halinde bu krediyi kabul ederiz" sözlenni de gaf ola- rak değerlendıren Oymen, "tmzalanan an- laşmaya yeni koşul getirilmez" dedi. Öy- men, siyasi koşullan olan bu anlaşma için TBMM onayının şart olduğunu belirtirken henüz onaylanmayan anlaşmanın da askıda olduğu anlamına geldiğini \Tirguladı. Kuzey Irak koşullu kredi anlaşmasının ye- ni koşullan da ortaya çıkıyor. Kredinin 18 ay- lık süreçte 2.1'er milyar dolarlık her dilimi- nin serbest bırakılmasına karar verecek AB- D'nin, IMF'nin görüşünü de alacağı öğrenil- di. ABD Hazinesi, kredi dilimlerini serbet bı- rakmadan önce IMF'den Türkiye ekonomisi- nin durumu hakkında bilgi alacak. Türkiye, kredi diliminin serbest bırakılmasından önce ise ABD Hazinesi'ne bir yazı yazarak talep- te bulunacak. ABD Hazinesi ise 8 işgünü içinde Pentagon ve ABD Dışişleri Bakanlığı ıle birlikte Tür- kiye'nin koşullan karşılayıp karşılamadığına karar verecek. TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi ve CHP Istanbul Milletvekili Onur Oymen, hükümet üyelerinin 8.5 milyar dolarlık ABD kredisine ilişkin çelişkili açıklamalanna tepki gösterdi. "Başbakan Erdoğan'ın bir dediğinin diğe- rini tutmadığınr söyleyen Oymen, temel eleştirilerini şöyle sıraladı: • Anlaşma, uluslararası bir anlaşmaya da- yanan uygulama anlaşması olmadığı, süresi 1 yılı geçtiği ve içinde siyasi koşullan taşıdı- ğı için TBMM onayından geçmek zorunda. • Bu anlaşma şu ana kadar onaylanmadığı- na göre, hükümet, bu ayın sonuda almayı planladığı 2.1 milyar dolarlık ilk kredi dilımı- ni kullanamaz. • Onaylanmayan ve yürürlüğe konulmayan anlaşmalar, askıda demektir. Askıda değilse neden onaylamıyorlar? Devlet anlaşmalan ciddidir ve devleti bağlar. Onaylanmayan an- laşmalann değeri kâğıt kadardır. Hükümet, hukuk bilmediğini ya da hukuku dikkate al- madığını ortaya koyuyor. Uluslararası politi- ka, anlaşma nedir bilmiyorlar! Arkasında 700 senelik devlet tecrübesi olan bir devleti, Orta Afrika devleti konumuna düşürüyorlar. • Hükümet, bu anlaşmanın koşullan iyi bir anlaşma olduğunu düşünüyorsa, neden içeri- ğini gizli tutuyor? • Erdoğan, "Gökten ne yağar ki yer ka- bul etmesin" diyor. Bu anlayışla devlet mı yönetilir? Devlet her yağan şeye, çanak mı tu- tar? Türkiye Cumhuriyeti Devleti, himayeye muhtaç, sadaka bekleyen bir devlet midir? • Erdoğan, "Bizim istediğimiz istikamet- te gelmesi halinde bu krediyi kabul ede- riz" diyor. Anlaşmanın koşullan zaten belli. fmzalanan anlaşmaya yeni koşul getırilemez. • Başbakan Erdoğan, Kuzey Irak'a tek ta- raflı Türk askeri göndermeme koşulu için ise "Bizim arzumuzla bizim tarafımızdan be- lirlenmiş bir konu değil" diyor. Koşul, hü- kümetin iradesınle konulmuş değilse, o za- man niye altına imza attınız? Irak'a Türk askeri gönderilmesi ABD çıkış arıyor Dış Haberler Servisi - ABD Savunma Bakanı Do- nald Rumsfeld, Türkiye'nin "belli koşullar çerçevesin- de" Irak'a asker gönderme önerisini getirdiğini, Anka- ra'nın Irak'a asker gönderme- sinin önündeki pürüzlerin aşı- lıp aşılmayacağmı ise bileme- diğini belirterek "Tüm taraf- lar ikna olmah" dedi. Kür- distan Yurtseverler Birliği (KYB) lideri Celal Talabani de Irak Geçici Hükümet Kon- seyi'nin (GHK) "oybirliğiy- Ie" Türkiye ya da dîğer kom- şu ülkelerden asker gönderil- mesine karşı olduğunu savu- narak, bunun Türkiye'ye düş- manlık anlamına gelmediğini söyledi. Türkiye'nin Irak'a asker göndermesiyle ilgili tartışma- lar sürüyor. Rumsfeld, önceki gün düzenlediği basın toplan- tısında, Türkiye'nin "belli ko- şullar çerçevesinde" Irak'a asker gönderme önerisini ge- tirdiğini ve bunun gerçekleş- mesinin hem Ankara hem GHK, hem de koalisyon güç- lerini tatmin edecek bir yön- tem bulunmasına bağlı oldu- ğunu bildirdi. Rumsfeld, Tür- kiye'nin öne sürdüğü koşulla- nn, "kendisi için sorun ya- ratmadığım" belirterek, önü- müzdeki haftalarda Türki- ye'nin,ABD'li yetkililerin ya- nı su^ Iraklı yerkililerle de gö- rüşmelerde bulunacağını kay- detti. Talabani de GHK'nin "oybirliğiyle" Türkiye veya diğer komşu ülkelerden asker gönderilmesine karşı olduğu- nu savunarak, bunun Türki- ye'ye düşmanlık anlamına gelmediğini söyledi. ABD, Ankara'nın kararını bekliyor *Kredide sorunyok' WASHINGTON (AA) - ABD Hazine Bakan Yardım- cısı John Taylor, ABD'nin Türkiye'ye vereceği 8.5 mil- yar dolarlık kredide hiçbir problem bulunmadığını ve Türk hükümeti istediği zaman ilk diliminin verileceğini bil- dirdi. Washington'da Yabancı Ba- sm Merkezi'nde düzenlenen bir toplantıda sorulan yanıtla- yan Taylor, "Türk hüküme- ti, ilk dilimi ne zaman almak istediğini hesaplayacak. Bu yönde birlikte çaiışmaya de- vam edeceğiz. Mesele, Türk hükümetinin bunu ne za- man almak isteyeceği" diye konuştu. Irak'tan çıkan Türk işadamlannın, yanlarmda 10 bin dolardan fazla para çıka- ramamalanna yönelik uygu- lamaya ilişkin bir soruya kar- şılık da Taylor, "Ben bu bah- settiğiniz rakamdan haber- dar değilim" dedi. 10 bln dolardan haberimlz yok' ABD'nin ekonomik işler- den sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Alan Larson da "Washington'da hiç Idmse bu bahsedilen 10 bin dolar rakanıım anlamış değil. Biz, bunun bir yanlış anlama- dan kaynaklanıp kaynak- lanmadığını anlamaya çalı- şıyoruz" dedi. Larson, "Eminim ki bu konuya ce- vap verebilecek olanlar, Iraklılar. Ama şu sırada Washington'da bana, Tay- lor'a, bu meseleyi açıklaya- bilecek birini bulamadım" diye konuştu. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada önceki iktidarların tümüne "tepki" gösterenler, "ne olursa olsun" deyip AKP'ye oy verdi... AKP'nin hızlı yükselişini görenler, gidişten "korktu" ve CHP'ye oy verdi. Gerçekçi olmak gerekirse Meclis'te, umut ve akıl yok, korku ve tepki var. 2- AKP'den korkup CHP'ye oy verenler şimdi ne düşünüyor? Bu sorunun yanrtı pek çok CHP'Iİ açısından da tat- min edici olmadığı için, CHP yönetimi ilk şunu söy- lüyor: - Bizim muhalefetimizi medya vermiyor! Bunda gerçek payı var. Medya, CHP bir şey yap- tığında "neden yaptı" diye soruyor. Hiçbir şey yap- madığında da "CHP nerede" diye soruyor. Ancak CHP yönetiminin muhalefetten sadece Meclis kür- süsünü anlamaması gerekiyor! 3- CHP kurultaya giderken gündeminde Türkiye yok. Ne var? Delege sistemi, liste tipi, tüzük yapısı! CHP, sık sık Avrupa'daki sosyal demokrat partile- re özeniyor. Orada olanlardan ömekler almaya çalı- şıyor. Batı'daki sosyal demokrat partilerde kurultay- lar, partinin iktidara hazırlık çalışmalannın başlıca ze- minidir. Ülke sorunlarına çözüm önerilerinin tartışıl- dığı, yeni düşüncelerin oluştuğu ortamlardır. CHP, kurultayında Türkiye'nin sorunlarını tartışmı- yor, kendisini tartıştırıyor! Bunda bir terslik yok mu? Baykalcılık türieri! 4- Genel Başkan Deniz Baykal, son kurultayda parti içinde artık hiç kavga olmadığını, barış sağlan- dığını söylemişti. Bunun kalıcı hale geleceğini vur- gulamıştı. Partide gerçekten de Baykal'ın ekibine karşı durabilecek bir başka çizgi yok. Ama Baykal ekibinin hoşgörüsüne sığınarak dışarıdan bakınca partinin kaç parça olduğunu aktaralım: öz Baykalcılar, has Baykalcılar, ezeli Baykalcılar, Baykalsız olmuyor diyen anti-Baykalcılar, katıksız anti-Baykalcılar! Görüldüğü gibi partide 5 eğilim var. 5'inin içinden de Baykal geçiyor. Zira, Baykal'a karşı olanların da baskın olarak üretebildikleri tek şey anti-Baykalcılık! 