13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EYLÜL2OO2CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Anayasa Mahkemesi SÖZÇİZGİNİN Turhan Selçuk İLurttaşın dava açma hakkımı güvence ANKARA (ANKA) - Ajızyasa Mahkemesi, be- lexüyelerin yoh e kaldınm yap:m payı adı altında ödenmesıni istediği para- nın ıptalı ıçin dava açıla- bilır-esi amacrv la öncelik- le bı. paranın yansının be- lediyeye yatınlması ko- şulunu taşıyan Belediye Gelirleri Yasasf m bsmen iptaJ etti. Yüksek Mahke- me iptal gerekçesını, ana- yasanın 36'ncı maddesin- de yer alan "dava yoluyla hak arama özgürnığü"ne dayandınrken temel hak nitehğı taşı>an dava aç- ma özgürlüğünûn hiçbir şekilde sınırlandınlama- yacağını, bunun diğer te- mel hak ve özgürlükJen- nin gereken şekilde kulla- nılabılmesinı sağlayan en etkili güvencelerden bin- si olduğunu bildirdi. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesı. kiracısı bu- lunduğu taşınmaz nede- niyle Şekerbank şubesi- nin de yol ve kaldınm ya- pım payı ödemesini ka- rarlaştırdı. Banka, Diyar- bakır Vergi Mahkeme- si'nde açtığı davayı, "am- lan taşınmazm kiracısı ol- duğu, bu nedenk söz ko- nusu katılma payı isten- mesinin yerinde olmadı- ğı" gerekçesıyle kazandı. Beledıyenin temyizi üzenne konuyu görüşen Danıştay 9'uncu Dairesi ise bu tür katılım payla- nnm iptali ıçin dava açı- labihnesını, öncelikle bu meblağın yansının bele- diyeye ödenmesi koşulu- na bağlayan. Belediye Ge- lirleri Yasasf nın 89'uncu maddesinin (a) fikrasının 4'üncü bendinin anaya- sarun36ve 125'incimad- delerine aykın olduğu ge- rekçesiyle iptali istemiy- le Anayasa Mahkeme- sf ne baş\iirdu. Yüksek Mahkeme, Danıştay'ın başvurusunu oyçokluğuy- la kabul ettı. - KILAVUZU 'IMF' OLANIN. Prof. Trechel, cezaevlerindeki insanlan korumanın en iyi yolunun onlan dışanda tutmak olduğunu söyledi Kısıtlama 'hakh' olmalı Belçika Kralı Türk mahaUesinde • BRÜKSEL(AA)-Belçika Kralı II. Albert ve Kraliçe Paola. BrüksePde Türklerin yoğun olarak bulunduklan ve 'Türk Mahallesi' veya 'Küçük Anadolu' olarak adlandınlan Schaerbeek ve Saınt Josse belediyelerini ziyaret ettiler. Binlerce Türk'ün aikışlarla karşıladığı kral ve kraliçe. Haecht Caddesi'nde Türklerle konuştular. Adını Bin Ladin koymak istediler • KÖLN(AA)- Almanya'nın Köln kentınde yaşayan bir Türk ailesinin 2 aylık bebeklerinin adını ! Usame bin Ladin koymak istemesi. Alman ı makamlannda soruna neden oldu. Alman Rheinısche Post gazetesindekı habere göre. Köln , Sulh Mahkemesi'nin sözcüsü. Türk ailenin isteğini nüftıs daıresinin kabul etmediâini açıkladı. 11 Eyiül baypağı kayboldu I • NEW YORK (AA) -11 Eylül saldınlannın j akı1larda en çok kalan görüntülerinden, 3 itfaiye ı erinin Dünya Ticaret Merkezi"nin yıkıntılan [ arasında göndere çektikleri Amenkan bayrağı ı ortadan kayboldu. Ünlü bayrak, enkaz alanı temizlenirken Afganıstan'daki savaşa katılan Amerikan gemilerinde kullanıldıktan sonra mart ayında New York makamlanna iade edilmişti. Türkiye'nin stratejfleni kitap oldu • VVASHÜS'GTON (AA) - Türkiye'nin teröre karşı mücadelesinde uyguladığı ve başanh sonuç \eren söatejileri, ABD'de terorizme ilişkin yayımlanan yeni bir kitapta geniş şekilde yer aldı. Potomac Siyasi Etütler Enstitüsü adlı düşünce kuruluşu tarafmdan yayımlanan 'Terörle Mücadele: 10 Ülkenin Stratejisi' adlı kitap. VVashington'da düzenlenen bir basm toplantısıyla tanıtıldı. Kitabın Turkiye'ye ilişkin bölümü. emeklı Büyükelçi Güıdüz Aktan ve Washington"da yerleşik güvenlik ve sa\ unma uzmanı Ali Köknar tarafından yazıldı. Kayıptabloiararanıyop' • Haber Merkezi - Kültür Bakanlığı. bakanlık koeksiyonundan kaybolan 99 değerli tabloyu gaıetelere vereceği ilanlarla arayacak. Bakanlık. 20 yılönce bakanlığa intikal eden ve yapılan anştırmalara karşın bugüne kadar bulunamayan tatlolann bulunabilmesi için gazetelere ilan ve^cek. Tablolar arasuıda Hoca Ali Rıza. Eşref Üfin, Feyhaman Duran ve Hamit Görele gibi, bü/ük ustalann eserleri de bulunuyor. tstanbul Haber Servisi - Eskı A\Tupa tnsan Haklan Komisyo- nu Başkam Prof. Dr. StefanTtec- hel, cezaevlerindeki kısıtlamala- nn haklı bir gerekçesi olması ge- rektiğine dikkat çekerek "Kısıtia- nan hak ile kısıtlama arasında oranü olmalıdır" dedı. Galatasaray Üniversitesi'nde önceki gün başlayan "tnfaz Hu- kuku Alanında Güncel Sorunlar veYeniYaklaşımJar" konuluse- minere dün de devam edildi. lop- lantıya katüan TrecheU devletin asıl görevinin tutuklulan koru- mak olduğunu belirterek "Ceza- evierindeki insanlan korumanın en iyi yolu onlan dışanda tutmak- ür. Devletin cezaevierine müda- halesi ise yasalar çerçevesinde ol- • Eski Avmpa İnsan Haklan Komisyonu Başkanı Prof. Trechel, devletin asıl görevinin tutuklulan korumak olduğunu belirterek "Devletin cezaevierine müdahalesi yasalar çerçevesinde olmalı" dedi. İC Adli Tıp Kurumu'ndan Prof. Fincancı da, F tipi cezaevlerindeki sorunun "duygu mahrumiyeti" olduğunu söyledi. mahdır" diye konuştu. Istanbul Universitesi Adli Tıp Kurumu'ndan Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı da, cezaevlerin- de uygulanan kurallann 1955 'ten bu yana devam etmekte olduğu- nu ve yenilenmesi gerektiğini ifa- deetti. Mahkûmlarda şiddet izi var Uygulamalann insan haklan- na yakışır bir şekilde düzenlenme- si gerektiğini vurgulayan Fincan- cı, konuyla ılgıli çalışmalann bir an önce tamamlanması gerektığı- ne dikkat çekti. Adli Tıp Kuru- mu'na getirilen mahkûmlann be- denlerinde şiddet izlerine rastla- dıklannı belirten Fincancı, F tipı cezaevlerindeki sorunun 'duygu mahrumiyetf olduğunu söyledi. Tecrit ortamınm insanlar üzerin- de oluşturacağı fiziksel olumsuz- luklara değinen Fincancı şunlan söyledi: "Günde 24 saat 10 met- rekare alanda avnı insanlarla va- şamak zorunda kalan kişide za- manla beslenme bozukluklan ve biyokûnyasal eksiklikler, algısal degişiklikler ve saldn-ganhk gö- rülnıektedir. Mahkûmlar kendi yakınlanna saklınyor. avukatları- na ise ajan gözüyle bakryorlar. Bunlar paranoid şizofren raporu alddar. Bu insanlann dahaönce hiç- bir übbi sorunu yoktu" dedi. Fincancı, AB ülkelerinin F ti- pı cezaevlerine destek vermesinin altında sağ politıkalar olduğunu belirterek "Türidyecezaevleriyle ilgUi raporian hazniayan komis- yonda sosyal demokratlardan sa- decebirkişibuhjnmaktadır.Buda raponın sağ egüimli parnlerin gö- rüşleri doğrultusunda yazıldığı- nın kanıüdır" dedi. A Ilfiflli nÖVÛMPÎJûtftûri Ahnanya'nm Halepaghen Universitesi Tarih Bö- , ü m ü ögren c i ıe ri Cumhuriyet'i ayaret ettL VVal- t e r ^ e ' c n e ' a t " ' öğretim görevlisinin başkanhk et- tiği grup, Cumh uri>et'in servislerini gezerek \ et- kililerden bilgi aldı. Cunıhuriyet'in Almanya'da haftabk olarakyavmılandığını bflen öğrenciler, Tür- kiye'vi ve Cumhuriyet'i çok beğendiklerini söy- lediler. (Fotoğraf: SERKAK YTLDIZ) Antalya Belediye Başkanı Kumbul: 'Puro' haberi gereksiz gündem işgali Habere lozdı9 sigarayı bırakü • İstanbul Haber Servisi - Kapalıçarşfda bir grup esaf, bir cep telefonu erişim şirketinin. çarşıdaki Kseciler Caddesi'nin üzerine baz istasyonu kırmasını kınadı. Baz istasyonu kurulurken tarhi dokuya zarar \ erildiğini belirten dükkân saripleri. hem sağlıklannın tehdit edildiğini hen de turizmin zarar gördüğünü söylediler. Trafiğe 7 ayda 1443 kurban •vNKARA (Cumhurijet Bürosu) - Trafık Hanetleri Başkanı ve Emniyet Genel Müdür Yfdımcısı Abdullah Bolcu. bu yılın ilk 7 ayında mydana gelen 218 bin 884 trafik kazasında 1443 kdinin yaşamım yitirdiğini söyledi. • Johannesburg'da düzenlenen Dünya Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi'nde bulunduğu dönemde şahsma yönelik hakarete varan yazılarla kamuoyunun gereksiz meşgul edildiğini belirten Kumbul, "Buyalan bir haberdir ve Bavyera Içişleri Bakanı Beckstein de bu haberi açıkça yalanlamıştır" dedi. ANTALYA (Cumhurijet Büro- su) - Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Beldr Kumbul, Bavyera tçişleri Bakanı Beckstein tarafın- dan da yalanlanan "Purohı Başkan" haberiyle kamuoyunun gereksiz meşgul edildiğini, bununla ilgıli ya- sal haklannı saklı tuttuğunu söyle- di. Kumbul, bu haber üzerine siga- rayı bıraktığını belirtti. Bekir Kumbul, Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Johannesburg"da düzenlenen Dünya Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi'nden dönerdön- mez "Purohı Başkan" haberine yö- nelik bir basın toplantısı düzenle- di. Zirvede bulunduğu dönemde şahsına yönelik hakarete varan ya- zılarla kamuoyunun gereksiz meş- gul edildiğini belirten Kumbul, "Bu yalan bir haberdir ve Bavyera İçiş- İeri Bakanı dostum Günther Becks- tein de bu haberiyalanlamıştır. Ka- muoyunun daha fazla gereksiz yere meşgul edümemesi gerekjr" dedi. Beckstein "in haberi açıkça ya- lanlamasuıdan mutluluk duyduğu- nu, ancak Almanya îçişleri Bakan- lığı'ndan yapılan açıJdamanın ha- beri yayımlayan Hürriyet gazete- sinde yer almamasının düşündürü- cü olduğunu belirten Kumbul söz- lerinı şöyle sürdürdü: "Bu konuda takdiri kamuoyuna bırakıyorum. Bu anlamsız, gerçekdışı ya\ınlar Beckstein'le dostluk UişkUerimizi kesinlikle etkfleme>«cddir. Dr. Becks- tein,Avrupa sürecindekiTürkiye'nin AB'ye girişi konusunda ciddi katlo- lar koyacaknr. Biz onunla birbirimi- zi i\i anlayan ild dostuz." Kumbul, haberde tarif edılen "Purohı Baş- kan" riplemesiyle Dr. Bekir Kum- bul adının birlikte düşünülmesinin de kişiliğine yapılmış ağır bir sal- dın olduğunu \-urguladi. Yaşamı boyuncapozitif düşünen bin olduğunu \ıırgulayan Kumbul şunlan söyledi: "Yaşamımdaki kötü şevierden bile ohımhı sonuç çıkar- maya çalıştım. Beni çok \arala>an bu olavdan sonra da 40 yıllık sigara ahşkanhğımı noktalayarak iyi bir sonuç çıkardım." GENİŞ AÇI HIKMET BILA "Sivil Toplum' Tatilde Türk halkının yüzde kaçı Avrupa Birliğfne girmek istiyordu? 70'i. Ağustos başında AB uyum yasala- n Meclis'ten çıkana kadar yayımlanan anketlerın bazılannda bu oran yüzde 70'in üzerine çıkıyorama yüzde 65'in attına inmiyordu. AB krıterlerinın yerine getırilmesı için resmen ve gönüllu oiarak vannı yoğunu ortaya koyan lider kim- di? Mesırt Yılmaz... Ve partisi ANAP. Bu lider ve bu partı, halkın yüzde 70'inın istediği tanhsel bir karan aldırdılar, hareketin oncülüğünü yap- tılar. Ama bu parti ve bu lider bugun seçım barajını aşamama korkusu yaşıyor. Partinin ağır topları ya partiden aynlıyor ya da mılletvekilliğine aday olmak- tan vazgeçiyor. Ne garıp bırçelişki... BugünlerdeANAP'ınanket- lerden birinci çıkması, Yılmaz'ın, yüzde 70'i oluştu- ran milyonlarca seçmenin omuzunda meydandan meydana koşması gerekmez miydı? Yılmaz. bu yol- da az mücadele etmemış, hatta (ısrarla "Kardeşim ben Avmpa Bırliği'ne karşı değılım" açıklaması yap- sa bile "Karşısın işte" diyerek) askerle bile defalar- ca kavgaya tutuşmamış mıydı? Neden böyle oldu? Anahtar sözcük "samimiyet" mı yoksa? Bir yandan "Şu şu şu yasalan çıkarmazsak AB 'ye giremeyız, Ortadoğu ulkesi oluruz" dıye kampan- yalaraçarakidam,anadil. vakıfyasalarınıçıkarırken öte yandan Avrupa krıten olan lş Güvencesı Yasa- sı'na karşı çıkmak mıdır asıl suçu? Ya da Avrupa kri- terierinde yeri olmayan RTÜK Yasası'nı cansipera- ne savunmak?.. Samimiyet deyince yine aklıma geldi. AB siyasi kriterlerinın öngördüğü yasa değişıklik- leri ıçin gecesıni gündüzüne katan "sivıl toplum ör- gütleri" bugünlerde neden "alçak profil" verıyor, anlamıyorum. Bugünlerde Türkıye, gerekli reform- ları yapmış olmanın rahatlığıyla AB'den "müzakere takvimi" istiyor. Ama bugünlerde AB"den yükselen çatlak sesler, "bekleyin, belkı alırsınız" diye dalga geçiyor. Dışişleri Bakanı Şükrü Sina Gürel, arka- sında güçlü bir parti ve hükümet olmamasına rağ- men Avrupa başkentlerinde tek başına mücadele veriyor. "önkoşullan yerine getirdim, hakkımı verin" di- yor. 3 Ağustos'a kadar Türkiye'nin altını üstüne geti- ren "sıvıl toplum kuruluşlan" nedense ortalıkta yok. Gürel, Verheugen'le görüşürken Brüksel'de kamp kurmuş Türk ışadamlarını, baskı gruplarının kadın ya da erkek parlak yöneticilenni, medya temsilcile- rini, işçı ve işveren kuruluşlarını göremedık. Görme- miz gerekmez miydı? Türkiye'nin AB üyeliğınde en önemli köşe dönulmüşken Avrupa'daki kımı çevre- lerden kaynaklanan çomak sokma gırışımlerinin bo- şaçıkarılması için etkin veyetkin "sivilhareketçi"\e- rımizin, Avrupa'da lobi etkinlıkleriyle, tam sayfa ga- zete ılanlanyla, bütün olanaklarını kullanarak, tüm heybetlenyle orada olmaları gerekmez mıydı? Belkı de 3 Ağustos'ta başlayan tatılden hâlâ dön- memişlerdir. Yoksa, yeniden ortaya çıkıp vaveyla koparmak için, Kıbns'ın gündemegetirilmesini mi bekliyorlar? "Kıb- rıs'taAB'nin istediğiniyapmazsak, Ortadoğu ülke- sı oluruz" diye kampanyalar açmak için... Sihirli sözcük, samimiyet. Türkiye'nin AB'ye üyeliğıni samimı olarak iste- yenler büyük bırfırsatla karşı karşıyadırlar. Türkiye'nin hak ettiği müzakere takvımıni alması için gereken çaba, sadece Şükru Sina Gurel'in sırtına yüklene- cekse, havasından geçilmeyen ''sivil toplum"un söyleyecek sözü kalmaz. 0 zaman Türkıye, Ankara Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Aygün'ün vurguladığı gibi, "AB'nin çığırtkanlığmı yapan, ancak AB'ye karşı Türkıye 'yı savunmaya yanaşmayan sivil toplum ör- gütlerinin tavn nedeniyle daha baştan kaybetmiş" olur. hikmet.bila < ntv.com.tr Dayaktan kaçıyordu Ayaklan donan askere tazminat ANKARA(ANKA)- Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYTM), 7 yıllık bir yargılama so- nucunda demokratık bir karar daha aldı. AYİM 2'nci Dairesi, askerliği- nı yaparken hırsızlık şüp- hesiyle nezarethaneye konulan, ancak yediği dayaklardan bıkarak ka- çan ve 2 gün sonra ayak- lan donmuş vazıyette bu- lunan ça\TiŞun kesilen ayaklan nedeniyle dev- letin tazminat ödemesi gerektiğini bildirdi. Tunceli'nin Ovacık il- çesinde Jandarma Bö- lük Komutanlığı emrin- de göre\ yapan bir jan- darma çavuş. sorumlu olduğu depodan 2 taban- ca ve şarjörün çalınma- sı üzerine arkadaşıyla birlikte 11 Aralık 1992'de gözalhna alın- dı. Arkadaşıyla birlikte nezarethaneye konulan çavuş, tabancalann ye- rini öğrenmek isteyen göre\liler tarafuıdan dö- \iilmeye başlayuıca, 23 Aralık 1992'de birliğin- den firar ettı. tki gün sonra Ova- cık'ta ayaklan yan don- muş vaziyette bulunan çavuş. MSB'den tazmi- nat talep etmişti. Eski büyükelçi Mark Parris Ağn Dağı zirvesinde Türk kahvesi içecek DOĞLîBAYAZIT (AA) - Amerika Türk Dostlan Derneği Baş- kanı ve ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi Mark Parris, yıllardır düşünü kurduğu Ağn Dağı tırmanışına başla- dı. Parris'in en büyük hedefi ise zirvede Türk kahvesi yudumlamak. Türkiye'de büyükel- çilik görevinı sürdürdü- ğü süre içinde, Ağn Da- ğı'na tırmanmayı düş- leyen, ancak bunu bir türlü yapamayan Parris, sonunda düşünü gerçek- leştiriyor. îki usta dağcı olan Ertuğrul MeGkoğ- hı ve Ecevit Tozbe>r reh- berliğinde dün sabah tır- manışına başlayan Par- ris, bugün 4 bin 200 met- reye tırmanmayı, 3. gün ise zirve yapmayı hedef- lıyor. Daha önce Erci- yes v e Süphan dağlan- na tırmanan Parris. Ağ- n Dağfnın gizeminden etkilendiğini ve zirveyi merak ettiğini belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle