Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 31 OCAK 2OC3CU
8 HABERLERÎN DEVAMI
**
G U N C E L CÜNEYT AKCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
yükelçiden vaatler, resmi sıfatı olmayan Richard
Peari gibi şahinlerle VVashington'ın yerine, zamanı-
na göre ustaca kullandığı Amerikan medyasından
kimi zaman okşayan, öven, ktmt zaman terrditeden
"dost baskılan".
Kıbrıs yüzündeki genel gönjnüm: BM Genel Sek-
reteri adına Lefkoşa-Atina-Ankara üçgeninde fır dö-
nen De Soto'nun aba aftından sopa gösteren dav-
ranışları... Irak savaşı nedeniyle su üstüne fazla çık-
mayan ABD ve Ingiltere'den "nazik uyanlar"... Yu-
nanistan'dan bir an önce Kıbns'ı Rum adasına dö-
nüştürecek Annan planını kabule zorlayan "dosta-
ne ilişkiler" çerçevesinde megola-idea'ya hizmet...
son olarakAB...
Yazgımız olmak ya da olmamak. Irak ve Kıbns
sorununda, baskılara direnme noktasında başarı
sağlayarak ulusal kimlik, ulusal yararlaraçısından ya
kendi hizmetinde olacak.
Ya da olaylann akıntısına kapılarak ulaştığı kınl-
gan noktada uluslararası baskıya boyun eğecek;
geleceğimizi Atlantik ötesi ve Batı'ya -bir kez daha-
teslim edecek!
önceki MGK kararlarına göre; Türkiye, Irak'a sa-
vaş açılabilmesi için 1441 sayılı karara ek yeni bir
BM kararını gerekii gördü.
MGK'nin bugünkü toplantısında Irak savaşı se-
naryolarıyla ABD'nin durmadan yeni öğelerle yine-
lediği savaş çılgınlığı masaya yatırılıyor. Bu tutumu-
muzda değişiklik olup olmadığı bugünkü toplantı-
dan sonra anlaşılacak.
Şu günlerde hükümetin (devletin) görüşlerinde
değişiklik olduğunu veya olmadığını gösteren bir
söylem, bir açıklama duymadık.
Bir başka yanıt bekleyen soru: Hükümet, ABD
baskılarına dayanamayarak yeni bir BM kararına
gerek görmeden TBMM'den "Tûrkiye'de yabancı
askerbulundurmak, sınırdışına askergöndermekiz-
ni" almaya girişecek mi?
Hükümet ABD'nin savaş dayatmalanna "hayır"
diyebilir mi? Güldüımeyin insanı.
* • •
Gelen "yabancı" kendi yarartan doğrultusunda bir
şeyler söyleyip gidiyor. örneğin Rum "muhibbi" De
Soto, resmi (Dışişleri Bakanlığı), gayri resmi (RTE)
gibi etken kaynaklara Güney Kıbns lehine "denge
kurduğunu" söylediği Annan planında -taraflar ka-
bul ederse- "ufak tefek değişiklikler" yapılabilece-
ğini söylüyor.
Ama Dışişleri Sözcüsü Yusuf Butuç; "mûzakere
burada değil, Kıbns'ta yürûtülüyor" dedi. Kesin bir
dille De Soto'lara anımsattı; "Annan planı ikinci re-
vizyonundaki içeriği itibarıyla kabul edilemez."
Rumlara koşut ses getirmeye çalışan Mehmet
Ali Talat ise Ankara'da kapı kapı dolaşıyor, boyun-
dan büyük tehditlerde bulunuyor. Der ki; çözüm ol-
mazsa 28 Şubat'a kadar, Ada'da "sivil itaatsizlik",
yani toplumsal isyan devinimleri gündeme gelirmiş!
Kimi gözler dönmüş Kuzey Kıbns'ta...
• • •
Ne ölçüde doğrudur, daha sonraki günler bugün
söylenenler ne yönde içerik değiştirir, bilmek de
kestirmek de elbette olanaksız. örneğin AB'nin Ge-
nişlemeden Sorumlu -RTE'yegöre- "memurv"Gün-
ter Verheugen, Ankara'ya gelirken, Rumlann kula-
ğına kar suyu kaçıracak açıklamalar yapmış.
"28 Şubat'a kadar sonuç alınamazsa Kuzeyi bir-
liğe almak için (tabii içeriğinin ne olduğu bilinmiyor)
'mûzakere yapılmaksızın' çalışmalar yapılacağmı"
duyurmuş.
Bu örnek, direnmenin getireceği sonuçlara so-
mut bir örnek değil mi?
Son gelişmelerin ışığında Denktaş ne diyor: "Eğer
anlaşma olmazsa Türkiye ile birtikte KKTC'nin daha
iyiyegitmesiiçin 'gerekenlerin yapılacağmı' görece-
ğiz."
RTE'lere, M. A. Talat'lara vb.'lerine karşın...
SÖYLEŞİ ATTİLAILHAN
'...Bir Dokun,
BinÂhlşit...'
• Baştarafı Arka Sayfada
...ööretmen, kendlnl gellytfrmlyor...'
"...bu arada meslekdaşlanmın da beni hayal kı-
nklığına uğrattığını söylemeliyim: sürekli, beklen-
tiler içinde olan; ancak, elindekinin bir kuruşunu
dahi, kendini geliştirmeye harcamayan; vaktinin
çoğunu 'öğretmenevi' demeye dilim varmıyor,
kahvelerde kâğıt oynayarak geçiren, öğrencryi ha-
raca bağlarcasına 'özelders' veren: Bana gore Tes-
bit/3: öğrencıyi yetiştirecek olan öğretim kadrosu, ye-
terince donanmış ve mesleğinin muhteviyâtını kavra-
mışdeğildir..."
"...geleceğimize, yâni çocukianmıza gelecek
olursak; herhalde onlar, bu işten en zararfı çıkan-
lar: yukselen değer paranın peşine, av köpekleri
gibi saldığımız. Sürekli bir yanş halindeki. Kendi-
ni bulamamış. Her şeyini kaybetmişçesine kor-
kak, her şeye koiayca sahip olmak istercesine,
acımasız. Bana göre Tesbit/4: toplumsal çöküşün
neticesinde çocuklanmız, daha yeşermeden çürüyen
tohumlar gibi çaresizdir. Şimdi bana göre sizden ro-
manınızın özetini isteyen, okuduğunu anlayamayan
üniversiteli çocuklara şaşmalı mı?.."
Kırılma noktası'nı ne zaman yaşadık?
(Genç edebiyat öğretmeninin, mektubunda sözü-
nü ettiği 'trende rastladığınız öğnetmen hanım' sözü,
beni kaptığı gibi '40Karanlığı'nda ve öncesinde, Ana-
dolu trenlerinde ('Basmane /Afyon / Ulukışla / Kur-
talan' ya da hayır, 'Islahiye /Adana/ Ulukışla/Kay-
seri/Ankara / Eskişehir/ Haydarpaşa' ya da 'Ana-
dofu Ekspresi', 'Doğu Ekspresi' vs.) üçüncü mev-
kilerin ahşap kottuklarına dağılmış, rastladığım ve unu-
tamadığırn, hangi 'öğretmenler'e götûrüyor Manisa
Istasyonu'ndan binmiş o gencecik 'öğretmen ha-
nım', uzak ve tenha bir köye tayin edilmişti, geleceğe
fütursuz bakıyordu; adeta, savaşa gidert bir nefer gi-
bidir, 'mes'uliyetini müdrik', kimlere, neleri, neden
öğreteceğinin, fevkâlade bilincindedir: 'Özgür ve
tam bağımsız' bir ülkede, 'Ulusal Oemokratik Dev-
rim'in, 'yurttaşlannı'!
Tam olarak, 'kınlma noktası'm ne zaman yaşadık,
meraktayım: 1940'ta mı, 1950'de mi, 1960ta mı? Bil-
diğiniz gibi, 'Cumhuriyet Maarifi' artık 'yurttaş' ye-
fiştirmiyor; şimdi, Mustafa'nın anlattığı o kaygısız ve
sorumsuz öğretmen kesimi, hanl hanl, 'ecnebi mal-
an'na tüketici yetiştrmekle meşguldürler. Gaze-
eleri, radyolan, televizyonlan ile Media, onlan; on-
arsa, yurt çocuklannı, grttikçe daha uzak, gittik-
e daha yabancı, grttikçe daha tüketici' bir yan-
şlığa götürüyorlar. Buna tanıklık eden, bir başka
iğretmen mektubunu' da, sizinle paylaşmak istiyo-
ım.
Gönül: Kuzeyden cephe lehimize
BÜLENT SARIOGLU
ANKARA - Milli Savun-
ma Bakanı Vecdi Gönül, TB-
MM Milli Savunma Komis-
yonu üyelerine Irak'la ilgili
gelişmeler konusunda bilgi
verdi. Gönül'ûn, ABD'nin
kuzeyden cephe açmaması
durumunda Kuzey Irak'taki
boşluk ve kuzeye kaçacak I-
rak askerleri nedeniyle Türki-
ye'nin büyük sorun yaşayaca-
ğına dikkat çektiği öğrenildi.
Gönül, dün bazı yasa tasa-
nlanyla ilgili görüşmenin ar-
dından milletvekillerinin iste-
mi üzerine komisyon üyele-
riyle basına kapalı bir toplan-
tı yaptı. Gönül, ABD askeri-
ninTürkiye 'nin destek ölçüsü
ve savaş koalisyonuna katılıp
katılmavacağryla ilgili fcarar-
lann, bugün Milli Güvenlik
Kurulu (MGK) toplantısında
verileceğini bildirdi. Edinilen
bilgiyegöre Gönül, ana hatla-
nyla şu bilgileri verdi:
Saddam gidecek: AB-
D'nin politikasma göre, sa-
vaşla veya banşla, ama mut-
laka Saddam Hüseyin gide-
cek. Saddam Hüseyin, Irak'ın
başında olduğu sürece ABD
savaşta kararlı.
Aba altından sopa:
ABD, güneyden kayıplannı
azaltmak, daha az masraf yap-
mak, operasyonu daha kısa
sürede bitirmek ve Irak aske-
rinin kuzeye kaçışuu önlemek
için kuzeyden cephe açmakta
ısrarlı. Amerika, askerlerini
Diyafbakır ve Incirlüreindî^
rip, karayoluyla Irak'a geçir-
mek istiyor. Bunun için de
Meclis karan gerekii. ABD
karar almamız için zorluyor
ve ekonomik gerekçelerle aba
altından sopa gösteriyor.
ABO kÜSer: Türkiye,
Amerikan askerinin geçişine
izin vermezse deABD savaşı
gerçekleştirecek, harekât gü-
neyden olacak, gerekirse ha-
va indirme operasyonu ile as-
kerlerini paraşütle Kuzey I-
rak'a indirebilir. Ama bu, da-
ha fazla zaman ve kaynak ih-
tiyacı gerektirir. Bu durumda
daha çok kayıplan olacağını
ve harekâtın uzun süreceğini
düşünüyorlar. Böyle bir ihti-
tnalde Türkiye'yc mülteci
akını daha yogun olur. ABD
kamuoyu da Türkiye'ye kü-
ser, iki ülke ilişkileri açısın-
dan sıkıntılı bir sürece girilir.
Kisa SÜrecelf; Geniş bir
koalisyon olursa ve Türkiye
de buna destek verirse ABD,
Bosna'da olduğu gibi havadan
nokta hedefleri vurarak sava-
şı az kayıpla kısa zamanda bi-
tirmek istiyor.
Karar Meclls'ln. Türk
Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey
Irak'a girmesi gerekirse bunu
Afganistan'la ilgili Meclis ka-
ranna bagh olarak da yapabi-
liriz, ancak biz bu yolu tercih
etmeyeceğiz. Böyle bir ihti-
malde mutlaka yeni bir karar
Meclis'e gelecek.
Güvenlîk önlemleri arttırıldı
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - ABD'nin I-
rak'a olası askeri harekâ-
tı öncesinde önlem alma-
ya başlayan Türk SilahJı
Ku\"vetlen 'nın (TSK) Irak
sınınna yakın bölgede ko-
nuşlu bulunan 2. Or-
du'nun teçhizat. maJzeme
ve kadro eksıkliklerinı gi-
dermek için çalışmaya
başladığı bildirildi. Bu
kapsamda daha önce Irak
sınınna yakın bölgede gö-
rev yapan bazı kritik per-
sonelin geçici görevlen-
dirme ile 2. Ordu emrine
\
r
erilmesinin gündemege-
lebilecefi bildirildi. Nor-
mal barış zamanında bir-
liklerin yüzde 60-70 dü-
zeyinde bulunan kadro
durumunun bu dönemde
tamamlanmasının normal
olduğu vurgulandı.
Türkiye-Irak sımnnda
gerekii önlemi almak için
harekete geçen ve Van'ın
Başkale ilçesi Albayrak
bölgesi, Hakkâri'nin Yük-
sekova ve Şemdinli ilçe-
lennin Derecik bölgesi,
Çukurca ilçesinin Üzüm-
NATO yardımı
Yakış:
Henüz
erken
ANKARA (Cumburiyet
Bürosu) - Dışişleri
Bakanı Vasar Yakış,
Türkiye'nin NATO'dan
Irak konusunda savunma
yardımı isteyeceği
haberlerine açıklık
getirdi. Türkiye'nin
müttefikleriyle
değerlendirmelerinin
sürdüğunü vurgulayan
Yakış, "JVasıl hareket
edeceğimiz bu
istişarelere göre
belirlenecek" dedi.
Italya Dışişleri Bakanı
Franco Frattini de Yakış
ile görüşmesinin ardından
bu konudaki sorulan
yanıtlarken "Bunu
göriişmedik. Hassas bir
konu, öncelikle
Birleşmiş Milletler
Güvenlik Konseyi'nde
değerlendirilmesi
lazım" diyekonuştu.
ABD'nin Türkiye'ye
savunma desteğini de
içeren önerileri NATO'da
halen sonuca
bağlanamadı. Özellikle
Fransa ve Almanya'nın
operasyona karşı çıkan
tutumlan NATO'dan
karar çıkmasmı
engelliyor.
TÜRKİYE SAVASI KABULLENDİ
LONDRA(ANKA) - Türk Silah-
lı Kuvvetleri "nin sınır bölgesine tak-
viye yapılacağmı açıklaması, îngıliz
basınında yankı buldu. Financial Ti-
mes gazetesi, açıklamayı, Türki-
ye'nin şiddetle karşı çıktığı savaşı ar-
tık kabullendiğinin ilk somut işareti
olarak yorumlarken The Guardian,
Türkiye'nin tutumunun muğlak ol-
maya devam ettığini sa\-undu. Finan-
cial Times gazetesi, "Tfirkiye sava-
şa hazırlık olarak doğuya kuvvet
gönderiyor" başlıklı haber yoru-
munda, TSK'nin konuya iJişkin açık-
lamasını "Türkiye'nin şiddetle
karşı çıktığı savaşı artık kabullen-
diğinin ilk somut işareti" olarak nı-
telendirdi. Karann Başbakan Abdul-
lah Gül ile Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Hilnıi Özkök arasında
yapılan görüşmenin ardmdan açık-
landığma dikkat çeken gazete, hafta-
larca ABD'nin Türkiye'nin harekâ-
ta destek verip vermeyeceğini açık-
Jaması konusunda ısrarlı olduğunu
ancak Gül hükümetinin zaman ka-
zanmaya çalıştığını, her türlü diplo-
matik yolu tükehnek ıstediğini kay-
detti.
Türkiye'nin kuvvetlerini Irak sını-
nna kaydu-dığmı belirten The Guar-
dian gazetesi ise Ankara'nin ABD
kuvvetlerinin üslerine konuşlandınl-
masına izin verip vermeyeceği kara-
nnı henüz vermediğini ancak Genel-
kurmay tarafindan yapılan açıklama-
nın, askeri hazırhklann hızlandığı-
nın göstergesi olduğunu kaydetti.
cük bölgesi ile Şırnak'm
Uludere ve Cizre ilçeleri-
nin Irak sınınna yakın
bölgelerine asker kaydı-
ran TSK, "ihtimaliyat
hazıruğı" kapsamında 2.
Ordu'nun eksıkliklerinı
gideriyor.
îlk aşamada ordunun
malzeme ve teçhizat eksi-
ğinin tamamlanmasr için
harekete geçilirken, nor-
mal banş zamanında yüz-
de 60-70 doluluk oranm-
da bulunan kadrolann da
tamamlanması yoluna gı-
dıleceği öğrenildi. Bu
kapsamda daha önce 2.
Ordu'ya bağlı birliklerde
ve Hakkâri, Şırnak, Mar-
din gibi bölgelerde daha
önceden görev yapan de-
neyimli bazı subay ve ast-
subaylann geçici olarak
görevlendirilebileceği
kaydedildi.
AJman önlemler kapsa-
mında birliklerin teçhizat,
malzeme ve kadro eksik-
liklerini gidermek ama-
cıyla terörle mücadelede
görev almış, bölge coğraf-
yasını tanıyan subay ve
astsubaylann 2. Ordu'ya
bağlı birliklerde görevlen-
dirilebileceği kaydedildi.
Bölgede OHAL'ın kal-
dınlmasıyla iç bölgelere
çektırilen askeri birlikle-
nn sınır bölgelere kaydı-
nîma çalışmalanna hız
verilirken VanAsayış Böl-
ge Komutanhğı, Kayseri
Hava îndirme Komutanlı-
ğı 'na bağlı birlikler ile 18.
SınırKomutanlığı'na bağ-
lı seyyar birlikler ve 3. Or-
du'ya bağlı birlikler de
Van üzerinden Ştmak'a
kaydınldı.
TSK'nin Irak sınınnda-
ki bırlikleri takviye etme
karannın bu aşamadan
sonra zorunlu olduğu,
ABD'nin Kurban Bayra-
mı'ndan sonra planladığı
asken harekât için fazla
zaman kalmadığına dik-
kat çekildi.
Harekât sırasında Tür-
kiye- Irak sınınna yönele-
bilecek mülteci akını için
de sınırda ve sınır ötesin-
de TSK'nin önlem alması-
nın zorunlu olduğuna dik-
kat çekiliyor.
AOL Time VVarner'defci görcvini bırakacak olan Turner ile Jane Fonda'nın evüliği birkaç yıl önce bitmişti.
Ted Turneristifa ediyor
Ekooomi Servisi - AOL Time
Warner'in Başkan Yardımcısı Ted
Turner'm şirketten mayıs ayında
aynlacağım açıklaması büyük
yankı uyandırdı. Dünyanın en bü-
yük medya şirketinin geçen yıla
ait zarannı 98 milyar dolar olarak
açıklamasmı takiben yasanan ge-
lişmeler farklı yorumlan berabe-
nnde getirdi.
CNN kanalnun kurucusu olan
ve AOL'un yüzde 3.4'Iük hissesi-
ne sahip olan Turner'ın ıstifasmı
şirketin ABD tarihıne "rekor"
olarak geçen zaranna bağlayan
çevreler, Turner'ın kendüıi hayır
işlerine adayacağı yönündeki açık-
lamalannı pek inadıncı bulmamış
gözüküyorlar.
Turner'ın aynlmasıyla, medya
tarihinin en büyük birieşmesine
imza atan isimlerin temel mimar-
lan AOL yönetiminden kopmuş
olacak. "20. yüzyılın ikoniarın-
dan biri" olarak gösterilen Tur-
ner, kendi adını verdiği kablolu te-
levizyon ağı Turner Broadcasting
ve haber televızyonu CNN'i kura-
rak ABD'deki en büyük bağımsız
televizyon patronu ounayı başar-
dıktan sonra CNN'i 1996 yılında
Time Warner grubuna satmıştı.
Tıme Warner grubunun 106 mil-
yar dolarlık bir anlaşmayla AOL
çatısı aJtına geçmesinin ardından,
AOL'un kuruculanndan ve birleş-
mede büyük etkisi olan Steve Ca-
se ve TedTurner başkan ve başkan
yardımcısı olarak yeni birleşimin
başına geçmişlerdi. TimeWarner
ile birleşen AOL'un piyasa değeri
birara 150milyar dolarakadarçık-
mış ancak internet şirketlerini et-
kileyen knzüı ardından 15 milyar
dolarseviyelerinegerilemişti. Şir-
ketinrekorzarannda, internet sek-
töriindeki iştiraki olan America
Online ve kablolu televizyon işti-
raklerinin değer düşüşüne ayırdı-
ğı yakJaşık 45 milyar dolann
önemli rol oynadıği belirtiliyor.
Kıbns sorunu haritaya odaklandı• Baştarafı 1. Sayfada
cağını ve kesinlikle taviz olarak
venlmeyeceğıni söylemesi üzeri-
ne alternatifharitalann gündeme
geldiğini. Karpaz'a karşılık 4 de-
ğişik alternahfüzerindeduruldu-
ğunu bildirdi. Politis'e göre, top-
rak ayarlamasını öngören harita-
nın sahıl şeridınin orantılara gö-
re düzenlendiğini, bu nedenle
Karpaz'ın Rum kontrolüne veril-
mesinin zorunlu olduğunu söyle-
yen De Soto, Türk taraftnın di-
renmesi halinde ağırlıklı olarak
Alsancak ve Lapta bölgelerinin
isteneceğini ıfade etti.
Politis, toprakla ilgili son kara-
nn bugün verileceğini iddia ede-
rek Karpaz'a karşılık düşünülen
4 alternatifi şu şekilde açıkladı:
1 - Kithrea (Değirmenlik), Nea
Horio (Minareliköy), Trahoni
(Demirhan), Voni l Gökhan) köy-
lerinin iadesi.
2- Limnia (Mormenekşe).
Ayos Sergios (Yeni Boğaziçi),
Stilli (Mutluyaka), Engomi (Tuz-
Ia), Prastıo (Dörrv'ol), Gaydura-
des (Korkuteli) ve Pirga (Pirhan)
köylerinin iadesi.
3-Annan'ın A Haritası'nda ön-
görüldüğü gibi Limnia (Morme-
nekşe), Prastio (Dörtyol), Stilli
(Mutluyaka) ve Pirga (Pirhan)
köylerinin iadesi.
4- Lapta ve Karava (Alsancak)
köylerinin iadesi.
Toprak kavgası
endlse verlci
Güney Kjbns'ın Fileieftheros
gazetesi de dünkü manşet habe-
rinde, De Soto ile Erdoğan ara-
smdaki görüşmenin aynntılanm
irdeledi. "Erdoğan,DeSoto'yla
toprak konusunu ayrmtılı şe-
kilde göriişrü. Haritaiarla
Oyun-Hatlar değişiyor, fakat
oranlar aynı kalıyor" başlıklı
haberde, görüşmelerin toprak ko-
nusuna kilitlendiğini ve AKP li-
derinin Karpaz'ın yanı sıra Lap-
ta veAlsancak köylerinin iadesi-
ne karşı çıktığı iddia edildi. Ha-
bere göre, Ankara ziyareti önce-
sinde Rum lideri Glafkos KJeri-
des'Ie harita konusunu görüsen
De Soto, yapılabilecek değişik-
likler konusunda nabız yokladı.
G Ü N P E M MLSTAFAB.4LB
• Baştarafı 1. Sayfada
şandığını görüyoruz. Recep Tayyip Erdoğan I-
binesiyleAbdullah Gül'ün başbakanlığıncakil-
bine arasında büyük farklılıklar var. Erdoöan E
veriyor, hükümet "şu aşamada zor" diyor. G-
çekleşmeyince de Erdoğan bozuluyor:
"Arkadaşlara bunu ne yapın edin mutlaka iayı
geçirin, dedim..."
Bu kez hükümetten yanıt geliyor
"Evet, bu konu gündemde ama, şu aşamda r
kaynak sorunu var..."
Son olarak nemalann ödenmesi tartışmasndaJ
diyalog yaşandı. Yakında Erdoğan'la Gül'ü, ıWid-
la muhalefeti paylaşmış görürsek, şaşmamak ge-
kiri
Eskiden bütçe tartışmalan sırasında en çokşuı-
nım kullanılırdı:
Bütçe yama tutmuyor!
Artık yama devrini geçtik, butçenin iki ucu bir m-
ya getirilemiyor. Günlerdir toplanıp dağılan Yüksk
Planlama Kurulu (YPK) işin içinden çıkamadı. Çaa-
yi satışta buldu. Acaba neyi hemen satarsak, bt-
çeye gelir kaydederiz arayışındalar. Yakında YPK'in
açılımı şu olacak:
Yüksek Pazariama Kurulu!
ûzelleştirme tartışmalannın alevlendiği yıllana,
sıkı özelleştirmeciler şunu söylerdi:
Biz bütçeye gelir kaydedilsin diye özelleştirne
yapmıyoruz. Bu kurumlann daha iyi çalışması, ca-
ha verimli olması için böyle bir politikayı benımsi^o-
ruz!
Bugün o ruh da gitmiş, AKP'yle beraber, özelhş-
tirme "nekadarpara kazanınz" arayışına dönmüş cu-
rumda.
Ucu sivri kaynak kalemi: 2am!
Yeniden bütçeye dönersek... Hükümet, temel ge-
lirkaynağı olan "vergi toplama" iş/ni, "vergiaffetme-
ye" dönüştürünce, 2CKJ3 bütçesinin gelir kalemne
koyacak madde bulmakta zorlanıyor.
Şu aşamada açıklayamasalarda çare diye bulduk-
lan gelir kaleminin ucu sivri:
Zam...
Yani dolaylı ve en adaletsiz vergi.
Siz, almanız gereken vergiden vazgeçin, hakknız
olmayan dolaylı vergi kaleminin ucunu sivriltin!
Zamlann kesmeyeceğini düşünmüş olmalılar ki,
bugüne kadar bedelsiz verilen kimi sağlık hizmetle-
rinden para alınması gündemde. Sağlık alanındaki
sağlıksız durum gözler önünde. Pek çok hizmet kö-
tüye kullanılıyor ve yolsuzluklardaki ana halkalardan
birini sağlık sektörü oluşturuyor. Ancak bunun çare-
si, sigortalılara verilen her hizmeti paralı hale getir-
mek değil. Tam tersine bu yöntern, pek çok olum-
suzluğu da beraberinde getirebilir.
Yukarıda sıraladığımız bunca önlem içinde, kayıt
dışındaki ekonominin kayıt altına alınması yok. Tam
tersine kayıt dışının neredeyse yasal hale getirilme-
si var. Cumhurbaşkanı'ndan dönen vergi affında ıs-
rar edilmesi de bunun göstergesi.
Hükümet katlarına da ulaştınlan, farklı kesimlerin
hazırladığı raporlardaki ortak payda şu:
Eğer kayıt dışı ekonomi kayıt altına alınabilirse,
yılda 10 milyar dolara yakın kaynak oluşturulabilir!
Hükümet bu raporlan kayda almamış görünüyor!
Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Ab-
düllatif Şener, IMF reçetesı deyince akla "acı ilaç"
geldiği için, kendi hükümetlerinin farklı olacağını söy-
lemiş ve şu vurguyu yapmıştı:
- Bizim reçete tatlı olacak!
önce tatlı reçete sözü verdiler, sonra ekonominin
turşusunu kurdular. Artık ekonomide yepyeni bir mö-
nümüz var:
AKP usulü turşu tatlısı!
ankcum@ttnetnettr
Papandreu:
Süreç hızlanmalı
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - A B Dö-
nem Başkanı Yunanis-
tan'm Dışişleri Bakanı
Yorgo Papandreu, An-
kara"dan Kıbns çözüm
sürecini hızlandırması-
nı istedi. Papandreu,
Kıbns'ta sağlanacak
çözümün, ikili ilişkiler
ve Türkiye'nin A B sü-
recini hızlandıracağı
mesajmı verdi. Cum-
hurbaşkanı Abmet
Necdet Sezer ise kabul
ettiği Papandreu'ya,
AB 'nin Türkiye'ye kar-
şı yükümlülüİderini
anımsattı.
AB ile Kopenhag Zir-
vesi sonrasında en üst
düzey temas olacak
troyka toplantısı için
Türkiye'ye gelen Pa-
pandreu, dün Kıbns ve
Irak konulannda önem-
lı mesajlar verdi. Türki-
ye ziyaretinin ilk gü-
nünde ikili temaslara
ağu"lık veren Papand-
reu, önce Dışişleri Ba-
kanı YaşarYakış ile bir
araya geldi. Ardından
Cumhurbaşkanı Sezer
ve Başbakan Abdullah
Gül tarafindan kabul
edıien Papandreu, A K P
Jideri Recep Tayyip
Erdoğan'ı da zıyaret
etti.
Yakış ile Papandreu
başkanlığında iki ülke
heyetleri arasında ger-
çeİdeştirilen görüşme-
lerde ağırlıklı olarak
Kıbns konusu ele alın-
dı. Daha sonra gazete-
cilere açıklama yapan
Dışişleri Bakanı Yakış,
"Tfirkiye ve Yunanis-
tan'm sorunlarını çö-
zöp parlak bir gelece-
ğe müştereken iJerle-
yeceklerine inanıyo-
nım"dedi.
Gazetecilerin 28 Şu-
bat'a kadarKıbns'ta bir
çözüm olup olmayaca-
ğına ilişkin sorusu üze-
rine Papandreu da Kıb-
ns konusunun, Türkiye
ileYunanistan arasmda-
ki ilişkileri uzun yıllar-
dır zor duruma soktu-
ğunu belirterek iki ülke
arasındaki yakınlaşma
ve ortakAB vizyonu da
göz önünde bulundu-
rulduğunda, çözüm yo-
lunda önemli nrsatlar
olduğunu söyledi.
sezerden
anınisatnta
Cumhurbaşkanı Se-
zer, Papandreu ile gö-
rüşmesinde, AB'nin
Türkiye'ye karşı üstlen-
diği yükümlülükleri ye-
rine getirmesi gerekti-
ğini bildirdi. AB devlet
ve hükümet başkanla-
nnın Kopenhag Zirve-
si'nde Türkiye konu-
sunda aldıkJan karann,
Ankara'nın beklentile-
rinin gerisinde kaldığı-
nı vurgulayan Sezer,
AB'den Türkiye'nin
üyelik sürecinde at-
makta olduğu köklü
adunlan iyi değerlen-
dirmesi ve kamuoyla-
rau Türkiye'nin iiyeli-
ği için hazırlamalannı
istedi.
Bugün gerçekleştin-
lecek troyka toplaJitısı
için Ankara'ya gelen
îfalya Dışişlen BaJcanı
Franco Frattini de Ya-
kış ile görüşmesinin ar-
dından Türkiye'nınt AB
üyeliği konusuna kesin
destek ve kararlılıklan-
nı vurguladı.