13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ BASIN İNSANIN SERÜVENİ TURHAN SELÇUK 70u \nmıj\ ti (rift .. KdUMM , HiZım fcMctoN&Aİ^HATlADl, tVrcfi, pMö... flAUAN^ ÜÜK OKIE KES.FETTİĞi JDÜRIJSÎ T A B İ A T L I ÎSTAN'3'Jl 2FEMDİ5İ AZDÜLCAlN'BAZr' HARİKUIÂD2 MILI EtHDSN" - . ~ ı- Huntington'a göre, ABD 50-60 ülkede faaliyet gösteren terör örgütüne destek verenleri yanma çekmeli El Kaideyalnızbırakılmalı QHaftahk Dıe Zeıt gazetesinın genel yayın yö- netmeni JosefJoffenin sorulannı yanıtlayan Sa- muel Huntington, 50-60 ülkede faaliyet gösteren El Kaide örgütünün Müslüman dünyada yalnız bırakılması gerektiğini savunuyor. Die Zeit: Sız, özellikle îslamın Batılı düşünce- lere yöneltk düşmanlığı üzerine yazılar yazdınız. Bıreycihk, liberahzm, anayasacıhk, insan hakla- n, topluluklann ve cinsiyetlerin eşitliği, demok- rasi gibi değerler. Huntington: Çeşitli akımlar ve gruplaşmalar arasındakı farkı görmeliyiz. Elbette, bütün bu Batılı değerleri paylaşan Müslümanlar var. An- cak bunlar hemen her yerde azınlıktalar, çok güç- lü değiller. Yani egemenlik biçimlerinin bir çarpışması nıı söz konusu? Soru şu: Neden Arabistan'da demokrası yok. Belki neden, kültürel bir neden. Ama Islamı bir bütün olarak görelim. Türkiye bir tür demokra- sidir. Bangladeş'te demokratik bir hükümet var. Pakistan"da da bir zamanlar vardı. Ben böyle bir îslamın demokratik olmadığına inanmam. Yani sadece Arap İslamı mı? Doğnı olan orada, Lübnan dışında, demokra- sinin olmadığıdır. Lübnan'da çoğunluk Hıristi- yan'dı. Ama çoğunluk oranlan değişmeye baş- İadığında iç savaş patladı. Yine de 40 îslam ül- kesı arasında büyük farklar egemendir. - "İslamj-Konfiiçvüsçü rabıta" üzerine yazdı- nız. Çin ve Kuzey Kore'den Yakındogu'ya akan silahlara bakıyoruz... Bu. kültür mü, reel poliri- ka mı? Temelde yatan, ortak çıkarlardır. Kültür- ler çok farklı. Yani çıkar, kültürden daha ağu* basıyor. Çıkarlar, ortak bir karşıta, ABD'ye işaret edi- yor. Belki de bir bütün olarak Batı'ya. Güç poli- tikası hiç bitmez. Ancak bu, her şeyi açıklaya- masalar bile, kültür ve din sayesinde güçlendiri- lir. Türkiye ile tsrail ittifakına bir bakın. Kükürİerin kendiiçindekiçaöşmalar.bazen.kül- türierarasında olandan daha serttir. Irak,İranve Kuveyt'e saldırnuştL Öte yandan Tûrkrve, Hıris- tiyan AB'ye girmek için çaba harcıyor. Kuşkusuz İslamın kendı ıçinde ciddi anlaş- mazlıklar var. kitabımda da vurgulamışhm. Ama Türkıye'ye gelince. bu ülke 20 yıldan beri AB'ye üye olmaya çalışıyor, ama hep de kuyruğun so- nunda kalıyor. Polonya, Çek Cumhuriyeti, Eston- ya, Litvanya öne çıkacak, Türkiye değil, çünkü AB, Türkiye'nin bu kulübe ait olduğuna inanmı- )or. Hem de kültürel gerekçelerle... ncelikle El Kaide gibi bir örgüHin bağlı olduğn uygarhğa dahil olan grııplardan aldığı desteğjn önüne geçmek şarî. Eğer bunlar, bu gruplar ve devletler, yani çatışmanın tamflanndan birine bağlıysa, bir tırmanma tehdidiyle karşı karşıyayızdır. El Kaide, Müslüman dünyadayalnız bımkılmahdır. Bu da çokzor, çünkü 50-60 ülkede etkinlikte bulunuyor. Bunları kendi tamfimıza çekmekzorundayız. 11 Eylülden sonra birsorun var: ABD 'nin hi dostu olmayan bu ülkeler, Rusya, Çir, hatta İran, nasıl kazanılabilir? Peki.bu,adlan"-Lstan"ilebitenOzbekistan,Ka- zakistan vs. gibi ülkelerin. Mısır, Cezayir veya Irak ile ortak yanı nedir? Hepsı Müslümandır ve hepsinde köktendinci hareketler var. Ve aşın otoriter rejimler. Eski Sov- yet rejiminde en ilginç olan, demokrarikleşme ve ekonomik reformların net bir biçimde kültürel sı- nırlar boyunca yürümesidir. Vaktiyle Batı'ya ya- ni Orta Avrupa'ya dahil olan ülkeler, büyük iler- lemeler kaydediyor. Bulgaristan, Belarus, Rus- ya ve Ukrayna gibi Ortodoks kültürler arkadan kör-topal yetişmeye çalışıyor ve Müslüman Ar- navutluk veya Orta Asya'nın "-istan"lı ülkeleri, çok çok gerilerde. Ortak kültüre rağmen Baü'nın kendi içinde uygarbkla ilintili kınlma çizgileri bulunmuyor Önce kültür ve yapı, yani küresel gücün yapı- sı arasına bir fark koymamız gerek. Soğuk Sa- vaş'ta iki süper güç vardı. Şimdi tek bir süper güç var ve 6 kadar da bölgesel güç. Bunlarla süper güç arasında doğal bir çatışma potansiyeh mey- dana geliyor. Neden? Çünkü Amerika'nın, dün- yanın her yerinde çıkarlan var. Bu yüzden her ye- re kanşıyor, bir şeylerin akışını etkilemek ıçin. Öte yandan bölgesel güçler de -AB, Rusya, Çin, Hindistan, îran, Brezilya- şeyleri. kendı bölgele- rinde ve kendı anlamlannda yönlendirmeye ça- lışıyor. Bu da gerilımler yaratıyor. AB ve ABD kültür ortakları Yani yapu kültürden daha ağır basıyor? Tümüyle değil. ABD ve AB, ortak bir Batılı kültürü paylaşıyor, bunun sonucu olarak kültü- rün mantığı, gücün mantığına karşı çalışıyor. Kültürel bağlantının bir duygusal beraberlik ve Amerika'yla özdeşlik dalgasına neden olduğu 11 Eylül'ü alahm. Avrupalılar, kendilerini ortak bir Batılı kültürün üyeleri olarak görürdü. Ama şimdi yine gücün mantığı kendisini ka- bul ettıriyor, eskı farklıhklarla beraber. Avrupa- lılar Irak'la savaşa sokulmak istemiyor, aynca terörle savaşa yönelik eleştirinin sesi yükseliyor. Şu da eklenebilir ki, ekonomik ve ekolojik açı- dan tartışmalı sorunlar gündeme giriyor. Güçler çatışmasının ikınci bir görünümü daha var. tkin- cil güçler de yani bölgedeki esas gücün belirle- yemediği güçler, doğal ortak olarak ABD'ye yas- lanıyor... îngiltere gibu ABD'ye kültürel olarak en yakın duran. tngil- tere'dir. Polonya, Ukrayna ve Özbekistan Ame- rikan dostu olacaklar, çünkü yeniden Rusya'nın tahakkümü altına girmek ıstemiyorlar. Kültürlersavaşındainsan nasılmücadeieeder? Ve kime karşı? Bu senaryoya bağlı. El Kaide çok yeni bir şey. Başkan George Bush terorizme karşı bir savaş- tan söz ediyor. PoHtik açıdan yararlı bir kavram, çünkü tüm dünya terorizme karşı. Analitik ola- rak ise sorunluve tartışmalı, çünkü bu alana çe- şitli savaşlar giriyor. Ruslar, Çinliler, Hintliler, İsrailliler, bütün hepsi düşmanlannı terörist ola- rak tanımlıyor. Bu da bir yol, ama işin özünde hepsi bölgesel çatışmalardır. El Kaıde'nin ABD'ye ve Batılı uygarlığına savaşı bir başka sayfamn konusudur, çünkü burada söz konusu olan bölgesel savaşlar değil... Bu bir ırygaruklar savaşı mı? Elbette kı öyledir. Böyle bir savaş nasıl yapıhr? Öncelikle El Kaide gibi bir örgütün bağlı ol- duğu uygarlığa dahil olan gruplardan aldığı desteğin önüne geçmek şart. Eğer bunlar, bu gruplar ve devletler yani, çatışmanın taraflann- dan birine bağlıysa, bir tırmanma tehdidiyle karşı karşıyayızdır. Tıpkı, Belgrad'uı Bosna ve Kosova'daki Sırplan askeri olarak destekledi- ği Sırbistan'da olduğu gibi. Sonuçta, El Kaide, Müslüman dünyada yalnız bırakılmalıdır. Bu da çok zor, çünkü El Kaide 50-60 ülkede etkinlik- te bulunuyor. Bu ülkeleri kendi tarafımıza çek- mek zorundayız. Ancak Bush yönetiminin 11 Eylül'den sonra bir sorunu var: Bütün bu böl- gesel güçler, ABD'nin hiç de iyi dostu olma- yan bu ülkeler, Rusya, Çin, hatta iran, nasıl kazanılabilir? El Kaide yeniden vuracak mı? Deneyeceği kesin. Aaronovitch, Irak'a düzenlenecek operasyonım şart olduğuna inanmak için gerekçe istiyor Saldım için somut neden gösterin THE INDEPENDENT DAVTD AARONO\TTCH Bush ve ChurchiB adlannın birlikte amhna- sı tngiltere'dekı mizah ustalanna eğlenme fır- satı v erdi bu hafta. ABD SavTinma Bakanı Do- naklRumsfeW in ıki lider arasında şahsi bir kar- şüaştırma yapmamış ohnası kimseyi ilgilendir- miyordu. Âslında Rumsfeld'in Kaliforniya'da Pendleton Karargâhı'nda 3 bin deniz subayı- na yaptığı konuşmada söyledikleri, tngiliz po- litikacının, Hitler'in Almanlar konusundaki savaş öncesinde yaptığı uyanlann tekrarlanışı niteliğindeydi. Churchill'in çok geç olana ka- dar kimsenin kulak asmadığı uyanlanmn tek- rarlanışı.Rumsfeld'in konuşmasım şöyle özet- leyebilirız: "İttifak sahibi olmak, doğnı karan almak ve doğnı şeyi yapmaktan daha az önemlidir,yapı- lan şeyde tek başına bik olunsa. Doğnı yolda olan liderlik destekçi ve arkasmdan gelenleri bu- lur." Rumsfeld'in gerçekte söylemek istediği ne olursa olsun konuşmasının yarattığı etki çok fark- lı oldu. Bush'un, John Hopkins Üniversitesi'nden EBot A. Cohen'ın kaleme aldığı yeni kitabı • Önce gerekçe gösterin. Müdahale edilmezse ortaya çıkacak tablonun, operasyon düzenlendiği takdirde doğacak sonuçlardan daha kötü olduğuna beni inandmn. Sonuçta kucağımda ölen çocuklar olacaksa. operasyonu düzenlememenin daha kötü olduğuna beni inandırmahstnız. "Supreme ConHnand"ı okumuş olduğunu açık- laması çokaz kişinin içini rahatlatabilir. Kıtap- ta savaşın generallere bırakılması gereken çok önemli bir iş olduğu savımuluyor. Cohen, te- zini ortaya koyarken dört siyasi lideri -Abra- hamlJncoln. 1. Dünya Savaşı sırasındaki Fran- sa lideri Ctemenceau. tsrailli Da\id Ben-Guri- on ve Churchill- örnek olarak kullanıyor. Co- hen, "Savaşı generaDere bırakmak yerine ken- dileri kanşülar, Vietnam konusunda işi asker- lere bırakmalan gerekirdi'' görüşünü sa\nnu- yor. Başkan Bush'un tatilde bu kitabı yaruna ala- rak okuduğunun açıklanması Amerikan halkının Irak ile savaş konusunda gün geçtikçe artan pe- simizm ve karşı çılaşını, -ki bu Cumhuriyetçi Par- ti'nin bazı kilit ısimlerinin de destek verdiği gö- rüş- bastırmayı hedefliyordu. Hitler, askerlerin pesimizmine fazla saygı gösteren bir kişilik değildi. Hitler. askerleri 1938yılındaÇekoslovakya'da, Îngıliz-Fransız zaferiyle sonuçlanacak savaşın çıkacağına da- ir tahminde bulunduklarında askerleri hiçe say- dı. Ancak, bu deneyiminden ders almayarak 1942 yılında Stalingrad'dan geri çekilmeyi red- dettı. Ve böylece hem 6. Ordu'yu hem de 2. Dün- ya Savaşı'nı kaybetti. Aslolan bir şey var ki bir savaşa başladığı- nızda, bittiğinde hangi savaşın parçası olaca- ğını bilemiyorsunuz. Çekoslovakya'ya mütte- fik kuv^etler halinde müdahale edilseydi bel- ki şu anda 1938-1939'da yapılan Orta Avrupa Savaşı'ndan bahsediyor olacaktık. Tabii şahinlen cesaretlendiren biraz da ya- kın geçmiş. Fıkirleri, en azından kendi kafala- nnda, muhalefet edenlerin banz hatalan yüzün- den güçlendi. Bundan sonra düzenlenecek savaş karşıtı protesto gösterisine katıhp katümayacağımı soran bir e-posta aldım. Saddam, Birleşmiş Milletler silah denetçıkrinı şart koşmadan ge- ri kabul ederse o zaman katılınm. Savaş kar- şıtı hareket neden bunun için çalışmıyor? Savaşagelince... Bana önce gerekçe gösterin. Nedeniniz. gerekçeniz olduğunu söylemekle ol- maz, ne olduğunu söyleyin. Müdahale edılme- diği takdirde ortaya çıkacak tablonun, operas- yon düzenlendiği takdirde doğacak sonuçlar- dan daha kötü olduğuna beni inandmn. Sonuç- ta kucağımda ölen çocuklar olacaksa operasyo- nu düzenlememe gerekçesınin daha kötü oldu- ğuna beni inandmn. Sahinlerîn vöntemi farklı Ancak bu şahinlerin uyguladığı yöntem de- ğil. Onlar şüpheci olanlan körü körüne savaşı desteklemeye çalışıyorlar. Bu yöntemle dün- yanın dört bir yanındaki birçok kişiyi, sonucu ve nedeni ne olursa olsun çatışmaya karar ver- diklerı konusunda ikna ettiler. Bu felaket bir du- rum. Pentagon'un Savunma Politikası Kurulu'nun danışmanlanndan Kenneth Adelmanın mik- rofonun karşısma her geçişinde, ne kötü bir görüntü olduğunu Washington DC'de biliyor- lar mıdu- acaba? Adelman, dünyayı yoluna sokmak için 5 aşamalı bir planı savunuyor: 1- Hemen bir savaşa girişmek, 2- Irak'ta demokratik bir rejim, 3- İran'da büyük bir devrim, 4- Mısır ve Suudi Arabistan'da ra- dikal değişiklikler, 5- Ortadoğu'da bir ba- rış anlaşması. Irak meselesı hiçbir şeye kanşmayan ancak yollanna çıkan herşeyi ezip geçen hayvanlar- la dolu karanlık bir ormana benziyor. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Yoruma Açık Bir Yan Seçimler yaklaştıkça hem birleşme-katılma de- dıkoduları hem de oylann paylaşımına yönelik ka- muoyu (?) yoklamalan gündeme geliyor. Transfer- lerle birlikte propaganda süreci de giderek yogun- laşıyor. Dikkat çeken yakınmalardan biri ise toplam nü- tus içindeki oranlanna karşın parti listelerinde yer alacak kadın aday sayısının azlığı. Kadın aday gös- terilse bile seçilecek sıralara konulmamalan da ya- kınmalann başka bir aynntısı. Yani kadın vekil de pek aklımıza yatmamış. Yurt- taşlar Yasası'nı 1926'da kabul edip kısa bir süre önce de bütününü zemin ve zamana uygun duru- ma getırme gerekçesıyle degiştirdik ama, anlaşı- lan kafamızı değiştirmeyi başaramadık. Işte sizlere, siyaset alanında uygulamada kaldı- ğını söylemek pek de yanlış olmayan Mecelle (Me- celle-i Ahkâm-ı Adliyye) maddeleri. • • • Madde 902 - Bir dağ, üzerindeki bahçe ile be- raber alt tarafındaki diğer bir bahçe üzerine yıkılıp düşmek gibi, kasrtlı olmadan bir kimsenin mülkü elinden çıksa, kıymeti az olan fazla olana tabi olur. Yani kıymeti fazla olanın sahıbı, kıymeti az olana tazminat vererek o yeri sahiplenir. Mesela dağ yıkılmazdan önce üst tarafındaki bahçenin kıymeti beş yüz ve alt tarafındaki bah- çenin kıymeti bin kuruş olsa, ikincisinin sahibi beş yüz kuruşu evvelkinin sahibine ödeyerek oraya sa- hip olur; nitekim bir kimsenin elindeki elli kuruşluk incisi düşüp de başkasının beş kuruş kıymetli ta- vuğu onu yutsa inci sahibi beş kuruş verip tavuğu alır. • • • Madde 974 - Küçüğün velisi evvela babası, ikin- ci olarak babası ölmüşse seçılmiş vasisi yani ba- basının yaşarken seçtiği ve atadığı vasi, üçüncü ola- rak seçilmiş vasi vefat ederse, onun yaşarken ta- yin eylediği vasi, dördüncu olarak bilinen atalan, yani kıiçüğün babasının babası, yahut babasının babasının babası. beşınci olarak bu atalann hayat- talarken seçip atamış oldukları vasi, altıncı olarak atalann vasisinin atadığı vasi, yedinci olarak hâkim yahut atanmış vasisi yeni hâkimin atadığı vasidır. Madde 916 - Bir küçük çocuk diğerinin malını kullanılmaz hale getirse, kendı malından tazminat ödemesi lazım gelir; malı yoksa zenginleşmesi beklenir, velisine tazmin ettirilmez. • • • Madde 1301 - Bir kimse su kenannda balık av- lamak için bir yer hazıriadığında oraya birçok ba- lık gelip de su azalarak ol balıklar avlamaya çalış- madan tutulabilir olsa, ol balıklar ol kimsenin olur. Amma ol yerde suyun çokluğundan dolayı ba- lıkların tutulması için avlanmak gerekse, ol balık- lar ol kimsenin olmayıp, başka birisi onları avlarsa kendi malı sayılır. Madde 1302 - Bir kimsenin evine bir av girip de avı tutmak için kapısını kapayıverse ona malik olur. Amma kapısını kapatarak elde etmeden önce ona malik olamayıp diğer kimse ol avı tutuverse ona ma- lik olur. Madde 1305 - Bir kimsenin bahçesinde yer tu- tan arılann yaptığı bal, ol bahçenin yararlarından sayılarak ol kimsenin malıdır. Başka kimse yarar- lanamaz. Yalnız devlet hazınesine vergisini verme- si lazım gelir. ••• Madde 1701 - Dostun dosta şahitliği geçerlidir. Fakat aralarındakı dostluk, bırbırlerinin malların- dan yararlanma derecesine varırsa ol halde birınin diğeri lehine şahitliği geçerii olmaz. [email protected]. Muhtaran davası çığır açabilir Mahkeme, Pakistan'da, Mervala'daki tecavüz çetesinin üyelerini ölüm cezasma çarptırarak dünyaya bir mesaj verdr. Pakistan Devleti'ni zalimliklerini kullanarak zedelemeye çahşan karanlık güçler olabilir, ancak onlan durdurmaya hazır olanlar da var. Pakistan'daki hukuki merciler, ne yaptığını bilmeyen bir grup haydut çetesinin, itibaruıı kaybetmiş törelerini korumak amacıyla tecavüz ettiği masum bir kadma yaptıklarvm cezalandırarak, dünya kamuoyunun gözünde ülkenin ulusal onurunu biraz olsun temize çıkarmak istedi. Mervala'da bağımsız olarak atanan jüri üyelerinin Mai Muhtaran adlı kadın lehine aldığı bu karar onurlu bir davranıştı. Muhtaran'ın tek günahı, erkek kardeşinin kendisinden daha yüksek sosyal smıfa mensup bir kadınla yasak ilişki içinde olmasıydı. Kadmın mensup olduğu, onuru incinmiş olan bu "aşirefin namusunu temizlemek için bir plan hazırlanmış, Mastoi aşiretinden seçilen adamlarca Muhtaran kirletilerek ödeşme yoluna gidilmişti.Bölgenin feodal oligarşik yapısı ve polis buna onay vermişti. Muhtaran davasına adı kanşan altı kişinin idama mahkûm edilmesinin, gelecekte bu tür çirkin olaylann önünü kesip kesmeyeceği ülkenin feodal yapısını ne kadar sarstığına bağlı. Muhtaran ve aüesinin Mastoilerden ölüm tehdidi alması feodal yerleşim birimlerindeki "patronlann" yaptıklarınm yanlışlığrnı henüz kabul etmediklerini gösteriyor. Aile için polis koruması gerekirken, feodal düzenin yıkılması için hükümetin toprak reformu, eğitim, hukukun üstünlüğünün sağlanması gibi konulardaki çabasının artması şart. Bu reformlar yapıhnadan ülkenin ileriye gitmesi zor. Muhtaran davası bu reformlann önünde bir dönüm noktası olabilir. Frontier Post gazetesi-Pakistan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle