Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 EKİM 2003 ÇARŞAMBA
EGİTİM
Yurtdışında
stajiçin...
• Eğföm Servisi -
AIESEC, yurtdışında staj
yapmak ısteyen öğrencıler
ıçın 9 Kasım'da sınav dü-
zenleyecek. Sınava, üni-
versıtelerin tktisadi Idari
Bılımler. Endüstn Mühen-
disliğı, Bilgisayar Mühen-
dislıgı, Elektrik-Elektro-
nik MühendısLığı bölüm-
lerinde olcuyan lısans,
master öğrencilen ve bu
böliimlerden en fazla iki
yıl önce mezun olmuş ki-
şiler katıIabıliyor.Bu yılki
ılk sınav, İstanbul. İzmır,
Ankara, Adana, Bursa,
Eskışehır, Kocaeli, Deniz-
li, Antalya ve Gaziantep
şehırlennin yanı sıra
Kuzey Kıbns Türk
Cumhunyeti'nde Doğu
Akdeniz Üniversitesi'nde
düzenlenecek.
Gelecekleri
birleştirmek
• Eğitinı Senisi - British
Council, 1 1 ülkedeki 15-
25 yaş arasındaki gençlere
yönelik olarak "Connec-
ting Futures-Geleceklen
Birleştirmek"' adlı bir
program başlatıyor.
Beş yıl sürmesi planlanan
programla. gençler arasın-
da, karşılıklı anlayış, öğ-
renme, ıletişim ve saygı-
nın gehştırilmesi amaçla-
nıyor.Programa katılmak
isteyen gençler,
'•ww\v.britishcoun-
cil.org.tr" adresindeki
"Connecting Futures"
sayfalanndan programın
önen olarak sunduğu ko-
nulan öğrenerek proje
başvurulannı yapabilirler.
Bütçede binde
1'likartış
• ANKARA (ANKA) -
AKP ıktıdarlannın en faz-
la gergınlik yaşadığı ke-
simlerden biri olan yükse-
köğretım kurumlannın or-
talama bütçeleri 2003 yılı-
na göre binde 1 arttı. An-
cak Milli Eğitim Bakanı
Hüseyin Çelik'in memle-
keti Van'daki Yimincü Yıl
Üniversitesi'nin bütçesin-
deki artış yüzde 38 oldu.
Üniversiteye 20O3 yılında
56 trilyon 517 milyar lıra
ödenek aynhrken 2004 yı-
lında bu rakam 78 trilyon
269 milyara çıkanldı.
Yükseköğretim kurumlan
içinde Fırat ve Gaziantep
üniversıteleri 2003 yılına
göre daha az ödenek ala-
cak. Gaziantep Üniversite-
si'nin bütçesi yüzde 12,
Fırat Üniversitesi'nin büt-
çesi ise yüzde 5 oranında
tırpanlandı. 2004 yılı büt-
çesinde en az artış ise
Orta Doğu Teknik Üniver-
sitesi (ODTÜ) bütçesinde
oldu. ODTÜ'nün bütçesi
vüzde 1 oranında arttınla-
rak, 121 tnlyon 349
milyar lira oldu.
Genç turizmciler
mezun oldu
• İstanbul Haber Servisi-
Istanbul Teknik Üniversi-
tesi (İTÜ) Vakfi Eğitim
Tesisleri Turizm-Otelcilik
Eğitimi 14. Dönem me-
zunlannı verdi. ÎTÜ Rek-
tör Yardımcısı Prof. Dr.
Nuran Zeren Gülersoy,
Türkıye'nin çok önemli
bir tunzm potansiyeline
sahip olduğunu belirterek
sektörün gelişmesi için iyi
yetişmiş insan gücüne bü-
yük gereksinim olduğunu
söyledi. Turizm-Otelcilik
Eğitimi Sorumlusu Şaban
Ali Yaşaroğlu da mezun
olan 18 gence seslenerek,
"Sizden, aydınlık yolun
dışına düşmeden Atatürk
Türkiye'sinin onurlu tu-
rizmcılen olmanızı istiyo-
ruz" diye konuştu.
'Yaşamak Güzel
Şey' gecesi
• ANKARA (Cumhuri-
yet) - Zihınsel Yetersız
ÇocukJan Yetiştirme ve
Koruma Vakfı yaranna,
bugün saat 18.30'da Çan-
kaya Belediyesi Çağdaş
Sanatlar Merkezı'nde bir
dayanışma gecesi düzen-
lenecek. Nâzım Hik-
met'ten esınlenilerek 'Ya-
şamak güzel şey' başlığı
altında gerçekleşecek et-
kınlığe, Cumhunyet çızer-
leri Semih Poroy ve
Kâmil Masaracı da kari-
katürleriyle katılacak.
TUBITAK yasa tasansı bugün Milli Eğitim Komisyonu'nda görüşülecek
Bilim adamlan rahatsızANKARA (Cumhurijet Bü-
rosu) - Hükümetin, TÜBÎTAK
Başkanı'nı ve 6 Bılım Kurulu
üyesini seçme hakkını Başbakan
R^pTayyçErdoğanabırakan
tek maddelik yasa tasansı bugün
TBMM Milli Eğitim Komisyo-
nu'nda görüşülecek. Üniversi-
telerarası Kurul (ÜAK) Başka-
nı Prof. Dr. Ayhan Alkış, TÜBİ-
TAK'ın sıyasi kadrolaşma en-
dışesi altında olduğunu belirtir-
ken ODTÜ Rektörü Prof. Dr.
Ural Akbulut, hükümetin yak-
laşımının kurum için tehlikeya-
rattığını söyledi.
Alkış, bılim ve teknoloji po-
litikalannın uygulanması açı-
sından TÜBÎTAK'ınTürkiye'run
vazgeçilmez kurumlanndan bi-
ri olduğunu söyledi.Yasa tasa-
nsının kurumun özerkliğine mü-
dahale olduğunu anımsatan Al-
kış, TÜBÎTAK'ın kurumsal
özerkliğınin mutlaka korunma-
sı gerektığini \r
urgula> arak şun-
lan söyledi. "Kurumun siyasal
kadrolaşma endişesi alünda ol-
• İktidannTÜBİTAK başkanı ve 6 Bilim Kurulu üyesini seçme hakkını Başbakan
Erdoğan'a bırakan yasa tasansı, üniversitelerde kaygı yarattı. Uludağ ve Boğaziçi
üniversiteleri tasanyı protesto etti, Üniversitelerarası Kurul Başkanı Prof. Dr. Alkış.
kurumun siyasi kadrolaşma tehdidi altında bulunduğunu belirtti; ODTÜ Rektörü Prof.
Akbulut Bilim Kurulu'nun özerk yapısınm bozulmaması gerektiğine dikkat çekti.
CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç da "AKP yine akiuı yoluyla çelişti" dedi.
ması hiç kimseye ve Türkhe'ye
bir yarar getirmeyecektir. Bu
durumdan jiikseköğretiminıiz-
le birlikte bilim ve teknoloji sis-
femimiz olumsuzetkilenecektir.
Tİ BİTAK'ın idari özerkliğine
yasal yolla da olsa müdahalen
doğru bulmuyorum."
'Yaklaşım tehlikeh'
Akbulut da hükümetin TÜ-
BÎTAK ile ilgılı tek maddelik ya-
sa tasansı hazırlamasının sağlık-
lı bir yaklaşım olmadığını söy-
ledi. TÜBÎTAK Yasasfnda "ra-
hatsız edici bir durum varsa*
bunun ünrversitelenn önünü aça-
cak ve bılım teknolojisiru ge-
liştirecek şekılde değiştirilme-
si gerektığini \-urgulayan Ak-
bulut görüşleri dile getirdi:
" Yoksa yasa aynen korunsun.
ancak bir defaya nıahsus böyle
olsun. Bu çok sağuklı değil. Gö-
nül isterdi ki bu hem üniversite-
lerin hem deTÜBİTAK'ınetkin
otebibııesiııisağlayacakvasaldü-
zenleme olsun."
TÜBÎTAK Bilim Kurulu'nun
belirlenmesinde üniversitelenn
söz sahibı olması gerektiğini
belirten Akbulut, mevcut yasa-
da bazı aksaklıklar olduğunu,
ancak hükümetin yapmak iste-
diği değişikliğin de doğru ol-
madığını vurguladı. Bilim Ku-
rulu'nun özerk yapısının bozul-
maması gerektığini anımsatan
Akbulut sözlerini şöyle sürdür-
dü: "Hükümet yasa değişikliği-
ni hazuiarken bizden görüş al-
malıydı. Tasanmn yasalaşma-
sıyla iktidann seçeceği Bffim Ku-
rulu 7-8 yıl TÜBİT\K'ı yönete-
cek. Her iktidar böyie vaparsa
o zaman bilim kuruluşunun ob-
jektifliği ortadan kalkmış olur."
Mali kaynaklara denetim
Uludağ Üniversitesi Senato-
su, siyasi iktidann yasa deği-
şıklığiyle üniversitelenn araş-
hrma etkınJiklerinin önemli des-
tek odaklanndan biri olan TÜ-
BlTAK'ın mali kaynaklannı da
denetim altına alacağını ve üni-
versiteleri yönlendırme eğili-
minin bir unsurunu daha tamam-
lamış olacağını bildirdi.
Boğaziçi Üniversitesi Yöne-
tim Kurulu, "TÜBİTAK'ınsiya-
sal etkilerden uzak tutulması,
bilimsel ve idari özerkliğinin de
korunmasma özen gösterflmea"
gerektığini bildirdi.
'Medresdeştirecelder'
CHP Grup Başkanvekili Ha-
lukKoç, TÜBÎTAK başkanlan-
nın 1963 'ten bu yana seçimle gö-
reve geldiğini anımsattı. Koç,
"AKP yine aklın yoluyla çelişti
Hukuka uymak yerine hukuku
kendilerine uydurmaya çahşı-
yorlar. Ampul kadrolaruu TÜ-
BİTAK'atakarakkurumu med-
reseteştirmeyi amaçlı>orlar" diye
konuştu. Koç, tasanya gerekçe
olarak "Karar yeter sayısı kal-
mamasının" gösterilmesirun de
Meclis 'le, halkla alay etmek an-
lamına geldiğini vurguladı. Er-
doğan'ın Namık Kemal Pak'a
ilişkin karan mayıstan bu yana
Köşk'e göndermediğini belir-
ten Koç," HerhakfeBaşbakan'm
vücut dih\1e konuşmama hata-
sıvar" dedi.
Universitenin 1453'te kurulduğunu ve Cumhuriyet'in mirası olduğunu unuttular
Fatiiriıı emanetine ihanet
OKTAYEKİNCİ
MaliyeBakanı KemalInala-
tan'ın bırdenbire 'Hazine mah-
m'önemseyerek istanbul Ünrver-
sitesi'nden Baltalimanı'ndaki te-
sislenni boşaltmasını ıstemesi,
neresınden bakılırsa bakılsın tam
bir'keyfıyönetim'örneğı... Bi-
rincisi; önceliklekendı sahıp ol-
duğu rrulyonlarca metrekare Ha-
zine arazilerinin '>asadışı işgaJ-
cilere' tapulanması yasalanna
önderlik edip öbüryandan heryö-
nüyle yasal, kamusal ve 'tarih-
sd' bir kullanımı sona erdırmek
ıstemesi, 'kamumalınısahipien-
me'gerekçesini boşa çıkarnyor...
Eğer toplumsal mallann 'mil-
let ^ranna' kullanımına ger-
çekten duyarlıysa, yapması ge-
reken tesisleri universitenin elin-
den alıp 'rantçılara pazariamak'
değil... Tam tersıne bu mülkün
tapusunu da "75 yılhk kullanıcı-
a' olan bir üniver-
siteye vermesı da-
ha uygun olmaz
Üstelik İstanbul
Üniversitesi, aynı
zamanda 'kültür
mirası
1
olan bir
ulusal zenginliğı-
mızi yıllardır ko-
ruyor, bakıyor ve
halkın bilim emek-
çileri olan akade-
mık kadrolarla on-
lann dostlarının
'kamu yaranna'
kullanımına da ön-
derlik ediyor...
Eğer bir Maliye
Bakanı aynı zamanda 'devleti'
temsil edıyorsa, bu nedenle de
üniversiteye cephe almak yerine
de\let adına teşekkür etmesi'nı
de bilmesi önem kazanıyor...
Baltaümanı'ndan
daha
• îstanbul
Üniversitesi 'ne ait
Baltalimam 'ndaki
tesislerin
bırdenbire 'Hazine
mali' diyerek
boşaltılmak
istenmesi
neresınden
bakılırsa bakılsın
tam bir 'keyjl
yönetim' örneği...
ni, Baltalimanı'ndan çok daha ta-
rihi birzenginliğımızdir.
Bu niteliği ise yine şu kendi-
lerine 'muhafazakâr' diyen siya-
setçilenn herkesten daha fazla sa-
hip çıkmak üzere birbirleriyle
yanştıklan Fatih Sultan Meh-
met'in, îstanbul'a ve bu ülkeye
bir 'armağanı' olmasından da
kaynakJanıyor...
Molla Zeyrek'ten bugüne
Sultan II. Mehmet'ın 1453'te
Istanbul'u alır almaz ilk önemli
girişımlerinden biri de 'Pantog-
ratorManasön'nın kilisesıni ca-
miye çevirmek ve ana binayı da
hemen bir 'medrestje' dönüş-
türmek oldu.Kentin Osmanlı
dönemindeki bu ilk üniversitesi,
ılerleyen yıllarda Fatih Külliye-
si'ne taşındı... Şimdiki îstanbul
Üniversitesi de aynı geçmişın
devamı olan Darülfünun' un
1933 'te çıkan Cumhuriyet yasa-
sıyla birlikte
'çağdaş akade-
mikeğitimk'do-
natılmasının ürü-
nüdür...
ünakıtan'ın ıkinci önemli key-
fıliği ise; "toplumsaldeğerlenta-
rih bilinci ve ulusal sa>gınhk" gi-
bı kavTamlann gözetılmediği bir
'iktidar' anlajışmın, hiçbır de-
mokrasıde geçerli olmadığını
göremez duruma gelmesinden
kaynaklanıyor... Çünkü îstanbul
Üniversitesi. ülkemn 'en eski'
yükseköğrenim ve bilim kurumu
olarak herhangi birkullanıcı de-
ğil, toplumsal ve ulusal mirası-
ma" olan bir hazinemizdir... Ya-
'Cumhuriyet
bilinci' varsa
îstanbul Üni-
versitesi'nin Bal-
talimam tesisle-
nnden çıkartıl-
masını istemenın
'Cumhuriyet hü-
kümeti'olmabı-
lincıaçısındanda
tam bir 'talihsiz-
Kk'örneği olma-
sı ise bu tahsisin
yapıldığı yıla bakıldığında he-
men anlaşıhyor... TürkiveCum-
huriyeti'nin kunıculan, bu bına-
lan ve arsayı îstanbul Üniversi-
tesi 'ne verdıler... Gün gehp de yi-
ne bir Cumhuriyet hükümetinin
aynı tahsisi kaldırabileceğini dü-
şünselerdi, belki de tapusunu ve-
rirlerdi... Şimdibirbaşkatekpar-
ti iktidan, işte bu 'tarihsei ema-
neti' sona erdirmek istiyor... Bu
keyfılikte de yasal ve hukuksal
haİdan olup olmadığına elbette-
ki yargı karar verecek. Ancak.
Cumhuriyet yasalanna ve 'biü-
mi önder alan' hukukumuza da
dayanak oluşturan tophunsal çı-
kariarve ulusal saygınhk' açısın-
dan Unakıtan'ın 'tahhj'e emir-
namesi', tarihe hiç de 'medeni'
bir belge olarak geçmeyecek...
Eğftün-Sen üyeleri İstanbul Üniversitesi merkez yerleşkesi önünde bir basın açıklaması yapb.
Tesise el koyma girişimine karşı protestolar sürüyor
' Siyasal bir karar'Yurt Haberleri
Servisi-MaliyeBa-
kanlığı'nın îstanbul
Üniversitesi Balta-
limam Tesisleri'ne
el koyma girişimi-
ne tepkiler sürüyor.
Ondokuz Mayıs
Üniversitesi (OMÜ)
Rektörü Prof. Dr.
FeritBerna?,"Kök-
lü bir ünhersitenin
ihtrvacıoian mekân-
Erdoğan'a Baltalimam sorusu
ANKAR\ (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Mıllet-
vekili MuharremToprak. Baltalimam Tesisleri'nin
ÎÜ'ye tahsisininkaldınlması karannı. TBMM gün-
demine taşıdı. Toprak, Başbakan tarafindan cevap-
landınlması istemiyle verdiği soru önergesinde,
tahsisin kaldınlması konusunda hükümetin karan
olup olmadığı sorusunu yöneltirken "Ünhersite-
nin rektörü ve öğretim üyelerinin, YÖK Tasansı ve
türbana karşı tavır kmınalannın. aldığuuz karar-
da etkisi var mı?" sorusuna da yanıt istedi.
ma girişiminin bir
parçası olarak gö-
rûlmektedir."
Sakarya Üniver-
sitesi Rektörü Prof.
Dr Mehmet Dur-
man da, kararın,
öğretim elemanla-
n ve öğrencilen ce-
zalandırmak anla-
mına geldiğini ifa-
de etti. Durman,
"Ünhersiteleriıni-
lann arttınlarak des-
teklenmesigerekirken mevcudannelinden alın-
ma\a çahşılması ülkenin geleceğiaçısından ka\-
gı vericidir" dedi. uludağ Üniversitesi Senato-
su'ndan yapılan açıklamada da,tesislerin 1933 'te
Atatürk'ün talımatıyla İÜ'ye süresiz olarak
tahsis edildiği anımsatıldı. Açıklamada, şöyle
denıldı: "Siyasiiktidann özelliklede\liksekoğ-
retinıe ilişkin benimsediği ölçüler dikkate alın-
dığında tahsis işleminin iptali hükümetin üni-
versiteleri siyasi çıkar amaçh olarak testim al-
ze karşı, iktidann
yaklaşımı Türk biliminin ilerlemesine vurul-
muş en büyük darbedu-" dedi. înönü Üniver-
sitesi Senatosu'ndan yapılan açıklamada da, "Ye-
ni bir güven bunalıniının yaşanmaması için du-
nunun h edilikle düzeltibnesini beklemekteviz"
ifadelerine yer verildi.Eğitım-Sen 6 Nolu Uni-
versiteler Şubesi tarafindan yapılan açıklama-
da ise hüküme protesto edilerek "Kamusal ala-
na yönelik piyasalaşûncı müdahalenin en per-
vasız olanuıa şahit oluyoruz" denildi.
ocağında
Özel Kültür Lisesi, ikinci
sınıf öğrencilen Beykoz
Öğümce Kö>ü'ndeki
"Cam Ocağı''nı gezdiler.
Öğrencıler Cam, Fiz\on ve
Seramik Atölyesi'nde yerli
ve jabancı sanatçıiann
çahşmalannı izleyerek
cama nasıJ şekil verildiğini
öğrendiler. Okul yöneti-
cileri, gezinin amacının
öğrencilerin sanata bakış
açılannda bir farkhbk
yaratmak olduğunu
söylediler. (Fotoğraf:
HÂTfCE TUNCER)
'îrticanın arkasında emperyalizm var' diyen Prof.îşıklı:
Atatürk'e saldınlar arttı
ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) -
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler
Fakültesi Öğretim Üyesi ve YÖK üye-
sı Prof. Alpaslan Işıklı. Kemalizm kar-
şıtlannın, saldınlannın değişikzaman-
larda, farklı boyutlara ulaştığım belir-
terek "Saldınlar, Kurtuluş Savaşı ve
günümüzde de doruk noktaya çıktı.
Ancak onlar saldırdıkça, Atatürk bii-
yüyor" dedi. Atatürkçü Düşünce Der-
neği Antalya Şubesi ve Akdeniz Üni-
versitesi Atatürkçü Düşünce Kulübü or-
taklığında düzenlenen konferansa ka-
tılan Prof. Işıklı, 2. cumhuriyetçilerin,
tüm iddialanna karşın Kemalizmin ça-
ğının tüm rejımlerinden daha demok-
ratik olduğunu \oirguladi. îrticanın ar-
kasında dinin değil, emperyalizmin
bulunduğunu, Kemalizmin emperya-
lizmin en büyük karşıtı olduğunu be-
lirten Işıklı, "Mustafa Kemal'edin adı-
na karşı çıkanlar, dinle ilgisi olmayan
emperyaüst hainlerdir. Kurtuluş Sava-
şt'nda.gerçek Müslümaniar Atatürk'le
birliktehareketetti" dedi. "MeclisBaş-
kanı'nuı Atatürkçülüğe evet, Kemaliz-
me hayır" sözleri anımsatılması üze-
rineıse Işıklı "Kravattakmakla Ata-
türkçü olunmayaeağı gibi türbanla da
Müslüman olunmaz " diye konuştu.
AVRUPA'DAN
GURAY OZ
SoUatNgunMCHastaiğı
Türkiye'nin, yani düzenin değişmesi gerekiyor.
Çünkü çalışanların, işçilerin, köylülerin, memurla-
nn durumu iyi değildir. Bu sistem içinde iyi olaca-
ğıdayoktur. Ülkemizin aynı zamanda savunulma-
sı gerekiyor. İki köktenci akıma karşı ülkemizi ko-
ruyamazsak geçen yüzyılın ilk çeyreğine geri dö-
neceğiz. Bunlardan birincisi, dinsel kurallann ve kad-
roların devlet içinde etkin, egemen, yasal ve sos-
yal çerçevenın bu gerilemeye uygun hale getiril-
mesidir. Ikincisi ABD zorbalığına teslim olunması,
aydınlanmanın gelişen, aşkın çizgisi ile ilgisini çok-
tan kesmiş Avrupa Bırliği'nin bir "çağdaşlaşma
projesi" olarak tanıtılmasıdır. işi daha da tehlike-
li hale getirense, birinci ve ikinci köktenciliğin şu
sıralarda işbirliği içinde olmalarıdır.
Avrupa Birliği'ni ve ABD'ye bağımlılığı "ileneme",
"gelişme" gibi gösterenler aynı zamanda demok-
ratıkleşmeyi, köktenciliğin özgürtüğü olarak anla-
makta ve anlatmakta da ısrarlıdırlar.
Hep söylediğimiz ve daha da söyleyeceğimiz gi-
bi, Sovyetler Bırliği'nin dağılması, iç çürüme ve dış
saldırıyla sosyalist ülkelerın birer birer çözülmesi
dengeleri kökten değiştirdi. Son çeyrek yüzyıl,
"serbest piyasa ekonomisi"nin eleştirilemez,
dokunulamaz, değiştirilemez birdüzen olarak tüm
dünyaya dayatıldığı bir çeyrek yüzyıl oldu.
20'nci yüzyıl böyle sona erdi.
Sonra eleştiri, sinsi yöntemlerle yasaklandı.
• • •
Sosyalist ülkelerdeki sosyal haklann zenginliği
karşısında soldan çark etmekte zorlanan sosyal de-
mokrasi, merkeze doğru hızlı bir yürüyüşe geçti.
Her türlü sistem eleştirisi yoğun bir "küttürel" sal-
dırı ile karşı karşıya kaldı. Komünıst, sosyalist par-
tiler, "marjinal olmak ya da kimliklerini yrtirmek
arasında seçim yapmak" gibi sahte bir ikileme
mahkûm olduklannı sandılar. Toplumu ilerletecek
düşünceler, muhafazakâr ve gerici çevreler, par-
tiler, iktidarlar tarafindan "muhafazakâr", "geri-
ci" ilan edildi. Bu saçma iddia yoğun bir propa-
gandanın ana konusu yapıldı.
Bu gerileme döneminin en iyi silahşörleri geçen
dönemin "solculan", "komünistleri" oldular. Dö-
nenler sistem tarafindan ödüllendirildi, onlara dön-
menin teorisini yapma, "serbest" pıyasanın şak-
labanları olma görevi verildi.
Görevlerini yetenekleri ölçüsünde yerine getir-
diler.
Ama her şeyin de bir sonu var.
Döne döne başı dönenler, şimdi, artık boşluğa
düştüklennden, işlevsiz kaldıklarından sözediyor-
lar. Onlara olan gereksinim azaldıkça telaşa kapı-
lıyorlar. Yandaşlanna verdikleri öğüt "geriye, da-
ha geriye!"den başka bir şey değildir.
• • •
Dönmeyenlerse başka dertlerle boğuşuyoriar.
Biz kalıplan kırmakta zorlanıyoruz. Yaratıcılığımı-
za bir şeyler oldu. Tarihin tekrar edeceğine herhal-
de fazla inanmış olmalıyız ki, terekenin içinden es-
kimiş olanı çıkartıp yeniden kullanmaktan başka
çare bulamıyoruz. Anılar günah çıkartmaya dönü-
şüyor. Geçmişe dönüp bakarken, yaşadığımızı
unutmakla yetinmiyor, aynı zamanda onun içinde
ne kadar dirençli öğe varsa karalamaya da özel bir
özen gösteriyoruz. O büyük nehrin içinde birlikte
kulaç attığımız toplumsal değişim projelerinin ya-
pıcıları; sosyalistler, Kemafistler, 27 Mayısçılar,
Yöncüler, Devrimciler, Boran'lar, Deniz'ler artık
gerici, darbeci, çağdışı sayılmaktadırlar. Yalnız ko-
münistler değil, Atatürkçüler de düşmanın ta ken-
disi ilan edilmiştir.
Cumhuriyet gazetesi yalnız Başbakan'm değil,
başkalannın gözünde de bir dikendir.
Oysa dünden bugüne akıp gelen, bir dakikası
bile boş geçmemiş tarihımize dönüp baksak baş-
ka şeyler görürdük. O, bizi dönmeye değil, ama
değişeni anlamaya, Amentü'yü yeniden yazmaya,
Credo'yu gözden geçirmeye çağınyor. Ittifakları-
mızı kurmaya çalışır, dostlarımızı seçerken, ken-
dimize en fazla benzeyenlerden gaynsının düş-
man olduğu fikrinden vazgeçmemizi öğütlüyor.
"Olmayan esnekliğimizi esrimeye çevirmek-
ten kaçının, yerel olmayı din siyasetçileriyte, be-
zirgânîanyla rttifakla kanştıranlardan uzak du-
run" diyen de o.
Bir tuhaf zamandayız.
Açık ve net olan yapay bir sisle örtülmüş, birile-
ri soyutlama gücümüzü elimizden almış sanki.
Peki ama, geçmişteki yanlışlanmızı gözden ge-
çirirken, doğrulanmızı da aynı torbaya doldurma-
nın âlemi var mı? Türkiye emperyalizme tam tes-
limiyetin ve karanlığın kıyısında.
Düşünmenin zamanı gelmedi mi?
e-posta: guray.oz / cumhuriyet.com.tr
Okan Universitesi'nde
yeni akademikyûbaşladı
Okan Üniversitesi'nin 2003-2004 Akademik Yıh 9.
Cumhurbaşkanı SüJevnıan DenıireJ ve ^ ÖK Başkanı
Prof. Dr. Kemal Gürüz'ün katıldığı törenle açıldı.
Törende konuşan Gürüz, "tnsan aklının üstünlüğüne
dayanmavan yükseköğretim sistemi düşünülemez.
İnsan aklının üstünlüğü demek, C umhurhetin kendisi
demek. Cumhuriyet, üniversiteleri Atatürk'ün
önderliğinde Türk milletine armağan ctnıiştir. Bi/Jer,
tüm rektör arkadaşlarun bu misyonun temsilcisiyiz"
dedi Okan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sadık
Kırbaş da, ünhenkeierin siyaset üstü tutulması
gerektiğini söyledi. Törende daha sonra, Demirel'e,
Okan l niversitesi Mütevelli He\eti Başkanı Bekir
Okan tarafindan plaket sunulurken sanatçı Tuluyhan
Uğurtu da piyano) la müzik dinJetisi sundu. (AA)