5- CHP'de parti içi birlik demişken, Meclis'teki gö- rünüme bir bakalım... Grup başkanvekilleri yenilen- di. Haluk Koç yeniden seçildi. AN Topuz ve Kemal Anadol, Baykal'a rağmen grubun oyunu alıp yeni başkanvekili oldular. Her ikisi de aktif politikacılar. Enerjilerine, politik birikimlerine diyeceğimiz yok. İlk hafta üçü çok uyumlu çalıştılar. Ertesi hafta, Topuz' la Anadol birlikte basın toplantısı düzenledi, Koç ayrı düzenledi. Geçen hafta Topuz'la Anadol da tüzük de- ğişikliği yüzünden yollarını ayırdı ve tek tek basın önüne çıkmaya başladılar. Soru biraz acı olacak ama, sormadan edemeye- ceğim: Kendi grup başkanvekillerini bir araya getireme- yen bir parti, solu, sağduyulu kesimleri bir araya ge- tirebilir mi? 6- Gelelim, bu kurultaya damgasını vuran konu- ya... Kurultaya ramak kala, Baykal düğmeye bastı ve tüzük değişikliği hazırlattı. Kendi inisiyatifıyle kuru- lan Hazırlık Komisyonu bile blok görüş oluşturama- dı ama, Baykal'ın ille de blok liste istemi, kabul gör- dü. Genel başkan adayı olmak da zorlaştı. Tüzük değişikliği bugün delegeler tarafından da kabul edilirse, genel başkan adayı olmak için 65 de- legenin değil, 260 delegenin imzası gerekecek. Bu- nun Türkçesi şu: Baykal'dan başkası aday olamaz! Yakışıyor mu? Kamuoyu, CHP'den iktidara alternatif olmasını sağlayacak çıkışlar beklerken, CHP yönetiminin al- ternatifsiz seçilmek için yırtınması şık mı? Baykal her koşulda genel başkanlığı alacak, bari yönetim biraz geniş bir yelpazede oluşsaydı... Ama bize öyle geliyor ki, CHP delegesi yine de bir yolu- nu bulup Baykal'ın Parti Meclisi listesine 5-10 kişi so- kar. Bu işin sloganını da biz armağan edelim: Yoktur delinmeyecek liste, Sen yeterki iste... ankcum@ttnet.net.b- Edebiyatçılar Derneği ödülleri • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Edebıyatçı- lar Derneği 2003 yılı onur ödüllerinin. Turgut Özak- man, Dursun Akçam, Mustafa Şerif Onaran, Şem- settin Ünlü ve Emin Özdemir'e verilmesi kararlaştı- nldı. Edebiyatçılar Derneği'nden yapılan açıklama- ya göre, ödüller, 22. TÜYAP Istanbul Kitap Fu- an'nda 27 Ekim Pazartesı günü saat 13.30'da dü- zenlenecek törenle sahiplerine verilecek. Bağış ödüilendirildi -4- • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Silahlı Kuvvetleri'ni (TSK) Güçlendirme Vakü'na tzmir'de bir apartman bağışlayan Bü^ükelçi Erdinç Ulumlu, birer daire bağışlayan Hikmet Erbil ve Gülşen Yur- dakul'a düzenlenen törenle altın madalya verildi. Törende konuşan Vakıf Genel Müdürü Aydın Şen. yapılan bağışlann yüzde 80'inin savunmaya harcan- dığını sö>ledi. Exlibris sergisi sürüyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hacettepe Üniversitesi ve Ankara Exlibris Derneği "nin bırlikte düzenlediği 1. Uluslararası Exlibris Yanşması Sergi- si sürüyor. Devlet Resim Heykel Müzesi'nde 30 Ekim'e kadar gezilebilecek olan sergide. 44 ülkeden 1171 sanatçının, 4247 eserle katıldığı yanşma sergi- sinde 371 sanatçının Exlbris çalışması sergılenecek. Yeni yeni yaygınlaşmaya başlayan bu sanat dalı hak- kında daha geniş bilgiye internetteki www.aed.org.tr adresinden ulaşılabilir. Dr. Atabek'ten konferans • Haber Merkezi - Fen Bilımlen Merkezi Ders- hanelen Rehberlık Birimi, öğrencilerin motivas- yonunu arttırrnak için konferans düzenleyecek. Sos- yal Psikoloji Öğretim Görevlisi Dr.Erdal Atabek'in. "Hedefe Doğru Yürümek" başlığı altında vereceği konferans bugün saat 17.00'de Kadir Has Üniver- sitesi Cibali yerleşkesınde gerçekleştinlecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle