09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 EKİM 2003 ÇARŞAMBA 14 J\.UJLJ. U J \ [email protected] Asım Işler'in 1960'tan bugüne resim serüvenini kapsayan retrospektif sergisi AKM'de KentleriniçindenresimÖZLEMALTÜNOK Asunİşier, 1960 ~tan bugüne uzanan ve bır tutku, fanatLzm, yaşama sevin- cı olarak tanımJadnğı resim serüveni- ni Atatürk Kültür IMerkezi'ndeki ret- rospektif sergiyle sunuyor izleyiciye. 'Üç Şehir, Resim v e Ben' başlığını ta- şıyan sergi, Asım Işler'in yolculuk serüveninde önemJi yer kaplayan Ti- rebolu, Pans ve Istaaıbul kentlerinde dü- ğümknıyor. Işler' ira bu üç kentte biçım- lenen, tarihiyle, sanatsal ve politik sü- reçleriyle resmine kattığı dönemler, sanatının da önemli ipuçlannı. köşetaş- lannı, kınlma noktalannı sunuyor kuş- kusuz. - 'Üç Şehir, Resim ve Ben' başbğı sü- reçlerinizibelgete>e*ı çocukluk,genclik. olgunluk dönemleri gibi... IŞLER - Doğdugum, büyüdüğüm Tirebolu, ardından kendimi kanıtlama çabalanmın geliştiji tstanbul ve daha sonra olgunlaşma, dünya resmiyle bu- luşma ve resim sarıatını geliştırme ça- balanmın geliştiği Paris... Resim uğ- raşım bu üç ana şehırde şekillendi. Bu son dönemse çok daha farklı, yeni bir evre... Bıldıklerimi yeniden gözden geçırdığim ve öğreticilik yaptığım dö- nem... Bu dönemcie değişık amaçlar devreye girdı, Türkrye'nin koşullan, politik çalkantılar, akademik kariyer... Dörtüm noktası 1990 sonrası - Üç kentten en çok tstanbul olanı önemli bir yer kapfavor gibi sanaünız- da_ tŞLER- Evet, kendimi evrensel ve çevresel gerçeklığe baglama ve buluş- ma yöntemlerinin oluştuğu dönem. Dönüm noktası olaxak alırsak 1990'dan sonrasına denk geliyor bu süreç. Bel- li bir dönemden sonra tersine de dönü- yor süreçler. Paris - Istanbul, tstanbul - Tirebolu seyri de var. Sevdiğim, bil- • 'Üç Şehir, Resim ve Ben' başlığını taşıyan sergi, Asım Işler'in yolculuğunun pusulasında önemli yer kaplayan Tirebolu, Paris ve İstanbul kentlerinde düğümleniyor. Işler'in bu üç kentte biçimlenen, tarihiyle, sanatsal ve politik süreçleriyle resmine dahil ettiği dönemler, sanaunın da önemli ipuçlannı, köşetaşlannı, kınlma noktalannı sunuyor kuşkusuz. diğim mekânlann, yapılann hüsranı- nı da yaşadım... Paris'te 70'lerin dina- mizmini, hoşgörüsünü bugün bulama- manm hüznü, İstanbul'daki karmaşa, çok yönlülük, bu cangılda sesinizi du- yurmak için sarf etriğiniz çaba... - Retrospektifınizin dikkati çeken en önemli yanı kınlma noktalan, geçiş dönemlerL. İŞLER - Genel bir bakış açısının içinde, 6O'!ı yıllardaki öğrencilik, ol- gunlaşma dönemi betimlemeci, figü- ratif, anlatımcı bir evreyi belgeliyor. 0 dönem çevresel gerçeklik daha ağır basıyordu, sosyopolıtık bır yaklaşımın sonucu olarak, bu durum 70'li yıllar- da da sürdü. Aynı koşullar Paris'te de yakaladı benı. Ağırlıklı olarak işçi, çahşan kesim ve Türkiye'den gelen genç insanlarla karşı karşıyaydık; gelenekler, ortam, alışkanlıklar doğrultusunda 70'li yıl- larda da betimleyici anlayış sürdü. Hat- ta evrensel düzeyde fotorealizmin ge- tirdiğı birtakım mesajlarla da pekişip etkıleşiyordu resmim ve iki anlayışın kesişuğini düşünerek kendi bildiklerim- de