Katalog

2 EKİM 2003 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 I Atmyor muyttı? Su sayacıIstanbul'da su sayaçlan anzalı olsun olmasın, u 10 yılhk kullanım süresini doldurmuşsa değiştiriliyor... Sayaçlan İSKİ değiştirtiyor... Işi, ihaleye vermişler on binlerce su sayacı sökülüyor, yenisi takılıyor... Sayaçlannı parasını su faturalannın içinde tabii ki vatandaş öduyor! Kaldınm taşlannı söküp yenisini döşemek yetmedi; sıra su sayaçlanna geldi... Bu arada yeni sayaçlar anza yapıyor, patlıyor... İSKİ, "beni ilgilendirmez, sayacı takan şirkete grt" diyor. Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212,512 44 97 - Milli Eğrtim Bakanı, Sait Nursi'nin hayranrymış... "Nurculuk. zorunlu ders olsun!'' argıtay'ın, DEHAP yöneticilerinin seçime katılmak için resmi evrakta sahtecilik yap- tığı yolundaki mahkeme karannı onama- sından sonra birileri AKP'yi iktidara getiren 3 Kasım 2002 seçim sonuçlannı can siperane bir şe- kilde koruma ve kollama görevini üstlendi... Normaldir... Yargının bu karan ile "Seçim sonuçlarına kimse dokunamaz" diyoriar, "Kimse milli iradeyi değiştire- mez" diyortar. Normaldir... Zaten yargı, seçim sonucuna ilişkin bir karar ver- medi; DEHAP'ın seçime sahtecilik yaparak katıldı- ğına karar verdi. Bütün mesele bu! Içine sahteciliğin girdiği bir seçimin sonuçlarına dokunup dokunmamak, sahtecilikle milli iradeyi de- ğiştirip değiştirmemek ayn bir konu! Seçime sahtecilik yaparak katılan DEHAP'ın oy- Barajı aşsaydı lannın geçerli olduğunu söylüyorlar. Doğrudur... Sonuçta seçmen, sandık başına gittiğinde önüne konan listeye bakarak oyunu kullandı. DEHAP oylannın geçersiz sayılarak ülke barajı- nın yeniden hesaplanamayacağını söylüyorlar. Bu da doğrudur'. Buraya kadar anlaştık... Yüksek Seçim Kurulu'nun eski başkanlanndan biri de bu görüşleri savunuyor; DEHAP oylarının ge- çerli olduğunu, ülke barajının yeniden hesaplanama- yacağını ve dolayısıyla baraj sınırında bekleyen DYP'lilerin Meclis'e giremeyeceğini anlatıyor. Ancak... Yüksek Seçim Kurulu'nun eski başkanı, bunları anlatırken ağzından bir başka gerçeği kaçırıyor... Dediği şu, eğer DEHAP 3 Kasım 2002'deki seçim- de ülke barajını aşmış olsaydı o zaman yaptığı sah- tecilik nedeniyle oylan geçersiz sayılır ve DEHAP'h- lann milletvekilliği düşerdi. Tut kelin perçeminden... Sahtekârlar barajı aşamazsa oylan geçerli; bara- jı aşarsa oylan geçersiz! Soru basit: Eğer DEHAP, 3 Kasım 2002'de aldığı oylarla ülke barajını aşmış ve Meclis'e girmiş olsay- dı, DEHAP'ın yaptığı sahtecilik yargı karanyla kanrt- lanınca o Meclis, milli iradeyi mi yansıtmaya devam edecekti yoksa sahteciliği mi? Sorunun yanıtı da basit: Milli iradeye sahtecilik katılamayacağına göre Meclis öyle ya da böyle en kısa sürede seçime gitmekle yükümlü olacaktı. Dolayısıyla ulusal egemenliğin temsil edildiği yer kadar ulusal egemenliğin kullanıldığı yerler de sah- tecilikten uzak ve her yönüyle temiz olmalıdır. Bilet Maliye Bakanlığı, sokaklara astığı afışlerle tüketiciden, alışverişlerinde belge almasını istiyor... Istanbul'da belediyenin denetimindeki halk otobüsüne binen vatandaş, ödediği ücretin karşılığı muavinden bilet istediğinde "Artık bilet uygulaması kalktı" yanıtmı alıyor. Triye'de perhiz yaparken lahana turşusu yemek pek de güzel oluyor! SESSÎZSEDASIZ(I) Yüksek Yerilim Hattı erdincutku ' yahoo.com Keşke KAMERA ŞAKASI olduğunu söyleseler, medyamızın içine düştüğü trajikomik durumun! Cumhuriyet Halk Partisi'nin üye türleri CHP Erzurum ıl kongre delegesi Er- tural Himmetağaoğlu, CHP Genel Başkanı Deniz Baykala gönderdiği mektupta, "yeniden yapılandırma" adı altında partide üç tür üyelik yaratıldı- ğını anlatıyor: Gerçek Üyeler: Yıllannı laik, de- mokratik cumhuriyeti korumak için ve bağımsızhk, eşitlik, özgürlük uğruna e- mek harcamış ve harcamakta olanlar. Telefaks Üyeler: Kongre kazanmak için yer ve ideoloji gözetilmeden yö- rüngedeki ilk başkanının faks mesaj- lan doğrultusunda üyeliğe kabul edi- lenler. Muhacir Üyeler: Son bir çaba ile kongre kazanabilir miyiz düşüncesi içinde bir ilçe kongresinde delege se- çimini kaybedenlerin, resen üyelik na- killeri başka bir ilçeye nakledilip "zo- runlu ikametgâh"a tabi tutulanlar! örnek mi? Ertural Himmetağaoğ- lu'nun açıkladığına göre Erzurum'da • Merkez ilçeye kayıtlı dört CHP üyesi- nin Uzundere ilçesine; Merkez ilçeye kayıtlı üç CHP üyesinin Pazaryolu ilçe- sine; Merkez ilçeye kayıtlı bir CHP üye- sinin Köprüköy ilçesine "üye" olarak nakilleri CHP Genel Sekretertiği tara- fından resen yapılmış, anılan ilçelerde üyelere haber verilmeden düzenlenen kongrelerde de "muhacir üyeler"in il kongre delegesi seçilmeleri sağlanmış olup böylece parti içi demokrasisinin biraz daha gelişmesinde kocaman adımlar atılmıştır! Darısı, CHP'nin ikti- dar olduğunda ülkeye getireceği de- mokrasinin başına! Mersin'de Bir Barış Şenliğı SONMEZ TARGAN ABD'nin Irak'ı işgalinden bu yana banşın önemi ve gereği toplumun en geniş ve değişik kesimlerinde vurgulanır oldu. Eskiden barış sözcüğünün söylenmesi bile kimi çevrele- ri rahatsız eder, hatta suç ola- rak kabul edilirdi. Anımsanırsa 1950'li yıllarda Türkiye'nin NATO'ya girmesi ve Kore'ye asker gönderme- sine karşı duranlann banş gi- rişimleri ağır biçimde cezalan- dınlmış, başta Behice Boran olmak üzere çok sayıda insan tutuklanarak cezaevlerine konmuştu. Bugün ABD'nin tüm geze- genimizi tehdit eden işgalci politikası asker, sivil, yönetici ya da bürokrat her kesimden eleştiri almakta, buna koşut olarak banş istemleri artmak- tadır. Banş için yapılan tüm giri- şimleri ülkemiz ve insanlık adı- na son derece önemli geliş- meler olarak değerlendiriyo- rum. Banş istemlerinin gide- rek sanat ve kültür etkinlikle- rinin de eksenine oturuyor ol- ması, bu sorunun daha da ol- gunlaşıyor olmasına önemli katkı sağlayacaktır şüphesiz. Bugünlerde bu katkıya en taze ve somut örnek Mer- sin'den gelmektedir. Spon- soriarı içerisinde gazetemizin de bulunduğu "2. Mersin Uluslararası Mözik Festivali" 1 -9 Ekim 2003 günlerinde ya- pılacaktır. Bu festivali kamu- oyuna tanıtmak amacıyla Şenlik Düzenleme Komitesi, Istanbul Pera Palas'ta bir ba- sın toplantısı düzenledi. Top- lantıda düzenleme kurulu adı- na bir konuşma yapan Mersin Devlet Opera ve Balesi Mü- dürü Suat Ankan'ın konuş- masının anateması banş üze- rineydi. Böylesi şenliklerin insanla- nn birbirini tanımasında ve yaklaştırmasındaki önemini vurgulayan Ankan, dünya ba- nşının sağlanması ve korun- masında Mersin'de düzenle- necek bu festivalin de bir kat- kı koymasını diledi. Uluslararası müzik şenlikle- ri bugüne değin Türkiye'nin birkaç merkezinde yapılmak- taydı. Mersin Şenliği bu açı- dan da bir ilki oluşturmaktay- dı. Mersin Valisi Atilla Os- mançelebioğlu konuşması- nın bir bölümünde bu gerçe- ğin altını çizdi. Evet kamu kuruluşlan, yerel yönetimler, oda ve meslek ku- ruluşlan ile ilk kez bir askersel birlikf) birşenliğin yaşam bul- ması için Mersin'de bir araya gelmişler ve bu şenliği banş eksenine oturtmaya çalışıyor- lardı. ABD işgali altındaki komşu- muz Irak'a asker gönderme- mizin gündemde olduğu ve bu konuda yoğun tartışmala- rın yaşandığı bugünlerde, Mersin'de yapılacak olan bu müzik şenliği daha bir anlam kazanmıyor mu? Bu şenliklerle dünyaya açıl- ması daamaçlanan Mersin'in, yeri gelmişken, çok ilginç bir özelliğini de anlatmaya çalı- şalım. Dünyanın birçok yerinde her etnik kökenden ve farklı dinlerden insanlar banş içinde ve bir arada yaşamayı sürdü- rebilmektedirter. Ama özellik- le dinsel açıdan farklı olan bu topluluklann mezarian da ay- n ayn mekânlardadır. örneğin dünyada halen Müslüman Müslüman mezarlığına, Hıris- tiyan Hıristiyan mezarlığına, Musevi Musevi mezarlığına gömülmektedir. Başka bir an- latımla farklı kültür ve dinden insanlar yaşamın birçok alan- lannda bir arada yaşamayı ba- şaımış olmalarına karşın me- zarlarını bir mekânda topla- mayı başaramamışlardır. Bu ülkemizde de dünyada da ge- nellikle böyledir. Bu uygulamanın yapılmadı- ğı tek kent sanınm Mersin'dir. Bir liman kenti olan etnik top- luluklar ve dinsel öğeler açı- sından çok renkli ve zengin gereçler içeren Mersin'de bü- tün mezarlar bir arada ve yan yanadır. Bu resim banş için de son derece güzel ve özgün bir örnek oluşturuyor. Bizce "2. Mersin Uluslararası Müzik Festivali"n\n evrenselliğe ta- şınmasında en önemli gerek- çelerin başında bu özellik gel- melidir. 0 Şenliğin Onur Kurulu'n- da Akdeniz Bölge Gamizon Komutanı Tuğamiral Abdul- lah Akgül'ün de yer alması, sivil girişim ağırlıklı böylesi bir düzenleme, belki bu anlamda da bir ilki oluşturuyor. KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakd turk.net ÇtZGtLİK KÂMtL MASAKACl kamilmasaraci ı mynet.com H A R B İ SEMİH POROY semihporoy(â yahoo.com m / HAYAT EPtK TİYATROSU MLSTAFA BILGÎN OKTAY AKBAL Önce Ekmekler Bozuldu, Aşksız İnsanlar, Bizans Definesi, Bulutun Rengi, Berber Aynası, Yalnızlık Bana Yasak, Tarzan Öldü, Istinye Sulan, llkyaz Devrimi, Karşı Kıyılar, Hey Vapurlar Trenler, Lunapark, Ey Gece Kapını Üstüme Kapat, Hücrede Karmen... BÜTÜN ÖYKÜLERİYLE CAN YAYINLARI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 2 Ekim tmnt.mumtaz-arikan.com Öğrenci pasomu kaybettım. Hükümsüzdür. SERD.4R ŞlMŞEK YAPISAN BOMBALAR! SI/SASffJ-4943'TE BUGÜM, PA, İMG(Lİ2 "Gt2 C KAR./L/*N BİR BOM6AYLA İLGiLİ MA YAPILMtŞTt. Klt2£y APfS.ılC4'pA/A MAAJ TAMKLARJNA KARŞI BAŞAR.IYLA K.UL-LAMtLAN 8OM8A, BLL£ AT7LM/\ TAYDI- /Ç/M£ PATl^YlCI MAD CZAM BİR. f=AAJUS, ELÖRGÜSÜ yÜM </- UFA YER.LŞi 8R SıVlYLA KAPLAA/IYO££>U. NA Pe<, Ğ Ş İÇtN /<APAKLI gi/Z. KÜE.E İÇİMDE 7V- TULAM BOM8AUIÜ FÜNYE BAĞLAH- 71LI 8'R. PE SAPI VARDI.- 8OMBA ATl- t-AhJ HEDBf^e YAPtftP OBADA PATUYOgPU. DÜZ ÇİZGÎ ÜMİT ZtLELİ Yakında Seçim VarL Ok yaydan çıktı arkadaşlar!.. Daha eksantrik olması için "diş macunu tüpten çıktı" mı demeliydim yoksa!.. Hiç fark etmez; YSK, hangi karan verirse versin, 29 Eylül itibanyla Tür- kiye yeni bir seçimin etki alanına girdi bile... "lliş- tirilmiş" medya ise, sanki tek merkezden düğme- ye basılmışçasına ayağa kalkıverdi!.. Basınımızın "güzide" kalemleri, AKP'nin, Yargıtay karannın he- men ardından savurduğu tehdidi aynen alıp kul- lanmaya başladılar: - 367 ile gider, 450 ile gelirler!.. Bu arkadaşlardan biri, Türkiye'nin genel duru- munu Kelkit'te yakından izlemiş, kesin sonucu vermiş: - Kelkit'te yakından izJediğim Erdoğan ye- ni bir seçime giderse, sandıktan en az yüzde 40 oyla gerigelir... Daha da önemlisi bu seçim muazzam birreferanduma dönüşür. Ve bu re- ferandumun açık ara galibi şimdiden bellidir... Bir başka gazetenin başyazan da "aklınyolu"nu şöyle tarif etmiş: - YSK'nin Pandora'nın kutusunu hiç açma- masında bûyük fayda var... Sandığın verme- diği bu hakkın yargı karanyla kazanılmasını "siyaseten" doğru bulmuyoruz... AKP'ye, daha doğrusu Tayyip Bey'e "sevdalı" bir başka köşe yazarı ise, Yargrtay'ın aldığı karar nedeniyle statükoya(!) verip veriştirdikten sonra kılıcını indirmiş: - Seçimlerin yenilenmesi durumunda mille- tin statükoya atacağı tokadın şiddeti şimdi- den bellidir... örnekleri çoğaltabilirim ama gerek yok; hepsi aynı düdüğü öttürüyor!.. Ama asıl ortak noktalan çok daha vahim; hiçbiri hukuktan söz etmiyor!.. Ortada kesinleşmiş bir sahtecilik var. Bunun so- nucunda da oluşmuş bir çarpıklık söz konusu. Hukuk asla "karar böyle çıkarsa şöyle olur" de- mez, derse ortada ne demokrasi, ne de adalet kalır.. Peki, bu arkadaşlar bu temel ilkeyi bilmiyor- larmı?.. - Hem de çok iyi biliyoriar, ama konjonktür böy- le demelerini emrediyor!!! • • • Gelelim AKP'ye... Yargıtay karan açıklandıktan hemen sonra hü- kümet sözcüsü, üstüne üstlük Adalet Bakanı Ce- mil Çiçek şu tarihi açıklamayı yaptı: - Birilerinin yaptığı kanuni sahtekârtıktan dolayı millet iradesini cezalandırmak gibi bir anlayışa kimse sapmamalıdır... Milletin ver- mediğini mahkemeden almaya çalışıyorlar... Pes dğrusu!.. Bu sözleri kim söylüyor?. Dünya- nın en antidemokratik seçim sistemi sayesinde genel seçmenin yüzde 25, katılan seçmenin yüz- de 34 oyuyla pariamentonun yüzde 66 sandalye- sini parselleyen iktidar partisinin Adalet Bakanı!!! Dünyanın neresinde halkın yüzde 59'unun irade- sinin çöpe atıldığı görülmüştür?... Hukuku koru- mak ve kollamakla görevli bakanın, gayet açık bir şekilde YSK'yi baskı altına almaya çalışması da cabası!.. Başta Tayyip Bey, AKP'nin ileri gelenleri, Yargı- tay karannın hemen ardından esip gürlemeye baş- ladılar: - Seçime gider, daha güçlü döneriz, ama... Nediraması, buyrun gidin, tutan mı var?!. YSK'yi bile beklemeden seçim karan alabilir, sonra da 450-500 milletvekili ile dönersiniz!.. Yanıt hazır, "bu kritik dönemde olurmu?" Kapıya bağlanmış kalemler de koro halinde ka- tıldılar: - Piyasalar oturdu.. Irak'a asker göndeıme- ye günler kaldı. Yeni uyum yasaları yolda.. Kıbns sorunu da hallediliyor... Şimdi istikran bozmanın sırası mı?!.. İktidar ve destekçileri bu yalan dolan kampan- yasını sürdürecek!.. CHP, korkak ve kişiliksiz po- litikasıyla erimeye devam edecek... Ancak hiçbir güç, yüzde 75'lik kitlenin hakkını aramasını engel- lemeye yetmeyecek. Yeni bir genel seçim mutla- ka yapılacak... Bir kez daha vurgulamak istiyo- rum: - Bu seçim, sağda ve solda bölünerek karanlı- ğa davetiye çıkaranlar için son şanstır!.. E-posta: umrtzilelirt'ttnetnettr BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1/ Kınlmış taş döşenip silindir geçi- rilerek yapı- 3 lan yol. 2/ Telli çalgılar- da telleri yüksekçe tu- tan tahtaköp- riicük... Kısa bacaklı bir köpek cinsi. 3/Macarmut- fağına özgü bir tür et yemeği... Tatb bir çö- rek.4/Hicap...Yaba- 2 ni zeytin. 5/ Trab- zon'un Akçaabat il- çesinde bir göl... Vi- 5 layet. 6/ Kadın 6 hapishanesi. 7/Birbi- lim ya da sanat dalın- 8 dakullanılanözelan- 9 lamlı sözcük... Hayvanı avcıhğa alıştırma işi. 8/ Romanya'nın plaka işareti... Mantık. 9/Kırklare- li'nin Vize ilçesinde, "tabiatı koruma alanı" kap- samına ahnan orman bölgesi ve körfez. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Bir ya da birkaç taş kütlesinden oluşan, tarih öncesi dönem arutı. 2/Hatay yöresine özgü, buğ- day ve etle yapılan bir yemek... Otlak. 3/Seramik yapımında kuüamlan toprak cinsi... Yurdumuzun batısında bir körfez. 4/ Yüksekokul. 5/ Edepsiz, şamatacı. 6/Avrupa Birliği'nin kısa yazılışı.. Püs- kürtü... "Doruklardabuzullann salkımı/Firari gü- vercinler — başlannda" (Ahmed Arif). 7/Akde- niz yöresine özgü bitki topluluğu... îspanya ve Portekiz'inyer aldığı yanmadanın adı. 8/Düzya- zıda yapılan uyak... Gözleri görmeyen. 9/Osman- lı donanmasında kullanılmış yelkenli bir gemi.