Katalog

2 EKİM 2003 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA J l i J v U l l U1VJJ. [email protected] 13 Üçük: Fmans sicıntısı var •Ekonomi Servisi - İsuıbul Sanayı Odası B^kanı Tanıl Küçük, sa.ayınin finansman kousundaki sıkıntılann İ€~am ettiğini, reel îetörün hâlâ neredeyse mli sistemın tümüyle iunda kalarak varlığını jütürdüğünü belirtti. *Cçük, yapılan ftienlemelerle, îakacıhk sisteminin îsisinden daha güçlü ıar getirildiğini ;ötedi. ftşar'da genç ısil işbaşmda • ZMİR(AA)-Yasar Hoding Yönetim Kuulu Başkaru Selçuk v aar, görevini kızı leyıan KalpakJıoğlu'na oevedeceğini açıkJadı. "^aşu", sağlığının jemde olduğunu, aicık yaş haddi rectnıyle başkanlık gorrvini bırakacağını belrterek, "Geç bile kılak" dedi. Başcanlığı büyük kızına devedeceğini kaydeden Yaşır, "Diger kızım Idil Yığtbaşı başkanvekili, oflım Selim ise yönttim kurulu üyesi olacık " dedı. Büyük magaza teşvik ediliyor • Ekonomi Servisi - Sanzyı ve Ticaret Bakını Ali Coşkun, biiyik mağazalann kurulmasına karşı olımdıklannı, teşvik ettikaerini söyledi. Coşkun, 3. Uluslararası Istanbul Perakende Konferansı'nda, alışveriş merkezlerinın tican hayata modern alışveriş teknikleri getırdiğini, sağhk hijyen, ambalaj, iş ve işyen güvenliği ile mali disiplin açısından da yararlı olduklannı vurguladı. İzocam'dan 5.7 trilyonhık kâr • İSTANBUL(AA)- Izocam, yıhn ilk 9 ayında 5 trilyon 733 milyar 280 milyon lira net kâr ettiğini açıkladı. Izocam Genel Müdürü Arif Nuri Bulut, Izocam'ın satışlannın ocak-eylül döneminde 70.4 trilyon liraya ulaştığını, ihracatın da 11 milyona yükseldiğini açıkladı. Vestel City kasımda açılıyor • İZMİR(AA)- Avrupanın ve Türkiye'nin en büyük teknoloji kompleksi olacağı ileri sürülen Vestel City, 1 Kasımda açılacak. Zorlu Holding'e ait Manisa Organize Sanayi Bölgesi'nde faaliyete geçecek Vestel City'de, Vestel'in çamaşır makinesi ve high-end televizyon fabrikalannın açılışı yapılırken bulaşık makinesi fabrikasının da temeli atılacak. Telekom'a blok satış modeli • İSTANBUL(AA)- Ulaştırma Bakanı Binali Yıldınm, Türk Telekom'un özelleştirilmesinde üzerinde durduklan tnodelin özellikle blok satışı denemek olduğunu belirterek "Blok satışta başanlı olunduğunda arkasından halka arz gelecektir'" dedi. Yıldınm, blok satış yapmadan halka arz gerçekleştirmenin şirketin gerçek hacmi, değeri hakkında yeterli fikri vermeyeceği gıbi, beklenen başanyı da sağlamayacağı görüşünü dile getirdi. Cumhurbaşkanı Sezer, İSEDAK üyelerine kendi aralanndaki ticareti geliştirme önerisinde bulundu Tercihliticarete çağn• Sahip olunan uluslararası ve bölgesel ticari işbirliği deneyiminin, bir tercihli ticaret sisteminin kurulması için görüşmelerin başanyla yürütülebileceğinin güvencesi olduğunu söyleyen ve çağnda bulunan Sezer'e ÎSEDAK üyesi devlet temsilcileri de sıcak baktı. Ekonomi Servisi - Cumhurbaşkanı Ahmet ıNecdet Sezer, tSEDAK üyesi devlet temsılcilenne, îslam Kalkınma Teşkilatı üyeleri arasında tercihli ticaret sistemi kurulması müzakerelerine katıl- ma çagnsında bulundu. Sezer'in konuş- ma ve çağnsına başta tslam Kalkınma Bankası Başkanı Ahmed Muhammed AB ve tKT Genel Sekreteri Abdulvahid Belkezizolmak üzere konferansa katılan İSEDAK üyesi ülke temsilcileri sıcak baktı. Sezer, 19. tslami Ekonomik ve Tica- ri İşbirliği Daimi Komıtesi (ÎSEDAK) Toplantısı'nın acıhş oturumunda yaptı- ğı konuşmada, hızla değişen uluslarara- sı koşullann, ortak tarihsel, manevi ve kültürel değerleri paylaşan ve birbirle- nne içten kardeşlik duygulanyla bağlı olan ülkeler arasında, ekonomi ve tica- ret alanında var olan ışbirliğinin, daha da 19. İSEDAK toplantısının açıhşını Cumhurbaşkanı Sezer yapü. (Fotoğraf: AA) geliştirilmesine olan gereksinimi gide- rek arttırdığını vurguladı. Sezer, 20 yıla yakın bir süredir, tica- reti özendirici ve kolaylaştıncı önlemler- den özel kesimler arasında işbirliğini ve ortak yatınm olanaklannı oluşturmaya kadarbirçok alanda görüşler ortaya kon- duğunu ve tasanlar geliştirildiğını an- lattı. Dünya Ticaret Orgütü çerçevesin- de yapılan müzakerelerin, önemli bir dö- nüm noktasına gelmiş bulunduğunu vurgulayan Sezer, "Birkaç yıl önce Do- ha Süreci ile başlayan ve dünya ticareti- nin hem gelişmiş hem de geiişme yolun- daki ülkeler açısından adil biryaprya ka- vuşturulabileceğine ilişkin unıutlar. son Dünya Fıcaret Orgütü Konferansı'nda yerini olumsuz bir görünüme bırakıruş- tir. Ozeflüde gelişmiş ülkelerin, azgeüşmiş ülkeler yaranna atması beklenen adım- lar, ne yazık ki gerçekleşmenüş ve Do- ha'da kazanılan rvme önemli ölçüde yi- tirümiştir" dedi. Bölgesel ticari düzen- lemelerin daha çabuk sonuç alınabilecek bir seçenek olarak öne çıktığına işaret eden Sezer, şöyle dedi: "Böylebir ulus- lararası ortamda, bir İSEDAK tasansı olarak başiaolan Îslam Konferansı Or- gütü Üyesi Ülkeler Arasında Tercihli Tî- caret Sistemi Çerçeve Anlaşması'nın bu yıl yürürlüğe girnıiş olmasu önemli bir açıhm oluşturmaktadır." Sezer'e destek Kuveyt Maliye Bakanı Mahmut El Nuri, tercihli ticaret anlaşmasının ÎKT ıçinde yeni ticari ftrsatlar yaratacağım, fakirliği azaltacağını ve refahı arttıraca- ğını kaydetti. Mahmut El Nuri, Cum- hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in açı- lışta yaptığı konuşmanm, bundan sonra- kı çalışmalarda kendılerine yardımcı ol- ması ıçın ÎSEDAK Konferansı belgele- rine eklenmesini de istedi. îslam Kalkınma Bankası Başkanı Ah- med Muhammed AB Cumhurbaşkanı Sezer'in yaklaşımlannın gündeme ve tartışmalara yeni bir kapı açacağım ve önemli sonuçlar doğuracağını kaydetti. ÎKT Genel Sekreteri Abdulvahid Bel- keziz de, tercihli ticaret anlaşmasını im- zalamayan ülkelere buna katılım konu- sunda çağnda bulundu. Belkeziz, IKT üyesi ülkeler arasında yüzde 11 olan ti- caret hacminin son derece düşük olduğu- na dikkat çekerek tercihli ticaret anlaş- ması sistemi müzakerelerine başlanma- sı gerektiğini vurguladı. LATtNlUM BULUNDU ETIDalaman hn satışı hata olur ALPERKIZILTAN ETl Elektrometalurji AŞ'nin Muğla Dala- man'da bulunan krom te- sislerinde platinium ma- deni bulunmasına karşın tesiste özelleştirme çalış- malan hızla sürdürülüyor. Blok satışı planlanan tesi- sin, alıcısı çıkmadığı hal- de satış çahşmalanna hız verildi. Sıvas Cumhuriyet Üni- versitesi araştırma görev- lilerinden Doç. Dr. Ali Uçurum, NATO tarafın- dan desteklenen projenin çalışmalannın 3 yıldır de- vam ettiğini belirtti. Uçu- rum, "Ananzlerpahalıça- hşmalar olduğu için Tür- kiye'de yapürmamız mümkün değfl, bunun için Amerikalı bilim adamla- rryla ortakçahşıyonız" di- ye konuştu. Uçurum, bölgede 15-17 gram olarak yapılan tes- pitin ekonomik olarak çok iyi olduğunu vurgulaya- rak "Dünya platinium madenlerinin tonda 5-6 gram elde edihnesinin ekonomik açıdan yeterli olduğunu, bu miktann ül- kemizde 15-17 grama ka- dar cıktiğını'' söyledi. Ma- den Mühendisleri Odası da konuyla ilgili yapılan açıklamada, "Madencilik- te sektörel bölünmeJer, ti- carfleşme ve şirkedeştirme çalışmalannın hiçbirisin- den madencilik sektörü- nün geUşimine yönelik ohunhı birsonuç ahnama- mışür'' denildi. Otodayaratıcılığuı sınırlan zotiantyor buhışrurdu. Son model arabalann sergilendiği fuarda, fırmalar yarabcıhğın sınıriannı zorlayan tasanm- lanyla da dikkat çekti. 1.5 mihvon kişinin izlemesi beklenen fuar, www.tokyo-motorshcAv.com internet ad- resiyk tüm dünyadaki otomobil merakhlaruun ziyaretine de açık hale getirildL SEKA AkSU MİIIİ Görüs'e •• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SEKA Aksu Işletmesi Milli Gazete'nin ıştiraki Milda Mecmua Gazete Dağıtım'a satıldı. Özelleştirme Idaresi Başkanlığı'ndan (ÖÎB) yapılan açıklamada, satışa ilişkin sözleşmenin önceki gün imzalandığı bildirildi. Açıklamada 3.5 milyon dolarlık satış bedelimn 6'şar aylık dönemler halinde vadelendirildiği ifade edilirken vade sayısı belirtilmedi. Ihalesi 16 Temmuz 2003 günü yapılan Giresun'daki SEKA Aksu Işletmesi, 1971 yılında 32 milyon dolara kuruunuştu. Yılda 77 bin ton gazete kâğıdı üretim kapasitesine sahip olan işletmenin 694 dönüm arazisi ve 125 lojmanı bulunuyor. Selülöz Iş Giresun Şubesi Müdürü Mehmet Aydın, SEKA Aksu'nun makine aksamının 20 trilyon lira, binalannın 7 trilyon lira bedelle sigortalı olduğunu belirtti. Aydın, arazi değerinin, 2003 belediye rayiç arsa bedeline göre 12 trilyon lira, 125 lojmanın ederinin de yaklaşık 1 trilyon lira olduğunu ifade ederek işletmenin bugünkü piyasa değerinin 40 trilyon liraya ulaştığını söyledi. İB'ESUÇLAMA Petrol-İş, PO'nun nesini bırakmıvor IVaîRATKIŞLALI ANKARA - Petrol Ofısi'nin (PO) yüzde 25 hissesinin İş-Doğan ortaklığına satışı ile PO'nun borçlannı erteleten Özelleş- tirme Yüksek Kurulu (ÖYK) karannın iptali için mahkemeye başvuran Petrol- Iş, şimdi de bu işlemlerin sorumlululan için yargıya gidiyor. Petrol-İş Sendikası, kamunun zarara so- kulduğu gerekçesıyle Özelleştirme İda- resi Başkanı Metin Kilci, ÖİB yetkilileri ve PO yöneticileri için Ankara Cumhu- riyet Başsa\cılığı'na bu hafta içinde suç du>ıırusunda bulunacak. Petrol-îş Sen- dikası avııkatı Gökhan Candoğan suç duyurusunun, TBMM Yolsuzluklan Araştırma Komisyonu tarafından hazır- lanan raporu temel alacağını bildirdi. Meclis Yolsuzluklan Araştırma Komis- yonu raporunun ertelemelerle ilgili bö- lümünde, "27 şirkete 40 kararla, saüş sözieşmelerinde vadeye bağlanan rutar- lar üzerinden 383.615.414 ABD Dolan tutanndaki borç, yeniden ödeme planına baglanrruştır. YDK'nin ısrarh ekştirileri- ne rağmen gerek ÖİB gerekse ÖİB'den sorumlu bakanlar, flrmalann erteleme talepleri konusunda görevlerini yapma- mışür'' denıliyor. Raporda, bunun sonu- cunda kamununun zarara ugratıldığı, ihalelerde kamu yaranna daha yüksek fiyatlar oluşmamış olduğu, ÖİB'nin zamanında ve yeterli tahsilat yapamadığı için daha çok borçlanmak ve dolayısıyla daha fazla faiz ödemek zorunda kaldığı tespit edildi. Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu ve AB Türldye Temsilcisi Hans Jörg Kretschmer, Aktif tşgücü Programlan Projesi'ni kamuovuna tanrtü. AB temsilcisi Kretschmer Türkiye'yi uyardı 'Ciddi işsizlikkrizi var' ANKARA / İSTANBUL (Cumhu- riyet) - Avrupa Birliği, Türkiye'deki işsizliğin azaltıhnası için geliştirilen 'Aktiflşgücü Programlan Projesi'ne 40 milyon Euro ile katkıda buluna- cak. Avrupa Komisyonu Ortak Araş- tırma Merkezi (OAM) ise genç Türk araştırmacılara Avrupa'nın imkânla- nndan yararlanmalan için çağnda bulundu. Toplam 50 milyon Euro'luk Aktif Işgücü Programlan Projesi'nin 40 milyon Euro'su AB Komisyonu, 10 milyon Euro'su ise Türkiye tarafın- dan karşılanacak. AB'ye uyumlu istihdam önlemleri alınması ve bu kapsamda özellikle iş- sizliğin azaltılması amacıyla geliştiri- len projeden 25 bin kişinin yararlan- ması bekleniyor. Kretschmer, Türki- ye'nin, tarihinde hiç görülmemiş şe- kilde ciddi bir işsizlik krizi yaşadığı- nı söyledi. Bu yılm ilk 3 ayında işsiz- lik oranının yüzde 12.3'e ulaştığını ammsatan Kretschmer, işsizlik oranı- nın yüzde 30 ile en çok 25-34 yaş gru- bu arasında yaygın olduğunu kaydet- ti. Kretschmer, orta vadede Türkiye'de başka istihdam sıkınhlannın da yaşa- nacağını sa\Tindu. Genç beyinlere çağn Öte yandan Avrupa Komisyonu Ortak Araştırma Merkezi (OAM) 'Bilgi Gûnleri' toplantılan Istan- bul'da başladı. Topîantıda konuşan OAM Genel Müdürü Barry McSwe- eney, Türkiye'nin, gerek kendi mer- kezleri gerekse de Avrupa Komisyo- nu için bilim ve teknoloji açısından çok heyecan verici bir ülke olduğu- nu ifade ederek "Çünkü Türkiye'de egitim gören 20 miKon genç var" de- di. Ilgilenen araştırmacılann Avrupa Komisyonu'nun "wwwJrc.cec.euJnt'' adresinden baş- vuru yapabileceklerini söyleyen McSweeney, araştırma projesi kabul gören girişimcilere ayda 4-5 bin Euro yardım yapılacağrnı belirtti. YOKSULLUK HARİTASI 10 milyonkişi 1 dolara mahkûm Haber Merkezi - Türkiye'de, nüfusun yüzde 2.4'ünün gün- lük gelirinin 1 dolann altında bulunduğu, yaklaşık 10 mil- yon kişinin ise günde 1 dolar- lık gıda harcaması yapabildiği belirlendi. NTVnin haberine göre, hükümet tarafından yap- tınlan bir araştırma ile Türki- ye'nin yoksulluk haritası orta- ya çıkanldı. Araştırmaya göre Türkiye nüfusunun yüzde 2.4'ünü günlük geliri 1 dolann altında olan aşrn yoksullar oluşturuyor. 10 milyon kişi ise günde ancak 1 dolarlık gıda harcaması yapabiliyor. Araştır- maya göre kadınlar ve işsiz gençler yoksulluktan en fazla etkilenenlerin başında geliyor. Bu kesim hükümetin önümüz- deki günlerde uygulamaya ko- yacağı mikrokredi uygulama- smda da ana hedef kitle olarak belirlendi. Toprak sahibi olma- yan köylüler de araştırmada ikinci sırada yer aldı. Bu gruba grren 100 bin aıle bulunuyor. 630 bin aileden oluşan küçük ölçekli çiftçiler de yoksulluk riski altında. Yaklaşık 8 mil- yon kişiden oluşan orman köy- lüleri de ancak kannlannı doyurabiliyor. İŞÇİNİNEVRENtNDEN ŞÜKRAN SONER Geleceğimiz Sokaktaki vatandaşın kendi yaşamı ile doğrudan ilişkisini, kamuoyuna çarpık sunuşlar bağlantılı algı- layamadığı kimi yaşamsal tartışmalar var. Kamuoyu- na siyaset oyunlan, kimilerinin inadı gibi yansıyor. Öy- sa geleceğimizin biçimlenmesinde, ülkenin gidişinde sonuçlan ile belirleyici olacaklar. Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Sezer'in Cumhuriyet resepsiyonuna AKP'li eşlerin çağnlma- ması konusunda "takdir milletindir" diyerek mağdu- ru oynuyor; öyle ya halkın yüzde doksandan fazlası- nın Müslüman olmasına, önemli çoğunluğunun da la- iklik sınıriannın algılanmasındaki kafa karmaşasına güveniyor. AKP'liler Müslüman oldukları için, inanç- lannın gereği(!) türbanlı eşlerini Köşk'e çağıımayan Cumhurbaşkanı'nın halkın vicdanında yargılanması- nı istiyor. Gücünün yettiği yerde şahin, sıkıştığı yerde mağdur oyunu ile hep demokrasi, hukuk sınırlarını zorlayarak AKP iktidannın kazançlı çıkmasına bakı- yor. Kafası kanşmış, medyanın beslediği kavram kar- gaşasında insan haklan, laiklik, demokrasinin vazge- çilemez ilkelerinin, özgürteşme, ayınmcılık sınırlannın çizilmesinin olmazsa olmaz ilkelerinin algılanmasın- da zorianan kitleler aldatılıyor. AKP'li eşlerin inançla- n geregi(!) türbanlannı çıkarmayarak Cumhuriyet re- sepsiyonuna gitmeleri masum bir insan hakkı kulla- nımı değil. İnsan haklan, demokrasinin olmazsa ol- maz ilkelerinden laikliğin delinmesi, kamu alanında inanç alanının bayrağının sallanması, siyasal Islam- cılann şeriatı toplumsal yaşam alanına taşımada za- feri olacak. Türbanın bayrakyapılması gerçeği biryana, inanç- lan gereği örtünen kadınlar, özel yaşam alanlannda bu özgüriüklerini sınırsız kullanabileceklerini, ancak dinsel kimliği yansıtan giysilenni kamu alanına taşı- malannın insan haklan, demokrasi, laiklik ilkelerini çiğnemek, topluma dinsel baskı aracı, aynmcılık, suç olduğunu bilmek durumundalar. Eşleri iktidara, siya- sete talip olurken hep biriikte bu gerçeği biliyortardı. Bilerek, isteyerek seçim yaptıklanna göre, özel yaşam alanı ile kamu yaşam alanı sınıriannı doğru kullanmak zorundalar. Bu gerçeği çok iyi bildikleri için de, her konuyu ba- hane edip insan haklan, demokrasi, Cumhuriyet, la- iklik sınıriannı, siyasal islam adına her fırsatta delme- yi deniyoriar. Başarabilirterse ne âlâ. Siyasal Islamın kazanımına kaydediyoriar. Başaramadıklan noktalar- da ise bu konulardaki kavram kargaşasını kullanarak hak mağduru rolüne geçiyorlar. Sonra bir başka nok- tadan temel ilkeleri detebilmenin bir başka adımtnı atı- yoriar. Asla gerçek amaçlannı söylemiyorlar. Tam ter- si insan haklan, demokrasi, Cumhuriyet, laiklik ilke- lerini savunuyoru oynayarak sanki bu ilkeleri çiğne- meye çalışanlar, sınırtan zoriayanlar kendileri değilmiş gibi davranıyor, bu anlamda haklannın ellerinden alın- dığı görüntüsünü vermeye bakıyoriar. Elbette med- yamızın, çıkarianna köle olmuş aydınların, kimi örgüt- lenmelerin desteğinde kafa kanştırma, gerilim, sorun yaratma stratejisi hep gündemde. Aynı AKP iktidan, türbanda masum insan hakkı gi- bi pazariadığı kadına bakış açısının gerçek yüzünü Türk Ceza Yasası Tasansı'nda saklayamıyor. Kadın- lara karşı ayınmcılık, hak gaspı, erkek egemen kültür bu yasa tasansında iyice açığa çıkıyor. Gelin görün ki AKP siyasi iktidan bu konuda türbanlı, çarşaflı kadın- lann da desteğini yanına çekemiyor. Kadınlara karşı ayınmcılık, kadına yönelik şiddet, cinsel taciz gibi alanlarda olunca kadınlar, laikçiler, türbanlılar hakla- rında kenetleniyoriar. Kadın örgütlerinin çok net, an- lamlı karşı duruşlan ile Türk Ceza Yasası'nda kadın aleyhine öngörülmüş ayınmcılıklar savunulamaz olu- yor. Henüz çalışmalar tamamlanmadı, ancak komis- yon aşamasında zorunlu kadın lehine büyük haksız- lık, ayınmcılıklann budanması, geri adım atılması gün- deme geliyor. AKP türbanda inatla sürdürdüğü siya- sal İslam çizgisini, Türk Ceza Yasası değişikliklerin- de çok açık savunamıyor. Galiba bu noktadaAB stan- dartlan da zoriayıcı rol oynuyor. AKP'nin eğitime yönelik projeleri, ilköğretimden üniversitelere uzanan hesaplan ise gençliğimizi, ge- leceğimizı beliriedıği için sadece bugün değil gelece- ğe de ipotek koyma anlamında en büyük tehdit. Bu konulan elbette daha çok tartışacağız. Bugünlük iş dünyamızdan gelen bir uyanyı, güncelliği nedeni ile aktarmakla yetiniyorum. MESS'in 45. yıldönümü et- kinliklerinde, Bûlent Eczacıbaşı, Türkiye'nin dönü- şüm vizyonunu anlatırken altını çizdi. AB için, uygu- lamada kritik 12 ayımızın kaldığını anımsattı. Modern- leşme projesinin çağdaş yaşam yolundan, Cumhu- riyet rejimi, demokratik sistem, laiklik tartışmalan, sosyoekonomik gelişmeler, eğitimdeki uçurumu aş- maktan geçtiğini söyledi. Nitelikli insan gücü yarata- mayan Türkiye'nin geleceğinden söz edilemeyece- ğini belirtti. Sonerf'; cumhuriyetcom.tr Almanya bademe yöneldi Türldye findıkta pazar kaybediyor NİHATTIĞLI GİRESUN - Dünya fındık ihracatmm yüz- de 70'ini elinde bulun- duran Türkiye, en bü- yük pazan olan Al- manya'yı kaybetmek üzere. En büyük fındık alıcısı olan Almanya, bir yandan bademe yö- nelirken, bir yandan da Azerbaycan'a her tür- lü desteği vererek bu ülkenin fındık üretim miktannı arttırmasına yardımcı oluyor. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bünyesinde hazırlanan ve Bakan Ali Coşkun'a sunu- lan rapor, Türkiye'nin fındık ihracat politika- sının tehhkede olduğu- nu ortaya koydu. Ar- Ge mühendislerinden Fatma Türkman Erya- şaı tarafından hazırla- nan "Fındık Sektörü Araşürması" konulu raporda, Azerbaycan ve Gürcistan'da fuıdık üretiminin her geçen yıl arttığı, en büyük fındık alıcısı Alman- ya'nın bu ülkelere des- tek verdiğı, aynca ba- deme yönelerek yavaş yavaş Türk fındığın- dan çekilmeye doğru başladığı belirtildi. Dünya Tanm Örgü- tü'nün (FAO) açıkladı- ğı istatistiklerin gerçe- ği yansıtmadığuıa dik- kat çekilen raporda, şu sonuçlara yer verildi: "Türkiye'nin findık- ta uyguladığı yüksek fi- yat politikası ve ihracat politikasında >ıllara göre yaşanan betirsiz- likler, en büyük alıcısı Almanya'vı olumsuz etkilemektedir. Al- manya son yülarda Gürcistan ve Azerbay- can'ı üretimlerini art- tırnıak için destekle- mektedir."