14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: CUMHURÎYET \AKFI adına tLHAN SELÇUK Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yüdız • Yazıişleri Müdürü: Saüm Alparfan#Sorumlu Müdür Mehmet Sucu # Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara İstıhbarat Cengiz Vıldırım 0 Ekonomı: Öz- lem Yiizak 0 Kültur Egemen Berköz 0 Spor: Abdülkadir V ücelman 0 Makaleler Sami Ka- raören 0 Düzeltme Abdullah Vazıcı 0 Bıl- gi-Belge EdibeBuğra# YurtHaberlerı Meh- met Faraç 0 A\rupa Temsılcısı Güra\ Öz Yayın Kurulır İJhan Selçuk (Baş- kan). Emre Kongar (Damşman). Orhan Erinç, Hikmet Çetin- kaya, Şiikran Soner. İbrahim Yıİdız. Orhan Bursalı, Musta- fa Balbav. Hakan Kara. AjıkaraTemsılcısı Mustafa Balba> AtatürkBuhan No 125. Kat 4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 C hal), Faks 419502^01zmırTemsılcısı. SerdarKızık. H. Zıya Blv 1352 S 2 3 Tel 4411220. Faks 4418"-»5 0AdanaTemsılcısı Çetin Yiğenoğlu. İnonuCd 119 S No 1 Kat 1, Tel 363 12 11. Faks- 363 12 15 Muessese Muduru Erol Erkut 0 Koordınator Ahmet Korulsan 0 Mu- hasebe Bülent Yener0 İdare Hüsejin Gürer 0 Satış Fazilet Kuza REKLAM: P.M. Ltd. Şti. • Genel MudurGülbüı Erduran#Koordınatör Reha Işıtman # Genel MudurYrd.' Soda Çoban • Fınansman Müdürü. Çetin Erduran Tel 0212 514 0" 53 - 513 84 60-61. Faks 0212 513 84 63 ^ ayımUyan: Yem Gun Haber A;ansı Basın \ e *1 a> inctlık A Ş. Baslu: Sabah Va> ıncıiık A Ş. Tûrkocağı Cad 39 41 Cagaloglu '4H4 îstanbul PK 246 • Sırkecı 34435 Istanbul Tel (0212151205 05(20 hatl Faks (0 212ı 5J3 85 95 6 OCAK 2003 Imsak:5.49 Güneş-7.24 Öğle: 12.16 Ikındı: 14.32 Akşam: 16.56 Yatsı: 18.24 • ANKARA (AA) - Türk karikatürünün büyük ustalanndan Ramiz Gökçe, 5 Ocak 1953'te, karikatür çizerken geçirdiği kalp krizi sonrasında 53 yaşında yaşamııu yitirmişti. Ramiz Gökçe, karikatürcüyü tanımlarken "Karikatürcünün gözü biraz da ruhun resmini çeken bir objektif gibidir" benzetmesini yapmıştı. Ramiz Gökçe, 1916 yılında başladığı karikatür serüveni boyunca "Akbaba, Aydede, Karikatür, Karagöz, Cumhuriyet, Tasvir" dergi ve gazetelerinde çahştı. Semih Balcıoğlu, "Cumhuriyet'in 75. Yılında Türk Karikatürü" adlı yapınnda, Ramiz Gökçe'nin karikatürcülüğü meslek edinmekle, sonraki kuşaklara yol açtığuu ve ülkemizde karikatürcülüğün yayılması için büyük çaba gösterdiğini belirtiyor. Göz göze getaiek yasak! • ANKARA (AA) - Ünlü aktör Tom Cruise'un "Last Samurai" adlı yeni filminin yapımcılan, set ekibinin Cruise ile göz göze gelmesiıü yasakladı. Internetteki "imdb" sitesinin haberine göre, Yeni Zelanda'daki film setinde çaiışan yerli halka bugüne kadar duyulmamış bir yasak konuldu. "Last Samurai" adlı fılmin yapuncılan set çalışanlannı işe alırken sözleşmelerine, "Tom Cruise ile göz kontağı kurmak yasaktır" şeklinde bir hüküm koydu. • ANKARA (AA) - Makedonya Kralı Büyük tskender'i canlandırmak için kamera karşısuıa geçmeye hazırlanan ünlü aktör Leonardo DiCaprio'nun filmdeki annesi belirlendi. Avustralyah tanmmış aktris Nicole Kidman, "Alexander the Great-Büyük Iskender" isimli filmde Büyük tskender'in annesi Olympia rolünü üstlenecek. înternetteki "empireonline" sitesinin haberine göre, rol için görüşme masasına oturan Kidman, yapımcılarla anlaşmaya vardı. En ştşntan kent • NEWYORK(AA)- Nüfusunun önemli bölümünü aşın kilolulann oluşturduğu ABD'nin 4. büyük kenti Houston, 3. . kez arka arkaya "en şişmanlann yaşadığı kent" seçildi. ABD'nin önde gelen "fıtness" dergilerinden "Men's Fitness" tarafından her yıl yapılan araşürmamn sonuçlanna göre, Texas-Houston "en şişmankent" seçiürken Hawaii'nin başkenti Honolulu da "en formda kent" olarak belirlendi. En iyi fîlm Piyanisf • NEW YORK (AA) - Amerikan Ulusal Füm Eleştirmenleri Demeği, Roman Polanski'nin "Piyanist" fılmini, "2002'nin en iyi fılmi" seçti. Dernek, Manhattan'da düzenlenen 37. ödül töreninde, fılmin başrol oyuncusu Adrien Brody'u "yılın en iyi erkek oyuncusu" seçerken fılmin uyarlandığı İcitabın yazan Ronald Hanvood'u "en iyi senaryo" ödülüne layık gördü. Adrien Brody'nin, Ikinci Dünya Savaşı'nda Nazi kamplanndan kaçan ve Varşova'da yaşayan bir Yahudi piyanisti canlandırdığı film, "en iyi yönetmen" ödülünü de aldı. Dernek, "SadakatSiz" filminin başrol oyuncusu Diane Lane'i de "yılın en iyi kadın oyuncusu" seçti. Devlet, diyabetliler için yaşamsal değerdeki insülinin masraflannı karşılamıyor 'Şekerçocuklar'nefessizSAADETUSLU Türkiye'de sayılan 2-3 bini bulan "şeker çocuklar", kendileri için oksijen değerinde olan ensülini bulamadıklanndan, yaşamlannı zorlukla sürdürüyor. Bunlardan Alav ailesi de aylık 400 milyon lirayı geçen tedavi masraflannı karşılamakta zorlandıklan için şeker hastası olan iki çocuklanndan biri ciddi sağlık sorunlan yaşıyor. Aile, Yeşil Kart'lan olmasına karşın, sadece yataklı tedavi kurumlanndaki masraflar ödendiği için ensülin ve diğer giderleri karşılanmıyor. Türkiye'de lObin dolayında olan diyabetli çocuklann bir kısmı yaşamsal önemi olan sağlık giderlerinin karşılanmaması yüzünden birçok zorluk yaşıyor. Masraflar dlz boyu! 11 yıldır hasta oian 13 yaşındaki Mustafa ve 7 yıldır hasta olan 16 yaşındaki Hürya Alav da birçoğumuzun korkulu rüyası olan iğnelerle çocuk yaşta tanışanlardan. Maddi zorluklar nedeniyle çocuklannın tedavisinin tam yapılamadığını söyleyen anne Şakire Alav, Mustafa'nın sadece ensülin kullandığını belirterek "Hülya yetersiz tedavi olduğu için nöropati (sinirlerin beslenmesinin bozulması. Ayak hissizleşiyor ve şiddetli ağn ohıyor) oldu. Ağnlan çok artnğı için okula gidemedi. Tek neden ensülinsizük. Tedavüıin masraflan çok" diyor. Yeşil kartları var ama... Yeşil Kart sahibi olmalanna karşın sadece komaya girdiğinde yatak masrafının karşılandığını ifade eden Alav, "Ateş düşürmek için gereken 500 bin lirahk bir şeyi bile getirmeyince yardımcı olmuyoıiar" diye yakınıyor. Dört çocuğundan ikisi hasta olan Alav ailesi, tek odalı bodrum katı bir dairede oturuyor. Bakana mektup Düzenli ölçüm şart Kocaeli Tıp Fakültesi Çocuk Hastahklan Anabilim Dah'ndan Prof. Şükrü Hatun, Sağlık Bakanı Recep Akdağ'a yazdığı mektupta, şeker hastası olan çocuklann ensülin tedavilerinin ayarlanması ve sağhklannın korunması için kan şekerlerinin günde 3-4 kez ölçülmesi gerektigini vurguladı. Birçok ülkede devletin, ensülin kullanan diyabet hastalannın başta ensülin ve kan şekeri ölçüm çubukları olmak üzere bütün ihtiyaçlannı ücretsiz karşıladığını ifade eden Hatun, Türkiye'de ise Emekli Sandığı ve Bağ- Kur kapsamındaki diyabetli çocuklara günde 1 adet kan şekeri ölçüm çubuğu, SSK kapsamındakilere ise günde 3 adet ölçüm çubuğu sağlandığuıı, bunun da 18 yaşında kesildiğini anımsattı. Sağlık Bakanı Recep Akdağ da Hatun'un çağnsına verdiği yanıtta, diyabet hastalığının tanı, tedavi ve kontrolü için Sağlık Bakanlığı'nın "Ulusal Diyabet Kontrol ProgramT başlattığını ve Maliye Bakanlığı ile görüşmelerin yapılacağını belirtti. Rus turistler yılbaşı tatili öncesinden rezervasyonlarını yaprırdj ve yeni yıla Türkiye'de girdi (Fotoğraf: AA) Kayak merkezlerine Rus akınıBURSA / ERZURUM (Cumhuriyet) - Kış turizminin önemli merkezleri Uludağ ve Palandöken, Rus turistlerin akınına uğruyor. tki bölgedeki turistik tesislerde doluluk oranı yüzde 100'e ulaşh. Yılbaşı tatili öncesinden rezervasyonlannı yaptıran ve yeni yıla Türkiye'de gıren Rus turistler tesisleri doldurdu. Uludağ Ağaoğlu My Resort Oteli tşletmecisi AK Ağaoğlu, yılbaşından 2 gun önce Ukrayna, Rusya ve Moldova'dan turistlerin gelmeye başladığını, tüm otellerde doluluk oranının yüzde 100 olduğunu belirtti. Otellerin yüzde 95'ini Rus turistlerin doldurduğunu ifade eden Kayak keyfinden sonra havuz keyfi gözde. Ağaoğlu, "Yabancı turistlerin, kayak için arnk Uludağ'ı tercih etmeleri son derece sevindirici bir durum" dedi. Ağaoğlu, kış sezonu boyunca 4-5 bin yabancı turistin Uludağ'a gelmesinin beklendiğini de kaydetti. Son yıllarda kış turizminin en gözde mekânlanndan biri haline gelen Palandöken Dağı da karsız geçen günlerin acısını çıkanyor. Aym anda 30 bin kişinin kayak yapabileceği dünyanın en uzun ikinci pistinin bulunduğu Palandöken'e Rusya, Ermenistan, Ukrayna ve Iran'dan da turist kafıleleri geliyor. Özellikle hafta sonlan Erzurum'dan dağa büyük bir akın yaşanırken kayak yapanlar, karda bronzlaşmaya çalışanlar ve mangal yapanlar ilginç görüntülere yol açıyor. Rejans'ta pazar keyfi Haber Merkezi - İstanbul'unköklü Rus lokantalanndan Rejans 12 Ocak Pazar günü vereceği bir brunch'la (pazar kahvalhsı) müşterilerini ağırlayacak. Ortodoks Noeli nedeniyle düzenlenecek olan brunch 70 yılı geride bırakan Rejans'ın tarihinde bir ilk ohna özelliğini de taşıyor. Lokantanın brunch mönüsünde özel hamurdan yapılan Rus paskalya çöreği Kuliç. somonlu börek Kulibak, Blini ve krep çeşitleri, peynir tatlısı ve Proşki gibi özel tatlılann yanı sıra peynir ve salata çeşitleri de yer alacak. Saat 11.00- 15.00saatleri arasında düzenlenecek brunch'ta akordeon eşliğinde canlı müzik de yer alacak. Alkollü ve alkolsüz içecekler dahil 50 milyon lira olan brunch farldı bir pazar günü geçirmek isteyenleri bekliyor. Fırçası kendi kadar!Japonya'nın başkenti Tokyo'da Uk kez düzenlenen güzel yazı yazma yanşması 4 bin Idşfvi Burokan Spor Salonu'nda buluşrurdu. Yanşmaya kablanlar yeteneklerini sergüedi sergileınesine ama bunlann arasında bir kişi olağanüstü bir çaba harcadı. 5 yaşındaki minik neredeyse kendi boyunda olan nrçasıyla büyükJerine yetişmeye çalıştı. Anaokulu öğrencisi olan küçiik çocuk büyüklerinden geri kalmadL (AP) Bulgariann Türkleri devreden çıkarması sıkıntı yarattı Turizmde acente otel çekişmesi LATİFSANSÜR KUŞADASI - Bulgaristanh otelcilerin Türkiye'deki acenteleri devreden çıkanp, müşterilerini bağlantı kurduklan tesislere direkt götürmesi sıkıntı yarattı. Çoğunluğu 2 yıldızlı olan tesis sahipleri, bağlantı kurduklan işletmelerle aralannda sorun çıkmaması için suskun kalmayı tercih ederken, acenteler bu durumun Türk turizmini olduğu kadar, otelcileri de zor durumda bıraktığını öne sürdüler. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Kuşadası Yürütme Kurulu Başkam Oğuz Şahin. uygulamanın yasalara aykın olduğunu savundu. Şahin, Bulgar acentesinin neden olduğu olumsuzluklann faturasının Türk turizmine çıktığını savundu. Bulgar turistlerin direkt otelcilerle yaptığı anlaşmalann sadece Kuşadasf nda yılda 20 ile 24 milyon dolar arasında zarar yarattığını vurgulayan Şahin, bu durumun özellikle yılbaşı turizmi ve yaz sezonuyla doruğa ulaştığını behrtti. Şahin, turizm il müdürlüğü ekipleriyle birlikte denetim yapacaklannı, bu şekilde davrananlar hakkında yasal işlem yapılacağını açıkladı. Oğret Tur Müdürü Abdullah Bulut da Bulgar acentelerin kendi yurttaşlanna 3-4 yıldız diye sattığı otellerin 2 yıldızlı veya belediye belgeli çıktığını, bu durumun Türk turizmini karaladığını söyledi. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN '...Ortadoğu'yla Küs miiyüz?..' Pîri Reis'ı, (asıl adı Pîr Muhyiddin) dünyaca meşhur, haritasıyla tanırrz; aslında, o da bir 'amiral': Yavuz Suttan Selim, onu Mısır'a 'kap- fan'tayin etmişti; donanmasıyla, bir yıl sonraAden'i, birkaç yıl sonra da Maskat'ı, ele geçirdi. Önemli olan, bana sorarsanız, limanların zaptından ziya- de, kimden 'alındığı': Portekiz'den! Düşünebiliyor musunuz, XVI. yy'da Portekiz, Aden Körfezi'nde cirit atıyor. Bunun anlamı nedir? Şu: Avrupa'yı besleyen Ipek Yolu, Barthelemy Diaz'dan şon- ratehlikeye düşmüstür; Portekiz kalyonları, Ümit Burnu'ndan dolaşjp Asya ipeğini ve baharatını, Av- rupa'ya deniz yoluyla taşıyorlar. Osmanlı buna göz yumabilir mi? Hayır! Pîri Reis, o ilk başanla- nndan sonra, üzerine başka bir Portekiz Donan- ması gelince, çekip Kahire'ye gidiyor; Osmanlı korkağı affetmez: Zat-ı Şâhâne'nin emriyle, boy- nu vurulacaktır, evet! İyi de, nedir bu Portekiz 'meselesi"? Sanınm ilk defa Niyazi Ağbiy'le (Berkes) konuşmuştuk; o bunu, yazmıştır da: Yavuz Sultan Selim'in, Mem- lûkler i dağıttığı Mısır seferi, Halifeliği almak için filan deöil; doğrudan, güneyde hem Ortadoğu'yu hem de Ipek Yolu'nu tehdit eden, Portekiz'e kar- şı yapılmıştır; başka bir deyişle, o zamana kadar, Anadolu dan Avrupa'yayayılan Osmanlı, bulun- duğu coğrafyada güneyin ve oradan gelecek teh- ditlerin 'vahametini' kavrıyor. O sohbetlerin birin- de, llhami (Soysal) demişti ki: "-...Osmanlı'nın Ortadoğu Politikası Yavuz'la başlamış, galiba Law- rence'le bitmiş!" O sıra ben, Lavvrence'in ünlü eserini okuyorum; aramızda sık sık konuşuyoruz; Ingiltere, Osmanlı'yı ameliyat masasına yatırmış, petrol coğrafyasını -Arapları kışkırtarak- kesip ai- mayı denemektedir; başardığı doğru, ama rahat ede- mediği de doğru; yüzyıllarca süren bir Osmanlı Ba- nşı'ndan sonra; Batı Avrupa denetimindeki Or- tadoğu sürekli bir anarşi ocağıdır: Hele Israil'in ora- ya yerieştirilmesi yok mu? Denizcilik merâkım malûm, sonradan Rri Re- is'in halefi Seydi (Seyit) Ali Reis'in de, Portekiz- li'yle başa çıkamayacağım öğrenecektim; işi bilen- lerin fikrince, bunda Osmanlı'nın zayıflığı değil, donanma teknolojisinin farkı rol oynuyor; bizimki- ler, Akdeniz tipi (hafif) kadırgalarla savaşıyorlar; oy- sa artık okyanus aşın sefer yapabilen Portekizli- ler, ağır ve müsellâh kalyonlarla! Benzetmek gibi olmasın, onlannki kruvazör, bizimkiler muhrip! Hind Denizi'nden Kızıldeniz e, sularda hâkımiyeti kay- betmesine rağmen, XX. yy başına kadar Ortado- ğu'yu elinde tutması, Osmanlı'nın inkârı müşkül, bir başarısıdır. Peki, sonra o bölgeye, neden böyle küstük? Câzlnln Misâk-ıMlllîHaritasını unuttuk mu? 1 / üstük mü? Mustafa Kemal'in Misâk-ı Milli Ha- l \ ritasında Iskenderun Sancağı da, Kerkük ve Musul da yeni Cumhuriyet'in sınırları içinde gö- rünür. Hatay ilhâk edilmiş, o tarıhte Ingiliz sömür- gesi sayılan Irak'a Saadabad Paktı'yla yaklaşıl- mıştır; Gâzi, güneye son derece hassastı; Doğu Akdeniz lâfını ettıği için, Mussolini'nin italya'sı- na nasıl sert çıktığını, bizim nesil yaşamıştır. Haki- kat şu ki, Türk'le Arabı bozuşturmak, Ingiliz Ser- visleri'nin önemli tasarılarından birisiydi; başarılı daolmuştun hele Ankara 'Çağdaşlaşmak'la 'Ba- tılılaşma'yı karıştınp, lâikliği geçmiş medeniyetini ve kültürünü reddetmek sanınca! II. Dünya Sava- şı sonrası Paris'inde, hangi Araba, -bırak Arabı, hangi Müslümana- rastlasak; bizi 'gâvur' sanıyor- du; adeta gizli bir kin besliyor, Türkleri hain telâk- ki ediyorlardı. Sanki biz, onları öyle sanmıyor muy- duk? Bugün dahi, -kendi halkıyla beraber- Islâm Uygarlığını yok sayan, Arapları ve Avrasya nın öteki 'mazlum' halklarını, Hollyvvood filmlerinde- ki yer//7er'lebirtutan, 'a/afranga'(Komprador)Türk aydını az mıdır? Sanki bilmem kaç asır, iç içe ya- şamamışız? Sanki mutfağımızdan lisânımıza, bir- çok şeyimiz ortaklaşa değil! Sanki aynı kültür de- ğerleri, aynı Kur'an-ı azîm-üş-şân için, savaşıp ölmedik? Gladistone'u ve Palmerstone u. Majestele- ri'nin bu iki başbakanını, hiçbirTürk unutmamalı: Avrupa'yı 'barbar' yani Türk, Rus ve Arap 'istilâ- s/'ndan korumak için, bu iki 'kurnaz' şöyle bir ça- re bulmuşlardı: a/ Türk/erle Rusları birbirine düşü- receksin; bu bizi Doğu Avrupa 'da rahat ettirecek- tir; bl Türklerle Arapları birbirine düşüreceksin, bu sayede Ortadoğu 'da rahat edeceğiz; hem ora- da Israil gibi bir devlet oluşturacağız; hem de, petrol coğrafyasını kontrolümüze alacağız. Nasıl iyi mi? XIX. yy'dan günümüze, uyguladıklan prog- ram budur. Pardon, ötekini unuttum; onu söyleyen, Palmerstone'du, ünlü sözünü hatırladınız değil mi? "Türkler Avrupa'ya ancak Hıristiyan olur- larsa, girebilirler!" Bu martavallan, Gâzi'nin Cum- huriyeti'nde kımseye yutturamıyorlardı, ya sonra? Lâikliği, dinsizliğe yaklaştınr; dinler arası yakınlaş- mayı, Müslüman Türk'ün geçmişinden kopması di- ye koyarsan; boynunda haçla dolaşan Türk kızla- n, kilisede org dinleyen oğlanlar, kendini 'post/mo- dern Batıh' sanabilir. Vah bize! Ya Sultan Selim. hükümdar olsaydı... Bu kadar lâf niye? Niye olmasın? Ortadoğu, gündeme getirildi (zaten hangi gün gündem- den çıktı ki?) Türkiye Batı'nın, Soğuk Savaş son- rasında tekrar programına aldığı, eski nüfuz ve petrol hesaplannın oyuncağı oluyor. Bölgenin es- ki 'sahibi'nin, ahalisinin dindaşı ve kültürdaşı ola- rak, en önce güneyindeki Arap ülkeleriyle, ciddi bir fikir alışverişine girmesi; tutum ve davranışını ona göre düzenlemesi gerekmez mi? Şu tuhaflığa ba- kar mısınız? Câmiden, minâreden söz ederek ık- tidar olmuş güya 'Müslüman' bir partinin, en önem- li kişileri; -Amerika'dan Almanya'ya, Fransa'dan Italya'ya- ne kadar Hıristiyan ülkesi varsa, kan ter içinde dolaşıyor, hepsine (âb-ı rû) yüzsuyu dökü- yorlar: Suriye, (ran, Ürdün, Suudi Arabistan, Mı- sır, Lübnan ve öteki islam ülkeleriyle temas, kar- şılıklı ırtibat ve dayanışma, akıllarından bile geçmi- yor. Ancak o beş saatlik Milli Güvenlik Kurulu top- lantısından sonraki... Neyse dua etsinler ki Yavuz Sultan Selim hü- kümdâr değil! e-mail:tilahan'« isnet.net.tr http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan Faks:0-212 / 260 19 88
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle