30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 EKİM 2003 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 İ •ec Hyih45atyau Vmsntaife Asmalı Emre Çağatay: "Hapsolduk asmalı konaklara... Konaklan mı asmalı, bizi mi?" Etektromk poste denizsonidctifnhuriyet.coin.tr Teb 0J212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - CHP'de hukuk kalmamış... "Deniz Bavkal kalsın veterf" Yalan fAkif Kökçe: "Bir ilaç şirketinin 29 ülkede yaptrğı 'kadın ve erkeklerin cinsel davranışlan' gözlem çalışmasında; 'geçen bir yıl içinde düzenli olarak cinsel ilişkiye girdiniz mi?' diye sorulmuş. Erkeklerin yüzde 82si (Türkiye'de yüzde 88'i), kadınların yüzde 65'si (Türkiye'de yüzde 58'i) evet demiş. Cinsler arasındaki oransal eşitsizliğe dikkat edilirse işin içinde ya eşcinsellik ya uzaylılar ya da yalan var!" Buş-çuş Emekli edebiyat öğretmeni Sadiye Akay: "Başımıza geldi yüzyılın sonunda buş. Yok mu ona dtyecek çuş!" idim'den eğitimci Kaya Çetin, "Neden i- mam hatip" sorusuna yanıt arıyor "AKP Hükümeti, ivedi çözüm bekleyen yolsuz- luk, yoksulluk, Irak, Kıbns, AB ilişkileri, ay- nlıkçılık gibi sorunlanmızı bir yana bıraktı; eğitim sis- temimizi Islam şeriatına uydurmanın peşine düştü. AKP ideologlannın'AB'ye gimne, demokratikleş- me, din ve vicdan özgürfüğü" gibi süslü ambalajlar- la önümüze koyduğu programda; sekiz yıllık eğiti- min delinerek Kuran kurslannın önünün açılması, şeriat eğitimi veren özel okullara devlet kasasından katkı sağlanması, üniversitelerin medreseleştirilme- si, türban dayatması ve doğal ki en başta da temel egitimle orta öğretimin dinselleştirilmesi var. Bakın imam-hatip mezunlan ve mensuplan der- neği başkanı.'Arapça eğitim yapan özel imam-ha- tip liseleri açılmalıdır. Istanbul'da her ilçeye en az üç imam-hatip lisesi açılmalı, hatta Türkiye'deki bütün liseler imam-hatip lisesine dönüştürülmelidir' diyor. Imamlar Amacınız denir dediğiniz zaman yanıt hazır: Dinimizi öğrenmek için! Demek ki dinimizi öğrenmek için; aileden aldığı- mız din bilgileri, camilerde öğrendiklerimiz, Kuran kurslan, sekiz yıllık temel ve üç-dört yıllık orta öğre- nimde zorunlu olarak aldığımız din dersleri yetmi- yor! Islamcı vakrflann okullan, dersaneleri, öğrenci yurtlan yetmiyor! Imam-hatiplere ilginin azaldığı son dönemlerde bile bu okullar imam gereksiniminin beş katından fazla mezun veriyor. Niyet bellidir. Türkiye Cumhuriyeti, 80 yıllık demokrasi deneyi- minden sonra bilimsel eğitimi bir yana bırakıp din- sel eğitime geçsin, yeniden 1400 yıl önceye dönüp karanlıklara yuvarlansın. Karanlıktan yararlanmak isteyenler böyle istiyor. Aslına bakarsanız İmam Hatip Okullan Idare Yö- netmeliği ile ülke gerçeklerine göre makul ve man- tıklı kurallar konulmuş: 'Madde I- Laik eğitim siste- mimiz içinde ...kurulmuş bulunan imam hatip oku- lunun amaçlan... imamlık ve hatiplik, Kuran kursu öğreticiliği, gerektiğinde müftülük, vaizlik ve benze- ri görevler yapmak üzere orta öğrenim görmüş din görevlileri yetiştirmektir... Madde 4- İmam hatip oku- lu, ortaokul üzerine dört yıllık öğrenim veren bir mes- lek okuludur. Okul, öğrencilerini hem mesleğe, hem de kendi alanlannda yüksek öğrenime hazırlar' Yönetmelik amaca uygun kuralı belirlemiş ama brzde en önemli kuraf, 'kuralsızlık' olduğundan, Is- lam'da kadından imam olmadığı halde kız öğrenci- lere de eğitim veriliyon sonuç olarak da imam-ha- tip mezunlannın yalnızca yüzde 10'u bu alana yö- neliyor." SESSİZ SEDASIZ (!) M<e/J4&fâ8&* •JBftWtM^WWnPaf^MimiMTl jMggMİlMBlOİHBHHBBBBag Yüksek Yerilim Hattı erdincutkua yahoo.com Medya hortumculann eline kaldı: ETIGI senin kemiği benim! Mezar taşlarından Mezar Sesleri'ne MezarSesleri... Ürtücü birbaşlık... Va- hap Balman, geçmişten günümüze me- zar taşı kitabelerini derlediği kitabına "Mezar Sesleri" adını vermiş... Kitabın içi pek ürkütücü değil... Yaşayanlara öğüt verenlerden birkaç örnek: "Dünyada ne kadar yüksek olsa da şanı, akıbeti iki taştır nişanı." "Bu dünyanın cefasından, sefasına nöbet gelmez. Aç gözünü gafıl olma, bu dünyadan giden gelmez." "Ben de senin gibi idim. Sen de benim gibi olacaksın. Gündüz uğramak kolay. Gece yatısına beklerim." "Bir zamanlar ben de vardım. Hem okur, hem yazardım. Pırianta gibi gezer- dim. Bakın şimdi toprak oldum." "Ey insan. Az yaşa, çok yaşa. Akıbet ölüm, gelecek başa Bu fani dün- yada, kendini ona göre hazırla." "Ne kadar ağa, paşa, bey ol- sa Servetin yığın yığın dağ olsa. Bir gün saracaklar yakasız gömleği." Bir de duygu yüklü olanlan var "Taşlar hissetseydi, taşlar bile ağlardı." Tabakta portakalsın. Sözümüz bura- da kalsın. Yılda bir kabrime gel. Topra- ğun kokun alsın." "Nedir ki eninde sonunda ölüm. Ayrı düşmek değil mi sevdiğinden. Kapımı çalıp durdun ölüm. Açmam dedim. Ben ölecek adam değildim." "öldü, öldüğünü bilmiyor. İki eli yanı- na geldi, götürecekler, gitmem diyemi- yor. Tadamadı helvadan ve lokmadan. Bir teşekkür olsun edemedi, tabutunu taşıyan dostlara." AB - Türkiye Bîşkileri CEZMİDOĞANER* Türkiye'de insanlar içine kapa- nıp, parti kongrelerini, yerel seçi- m\ (olası genel seçimi), ülkenin gündemi haline getirirken dış dünyaya fazla ilgi göstermiyor. Türkiye, dünyanın son derece nazik bir bölgesinde bulunduğu halde kendi iç sorunlanna öylesi- neoömülmüşhaldedirki, dünya- da ne olup bittiğinden haberdar bile değildir. Türkiye, içine kapalı bir ülke ko- numundan kurtanlmalıdır Bu arada Türkiye'yi yakından ilgilendiren başka gündem mad- deleri hızla işlemekte. Gündemi- mizi de işgal etmektedir. örneğin Türkiye-Hollanda ilişkileri ve Başbakan Peter Bal- kenende'nin ziyareti... Hollanda, Avrupa'da küçük bir ülke olması- na karşın, önemli bir ülkedir. Av- rupa'da müttefik bir ülke olduğu kadar, siyasal ve ekonomik ilişki- ler bakımından Türkiye için önemli bir ülkedir. Avrupa'da, Al- manya'dan sonra en fazla Türk vatandaşının (400 bin, 250 bini aynı zamanda Hollanda vatanda- şı) yaşadığı ikinci bir ülke ve Tür- kiye'de en fazla yatınmı olan al- tıncı ülke de Hollanda'dır. Hollan- da - Türkiye arasındaki ilişkileri üç temel noktada birleştirebiliriz. 1. Karşılıklı ekonomik ve siya- sal ilişkiler, 2. AB-NATO vd. uluslararası kurum ve kuruluşlar çerçevesin- de uluslararası ortak ilişkiler, 3. Hollanda'da yasayan 400 bin Türk vatandaşının sorunlan- nın çözümüne yönelik ikili ilişkiler. Bir ülkenin dış politikasını an- layabilmek için o ülkenin insanla- nnın hangi duygu ve düşünceler- le yetiştirildiğini bilmek, bunun için de özellikle okul kitaplannı in- celemek gerekir. İkinci bir nokta; o ülkenin poli- tikacılannın. diplomatlannın, ga- zetecilerinin ve yazarlannın diğer ülke hakkında konuşmalan, de- ğerlendirmeleri ve yazdıklannı iyi izleyip bilmek gerekir. Hollanda, Mayıs 2004'te AB dönem baş- kanlığını alacak. Hollanda'nın dö- nem başkanlığında Türkiye'ye ne zaman ve nasıl üye olacağı konu- sunda bir tarih verilip verilmeye- ceği belli olacak!.. Hollandalılar Türkiye ile ilişkiler konusunda çok ciddi çalışmalar ve hazırtıklar yapmaktalar. Sona doğru yaklaşırken toplantılar ya- pılmaya ve basında tartışmalar ve yazılar çokça yazılmaya başlanıl- dı. Geçen 29 Mayıs'ta Hollan- da'nın Rotterdam kentinde, bir vakıf tarafından düzenlenen, ba- zı Avrupa Parlamentosu üyeleri, bilim adamlan ve politikacılann katıldığı toplantıda Türkiye'nin AB üyeliği tartışıldı. TBMM-Avrupa Parlamentosu Karma Parlamen- to Komisyonu (KPK) Eşbaşkanı, Yeşiller grubu üyesi Hollandalı Joost Lagendijk başkanlığında yapılan tartışmalarda, Türkiye'nin büyük ve önemli bir ülke olduğu, dinamik nüfus yapısı ve sahip ol- duğu potansiyel zenginliklerle, AB'ye üye olması gerektiği ve bu- nun her iki tarafın da yaranna ola- cağı vurgulandı. AB üyesi ülkeler ileTürkiye ara- sında, karşılıklı bir güvensizliğin bulunduğu göruşü savunulan tar- tışmalarda, birtiğin Türkiye'ye ye- terli desteği sağlaması ve eşit ko- şullarda görüşmeleri başlatması halinde, 10-15 yıl içinde uyeliğin gerçekleşebileceği belirtildi. Or- tak genel toplantının yanında, Türkiye'nin ekonomik ve siyasi yapısı, demokrasi ve insan hak- lan ve sosyal ve kültürel yapısını konu alan üç ayn toplantı (work shop) yapıldı. Toplantılann tartış- malar sırasında üyelik tarihi ko- nusunda farklı görüşler ortaya çı- karken "ordunun siyaset üzerin- deki rolünün" sürmesinin, tarih verilmesini güçleştireceği öne sü- rüldü. Tarih için Türkiye'de Milli Gü- venlik Kurulu'nun vartığının bu kadar sorun yapılmaması gerek- tiğini vurgulayan überal Parti den SenatörWim van Eekelen da bu kurumun yalnızca tavsiye edici kararaldığını, Portekiz'in üyeliğe kabulü strasında, aynı kurumun bu ülkede de bulunduğunu, an- cak o zaman hiçbir sorun olarak görülmediğini hatırlattı. Avrupa Parlamentosu Sosya- list Grup Başkan Yardımcısı, Pv- dA (Işçi Partisi) temsilcisi Max von den Berg de "Bizim Doğu Avrupa ülkeleri ile tarihten gelen bir gönül bağımız var. Böyle bir bağ Türkiye ile aramızda yok" de- di. Joost Lagendijk, "Alman C- DU partisi, Türkiye için üyelik değil ama güçlü bir ilişki for- mülü üzerinde çalışıyor" dedi. Bazı uzmanlar da durumu "Türkiye'nin ekonomik ilişkileri ABD ile, siyasi ilişkileri AB ile, bu da Türkiye'nin bir dezavantajı" olarak yorumladı. Türkiye'nin Lahey Büyükelçisi Tacan Fldem de hükümetin siya- si, ekonomik ve sosyal alanlarda reformlan karariı ve hızlı bir şekil- de sürdürdüğünü, ordunun siya- si gücünün Türkiye Cumhuriye- ti'nin tarihine bakılarak değerlen- dirilmesi gerektiğini belirtti. Balkenende Hükümeti, Türki- ye'nin üyeliğine karşı tavır almış durumda. Başbakan Balkenen- de, hazırlıklan süren AB Anayasa- sı'nda 'H/n'sf/yan///f'temelinin be- lirtilmesi konusunda ısrarcı ola- cağını söyledi. WD, D66, PvdA, GL ve SP'den oluşan meclis ço- ğunluğunun isteme karşı çıkma- sına rağmen Başbakan Balke- nende, "Avrupa'nın tarihinin dik- kate alınmaması olmaz" dedi. Hükümetin son aylarda kısıtla- malan nedeniyle yapılan kamu- oyu yoklamalannda seçmen des- teğini kayıp ettiği belirtiliyor. Bugün seçim olsa sol bir ko- alisyonun iktidara geleceği ka- muoyu araştırmacılannca dile ge- tiriliyor. Geçen ay yapılan bir kamuoyu yoklamasında, Hollanda halkının yüzde 62'sinin, Türkiye'nin AB üyeliğini desteklediği belirlendi. Hükümetin izlenen politikalarla il- gilı periyodik olarak yaptırdığı araştırma, halkın Avrupa Birliği içindeki gelişmelerle fazla ilgilen- memesine rağmen, yüzde 80'lik grubun yeni üyeler konusunda referandum yapılmasını istediği- ni de ortaya koydu. Öte yandan, 2. Balkenende Hükümeti'ne güven duyanlann oranı da araştırmada yüzde 43'ten 41 'e geriledi. Türi<iye, başta Hollanda ve Av- rupa kamuoyunu aydınlatıcı ça- lışmalan geciktirmeden başlat- malı. Bu konuda hiçbir şey ihmal edilmemeli. Hollanda'da Sosyal Demokrat Federasyonumuzun (DSDF) ön- cülüğünde, çalışmalannı sürdü- ren diğer federasyonlarla ortak tanıtım programlannı birlikte planlıyoruz. * Hollanda DSDF (Sosyal Demokrat Dernekler Federasyonu) Genel Başkanı c.doganer a cheilo.nl KİM KlME DUM DUMA BEHÎÇAK [email protected] ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI kamilmasaracio mynet.com HAYAT EPÎK TÎYATROSU MUSTAFA BİLGÎN istediğim kadar döverim, parası neyse J~ öderim. * AKtM'E TAZMİNAT ÖDEMEYİ SÜRDÜRÜYOR !.. OTOBÜSTEKİLER KEMAL URGEI\Ç k_urgenc(cıyahoo.com TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 23Eldm wvBVB.ntumlaz-arQuui.com FUTBOLUN KRALL. 134O"nH 8U6UN, BRezİLyALI ÛNLÜ FUT8OLCU P£U DO&DÜ. ASILApl, EOSON AKANTES DO fMSCIMEMD İK£N SPOR YAŞAMNDA,HENDİSİNE ÖZEL BİR ANLA Ml OLMAYAH PELE IÂKA8) VEK>l£CE*TİR. 8ASASI DA BİR ÜG OYUNCUSU OLAN PELE, KÛÇMK YAflA FUTSOLfi BAŞLnMCAIC,C>AHA£l, OJûULONU WZtM BlZAJaP yALNIZ BU SPORLA İL&İL£NBC£KTİR. 1S YAŞINM SANTOS 7AKJMNA S/££C£/<,19S8'PGd OÜHYA /OJfHSIMDA ÜN KASANACAKnR.HAVAOAKİ TOPU BİR AYÂĞIHPAN pi&SRİNE 6EÇJRA4EZ ÇİSİ BEOERİ İSTSYEU T&CMİKLSK 6£ÜfTlR£C£K OLAH FurBOLCU, OYNAYACA&I 12S3 MAÇJ# 1200 £CL ATACAKnii. 13?4'7ES4MTOS'7AN BMEkU' OLA- CAX. MtM SOHHA, 19?5'TE, ABO VWMt COSUÛS TA YERALIP İKİ Y(L A DÜZ ÇİZGİ ÜMÎT ZÎLELİ CHP'deki Sağcı KafaL Bugün CHP'nin 30. olağan kurultayı başlıyor... Bu kurultaya iki konu damgasını vurdu; liste kav- gası ve partinin ideolojik çizgisindeki deformas- yon... Baykal yıllardır ardı ardına ortaya attığı, "Blair'ci yol", "Edebali", "sosyal-liberal sen- tez", "merkeze yakınlaşma" gibi harika buluş- lan bir tarafa attı ve "uyum için blok liste" amacı- nın arasına son harikasını kattı: - Merkezi sola çekeceğiz!!! Hazin değil mi? O tarafından, bu tarafından çekil- mekten başı dönen merkez sorunu bir yana, bu açık- lama net bir itiraf değil mi?.. Şu üç sözcük, CHP'nin yıllardır adım adım sağa devrildiğinin somut kanrtı de- ğil mi?.. Seçimlerden biryıl sonra, CHP'nin bulunduğu nok- ta, Baykal ve arkadaşlannın ne denli başarılı olduk- lannı ortaya koyuyor!!! Bu ideolojik kaypaklıkla par- tinin nasıl birfelakete doğru yelken açtığı daortada... Böyle olduğu çok açıkken, bu yönetime karşı bay- rak açan muhaliflerin durumuna bakar mısınız?!.. lle- ricilerin tarihsel çocukluk hastalığı "amip sendro- mu" olanca ağırlığıyla sürüyor. Cumhuriyeti kuran partinin, ilkelerine sahip çıkması için gerçekten bü- yük bir özveriyle yola çıkan Bedri Baykam, bıkma- dan usanmadan biriik çağrısı yapıyor - Bir parti, hem sol, hem merkez hem de sağ kesime hrtap etmeye kalkarsa, hatta uzaktan ılımlı Islama bi- le göz kırpmaya kalkışırsa kimliğini kaybeder. Milyonlarca insan umudu anyor. O umırt CHP'nin sarsılmaz ilkeleridir. O ilkeler attında birleşelim... Bu yalnızca genç bir CHP'linin, Baykam'ın değil, bu ülkenin tüm aydınlık insanlannın özlemi. O, üstü- ne düşeni fazlasıyla yaptı, yolu açtı. 0 yoldan cesa- retle yürümek ise aydınlığa hasret olanlann görevi... Ağır eleştiriler ve partinin asıl kimliğine dönmesi için baskılar yoğunluk kazandı bile.. Bu kurultayda CHP'nin sağcılan bir kez daha galip gelebilir, ama bu uzun soluklu bir zafer olmayacaktır. - CHP'nin sağcı kafadan kurtulmasının önü açıl- mıştır!.. Tayyip Bey unutmaz!.. Posta gazetesinin 18 Ekim tarihli manşeti: - Tayyip Bey unutmadı!.. Neyi unutmamış?. Çeşitli davalarda kendisiyle il- gili olumlu karar verenleri!.. Bu kişiler ya terfi etmiş ya da önemli görevlere atanmış. Bakalım: - Tayyip Bey'in 256 milyartık haksız mal edindiği iddiasıyla yargılandığı davada Ankara 7. Asliye Ce- za Mahkemesi Hâkimi Ibrahim Kozan beraat kara- n vermişti. Hatırlayacaksınız, Tayyip Bey savunma- sında, oğlunun düğününde takılan ziynet eşyalannı borç aldığını söylemişti. Işte o hâkim, Erdoğan'ın bil- gisi dahilinde, Adalet Bakanlığı'nın önerisi, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun karanyla Türkiye'de- ki tüm ağır ceza mahkemeleri başkanlığına atandı. - Haksız mal edinme davasında Tayyip Bey'e git- mediği duruşma için ishal raporu veren özel hasta- ne sahibi Dr. Akif Feyzioğlu SSK Sağlık Işleri Genel Müdürü yapıldı. - Tayyip Bey'in Siirt'te okuduğu şiir davasında ha- pis karanna muhalefet şerhi koyan tek Yargıtay üye- si olan Muhrttin Mıhçak'ın eşi Hayriye Hanım, İlaç Eczacılık Genel Müdürü oldu... Tayyip Bey asla unutmaz!.. Sadakatin bedelini ödediği gibi, karşı çıkanları da hiç unutmaz!.. Işte Is- tanbul Üniversitesi, işte TÜBİTAK, işte darmadağın edilen, emekliye sevk edilen, sürgüne gönderilen bin- lerce bürokrat, eğitimci, işte Uzan Grubu'nun duru- mu... - Ne hafıza ama!.. Eğer bir toplum, korkaklığı yaşam biçimi olarak kabullenmişse, en yüce saydığı değerlerini bile ken- di elleriyle yok etmek zorunda kalır... Bursa Devlet Ti- yatrosu'nda seyrettiğimiz "Çığ" isimli oyundan çıkar- ken hemen herkes sanınm bunu düşünüyordu. Baş- kaldınnın güzelliğini ve haysiyetini anlatan "Çığ'm ya- zan Tuncer Cücenoğlu'na, herzamanki gibi olağa- nüstü sahne uyarlaması için yönetmen Ayşe Emel Mesci'ye ve oyunculara yürek dolusu teşekkürter.. E-posta: umitzilelifr/ttnetneLtr 1 2 1 2 3 4 5 6 7 8 B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SACA: 1/ Orta Ame- rika'da bir ül- 1 ke... Dolma 2 yapmak için o hazırlanan ka- nşım. 2/ Vü- ^ cut ısısı... Os- 5 manlı devle- g tinde bir sınıf hafif süvari askeri. 3/ Bü- 8 yük makam- 9 dakikimseleri hoş sözlerle, fikra ve öykülerle eğlendiren 1 kimse... înceveuzun 2 metalşerit.4/Kuşyu- 3 vası... Endonezya'nın 4 plakaişareti.5/tkiki- 5 şi arasına giren so- 6 ğukluk. 6/Sayma, sa- 7 yılma... Türk müzi- 8 ğinde bir makam. II 9 Steven Spielberg'in, bilimkurgu türündekı ünlü mi... ABD halkından olan kimse. 8/"Selim—": Ya- zanmız... Birinin duygulannı okşayacak biçimde davranarak onu elde etmeye çalışma. 9/ Iri gözlü kaibur. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/Yumuşakhasırşapka... Dahil. 2/"— kesilirgeç- se sabâgülşenimizden" (Yavuz Sultan Selim)... Ak- lııu yitirmiş olan. 3/ Lale Devri'nin ünlü divan şa- iri... "Zülfünden bir — versene/ Koklayayım gül yerine" (Karacaoğlan). 4/ Tevfik Fikrefin, şimdi müze olarak kullanılan evinin adı... Eskiden Ja- ponya'da kullanılan bir uzunluk ölçüsü. 5/0sman- lı saray ve konaklannda haremle selamlık dairele- ri arasındaki bölüm. 6/Dilbilgisindeki sözcük tür- lerinden biri... Ses, ahenk, nağme. 7/Bir gıda mad- desi... Yelkenli bir yatta büyük yüzeyli flok yelke- ni. 8/Daha ötede olan yer... Yabancı paralann ulu- sal para cinsinden değeri. 9/ "Haydi Abbas vakit tamam/ Akşam diyordun işte oldu akşam/ Kur ba- kalım — soframızı" (C. S. Tarancı).
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle