Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3AYFA CUMHURİYET 14EKİM2003SALI
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKİYE
fetanbJİ
Edırne
Kocaeiı
CanakKale
Irmır
Manısa
/ydır
Denizlı
~V
PB
•y
PB
C
B
E
B
18
20
20
21
25
25
25
24
Sinop Y 20 Adana A 31
Samsun Y 20 Mersin A 30
Trabzon Y 1j5 Diyarbakır A 31
Gıresun
Ankara
_Y 19 $anhurfa A 32
B 21 Mardın A 29
Eskişehir B 20 Siirt
Konya
A 30
B 20 Hakkâri B 26
Sıvas B 20 Van B 19
zonguidak "Y 20 Antalya A 30 Kars PB 20
Yurdun kuzey ke-
sımlen parçalı çok bu-
lutiu, Marmara'nın do-
ğusu ıle Karadenız kı-
yıları sağanak yağışlı,
dığer yerler az buluttu
ve açık geçecek. Hava
sıcaklığındaonemlıbır
değışıKiık olmayacak.
Ruzgâr kuzey ve doğu
yonlerden hafif arasıra
orta kuvvette esecek
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsınki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Pans
Bonn
Y
Y
Y
Y
Y
B
PB
PB
8
9
7
18
13
16
19
15
Münih PB 16 Zürıh
Beriın
Budapeşte
Madrıd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
PB
Y
Y
Y
PB
PB
Y
B
15
13
19
13
16
18
25
25
Y 14 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tıflıs
Kahıre
Y
A
A
PB
B
PB
Y
B
9
19
7
21
22
7
12
28
B 31
Taşkent
Parçalı bulutiu D
BuluîJu t Çok bulutlu Yağmuriu C _ r
3 Sulu kar Gök guruttulu
G Ü N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
Soldan sağa dönmelere alıştık. Şimdı revaçta olan-
lar Islamdan dönenler. Her sabah açın gazeteyi; dün
Erbakan'ı yalayan, Erbakan ideallerini ekranda pir
aşkına haberde yorumda savunanlar, şimdi, sütun
sütun RTE'yi kahraman ilan eden yazılardöktürüyor-
lar.
Bu sıfata nasıl hak kazandı RTE? AKP 1. Olağan
Kongresi'ne baştan sona egemen olan tek isimmiş
haznet!
• • •
Tüzüğü kendine yönlendirdikten sonra, tabii, kong-
reye tek başına egemen olur.
AKP kongresinin toplandığı geçen pazar, gazeteler-
de yayımlanan paralı "aziz millete" diyen başlayan
açıklaması ile fiili davranışları birbirine ters düştü
RTE'nin.
llandakı dernecinde aman tutmayın hazreti; hani sı-
kılmasa kendini Türk demokrasisinin piri ilan edecek.
12 Ekim'de gazetelerdeki ilan yazısında RTE, par-
ti içi demokrasiyi tanımlayan kimi saptamalar yapar-
ken "aziz milletine" şu cümlelerle seslendi:
"... Partilerirnizin, kendi iç yapılannı demokratikleş-
tirmeleri ve şeffaflaştırmalan, sistemimizin sağlıklı iş-
lemesi açısınofan mecbuhdir...
AKP bu demokratikleşmeyi herkesten önce kendi
içinde uygulamaya geçirerek diğerpartilere örnek ol-
malıdır..."
Bu parlak irdelemelerle olağan kongreye giden
RTE, diğer partilere demokratikleşme, şeffaflaşma-
da nasıl örnek oldu?
Çok basit. Parti içi demokrası ve şeffaflaşma adı-
na, parti yönetiminden iki, evet sadece sayısı iki mu-
haJif sese bile dayanamadı, yönetimden uzaklaştır-
dı. Bilinmeyen nedenlerle üç bakanı MKYK'den dış-
ladı.
Ersönmez Yarbay -kongre günkü demecinde
RTE'nın padişahlığasoyunduğunu söylemişti- ıleGül
hükümetinde görev aldığından beri AKP yönetimine
karşı çıkan davranışlarıyla dikkatleri üzerine çeken
Ertuğrul Yalçınbayır ı şutladı.
Bir başka uygulama daha yaptı. Belkı hükümette
ya da özel söyleşilerde veya yönetim toplantılannda
RTE gibi düşünmeyen üç bakanı MKYK'den uzak-
laştırdı. Olasıdır ki -lideremrine giren partide görev
alanlann artık lidere kul köle durumuna düştüğü göz
önünde tutulursa- bu üç bakanı ilk kabine revizyo-
nunda bakanlıktan da azat edecek!
Bu sonuçlar RTE'nin dış yüzüyle içyüzünün birbi-
rine aykırı çizgiler içerdiğini kanıtlıyor.
Bu sonuçlar, yazılı ifadeleriyle uygulamalardaki de-
rin farkı ortaya koyarken doğal olarak RTE'nin söy-
lemiyle, demeçleriyle ve sonraki uygulamalarıyla
"aziz milletini" aldattığını belgeliyor.
"Demokrasiyi herkesten önce kendi içinde uygu-
lamaya geçirmişmiş!" Palavraya bak!
Ya şu "gizli gündemimizyok" palavrası?
Hadi canım sen de.. Sen, demokratlığını seni kah-
raman yapanlara yuttur. Kolayca sindirirler!
• • •
Medyamıza gelince; neler olabileceğini bilmeleri-
ne -en azından kestirmelerine- karşın, kimi böyyük
gazeteler tasfiye olasılığını görmezden gelerek oku-
yucuya kongreyi "RTE vitrin değiştiriyor" başlığıyla
duyurdular.
Yazarlarının eski alışkanlıklarla "faşist" diye andık-
ları MHP Büyük Kongresi'nde ise; "demokratikyön-
temler" uygulandı. Beş aday arasından Devtet Bah-
çeli genel başkan seçildi.
Devlet Bahçeli, konuşmasında sömürgeci güçle-
rin dünyayı ele geçirme uygulamalarını anlatırken
Türk medyasının Türkiye'deki rolüne değinerek
"Uluslararası odaklann güdümündeki medya baron-
lan, yeni sömürgeci güçler adına psikolojik harp fa-
aliyetlerinin taşeronluğunu yapmaktadır" dedı.
Baronların, taşeronların kimler olduğunu medya-
daki baronlarla taşeronlar açıklayabilir!
AL GÖZÜM SEYREYLE
IŞIL ÖZGENTÜRK
Bu Saatten Sonra
Sihirbaz Olunur mu?
U Baştarafı Arka Sayfada
Ve yeniden başlıyor.
Sihirbazı bir an kendisiyle baş başa bırakıp, Cam
Ocağı Vakfi'na bağlı Cam Sanat Okulu'nu geziyo-
rıtz. Camın işlendiği kocaman binalar, burası eski za-
manJarda Paşabahçe Cam Fabrikası'na ait bir dekor
atölyesiymiş. 1978'de kurulmuş. dört yıl önce cama
vurgun biri, YılmazYalçmkaya tarafindan satın alın-
mış ve bir okula dönüştürülmûş. Yani burada yaşı
18'den öteye herkes gelip cam işlemeyi, cam üfleme-
yi öğrenebiliyor. Okulda 14 üfleme (sıcak cam usta-
sı) ders veriyor. Bunlardan biri de Metin usta. Me-
tin usta ilkokulu bitirdiği yıl, 1978'de ilk kez burada
işe başlamış, bir Paşabahçe Cam işçisi olarak, sonra
on yıl başka işler yapmış ve dört yıl önce gene ilk
gözağnsı cama dönmüş. "On yıl otobüs şoförlüğü,
tezgâhtarlık gibi işler yaptım ama.. burayı, bu ko-
kuyu, bu sıcaklığı, kısaca camı öylesine çok özle-
dim ki, gene geldim" diyor.
Evet cam böyle bir şey işte, insanı bırakmıyor. Bu
arada hemen yaş meselesini öğrendim ya, okulun di-
ğer koşullannı bilmek istiyorum. Efendim tam 14
gün istediğiniz eğitimi alıyorsunuz. Eğer yol uzak ge-
lir orada kalmak isterseniz fiyat, 1200 dolar, yok ge-
lir giderim derseniz 900 dolar. Bu parayı saİcın çok
bulmayın, çünkü dünyanın her yerinde böyle okul-
lar var ve onlann fıyatı bunun üç misli. Sonuçta ne
oluyor?.. Mesela bazı öğrenciler meslek değiştiri-
yorlar, bunlardan biri başanh bir elektrik mühendi-
si olan Lokman Kurşunlu. Şimdi boncukta kendi
markasını yaratma işine gırişmiş, dükkânı bile var.
Daha pek çok kişi, Amenka'dan, Fransa'dan öğren-
ciler var. Kimi ak saçlı, kimi gencecik.. ama hepsi-
nin içinde bir sihır^yapma isteği, bir sihirbaz olma
tutkusu. Bu tutkubem'de yakalayabilir, şimdilik bu-
rada kesıyorum.
Seyreyleisil@ yahoo.com
isilozgenturksuperonline.com
Türk birliği şeytan üçgenindeMEHMET FARAÇ
Türk Silahh Kuvvetleri'nin (TSK) I-
rak'a açacağı lojistik koridor hem geçiş
hem konuşlanma noktalan açısmdan
önemli tehlikeler içeriyor. Türk askeri, de-
netim altına alacağı Selahaddin ve El An-
bar eyaletlerine ulaşmadan önce Habur gi-
rişinden itibaren KDP, KYB güçleri, PKK
ve şeriatçı gruplann olası hareketlerini
kontrol altuıda rutmak zorunda kalacak.
Özellikle ABD muhalifi Arap milliyetçi-
leri ve şeriatçı gruplann örgütlediği geril-
la saldınlanyla öne çıkan El Anbar, Meh-
metçik için büyük tehlike taşıyor.
Genelkurmay'ın ABD yetkilileriyle
uzun süredir üzerinde çalıştığı TSK'nin
görev bölgesiyle ilgili belirlemelerde öne
çıkan Selahaddin eyaleti, Bağdat'ın kuze-
yinde bulunuyor. Askeri yetkililerin stra-
tejikaçıdan"RiskIi"bulduklanbubölge-
nin yakınlannda Saddam Hüseyin'in do-
ğum yeri ve ona en sadık aşiretlerin yer al-
dığı Tikrit var. Işgal güçlerine karşı muha-
liflerinin yoğun olduğu bölgede ABD as-
kerlerine yönelik saldınlar düzenleniyor.
Tikrit yakınlanndaki Baji kenti ise önem-
li bir rafineri bölgesi. Geçen hafta 9 Türk
tankercisi bu bölgede Araplann saldınsı
sonucu yaralandı. Ancak TSK yetkilileri
Selahaddin'i kuzeye yakınlığı nedeniyle
avantajlı da buluyor.
TSK'nin görev alacağı ikinci bölge olan
El Anbar ise Bağdat'ın batısında, Suriye-
Ürdün sınınna yakın Irak'm önemli eya-
letinden biri. ÜÛcenin en karmaşık ve teh-
likeli bölgesi olan El Anbar eyaleti, Ra-
madi, Hit ve Felluce gibi ABD askerlerine
yönelik eylemlerin yoğunlaştığı coğrafya-
yı içeriyor. Irak'm 18 eyaletinden en bü-
yüğü olan El Anbar'da yoğun olarak Sün-
ni Araplar yaşıyor. Arap milliyetçiliğinin
egemen olduğu yörede radikal Islamcı
gruplar da etkin. Özellikle ABD askerleri-
ne yönelik bombalı saldınlan gerçekleştir-
dikleri ileri sürülen Saddam yanlısı Ensar
El İslamın bölgede önemli hücreleri bu-
lunuyor. ABD'lilerin her gün kayıp verdi-
ği bölge gerilla savaşlannın neredeyse
merkezi konumunda. ABD'nin 40'tan faz-
la askeri, Balad ve Yusurya gibi bölgeleri
içeren bu eyalet sınırlannda öldürüldü.
TSK birliklerinin burada ABD'nin 82.
Hava Indirme Tümeni'nin yerini alması
planlanıyor. Bu tümen kuzeye kaydırıldık-
tan sonra buradaki 101. tümenin ABD'ye
dönmesine olanak hazırlanması tasarlanı-
yor. Türkiye Habur'dan Bağdat'a uzana-
cak lojistik koridorda ikmal hatlannı gü-
vence altına almak için Kuzey Irak'ta Kürt
gruplannın denetimindeki güzergâh üze-
rinde üsler oluşturacak. Bu durumda TSK
birlikleri, Selahaddin, El Anbar'ın yanı sı-
ra Kürt gruplarla PKK'nin etkin olduğu
kuzey bölgesi hattında ateş çemberinin
içinde görev yapacak.
6
Saldıranlar karşdığuu ahr'
I Baştarafı 1. Sayfada
çın, "Görev bölgesi neresi olur-
sa olsun, genel yapılanma için-
de bir tümen sektörü oluşturul-
ması ve bu tümen sektöründe
birliklerin Türk komutamn
emir ve komutasında harekât
icra etmesinin esas alındığınr
bildırdı.
Genelkurmay Başkanlığı Ka-
rargâhı'nda "TSKunsurlannın
güvenlik ve istikrara katkı yap-
mak amacıyla Irak'a gönderii-
mesi" konusunda basını bılgılen-
dirme toplantısı yapıldı. tki aşa-
mah brifingin ilk bölümünde Ge-
nelkurmay Herakât Başkanı Kor-
general Yalçın açıklamalarda bu-
lunurken, 2. bölümde de Genel-
kurmay 2. Başkanı Orgeneral
Başbuğ sorulan yanıtladı. Bri-
fıngde öne çıkan konular şöyle:
Türklye'yl yakından
Hgllendlrlyor:
Irak mevcut ortamın giderek
kötüleşmesi, kaos ortamının iç
çatışmaya dönüşmesi tehlikesi-
nin yanında Irak'm bölünmesi
ihtimalini de beraberinde getire-
bilecektir. Bu ortam içinde terör
örgütlerinin olası faaliyetleri.
dikkate alınması gereken önem-
li bir risk unsurunu ihtiva etmek-
tedir. Türkiye, çevremizdeki ge-
lişmelerden, özellikle ve önce-
likle Irak'taki durumdan kay-
naklanan güvenlik, tehdit ve
nsklere uzun yıllar manız kal-
'Yeri
hükümet
belirler'Görev bölgesinin belirlen-
mesi, TBMM'nin onayla-
dığı hükümet tezkeresin-
de de belirtildiği gibi hü-
kümerin yetkisi dahilinde-
dir. Birlik mevcutlanyla
ilgili olarak, medyada
30-40 binlerle, 34 binler
arasında çok geniş bir
yelpazede telaffuz edile-
gelen rakamlann geçerli
olmadığını ve kesin bir
rakam vermek için henüz
erken olduğunu ifade
etmek istiyorum.
intikalde tüm
yollar kullanılır:
Gerçek bilgilere dayan-
mayan açıklamalar, ka-
muoyunun beklentilerini
yanlış istikametlere çevir-
me tehlikesinı de berabe-
rinde getirmektedır. Örne-
ğin, lojistik ikmal yolu
konusunda rezervasyonlar
olduğu açıklamalan ger-
çekleri yansıtmaktadır.
Türkiye, Irak'a giderse,
kullanılacak lojistik ve ik-
mal yolu büyük oranda
Irak'ın yol ve demiryolu
şebekesine tabi olacaktır.
Kaldı ki Irak'ta, BM
kanalıyla otorite
durumunda olan ABD'nin
de bu konuda herhangi bir
çekincesi mevcut değildir.
renelkurmay
Harekât Başkanı
Korgeneral Yalçın,
Türk askerinin
Irak'a intikalinde
Habur da dahil
mevcut kara ve
demiryollannın
kullanılacağını,
yeni bir seçeneğin
söz konusu
olmadığını söyledi.
mış, ağır bir bedel ödemiştir.
Selahaddin ye
El Anbar yoğunlukta:
Yapılan askeri görüşmelerde 3
görev bölgesi üzerinde durul-
maktadır. Birinci bölge, Selahad-
din eyaleti; ikinci bölge El Anbar
eyaletinin Fırat mihverini ihtiva
eden bölge; üçüncü bölge, El An-
bar eyaletinin Kuzey kısmıdır.
Bağdat-Ürdün karayolunun ku-
zeyindeki bu bölge ikinci bölge-
yi de kapsamaktadır.
Tümen sektörü
olusturulacak:
Görev bölgesi neresi olursa ol-
sun, genel yapılanma içinde bir
tümen sektörü oluşturulması ve
bu tümen sektöründe bırlıkleri-
mizin Türk komutamn emir ve
komutasında harekât icra etmesi
esas ahnmıştır. Bu konuda koalıs-
yon yetkilileri ile tam bir mutaba-
kat sağlanmıştır.
Önce görev yeri:
Planlama metodu olarak, ge-
nelde iki yaklaşım söz konusu-
dur; ya önce görev bölgesini se-
çer, ona göre kuvvet belırterek
yapınızı oluşturursunuz ya da
me\cut kuvvetinizi ve yetenek-
lerinizi ortaya koyar, ona göre gö-
rev bölgesini seçersiniz. Bizim
ulusal çıkarlanmızdan hareketle
yaptığımız değerlendirmeler, I-
rak'a istikrar ve güvenliğin sürat-
le getırilmesine katkı sağlamak
maksadının önce görev bölgesi-
nin belirlenmesi, sonra buna gö-
re kuvvet yapısı oluşturulması se-
çeneğini daha iyi gerçekleştire-
Savaşa karşı her gün eylem
Irak'ta Savaşa Hayır
Koordinasyonu, AKP hükümetinin
Irak'a asker gönderme karannı
protesto ederek "AKP, MGK'nin
de desteği ile TBMM'de baskın
oylamayla Irak'a asker gönderme
yetkisini aldf' dedi.
Mecidiyeköy'deki Müstakil
Sanayiciler ve İşadamları Derneği
(MÜSİAD) binası önünde bir
araya gelen grup adına açıklamayı
okuyan Özgür-Der Temsilcisi
Zehra Çomaklı, "Tacirler,
simsarlar ve rüccarlar, yılalan Irak
topraklarında ranriye peşine
düştûler" dedi. Medya ve bazı
sendika patronları ile kendilerini
muhafazakâr, mukaddesatçı olarak
tanıtan MÜSİAD'ın ABD'nin
Irak'taki işgalinden kâr
kazanmaya çalıştıklarmı
vurgulayan Çomaklı, şunlan
söyledi: "Bugün burada Irak'a
asker gönderilmesini isteyen bir
avuç rantiyeci patrona soruyoruz.
Sizûı oğullarınız da Irak'a gidecek
askeri birlikte olacak mı? Elbette
yanıtı biliyonız. Onlann evlatlan
Amerikan vatandaşı olarak Irak'm
acılarından kâr elde etmeyi bilir."
"Çıktı tezkere, MÜSİAD gitsin
askere", "Katil ABD işbirlikçi
AKP", "Amerikancı medya
Amerika'ya", "50 bin cenaze yeter
mi?" sloganlan atan savaş
karşıtları. "Işgali, Irak halkının
katlcdilmesinc. ABD çıkarlan için
askerlerim izin kanının
dökülmesine ortak olmayın" dedi.
(ERHAN KEMAL ÖZMEN)
bileceğini ortaya koymuştur
Rlsk hesaplanamaz:
Bu harekât ile ilgili yaptığımız
çalışmalar, görev bölgesi neresi
olursa olsun, bazı risklerle karşı-
laşacağını açıkça ortaya ko>Tnak-
tadır. Ancak bu riskı matematik-
sel olarak ortaya koymak maale-
sef mümkün değildir. Muhtemel
görev bölgelerindeki yerel halkın
ve aşiretlerin askerlerimize bakış
açılan ve genel olarak Irak gü-
venlik ortamındaki değişiklikler
risk derecesini belirleyecektir.
Asker gönderme KADEK'le
mücadeleden bağımsızdır
PKK KADEK Türkiye için
hayati bir konudur. Türkiye, is-
tikrar harekâtına katılsın veya ka-
tılmasın terör örgütüyle mücade-
leyi, gerektiğinde bu örgütü terö-
rist kabul eden ABD ile de işbir-
liğı içinde sürdürecektir. Bir baş-
ka deyışle, PKK KADEK'e kar-
şı ABD ile müşterek yürütülecek
mücadele, istikrar harekâtına ka-
tılım konusundan bağımsızdır.
Bu nedenle terör örgütüne karşı
alınacak müşterek önlemler, Dı-
şişleri Bakanhğı koordinatörlü-
ğünde ilgili tüm birimlerin katı-
lımıyla tamamen farklı bir plat-
formda sürdürülmektedir.
Kürt gruplardan ikmal yollan-
na gelebilecek muhtemel tehdit-
lerle ilgili soruya Başbuğ, "Sal-
dıranlar gerekli cevabı alırlar,
o onlann düşüneceği bir
sonın. Bunu onlar düşün-
sün.TSK, konvoylarını ve
varlığını koruyacak im-
kân ve kabiliyete sahiptir.
Endişeniz olmasın" karşı-
lığım verdi.
Kredl anlaşmasıyla
İlgili bllglmlz yok
Başbuğ, "8.5 milyar do-
larlık kredi anlaşması ko-
nusunda bilgilendirildiniz
mi" sorusuna "Dubai'deki
anlaşmadan bilgimiz yok-
tur. Yapılan anlaşma eko-
nomikti, anlaşmanın po-
litik konuları içernıesinin
uygun olmadığını ifade
etmiştik" karşılığmı verdi.
Başbuğ, Kuzey Irak'taki
KADEK'in terör tehdidinin
boyuru konusunda da "te-
rör örgütünün ağırlıklı
olarak Kuzey Irak'taki
tran sının yakınlanndaki
Kandil Dağı'nda bulun-
duğunu" söyledi. Bu böl-
gede istihbarat raporlanna
göre, 4 bin 500-5 bin cıva-
nnda terörist bulunduğunu
ifade eden Başbuğ, "PKK/
KADEK terörü silahh
olarak her an istenilen
amaçlara göre kullanıla-
bilecek durumdadır. Bu
ciddi bir olaydır. Görüşü-
müz, PKK terör örgütü
mensuplarının mutlaka
silahlarının bıraktırıltp,
Türkiye'ye teslim edilme-
si istikametindedir" dedi.
Orgeneral Başbuğ, "Şe-
hiriçindeki özel durumla-
ra karşı TSK'nin gerekli
eğitimi almış olarak I-
rak'a gideceğini ifade
edebilirim" diye konuştu.
GUNDEM MLSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
gulandı. Org. Başbuğ, hükümetin TBMM'den ge-
çirdiği tezkerenin son paragrafını bir kez daha
okudu.
Burada hükümete verilen temel mesaj şuydu:
Arkadaş, 'asker istedi tezkere çıkardım. Sorumluluk
onlann' deyip kenara çekilemezsin. Birinci derecede
sorumluluk senın!
2- TSK, Irak'a asker gönderilmesi durumunda, bu-
nun adını şöyle koyuyor:
İstikrar gücüne katılım!
Bir başka deyişle, Türkiye oradaki bir ABD-lngiliz iş-
galine katılan ülke olmayacak. 1 Mayıs 2003 sonrasın-
da başlayan istikran sağlama çabalarına katkı veren ül-
ke olacak.
3- Daha önce kabaca öngördüğümüz kimi tarihler
bnfingle netleşmış oldu. ABD ile askerden askere gö-
rüşme, bnfingdeki sözcükle aktarmak gerekirse 'hükü-
metin direktifi' ile 5 Ağustos 2003 günü başladı. Ge-
nelkurmay Başkanlığı da görüşmeler sırasındakı sual-
nameye venlen yanıtlar sonrasında 4 Eylül 2003'te kap-
samlı bir toplantıyla bugüne gelınen noktayı ele aldı.
Irak'taki temas ve eğilim yoklamaları 22 Ağustos-4 Ey-
lül tarihlen arasında yapıldı.
'Saldıran cevabını alır'
4- TSK, ABD'nin terör örgütü PKK/KADEK'e yöne-
lik tutumunu tatmin edici bulmuyor. Bu, bilinen bir
gözlemdi ama, Org. Başbuğ, bunu yan askeri yarı dip-
lomatık ifadeyle şöyle dile getirdi:
"ABD'nin terör örgütüne karşı ciddi bir önlem aldı-
ğını söyleyemeyiz. Bu zamana kadar niçin almadıklan
konusunu takdiherinize bırakıyorum."
5- Eve dönüş yasasının istenen sonucu vermediği
gözle görülür bir gerçek. Org. Başbuğ'un buna yöne-
lik değerlendırmesinın ucu da ABD'ye dayanıyordu:
"Evet, şu anda bu yasa beklenen sonucu vermedi
ama, ABD'nin alacağı bir tavırpek çok şeyı değiştire-
biliri"
Araya girmeden edemedik:
- Sözünüzü tersten okumak gerekirse, ABD, terör
örgütüne gereken ölçüde tavır almıyor dıyorsunuz!
6- 7 Ekım tezkeresinin çıkışından sonra en çok so-
rulan soru, Türk askerinin Irak'a hangı güzergâhtan gı-
deceğı idi. Yanıt:
- Irak'taki karayolu ve demiryolu altyapısının elver-
dığı güzergâhtan!
Kürt gruplannın herhangi bir saldınsı olursa?
Org. Başbuğ'un yanıtı oldukça sertti:
"Gereken cevabı alırlar. Bizim o güzergâhta kendi-
mizi koruyacak gücümüz var. Bırakın bunu biz değil,
onlar düşünsün!"
7- TSK, konunun uluslararası hukuk, görev süresi
ve maddi yanıyla doğrudan ilgili değil. Bize görev ve-
rilır, yapanz. Bu sorulann muhatabı biz değiliz" yakla-
şımı var. Ancak, Dubai'de ımzalanan 8.5 milyar dolar-
lık kredi anlaşmasının askeri ve siyasi maddeler de ta-
şımasından duyulan rahatsızlık devam ediyor.
öyle anlaşılıyor ki, bu ve benzeri noktalardaki "ile-
tişim sorunu" henüz giderilebilmiş değil!
8- Brifingin sonuna doğru içe dönük bir soru vardı:
- YÖK Yasası'nda tek maddelik bir değişiklikle ımam
hatiplere yönelik bır açılım planlanıyor. Imam hatipli sa-
yısının arttırılması hedefleniyor. Nasıl karşılıyorsunuz?
Org. Başbuğ, brifingin ana konusunun Irak olduğu-
nu anımsattı, "ama bu soruya yanıt vermezsek farklı
yorum yapılır" deyip, görüşlerini açıkladı. Özeti şuy-
du:
- Bu değişıklik anayasaya uygun değil.
- Eğitimin Birliği Yasası'na uygun değil.
- Imam hatipli sayısını gereksınimin çok üzerinde art-
tırmanın amacını anlamış değiliz!
- Umarım aklı selim galip gelır...
Son tümce, bizim dedileğımız!
ankcum@ttnet.net.tr
Düşük zamma
Irak bahanesi• Baştarafı 1. Sayfada
ilişkin düzenlemeler
kapsamdan çıkanldı.
Bakanlar Kurulu,
dün 6.5 saat süren top-
lantı yaptı. Toplantının
ilk gündemi, 17 Ekim'e
kadar TBMM'ye sevk
edilmesine karar veri-
len bütçe hazırhklan
oldu. Devlet Bakanı Ah"
Babacan ile Maliye
Bakam Kemal L'nakı-
tan kaynak sorununa
işaret ederek memura
büyük oranda zam ya-
pılamayacağım söyle-
di. Memura 2003 yılı
alacaklan için bir defa-
lığına mahsus 160 mil-
yon lira verilmesi,
2004'te de maaşlara
kümülatif toplamda
yüzde 13.8 oranında
zam yapılması karar-
laştınldı.
çiçek:Enflasyon
hedeflnln üzerlnde
Hükümet Sözcüsü
Cemil Çiçek, bu zam
oranımn 2004'ün yüz-
de 12'lik enflasyon he-
definin üzerinde oldu-
ğunu söyledi. 2004 büt-
çesinde, 2003'e göre
memur maaş ödemele-
rine 4 katrilyon liralık
ek ödenek konulacağı-
nı savunan Çiçek,
Irak'taki gelişmeler ne-
deniyle daha fazlasını
veremeyeceklerirri sa-
vundu.
Hükümetin toplantı-
da en fazla tartıştığı ko-
nu ise "bakanlıkların
taşra teşkilatının kal-
dırılmasından, mer-
kezi idarenin görev ve
yetkilerinin belirlen-
mesine ve denetim
esaslanna" kadar tüm
sistemi değiştiren Ka-
mu Yönetimi Temel Ya-
sa Taslağı oldu. Pek çok
kurumdan gelen tepki
nedeniyle taslağın, ye-
niden tartışmaya açıl-
masına karar verildi.
Ancak edinilen bilgiye
göre, hükümetin bu ka-
rannda Genelkur-
may'muyansı etkili ol-
du. Taslağm ilk şeklin-
de güvenlik kurumlan-
nın istihbarat birimleri,
MÎT ve Genelkurmay
Başkanlığı da kapsama
alındı. Genelkurmay,
bu düzenlemede neden
kurumlanndan görüş
alınmadığını sorunca
hükümet geri adım attı.
Yeni bir kargaşa yarat-
mamak için bakanlık-
ların mevcut haliyle ko-
runmasına da karar ve-
rildi. Buna göre, 23 ba-
kanlık korunurken en
fazla 3 başbakan yar-
dımcılığı ve 8 devlet
bakam, kalanı icra ba-
kanhğı olarak öngörül-
dü. Taşra teşkilatı ol-
mayan bakanlıldar da
"Adalet, Çalışma ve
Sosyal Güvenlik, t çiş-
leri, Milli Savunma ve
Dışişleri" olarak belir-
lendi.