Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 31 OCAK 2003 CUh
4 HABERLER
DUNY4DA BUGÜN
ALt SİRMEN
Kıbrıs'takiYanlışHesap
Karadağ'dan Döndii
29 Ocak günü, Frenkler'in Montonegro dedik-
leri, Osmanlı'nın eski vilayeti Karadağ'ın pariamen-
tosunda tarihi bir oylama yapıldı ve YugosJav Fe-
derasyonu resmen bitti.
Iki gün boyunca süren görüşmelerin ardından
oylamaya katılan 62 milletvekilinin 35'inin oyla-
nyla, artık Yugoslav Federasyonu resmen tarihe
kanşmakta ve bir konfederasyon şeklinde Kara-
dağ, Yugoslavya'nın ortağı olarak (partnership)Av-
rupa'ye katılmaya hazırlanmaktadır.
Bilindiği gibi, diğer federe devletlerin aynlma-
sından sonra eski Yugoslavya'dan geriye birtek
Sırbistan ve bir de Karadağ kalmış bulunmaktay-
dı.
Karadağ, iki yılı aşkın süredir, artık Sırbistan ile
birlikte, Yugoslav Federasyonu'nu oluşturmak is-
temediğini, konfederal bir yapryı yeğlediğini, bu
çözüme ulaşılamaması halinde, bağımsızlığını
iian edeceğini açıklamıştı.
Karadağ'ın 1991 yılında, Yugoslavya'nın dağıl-
ma süreci başladığında, Sırbistan ile birlikte, Yu-
goslav Federasyonu içinde kaJma karannı verdi-
ğini de belirtmek gerek.
önceki gün vanlan yeni çözüm büyük tartışma-
lardan sonra kabul edilmiştir.
Nitekim, bağımsızlıktan yana olan Karadağ
Başbakanı Dragan Curoviç, vanlan çözümün
kimseyi tam olarak tatmin etmediğini, ama geniş
bir uzlaşmanın ürünü olduğunu açıklamıştır.
• • •
15. yüzyıldan bu yana yanm yüzyıl kadar ba-
ğımsız yaşamış olan 13 milyon metrekare yüzöl-
çümü ve 550 bin nüfusu olan bu ülkenin federas-
yondan çekilme nedeni, dağılma süreci içinde
yaşanan olaylann, artık Yugoslavya'da eski fede-
ral modelin yaşayamayacağını göstermiş olma-
sıdır.
Turizm zengini olan bu küçük ülkenin aldığı bu
karar, çok önemli bir gerçeği gözler önüne seri-
yor.
Ikinci Dünya Savaşı ertesinde, Ttto'nun nice öz-
veriyle ve büyük özenle hazırladığı model çöker-
ken, benzerlerinin de yaşama şansı olmadığını gös-
termiştir.
Birbirieriyle bir arada yaşama isteğini geJiştire-
memiştopluluklara, yukandan ya da dışandan ya-
pılan baskılar bir sonuç vermemektedir. Hatta bu
toplulukJar, köklü bir ortak geçmişe sahip olsalar
ve yanm yüzyıla yalon bir süre bir arada, önemli
bir çatışma olmadan yaşayıp, bir federasyonun
kurumlannı yaşama geçirseler bile...
Yugoslavya'da yaşananlann bu gerçeği bütün
dünyaya anlatması gerekirken, ne yazık ki, olaya
müdahil olmuş olanlardahi gerekli dersi çıkarma-
dılar veya çıkarmamakta direndiler.
Bu gerçeklerin ışığı altında, AB'nin ve Batı'nın,
Kıbns'ı Doğu Akdeniz'de Yugoslavya'nın, tam
değilse bile yakın benzeri bir çıban başı haline ge-
tirmekte direnmelerindeki nedeni anlamak ve bu-
nu iyi niyetli birgirişim olarak nitelemek çok güç-
tür.
• • •
Şu gerçeği artık görmemiz gerekiyor. Kıbns'ta
1974 harekâtı olmasaydı, tıpkı öncesinde oldu-
ğu gibi, Yugoslavya'dakine benzer olaylann ya-
şanılması kaçınılmazdı.
Evet Kıbns'ta bir çözüm bulmak gerekir. Ama
bu çözümün söz konusu sakıncalan giderecek ni-
telikte olması şarttır.
Kıbns sorununun bütün evrelerini görevi dola-
yısıyla yakından izteyip özümsemiş bulunan, CHP
Istanbul Milletvekili Emekli Büyükelçi Onur Öy-
men'in de belirttiği gibi, Rum kesiminde beş yıl
süreyle Dışişleri Bakanlığı görevinde bulunmuş oJan
Rollandis bile Türkler ile Rumlann birden bi-
r arada yaşamalannı öngören çözümlerin, ölüm-
lere yol açacak kadar vahim olaylara neden ola-
bileceğini söylemiştir.
Bu gerçeği AB'ye ve taraflara sunduğu plan as-
lında Ingilizler tarafından hazırlanmış olan BM
Genel Sekreteri Kofi Annan'a açıklamakta ol-
dukça zorlanıyoruz.
Ama bu noktada direnmek şarttır ve ancak o
sayede bir sonuç elde etmek mümkündür.
Gel gör ki, Türkiye ve Denktaş bunlarla boğuşur-
ken, karşımıza umulmadık yeni bir iç etken çıktı.
Bu, Kasımpaşa kabadayısı biçemi ilesiyaset ya-
pan ve demeç veren, şu anda da hiçbir resmi sı-
fatı olmadığı halde, Denktaş'aTV. ve gazeteler
aracılığıyla savaş açan Recep Tayyip Erdo-
ğan'dır.
Acaba Kıbns'taki yanlış hesabın Karadağ'dan
bir kez döndüğünü, şu Kasımpaşalı Tayyip Bey'e
nasıl anlatmalı?
Biz dışardaki karşıtlarla başa çıkanz, ama ken-
disine laf anlatmanın deveye hendek atlatmak-
tan daha zor olduğu Recep Tayyip faktörünü na-
sıl aşacağız?
Ne dersiniz?..
NAZIM KÜLTÜR EVlN'NDE TÖREN
TKP, Mustafa
SuphVyi andı
İstanbuJ Haber Ser-
vesi - Türkiye Komü-
nist Partisi (TKP) kuru-
cularından Mustafa
Suphi ve 14 Mmerkez
Kkomite üyesi arkada-
şı, 82. ölüm yıldönüm-
lerinde anıldı.
istiklalCaddesi'nde-
ki Nâzım Kültür Evi'-
nde düzenlenen anma
töreninde konuşan TKP
MYK üyesi HaJuk
Yurtsever, Türkiye'de
TKP'nin ve komünist
hareketin tarihçesini an-
lattı. Yunanistan ve
Fransa'daki komünist
hareketlerin gelişimin-
den örnekler veren
Yurtsever, "Türkiye'de
komünisthareket, 1973
atüunmdan sonra güç-
lü, sınıf içinden gelen
bir hareket oisa da 12
Eylül 1980 darbesine
karşı hiçbirdireniş gös-
teremedi Böylece ko-
münist hareketleringe-
leceğini de sekteye uğ-
ratn. Türkiye'de buyüz-
den komünisthareket-
ler başarıü olamadı"
diye konuştu.
Orman Mühendisleri Odası Başkanı 'satma planına' karşı çıktığı için Ankara'dan uzaklaştınld
OKTAYEKtVCt
Ülkemizin doğasını ve çevre de-
ğerlerini korumak için en ön saflar-
da görev yapan Orman Mühendisle-
ri Odas! 'nın Genel Başkanı Saüh Sön-
mezışık, Orman Bakanlığı'ndaki ye-
ni siyasal yönetimin "ormanlann sa-
nhnasT hazırlığını eleştiren açıklama-
larda bulundu... Aradından ise Anka-
ra'dan en uzak görev yeri olarak Sa-
nkamışa gönderildi...
Sönmezışık'ın ormanlann özelleşti-
rilmesi girişimlerine karşı çıktığı gö-
rüşleri "Ormanlarda Akfirat Yasas"
başlıklı yazımızda da yeralmış; Orman
Mühendisleri Odası adına belirttiği
kaygılan arasında, bu girişimin "yasa-
• Orman Bakanlığı'nda müşavir olan, Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı
Saüh Sönmezışık'la geçenlerde konuşmuş ve ormanlann satışını eleştiren
görüşlerine de Cumhuriyet'te yer vermiştik... Bunu adeta "suç" sayan Orman
Bakanlığı yönetimi, Ankara'dan en uzak yer olan Sarıkamış'a gönderdi...
dışı işgalcileri ödüllendirme
n
sonucu-
nu yaratacağını da dile getirmişti...
(Cumhuriyet-22 Ocak 2003)
Önce şunu vurgulayalım ki yıllardır
umursamadığımız yanlışlardan bin de
kimi eleştiri konulannı "soruralula-
nn" adıyla değil, "kurumlann" kim-
liğiyle dile getirmek... Nitekim, şu son
"ormanlann isgalcilere pazarianma-
sı"yla igili haberler de genellikle "Or-
man BakanlığTnınisteğP şeklinde ya-
zılıyor... Oysa bu, bakanlığın hem ana-
yasal ve yasal görevi hem de kurum ta-
rihini yaratan çok sayıda "isimsiz or-
mancının" özveriyle yarattıklan "ku-
rumsalgeleneğm" tam tersi... "Bakan-
hk" aslında *e öteden beri ormanJan
yağmaJatmak için değil, korumak ve
geliştirmek için var... Bu geleneğe ay-
kın karar ve uygulamalann sorumlu-
su da yine "bakanlık kurumu" değil,
bu köklü devlet örgütünü "yöneten" Id-
mi siyasal kadrolar...
Nitekim, amaç veniyetleriyle Orman
Bakanlığı'mn varlık nedenine aykın
düşen bu tür siyasiler yeniden kuruma
egemen olmuşlar ki, tuttular Orman
Mühendisi Sönmezışık'ı merkezdeki
görevinden uzaklaştınp Sarıkamış'a
gönderdiler... Yıllardır ormanlan ko-
rumak için Sankamış'tan Kaz Dağı 'na
kadarülkenin tüm dagJanndakoşturan
gerçek bir orman emektannı, "Bakan-
Uktaki siyasflerin yeni yasa haTirhgnıı
ekştirdiği jçnT görevinden ve Oda Baş-
kanJığı için bulunması gereken Anka-
ra'dan uzaklaştırmak, nasıl bir "insan
haklan anlayışının" ürünüdür; yanıt
bekliyoruz... Ustelik siyasiler bu uy-
gulamayı, hükümetin "adalet ve d<
mokrasi haftasT saydığı günlerde yap
tılar... Ne var ki hem Sönmezışık v
onungibi dahanice orman severorman
cılar eskiden de varlardı, bundan son
ra da var olacaklar... Ancak, şu siyasa
yöneticiler nasıl olsa bir gün gidecek
ler ve hatta tümüyle unutulacaJdar...
Bakalım, Sönmezışık'ın babasınıı
malı olmayan ormanlann korunma-
smdakı bu *tehikei'' tutuma karşı ka-
muoyu ve duyarlı çevreler ne yapacak-
lar. Sönmezışık Sankamış'ta, ülkenin
en temiz havalı bir yöresinde belki
"sağhklT bir yaşam da geçirecek ama
orman yağmacılan da bakanlıktaki
yasa hazırlıklannda "dikensiz gül bah-
çeâ" içinde çalışmış olacaklar...
İĞNELf FIRÇA ZAFER TEMOÇÎN AKP HÜKÜMETt DÖRT KOLDAN ÇALIŞIYOR
Irticayı 'devlete
sokma' arayışı
L1
Tünlı İJ g , - tlıiMMrıitl ** ***"* I...J.
l i n mmCmSF MFMP HHHM üfK
Durııkan yılın
bürokratı seçildi
AKP'ntaBricengnıekluiMBlaılPOiaşaaptom
Tasfîye eğitimde
sorun yaratacak
OKTAYAPAYDIN
Bahçelievler iJçesinde
5 yıldan bu yana kayma-
kamlık görevini sürdüren
AbduDah Durukan, yap-
öğı başanlı çalışmalarne-
deniyleTürk tda-
redlerDemeğita-
rafindanheryılVi-
MHüsekinOğutcaı
adına düzenlenen
"Başan ÖdüJü"
yanşmasında Tür-
kiye'de
H
YıimBu-
rokratı" seçildi.
Durukan, bu seçi-
min kendisi için büyük bir
onurolduğunu belirterek,
"bçemde yönetimi, ben
dep bizorjinli hale getir-
dim. Bu ödüMe, kayma-
kamhğBndairemüdürteri-
nin, bdediye başkanınm
vejimetiminuı katkts ben-
den faziadır. Ortak hiz-
metanlay^ıyia,devletoia-
nakbnnı bfle kuDanma-
dan^izdeserieryaprfabi-
leceğmi gösterdik" dedi.
Durukan, görev süresin-
ce ilçeye 23 ilköğretim
okulu kazandırdığını,
okullann hayırseveryurt-
taşlar tarafından yaptınl-
dığını, hilyonlarca üralık
harcamayla kalı-
cıeserlermeyda-
na getirildiğini
anlattı. Durukan,
şöyle dedi: "Bi-
zim insanımızın
efiaçıkür.Yeterld
verdiği parsnın
A. Durukan rebflsjn."
Bahçelievler ilçesine
3.5 triryon liraya modern
bir öğretmen evi kazan-
dıran, İstanbuJ'da kap- j
kaçlara karşı yine ilk kez J
motosikletli polis uygu-
lamasmı başlatan, 6 sağ-
lık ocağını hizmete açan
Abdullah Durukan, kent-
teki ilk Kaymakamhk
Konutu'nudagerçekleş- ,
tırdiğini bıldırdi. ]
MAHMUTGÜRER
ANKARA - AKP hü-
kümetinin, "61 yaş üze-
rindekileri tasfiye" düzen-
lemesiyle, Milli Eğitim
Bakanlığı'nınkilitnokta-
lannda bulunan birçoküst
düzey bürokrat
emekli edilebıle-
cek. Tasfîye ka-
ranylabirhktete-
mel eğitimin
esaslannı belir-
leyen Talim ve
Terbiye Kurulu
• 61yaş östündeü
memurlan emekfye
ayamapianaun
gerçekleşmea
durumunda,
MEB'inkilh
y
Başkanlığı ve Ilkögretim
Genel Müdürlüğü de bo-
şalacak.
Hükümetin tasarrufadı
. alönda yaşama geçirmeyi
J_plan]adığı "61yaşüzeriıı-
dekikre zonınlu emekü-
Hk" yasa tasansı MEB'-
in işleyişini de etkileye-
cek. Bakanlık bürokrada-
nndan Idari ve Mali Iş-
lemlerden sorumlu Müs-
1 leşar Yardımcısı Necdrt
imve Terbiye
Kurulu Başkanı Nurettin
Başer, îlköğretim Genel
Müdürü ZekiBflginİnan-
h, Öğretmen Yetiştirme ve
Eğitirni Genel MüdürüAy-
dın Özyar, Eğitim Tekno-
lojileri Genel Müdürü Ru-
hi Esirgen, Eği-
tim Araştırma
ve Geliştirme
Dairesi Başkanı
Yurdanur AnV
oglu, Mesleki ve
Teknik Araşör-
ma Geliştirme
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
AKP hükümeri, yandaşlannı devlet
kadrolanna taşırken "irticai faaüyet-
lere kanşanlan" da kamuda istihdam
etmek için her yolu deniyor. Başbakan
Abduliah Gül, 28 Şubat sürecinin ar-
dından memur aluııı ve atanmasmda
daha sıkı uygulanan "emnijet,!VÖTve
Başbakanhk Takip Kurulu'ndan
(BTK)gden raporiar" zincirini larmak
istiyor. Gül'ün bu çerçevede ilk ola-
rak kamuya atanacak personel ile il-
gili MÎT'e "istihbari bilgi topbnma-
ması vçgönderilmemesi" taliman ver-
diği ortaya çıktı.
MtT'in istihbari rapor göndermesi-
nin önüne geçmek isteyen hükümet,
diğer yandan da Cumhurbaşkanı'nın
üçlü atamalardaki yet-
kisine son vermeye ha-
zırlanıyor. Hükümet, bu
çahşmalanyla "irticai
soruşturmalara uğramış
AKP kadrolannı" dev-
letin üst düzeyine taşı-
yabilmek için mevcut
engelleri ortadan kaldır-
mayı hedefliyor. AKP
iktidan, kendi kadrola-
nnı devletin en önemli
kurumlannm başına ge-
çirebihnek için dört kol-
dan çalışmalar yürütü-
yor. Hükümetin "dev-
letteirticaikadrobşma-
ya" ilişkin önemli giri-
şimleri şöyle:
İrtlcacı rektör
Cül'dentallmat
Valiler karamamesi
Köşk'ten dönen AKP,
Sezer'in ikinci vetosunu
önlemek üzere
hazırladığı yeni ve 38
valinin atanmasına
ilişkin karamame için
nabız yokhıyor.
Başbakan Gül ise,
MlT'e gönderdiği yazıda
"istihbari bilgilerin
gönderilmemesini,
sadece adli makamlara
intikal eden eylemlerin
bildirilmesini" istedi.
yolunun açıhnasını isteyen Başbakan
Gül ve Milli Savunma Bakanı Vecdi
Gönül, 7 subayın ahlmasına ilişkin
kararlara muhalefet şerhi koydu. Ge-
nelkurmay Başkanı Orgeneral HDmi
Özkök, bu tavn "irticanm cesaretlen-
dn-3mesi'' olarak değerlendirerek hü-
kümete sert tepki gösterdi.
Atamalara kö$k frenl. Hükü-
met, atamalarda da Çankaya Köşkü ile
karşı karşıya kaldı. "BTK, emniyet ve
MfT" raporlanna ilişkin bilgilenn ata-
ma kararnamesine eklenmesini isteyen
Sezer, çok sayıda atamayı da geri çe-
virdi. Sezer, haklanndaki istihbarat ra-
porlanm da dikkate alarak aralannda
valiler de olmak üzere çok sayıda ata-
makararnamesini iadeetti. îçişleri Ba-
kanı Abdülkadir Aksu,
bunun üzerine 38 vali
atanmasına ilişkin yeni
karamame hazırladı.
Atama yerine
göreviendirme
ş
Dairesi Başkanı Necmet-
tin Yeşilmen, Bütçe Da-
iresi Başkanı Ömer Öz-
demir ile Ögretmene Hiz-
met ve Sosyal Işler Daire-
si Başkanı Fuat Kesldnti
yaş haddinden emekJiye
aynlacak. Milli Eğitim Ba-
kanı Erkan Mumcu'nun,
tasaruıın yasalaşması du-
rumunda sadece Atlıoğ-
lu'nu 65 yaşına kadargö-
revde tutacağı belirtüiyor.
OİdU: AKP hükümeri, "irti-
cai" kadrolaşmanın ilk sinyalini, he-
nüz hükümet kurulmadan verdi. Baş-
bakan Gül'ün, Köşk'e sunduğu Ba-
kanlar Kurulu listesinde YÖK'ün *ir-
ticai ve tarikat etkinliklerine kaöldığı,
tran rejimi vanbsı okluğu" gerekçe-
siyle Kınkkale Üniversitesi Rektörlü-
ğü'nden aldığı Prof. BeşirAtalay, Mil-
li Eğitim Bakanı olarak yer aldı. Cum-
hurbaşkanı AhmetNecdetSezer'in iti-
razı üzerine Atalay, Devlet Bakanlığı'na
kaydınldı. Ancak Gül, Atalay'ı kamu-
da yeniden yapılanmaya ilişkin ko-
misyondan Irak Zirvesi'ne kadar tüm
toplantılara dahil ettı.
Türbanlıya af glrlşlml: AKP
hükümeti, güvenoyu aünasmın ardm-
dan türban nedeniyle üniversiteden aO-
lan öğrenci ve öğretim üyelerine de
AB'ye uyum yasalan adı altında af
getirmek istedi. Hükümet, üniversite
rektörleriyle karşı karşıya kaluıca ge-
ri adım atmak zorunda kaldı.
YAS'3 jertl: 26 Aralık'taki YAŞ
toplantısında YAŞ kararlanna yargı
Öctidann, kadrolannı
atamak için izlediği
yöntemler ile ileriye dö-
nük önlemleri şöyle:
• Hükümet, kararna-
meleri Cumhurbaşka-
m 'ndan dönen bürokrat-
lan göreviendirme yo-
luyla devlet kadrolanna
taşıyor. Daha önce 28
Şubat sürecinde irticai
soruşturmalan geciktir-
mekle suçlanan eski Gü-
müşhane Valisi Mustafa Çetin, görev-
iendirme yolu ile Başbakanlık Müste-
şar Yardımcılığı'na getirildi.
• Kamu Yönetimi Reformu ile
Cumhurbaşkanı'run üçlü atamalarda-
ki yetkisine son verilmesi sağlanırken
görevden alınanlann da Danıştay ka-
ranyla geri dönmesi engellenerek, hü-
kümetin istediği atamayı yapabilme-
si amaçlanıyor.
•Başbakan Gül, MTT'e gönderdi-
ği yazıda "soyut duyumlara davab is-
tihbari bilgilerin gönderümemesini,
sadece adn' makamlara intikal eden
eyfemlerin bidirflmesmi" isterien "de-
vam eden soruşturmalann da Başba-
kanhk'a sözhı olarak aktaruması" ta-
lebinde bulundu.
Başbakanlık ise yaptığı yarlı açık-
Iamada, MlT'e gönderilen bt yazıyı
dogrulaidı. Ancak bunun MTT ile bir
restleşme ohnadığı savunulan /a^ıda,
"mahkemekaraıianna dayaroıarvun,
belgesi ofanaun, sa-
i bOridece soyut kküaian içeren bıgOerin
gönderümesinin" istendiği beirtildi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@mynet.com oralcalislar@yahoo.corr
Yunanistan Dışişleri Bakanı Papartd-
reu'nun Kıbns konusunda söyledikleri il-
gi çekici: "Hem Türkiye hem de Yunanis-
tan olarakgeçmişteikiülke de hatakryap-
tı. Artık Kıbns'ıserbest bırakalım. Kıbns-
lı Türkler ve Rumlar kendi kaderierini ta-
yin etsinler." Papandreu'nun bu söyledik-
lerini Türkiye'deki sosyalistler ve Aeriti-
ler 1974'ten bu yana, hep savunmadılar
mı?
Kıbns sorunu nedeniyle Türkiye'cle "Ya
Taksim Ya ölüm" mitingleri yap/lırken bi-
le sosyalistler, ilericiler, demokratlar hep
iki toplumun barış içinde yaşamasını,
kendi kaderierini tayin etmelerini savun-
dular. Fakat her iki tarafın aşın milliyetçi-
leri, arkalanna Türkiye ve Yunanistan'ın
desteğini alarak Kıbns'taki banş yanlısı
Türkleri ve Rumlan susturdular. Her ikı' ta-
rafa da şahinler egemen oldu.
İki taraflı gerginliğin tırmandınlması
1974teTürkiye'nin müdahalesiyle yeni bir
noktaya geldi. İki taraf birbirinden kopuk
şekilde yaşamaya başladı. Ancak, Türk-
ler de Rumlar da bu aynlıktan memnun
olmadılar. Türklerin huzursuzluğunun te-
me\ nedeni bağımsız birekonomi ve ba-
Kıbns Konusuna Sakin Yaklaşmak...
ğımstz bir siyaset yaratamamalanydı. Kıb-
ns Türk kesimi tamamen Türkiye'ye ba-
ğımlı halegeldi. Kıbnslı RumJar, dünya ça-
pında bir tecrit siyasetini başardılar. Kıb-
ns Türk kesimini kimse tanımadı, bu ise
K/bns Türk/erinin Türkiye'ye olan bağım-
lılığını arttırdı.
Kıbnslı Rumlar ekonomik olarak zen-
ginleştikce, Kıbns'ın Türk kesimine kap-
tırdıMan topraklan içlerine sindiremediler,
adadaki Türk ordusunun varlığını sürek-
li uluslararası platformlarda kullandılar.
Denktaş ve Klerides'in birbirini destek-
leyen çizgisinin aal amaa, statükoyu ya-
ni bölünmüşlüğü korumaktj. Ancak, Kıb-
ns'taki iki halk hep çözüm istedi. Bu yüz-
den çeşttli çözüm formülleri gündeme
geldi.
Tün<iye'nin AB'ye aday üyeliği, Kıb-
ns'ın AB'ye katılma noktasına gelmesı
çözüm ihtiyacını zorlamaya başladı. Tam
bu sırada şimdi daha iyi anlaşılıyor ki,
Türkiye ve Denktaş'ın aralannda anlaş-
malanyfa, Kıbns Rum kesiminin AB'ye
girmesine bağlı olarak KKTC de Türkiye'ye
bağlanacaktı. Erdal Şafak'ın Sabah ga-
zetesindeki dünkü yazısında dikkat çek-
tıği KKTC Meclisi'rtde geçen günlerde
alınan karar bu entegrasyonu ifade edi-
yordu.
Şafak'ın ifadesıne göre eğer KKTC
Meclisi'nde onaylanan "entegrasyon ka-
ran" TBMM'de de kabul edilirse birlik ve
banşgorüşmelerinın biranlamı kalmaya-
cak. Çünkü bu karar KKTC'nin AB'ye gir-
mesinı Türkiye'nin girmesi sürecine ba-
ğımlı hale getiriyor. Bunun ne anlama gel-
diğini herkes yorumlayabilır.
Şu gerçeği kabuı edelim, Türkiye'de
AB'ye girmek yanlısı olmayan kesimler,
Kıbns konusunda da uzlaşmadan yana
değiller. Denktaş'ın çevresindeki danış-
manlara, Kıbns konusundaki şahinlere
bakın, onlann hepsinm en sertAB karşrt-
lan olduklannı görürsünüz. Onlar kendi-
lenne göre bir stratejı kurdular ve Kıbns
yoluyla Türkiye'ninAB'yeyönel'tşinin önü-
nü kesmek istiyorlar. Bu konuda olduk-
ça güçlü bircephe yarattıklan da ortada.
• • •
Işte size bir ömek, Kıbns konusunda
en şahin siyasetlerin savunucusu bir si-
yasi topluluk Denktaş'a destek amacty-
la bir miting düzenledi. Her siyasi toplu-
luğun çeşitli siyasi sorunlarda görüşleri-
ni dile getirmesı onlann en temel hakkı.
Fakat üniyersitelere ne buyrulur. örneğin
Istanbul Üniversitesi. Bir üniversitenin
senatosu, bir siyasi akımın toplantsına ka-
tılmak amacıyla karar alabilir mi? Çünkü
üniversite birdüşünce üretim merkezidir.
Crada Kıbns dahil birçokkonuda farklı dü-
şünecek bilim insanlan olacaktır. Bir üni-
versite senatosu sızce şöyle bir karar ala-
bilirmi: "Istanbul Üniversitesi Senatosu,
29.01.2003 tarihlıolağanüstü toplantısın-
da ulusal davamız olan Kıbns konusun-
da ortaya çıkan 'ver kurtul' anlayışına
karşı Türk ulusunun gerçek duygu ve
düşûncelerinigöstermekamacıyla si-
vil toplum örgütlerince düzenlenen 'Kıb-
ns Davasında Denktaş'a Destek Mftingi'ne
katılmaya oy biriiğiyle karar verilniştir."
Bu karar metni bütün fakülte teKan-
lıklanna RektörYardımosı Taylan\#cka-
yan tarafından yollanmıştır. Dekaılar da
fakülte çalışanlannı bu mitingeçafrmış-
tır. Kemal Aiemdaroğlu, böylebiımitin-
ge yurttaş olarak katılabilir. Baska ırtrver-
srteyöneticileridekat/labilirler. Fa*«t Cini-
versitede bir miting içinresmiseftrtDer-
lik yapmaya haklan yoktur. Bu ünı&rsi-
teyi tamamen kendi görüşleri dojn_»ltu-
sundadavranmayazoriamakanlamna ee-
lir ve bu da ancak totaliter ülkeler6ö^:gü
birdurumdur. Kıbns konusu olsurl>saş-
ka konular olsun, her şey sonund. **A/a-
tana ihanet" tartışmaJanna gelip dastnı-
yor. Halbukibu konulardaha sakınwma-
kul bir ortam içinde konuşulama m ı ?
ömeğin Banş Girişimi bu konudaKıbs *"ta-
kı muhalefet ve iktidar partlennin ıcfaer-
lerinin katılacağı bir forum düzenl-di- 2
Şubat Pazargünü saat 13.00'te BilçLI ni-
versitesı'nin Dolapdere Kampusu' *^aki
bu toplantıyı izlemek darıa yarartı crr* sz
mı, Kıbns'ta Kıbnslılann nedüşündcJle-
rini öğrenmek ve onlann çözümünsa»y-
gı göstermek daha doğru değil mi'