Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 EYLÜL 2002 PAZARTESİ
HABERLER
Erdoğan'ın sicilini temizleme kararma karşı Yargıtay'a temyiz başvurusunda bulunacak
GözlerDGM başsavcısrndaANKARA (Cumhuriyei: Bürosu) -
Diyarbakır4 No'lu Devlet Güvenlik
Mahkemesi'nin (DGM), AJCP Genel
Başkaıu Recep Tayyip Erdoğan hak-
kındaki "sicil silme" kararunın ardın-
dan gözler Diyarbakır DGIM Başsav-
cısı Şaban Ertürk'e çevrildi. Başsav-
crnuı, DGM karanna karşı "Yargıtay'a
temyiz olanağını kullanmasına kesin
gözüyle bakılıyor. DGM karan kesın-
Iık kazansa bile Yüksek Seçim Ku-
rulu'nun (YSK) geçmişte 312.mad-
deden mahkûm olanlarla îlgili 2 ka-
ran ve Adli Sicil Yasası'nım bir hük-
mü Erdoğan'a engel oluştunıyor.
Tayyip Erdoğan, 3 No'lu DGM'nin
aleyhte karanna karşı itiraz-da bulun-
dugu 4 No'iu DGM'nin adli yılın iik
gününde verdiği kararla, "milletve-
küiadaylığr konusunda umutlanmış-
tı. Ancak karara karşı temyiz yolunun
bulunduğunun ortaya çıkması ve
YSK'nin içtıhatlan, yeni b i r tartışma
• Diyarbakır DGM Başsavcısı Şaban Ertürk'ün, Diyarbakır 4 No'lu DGM karanna
karşı temyiz olanağmı kullanmasına kesin gözüyle bakılıyor. Adalet Bakanlığı da
temyiz için yazılı emir verebilir. DGM karanna itiraz edilmezse bile Adli Sicil
Yasası ve Yüksek Seçim Kurulu'nun 312. madde mahkûmlan hakkmda daha önce
verdiği 2 karar Erdoğan'a engel oluşturuyor.
başlattı. Diyarbakır DGM Başsavcı-
sı Şaban Ertürk, hafta sonu basında
yer alan demecinde "ttiraz konusu-
na tereddüt yok. Ancak itirazın han-
gi yofla yapılması gerektiğini henüz
belirlemedik. ftirazı aynı mahkeme-
ye mi, yoksa Yargıtay'a mı yapmah-
yız? Buna karar vereceğiz'' göriişünü
dile getirdi.
Başsavcının, hafta içinde büyük
olasılıkla Yargıtay'a başvuruda bu-
lunması bekleniyor. Aynca Adelet
Bakanlığı, "yaabemir" yoluyla baş-
savcıdan temyiz başvunısunda bu-
lunmasını isteyebilecek. Necmettin
Erbakan'ın Diyarbakır 2 No'lu
DGM'denaldığı "adli sicili sildirme^
karanna da itirazda bulunan Adalet
Bakanlığı'nın Tayyip Erdoğan icın
de aynı yolu izleyebileceği belirtili-
yor. Bağımsız hukukçular da, 4 No'lu
DGM'nin karannda "usul hatasıbu-
lunduğunu", 3 No'lu DGM'nin ka-
ranna karşı temyiz yolunun Yargıtay
olduğunu, 4 No'lu DGM'nin yetkı
aşımı yaparak karar verdiğinı savu-
nuyor.
Temyiz durumunda dosya, daha ön-
ce Erdoğan'ın cezasını onayan 8. Ce-
za Dairesinde görüşülecek.
DGM karanndan sonra gündeme
gelen ikı YSK karan da 312. madde
mahkûmlanyla ilgili somut örnekle-
ri ortaya koydu. 25 Mayıs 1985 ve 23
Ocak 1992 tarihlı üa karara göre YSK,
312. maddeden mahkûmiyetın adli
sicil kaydından sihnmesini milletve-
kilı adaylık koşullannı kazanma ko-
nusunda yeterlı görmüyor. YSK, mah-
kûmiyetle kaybedilen seçilme hak-
kının yeniden kazanılabilmesi için
"memnu hakkuı iadesi" karannı zo-
runlu kılıyor. Bu karar, cezaevinden
tahliye tarihinden 3 yıl sonra mahke-
meye başvurularak alınabiliyor. Mem-
nu hakkın iadesi de "mahkûmun piş-
man olduğunu gösterecek iyi haü gö-
rüidüğüne dair belgeler" sunulması-
MAHKUMÎYETÎ ORTADAN KALKMAZ
Seçim Kurulu'ndan
iki örnekkarar
ANKARA (ANKA) -
Malatya il genel meclisi
üyeliğine26Mart 1989'da
seçilen Lütfi Kıbç'ın du-
rumunu itiraz üzerine ince-
leyen YSK. Mahalı Idare-
ler ile Mahalle Muhtarlık-
lan ve Ihtiyar Heyetleri Se-
çimi Hakİcında Kanun'da,
anayasanın 76'ncı madde-
sine paralel olarak yapıl-
mış olan düzenlemeye kar-
şın seçilmiş olan Kıhç'ın
durumunu "tam kanunsuz-
luk" olarak yorumladı.
Yerleşmış içtihatlaruya-
nnca Kılıç'ın tutanağının
iptaline karar verilmesi ge-
rektiği belirtilen kararda,
Erdoğan için de geçerh ola-
bılecek şu saptamalara yer
verildi: "Ügüinin Cezalann
Infazı Hakkında Yasa'nın
7/B maddesine göre adli si-
cil lcaydımn silinnıesine ka-
rar verilmiş ounasL, yuka-
nda sözü edilen Milletve-
kffiSecimiYasasrnınll'in-
ci maddesindeki yasakla-
mayıbertaraf edemez. Çün-
kü bu madde hükmünegö-
re hükümlülügün affa uğ-
ramış olması bile sonucu
değiştirmez.."
Süleyman Koca'nın
Çumra-alan köyü muhtar-
lıgına, Zekeriya Erdem'ın
Ömerli-Çınaraltı köyü
muhtarlığına Mehmet Yıl-
maz'ın Sanz-Ayranlık kö-
yü muhtarlığına. Manav-
gat- Karabucak köyü muh-
tarlığına seçilmelerine iliş-
kin tutanaklan da "sabıka
kaydııun süinmesinin'* se-
çilme yeterliliği sağlayıp
sağlamayacağını tartışarak
iptal eden YSK. özet ola-
rak şu saptamlarda bulun-
du:
"- Adli sicilindeki hü-
kümlülük kaydının silin-
mea keyfiyetinin,TCK'nin
121 ve müteakip jaaddeie-
rinde düzenlenen memnu
haklann iadesi niteliginde
kabulüne de olanak yok-
tur. YSK'nin yerleşmis iç-
tihadı da bu dogrultudadır.
-_'nın memnu haklann
iadesine iüşkin karan yok-
tur. Adli sicilindeki kaydın
silinmesi mahkûmiyeti or-
tadan kaldırmaz."
CDP GENEL BAŞKANIÖZDEN:
Erdoğan 'ın suçu
ortadan kalkmaz
ATP Genel Başkanı Tuğrul Türkeş, DYP bsteJerinden aday olacak. (Fotograf: AA)
ATP adaylan DYP listesinden seçimlere girecek
Sağda ilk ittifak saglandı
ANKARA (ANKA) -
Cumhuriyetçi Demokrasi
Partisi (CDP) Genel Baş-
kanı Yekta Güngör Öz-
den, AKP Genel Başkanı
Recep Tayyip Erdoğan
hakkında Diyarbakır 4
No'lu DGM'nin verdiği
karann suçu ortadan kal-
dırmayacağını belirterek,
karann bozulma ihtimali-
ne de dikkat çekti.
CDP Genel Başkanı ve
eski Anayasa Mahkeme-
si Başkanı Yekta Güngör
Özden. Diyarbakır 4 No 'lu
DGM'nın AKP Genel
Başkanı Tayyip Erdoğan
hakkında verdiği karar
hakkında konuşmak için
henüz erken olduğunu be-
lirterek, "Dünyanın ber
yerinde her mahkemenin
karan bozulabihr ya da
onanaböir, yani \erilen ka-
rann başlangıçta doğru
karar olarak karşılanma-
9 yanhşohır" dedi. Özden.
karann bu haliyle Erdoğan
için olumlu özellikler ta-
şıdığını belirterek a
Bu ka-
rar değiştirilmeden Yar-
gıtay'dan geçerek ya da
geçmeden gidersek
YSK'nin de eli kolu bağlı
kahr" diye konuştu.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - BBP ile
"Kste pazarlığuıda" uzlasamayınca,
"büyük sağ" projesini yaşama
geçiremeyen DYP lideri Tansu ÇiDer, ATP
ile yetindi. Çiller, ATP Genel Başkanı
TtığruJ Türkeş ile "seçiın ittifaJa" yapma
konusunda anlaştı. Alpasian Türkeş ın
oğlu olan ATP
Genel Başkanı
Tuğrul Türkeş,
3 Kasım
seçimlerinde
DYP
listelerinden
aday olacak.
DYP ile ATP
arasındaki ~ ^ ~ ~ " ^ ~ " ^ " ~ ^ ^ ~ ^ ^ ~ "
"seçim ittifakmı" dün Tansu Çiller
kamuoyuna açıkladı. Çiller düzenlediği
basın toplantısında merkez sağda "güç
biıüği" için önemli bir adım atıldığını
söyledi. Alpasian Türkeş'in, görüşlerini
paylaştıklan bir Türk büyüğü olduğunu
belirten Çiller. "Dola>ısr\la o günkü
yakınhk o zaman ortaya konulan 'Büyük
Türkiye' viz>onu, bugün merhum
Türkeş'in oğlu Tuğrul Türkeş ile devam
etorttmek istenmektedir" göriişünü dile
getirdi. Çiller. "Bu işbirliginin asıl
adresinin, sandıkta olacak işbüüği
olduğunu, bir kez daha ortaya koymak
^^—"—^——^^^—— istivonım.
• BBP ile liste pazarlığında
uzlaşamayan DYP lideri Tansu
Çiller, ATP Genel Başkanı Tuğrul
Türkeş'le "seçim ittifakında" anlaştı.
Çiller, milliyetçileri sandıkta
birleşmeye çağırdı.
Buradan bütün
miniyetçilere
sesleniyoruz,
bütün milli ve
manevi
değerierin
sahibi olan,
bütün merkez
ğ
vizyonunu paylaşan herkese sesleniyoruz,
gelin sandıkta birleşeüm" diye konuştu.
ATP Genel Başkanı Türkeş de Türkiye'nin
birliğe, bütünlüğe gereksinimi
olduğunu belirterek "Bugün DYP ik
işbiriiği nıutabakatına vardıgımızı
belirtmek istivorum" dedi.
nı, mahkemeden bir raportör görev-
lendirilmesini, savcının mütalaa ha-
zırlamasını v e mahkemenın karar ver-
mesini gerektiren, temyiz yolu da açık
olan uzun bir süreci öngörüyor. Er-
doğan, tahliye tarihine göre ancak 20
Ocak 2003 tarihinden sonra "mem-
nu hakkuı iadesi" başvurusunda bu-
lunabilecek.
Adli Sicil Yasası'nın 9. maddesi de
YSK'nin bugüne kadaryaptığı uygu-
lamavı destekliyor. Bu maddede, "_.
adli skilden çıkanlan bilgflerden ana-
>asanın 76. maddesinde sayılan suç-
lara (TC\' 312 dahil) ait olanlar, mil-
letvekül ada>iığı için talep edildiğinde
verilmek üzere bilgi arşninde muha-
faza edüîr'' deniyor. YSK'nin örnek
karannda buna dayanılarak "Sabıka
kaydnun kayrtlardan çıkartnuş olma-
sının, seçilmeye engel haG ortadan kal-
dırmayacağı açıkar" deniyor.
Kitap yayımladı
Bölük,
Erdoğan
gerçeğini
yazdı
İSTANBUL (ANKA) - Eski CHP
fstanbul İi Başkanı Mehmet
Bölük. AKP Genel Başkanı
Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki
yolsuzluk iddialannı kitaplaşhrdı.
3 Kasım genel seçiminde
CHP'den milletvekili adayı olan
Bölük, "Bizden Söyiemesi; 'El
Tayyip' Nasıl Umut OWu" adını
verdiği kitapta. Erdoğan'ı anlattı.
AKP'nin kamuoyuna "yeni ve
denenmemiş parti", partinin genel
başkanı Tayyip Erdoğan'ın da
"yeni ve denenmemiş bir Hder"
olarak sunulduğunu \iargulayan
Bölük, "Kamuoyunun. yeterince
bUgflendirilmemesi nedeıüyle hiç
hak etmediği bir noktaya gelen,
geçmişi karanlık ve yolsuzhıklaıia
dolu AKP ve lideri Erdoğan
konusunda bazı hanrlatmalarda
bulunmanm yurtseNertik görevi
olduğuna inanıyoruz" diyerek
kitabını yazma gerekçesini
açıkladı. AKP'nin Istanbul
Büyukşehir Belediyesi'nin
yolsuzluk sanığı bürokratlannın
da aralannda bulunduğu bir parti
olduğunu belirten Bölük, birkaç
modern giyimli hanım ile birkaç
ışadamının kurucu yapılarak
partiye "yeni" imajı verilmek
istendiğini savundu. Erdoğan'ın
tstanbul Belediye Başkanı
seçılmesınin ardından kendisini
"tstanbul'un imamı" ilan ettiğini
anımsatan Bölük. Erdoğan'ın
Nakşıbendi Tankatı'nın
Iskenderpaşa Dergâhı'ndan
olduğunu ve 1994'te seçildıği
belediye başkanlığı görevinde
kaldığı süre ıçerisınde
icraatlanndan çok yolsuzluklar ve
irticai faaliyetler ile anıldığını
yazdı. Erdoğan'ın liderlik
altyapısım, 2002 bütçesı 4.7
katrilyon lira olan belediyeden
sağladığını vurgulayan Bölük,
Erdoğan'm gücünü Istanbul
halkına hizmet için değil,
kendisine siyasi gelecek
hazırlamak için kullandığını
iddia etti.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]
Telefonda Fikri Sağlar'la konuşu-
yoruz; "Sol hareket, tarihinde önem-
li bir fırsatı yakalamış durumda. As-
lındabizbununfarkındaydık. Çevre-
mizden aldığımız tepkiler, HADEP-
SHP-ÖDP arasındaki ittıfakın önem-
li bir destek sağlayacağını gösteriyor.
Ancak ufak tefek pürüzler yüzünden
bu ış anlamsız bir şekilde gecıkiyor.
Hep birlikte yüklenip bu işi çözelim
ve bu olanağı yok etmeyelim." Sol ke-
simlerde de ufak tefek pürüzler yü-
zünden, acaba bu iş kesintiye uğrar
mı, endişesi yaşanıyor. Telefonlann ar-
kası kesilmiyor: "Ne olur yüklenin,
bu umudu tüketmeyelim." Fikri Sağ-
lar'la görüş bırliği halinde "Bu kez bir
hayal kırıklığına izin vermemeliyiz"
diyoruz.
Hasan Cemal'ın Tarhan Erdem e
dayanarak aktardığı görüşler önem-
li: "Tarhan Erdem 'in ilginç bir değer-
lendirme'si var. HADEP - SHP - ÖDP
arasında bir seçim ittifakı yapılsa, bu
ittifak mesajlan ve kadrolanyla iyiyö-
netilse, yüzde 10 barajmı geçebilir di-
ye düşünüyor. CHP'yi tutmayan so-
Bu İttifak Olrnalı
lun oyları, marjinal solun oyları, CHP
küskünleri, daha önemlisi büyukşe-
hir varoşlarında 'HADEP'e versem
boşa gider!' diyen Kürt oyları, böyle
bir ittifak halinde yüzde 10 barajmı
tutturabilir görüşünde."
Tarhan Erdem ciddı bir araştırma-
cı. Sol hareket ciddi bir başarının kı-
yısında. Ittifakın bütün taraflannın so-
rumlu ve özenli hareket etmeleri ha-
linde siyasi yaşamımızda yeni bir ola-
nak ortaya çıkabilir. Ittifakın tarafları
seçime Murat Karayalçın'ın liderli-
ğinde katılmayı kabul etmiş durum-
dalar. Tek pürüz, daralan bu süreç
içinde DEHAP'ın bir genel kurul ya-
parak Murat Karayalçın'ı genel baş-
kan seçip seçemeyeceğı. Bunun ye-
rine daha mümkün olanı, taraflar ara-
sında güveni tesis edebılecek for-
müller bulunması. Sanırım bunları
çözmek gerekecek. Hep birlikte bir
gayret içine girersek bir çözüme ula-
şabiliriz umudu sürüyor.
* • •
Celal Başlangıç ve Hasip Kap-
lan'la Ankara'da yoğun bir gün ya-
şamıştık. Birlik olanakları nasıl geliş-
tirilebilir, kafa yormuştuk. Celal erte-
si gün Diyarbakır'agitti. Diyarbakır'da
neredeyseherkarşılaştığı insan, "Lüt-
fen bu ittifakın gerçekleşmesine yar-
dımcı olun, bu fırsatı kullanalım" ta-
lebinde bulunmuş. Celal Başlangıç ve
Ferai Tınç'la ıki ay kadar önce Muş'a
gıtmiştik.
Malazgirt'in Nurettın köyünde, kö-
yüne dönmek isteyen köylüleri koru-
cular öldürmüşlerdi. Bir akşam vak-
ti Ağn'nın Patnos ılçesine vardığımız-
da, karşılaştığımız manzara acı veri-
ciydi, hüzün vericiydi.
Nurettin köyünden zorla çıkanlan
köylüler, binlerce dönümlük toprak-
larını da terk etmek zorunda kalmış-
lar, Patnos'ta çamurların arasında da-
racık bir mekâna sıkışmışlardı. Bir
ekmekyaratabilırmiyizdiyeköylerin-
deki topraklarına yöneldiklerinde
ölümle karşılaşmışlardı. Patnos'ta
gördüklerimız, öldürülen köylülerin
eşleri ve çocuklarıydı. Şimdi artık ba-
baları da yoktu. Kürtçe ağıtlar yakı-
yorlardı. Bu ınsanların derdini anlaya-
bilecek bir siyasi güç yaratılmalıydı.
Turkiye'nin özgürlüklerve demok-
rasi konusunda kararlı, AB'ye geçiş,
demokrasi, insan hakları ve emekçi-
lerın haklarının korunması temelinde
savunacak bir siyasi ittifaka ıhtiyacı
var. Bu ittifakın Meclıs'tetemsıl edil-
mesi, bu ülke için, bu ülke insanı için
önemli bir şans olacak. Bu ittifakı ger-
çekleştırmesı gereken partiler, artık
şapkalarını önlerine koysunlar ve ar-
tık kalmayan zamanı daha da tüket-
mesinler.
Tarihi olanaklar her zaman denk
gelmez. Bugünün Türkiyesi'nde bü-
tün umutsuzluğa rağmen umut yara-
tacak seçenekler yaratılabilır. Bu ya-
zıyı yazarken taraflaria son kez konuş-
tum. Koşullar daha elverişli bir hale
geliyor.
Türkiye, tarihinin en kötü ekonomik
krizinden geçiyor. Bu krizin yükü yok-
sul halkın sırtına bindi. Emekçileri, gi-
derekolanaklannı yitiren insanlanmı-
zı savunacak bir seçeneğe gerek var.
Işte bunun için ÖDP ve SHP'nın HA-
DEP'le bir seçim ittifakı yapması ge-
rekiyor. Buna bir seçim ittifakı ola-
rak bakmalı. Ancak bununla yetin-
memeli. Türkiye'nin önünü açabile-
cek bir ağırlığın oluşmasının yollan-
nın açılacağı gerçeğini de görerek bu
süreceasılmalı.
Bu karamsar ortamda, iyimserlik
yaratılabilir. Çevremde, "Bızim oy ve-
rebileceğimiz seçenek SHP-ÖDP-
HADEP ittifakı" diyen o kadar çok in-
san var ki. Telefonlar durmuyor. Ben
de bana ulaşan bu talepleri bu par-
tilerin liderlerine aktarıyorum. Umu-
yorum ve bekliyorum ki, yakında bir
çözüm üretilebilir.
2OOO9
LİYILLARDA
ERDAL ATABEK
ÖğrenmekYetenekmkür,
Beceri mi?..
Öğrenemeyen insanlar gibi öğrenemeyen toplum-
lar da var.
Başına gelenlerden ders almayı bilmeyenler.
Çevresinde olup bitenlere akıl erdiremeyenler.
Dünyayı bütünlüğü içinde kavramayı becereme-
yenler...
Hep sonuçlara bakanlar. sonuçlan yorumlamaya ça-
lışanlar.
Sonra datalihinVötülüğüne, kaderin oyun oynayı-
şına sığınanlar.
Başlarına hep aynı şeylerin gelişine yanıp yakılan-
lar.
Umutsuzluğu kendilerine kalkan yapıp günlerini
geçirenler.
Bız de acaba böyle toplumlardan mıyız?
Çevremize bakınca "Evet, ne yazık ki öyle" demek
doğru görünüyor.
Peki ama neden?
Öğrenmek "doğuştan gelen" bir yetenek mi, yok-
sa "sonradan kazanılan" beceri mi?
Bizim derdimiz ne? Sorunumuz nereden geliyor?
Düğümümüz nerede?
Bu soruya yanıt bulmanın çok önemli bir işimiz ol-
duğunu düşünüyorum.
Çünkü, eğer doğru yanıtı bulamaz isek pek çok ça-
banın, pek çok yatırımın boşa gideceğı kesındır.
Eğer "öğrenmeyi öğrenmek" konusunda başarısız
olursak, eğitim sistemımız yetersiz kalacağı gıbi, ala-
cağımız sonuçlar da işe yaramayacaktır.
Böyle bir durum, her meslegin teknisyenlerinı ye-
tiştirmekle sonuçlanacaktır.
Oysa, artık mesleklenn teknisyenleri değil düşünür-
leri, uygulayıcılan değil yaratıcılan başanlı olacaktır. 21.
yüzyılı kavramakta çok gecikiyoruz.
"Yetkin insan gücü" yetiştirmenin büyük önemıni
kavrayamıyoruz.
"Entelektüel sermaye" kavramını bilmiyoruz, bu
sermayenin her şeyi yönettiğini anlamıyoruz.
Elimızdeki bütün güçler. insan gücü, doğal kay-
naklar, kullandığımız krediler, hazırlanan projelertop-
lumu refaha götürmüyorsa, bir anlamda ışımize ya-
ramıyorsa "entelektüel sermaye "mızın fakirliğı nede-
niyledir.
Buyeni kavram, "toplamdüşüncegücümüzü"an-
latıyor. "Toplam düşünce gücümüz", aynı zamanda
"toplam yapabilme gücümüz"ün öncüsüdür. "Top-
lam yapabilme gücümüz" de aldığımız sonuçlan
açıklayacaktır.
AJdığımız sonuçlarda içinde bulunduğumuz durum-
dur. Bundan hoşnut olan var mı?
Bu durumun nedeni nedir? Öğrenmeyi neden öğ-
renemıyoruz?
öğrenmek, genel olarak kazandırılan bir becerıdir.
Doğru yöntemler uygulanırsa "öğrenme becensi"
herkese kazandınlabilir.
Kimi insanlarda "öğrenme yeteneği" doğuştan hız-
lı olarak gelişmiştir, bazı alanlarda bu yetenek erken
ve hızlı öğrenmeyi sağlar, ama "öğrenme becehsi"
herkese kazandınlabilir, elbette herkes de her alanın
"en iyisi" olamaz, olması da gerekmez.
Unutulmasın ki yeteneğimız çok ya da az olsun, "öğ-
renilen herşey doğru çabalann toplamından doğan
sonuçtur".
Onun için de "öğrenme" dediğimiz beyinsel bilgi
işleme gücü, birbirine eklenen sistemli bir çabanın ürü-
nüdür. Biz de 0-6 yaş döneminde aile içinden başla-
yarak anaokullarında. sonra da öğrenimin her aşama-
sında çocuklanmıza, sonra da bütün insanlanmıza bu
büyük gücü, "öğrenme becerisi"n\ kazandırmalıyız.
"öğrenmeyi öğrenmek", bireyin de toplumun da
başarısının anahtandır.
Hayatımızın bütün seçimlerini doğru ya da yanlış
yapmak buna bağlıdır.
Yaşamımızın anlam kazanıp kazanmaması buna
bağlıdır.
Yaşamak ile debelenmek arasındaki fark buradan
gelmektedir.
Yapabilme gücü ile ağlayarak katlanma arasında-
ki farkın nedeni budur.
Hiçbirşeyin kusurunu kendindegörmeyıp hep baş-
kalannı suçlamanın nedeni budur.
Sonuçlarla uğraşıp nedenleri hiç görmemenin boş-
luğu bu yüzdendir.
"öğrenmeyi öğrenmek ya da öğrenmemek."
Sorunumuz budur. Çözemediğimız, neyi çözeme-
diğimizi de bilemediğimiz düğümümüz budur.
Neden öğrenmeyi öğrenemiyoruz? Onu da ırdele-
memiz gerekıyor.
e-mail:erdalatak ' superonline.com
Faks: 0 212 5139098
Erbakan icin 'Milli Sef anonsu
SP'lilerden örgüte
sadakat yemini
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - 3 Kasım
seçimi için SP'nin saf-
lannda meydana çıkan
NeanettinErbakan, An-
kara'da 10 bine yakın
partılınin katılımıyla
tt
>fiBGörüşŞûrası'' dü-
zenledi.
SP teşkilatından bin-
lerce kişiyi Atatürk Spor
Salonu'na toplayan Er-
bakan, 4.5 saat boyunca
1969 yılındaki Bağım-
sızlar Hareketi'nden iti-
barenMNP,MSP,RPve
FP adına birçok konuş-
macıyı kürsüye çıkarttı.
Birçoğu ak sakallı es-
ki politikacılardan olu-
şan konuşmacılar, plat-
formda RP selamıyla
gösteri yaparken, "ölene
kadar Milli Görüşçü ol-
duklannı" söyleyip sa-
londakilerle "helaDeşti-
ler". Salondakilerin yal-
nızca Türk bayrağı ve SP
amblemli bayrak taşıma-
lanna izin verildi.Sine-
vizyon gösterisinde Erba-
kan, "Yeniden büyük
Türkiye için Milli Şef"
olarak anons edildi.Er-
bakan, Milli Görüş'ün
tarihinin Adem peygam-
ber ile başladığını, Istan-
bul'uMilli Görüş'ün fet-
hettiğini, Çanakkale ve
Kurtuluş savaşlannın da
Milli Görüş tarafından
yapıldığını söyledi.
Konuşmasında isim
vermeden AKP kadrola-
nnı hedef alan Erbakan,
"Bu başörtüsü zulmü ne
olacak, bu inıam hatip-
ler ne olacak diye sordu-
ğunuz zaman, cevaplan
aman foyamıa me> dana
çıkarmavın, olacaknr. Dış
güçjerin 1 SevT'i uyıgulat-
makiçinşişirdiklerisabun
köpüldermekhnsealdan-
masm. Bunlarbastmiın-
lardır. Araba uçunıma
yuvarlanırken tecrübe ol-
maz" diye seslendi.
Partililere "MflHGö-
rüş'e sadakat yemini" et-
tiren Erbakan, "Zaferina-
nanianndır. zafer yaku>
dır' sözleriyle konuşma-
sını oitirdi.