23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
«EYLÜL2002CUMA CUMHURİYET SAYFA 17 Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 87BektronJk posta: denKsomecumhuriyetcom.tr - ANAP'ın çizgisi, yeni sağ olacakmış... "Kalan saâlara veni moral!" Oğretmen evi izmir'de Bornova Oğretmen Evi'nin özel bir şekilde özelleştirildiğini söylüyor bir oğretmen: "Milli Eğitim Vakfı'na ait olan Bornova Oğretmen Evi, Avni Akyol Lisesi Vakfı'nın kontrolüne geçti. izmir Milli Eğitim Müdürü'nün, Milli Eğitim Bakanı'nın bu değişiklikten haberi var mı acaba? Avni Akyol Lisesi yöneticilerinden Osman Atay'ı, Bornova Oğretmen Evi'ne kim atadı? Tabelasında 'Milli Eğitim Vakfı Bornova Oğretmen Evi' yazan bu kurumun Türkiye'de başka bir örneği olmasa gerek. Çünkü Oğretmen evinde yönetim değişikliği ile birlikte fiyat politikası da değişti. Karşıyaka'daki oğretmen evinde 1 milyon 750 bin lira olan tabldot ücreti Bornova'da 4 milyon lira oldu. Karşıyaka'da yatak ücreti 7 milyon 500 bin lirayken Bornova'da 15 milyon liraya çıktı. Bir bardak çayın fiyatı 150 bin firadan 250 bin liraya fırladı... Bundan böyle Oğretmen evinin tabelasının 'Avni Akyol Lisesi Vakfı Eğitim ve Dinlenme Tesisi' olarak değiştirilmesini bekliyoruz." T ıp Kurumu Genel Sekreteri Dr. AN Rıza Uçer, Avrupa ilaç endüstrisinde Türkiye'nin yerini irdeleyen bir inceleme yapmış... Av- 1 rupa llaç Endüstrileri ve Birlikleri Federas- yonu EFPIA'ya üye 17 ülkenin 2000 yılı toplam ilaç harcaması 89.7 milyar Euro iken federasyona üye Türkiye'de bu rakam üretici fiyatlarıyla ancak 2.9 mil- yar Euro'yu buluyor. Türkiye'nin payının düşük olmasına karşın son 10 yılda ilaç tüketiminde dört kat artış görülüyor. Avrupa ülkelerinin ilaç ticareti fazlası 1990 yılında 7 milyar Euro iken 2000 yılında 25.2 milyar Euro'ya yükseliyor. Türkiye'nin ilaç dışsatımı ise 151 milyon Euro'da kalıyor; 2000 yılı ilaç ticaret dengesi yakla- şık 1.5 milyar Euro açık veriyor. Dr. Ali Rıza Üçer, dengenin sürekli olarak Türki- ye'nin aleyhine geliştiğini söylüyor: "EFPIA üyesi ülkelerde 1990-2000 yılları arasında- ki on yılda ilaç ihracatı yaklaşık dört kat artarak 23 İlaç milyar Euro'dan 89 milyar Euro'ya çıkmıştır. Bu ihra- cat seviyesi 2000 yılındaki toplam üretimin yaklaşık yüzde 70'idir. Dış satım-üretim oranının böylesine yüksek olması Avrupa ilaç endüstrisinin uluslararası pazarlardaki rekabetçi gücünün devam ettiğinin bir göstergesidir. AB ülkeleri ihracatındaki bu artış eği- limi Avrupa dışındaki ülkelerle ticarette de gözlenmiş- tir. Avrupa, açıkça ilaç ürünleri ihracatçısıdır. Birçok Avrupa ülkesinde ilaç endüstrisi, endüstriyel sektör- de en fazla ihracat yapan ilk beş ihracatçı sektör ara- sına girmiştir. Avrupa'da ilaç endüstrisi AB ticaret dengesine diğer yüksek teknolojili sektörlerden da- ha fazla katkıda bulunmaktadır. llaç sektörü 2000 yı- lında ticari dengeyi düzelten yüksek teknolojili birkaç sektörden biri olmuştur. Türkiye'nin 2000 yılında ilaç ihracatı yalnızca 151 milyon Euro'dur ve bu ihracat düzeyi EFPIA üyesi 17 ülkenin toplam ihracatının bin- de 1.6'sıdır. Türkiye'nin 2000 yılında ilaç ithalatı 1,629 milyar Euro'dur. Aynı yıl ilaç ihracatının, ithalatı kar- şılama oranı yalnızca yüzde 9'dur. Türkiye'nin ilaç ti- caret dengesi AB ile ticarette daha da fazla bozul- maktadır. Türkiye'nin en fazla ilaç ihraç ettiği ülkeler Rusya, Irak, Azerbaycan ve Nijerya'dır." Bu kadar rakamdan sonra Dr. Ali Rıza Üçer, ilginç bir soruyu gündeme taşıyor: "Yaklaşan seçimlerde iktidara aday olan partiler, özellikle de ekonomi politikasını Kemal Derviş'e emanet eden CHP yöneticileri böylesi önemli bir ko- nuda çözüm önerilerini net bir biçimde ortaya koy- malıdır. CHP'de ekonomi politikasının sorumluluğu- nu üstlenen Kemal Derviş'in danışmanı llaç Endüst- risi Işverenleri Sendikası Başkanı Bülent Eczacıba- şı, CHP'ye küresel tünelin ucundaki ilaç gerçeğini gösterecek bir kaynak olabilir, ne dersiniz?" SESSÎZSEDASIZ(.t) Yüksek Yerilim Hatt erdincutku a yahoo.com Alan memnun satan memnun... Komisyoncu en memnun! Sendika çalışması izinle serbesttir! Kamu çalışanlarının artık sendikala- n var ya, bakın PTT Genel Müdür Ve- kili Dr. Ahmet Cünedioğlu, yayımla- dığı bir genelgede ne diyor: "Kuruluşumuzdaçalışmaktaolan bir kısım sendika üyesi personelin sendi- kal çalışmalarını gerekçe göstererek kuruluşumuz faaliyetlerini ve yönetici- lerini eleştirir mahiyette basına bilgi ve demeç verdikleri tespit edilmiştir. Kamu Görevlileri Sendikaları Kanu- nu'nda sendikal faaliyetler çerçevesin- de basına bilgi ve demeç verilmesi hu- susunda yasaklayıcı bir düzenleme bulunmamakla birlikte aynı kanunun 15'inci, 399 sayılı kanun hükmündeki kararnamenin 17'nci ve personel yö- netmeliğinin 89'uncu maddelerinde basına bilgi ve demeç verme yasağı ve kimlerin basına bilgi ve demeç verebi- leceği hususlan düzenlenmiştir. Kuruluşumuz personelinin, sendikal faaliyetler çerçevesinde olsa dahi, ge- nel müdürlükçe yetkili kılınmadıkça, kuruluşumuz görevleri ile ilgili olarak basına bilgi ve demeç verilmesi müm- kün bulunmamaktadır. Yetkisiz olarak basına bilgi ve de- meç verilmesi veya basına yapılan açıklemalann her kademedeki perso- nel hakkında uydurma ihbar ve şikâ- yet mahiyetinde olması halinde personel yönetmeliğinin ilgili di- siplin hükümleri uygulanacak- tır." PTT'de sendika çalışmaları genel müdürün izni doğrultu- sunda serbesttir! Politik Şöylem ve Seçim Üzerine Diyalog DOĞANKUBAN Yol tıkanmıştı. Şoför uyanık biradamdı. Ecevit'e oy vermiş- ti geçen seçimde. Konuştuk. Ona mesleğimin hocalık oldu- ğunu söylemiştim. Ak saçlanm hertürlü hocalık terimine uygun düşüyordu. - Hocam, bu Derviş nasıl bir adam? - Senin, benim gibi, iyi bir adama benziyor. - IMF'ye bizi satmış diyoriar! IMF ne derse onu yapıyormu- şuz. - Derviş denen kişinin Türki- ye'yi idare ettiğini bilmiyordum. - öyle değil ama, idare eden- ler Derviş'i dinliyorlarmış. IMF'yi Türkiye'ye Derviş mi getirdi? - Hayır, IMFTürk hükümetinin eski dostudur. Derviş yokken de geliyordu. - Derviş hükümetten aynldığı halde program da aynı şekilde uygulandığınagöre IMF'nin hü- kümette yeni bir ajanı mı var? - IMF borç parayı programla birlikte verdiği için uygulanma- sı için ajan gerekmez. - O zaman söylenenlere uy- mayan bir durum var. IMF'den borcu Türk hükümetleri istiyör ve ödemek için yapacakları şeyleri vaat ediyorlar. Ve ne ka- dar iyi uygulaıiarsa o kadar afe- rin alıyorlar ya da biraz daha borç. - Derviş bu işi iyi yaptı mı aca- ba? - Hükümet partileri programa uyduklarını ve krizden kurtul- duklannı söylüyorlar. - Derviş'ten programı yürüt- mesini isteyen Ecevit değil miy- di? - Evet. - Bir sol partinin IMF prog- ramlarını uygulaması doğru mu? - Türkiye'de iktidara gelen sol parti olmadığı için hiç böyle bir şey olmadı. - Peki Ecevit partisi sol parti değil mi? - öyle diyoriar. - Cem'in partisi de mi sol parti? - Öyle diyorlardı. - Cem de Derviş'le önce bir- likte olduğuna göre demek onunki de sol parti değil. - Öyle olması gerek. - öyleyse Baykal'ın partisi de sol parti değil. - öyle diyoriar. - Hocam, bu nasıl şey? Bir Derviş geldi bütün sol partiler yok oldu. Yoksa eskiden de yoktu da biz laf olsun diye mi sol parti diyorduk. - öyte anlaşılıyor. - Peki sağ partiler de IMF ile anlaşıyor mu? - Daha kolay anlaşıyor. - Demek sağ-sol bütün par- tiler IMF ile anlaşıyoriar. Yoksa iktidar olmak için IMF ile anlaş- mak mı gerek? - Bu ağa ile topraksız köylü- sü arasındaki anlaşmaya ben- zer. Türkiye topraksız köylü, IMF ya da başka borç verenler de ağalar. Köylü de ağa ne isti- yorsa yapıyor. - Bu işe aklım ermedi. Türki- ye'nin toprağı yok mu? - Sen ilkokula gittin mi? - Evet. - Orada size bir şiir öğretme- diler mi? Hani şöyle bitiyordu. Göl nerede? Manda içti. Manda nerede? Dağa kaçtı. Dağ nerede? Yandı, bitti, kül oldu. - Göl içen mandalar nereden çıktı peki? - Onlar dağa kaçmadılar. Bü- yükşirketlerkurdular, politikacı- lar da onlara ortak olarak IMF'ye hizmet veriyorlar. - Peki yanıp, bitip, kül olan nedir? - Halk. - Hocam, Tayyip için ne di- yorsun? - Allah! derim. "Neuzübillah" da diyebilirim. KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicak(âturk.net ,, çck Se.i/iyef. KEDt LEVO APTÜÜKA e-posta: aptulikauı go.com. CUMUURjyETl' Y/MA4A T ALO (ULtSAL KAUAL '/N ...BU N£t£MLB.k CEZASt TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN İZMİR 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 49 ÖRNEK ÖDEME EMRİNİN İLANEN TEBLİĞİ Dosya No. 1999 3841 Esas Alacakh: Pamukbank T A.Ş Vekili: Av. Nursel Topaloğlu Cumhurhet Bulvan. No: 43'2 Konak & tz- mir Borçlu: Ramazan Tosun 445 Sokak No 42 2 İzmir Müstenıdatı Genel kredi sözleşmeleri, İzmir 9. Noterliği'nin 05.05 1999 tarih ve 06873 ye\iniye No'lu ihtarnamesi. Borç Miktan: 3.965.620.398 TL (05.05.1999 tarüıindekı alacak) 330.468.416 TL. (13.05 1999 Tar. kadar % 375 tşl. Faiz) 16.523.420 TL (Faizin % 5 BSMV'si) 4.312.612.234 TL. Toplam alacak Yukanda ismı, alacak miktan, dosya numarası ve alacak nedeni yazılı olan borçlunun aley- hine \apılan ıcra takibinde ödeme emrinin Tebligat Kanunu'nun 28. maddesi gereği ılanen teblığine karar verilmiştır. (Fazlaya ılışkin talep haklanmız saklı kalmak kaydı ile) Alacağımızın takıp tarihinden ıtıbaren ışleyecek % 3 7 5 temerrüt faizı (takıp tarihinden sonra temerrüt faizı arttığı takdirde artan oranda hesaplanması) faizin % 5 oranında gider vergisi, \eİcâlet ücreti. icra harç ve masraflan ile birlikte tahsılı talebidir. B.K. 84. madde gereğince ya- pılacak ödemeler öncelikle ışlemiş \e işleyecek faız ve masraflara mahsup edilecektir. Yukanda yazılı olan borçlunun adresı meçhul kaldığından işbu ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren (7) güne (15) gün ilavesi ile (22) gün içinde işbu borcu ödemeniz, teminat vermenız borcun tamamma veya bir kısmına veya alacaklının takibat icrası hakkına daır bir ıtırazmız varsa. senet altındaki imza size ait değilse yine bu (7) güne (15) gün ilavesi ile (22) gün ıçınde aynca ve açıkça bıldirmeniz. aksi halde ıcra takibinde bu senedin sızden sadır olmuş sayılacağı. ımzayı reddettığıniz takdirde merci önünde yapılacak duruşmada hazır bulunmanız, buna uymazsanız vaki itirazınızın muvakkaten kaldınlacağı. senet veya borca itirazınızı yazılı ve sözlü olarak icra müdürlügüne (7) güne (15) gün ilavesi ile (22) gün içinde bildırmedığı- nız takdirde aynı müddet içinde 74 madde gereğınce mal beyanında bulun- manız. bulunmazsanız aksi halde hapısle tazyik olunacağınız, hiç mal beya- nında bulunmaz veya hakikate aykın beyanda bulunursanız hapısle cezalan- dınlacağınız. borç odenmez veya itiraz edilmezse cebri ıcraya devam edıle- ceğı. takibe ıtıraz ettiğiniz takdirde itirazla birlikte teblıg gıderlerinı ödeme- niz aksi halde ıtıraz etmemış sayılacağınız ilanen ihtar olunur. Basın: 54318 ROMANYA KRALI TAHTt TERKEDIYOR. O6LUNA T£gK£O£K£K YUST D/Ş/NA &KT1. TÜM YAŞAM/ ÇEŞmJ SMiANDALLAH ÇAUCAfJTUA/? İÇİND€_6£ÇEN CAROL, LJJPESCM İLE KUKDU6U AŞK İÜÇKİSİ NEPENİY- LE BİH KEZ DAHA TAMTI TEJZKETto/ŞT/ (192S). ÇÜkDCÜ O SI8AOA EVÜYPİ V£ SÖYLE 8İR f '~ KİYE GİGMESİME OLANAK YCKTU. ANCAK, 193O'n4 YENİPEN GÖflEVE ÇAĞfltLMIŞ, PUĞU fO YILUK BASKI YÖMETİMİNDEN SONRA, GÜÇLÇMEN FAŞİST "DEMIR BEK ÇİLER11 Öfi&lJrÛMÜN ZORLAMALAJZ1YLA TAHT7NI OĞİ-U MtCHEL'E TER/iET- MEK DURUMUHPA KALMtŞTI.. So/cta, Romen Kraliyet- Arması görülüyor. SÜMER YATIREYIMENKUL DEĞERLER ANONİM ŞİRKETİ Y0NETİM KURULU'NDAN Sermaye Piyasası Kurulu'nun 14.08.2002 tarih ve AFD/1356-10963 sayılı yazısı ile açılmasına izin verilen Gaziantep irtibat büromuz faaliyetine aşağıdaki adresinde başlamıştır. Adres: Incili Pınar Mahallesi, Kamil Ocak Cad. Fatih Iş Merkezi Kat: 3, No: 8, Şehitkamil - GAZÎANTEP Tel: 0 342 22121 15-3Hat Faks: 0 342 221 21 19 KÜÇÜKÇEKMECE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 2000'1468- Karar No: 2002,914 Davacı Göniil Ağzıbüyük vekili tarafindan davalı Ednan Ağzıbüyük aleyhine açılan boşanma davası nedeniyle, Mahkememizden verilen 6.6.2002 tarihli kararla davanm kabulüne. Erzincan. Tercan Gökçe köyü veya mahallesi, Cilt No:44. Hane No:106 sayılı yerde nüfüsa kayıtlı Kazım ile Serviye'den olma 1959 d.lu Ednan Ağzıbüyük ile aynı yer nüfusuna kayıtlı Veli ve Gülha- nım'dan olma. 1968 d.lu Gönül Ağzıbüyük'ün boşanmalanna. müşterek çocuklan Evren ile Cansu'nun velayetlerinin anneye verilmesi- ne, çocuklann baba ile şahsi münasebet tesisine karar verilmiş. davalının dosyada mevcut adresinden tebligata yarar açık adresi temin edilemediğınden işbu karann gazetede yayını tarihinden itibaren 15 gün içinde temyız edılmediği takdirde kesinleşmiş sayılacağı husu- su adı geçen davalıya tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 54292 ANKARA...ANKA... MÜŞERREF HEKİMOĞÛT Güzel Bir Örnek önceki akşam Birten Gökyay geldi, başkent sokaklannda dolaştık birkaç saat. Gazete Anka- ra'yı gösteriyor gözleri parlayarak, güzel haberler veriyor bana. Çağların başkenti Ankara'da Kral Midas'ın mezarından, Gordion Müzesi'nden ha- rabelerden söz ediyor. Söz 27 Eylül'e geliyor der- ken. Turizm gününü kutluyoruz. Kutlanacak bir o- lay gerçekten. Güzel bir gün. Ankara Tanıtım Gru- bu düzenliyor bu günü. Gönüllü kuruluşlann kat- kısı ve çabasıyla gerçekleşiyor. Tüm Ankaralılar çağnlı törenlere. Polatlı'da, şehitler anıtında saygı duruşu ile başlıyor. Sonra Duatepe'de polifonik konserler ve Seğmenler. Gordion'dasaat 17.00'de mezar açılıyor. Emek ve yürek verenleri teşekkürle kutluyorum, kültürel varlıklarımızayeni bir boyut ekleniyor Gor- dion'da. Mezar değil, doğumevi gibi biryapıt, ye- ni doğumlara sahne oluyor yıllar boyunca. Mezar sesleniyorsonra. Midas'ın Kulaklan ope- rasını sahneliyor Devlet Operası. Sahnelerde bir ta- rih yazılıyor neredeyse. Midas'ın Kulaklan'nı ilk iz- lediğim yıllara dönüyorum, ama geldiğimiz yerde çok mutluyum. Baştan sona sevgiyle, coşkuyla oluşan bir olay bu. Kimi dostlann sesi çınlıyor ku- lağımda. Geçmişten geleceğe sanat ve kürtür olay- lannı birleştiriyor. 3 Kasım'a giderken kurulan partilerin sayısı 51 'e ulaşıyor ama havada bir boşluk, bir donukluk var. Coşku diye altını çiziyor kimi dostlar. Başkent Ankara'nın nüfusu yüzde 23.8 artıyor son on yılda, 4 milyona ulaşıyor, milletvekili sayısı da 29'a yükseliyor. Nüfusun yüzde 12'si köylerde, 88'i aşkın bölümü de kentlerde yaşıyor, ama hay- li çağdışı koşullarda! Son günlerde yağmur yağdı, neler oldu! Sular taştı, yaşam da selleşti neredeyse. Malımız da, ca- nımız da yollarda, alanlarda sürüklendi sel baskı- nıyla. Midas'ın kulaklan da neler duydu kim bilir! Baş- kentin yeni sahnelere kavuşması sevindirici bir o- lay, alkışlıyoruz ama sulara yol bulamayan bir baş- kente güvenle bakılamıyor doğrusu. Ayağınız ka- yarsa, düşüp yuvarlanmak, bogulma olasılığı da var! Güvensizliğin bir nedeni de yolsuzluk her şey- den önce. Umutlar tıkanıyor; pisliği, çöplüğü arrt- mıyor, yolu açmıyor, tıkıyor. Önce yolu açmak ge- rekiyor, ama kolay degil. 51 parti çogalsa 101 'e varsa ne yazar diye so- ranlar da var. 12 dev adamı örnek veriyorlar. Ne- gatif enerjinin düş kınklığı yaşattığını öne sürüyor- lar, devlere özür dilemek yakışmıyor hiç. Dev ol- manın da belli koşullan, kuralları var. Yan çizerse- niz ileriye degil, geriye gidiyorsunuz, soluğunuz uzamıyor, kesiliyor birden. 12 dev adam da söyle- di değil mi? 27 Eylül'de Duatepe'de buluşacağımızı umuyo- rum. Birten Gökyay'a söz verdim. Gidip o şenliği kutlayacağım. Yazıma son verirken gözüm parladı, kalbim çarptı birden, şimdiye kadar karşılaşmadığım es- ki bir dostu kucakladığımı hissettim. Çankaya'daki evimin koridorunda Nurettin Us- ta'nın göz izi, el izi var. Küçük bir çekmece, şimdi anımsıyorum, yıllarca önce Nurettin Usta'nın atöl- yesinden geldi evimize. Ankara'nın en iyi ustası o zaman. Tüm evlerde, elçiliklerde, dahası Pembe Köşk'te bir anısı var. Dünyamızdan ayrıldı, ama yaşamı sürüyor. Nu- rettin Usta değil, Nurus oldu şimdi. Birten Gökyay'ı içten kutluyorum. Üretkenliğini güzel yansıtan bir kişi, bir Cumhuriyet kızı bence. Yenilgiyi üstlenmi- yor hiç. Tırmanıştan geri kalmıyor, güçlüklere di- renerek yengilerle sürdürüyor yaşamını. Güzel bir kadın, güzel bir örnek hepimize. BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 1/ Alanya'da- ki ünlü mağa- ra. 2/Herhan- gibirtoplulu- 3 ğu oluşturan 4 bireylerden her biri... Ja- ponya'nınpa- ra birimi. 3/ Çıkar. 4/ Va- Q şak denilen hayvanın kü- 9 çük bir türü... Bir no- ta. 5/ Datça Yanma- dası'na verilen bir başkaad. 6/Kalsiyu- „ munsimgesi...XVI- II. yüzyılda Fran- sa'da moda olmuş gösterişli bir bezeme biçemi. 7/Airika'nın güney ucundaki bur- nunadı...Biriyleeğ- 9 lenme ve onu küçümseme. 8/ "Kâmildir 0 insan ki yaşar hatıralarla / Bir başka — beklemez artık gelecekten" (Yahya Kemal). 9/Boru sesi... "UI- vi Cemal —": Bestecimiz. YUK\RIDAN AŞAĞIYA: 1/ Ince bulgur. 2/" Beyaz bir — doğuyor fistıklann arkasından' Kalbinin vuruşundan anlıyorum / Is- tanbul'u dinliyorum" (Orhan Veli)... Uğursuzluk. 3/Sığınnagzındanakansalya... Oylumlu. 4/Birke- nara atılmış, uzaklaştınlmış. 5/Eski dilde göz... Bir nota... Kuzu sesi. 6/Gazete ya da dergilerde çıkan ve birbirini tamamlayan yazı dizisi. 7/MaksimGor- ki'rıin bir romanı... Patika. 8/ Tohumu sakız gibi çiğnenen bir palmiye cinsi. 9/Tanntanımaz... Hoş- ça vakit geçirmeye yarayan eğlence. İLAN T.C. KADIKÖY 2. SlİLH HUKUK MAHKEMESİ Dosya No: 2002 416 Vasi Tay. Mahkememizce verilen 25.6.2002 tarih ve 2002416-583 E.K. sayılı ilamı ile. Süleyman ve Ham- diye kızı 1914 doğumlu Nazmiye Vila rahatsızlığı se- bebiyle 4721 S. TMK'nun 405. maddesi geregince ve- sayet altına alınarak kendisine KİBRİYE HAKYE- MEZ vasi tayin edilmiştir. Ke>fiyet ilan olunur. 25.06.2002. Basın: 54266
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle