12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 EYLÜL 2002 PAZARTESİ DIZI FırhnalıbirçağdavetoplumdaHugo doğduğunda, Napoleon üç yıldan beri iktidardadır. On üç yaşındayken Waterloo yenilgisini görecektir. Gençliği, krallığın bir kez daha kurulduğu yıllan içine alır. İktidan yeniden bir krala verecek olan "Temmuz Devrimi" gerçekleştiğinde yirmi sekiz yaşındadır. 1848 Devrimi olduğunda kırk altısının içindedir. Çağdaşımız Victor Hugo SERVER TANILLI Hükümet darbesinden sonra sürgüne gönderildiğinde ellisine varmıştır. Altmış sekizinde, imparatorluğun yıkıldığını görecek, altmış dokuzunda ise Paris Komünü'ne tanık olacaktır. Arkasmdan, yeniden Cumhuriyetin geldiğini görecektir. Yine yaşadığı yıllarda, Fransa, Cezayir'e yerleşmesini tamamlamıştır. F ransa'nın orta halli bir kenti olan Besançon"da lapa lapa kar yağıyordu o gece; aslında sabahtan başlamıştı yağış ve sürüyordu. Eski bir evin Saint Quentın meydanına bakan bir odasında genç bir kadın, karyolasında doğum sancılan içındeydi. Böyle hallerde, her zaman olduğu gıbi, hazırlıklar, telaş ve bekJeyiş vardı çevresinde. Odaya hâkım sessizce konuşmaların ve gidiş gelişlerin yanı sıra, asıl duyulan yataktaki kadının inleyişleriydi. Gece ilerler, kar yağışını sürdürür. Duvarda asılı saat 10'u vurur ve uzaklarda bir kilisenin çanı da ona yanıt verir derinden derine. Kentin, XVIII. yüzyılın başlanna kadar uzanan eski bir evidir bu ev. Son sahibi de bir eczacıdır ve birinci katta da, tabur komutanı Leopold Hugo oturmaktadır kirayla. Birliği kente yakın bir yerde olduğundan eşinin sancılandığını kendisine haber vermek mümkün olmuştur. O da. kadını -belli pratiklerle- doğuma hazırlayan ebenin yanında, ona yardımcı olmaya çahşmaktadır. Dışarda bütün , .' damlar beyaza bürünmüştür; o t beyazlıkta, evlerin ' kara ve kapalı cepheleri daha da belli ederler kendilerini. Ama kar yagar hep ve saat ilerler. Kadın kıvranır ve bir an gelir, son bir çığlık atar. Bir oğlan çocuğu dünyaya getirmiştir. Saat akşamın on buçuğudur; tarihlerden de 26 Şubat 1802. Bir "brçakkadarcık", herkesin yaşayamayacak diye acıyarak baktığı, cılız mı cılız bir bebektır bu. Ana, oğlunu görmek için bir parça doğrulur; bu belli belirsiz bir iplik gibi olan ve her an kopacağa benzeyen yavrunun buruşup kınşmış küçük çehresıne sevgiyle, ama herkes gibı kaygıyla bakar. Şöminenin karşısında sıcak bezlere özenle sararlar onu; zorlukla kımıldar, çok geçmeden de feryadı basar. Zayıf nahifliği bir yana, bır sürpriz olarak da karşılanır bebekçik. Çünkü, kan- kocanın evliliğinden bir yıl sonra ilk oğullan Abel (Paris, 1798), ondan iki yıl sonra da ikinci oğul Eugene (Nancy, 1800) dünyaya gelmiştir. Ailenın samimi dileği, üçüncü çocuğun bir kız olmasıydı; onun ıçın düşündükleri bir ad bile vardı: Victorin! Ancak, tersi olur beklediklerinin; üçüncü çocuk da erkektir. Sessiz kentin üstüne kar yağışı sürmektedir. Ebenin arabası evden aynhp yola koyulur. Dumanlar, göğün beyazlığında kaybolur gibidır. Bütün bir gece hayatta kalıp kalmayacağı tartışılan ve soluk alıp verişi izlenen çocuk da yaşamakta ayak dirediğini göstermiştir. Sabahleyin de. Besançon Belediyesi'nin Ahvali Şahsiye Dairesi'nde, Victor-Marie Hugo adıyla doğum kaydı düşülür. Başvuruyu, iki tanıkla beraber babası yapmıştır. Fransız edebiyatının dev sanatçısı Victor Hugo'nun hayata geliş öyküsünün yanı sıra, hakkındaki ilk resmi kayıt budur. Fırtınalar arasında yaratılan sanat (denizciler, yasa adamlan); baba yönünden ıse halktan kimseler (çıftçiler ve zanaatkârlar). Ama ne olursa olsun, asıl ağır basan tarih ve toplumdur. Victor Hugo için de o söz konusudur. Gerçekten, Victor Hugo'nun yaşamı (1802- 1885), XIX. yüzyılın büyük bir bölümünü içine alıyor. Omrünün ana çizgileri kadar sanatını da değerlendirebılmek için, önce bağnnda doğduğu çağı ve toplumu yakından görmek gerekiyor. Hugo, 1789 burjuva devriminin gerçekleştiği ve onunla beraber, cumhuriyetçi, demokrat, giderek sosyalıst düşüncelerin ete kemiğe büründüğü, bir yerde de eyleme döküldüğü bir dönemde yaşadı. Yaşadığı yüzyıl ve toplum fırtınalarla doludur. Hayahnı ve eserinı de bu firtınalar olacaktır. Arkasından, yeniden Cumhuriyetin geldiğini görecektir. Yıne yaşadığı yıllarda, 1827'den başlayarak 1870 yılına değın, Fransa, Cezayir'e yerleşmesini tamamlamıştır. Ölümünden dört yıl önce, Fransızlar Tunus'u ele geçirmış (1881), iki yıl önce, yanı 1883'te de, Fransız bırhkleri Hındıçini'de Annam'ı (Orta Vietnam) ıstilâ etmiş ve Tonkin'i (Kuzey Vietnam) elde etmek amacıyla Çin'le savaşa tutuşmuşlardır. Hugo'nun ölümünden dokuz yıl sonra, 1894'te de, Fransa. Madagaskar için savaşa girecek ve iki yıl ıçınde adayı -kana bulayarak- ele geçirecektir. Fransız sömürge imparatorluğunun kuruluş yıllandır o yıllar. Neyi anlatır bütün bunlar? Bir yığın a kopuşlar"ı. ama onun yanı sıra Gerçekçillk, Romantizm ve Victor Huflo X IX. yüzyıl edebiyatı, Fransız edebıyat tarihinin "alün çağı''dır. tlk doruklanna da, Stendhal ve Balzac la çıkar o edebiyat. Onlar, yalnız o yüzyıl Fransız edebiyatının değil, bütün bir Avnıpa, giderek evrensel edebiyatın ölümsüzleri arasındadırlar. Onlann kaynaklan arasında da devrim vardır. Stendhal ile Balzac, XIX. yüzyıl Fransız edebiyatında gerçekçı akımın devleridir; ancak, başka akımlan temsil eden ve onlarla boy ölçüşen, ölçüşebilen başka yazarlar da var o yüzyılın Fransız edebiyatında. Romantizm ve Victor Hugo başında gelır bunlann. Tabur Komutanı Leopold-Hugo (2) ve Sophie Trebuchet'in (1) üçüncü çocuğu olarak, Besançon kentinin tari- hi 18. yüzyıhn başlanna kadar uzanan ve son sahibi bir eczacı olan eski bir evinde (üstte) dünyaya geldi Victor Hugo (3). Victor Hugo'nun doğduğu saatlerde kent beyazlar içindedir. \lctor Hugo'nun eşi Adele Foucher (4). V ictor Hugo'nun doguşu, I. Napoleon'un imparatorluğuna rastlar. Ailesinin en başta göze çarpan özelhği, o sıralarda sürekli savaşlar içinde bulunan Fransa'nın askeri serüvenleri arasında yaşamış olması. Babası ve amcalan askerdi. Atalan ise ana yönünden burjuva idiler olgunlaştırdı. Hugo doğduğunda, Napoleon üç yıldan beri iktidardadır. On üç yaşındayken Waterloo yenilgisini görecektir. Gençliği, krallığın bir kez daha kurulduğu yıllan içine alır. tktidan yeniden bir krala verecek olan "Temmuz Devrimi" gerçekleştığınde yırmi sekiz yaşındadır. 1848 Devrimi olduğunda kırk altısının içindedir. III. Napoleon'un hükümet darbesinden sonra sürgüne göndenldığinde, ellisine varmıştır. Altmış sekizinde, imparatorluğun yıkıldığını görecek, altmış dokuzunda ise Pans Komünü'ne tanık "sürekülikleri'' de. Victor Hugo, işte bu tarihsel ortamda doğmuş, yaşamış ve sanatsal eylemini yapmıştır Gerçekten, başlarda "kralcı" idı, ama orada kalamazdı, "cumhuriyetçi" ve "demokrat" olacaktır; "halk"ın dostluğundan "halklarm" dostluğuna geçecektır. Eylemi ve sanatı, bir tarihten sonra bu düşüncelerle yoğrulacak ve onlann savunuculuğunu üstlenecektir. Bu savunma, yenı bır sanat anlayışının, "romantizm"ın kurallan ıçindedir; o anlayışın içinde de apayn bir çızginin üzerinde yürüyecektir. Gerçekten XVHI. yüzyılın sonlannda, özellikle de XIX. yüzyıl başlannda, romantizm. edebıyatta çarpıcı bir rol oynamaya kalktı. Gerçi, Fransa'nın çerçevesinı aşsa ve Avrupa çapında bır anlam da taşısa, romantizm Fransa toprağında yeşerdi. Gerek biçımde gerekse bıçemde, klasik yazarlann uyduklan kurallara karşı çıkan yazarlann görüşüne venlen bir ad bu. Romantizm. orada Devnm'in yol açtığı sosyal altüst oluşlara da bır yanıttı hiç kuşkusuz. Romantızmin, "aristokratik" ve "demokratik" olmak üzere iki eğilimini birbirinden ayırmak âdet olmuştur. Chateaubriand, Alfred de Vigny, Alphonse de Lamartine, romantızmin aristokratik, giderek bir tür "sağ" kanadı ise, bir de "sol" kanadı vardı kı. edebiyatın, aristokratik olmaktan çok "HberaHnırjuva" eğilimini temsil edıyordu. Romantizmın bu liberal eğilimi, yaşadığı zaman pek ünlü olan, ama bugün hemen hemen unutulmuş bir kadın yazann adına bağlanır çoğu kez. Germaine de Stael'dır bu yazar. Fransız romantızmı, George Sand'ın (1804- 1875) kışiliğınde de parlak bir temsılci buldu. Eserleri bugün çocuksu da görünseler, demokratık romantizmin düşüncelennın güçlenmesınde payı büyük oldu George Sand'ın. Victor Hugo da romantizmin bu kanadına girer. Hugo, romantık akımın içinde aşın- sağcı, tutucu kanattaydı başlarda. Bunu belirtmemizin nedeni, bu büyük yazann sonraki gehşimiyle aradakı farkı gösterme kaygısına dayanır. XIX. yüzyıl Fransız edebiyatının en büyük yazarlanndan bin olan Victor Hugo, uzun bır yaratış dönemi yaşadı. Puşkin ve Lermontöv'un çağdaşıydı ve mesleğinı Tolstoy ve Dostoyevski'nin çağdaşı olarak bitirdi. Uzun yaşamı boyunca Hugo, düşüncelerinde olduğu kadar, edebi görüşlerinde de büyük bir gelişme gösterdi. Aristokratik romantizmin temsılcileri arasında uzun süre kalmadı ve Restorasyon'dan başlayarak, yenilikçi romantizme yöneldı. Cromweü trajedisinin ünlü önsözünde, sonra Marion de Lonne ve Hernani dramlannda, edebiyatta donmuş, tutucu, gencı her şeye karşı savaş açtı. Bir başka şiir, bir başka edebiyat istiyordu o; dünyayı değiştirmek görevini yüklenmiş bir başka şıir, bir başka edebiyat! Victor Hugo, dev bir yazardı. Hemen her türde yetkin ürünler koydu ortaya. Fransız dilindeki seslerin bütün zenginliğini, başkalanndan çok daha yetkin olarak dile getiren ilk şairleri arasında sayılır Fransa'nın. Nazmı, Fransız şiirinin hangi olanaklan içerdiğini gösterir. Victor Hugo, Fransız edebiyatının en büyük nesir yazarlanndan biri de oldu. Ünlü romanlan, bir Notre Dame de Paris, Sefilkr, Gülen Adam, Doksan Üç, demokratik bir nîh, coşku ve siyasal tutkuyla dolup taşarlar. Victor Hugo, Fransız edebiyatının yanm- ağızla konuşmayan, düşündüklerinin son noktalanna kadar yürüyen kişilerinden bindir. Kimileri, bu âhengin. mısralardaki oynayışın ya da nesirdeki vurgulamanın bir ölçüde aşınlığa vardınlmış olduğunu ileri sürerler. Bu görüşü paylaşmıyoruz biz. tkinci Cumhuriyefle, özellikle 2 Arahk 1851 hükümet darbesinden sonra, Victor Hugo'nun eseri, açıktan açığa demokratik bir nıtelik kazanrr. Var olan duruma cesaretle karşı çıkar. Küçük Napoleon adlı yergi kitabı, Cezalar'ı.'Bonapartıstliğe karşı olan tüm şiiri, dehayla taçlanmıştır. Hugo'da, düşüncelerine ve duygulanna bildiricı bır ton veren, ama hep soyluluk taşıyan bir soyutlama vardır. Oyle de olsa. son günlerine kadar Victor Hugo, Fransız edebiyatının, sosyal ılerlemede ilk hatlan tutan öncü kanadının temsilcisı olarak kaldı. Hugo, Stendhal, Balzac, Flaubertve Zola ile beraber, XIX. yüzyıl edebiyatının devlen arasındadır, pek haklı olarak. YARIN: HERNANİ ZAFERİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle