23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 OCAK 2003 PAZAR CUMHURİYET SAYFA 17 •JB «0 Davos'ta tirtunb mankentHâuşmuş. Acabahangm konu nunkoolî Oylat 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 - AKP'linin eniştesi genel müdür olmuş... "IssizJik sonınunu aile icinde cözûvoriar!" Orman Mühendisleri Odası'nın Inegöl'deki Oylat kaplıcalanyta ilgi- li değeriendirmesine 1.5 ay sonra kaptıcayı işleten şirketin ge- nel müdürü Sev- ban Durmuş'tan açıklama geldi: "Oylat Kaplıcalan Işletmesi Turizm Ano- nim Şirketi, çok ortaklı bir şirkettir ve siyasi ge- lişmelerin dışındadır. Belirlenen kiralar kanu- ni sınırlarda olup kira- mızı fazla yatırımdan dolayı 2002 yılındaki ge- cikmenin dışında dü- zenli olarak ödüyoruz. Kamuya ait kaplıca ve diğer tesisler daima za- rar ederken şirketimiz daima kâr eder konum- dadın devlete vergi, si- gorta pirimi gibi katkısı yılda 400 milyar lira ci- vanndadır." Sosyalist Deniz BaykalCHP A adına Sosyalist • J Enternasyonal W^* toplantısına ka- X tıldı ya, Akif Kök- çe şöyle diyor: "Bunlar ya gizli sosya- list kendilerini bizden saklıyorlar ya da dışan- dakileri 'sosyalistiz' di- ye kandınyoriar." K ıtabın adı Küresel Ekonomide Yenı Kölelik... Ingiliz sosyoloji profesörü Kevin Bales yaz- mış; işsiz gazetecilerden Pınar Öğünç Türkçeye çevirmiş; Çitlembik Yayınlan ya- yımlamış... Kitabın üst başlığı Kullanılıp Atılanlar... Bales, köleliğin tarihin sayfalanna gömülmediğini anlatıyor kitabında... Dünyanın birçok ülkesinde ya- şanan insanlık dışı ve hatta insanlık suçu uygulama- lan sıralıyor... 27 milyon köleden söz ediyor... Bu sayıya, köle ticareti sırasında bile ulaşılamadı- ğını vurguluyor... Çokuluslu şirketlerin geri kalmış ülkelerdeki fabri- kalannda, maden ocaklarında aynen bir köle gibi ça- lıştınlan insanlardan, Paris'te, New York'ta, Lond- ra'da zengin evlerinde köle olarak yaşayan insanla- rın dramını gözler önüne seriyor... Sadece Paris ev- lerinde 3 bin köle çalıştınldığını açıklıyor... Inanılır gibi değil ama kölelik, küresel ekonominin yarattığı bir gerçek... Emeğin sömürüsü değil; dün- Yeni Kölelik yada 27 milyon insan köle olarak çalıştırılıyor... Kevin Bales, "Yeni Kölelik" tanımını yaparken es- kisi ile karşılaştırıyor: Eskiden yasal mülkiyet esasken yeni düzende kö- lenin mülkiyetinden kaçınılıyor... Eskiden köle satın almak için yüksek bedeller öder- ken şimdi çok düşük ücretler ödeniyor... Eskiden köle çalıştıranlann kârlan düşükken şim- di çok yüksek kârlar elde ediliyor... Eskiden potansiyel köle kıtlığı varken günümüzde potansiyel kölefazlası bulunuyor... Geçmişte köle uzun süre kullanılırken, şimdi kısa dönem ilişki kuruluyor... Eskiden köleler sürekli köle kalırken günümüzde kullanılıp atılıyor... Eskiden etnik farklılıklar önemliyken şimdi etnik farklılıkların hiçbir önemi bulunmuyor... Bales, köle işçilerin çalıştıklan tezgâha, masaya zinciriendiğini anlatıyor ve şöyle diyor: "Küresel ekonomimizde çokuluslu şirketlerin ne- den 'birinci dünya'daki fabrikalannı kapatıp, 'üçün- cü dünya'da yenilerini açtıklanna dair verdikleri en beylik cevap, emek gücü emek gücü maliyetlerini düşürmek. Işte bu, tasarrufun yabana atılmayacak bir kısmını da köleler sağlıyor. Ne kadar randımanlı olur- larsa olsunlar, ücretli işçiler, hiç ücret almadan çalı- şanlarla yani kölelerle rekabet edemez." Çokuluslu şirketlerin birçoğu giyimden dokumaya, metal malzemeden şekere kadar dünyada birçok ürünü kölelerin sırtından elde ediyor... Bizler de "marka" hevesiyletüketiyoruz... Bu kita- bı okuyun... Kevin Bales de, kölelikle mücadele için, kitabı okuduktan sonra okuması için bir dostunuza vermeyi öneriyor... Bu kitap elden ele dolaşmalı... SESSlZ SEDASrZ (!) Yüksek Yerilim Hattı erdincutkug yahoo.com TAŞ FIRIN ERKEĞt maçoluğumuzu aşmamız için bizim KIRK FIRIN EKMEK YEMEMİZ lazım! Hükümetjn çevreyi tahrip ppogramı! '9 S.O.S Çevre Gönüllüleri Platformu, AKP hükümetinin programına göre çev- re konusuna yaklaşımını değerlendiri- yor: "Ormanlann korunması yüzeysel bi- çimde bile ele alınmamıştır. Tanm top- raklanmızın verimliliğinin yükseltilmesin- den söz edilmemiştir. Türk tanmının çık- mazından nasıl çıkabileceğiyle ilgili bir yöntem geliştirilmemiştir. Su havzalan- nın nasıl korunacağına ilişkin bir proje söz konusu değildir. Gıda güvenliği ko- nusunda bir etiketleme sisteminden söz dahi edilmemektedir. Ithal edilen dene- timsız, sağlık bozucu maddeler üzerin- de hiçbir çalışma düşünülmemiştir. Bü- yük kentlerde yoğunlaşan gürültü kirtili- ği çözümü için yeni bir politika ortaya konmamıştır. Halk sağlığı ve çevre sağlığı, ile ilgili konuların hiçbiri prog- ramda yer almamıştır. Sera gaz- lannın azaltılması, dünyadaki zir- velerde iklim değişikliği, açık ve kıtlık iti- bariyle sürekli ırdelenirken bir hükümet politikasından söz edilememektedir. Çevre yasası ve yönetmeliklerinin uy- gulanamazlığına, boşluklarına, güncel olmayışına çare olabilecek bir yaklaşım sergilenmemiştir. Belediyelere devredileceği belirtilen hazine arazilerinin hangi amaçla kullanı- lacağı belirtilmemiştir. Havza bazında bir çevresel iyıleştirme gibi temel bir düşün- ce dahi programda bulunmamaktadır." Sonuç: "Hükümetin bu yaklaşımı ile doğal dengenin tahribinin artmasından kuşku duyuyoruz." ÇED KÖŞESİ OKTAY EKİNCl Pazar NTV; Pazartesi TRT-2... 2003'le birlikte tarih ve uygar- lık değerlerimizin korunmasın- da "atihnı dönemini" başlatma- mız yönündeki dileğimizin, iki önemli televizyon programıyla da desteklendiğini biliyorsu- nuz... Bu yılın genel yayın ilkesini "kültür öncetiklT belirleyen NTV'de, 12 Ocak 2003 'te başla- tılan "Kültür ve KtaıKk" progra- mı, her pazar 11.00-13.00 ara- sında ve hafta ıçi tekrarlanyla yıl sonuna kadar sürecek şekilde planlandı... TRT-2 'de 06 Ocak 2003 'te ya- yına giren ~Anadolu'da Evve İn- san" belgeseli de pazartesi gün- leri 20.30'dan itibaren 16 hafta izlenebilecek... Ardından yine TRT- 2'de benzer programlara devam edilecek... Her iki program için de bilgi- lenmek isteyen okurlar sıkça aramaya başladıklanndan, bu- günkü köşemizi NTV ve TRT- 2'ye ayınyorum. Kültür ve kimlik NTV'deki program bu ismi ta- şımakla birlikte, geçmişten ge- len ve yaşamın her türlü üret- kenliğini belgeleyen değerlerin, hepimiz ve tüm insanlar açısın- dan "ortak mirasımız" olduğu gerçeği ve bilincine dayalı ola- rak hazırlanıyor... rin belirlenmesinde Çekûl ve Kültür Girişimi üyeleriyle işbir- liği yapılmakta... Bu üyelerden Prof. Dr. Emre Kongar, Şakir Ec- zacıbaşu Hıfa Topuz, Prof Dr. Metin Sözen ve bendeniz de de- ğişik haftalarda stüdyoda bulu- narak o günkü değerlendirmele- re katıhyoruz... Aynca, haftanın genel temasıyla ilgili konuk ko- nuşmacılar da program süresin- ce hem alan çekimlerinde, hem de stüdyoda düşüncelerini açık- layabilecekler... Anadolu'da ev ve insan Yönetmenliğini ZeyneJ Elp- oğhı'nun yaphğı Prof. Dr. Metin Sözen' in genel danışmanlığıyla TRT-2 için hazırlanan belgeselin metin yazan Metin Keskin Yaklaşık 9 ayda tamamlanan çe- kimlerde kamera yönetimini Gökhan Eren üstlenirken, Cahi- de Oğultürk, Gülhan Çotok, Ni- lay Bilgen ve Sıdıka Eralp de kûrguyu gerçekleştirdiler... Yurdun tüm bölgelerinden, farklı kültür ve coğrafyalarda yaratılmış "shil mimari" biri- kim ile bu geleneksel mirasın yerel sahiplerini oluşturan yöre insanının aynı konutlardaki ya- şam serüvenini Tuğrul Kara- taş'ın özgün müziği eşliğinde ekranlara getıren belgesel için ZeynelElçioğlu şunlan söylüyor: I İE s Metin Keskin'le Safranbolu'dan Mardin'e.. Her hafta ülkemizin değişik bir kenti ya da yöresindeld tarihi ve kültürel doku ile geleneksel değerlerin hem tanıtılıp hem de bunlann koruması ve yaşahlma- sı yönündeki çaba ve sorunlar ekrana gelecek... Aynca "güncel kültürhaberieri" ve yorumlany- la birlikte, bunlarla uygun tema- lar da canlı yayın oturumlannda ele alınıp tartışılacak... Yönetmenliğini Ayhan Bö- lükbaşı nın yaptığı ve Esra Sert'in sunduğu, Kültür ve Kim- lik için nerede bir ortak miras varsa elde mikrofon oraya ko- şan Ayzm Atalay.. Nerede yan- sıtılması gereken bir görüntü varsa kameralan oraya yönelten SedatDeüce... Yayın hazırlığı ve konulann düzenlemesi için edi- törlüğü Zeynep Özek üstlenir- ken, metinlerin hazırlanmasın- da da AH Sanh kâğıda ve kaleme sanlıyor... Kültür Bakanhğının da des- teklediği programın içeriği ve ele alınacak konular ile yörele- "Her yöreyi, oradaki yerel ay- dınlann, haîkuı, uzmanlann ve ustalann katkı ve düşüncelerrv- le belgeledik.- Böylece Anadolu kültürlerinin günümüzdeki kab- ramanlan da 16 bölümün bütii- nünde buluşmuş oldular»" Anadolu mirasımn hemen her zenginliğini toplumla buluştur- mak üzere çok sayıda belgesele yıllardır özverili emeğı ve biri- kimli katkılanyla imza atan Me- tin Sözen ise şunu ekliyor: "Korumak için sahiplenmek gerek_ Bunun için de sadece gör- mek yetmiyor; tanımak ve bizim olduklannı kavramak gereki- yor_. Zeynel işte bunu hedefledi ve başardi- Metin Keskin de gö- rünen değerlerin anlamını büin- ce taşrvan bir anlaümı gerçekkş- tirdiJ' TRT-2 ve NTV'deki bu duyar- h hizmetin, diğer kanallanmız- da da yaygınJaşmasmı diliyo- rum... Oekinci v cumhuriyet.com.tr. KİM KtME DUM DUMA BEHIÇAK behicakn turk.net ÇİZGlLÎK KÂMIL MASARACI HARBl SEMİH POROY SBmihporoyCı yahoo.com KEDt LEVO APTLUKA e-posta: aptulikatâ go.com. N/y£ KfZpıMZ- Kı VUfZMAy/A/BB- M4M'&A8IŞ TAA/ YAA/AYD/M TARİHTE BUGÜN MLMTAZARIKAM 26 Ocak İZMIR'DE UCAK KAZASIl f9?4'TE BU6ÜN. TÜItK HAI/A YOUAKİNIN ADU YOLCU UC4Ğ/ r'ZMİK'DC OÛŞTÜ. HOLLAN- PA'PAA/Bie Y/L ÖNÇE &4TM AUNMtÇ OLAN, 65 VOLCJJ K4PABİTCLİ F-28 JET UÇASl, SA&W SAATOf'DE İZMİK CUMAOVASI HAVA ALANIN- DAN fjAVALANOI- k&PTAN PİLCT İLHAN 6ÜM4/ OIN,PİLOrXAYA KJJN£L6UR,HOSTBS.LEH,SE- ' KAP ÖZP£N VEAYNUR SÛHÛCÜ YOÛ. UÇAK AİAN_ OAN TEJİEBLBK KESİP 1SO-2DO m. YÜKSEL-' MtÇTİ Kİ, AMLAŞILMAYAU BİH NEDENL£^hli- OEN SOL KANAOI ÜZEGİNE YHTIP SUKUN ÜŞ_ Tü yejse CA/OLP/. TOPLAM 64 ıcişiNiN ÖLPÛ- ĞÛ M2APAH Ağ/e YABAU OLABAK KUJBTUIAN HOSTBSAYNUe. SÛBÛCÛ, BİR SÜB£ SİTKİSEL M- ŞAMA SİRMİÇ DAHA SOUBA O M ÖLMÜÇTÜ.. PANO DENİZ KAVUKÇUOGLU Magazin Dünyasından Notlar Bugün sizinle, geçenlerde bana, "Şu magazin programlannı izlemekten ne zevk alıyorsun" diye soran bir arkadaşıma yanrt vermek için topladığım notlan paylaşmak istiyorum. Bu programları izlememin elbette bir nedeni var... Sözgelimi, magazin programlannı izleme- sem bir canlı yayında şarkıcı Sevda Demirel'den okkalı birtokatyiyen oyuncu/sunucu Hande Ata- izi'nin, "bu tokattan sonra hayata bakışının değiş- tiğini", artık "herşeye daha pozitif baktığını" ne- reden bilebilirim? Aslında, "öyle herarkadaşını içi- ne alan biri" olmamasına karşın, "Birçok arkada- şımın içime girmesine izin verdim.." diyen man- ken Deniz Akkaya'nın ruh dünyasını nasıl çöze- bilirim?.. Değerli besteci/şarkıcı SerdarOrtaçın ilham kaynağının "Boğaz" olduğunu da bir maga- zin haberinden öğreniyorum. "İlham kaynağım şu gördüğünüz Boğaz. Bu deniz, öküze bile ilham verir.." diyor sanatçımız. Şarkıcı Emrah'ın "Mo- zart dinlemediği", fakat "adam Türkiye'ye gelir- se" konserine mutlaka gideceği haberi de yalnız- ca magazin basınında yer alıyor... • • • "Uzun vadede politikada iyi şeyler yapmak is- teyen" güzel manken Tuğba özay'ın, insana, "Hayırdır, inşallah.." dedirten ilginç rüyalargördü- ğünü de renkli basında okumuştum... "Ben kûçük- ken devamlı rüyamda uzaylılan görürdûm. Böyle gri kıyafetli, acayip panldayan yaratıklardı. Geli- yorlar, beni alıp götürüyohardı.." diye anlatıyor- du... Ne var ki politikacı adayı genç kadın, uzaylı- lann kendisini nereye götürdüklerini söylemedi- ğinden merakta kalmıştım. Ünlü ses sanatçılan- mızdan Kibariye'nin, bir yarışma programında kendisinden "Mutfakta kullanılan uzun saplı her- hangi bir mutfak aleti"nin adını söyiemesini iste- yen sunucu Güner Ümit'e verdiği "Ûtü masası.." yanıtı da ayn bir merak konusu olmuştu benim için... Merakı arttıkça, "belki giderebilirim" umuduyla magazin programlarını, magazin basınını daha bir dikkatle izlemeye başlıyor insan. Türk sinemasının sultanı Türkan Şoray'ın, bir gazetecinin yönelttiği, "Türkan Hanım, gözlerini- zibağışlamayıdüşünürmüsünüz" sorusuna, "Bu- gün mü" diyerek yanıtlaması da o dikkatle izledi- ğim programlardan birinde çalınmış olmalı kula- ğıma. • • • Kimi spor programları da başlı başına magazin... İnsan, özellikle canlı yayınlarda çok eğlenceli şey- ler bulabiliyor. "Guruhuyuz, umutluyuz... Dünya Kupası zaten bir şölen, bir eğlence.." diyen Ulu- sal Futbol Takımımızın Teknik Direktörü Şenol Gü- neş'e televizyon yorumcusu/eski hakem Ahmet Çakar, "Şenol Hoca eğlence, şölen istiyorsa Te- kirdağ Kiraz Festivali'ne katılsın.." diye yanıt ve- rince çok gülmüştürn doğrusu. VVimbledon'da oynanan tenis finalini anlatan değerli bir TRT spikerınin btrcümlesi ise uzun uzun düşüridürmüştü beni, "Acaba ne demek istiyor p diye... "Kaybedecek hiçbir şeyi yoktu" dedikten sonra, "ilk iki seti kaybetti. Şimdi kaybedecek da- ha çok hiçbir şeyi yok" diye sürdürmüştü anlat- mayı spiker. Anlaşılması zor sözlerdi gerçekten... Söz, anlaşılması güç sözlere gelmişken yazımı, sinemamızın unutulmazjönü Cüneyt Arkın'ınfel- sefi bir öğüdü ile kapatayım diyorum: "Vücudun- dan kurtul. Sadece zihnin ve ruhunla yaşa. O za- man toprağın altında nefes alabilirsin..." (e-posta: dkavukcuoglu(â superonline.com) (Faks:0 212-2346873) B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1/ 1960'larda Brezilya'dan tüm dünyaya yayılan bir dans ve mü- zik. 2/ Kısa namlulu bir top... Doğa- run neden ol- duğu yıkım. 3/ Eski Mı- sır'da gök tannçası... Eski Yu- nan kentlerinde pa- zar yeri. 4/ Yunanis- tan'ınplakaişareti... Gece yapılan sine- ma ya da tiyatro gösterisi. 5/ Akım şiddeti birimi kilo- amperin simgesi... Briçte sanzatunun kısayazılışı. 6/Trab- zon'un bir ilçesi... Bauyum elementinin simgesi. 7/Bir cins büyük ve zrehirli örümcek... Işyeri ola- rak kullanılan birkaç katlı yapı. 8/Tahtadan yapı- lan nefesli bir çalgı... Ödünç verme 9/1. Dünya Savaşı'ndan sonra A\Tupa'da moda olan bir dans. YUKARIDAN AŞAÖYA: 1/Caz müziğinde kullanılan ve elle \Tirularak çalı- nan, yan yana iliştinlrniş iki küçük davul... Damız- lık erkek koyun. 2/Geıeğinden çok yemek yiyen... Nefesli bir çalgı. 3/Cahit Külebi'nin bir şiir kita- bı... Esmer. 4/Nazi partisinin askeri polis örgütü... Kerestesi sert ve kokulu bir ağaç. 5/ Altının simge- si... Şaşma belirten bir ünlem. 6/Orta Afrika'da bü- yükbaş hayvanlarda gorülen uyku hsstalığı... Du- man lekesi. II Bir plakanın derişik nitrik asit etki- sinde bırakılmasıyla elde edilen baslc... Islam kül- türlerinde, belirli kura.llara uyarak güzel yazı yaz- ma sanatı. 8/ Bir kalenin ya da berkitüniş bir yeriu teslimi... Avukatların bağlı olduğu knruluş. 9/So- yundan gelinen kimse-... Sepiciükte ^e hekimhkte kullamlan, tadı buruk "bitkisel bir ma<lde. SATILIK BMW 1997 Model 320i Deri döşemes full aksesuvar 120.000 km'de, ilk sahibmden. Tel: 0 532 314 16 70
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle