Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23 OCAK 2003 PERŞEMBE
HABERLER
Yüksek Askeri Şûra kararlanyla TSK'den uzaklaştınlan subaylar da beldeye yerleşmiş
Ordudanatılan Akfirat'taOKTAYAPAYDEV
Tuzla ilçesinin Akftrat beldesinde
ortaya çıkartılan "EdepTarikaü" ola-
yuıın perde arkasındaki gerçekler her
gûn biraz daha aralanıyor.
Yapılan soruşrurmalar sonucunda,
çeşitli dönemleTde Türk Silahlı Kuv-
vetleri'nden YAŞ kararlanyla atılan
ya da emekli edilen kimi ordu men-
suplannın da Akfirat beldesinde yer-
leştiği ortaya çıktı. Belediye Başka-
nı AB Osman Soyhı'nun yarbayken
emekli olup buraya yerleşmesinden
sonra 12 yıl hem köy. hem belediye
döneminde muhtarlık yapan Durmuş
Karasoyun emekli astsubay olduğu
anlaşıldı. Bu arada soruşturmayı yü-
rüten tstanbul DGM Başsavcılığı'nın,
ANAP'h Belediye Başkanı Ali Osman
Soylu ile halen muhtarlık görevini
yürüten Sadık Savaş'ın ifadelerini al-
dığı öğrenildi.
Akfirat Beldesi'ni "Şeriatköyü'>
ha-
• Belediye Başkanı Ali Osman Soylu'nun yarbayken emekli olup buraya yerleşmesinden
sonra 12 yıl hem köy, hem belediye döneminde muhtarlık yapan Durmuş Karasoy'un
emekli astsubay olduğu anlaşıldı. Soruşturmayı yürüten Istanbul DGM Başsavcılığı'nın,
ANAP'h Belediye Başkanı Ali Osman Soylu ile halen muhtarlık görevini yürüten
Sadık Savaş'm ifadelerini aldığı öğrenildi.
line dönüştüren imamYaşar Yümaz ın
işgal ettiği belediye arazisindeki "Kü-
mes" adını verdiği alandaki binalann
yıkımı için Kaymakamlık, Tuzla Sulh
Ceza Mahkemesi'ne başvurdu. Ceza-
evinde bulunan tarikat elebaşısı Ya-
şar Yılmaz' ın işgalinde bulunan 50 dö-
nümlük köy ortak mülkiyeti ve bele-
diye arazisinde çok sayıda ev bulun-
duğu saptandı.
Yaşar Yümaz'ın 'cennet'i
Öte yandan, Tuzla llçe Kaymaka-
mıMustafa Guni'nin köy merasında
bulunan bu kaçak yapılarla ilgili ola-
rak 6 ay önce yıkım karan aldırdığı,
ancak yıkımın belediye tarafindan
gerçekleştirilemediği öne sürüldü.
Koruması altına aldığı ve imam ni-
kâhı kıydığı kadınlarla köy ortasın-
da adeta bir "cennef yaratan imam
Yaşar Yılmaz'ın, çiftliğindeki hay-
vanlar arasında bulunan iki devenin,
3 yıl önce bir müridi tarafindan geti-
rildiği ortaya çıktı. Jandarma tarafin-
dan yapılan çalışmalarda, imam Yıl-
maz'ın evinin bulunduğu alanı ade-
ta özel bir hayvanat bahçesine dö-
nüştürdüğü anlaşıldı. "Kûmes" adı
verilen ve jandarma tarafindan kim-
senin yaklaştınlmadığı malikânelerin
bulunduğu alanda yapılan sayrmda
şu hayvanlar bulundu:
"6dev«kuşu,50yeşabaşördek,6ge-
yik, 30 denizfi horozu ve tavuğu, 1 şa-
bin, 3 inek, 7 merinos koyunu, 2 adet
tavuskuşu."
'Baskı yapıyordu'
Yaşar Yümaz'ın üişkilerinin ve kur-
duğu EdepTarikaü'nın ortaya çıkma-
sını sağlayan EŞ'ninbabası Üstön Ş.,
Yılmaz'ın evlerinin inşaatı sırasında
kendileriyle beraber çalıştığını be-
lirtti. tmam Yılmaz'ın kızını Abdul-
lah Karasoy'la evlendireceğini söy-
lediğini, ancak kızını kendisine gös-
termediğini iddiaedenÜstûn Ş., "Kı-
zım eşiylebirbuçuksenebir araya gd-
mediğmi, ayn odalarda yatbğmı an-
lattL Yıtanaz, daha sonra da kızın ni-
kâhııu kendiüzerine aldL Bunun üze-
rine şikâyet ettik Bana susmam için
Dolayoba'daiki daireverdL Karşı çık-
tım. Beni tehdit edip 6 ay boyunca
adamlanna dövdürdü" dedi.
Beldede sessiz bekleyiş
Tarikat olayının ortaya çıkmasından
sonrajandarmatarafindan abluka al-
tına alınan Akfirat beldesindeki ger-
gin bekleyiş ise sürûyor. Jandarma-
lann 24 saat devriye görevi yaptığı
köyde hâlâ gazete satılmıyor, kadın-
lann yabancı gördüklerinde yol de-
ğiştirdikleri, evlerinin pencere önle-
rinden içeri kaçtıklan dikkat çekiyor.
Jandarmanın, DGM savcılığı tara-
findan yürütûlen soruşturma kapsa-
mında beldede çalışmalannı bir süre
daha devam ettireceği bildirildi. Yet-
kililer, imam Yaşar Yılmaz'ın yaptır-
dığı kamu alanı üzerindeki binalarla
ilgili karann ise önûmüzdeki gûnler
içinde verüeceğini ifade ettiler.
'Şeyh' baskısı sürüyor
MLU câaM %Juu*mjG»
GAZİ MUSIAFA PAŞA
Yıkım kararına karşın külliyede \ ~ "~
inşaat çahşması yeniden başladı Jandarmanın aldığı önlemlere karşın Akfirat'ta kimse konuşmak istemiyor
Orhanlı'da
'Dergâh Plaza'
Bayındırlık Bakanhğı ve mahkemelerin, kaçak
yapıldığı gerekçesiyle yıkım karan aldığı, Adıyaman
Menzfl Tarikauna ait, Tuzla Orhanlı Belde
Belediyesi'ne bağlı Tepeören Köyü'ndeki külliyede
inşaat çahşması yeniden başladı. Külliyeyi
Orhanlf nın ANAP'h Belde Belediye Başkanı Cemfl
Ekşi'nin, yasal olmamasına rağmen plan tadüatı
yaparak ruhsatlandırdığı ortaya çıktı.
Tuzla CHP llçe Başkanı Tekin Ağırman, "Bu
küffivenin, planlan bakanhkça iptal edümesine,
Jandarma Komutannğı'nın düzenlediği raporlara
rağmen. yasadışı biçimde ruhsaüandınlması kanunlar
önünde açıkça suçtur. Ancak bunu nedense yetkililer
görmezden gelmektedir'' dedi. Söz konusu arazınin
ilk planlan Tuzla Belediyesi tarafindan, "Sosyal, dini
ve kültürel tesis yapdabiBr" notuyla Adıyaman Menzil
grubuna verihnişti. Adıyaman Menzil grubu da
arazide külliye
inşaatına başlamıştı.
• Tuzla Orhanlı
Belde Belediyesi'ne
bağlı Tepeören
Köyü'ndeki külliyede
inşaat çahşması
yeniden başladı.
Yıkım karan olan
külliyeyi, ANAP'h
Orhanlı Belde
Belediye Başkanı
Cemil Ekşi'nin, yasal
olmamasına rağmen
plan tadilatı yaparak
ruhsatlandırdığı *>
ortaya çıktı.
Ancak inşaatın,
Tuzla tlçe Jandarma
Komutanlığı
tarafindan yapılan
denetimlerde kaçak
olduğu ortaya çıktı.
Aynı yerdeki değişik
parsellere tecavüzlü
olarak yapımı süren
külliye ile ilgili
Bayındırlık ve Iskân
Bakanlığı Teknik
Uygulama ve
Araşurma Genel
Müdürlüğü
19.02.2001 tarihli
yazısıyla bölge
planlannın tümünü
iptal etti. Bakanlık
yazısmda, "tlçe Jandarma Komutantağı'nın Tuzla
Kaymakamhk Makanu'na yaptığı yaoşmalardan
anİaşılacağı üzere Tuzla. Tepeören Köyü 5 pafta 1838
parselde imar mevzuaüna aykın inşaata başlandığı ve
kabasının brarihniş olduğu bfldirumiş, söz konusu
inşaaüa ilgili Tuzla Belediyesi'nce yapı tatil tutanağı
düzenlendiği görütanüştOr. Söz konusu inşaabn
'Külhye inşaatı', 'Dergâh Plaza" olarak yapıkhğına
dair kknalar da yer almaktadır" denildi. Bakanlık
yazısının sonuç bölümünde tüm planlann iptal
edildiği belirtilerek, külliyenin yıkılması istendi.
CHP Tuzla llçe Başkanı Tekin Ağırman,
Külliye'nin Tepeören'in Akfirat ve Orhanlı Belde
belediyeleri arasındaki çekişmeler sonrasında,
Orhanlı Belediyesi'nce yasadışı olarak
yeniden plan tadilahyla ruhsatlandınldığıru
ortaya çıkardı.
• Öğrenciler, belde merkezindeki Gazi Mustafa Paşa îlköğretim Okulu'na gitmek
için şeyh baskısı nedeniyle türbanla evlerinden çıkıyor, okula yaklaşınca
başlanndaki türbanı çıkanp okula öyle giriyor.
(Fotoğraflar: OKTAY APAYDIN)
Tuzla Akfırat'taki "Edep
Tarikaü" elebaşısı imam
Yaşar Yılmaz'ın
tutuklanmasına karşın
beldedeki müritleri
aracıhğıyla yaptığı baskısı
sürüyor. Öğrenciler, belde
merkezindeki Gazi Mustafa
Paşa Îlköğretim Okulu'na
gitmek için şeyh baskısı
nedeniyle türbanla
evlerinden çıkıyor, okula
yaklaşınca başlanndaki
türbanı çıkanp okula öyle
giriyor. "Şeyh" baskısı
nedeniyle jandarmanın
aldığı bütün önlemlere
karşın kimse konuşmak
istemiyor. Vatandaşlar,
"Bize hiçbir şey sormayın,
yapılanlar ortada. Herkes
cezasım bulacak" demekle
yetiniyor.
Şeyhin çocuk merakı
25 yıllık bir süreçte Akfirat
beldesını kendi kurallarına
göre yöneten Yılmaz'm,
yapılan operasyonlarda
"küçük yaştaki çocuklara
ayn bir Ugbi olduğu" ortaya
çıktı. Jandarma ve
DGM'nin 8 ayı aşkın bir
süredir Akfırat'ı ve
gelişmeleri düzenü olarak
izlediği, operasyonlann
sürdüğü belirtildi.
Çocuklann çoğu
biryaşmda
Yıhnaz'm 9 imam nikâhlı
kansının olduğu,
Gebze'deki evinde ele
geçinldığınde yanında
bulunan T.Ç.'den bir
yaşında çocuğu bulunduğu
da belirlendi. Yılmaz'ın
operasyon sırasında
yakalanan imam nikâhlı
kanlanndan
birisinin ise gözaltına
alınmadan 2 gün önce
doğum yaptığı belirlendi.
Yıhnaz'ın kanlanndan olan
çocuklann büyük
çoğunluğunun ise 1-2 yaş
grubunda olduğu
ortaya çıktı.
VECtHİ 1ÎMUROĞLU
Kasım 2002 seçimlerinin beklenen
sonucu gerçekleşti ve AKP iktidar ol-
du. AKP'nin ilk marifetleri de toplu-
mu germeye başladı. Otellerin bekle-
me bölümlerinde, bakanlıklann mer-
divenlerinde gösteri namazlan kılmak
ve kadınlann başörtüleriyle kamu ku-
rumlannda görev yapmalanna ışık
yakmak, toplumun bunca sorunu var-
ken öne çıktı. Bu şeriatçı tutum, bir du-
rumun yansımasıdır: AKP, hiçbir za-
man>'aşamageçiremeyeceğisözlerver-
miştir halka."Yoklukİar,yoksuDuldar
ve yoteuzhıklar ortadan kaldınlacak-
ör" dediler. Daha ilk adımda. yolsuz-
luklar, milletvekili dokunuhnazlıkla-
nnın kaldınknası sözünden vazgeçi-
lerek korumaya alındı. Emekçilerin
yoksulluklannın giderihnesi, "tşGû-
vencesi Yasası"nın değiştirilmesinin
gündeme getirilmesiyle, bir başka ba-
hara kaldı. Bu yasanın ilk ağızda ele
alınması, AKP'nin emekçiye bakış
açısını açık seçik belirtiyor. Kuşku-
Şeıiatın sîmgesi türban
suz, AKP'nin emekçiye bakış açısı, îs-
lamcının bakışı açısıdır.
Islamın emek kavramından anladı-
ğı, Tann'ya ibadettir. Emek (amel),
dinsel içeriği olan bir kavramdır Ku-
ran'da. Ömeğin, Âl-i Imran suresinin
195. ayetinde, Tann şöyle buyuruyor
kullanna: "Tannlan, yakanlarmı ka-
bul edip bildirdi ki, erkekya da kadın,
sizdenemekveren kimsenin emeğinibo-
şaçıkarma>-acağım kuşkusuz. Birbiri-
nizden oluşmaktasuuz. Göçenlerin,
yurtianndan sürülenlerin, benim yo-
lumda işkence görenlerin. savaşlarm
ve öienleringünahlanıu, elbettebağış-
layacağım ve elbette onlan, albndan
ırmaklarakan cennerkre km^cağım."
Görüldüğü gjbi, emek (amel), altından
ırmaklar akan cennetlerle karşılanacak-
tır. Kuşkusuz, karşılığın en güzeli Tan-
n katındadır! Ve de bu kata çıkmak,
ölümden sonra dirilişte olacaktır.
Bir Islamcı iktidann emeğe başka tür-
lü bakması olanaksızdır. Emekçi, gö-
nence cennetlerde kavuşacaktır. AKP
iktidannın başörtüsü (türban), göste-
ri namazı, imam hatip okullan gibi
sorunlan hemen gündeme getirmesi-
nin nedeni açıktır. Toplumu gerecek,
toplumun tüm ilerici kurumlanyla kar-
şı karşıya gelecek ve sonunda. "Bizdü-
zeltecektik her şeyl, toplumu gtiDük
güüstanhk yapacakük, ama bu Tan-
n'nın belası Atatürkçüler bırakmadı-
lar" diye efelenecekler.
Örtünme ile ilgili ayetler, benim bil-
diğimce beş tanedir. A'râf suresinin
26. ve 27. ayetleri, Nur suresinin 31.
ve 60. ayetleri ve Ahzab suresinin 59.
ayeti. A'râf suresinin 26. ayeti Ade-
moğullannın avret yerlerini (cinsel or-
ganlannın bölgesi) örtecek giysiler
giymelerini buyuruyor. 27. ayet ilginç-
tir. Şeytan, anamızla babamızı cen-
netten çıkardığı zaman, cinsel organ-
lannı, kendileri görüp tanısmlar diye
(demek cennette farbnda değiller-
miş), giysilerini yırtmış. Tann, bize
böyle bir hakaret yaptırmayacakmış!
Şeytanlar, inanmayanlara, Tann tara-
findan dost edilmiştir.
Nur suresinin 31. ayeti, doğrudan
başörtüsüyle ilgilidir. Tann, elçisine, ina-
nan kadınlara gözlerini haramdan sa-
kınmalannı söylemesini buyuruyor.
60. ayet, kadınhk durumundan kesümiş
(aybaşı ohnayan) kadınlann, zıynetle-
rini göstennemekkoşuluyla, giysileri-
ni çıkarabileceklerini buyuruyor. Ah-
zâb suresinin 59. ayeti, biraz da Mu-
hammet'e özel.
a
Eypeygamber,eş|e-
rine, kuknna w inananlarm kadınla-
rma söyle, dışan çıknklannda, dışan-
\-a özgü giysOergh sinler.Bu onlaruı ta-
nınıp incinmemeİerini dahahi sağlar"
diye uyanyor elçisini. Başörtüsüyle
ilgili ayetler, açıkça, saçlan değil, ta-
kılan gizlemeyi öngörüyor.
Sumerler, fuhşa tapınaklarda izin
vermiştir. Rahibeler, resmi olarak fu-
huş yaparlardı. Bunlann gelirleri tapı-
nağa bırakıhrdı. Namuslu kadınlardan
ayui edümeleri için, yüzlerini örtme-
leri zonmluydu *• ^.Ortünmeyenlerce-
zalandınlırdı. Tarihsel durum bu, din-
sel durum açık. Buna karşın, Türk top-
lumunu germek niye? Başörtüsünü ve
dinsel giyimi, Kuran kurslannı, imam
hatip okullannı gündemde tutanlar, ke-
sinhkle toplumsal sömürüyü gidebildi-
ğince sürdürmek isteyenlerdir. Demok-
rat geçinenler, buna karşın, 'Hûrban
da türban'' demeyi sürdürüp bununbir
insan hakta olduğunu, hâlâ savunacak-
lar mı? Yazık Atatürk'ün emeğine!
Muazzez îlmiye Çığ, Kuran, încilve
Te\rat 'ın Sumerler'dekiKökeni, Kay-
nak Yavmlan, s.29, 1995 Istanbul
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Siyaset ve Adalet
Bir hafta içinde üst üste iki duruşma! Pek inanıla-
cak gibi değil, sanki Amerikan mahkemelerinin yar-
gılama hızı!.. Sevinelim mi?
Yo, o kadar acele etmeyelim, hatta n'oluyor diye
merak edelim: Yargılananlar AKP lideri ve Istanbul
Belediye Başkanlığı döneminden arkadaşlan. "Ada-
let", üç-beş ay sonraya ancak verilebilen duruşma
günü için sanıklara torpil geçmiş! Zaten var mı yok
mu belli olmayan eşitlik ilkesini bozmuş. Erdoğan
ve diğer sanıklar, üstelik tutuksuz; peki tutuklu ola-
rak duruşma günlerini aylarca bekleyen onbinleri?
Yalçın Bayer'in dünkü köşesinden (Hürriyet) öğ-
reniyoruz ki R.T. Erdoğan, Istanbul 3. Ağır Ceza Mah-
kemesi Reisi Şefik Mutiu'nun kızı Hamdiye Mut-
lu'yı avukat olarak tutmuş. Avukatlan arasında, yi-
ne Istanbul Ağır Ceza Mahkemesi reisliklerinden
emekli iki avukat daha var: Azmi Ulu ve Yavuz Ab-
basoğlu.
Yasal olarak, bu duruma bir engel yok.. gibi.
Ama a) etik açısından? b) adalet mekanizması ve
bireyleri arasındaki sıkı ilişkiler açısından?
Dava sonuna bakın: Yargılanan Albayraklar 1 yıl
boyunca devletten ihale alamaz yasağı alıyor. Yar-
gılanan 11 sanık mahkûm oluyor, ancak amirduru-
munda bulunanlar, "deiil yetersizliği"nden beraat
ediyor...
Acaba Erdoğan mahkûm edilebilir miydi?!
• • •
Ülkemizde adalete güven ne durumda?..
Anayasa hukukçusu Prof. Hayrettin Ökçesiz,
"Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Arkivi" dergisinde-
ki yazısmda (HFSA, sayı 5, Haziran 2002), 1990 ve
sonrası çeşitli kurum ve kuruluşlann yaptıklan kamu-
oyu yoklamalannı özetliyor ve hukuk bilimi ile ülke-
mizdeki hukuk sorunlannın temellerine gönderme-
(er yapıyon
9 Eylül Üniversitesi kaynaklı raporagore, halkın yüz-
de 73 - 77 arası, bağımsız olmadığı ve iyi işlemedi-
ği gerekçeleriyle yargıya güvenmiyor (1997). Istan-
bul Barosu'nun Aralık 1999'da kendi üyeleri arasın-
daki soruşturmaya göre, avukatların yüzde 41 'i yar-
gıya güvenmiyor. TESEV'in 2001 araştırmasmda,
"mahkeme - hukuk sistemi", güven skalasında sa-
dece yüzde 42 güvente 14 kuruluş arasında 7. sıra-
da...
Çetin Aşçıoğlu, Yargıtay Onursal Üyesi'dir ve
Cumhuriyet Bilim Teknik'in yazarıdır. Derginin 11
Ocak 2003 tarihli 825. sayısında yayımlanan "Birey-
ler Türk yargısına neden güvenmiyor?" başlıklı en-
fes yazısmda diyordu: "Tannya dua edin; siziyargıç
kimliğini kazanmamış veya kaybetmiş, memuriaş-
mış biryargıç önüne çıkarmasın!"
Aşçıoğlu saptamalannı sıralıyor. Ülkemizde yargıç
özgürlüğü yerine memur kimliği yeğlenmiştir. Yargıç
bağımsızlığı Anayasa buyruğudur, ancak yargıçlann
yer ve görev güvencesi yoktur. Oysa, bunlar evren-
sel hukukun olmazsa olmaz koşullandır. Yargıçlann
yazgısı, politik katkılı Hâkimler Kurulu'nun iki duda-
ğı arasındadır. "Başına buytvkluk, politik, dinsel
inançlar, bölgecilik, bireysel dostluklar ve beklenti-
ler, yozlaşmış alanda" yaşayıp gider.
Yargıçlan denetleyenler de, üstelik, Adalet Baka-
nı'nın atadığı müfettişler...
Aşçıoğlu, bir başka yazısında (HFSA, sayı 5, "Yar-
gıç kimliği yozlaşırsa"), şahit olduğu bir olayı büyük
bir kınama ile anlatıyor
Aşçıoğlu, Adana Havaalanı'nda uçaktan iner, 30-
40 kişi alanda tek sıra olmuş beklemektedir. Adatet
Bakanı Hikmet Sami Türk de uçaktan iner ve top-
luluğa doğru yürür. "Hızla, karşısında ip gibi dizilmiş
topluluğun arkasına dolaşınca, toplulukaskeriere taş
çıkartacak bir düzen içinde, geh dönerek saygı du-
ruşunu sürdürdü."
Peki bu "ip gibi dizilen" topluluk üyeleri kimlerdir?
Karşılayıcılann hepsi yargıçlardır!
İki gün sonra, yargıçlar bu defa uğurlamak için yi-
ne alandadır. Üstelik, sis nedeniyle uçak kalkmayın-
ca, beş saat orada beklerler!
Bir yargıç, Aşçıoğlu'na şöyle der "Bizim bağım-
sızlığımız sadece yasalarda yazılıdır, birileriyle ters
düştüğümüz anda ne olacağımız bilinmez..."
• • •
Şimdi başa dönelim ve soralım: Dün beraat kara-
n veren, küçük memurian da hafifçe cezalandıran yar-
gıçlar, acaba, yarının Başbakanı rolünde ortalıkta
dolaşan Erdoğan'ı mahkûm edebilirler miydi?
Adalet Bakanı kim? Müfettişler kime bağlı? Hâkim-
ler ve Savcılar Yüksek Kurulu bağımsız mı? Yargıç
özgürtüğü nerede? Onlar yargıç mı yoksaAdalet Ba-
kanlığı memuru mu?
"Türk Adaletini" her zaman iliklerinde yaşayan,
belki de hayatının en büyük deneyimlerini bu konu-
da edinen Türk milleti (çünkü yüzde 75'i davalı ve
davacı) güvensizliğini açıklarken haksız mı?
Peki Türk milleti haksızsa, eski Yargıtay Başkanı
Mehmet Uygun'un şu sözü unutuldu mu:
"Vıcdanı ile cüzdanı arasına sıkışan hâkimin ka-
rannın tam ve sağlıklı olacağını düşünmek, insan ak-
lına ve doğasına ters düşer..."
Kokuşmuş düzenin, kokuşmuş siyasetin en
büyük ihtiyaci, kokuşmuş bir adalet mekanizma-
sıdır!
Başka söyleyecek söz mü var?
obursaliCgcumhuriyet.com.tr
İhtiyati tedbir karan kalktı
İrtica çiftliği
yıkılacak
tstanbul Haber Ser-
visi - Tuzla Akfirat'ta
ortaya çıkartılan Edep
tarikatı lideri şeyh Ya-
şar Yümaz'a ait çiftli-
ğin de yer aldığı mera-
daki yapılar üzerine ko-
nulan ihtiyati tedbir ka-
ran, mahkemece kal-
dınldı. Yıkımı engelle-
yen ihtiyati tedbir ka-
rarının kaldınlmasıy-
la, YaşarYılmaz'ın kul-
landığı yapılar yıkıla-
bilecek.
Tuzla Kaymakamlı-
ğı'nın, daha önce Ha-
zine arazisi üzerinde
olduğu gerekçesiyle yı-
kım karan verilen me-
radaki yapılar için Ak-
firat Belde Belediye-
si'nce aldınlan ihtiya-
ti tedbirin kaldınhnası
istemi, Tuzla Asliye
Hukuk Mahkemesi'nce
karara bağlandı.
Duruşmaya katılan
Tuzla Kaymakamı
Mustafa Guni, adliye
çıkışmda gazetecilere
yaptığı açıklamada, söz
konusu çiftliğin yıkı-
mını gerçekJeştirilece-
ğini, çiftlikteki hayvan-
lann da en kısa sürede
ilgili yerlere gönderile-
ceğini söyledi.