Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21 EYLÜL 2002 CUMARTESİ
8 HABERLERtN DEVAMI
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
I Baştaraft 1. Sayfada
Sıyasal geleceğini bir kez de Avrupa Insan Hak-
lan Mahkemesı'nde arıyor.
Herhalde "buradan" umudunu kesti ki YSK ka-
rannı beklemeden AİHM'ye başvuru dilekçesini
hazırlatmış.
Kimi yorumcuiara göre; AlHM'den "ekspres hı-
zıyla alınacak bir karar" bekliyor.
26 Eylül'de aday listeleri kesinleşinceye kadar...
AKP listesındekı yeri boş bırakılacakmış... AlHM'-
den, DGMIerden Yargıtay 8. Daire'ye kadar alınan
kararları silmesi olası karardan sonra... aday liste-
sindeki boş yere adını yazdıracak ve... milletveki-
li seçilecek, ıstertek başına ister bir koalisyon hü-
kümetinde başbakan koltuğuna oturacakmış!
Oysa, böyle acayip yorum yapanlarla AKP hu-
kukçuları; AlHM'deki tek Türk yargıç Rıza Tür-
men'in açıklamalarını dinlemiş ya da bir zahmet
Türmen'e sormuş olsalardı:
Başvuru sürecinin en az iki yıl olduğunu, yürüt-
menin durdurulmasını isteyen bir başvurunun ise
bir ıki gün veya bir hafta ıçinde AlHM'de karara
bağlanamayacağını öğrenebılirlerdi.
AlHM'deki durum bu: Nasılsınız, iyi misiniz Re-
cep Bey?
• • •
Recep Bey, geçmişıni anımsayanların eleştirisel
yaklaşımlarına karşı -Ankara Biiromuzu ziyaretin-
de tanık olduk- küçük dağları yaratanlara özgü bir
havada durmayı, konuşmayı pek seviyor.
Siyaset dünyasında ne uzun bir geçmiş unutu-
lur ne de bir hamlede değiştiğini söyleyen insan
inandırıcı olabilir.
Sindiremediğı bir gerçeği şimdi bir kez daha
anımsamanın yeri ve zamanı geldi galiba: "önü-
müzden çoook Recep Beyler geldi geçti".
• • •
YSK kararını beklediğimiz saatlerde, "Nasılsı-
nız, iyi misiniz" diye sormamızın belirli nedenleri
var: Kurul, Türk Ceza Yasası'nın 312/2. maddesin-
den mahkûmiyeti olan, ancak memnu haklarının
iadesini kazanan DEHAP adayı Veysel Turhan'ın
adaylığını reddetti.
YSK, bu kararı ile RTE'nin öne sürdüğü 312.
maddedeki değişiklikleri/memnu hakların iadesi-
ni (ya da suçun adli sicilden silinmesini) yeterli gör-
meyeceğini gösterdi.
Biryargı insanı olarak, üstelik böylesi duyarlı or-
tamda az konuşması gereken Kurul Başkanı Tu-
fan Algan; daha önce anayasanın 76., Milletveki-
li Seçimi Yasası'nın 11. maddesini, Yargıtay karar-
larını dikkate alarak RTE'nin durumunu görüşe-
ceklerini söyledi. Ne ki, önceki gün kuşkulan kö-
rükledi: "Herkesin durumu bir diğerinin durumun-
dan farklıdır. Yani bir kişinin (Veysel Turhan'ın) du-
rumunu diğerkişilere benzeterek bu kişi (RTE) hak-
kında şu karar verilebilir denilemez" dedi.
Oysa, Recep Bey'in aday olamayacağı kanısı
kamuoyuna yerleşti.
Yargı o kadar yaygınlaştı ki; AKP merkezi bile et-
kilendi.
•••
Eğer doğruları yanlışlarından fazla ise Turan Yıl-
maz'ın haberi, RTE'nin adaylığından yoksun ka-
lacak AKP; seçimde olası "durumu" saptayan
araştırmalardan ilginç sonuçlar almış.
Araştırma. Recep Bey yasaklanırsa AKP'nin
yüzde 2-5 arasında tepki oyu alacağını göstermiş.
Yeni bir genel başkan ya da başbakan adayı açık-
lanırsa puan yüzde 5-15 geriliyormuş.
Recep Bey'li veya Recep Bey'siz düzen hazırlı-
ğına girişildiğini gösteriyor bu ve benzeri araştır-
malar.
Ya yaşam boyu ya da bir süre için; Recep Bey'e
bir şarkı güftesinı anımsatalım: "Güle güle sa-
na/Yolun açık olsun".
Yakın uzak geleceği şimdilik bırakalım. Bugüne
bakalım:
Recep Bey nasılsınız, iyi misiniz!
izmir listesi tepki aldi:
YTP, sağcı adaylarla
sol oylann peşinde
OZANYAYMAN
İZMtR - DSP'den
koparak YTP'yi kuran
İsmail Cem ve ekibinin
"sosyal demokrat"
olarak nitelediği partisi-
nin tzmir milletvekili
adaylan, siyasi yelpaze-
nin çeşitli renklerini ta-
şıyor. Solcu olduklan
iddiasıyla toplumun
önüne çıkanYTP'nin bu
karmaşık yapısı, seç-
mende soru işaretleri
yaratıyor. Özellıkle 2.
bölgenin ilk iki sırasın-
da yer alan adaylann sağ
köİcenli olması, partinin
sol görüşlü isimleri tara-
fından tepkiyle karşıla-
nıyor. MHP Izmir Mil-
letvekili Yusuf Kırkpı-
nar'ın, "Ülkü Ocakla-
n'nda birlikte çalış-
tık" dediği Izmir Tica-
ret Odası Başkanı Ek-
rem Demirtaş ve bir
dönem DYP ve sonra-
sında ANAP saflannda
yer alan eski Izmir mil-
letvekili Rifat Serda-
roğlu 2. bölgede ilk iki
sırayı paylaşıyorlar. YT-
P'nin bu isimlerle sol
eğilimli seçmenden oy
istemesi, başlarda YT-
P'ye yakın duran çok
sayıda seçmenin partiy-
le arasına mesafe koy-
masına neden oldu.
Parti tabanındaki bu
yaklaşıma karşm YTP
Izmir II Başkanı lkül
Ulueren ise sağ köken-
li adaylardan ötürü sı-
kıntı yaşamadıklanm
söylüyor. Sol eğilimli
seçmenin en fazla tep-
kisini çeken isimler 2.
bölgede yer alıyor.
ANAP ve DYP'de nabız
yoklayan ancak umdu-
ğunu bulamayan Ek-
rem Demirtaş ve
ANAP-DYPileDTP'de
siyaset yapan eski mil-
letvekili Rifat Serdaroğ-
lu isimleri bazı YTP'li-
lertarafından "Türkiye
koalisyonunun rengi"
diye açıklamyor. Bu
bölgedeki diğer sağ kö-
kenli bir isim de Meh-
met Ali Sanzeybek.
1999 seçimlerinde
ANAP'ın Karşıyaka be-
lediye başkan adayı olan
Sanzeybek, dokuzuncu
sıra adayı. 2. bölgede
üçüncü sırada DSP kö-
kenli Kemal Vatan yer
alıyor. Ardından TBM-
M'ye DSP milletvekili
olarak giren Burhan
Bıçakçıoğlu geliyor.
Şevket Ayaz, Faruk
Yüksel, Bahar Dön-
mez, Mehmet Birlik ve
Hüseyin Akdemir ise
diğer adaylar. YTP'nin
bu karmaşık yapısı, mil-
letvekili adaylan arasın-
da da eleştirilere neden
oluyor. DSP'den kopan
grup arasında yer alan
ve aday listesinde dör-
dûncü sıraya yerleştiri-
len Burhan Bıçakçıoğ-
lu tavrını, "Ben Rifat
Serdaroğlu için bir oy
bile istemem" diyerek
koydu. Demirtaş ve Ser-
daroğlu'nun ön sıralara
konmasım kabullene-
mediğini belirten Bı-
çakçıoğlu, "Seçmen-
den ancak kendim için
oy isterim" diyerek
partideki tepkiyi de göz-
ler önüne serdi.
KADEK özerk
alan hazırlığında
FERİT DEMtR
MAHMUT ORAL
TUNCELİ / DİYARBA-
KIR - KADEK'in Kuzey I-
rak'ta Amerika'nın olası sal-
dınsına karşı "Medya Sa-
vunma Bölgeleri" adı altın-
da "özerk bir bölge" oluş-
turma karan aldığı öğrenil-
di.Güvenlik birimlerinden
alınan bilgilere göre, KA-
DEK yöneticilerinin Kuzey
Irak'taki Kandil Dağlan'nda
8-15 Eylûl tarihleri arasında
gerçekleştirdiği toplantıda
olası ABD operasyonuna
karşı almacak önlemler tartı-
şıldı.
Kuzey Irak'taki tüm parti
ve örgüt yöneticUerine birlik-
telik çağnsı yapılan toplantı-
da, alınan en önemli karar-
lardan biri "Medya Savun-
ma Bölgeleri" adı altında
özerk bir alanın oluşturulma-
sı oldu. Örgüt, tarihteki Med
împaratorlugu'nun Kürt dev-
leti olduğu iddiasıyla "Med-
ya" adı verdiği alanlan, ola-
sı bir müdahale sırasında he-
def olmamak için oluşturdu.
Siirt, Hakkâri, Van ve Bin-
göl'de gerçekleştirilen ope-
rasyonlarda, 9 KADEK'li ya-
kalandı. Hakkâri'de de bir ki-
şi teslim oldu.
Hakkâri, Şırnak, Siirt, Bat-
man ve Diyarbakır'da yapı-
lan arazi aramalannda sığı-
naklarda toprağa gömülü çok
sayıda silah ele geçirildi.
El Hayat: Ankara'ya
10 milyar dolar
Frankfurt (Cumhuriyet
Bürosu) - ABD'nin, Irak'a
yapılacak askeri müdahale-
ye destek olması halinde
Ankara'yı "10 milyar do-
larlık bir mali destekle
mükafatlandıracağı" ileri
sürüldü.
Londra ve Beyrut merkez-
li ünlü Arap gazetesi "EI
Hayaf'ta yayımlanan habe-
re göre Amerikalılar, Irak
operasyonunda Incırlık Üs-
sü ile Kuzey Irak'taki Kürt
bölgesi arasında bir hava
köprüsü kurmak istiyor. Ga-
zetenin haberinde, bu hava
köprüsünün, Amerikan as-
kerlerinin bölgeye intikali
ve Amerikan birliklerinin
lojistik desteği için kullanı-
lacağı ileri sürüldü. Aynca
haber kaynağınm; "Anka-
ra'daki Türk Dışişleri Ba-
kanlığı memurlan" olarak
verihnesi ise dikkat çekti.
El Hayafta yayımlanan
habere göre Washington,
Ankara'ya sadece en mo-
dern silahlan önermekle
kalmazken aynca, bir savaş
durumunda, Kuzey Irak'ta-
ki Kürt özerk bölgesinin
Musul ve Kerkük'teki zen-
gin petrol bölgesine kadar
genişlemesini engelleme sö-
zü de verdi.
Türkiye, terorizmle müca-
deleye verdiği destek çerçe-
vesinde, bir süre önce AB-
D'den 200 milyon dolarlık
bir destek almıştı.
Hükümetin 100 milyon liralık zammı artışa değil kayıplara neden oldu
Memurlar zararh çıktıANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Memur-
lara enflasyon farkı uy-
gulaması yerine 100 mil-
yon liralık seyyanen iyı-
leştirme yapılmasının,
tüm memur maaşlannda
kayba neden olduğu be-
lirtildi. Seyyanen iyileş-
tirme nedeniyle en düşük
memur maaşındaki kayıp
10 milyon 300 bin lira
olurken, genel müdür
maaşındaki kayıp 398
milyon liraya kadar ulaşı-
yor. Sözleşmeli personel-
deki kayıp ise 150-300
milyon lira arasında deği-
şiyor.KESK'ebağhYapı
Yol-Sendikası tarafmdan
yapılan araştırmada, top-
lu görüşme sürecinin me-
murlan zarara uğrattığı
belirtildi. Toplu görüş-
meler sonucunda, tüm
memurlara ekim aymdan
itibaren brüt 100 milyon
liralık iyileştirme yapıl-
ması öngörüldüğü belir-
tilen araştırmada, bu iyi-
leştirmenin de 75 milyon
liralık bölümler halinde
maaşlara yansıtılacağına
dikkat çekildi. Bütçe Ya-
sası gereği, memurlara,
gerçekleşen enflasyonun
iki puan üzerinde bir ar-
tış yapıhnası gerektiğine
dikkat çekilen araştırma-
da şöyle denildi:
Haftalardır süren görüşmeler sonrasında elde edilen sonuç, sendika dahil memurlan tatmin etmedi.
"Şu ana kadar, me-
murlara kümülatif ola-
rak yüzde 18.3 oranın-
da zam yapıldı. Ağustos
ayı itibariyle kümülatif
enflasyon yüzde 16.1
olarak gerçekleşti. 2002
yılı hedeflerinin tutma-
sı ve enflasyonun yüzde
35 olması durumunda,
memurlara 2002 yilın-
da yüzde 37 oranında
zam yapılması gerekir-
di. Şu ana kadar yüzde
183 oranında zam ya-
pıldığından. yıl sonuna
kadar yüzde 18.7 ora-
nında ek zam yapılma-
sı gerekmekteydi."
Ancak enflasyon uygu-
laması yerine, seyyanen
iyileştirme yapılması ne-
deniyle en düşük memur
maaşında bile 10 milyon
300 bin lira düzeyinde
kayıp olduğuna dikkat
çekilen araştırmada, söz-
leşmeli personelin de bu
uygulama nedeniyle 150-
300 milyon lira arasmda
kayba uğradığı belirtildi.
Araştırmada, genel
müdür maaşındaki kayıp
da 398 milyon lira olarak
gösterildi.
TOBB, seçime girecek siyasilerden 5 soruya yanıt vermesini isteyecek
îş dünyası yakm takipteHACER BOYACIOĞLU
ANKARA - Iş dünyası, siyasi
partileri yakın takibe aldı. TOBB
seçime girecek siyasi partilere
"Borç stokunun nasıl küçültü-
leceği, büyüme stratejisinin ne
olacağı, yeniden yapılanmanın
maliyetlerinin nasıl giderilece-
ği, kamunun ekonomideki ro-
lü ve vergi-maliye politikalan-
nın ne olacağı" sorulannı yö-
neltecek. Siyasi partilerin yaşa-
ma geçirmesini istediği politika-
lan raporlaştıran TlSK ise eko-
nomik anayasanın oluşturulması,
ranttan üretim ekonomisine ge-
çilmesi, teşvik sisteminin değiş-
tirilmesi istemlerine yer verdi.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcık-
lıoğlu. ekonomide zor döneme
girildiği uyansında bulunarak
"2003 ve 2004 zor geçecek" de-
di.
Siyasi partilerin ekonomiyi ön
plana çıkarması gerektiğini sa-
\nnan iş dünyası, harekete geçti.
Seçim kampanyasımn ekonomik
konulara odaklanması gerektiği-
ni savunan TOBB, siyasi partile-
rin, ekonomiye ilişkın 5 soruya
yanıt vermesi istemini gündeme
getirmeye hazırlamyor. Siyasi
partilerin, halka ekonomik ola-
rak ne vereceklerini tartışması
gerektiğini belirten TOBB Baş-
kanı Hisarcıklıoğlu. "tşsizlere iş
nasıl sağlanacak? Nasıl zengin
olacağız? Tanmda, sanayide ne
yapmayı planlıyorlar? Bunlar
tartışılmalı" dedi. Bu konulann
dışında kalan tartışmalann ger-
çek gündem olmadığını vurgula-
yan Hisarcıklıoğlu, ekonomiyi
zor günlerin beklediği uyansın-
da da bulundu. Hisarcıklıoğlu
şunlan söyledi:
"Biz bu soruların yanıtları
için çalışacağız. Herkes de bu
soruların tartışılması için üze-
rine düşeni yapnıalı. Türkiye
için 2003 ve 2004 kolay olma-
yacak. Hazırlıklı olmabyız."
TlSK de yaşama geçirilmesini
istediği politikalan raporlaştırdı.
Siyasi partilere sunulacak rapor-
da şu istem ve öneriler yer aldı:
• Mevcut teşvik sistemi kal-
dınlmalı, ihracat ve isrihdam
bazlı teşvik sistemine geçilme-
U.
• KDV oranlan en az AB dü-
zeyine indirilmeli.
• Ekonomik programın ön-
celiği reel sektörün güçlendi-
rilmesi ve rant ekonomisinden
üretim ekonomisine geçiş ol-
malı.
• Bankacılık sektörü, reel sek-
töre ka>oıak sağlamayı amaçla-
yan asli fonksiyonuna kavuştu-
rulmalı
• Ekonomik anayasa ilkeleri
benimsenmeli.
• Ulusal rekabet gücünü oluş-
turacak politikalar oluşturulma-
h.
• Özelleştirme uygulamala-
nnda sosyal tarafları temsil e-
den sivil toplunı örgütlerine so-
rumluluk verilmeli.
• AB'ye sosyal alanda ekono-
mik gücü aşan \akitsİ2 ve aşın ta-
vizler verilmemeli.
Oğrenciye demir çubukla dayak
• Baştarafi 1. Sayfada
retım Okulu'nda görev
yapan öğretmen Mehmet
Erruğrul, önceki gün öğ-
rencilerine Türkçe ders ki-
tabında yer alan bir konu-
yu ezberlemeleri için
ödev verdi. Ertugrul, ver-
diği ödevin yapılıp yapıl-
madığını belirlemek için
bazı ögrencileri sözlü sı-
nava aldı. 6 öğrenci, veli-
leri kitap alamadığı için
ödevlerini yapamadıklan-
nı söyledi.
Bunun üzenne bu öğ-
rencileri sınıfta tahtaya
çağıran Ertugrul, arkadaş-
lannnı önünde çocuklan
demir çubukla dövdü. Bu
sırada, iki ögrencinin el-
lerinde yırtıklar oluştu.
Öğrencilerin kanayan el-
lerine bant yapıştıran Er-
tugrul, dayak olayını kim-
selere anlatmamalannı is-
tedi.
Oğlunun elinin kanadı-
ğını gören baba H.H., da-
yak yiyen öğrencilerden
M.H.'yi hastaneye kaldrr-
dı. Eline dört dikiş atılan
M.H., bir hafta rapor aldı.
Dede B.H., oğlunun
fabnkada işçi olarak ça-
hştığını belirterek "Maaş
dönemi olmadığı için ki-
tap ve defterlerin büyük
bölümünü alamadı. Pa-
ra bekliyor. Kitap alın-
madı. ödev yapılmadı di-
ye küçücük çocuk dövü-
İür mü? Oğlum öğret-
menden ve okul yöneri-
minden şikâyetçi ola-
cak" diyerek tepki göster-
di. Nesnn Mehmet Abar
llköğretim Okulu yönetı-
cileri ise olayı doğruladı-
lar. Öğrencilerin yaramaz-
lık yaptığı gerekçesiyle,
öğretmen Ertugrul tara-
fından dövüldüğünü öğ-
rendiklerini ifade eden
idareciler, şunlan söyledi-
ler: "Öğretmen arkada-
şımızın 3. sınıfta okuyan
bazı öğrencilerini yara-
mazlık yaptıkları için
dövdüğünü, daha sonra
ailelerine söylememele-
ri konusunda uyardığını
biliyoruz. Hiçbir öğret-
men, öğrencisini döv-
mek istemez. Her sınıfta
en azından 60-70 öğren-
ci okuyor. Sınıf sayılan
çok yüksek, sonuçta öğ-
retmenler de insan. Öğ-
retmen arkadaşımız
yaptıklarından çok piş-
man, ailelerden özür di-
leyip, konuvu kapatmak
istiyoruz." 11 Milli Eğitim
Müdürü Mesut Aykaç,
olayla ılgıli soruşturma
başlattıklanm belirterek
"Biz yoksul öğrencilere
dağıtilması amacıyla
okullara yaklaşık 13 bin
kitap dağıttık. Kitapları
olmadığı için öğrencile-
rin dövülmesi gibi bir
durum söz konusu oldu-
ğunda gerekenleri yapa-
cağız" dedi.
300 öğrenci okula
ahnmadı
Yalova Lisesi'nde de
saçı uzun olan ve siyah
ayakkabı giymeyen 300
öğrenci derslere sokulma-
yarak evlerine gönderildi-
ler. Havanın yağmurlu ol-
ması nedeniyle bot giydı-
ğini ve derse alınmadığı-
nı anlatan Yalova Lisesi
öğrencisi M. A. "Her sa-
bah b'se ögrencileri ko-
yun sürüsü gibi sıraya
dizilerek derslere soku-
luyor. Saç ve kıyafet de-
netimi yetmezmiş gibi
şimdi de ayakkabı dene-
timi de yapüıyor" diye
konuştu.
Eğitim-Sen Yalova Şu-
be Başkanı Cafer Altun-
baş ise uygulamanın çağ-
dışı olduğunu belirterek
"Deprem bölgesinde,
özellikle öğrenciler re-
habilitasyon sorunu ya-
fiyor. Ekonomik krizin
yoğun olduğu bölgemiz-
de, öğrencilere her za-
mankinden daha fazla
sevgi ile yaklaşılması ge-
rekir" diye konuştu.
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
I Baştarafi 1. Sayfada
Bush yönetiminin Birleşmiş Milletler'e (BM) yöne-
lik tutumunu başhktakı gibi yorumlayabiliriz.
Bush'un BM'ye bombardımanından dökülen
tümce parçalan şunlar:
- BM Güvenlik Konseyi derhal harekete geçme-
lidir.
- Eğer beklediğimiz adımları atmazsa, ABD yö-
netimi ve müttefıkleri gerekeni yapacaklardır.
- Barışı korumak istiyorsanız güç kullanma yet-
kisi almalısmız.
Bu tümceler Bush'a ait... Yeri geldikçe vurgu-
ladığımız gibi NATO, BM gibi 20. yüzyıl kurumla-
rı biçim ve içerik değiştirıyor, 21. yüzyıl kurumla-
rı oluşuyor. Daha net tanımla, ABD 21. yüzyıl ku-
rumlarının tümünün kendi denetimi altında işleye-
ceğıni ilan ediyor.
Bush, BM'yi kendisıne bağlı, istediği kararları
alan, almazsa devre dışı bırakılan bir kurum ola-
rak ılan ettikten sonra Amerikan Kongresi'ne bir
tasarı gönderdi:
"Savaş yetkisi istıyorum!"
ABD yönetimı şu aşamada ikiye bölünmüş du-
rumda.
Gözümüzü Avrupa'ya çevırip soralım:
AB ülkeleri Bush'un savaş naralarına yavaş der
mi?
Gelen haberler diyebileceği yönünde. ABD'nin
her şeyi birlikte kotardığı Ingiltere'yi bir kenara
koyarsak, Almanya ve Fransa Irak operasyonuna
karşı çıktıklarını, en azından destek vermeyecek-
lerini yineliyorlar.
Gelişmeler Rusya açısından da başka bir labo-
ratuvar işlevi göruyor. Irak'la 40 milyar dolarlık iş-
birliği antlaşması yapan Rusya, ABD'nin Irak'ta is-
tediği gibi hareket etme gırişimine karşılık Gürcıs-
tan'la oynamak isteyebilir. ABD'ye göre Irak terö-
ristlerı besleyen devlet, Rusya'ya göre Gürcistan
teröristler karşısında aciz kalan devlet!
BM: Bushlaşmış Milletter
Gelişmeleri dikkatle izleyen Türkiye, Irak'ın BM
silah denetçılerını kabul etmesınden memnun. Bu
sürecin derinleşerek devamından yana. Dışişleri
Bakanı Şükrü Sina Gürel'e göre ABD, Irak'a ope-
rasyon yapmadan önce mutlaka uluslararası
meşruiyet aramalı. Aramalı ama, bu tür istemler
ABD için ara malı. Ha, hı deyip geçiyor!
Şurası gerçek ki Irak'a müdahale bu ülkeden
sonra en çok Türkiye'yi etkileyecek. Hem Irak'ın
içınde meydana gelecek gelışmelerin hem de böl-
genin ekonomik yapısındaki sarsılmanın yarata-
cağı olumsuzlukları sıralamak dahi istemiyoruz!
IraklırejimmuhaliflerinınaradabirABD'detop-
lanıp Saddam'ı devirme yeminı etmesi de deney-
lerin bir başka katalizörü. Son olarak önceki gün
New York'ta bir araya gelen muhaliflerin arasına
ilk kez Türkmenler de katıldı. Türkmenlerin tem-
silcisi Orhan Ketene'ye göre Türkmenler Irak'ın
yüzde 15'ini oluşturuyor ve bundan böyle ülke-
nin kaderinde onlar da etkin olacak.
Toplantıya ABD adına katılan Marc Grossman
için bölgeyi en iyi tanıyan Amerikan dıplomatla-
rından biri desek abartmış olmayız. Hatta Gross-
man kendisine "Grandosman" dese yeridir!
Bush'un Irak politikası Arap dünyası açısından
da henüz blok olarak algılanabilmiş değil. Ana et-
ken Suudi Arabistan, iç muhalefetin tepkisi ile
ABD'yi karşısına almanın etkisi arasında gidip ge-
liyor. Iran rolünün farkında...
Başlığa gönderme yapmak gerekirse BM'nin
21. yüzyıldaki işlevi açısından önemli bir süreç
yaşıyoruz. Böyle uluslararası kurum herkese la-
zım. Eğer iyi bir duruş gösterebilirse dünyanın
öteki anlaşmazlık noktaları açısından da umut ve-
rici olur. Gösteremezse, o zaman BM'ye yeni bir
açılım getirmemiz gerekecek. Bu kanının öne geç-
tiğini hissettiğimiz gün BM'nin açılmışını şöyle
yapmak zorunda kalacağız:
Bushlaşmış Milletler!
ankcum@ttnet.net.tr
TürMye rekabette
38. sırayagerüedi
ANKARA (AA) -
Birleşmiş Milletler Sı-
nai Kalkınma Teşkilatı
(UNIDO) raporuna gö-
re, Türkiye rekabet sı-
ralamasında 36 sıradan
38. sıraya indi.
BM'nin Ankara Mer-
kezi'nde düzenlenen
bir toplantıda, UNIDO
tarafmdan hazırlanan
ve geçen temmuz ayın-
da kamuoyunun bılgisı-
ne sunulan "UNIDO
Sınai Kalkınma Ra-
poru 2002/2003" tanı-
tıldı. 1985 ve 1998 yü-
lan arasında 87 ülkenin
rekabet performansımn
değerlendirildiği rapor-
da, Türkiye 2 basamak
gerileyerek 38. sırada
yer aldı.
UNIDO Bölgesel tş-
birliği Merkezi Direk-
törü Celal Armangil.
toplantının açılışında
yaptığı konuşmada,
toplam 187 sayfa tutan
raporda, ülkelerin kar-
şılaştınlması için yeni
bir sınai kalkınma en-
deksinin üretildiğini
bildirdi.
Daha sonra Prof. Dr.
thsan Sizal raporun
içeriği hakkında katı-
lımcılara bilgi verdi. Si-
zal bir soru üzerine. ra-
porun ekonomik kriz
sonrası dönemi içerme-
diğini, ekonomik krizin
Türkiye'nin sıralama-
daki yerini daha da aşa-
ğı ittiğinden söz edile-
bıleceğini, bununla be-
raber ellerinde yeterli
veri olmadığını söyledi.
Raporda 21. yüzyılın
üç önemli kavramı olan
rekabet, yenileme (ya-
ratıcılık) ve öğrenme
ka\Tamlannı inceleme-
nin sacayağı olarak se-
çildiğini ifade eden Si-
zal, " Yenileşme ve Öğ-
renme Yoluyla Reka-
bet" ismini taşıyan ra-
porun, "2000'UyılIara
gelindiğinde dünya sı-
nai kalkınması ne du-
rumdadır? Ülkeler bu
kalkınmanın neresin-
de bulunmaktadır?
Kalkınmakta olan ül-
keler sınai kapasitele-
rini nasıl inşaa edebi-
lir ve geliştirebilir?"
kavramlanna cevap
aradığını söyledi. Ra-
porun amacmı hükü-
metlere, özel sektöre,
çokuluslu şirketlere
yardımcı olmak olarak
tanımlayan Sizal, şöyle
devam etri:
•'Sürdürülebiür sa-
nayileşmenin otoyolu,
yenileme ve öğrenme
yoluyla harekettir. Bu-
nun alternatifi ise dü-
şük ücretler ve stan-
dartlar yoluyla reka-
bet etmektir. Bu bir
patika yoldur. Diğer
ülkeler daha düşük
ücret ve standartlarla
bu tür ekonomiye sa-
hip ülkeleri geçebüir."
Sizal, raporun, bir sı-
nai strateji ortaya konu-
larak uygulamaya ge-
çilmesi halinde ekono-
minin ilerleyebileceğı-
ni ortaya İcoyduğunu
söyledi.