ısrar ettim. Daha sonra bu tavır gra- vür sanatında da karşıma çıktı. - Graürim süreti, pentürleeşzaman- lımıydı? İŞLER - 70"li yıllarda akademide başladı, Paris'te de özel bu- ilgi alanı olarak atölyelerde çalıştım. Çok yön- lü, çok boyutlu, dünyasal bir fikri var. Evrensel yanını, dilinin etkinliğini ve modern sanatın ıçınde aldığı yeri keş- fettim, bu da bana hız kazandırdı, bi- rikimlerimi, sanatsal amacımı gravür dilinde gösterme şansı verdi. İkl dal arasında köprü - Boyaresmive gra\iir birbirierini na- sıl erkiledi. birbirlerinden nasıl beslen- di? tŞLER - Konusal bir mantıkla ikisi arasında bır köprü kurdum, o konusal yapıdan her iki anlatım biçimi de ya- rarlandı ve kendi teknikleri, esprile- riyle farklı biçimler aldılar. Birbiriyle yanşıyor, çelişiyor, ama aynı zaman- da birbirierini bütünlüyorlar. Boyala- nmda gravür sanatından gelen etİdler, çizgisel yapılanma yer alıyor. Gravür- lerde de renkli bir vızyon, renkli bir an- layış ortaya çıkıyor. Böylece, duvara ası- lan geniş boyutlu algılanabilen, resim- sel sorunlan genişleyen bir sanat dalı- na dönüştü gravür. Boya resim, gravü- rü kendi kopyasıymış ya da matbaa çıktısıymış gıbi görmeye çalışıyor, oy- sa özgün, ekonomik ve demokrarik ya- nı olan bir anlatım biçimi. - Gravüriin biçûnseL, disiplinli yapı- s, pentünk özgürlük sunuyorolmah s- ze_ İŞLER- Gravür, konsantrasyon ve sü- reklilik ısteyen yoğun bir dal. Gravür- deki sürece yayılmış disiplin, boyada tepki olarak soyut dışavurumda karşı- lık buldu. Zaten soyuta geçişim gra- vürle olan bu ilişkiden çıktı. Küçük bo- yutlan aşarak büyük boyutlarla hesap- laşmak, resımsel donanım ve teknik sorunlarla yüz yüze gelmek söz konu- su oldu. Renk, çizgı, leke, noktaya ın- dirgeme anlayışı, boya resimde tersi bir anlayışla sonuçlandı, bir tür özgür- leşme, coşku, kendiliğindenlik getirdi. (Sergi 28 Ekim 'e kadar AKM'de. Tel: 0212 245 15 08) 19. îstanbul Fotoğraf Günleri bu yıl 1-29 Kasım tarihleri arasında İstanbul'da düzenlenecek Dünyafotoğrafçılannın objektifinden 'bellek' Etkinliğin bu yılki konusu belleğin oluşum sürecinde fotoğraf ve fotoğraflann oluşturduğu bellek'. Kültür Ser\isi - İFSAK tarafından dü- zenlenen 19. tstanbul FotoğrafGünleri bu yıl 1 Kasım "dasaat 19.30'daAtatürk Kül- tür Merkezi'nde düzenlenecek '2003 Yı- h tFSAK Fotoğrafve Sinema 1 ödül töreruyle başlayacak. 29 Kasım'a kadar devam ede- cek etkinliğin bu yılki tema- sı 'Bellek' olarak belirlendi. Bu kapsamda yerli ve ya- bancı fotoğrafçılar îstan- bul'da hem yapıtlannı sergi- leyecekler, hem de söyleşi, konferans ve atölye çalış- malanyla bilgilerini fotoğ- rafseverlerle paylaşma olanağı bulacaklar. 'Foto- maraton' ve 'Fotoğrafinla Gd' etkinliğin kasım ayı bo- yunca sürecek olan diğer renkli çalışmalan arasında bulunuyor. 2002 yılında seçilen ve 200 fotoğrafın yer aldığı'YV'orld Press Photo 2003' ödül- lü fotoğraflar sergisi Darphane-i Ami- re'de 28 Kasım "dan başlayarak 20 Ara- lık'a dek izlenimde olacak. Sergide yer alan fotoğraflar, dünya çapında 118 ülkeden • 19. îstanbul Fotoğraf Günleri kapsamında pek çok yerli ve yabancı fotoğrafçı İstanbullu sanatseverlerle buluşacak. Aynca bazı fotoğraf sanatçılan dia ve atölye çalışmalan gerçekleştirecek. 3 bin 913 sanatçının 53 bin 597 eseri ara- sından seçıldı 'Belleğin oluşum sürecin- defotoğrafvefotoğraflannoluşturduğu bel- lek' olarak iki temele oturan tema çerçe- vesinde, Magnum'un aday fotoğrafçıla- nndan Paolo Peflegrin, San Francisco Exp- loratorium küratörlerinden fotoğrafçı Susan Schvvart- zenberg, MFIAP (Master of FIAP Uluslararası Fotoğ- raf Sanatı Federasyonu Üs- tadı) unvanlı Alman fotoğ- rafçı Manfred Kriegelsteiıı, AFIAP(ArtistofFIAP FI- AP sanatçısı) Fethi Sabun- soy, Murat Yaykın, Hüsnü Atasoy, Ümit Ülgen, Ömer Orhun,NazhSanberk, Eva- gelia Voutsaki, Nikolai Ho- walt,NinaKorhonenveTho- mas VVagström'ün katıldığı fotoğraf sergisi izleyiciyle buluşacak. 42 yıl boyunca gazetemizde fotomuha- biri olarak çalışan Selahattin Giz adına da, anma nitelığinde bir saydam gösteri- si yapılacak. '(0 212 292 42 01 '.www.ifsak.org) DEFNE GÖLGESİ TURGAY FİŞEKÇt Girit'ten Cunda'ya Ahmet Yorulmaz'ın, "mübadele"r\\n yerlerinden yurtlarından ettığı insanların öykülerini anlattığı üç- lemesinin son kitabı da geçtiğimiz günlerde yayım- landı: Giht'ten Cunda'ya (Remzi Kitabevi). Üçlemenin ilk kitabı, Savaşın Çocuklan ve Kuşak- larya da Ayvalık Yaşantısı'ndan farklı olarak bu ki- tapta, "mübadele" nedenıyle Türk babası Anado- lu'ya göç ettikten sonra Rum annesi ile Girıt'te ka- lan Haralambos'un yetişme yıllannın öyküsünü oku- yoruz. Haralambos, on sekizyaşınageldiğındeannesin- den, babasının Türk olduğunu ve Ayvahk'a göçtü- ğünü öğrenir. Çevresindeki bağnazlıkla hoşgörü, Türklükle Rumluk ikilemleri içinde oluşur kişiliği. An- nesinin ölümünden sonra da, babasını tanımak için geldiği Ayvalık'ta yeni bir hayata başlar. 1923 Lozan Barış Antlaşması'yla yürürlüğe giren "mübadele" ıle Anadolu'dakı iki milyonu aşkın Rum Yunanistan'a, Yunanistan'da yaşayan beş yüz bin Türk de Anadolu'ya göçmüşlerdi. Mübadele ile gelenler arasında en renkli insanlar Giritlilerdı. Osmanlılar 1699'da Girit'i işgal etmişler, çeşitli dönemlerde Konya'dan, Amasya'dan, Muğla'dan, Rumeli'den, hatta Cezayır'den adaya göçmen grup- ları gelip yerleşmiştı. Bu insanlar yüzyıllar ıçinde Akdenız'in ortasında- ki bu adada yalıtılmış bir hayat sürdürdüklerınden, Türkçeyı unutarak yalnızca Rumca konuşmuşlar, başka yörelere benzemeyen mutfak vb. özellikleriy- le de ilgi toplamışlardı. Ahmet Yorulmaz, yazının başında adlarını andı- ğım üç kıtabıyla Gintlilerin yaşadığı bu süreci; 1900'le- rin başında yoğunlaşan Türk - Rum çatışmalann- dan 1923'teki göçe, oradan da gelenlerin Ayva- lık'taki yeni hayatlanyla, geride bıraktıklannın öykü- lerini 1950'lere dek uzanan bir zaman dilımınde an- latıyor. Ahmet Yorulmaz'ın kitaplannın önemi, yalnızca bu ınsanlann benzerine kolay rastlanamayacak öykü- lerini anlatması degıl: Aynı zamanda bu topluluğun yaşama kültürünü de olanca ayrıntılanyla aktarabil- mesi. Tek tek bireylerın hayatı, tarihsel ve toplum- sal genel görünüm ve günlük hayat ayrıntılannın bir- biriyle örtüşmesi ortaya ilginç bir birfeşim çıkarıyor. Bu kitaplan okurken Girit'in ve Giritlilerin tarihini de öğrenebilırsinız; Girıt yemeklerinin tariflerinı de; Gi- rit türküleri de okuyabilirsiniz; Girit'in toplumsal ya- pısını da. Girit Adası, yeryüzündeki en eski uygarlıklardan lö 3000'lere uzanan Minos uygarlığının yaşandığı yer olmasıyla insanlık tanhinde önemli bir yer tutu- yor. El Greco'dan Kazancakis'e dek uzanan hal- kalar da bu kültür bütünlüğünü süregen kılıyor. O zamanlardan bugünlere kimler, ne halklar ge- lip geçmiş üzerinden. Bırkaç yüzyılında da Osman- h'nın ve Türklerin tuzu biberı bulunmuş. Geçen yüz- yılın başında oluşturulan Girıt Meclısi'nde vekillerin beşte üçü Rum, beşte ikisi Türk'müş. İki toplum neredeyse yarı yarıya gelecekmış. Milliyetçiliğın az- ması, çatışmalann başlaması, adanın tadını kaçır- mış. "Mübadele" ile her iki yakanın da önemli kürtürel zenginliklerıni yitirdiği birgerçek. Insan gittiği zaman geride kalan her şey tarih ya da anı oluyor. Bugün Hanya'ya gidenler orada hâlâ ayaktaki Türk evlerini, mahallelerini görüp hüzünle geçmişi anabilirler. Tıpkı Anadolu'da hâlâ boş duran Rum ev- lerine bakıldığında insanın içinı aynı hüzün duygu- sunun doldurması gibi. tfisekci >' superonline.com istanbul Sohbetleri' başlıyon • Kültür Servisi - Osmanlı Bankası Müzesi'nde düzenlenen 'Voyvoda Caddesi Toplantılan', iktisat, kent ve mimarlık tarihi sohbetleri dışında bir başka alana daha odaklanıyor. Bu aydan başlayarak " tstanbul Sohbetleri' adı altında gerçekleştirilecek etkinlik dizisinin ilki bugün saat 18.30'da yapılacak. Bilgi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alan Duben'in konuk olacağı toplantının konusu ise 'İstanbul Aile Yaşamf olacak. Duben, istanbul ailesinin gündelik yaşamını inceleyerek özellikle imparatorluktan cumhuriyete uzanan dönemde, büyük aileden çekirdek aileye geçiş olup olmadığını sorgulayacak. (Katüımın ücretsiz olduğu toplantılar hakkında bilgi için Tel: 0 212 292 76 05) C 1 80.yıl kutlamaları çerçevesinde tüm yurtta etkinlikler düzenlenecek umhuriyet Bayramı coşkusu CHM 24 Bdm 2003 Saat 19 30 CMMICSİ 25 B » 2003 Saat 11 00 A.KM BÜ\"ÜK SALON ef Antonio Pirollı lolıstler Otüya Maria Aydın (Sopranol Aylin Ateş (Mezzo-Soprano) Turgut İpek fTenor) Güneş Gürle (Bas) Surp \art4nants Korosu K-ro Şefı Adruşan KrİkorHaUcyan itsiN HaberMerkezi-Cumhuriyet'in 80. yı- lı, caz konserinden pul sergisine, panel- lerden dev konserlere kadar çok renkli etkinliklerle kutlanacak. îstanbul'daki etkinliklerde laık Cum- huriyet'e olan bağlılık, Kemalist de\Tİmin ulusumuza kazandırdıklan ve genç kuşak- lann yapması gerekenler ele alınacak. Cumhuriyet'in 80. yıl coşkusu çerçeve- sinde düzenlenen etkinliklerden bazılan şöyle: İSTANBUL: Atatürkçü Düşünce Der- neği Avcılar Şubesi'nın düzenledigi etkin- likte bugün saat 15.00'te, Banş Manço Kül- tür Merkezi'nde, Cumhunyet gazetesi ya- zan Prof. Dr. Erol Manisalı. "Kapitaliz- min Yeni Yüzü veCumhuriyet'' konulu bır konferans verecek. • 23 Ekim'de Galatasaray Lisesı önün- den Taksim Cumhunyet Anıtı'na kadar "Bayrağımı Se\iyorum - El Ele Kardeş- lik Zinciri Yürüyüşü" düzenlenecek. \/ Marmara Üniversitesi Atatürk Ilke- leri ve înkılap Tarihi Araştırma ve Uygu- lama Merkezi, 29-31 Ekim tarihleri ara- sında "80. Yıhnda Türldye Cumhuriyeti Sempozyumu" düzenleyecek. Sultanah- met'teki rektörlük binasında, 29 Ekim'de saat 09.30'da başlayacak olan sempoz- yum, sonraki iki gün Göztepe yerleşke- sindeki Dr. îbrahim Üzümcü Kültür Mer- kezi'nde sürecek. • Ressam Cemal Akyıldız'ın Atatürk portreleri ve Atatürk'le özdeşleşen tarihi yapılardan oluşan resim sergisi. 22-24 Ekim'de Harbiye'deki Askeri Müze ve Kültür Sitesi'nde açık olacak. • istanbul Büyükşehır Belediye Baş- kanlığı'nca, Cemal Reşit Rey Konser Sa- lonu'nda açılan "80. yıhnda 80 Cumhu- nyet sanatçısı" konulu sergi, 30 Ekim ak- şamı saat 22.00'ye dek açık kalacak. • 29 Ekim aİcşamı, Taksim Meyda- nı 'nda Cumhunyet konsen ve havai fişek gösterisi var. • 26 Ekim - 1 Kasım arasında İstan- bul Oda Orkestrası, Kent Orkestrası, Türk Caz Yıldızlan, Senfoni Orkestrası ve Kent Orkestrası Bando Ekibi konserler \erecek, tiyatro ve opera gösterileri sahnelenecek. • CHP İstanbul il örgütü, Fahir Ata- koğlu'ndan, bağımsızlığı ve çağdaşlığı vurgulayan bir beste istedi. Bu çerçeve- de Atakoğlu, 40 kişilik orkestra ve koro eşliğinde 1 Kasungecesisaat2O.3O'daLüt- fi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda bir konser verecek. • İstanbul'a katkılan unutulmaz olan Lütfî Kırdar'm öyküsü. 1 Kasım'dasaat 15.00'te, kendi adını taşıyan kongre ve ser- gi sarayında açılan devamlı bir sergiyle anlatılacak. • Akmerkez'de açılan Atatürk fotoğ- raflan sergisi, 15 Kasım'a kadar gezile- bılir. ANKARA: Kutlama etkinlikleri kap- samında Ankara Valiliği ile Genelkur- may Başkanlığı'nın ışbirliğinde oluşturu- lacak "Cıunhurij'etTreni", 23 Ekim'de Ga- zi Istasyonu'ndan Ankara Gan'na gele- cek. Tren ve yolculan. burada Ankara Vali- si Yah>-a Gür, askeri yetkililer, seğmen- ler ve halk tarafından bandolar eşliğinde karşılanacak. Burada oluşturulacak kor- tej, Anıtkabir'e yürüyecek ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, Büyük Ön- der Mustafa Kemal Atatürk 'ün kabrine çe- lenk koyacak. • PTT ve Ziraat Bankası 23 Ekim'de pul sergisi açarken Vakıfbank Ankara Ga- n'nda caz konseri düzenleyecek. Sevda Cenap And Vakfı da "Cumhumet Özel Konseri" ile kutlamalara katılacak. • Kara Kuvvetleri Komutanlığı ile Bil- kent Üniversıtesi Müzik ve Sahne Sanat- lan Fakültesi tarafından düzenlenen "Cum- hurijet Döneminde Askeri Müzik ve Ge- üşum" konulu sempozyum 23 Ekim'de fa- kültenin konser salonunda başlayacak. MUĞLA: Kutlamalar çerçevesinde "Cumhuriyet'in 80. Yıh Ata'ya Saygı Er- gin İzd Kaimpı" düzenlendi. Muğla Va- liliği Gençlik ve Spor II Müdürlüğü'nce, Köyceğiz Kulak Mesire Alanı'nda gerçek- leştirilen kampa, 5 izci lideri ile 70 izci katıldı. İZMİT: Izmit Büyükşehir Belediyesi ile sivil toplum örgütleri. 29 Ekim Carşam- ba günü halk yürüyüşü ve fener alayı dü- zenleyecek. ÇAN AKKALE: Kutlamalar kapsamın- da, Atatürk'ün 1927 yıhnda CHP'nin 2. kurultayında 6 gün ve 36.5 saatte okudu- ğu eseri, (Nutuk) Cumhuriyet'in 80. yıl- dönümü nedeniyle Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi öğrencileri tarafından okundu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle