13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 EYLÜL 2002 PAZARTESİ HABERLER Erdoğan'ın sicilini temizleme kararma karşı Yargıtay'a temyiz başvurusunda bulunacak GözlerDGM başsavcısrndaANKARA (Cumhuriyei: Bürosu) - Diyarbakır4 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin (DGM), AJCP Genel Başkaıu Recep Tayyip Erdoğan hak- kındaki "sicil silme" kararunın ardın- dan gözler Diyarbakır DGIM Başsav- cısı Şaban Ertürk'e çevrildi. Başsav- crnuı, DGM karanna karşı "Yargıtay'a temyiz olanağını kullanmasına kesin gözüyle bakılıyor. DGM karan kesın- Iık kazansa bile Yüksek Seçim Ku- rulu'nun (YSK) geçmişte 312.mad- deden mahkûm olanlarla îlgili 2 ka- ran ve Adli Sicil Yasası'nım bir hük- mü Erdoğan'a engel oluştunıyor. Tayyip Erdoğan, 3 No'lu DGM'nin aleyhte karanna karşı itiraz-da bulun- dugu 4 No'iu DGM'nin adli yılın iik gününde verdiği kararla, "milletve- küiadaylığr konusunda umutlanmış- tı. Ancak karara karşı temyiz yolunun bulunduğunun ortaya çıkması ve YSK'nin içtıhatlan, yeni b i r tartışma • Diyarbakır DGM Başsavcısı Şaban Ertürk'ün, Diyarbakır 4 No'lu DGM karanna karşı temyiz olanağmı kullanmasına kesin gözüyle bakılıyor. Adalet Bakanlığı da temyiz için yazılı emir verebilir. DGM karanna itiraz edilmezse bile Adli Sicil Yasası ve Yüksek Seçim Kurulu'nun 312. madde mahkûmlan hakkmda daha önce verdiği 2 karar Erdoğan'a engel oluşturuyor. başlattı. Diyarbakır DGM Başsavcı- sı Şaban Ertürk, hafta sonu basında yer alan demecinde "ttiraz konusu- na tereddüt yok. Ancak itirazın han- gi yofla yapılması gerektiğini henüz belirlemedik. ftirazı aynı mahkeme- ye mi, yoksa Yargıtay'a mı yapmah- yız? Buna karar vereceğiz'' göriişünü dile getirdi. Başsavcının, hafta içinde büyük olasılıkla Yargıtay'a başvuruda bu- lunması bekleniyor. Aynca Adelet Bakanlığı, "yaabemir" yoluyla baş- savcıdan temyiz başvunısunda bu- lunmasını isteyebilecek. Necmettin Erbakan'ın Diyarbakır 2 No'lu DGM'denaldığı "adli sicili sildirme^ karanna da itirazda bulunan Adalet Bakanlığı'nın Tayyip Erdoğan icın de aynı yolu izleyebileceği belirtili- yor. Bağımsız hukukçular da, 4 No'lu DGM'nin karannda "usul hatasıbu- lunduğunu", 3 No'lu DGM'nin ka- ranna karşı temyiz yolunun Yargıtay olduğunu, 4 No'lu DGM'nin yetkı aşımı yaparak karar verdiğinı savu- nuyor. Temyiz durumunda dosya, daha ön- ce Erdoğan'ın cezasını onayan 8. Ce- za Dairesinde görüşülecek. DGM karanndan sonra gündeme gelen ikı YSK karan da 312. madde mahkûmlanyla ilgili somut örnekle- ri ortaya koydu. 25 Mayıs 1985 ve 23 Ocak 1992 tarihlı üa karara göre YSK, 312. maddeden mahkûmiyetın adli sicil kaydından sihnmesini milletve- kilı adaylık koşullannı kazanma ko- nusunda yeterlı görmüyor. YSK, mah- kûmiyetle kaybedilen seçilme hak- kının yeniden kazanılabilmesi için "memnu hakkuı iadesi" karannı zo- runlu kılıyor. Bu karar, cezaevinden tahliye tarihinden 3 yıl sonra mahke- meye başvurularak alınabiliyor. Mem- nu hakkın iadesi de "mahkûmun piş- man olduğunu gösterecek iyi haü gö- rüidüğüne dair belgeler" sunulması- MAHKUMÎYETÎ ORTADAN KALKMAZ Seçim Kurulu'ndan iki örnekkarar ANKARA (ANKA) - Malatya il genel meclisi üyeliğine26Mart 1989'da seçilen Lütfi Kıbç'ın du- rumunu itiraz üzerine ince- leyen YSK. Mahalı Idare- ler ile Mahalle Muhtarlık- lan ve Ihtiyar Heyetleri Se- çimi Hakİcında Kanun'da, anayasanın 76'ncı madde- sine paralel olarak yapıl- mış olan düzenlemeye kar- şın seçilmiş olan Kıhç'ın durumunu "tam kanunsuz- luk" olarak yorumladı. Yerleşmış içtihatlaruya- nnca Kılıç'ın tutanağının iptaline karar verilmesi ge- rektiği belirtilen kararda, Erdoğan için de geçerh ola- bılecek şu saptamalara yer verildi: "Ügüinin Cezalann Infazı Hakkında Yasa'nın 7/B maddesine göre adli si- cil lcaydımn silinnıesine ka- rar verilmiş ounasL, yuka- nda sözü edilen Milletve- kffiSecimiYasasrnınll'in- ci maddesindeki yasakla- mayıbertaraf edemez. Çün- kü bu madde hükmünegö- re hükümlülügün affa uğ- ramış olması bile sonucu değiştirmez.." Süleyman Koca'nın Çumra-alan köyü muhtar- lıgına, Zekeriya Erdem'ın Ömerli-Çınaraltı köyü muhtarlığına Mehmet Yıl- maz'ın Sanz-Ayranlık kö- yü muhtarlığına. Manav- gat- Karabucak köyü muh- tarlığına seçilmelerine iliş- kin tutanaklan da "sabıka kaydııun süinmesinin'* se- çilme yeterliliği sağlayıp sağlamayacağını tartışarak iptal eden YSK. özet ola- rak şu saptamlarda bulun- du: "- Adli sicilindeki hü- kümlülük kaydının silin- mea keyfiyetinin,TCK'nin 121 ve müteakip jaaddeie- rinde düzenlenen memnu haklann iadesi niteliginde kabulüne de olanak yok- tur. YSK'nin yerleşmis iç- tihadı da bu dogrultudadır. -_'nın memnu haklann iadesine iüşkin karan yok- tur. Adli sicilindeki kaydın silinmesi mahkûmiyeti or- tadan kaldırmaz." CDP GENEL BAŞKANIÖZDEN: Erdoğan 'ın suçu ortadan kalkmaz ATP Genel Başkanı Tuğrul Türkeş, DYP bsteJerinden aday olacak. (Fotograf: AA) ATP adaylan DYP listesinden seçimlere girecek Sağda ilk ittifak saglandı ANKARA (ANKA) - Cumhuriyetçi Demokrasi Partisi (CDP) Genel Baş- kanı Yekta Güngör Öz- den, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında Diyarbakır 4 No'lu DGM'nin verdiği karann suçu ortadan kal- dırmayacağını belirterek, karann bozulma ihtimali- ne de dikkat çekti. CDP Genel Başkanı ve eski Anayasa Mahkeme- si Başkanı Yekta Güngör Özden. Diyarbakır 4 No 'lu DGM'nın AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan hakkında verdiği karar hakkında konuşmak için henüz erken olduğunu be- lirterek, "Dünyanın ber yerinde her mahkemenin karan bozulabihr ya da onanaböir, yani \erilen ka- rann başlangıçta doğru karar olarak karşılanma- 9 yanhşohır" dedi. Özden. karann bu haliyle Erdoğan için olumlu özellikler ta- şıdığını belirterek a Bu ka- rar değiştirilmeden Yar- gıtay'dan geçerek ya da geçmeden gidersek YSK'nin de eli kolu bağlı kahr" diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - BBP ile "Kste pazarlığuıda" uzlasamayınca, "büyük sağ" projesini yaşama geçiremeyen DYP lideri Tansu ÇiDer, ATP ile yetindi. Çiller, ATP Genel Başkanı TtığruJ Türkeş ile "seçiın ittifaJa" yapma konusunda anlaştı. Alpasian Türkeş ın oğlu olan ATP Genel Başkanı Tuğrul Türkeş, 3 Kasım seçimlerinde DYP listelerinden aday olacak. DYP ile ATP arasındaki ~ ^ ~ ~ " ^ ~ " ^ " ~ ^ ^ ~ ^ ^ ~ " "seçim ittifakmı" dün Tansu Çiller kamuoyuna açıkladı. Çiller düzenlediği basın toplantısında merkez sağda "güç biıüği" için önemli bir adım atıldığını söyledi. Alpasian Türkeş'in, görüşlerini paylaştıklan bir Türk büyüğü olduğunu belirten Çiller. "Dola>ısr\la o günkü yakınhk o zaman ortaya konulan 'Büyük Türkiye' viz>onu, bugün merhum Türkeş'in oğlu Tuğrul Türkeş ile devam etorttmek istenmektedir" göriişünü dile getirdi. Çiller. "Bu işbirliginin asıl adresinin, sandıkta olacak işbüüği olduğunu, bir kez daha ortaya koymak ^^—"—^——^^^—— istivonım. • BBP ile liste pazarlığında uzlaşamayan DYP lideri Tansu Çiller, ATP Genel Başkanı Tuğrul Türkeş'le "seçim ittifakında" anlaştı. Çiller, milliyetçileri sandıkta birleşmeye çağırdı. Buradan bütün miniyetçilere sesleniyoruz, bütün milli ve manevi değerierin sahibi olan, bütün merkez ğ vizyonunu paylaşan herkese sesleniyoruz, gelin sandıkta birleşeüm" diye konuştu. ATP Genel Başkanı Türkeş de Türkiye'nin birliğe, bütünlüğe gereksinimi olduğunu belirterek "Bugün DYP ik işbiriiği nıutabakatına vardıgımızı belirtmek istivorum" dedi. nı, mahkemeden bir raportör görev- lendirilmesini, savcının mütalaa ha- zırlamasını v e mahkemenın karar ver- mesini gerektiren, temyiz yolu da açık olan uzun bir süreci öngörüyor. Er- doğan, tahliye tarihine göre ancak 20 Ocak 2003 tarihinden sonra "mem- nu hakkuı iadesi" başvurusunda bu- lunabilecek. Adli Sicil Yasası'nın 9. maddesi de YSK'nin bugüne kadaryaptığı uygu- lamavı destekliyor. Bu maddede, "_. adli skilden çıkanlan bilgflerden ana- >asanın 76. maddesinde sayılan suç- lara (TC\' 312 dahil) ait olanlar, mil- letvekül ada>iığı için talep edildiğinde verilmek üzere bilgi arşninde muha- faza edüîr'' deniyor. YSK'nin örnek karannda buna dayanılarak "Sabıka kaydnun kayrtlardan çıkartnuş olma- sının, seçilmeye engel haG ortadan kal- dırmayacağı açıkar" deniyor. Kitap yayımladı Bölük, Erdoğan gerçeğini yazdı İSTANBUL (ANKA) - Eski CHP fstanbul İi Başkanı Mehmet Bölük. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki yolsuzluk iddialannı kitaplaşhrdı. 3 Kasım genel seçiminde CHP'den milletvekili adayı olan Bölük, "Bizden Söyiemesi; 'El Tayyip' Nasıl Umut OWu" adını verdiği kitapta. Erdoğan'ı anlattı. AKP'nin kamuoyuna "yeni ve denenmemiş parti", partinin genel başkanı Tayyip Erdoğan'ın da "yeni ve denenmemiş bir Hder" olarak sunulduğunu \iargulayan Bölük, "Kamuoyunun. yeterince bUgflendirilmemesi nedeıüyle hiç hak etmediği bir noktaya gelen, geçmişi karanlık ve yolsuzhıklaıia dolu AKP ve lideri Erdoğan konusunda bazı hanrlatmalarda bulunmanm yurtseNertik görevi olduğuna inanıyoruz" diyerek kitabını yazma gerekçesini açıkladı. AKP'nin Istanbul Büyukşehir Belediyesi'nin yolsuzluk sanığı bürokratlannın da aralannda bulunduğu bir parti olduğunu belirten Bölük, birkaç modern giyimli hanım ile birkaç ışadamının kurucu yapılarak partiye "yeni" imajı verilmek istendiğini savundu. Erdoğan'ın tstanbul Belediye Başkanı seçılmesınin ardından kendisini "tstanbul'un imamı" ilan ettiğini anımsatan Bölük. Erdoğan'ın Nakşıbendi Tankatı'nın Iskenderpaşa Dergâhı'ndan olduğunu ve 1994'te seçildıği belediye başkanlığı görevinde kaldığı süre ıçerisınde icraatlanndan çok yolsuzluklar ve irticai faaliyetler ile anıldığını yazdı. Erdoğan'ın liderlik altyapısım, 2002 bütçesı 4.7 katrilyon lira olan belediyeden sağladığını vurgulayan Bölük, Erdoğan'm gücünü Istanbul halkına hizmet için değil, kendisine siyasi gelecek hazırlamak için kullandığını iddia etti. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Telefonda Fikri Sağlar'la konuşu- yoruz; "Sol hareket, tarihinde önem- li bir fırsatı yakalamış durumda. As- lındabizbununfarkındaydık. Çevre- mizden aldığımız tepkiler, HADEP- SHP-ÖDP arasındaki ittıfakın önem- li bir destek sağlayacağını gösteriyor. Ancak ufak tefek pürüzler yüzünden bu ış anlamsız bir şekilde gecıkiyor. Hep birlikte yüklenip bu işi çözelim ve bu olanağı yok etmeyelim." Sol ke- simlerde de ufak tefek pürüzler yü- zünden, acaba bu iş kesintiye uğrar mı, endişesi yaşanıyor. Telefonlann ar- kası kesilmiyor: "Ne olur yüklenin, bu umudu tüketmeyelim." Fikri Sağ- lar'la görüş bırliği halinde "Bu kez bir hayal kırıklığına izin vermemeliyiz" diyoruz. Hasan Cemal'ın Tarhan Erdem e dayanarak aktardığı görüşler önem- li: "Tarhan Erdem 'in ilginç bir değer- lendirme'si var. HADEP - SHP - ÖDP arasında bir seçim ittifakı yapılsa, bu ittifak mesajlan ve kadrolanyla iyiyö- netilse, yüzde 10 barajmı geçebilir di- ye düşünüyor. CHP'yi tutmayan so- Bu İttifak Olrnalı lun oyları, marjinal solun oyları, CHP küskünleri, daha önemlisi büyukşe- hir varoşlarında 'HADEP'e versem boşa gider!' diyen Kürt oyları, böyle bir ittifak halinde yüzde 10 barajmı tutturabilir görüşünde." Tarhan Erdem ciddı bir araştırma- cı. Sol hareket ciddi bir başarının kı- yısında. Ittifakın bütün taraflannın so- rumlu ve özenli hareket etmeleri ha- linde siyasi yaşamımızda yeni bir ola- nak ortaya çıkabilir. Ittifakın tarafları seçime Murat Karayalçın'ın liderli- ğinde katılmayı kabul etmiş durum- dalar. Tek pürüz, daralan bu süreç içinde DEHAP'ın bir genel kurul ya- parak Murat Karayalçın'ı genel baş- kan seçip seçemeyeceğı. Bunun ye- rine daha mümkün olanı, taraflar ara- sında güveni tesis edebılecek for- müller bulunması. Sanırım bunları çözmek gerekecek. Hep birlikte bir gayret içine girersek bir çözüme ula- şabiliriz umudu sürüyor. * • • Celal Başlangıç ve Hasip Kap- lan'la Ankara'da yoğun bir gün ya- şamıştık. Birlik olanakları nasıl geliş- tirilebilir, kafa yormuştuk. Celal erte- si gün Diyarbakır'agitti. Diyarbakır'da neredeyseherkarşılaştığı insan, "Lüt- fen bu ittifakın gerçekleşmesine yar- dımcı olun, bu fırsatı kullanalım" ta- lebinde bulunmuş. Celal Başlangıç ve Ferai Tınç'la ıki ay kadar önce Muş'a gıtmiştik. Malazgirt'in Nurettın köyünde, kö- yüne dönmek isteyen köylüleri koru- cular öldürmüşlerdi. Bir akşam vak- ti Ağn'nın Patnos ılçesine vardığımız- da, karşılaştığımız manzara acı veri- ciydi, hüzün vericiydi. Nurettin köyünden zorla çıkanlan köylüler, binlerce dönümlük toprak- larını da terk etmek zorunda kalmış- lar, Patnos'ta çamurların arasında da- racık bir mekâna sıkışmışlardı. Bir ekmekyaratabilırmiyizdiyeköylerin- deki topraklarına yöneldiklerinde ölümle karşılaşmışlardı. Patnos'ta gördüklerimız, öldürülen köylülerin eşleri ve çocuklarıydı. Şimdi artık ba- baları da yoktu. Kürtçe ağıtlar yakı- yorlardı. Bu ınsanların derdini anlaya- bilecek bir siyasi güç yaratılmalıydı. Turkiye'nin özgürlüklerve demok- rasi konusunda kararlı, AB'ye geçiş, demokrasi, insan hakları ve emekçi- lerın haklarının korunması temelinde savunacak bir siyasi ittifaka ıhtiyacı var. Bu ittifakın Meclıs'tetemsıl edil- mesi, bu ülke için, bu ülke insanı için önemli bir şans olacak. Bu ittifakı ger- çekleştırmesı gereken partiler, artık şapkalarını önlerine koysunlar ve ar- tık kalmayan zamanı daha da tüket- mesinler. Tarihi olanaklar her zaman denk gelmez. Bugünün Türkiyesi'nde bü- tün umutsuzluğa rağmen umut yara- tacak seçenekler yaratılabilır. Bu ya- zıyı yazarken taraflaria son kez konuş- tum. Koşullar daha elverişli bir hale geliyor. Türkiye, tarihinin en kötü ekonomik krizinden geçiyor. Bu krizin yükü yok- sul halkın sırtına bindi. Emekçileri, gi- derekolanaklannı yitiren insanlanmı- zı savunacak bir seçeneğe gerek var. Işte bunun için ÖDP ve SHP'nın HA- DEP'le bir seçim ittifakı yapması ge- rekiyor. Buna bir seçim ittifakı ola- rak bakmalı. Ancak bununla yetin- memeli. Türkiye'nin önünü açabile- cek bir ağırlığın oluşmasının yollan- nın açılacağı gerçeğini de görerek bu süreceasılmalı. Bu karamsar ortamda, iyimserlik yaratılabilir. Çevremde, "Bızim oy ve- rebileceğimiz seçenek SHP-ÖDP- HADEP ittifakı" diyen o kadar çok in- san var ki. Telefonlar durmuyor. Ben de bana ulaşan bu talepleri bu par- tilerin liderlerine aktarıyorum. Umu- yorum ve bekliyorum ki, yakında bir çözüm üretilebilir. 2OOO9 LİYILLARDA ERDAL ATABEK ÖğrenmekYetenekmkür, Beceri mi?.. Öğrenemeyen insanlar gibi öğrenemeyen toplum- lar da var. Başına gelenlerden ders almayı bilmeyenler. Çevresinde olup bitenlere akıl erdiremeyenler. Dünyayı bütünlüğü içinde kavramayı becereme- yenler... Hep sonuçlara bakanlar. sonuçlan yorumlamaya ça- lışanlar. Sonra datalihinVötülüğüne, kaderin oyun oynayı- şına sığınanlar. Başlarına hep aynı şeylerin gelişine yanıp yakılan- lar. Umutsuzluğu kendilerine kalkan yapıp günlerini geçirenler. Bız de acaba böyle toplumlardan mıyız? Çevremize bakınca "Evet, ne yazık ki öyle" demek doğru görünüyor. Peki ama neden? Öğrenmek "doğuştan gelen" bir yetenek mi, yok- sa "sonradan kazanılan" beceri mi? Bizim derdimiz ne? Sorunumuz nereden geliyor? Düğümümüz nerede? Bu soruya yanıt bulmanın çok önemli bir işimiz ol- duğunu düşünüyorum. Çünkü, eğer doğru yanıtı bulamaz isek pek çok ça- banın, pek çok yatırımın boşa gideceğı kesındır. Eğer "öğrenmeyi öğrenmek" konusunda başarısız olursak, eğitim sistemımız yetersiz kalacağı gıbi, ala- cağımız sonuçlar da işe yaramayacaktır. Böyle bir durum, her meslegin teknisyenlerinı ye- tiştirmekle sonuçlanacaktır. Oysa, artık mesleklenn teknisyenleri değil düşünür- leri, uygulayıcılan değil yaratıcılan başanlı olacaktır. 21. yüzyılı kavramakta çok gecikiyoruz. "Yetkin insan gücü" yetiştirmenin büyük önemıni kavrayamıyoruz. "Entelektüel sermaye" kavramını bilmiyoruz, bu sermayenin her şeyi yönettiğini anlamıyoruz. Elimızdeki bütün güçler. insan gücü, doğal kay- naklar, kullandığımız krediler, hazırlanan projelertop- lumu refaha götürmüyorsa, bir anlamda ışımize ya- ramıyorsa "entelektüel sermaye "mızın fakirliğı nede- niyledir. Buyeni kavram, "toplamdüşüncegücümüzü"an- latıyor. "Toplam düşünce gücümüz", aynı zamanda "toplam yapabilme gücümüz"ün öncüsüdür. "Top- lam yapabilme gücümüz" de aldığımız sonuçlan açıklayacaktır. AJdığımız sonuçlarda içinde bulunduğumuz durum- dur. Bundan hoşnut olan var mı? Bu durumun nedeni nedir? Öğrenmeyi neden öğ- renemıyoruz? öğrenmek, genel olarak kazandırılan bir becerıdir. Doğru yöntemler uygulanırsa "öğrenme becensi" herkese kazandınlabilir. Kimi insanlarda "öğrenme yeteneği" doğuştan hız- lı olarak gelişmiştir, bazı alanlarda bu yetenek erken ve hızlı öğrenmeyi sağlar, ama "öğrenme becehsi" herkese kazandınlabilir, elbette herkes de her alanın "en iyisi" olamaz, olması da gerekmez. Unutulmasın ki yeteneğimız çok ya da az olsun, "öğ- renilen herşey doğru çabalann toplamından doğan sonuçtur". Onun için de "öğrenme" dediğimiz beyinsel bilgi işleme gücü, birbirine eklenen sistemli bir çabanın ürü- nüdür. Biz de 0-6 yaş döneminde aile içinden başla- yarak anaokullarında. sonra da öğrenimin her aşama- sında çocuklanmıza, sonra da bütün insanlanmıza bu büyük gücü, "öğrenme becerisi"n\ kazandırmalıyız. "öğrenmeyi öğrenmek", bireyin de toplumun da başarısının anahtandır. Hayatımızın bütün seçimlerini doğru ya da yanlış yapmak buna bağlıdır. Yaşamımızın anlam kazanıp kazanmaması buna bağlıdır. Yaşamak ile debelenmek arasındaki fark buradan gelmektedir. Yapabilme gücü ile ağlayarak katlanma arasında- ki farkın nedeni budur. Hiçbirşeyin kusurunu kendindegörmeyıp hep baş- kalannı suçlamanın nedeni budur. Sonuçlarla uğraşıp nedenleri hiç görmemenin boş- luğu bu yüzdendir. "öğrenmeyi öğrenmek ya da öğrenmemek." Sorunumuz budur. Çözemediğimız, neyi çözeme- diğimizi de bilemediğimiz düğümümüz budur. Neden öğrenmeyi öğrenemiyoruz? Onu da ırdele- memiz gerekıyor. e-mail:erdalatak ' superonline.com Faks: 0 212 5139098 Erbakan icin 'Milli Sef anonsu SP'lilerden örgüte sadakat yemini ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - 3 Kasım seçimi için SP'nin saf- lannda meydana çıkan NeanettinErbakan, An- kara'da 10 bine yakın partılınin katılımıyla tt >fiBGörüşŞûrası'' dü- zenledi. SP teşkilatından bin- lerce kişiyi Atatürk Spor Salonu'na toplayan Er- bakan, 4.5 saat boyunca 1969 yılındaki Bağım- sızlar Hareketi'nden iti- barenMNP,MSP,RPve FP adına birçok konuş- macıyı kürsüye çıkarttı. Birçoğu ak sakallı es- ki politikacılardan olu- şan konuşmacılar, plat- formda RP selamıyla gösteri yaparken, "ölene kadar Milli Görüşçü ol- duklannı" söyleyip sa- londakilerle "helaDeşti- ler". Salondakilerin yal- nızca Türk bayrağı ve SP amblemli bayrak taşıma- lanna izin verildi.Sine- vizyon gösterisinde Erba- kan, "Yeniden büyük Türkiye için Milli Şef" olarak anons edildi.Er- bakan, Milli Görüş'ün tarihinin Adem peygam- ber ile başladığını, Istan- bul'uMilli Görüş'ün fet- hettiğini, Çanakkale ve Kurtuluş savaşlannın da Milli Görüş tarafından yapıldığını söyledi. Konuşmasında isim vermeden AKP kadrola- nnı hedef alan Erbakan, "Bu başörtüsü zulmü ne olacak, bu inıam hatip- ler ne olacak diye sordu- ğunuz zaman, cevaplan aman foyamıa me> dana çıkarmavın, olacaknr. Dış güçjerin 1 SevT'i uyıgulat- makiçinşişirdiklerisabun köpüldermekhnsealdan- masm. Bunlarbastmiın- lardır. Araba uçunıma yuvarlanırken tecrübe ol- maz" diye seslendi. Partililere "MflHGö- rüş'e sadakat yemini" et- tiren Erbakan, "Zaferina- nanianndır. zafer yaku> dır' sözleriyle konuşma- sını oitirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle