23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 EYLÜL 2002 CUMARTESİ 8 HABERLERtN DEVAMI G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK I Baştaraft 1. Sayfada Sıyasal geleceğini bir kez de Avrupa Insan Hak- lan Mahkemesı'nde arıyor. Herhalde "buradan" umudunu kesti ki YSK ka- rannı beklemeden AİHM'ye başvuru dilekçesini hazırlatmış. Kimi yorumcuiara göre; AlHM'den "ekspres hı- zıyla alınacak bir karar" bekliyor. 26 Eylül'de aday listeleri kesinleşinceye kadar... AKP listesındekı yeri boş bırakılacakmış... AlHM'- den, DGMIerden Yargıtay 8. Daire'ye kadar alınan kararları silmesi olası karardan sonra... aday liste- sindeki boş yere adını yazdıracak ve... milletveki- li seçilecek, ıstertek başına ister bir koalisyon hü- kümetinde başbakan koltuğuna oturacakmış! Oysa, böyle acayip yorum yapanlarla AKP hu- kukçuları; AlHM'deki tek Türk yargıç Rıza Tür- men'in açıklamalarını dinlemiş ya da bir zahmet Türmen'e sormuş olsalardı: Başvuru sürecinin en az iki yıl olduğunu, yürüt- menin durdurulmasını isteyen bir başvurunun ise bir ıki gün veya bir hafta ıçinde AlHM'de karara bağlanamayacağını öğrenebılirlerdi. AlHM'deki durum bu: Nasılsınız, iyi misiniz Re- cep Bey? • • • Recep Bey, geçmişıni anımsayanların eleştirisel yaklaşımlarına karşı -Ankara Biiromuzu ziyaretin- de tanık olduk- küçük dağları yaratanlara özgü bir havada durmayı, konuşmayı pek seviyor. Siyaset dünyasında ne uzun bir geçmiş unutu- lur ne de bir hamlede değiştiğini söyleyen insan inandırıcı olabilir. Sindiremediğı bir gerçeği şimdi bir kez daha anımsamanın yeri ve zamanı geldi galiba: "önü- müzden çoook Recep Beyler geldi geçti". • • • YSK kararını beklediğimiz saatlerde, "Nasılsı- nız, iyi misiniz" diye sormamızın belirli nedenleri var: Kurul, Türk Ceza Yasası'nın 312/2. maddesin- den mahkûmiyeti olan, ancak memnu haklarının iadesini kazanan DEHAP adayı Veysel Turhan'ın adaylığını reddetti. YSK, bu kararı ile RTE'nin öne sürdüğü 312. maddedeki değişiklikleri/memnu hakların iadesi- ni (ya da suçun adli sicilden silinmesini) yeterli gör- meyeceğini gösterdi. Biryargı insanı olarak, üstelik böylesi duyarlı or- tamda az konuşması gereken Kurul Başkanı Tu- fan Algan; daha önce anayasanın 76., Milletveki- li Seçimi Yasası'nın 11. maddesini, Yargıtay karar- larını dikkate alarak RTE'nin durumunu görüşe- ceklerini söyledi. Ne ki, önceki gün kuşkulan kö- rükledi: "Herkesin durumu bir diğerinin durumun- dan farklıdır. Yani bir kişinin (Veysel Turhan'ın) du- rumunu diğerkişilere benzeterek bu kişi (RTE) hak- kında şu karar verilebilir denilemez" dedi. Oysa, Recep Bey'in aday olamayacağı kanısı kamuoyuna yerleşti. Yargı o kadar yaygınlaştı ki; AKP merkezi bile et- kilendi. ••• Eğer doğruları yanlışlarından fazla ise Turan Yıl- maz'ın haberi, RTE'nin adaylığından yoksun ka- lacak AKP; seçimde olası "durumu" saptayan araştırmalardan ilginç sonuçlar almış. Araştırma. Recep Bey yasaklanırsa AKP'nin yüzde 2-5 arasında tepki oyu alacağını göstermiş. Yeni bir genel başkan ya da başbakan adayı açık- lanırsa puan yüzde 5-15 geriliyormuş. Recep Bey'li veya Recep Bey'siz düzen hazırlı- ğına girişildiğini gösteriyor bu ve benzeri araştır- malar. Ya yaşam boyu ya da bir süre için; Recep Bey'e bir şarkı güftesinı anımsatalım: "Güle güle sa- na/Yolun açık olsun". Yakın uzak geleceği şimdilik bırakalım. Bugüne bakalım: Recep Bey nasılsınız, iyi misiniz! izmir listesi tepki aldi: YTP, sağcı adaylarla sol oylann peşinde OZANYAYMAN İZMtR - DSP'den koparak YTP'yi kuran İsmail Cem ve ekibinin "sosyal demokrat" olarak nitelediği partisi- nin tzmir milletvekili adaylan, siyasi yelpaze- nin çeşitli renklerini ta- şıyor. Solcu olduklan iddiasıyla toplumun önüne çıkanYTP'nin bu karmaşık yapısı, seç- mende soru işaretleri yaratıyor. Özellıkle 2. bölgenin ilk iki sırasın- da yer alan adaylann sağ köİcenli olması, partinin sol görüşlü isimleri tara- fından tepkiyle karşıla- nıyor. MHP Izmir Mil- letvekili Yusuf Kırkpı- nar'ın, "Ülkü Ocakla- n'nda birlikte çalış- tık" dediği Izmir Tica- ret Odası Başkanı Ek- rem Demirtaş ve bir dönem DYP ve sonra- sında ANAP saflannda yer alan eski Izmir mil- letvekili Rifat Serda- roğlu 2. bölgede ilk iki sırayı paylaşıyorlar. YT- P'nin bu isimlerle sol eğilimli seçmenden oy istemesi, başlarda YT- P'ye yakın duran çok sayıda seçmenin partiy- le arasına mesafe koy- masına neden oldu. Parti tabanındaki bu yaklaşıma karşm YTP Izmir II Başkanı lkül Ulueren ise sağ köken- li adaylardan ötürü sı- kıntı yaşamadıklanm söylüyor. Sol eğilimli seçmenin en fazla tep- kisini çeken isimler 2. bölgede yer alıyor. ANAP ve DYP'de nabız yoklayan ancak umdu- ğunu bulamayan Ek- rem Demirtaş ve ANAP-DYPileDTP'de siyaset yapan eski mil- letvekili Rifat Serdaroğ- lu isimleri bazı YTP'li- lertarafından "Türkiye koalisyonunun rengi" diye açıklamyor. Bu bölgedeki diğer sağ kö- kenli bir isim de Meh- met Ali Sanzeybek. 1999 seçimlerinde ANAP'ın Karşıyaka be- lediye başkan adayı olan Sanzeybek, dokuzuncu sıra adayı. 2. bölgede üçüncü sırada DSP kö- kenli Kemal Vatan yer alıyor. Ardından TBM- M'ye DSP milletvekili olarak giren Burhan Bıçakçıoğlu geliyor. Şevket Ayaz, Faruk Yüksel, Bahar Dön- mez, Mehmet Birlik ve Hüseyin Akdemir ise diğer adaylar. YTP'nin bu karmaşık yapısı, mil- letvekili adaylan arasın- da da eleştirilere neden oluyor. DSP'den kopan grup arasında yer alan ve aday listesinde dör- dûncü sıraya yerleştiri- len Burhan Bıçakçıoğ- lu tavrını, "Ben Rifat Serdaroğlu için bir oy bile istemem" diyerek koydu. Demirtaş ve Ser- daroğlu'nun ön sıralara konmasım kabullene- mediğini belirten Bı- çakçıoğlu, "Seçmen- den ancak kendim için oy isterim" diyerek partideki tepkiyi de göz- ler önüne serdi. KADEK özerk alan hazırlığında FERİT DEMtR MAHMUT ORAL TUNCELİ / DİYARBA- KIR - KADEK'in Kuzey I- rak'ta Amerika'nın olası sal- dınsına karşı "Medya Sa- vunma Bölgeleri" adı altın- da "özerk bir bölge" oluş- turma karan aldığı öğrenil- di.Güvenlik birimlerinden alınan bilgilere göre, KA- DEK yöneticilerinin Kuzey Irak'taki Kandil Dağlan'nda 8-15 Eylûl tarihleri arasında gerçekleştirdiği toplantıda olası ABD operasyonuna karşı almacak önlemler tartı- şıldı. Kuzey Irak'taki tüm parti ve örgüt yöneticUerine birlik- telik çağnsı yapılan toplantı- da, alınan en önemli karar- lardan biri "Medya Savun- ma Bölgeleri" adı altında özerk bir alanın oluşturulma- sı oldu. Örgüt, tarihteki Med împaratorlugu'nun Kürt dev- leti olduğu iddiasıyla "Med- ya" adı verdiği alanlan, ola- sı bir müdahale sırasında he- def olmamak için oluşturdu. Siirt, Hakkâri, Van ve Bin- göl'de gerçekleştirilen ope- rasyonlarda, 9 KADEK'li ya- kalandı. Hakkâri'de de bir ki- şi teslim oldu. Hakkâri, Şırnak, Siirt, Bat- man ve Diyarbakır'da yapı- lan arazi aramalannda sığı- naklarda toprağa gömülü çok sayıda silah ele geçirildi. El Hayat: Ankara'ya 10 milyar dolar Frankfurt (Cumhuriyet Bürosu) - ABD'nin, Irak'a yapılacak askeri müdahale- ye destek olması halinde Ankara'yı "10 milyar do- larlık bir mali destekle mükafatlandıracağı" ileri sürüldü. Londra ve Beyrut merkez- li ünlü Arap gazetesi "EI Hayaf'ta yayımlanan habe- re göre Amerikalılar, Irak operasyonunda Incırlık Üs- sü ile Kuzey Irak'taki Kürt bölgesi arasında bir hava köprüsü kurmak istiyor. Ga- zetenin haberinde, bu hava köprüsünün, Amerikan as- kerlerinin bölgeye intikali ve Amerikan birliklerinin lojistik desteği için kullanı- lacağı ileri sürüldü. Aynca haber kaynağınm; "Anka- ra'daki Türk Dışişleri Ba- kanlığı memurlan" olarak verihnesi ise dikkat çekti. El Hayafta yayımlanan habere göre Washington, Ankara'ya sadece en mo- dern silahlan önermekle kalmazken aynca, bir savaş durumunda, Kuzey Irak'ta- ki Kürt özerk bölgesinin Musul ve Kerkük'teki zen- gin petrol bölgesine kadar genişlemesini engelleme sö- zü de verdi. Türkiye, terorizmle müca- deleye verdiği destek çerçe- vesinde, bir süre önce AB- D'den 200 milyon dolarlık bir destek almıştı. Hükümetin 100 milyon liralık zammı artışa değil kayıplara neden oldu Memurlar zararh çıktıANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Memur- lara enflasyon farkı uy- gulaması yerine 100 mil- yon liralık seyyanen iyı- leştirme yapılmasının, tüm memur maaşlannda kayba neden olduğu be- lirtildi. Seyyanen iyileş- tirme nedeniyle en düşük memur maaşındaki kayıp 10 milyon 300 bin lira olurken, genel müdür maaşındaki kayıp 398 milyon liraya kadar ulaşı- yor. Sözleşmeli personel- deki kayıp ise 150-300 milyon lira arasında deği- şiyor.KESK'ebağhYapı Yol-Sendikası tarafmdan yapılan araştırmada, top- lu görüşme sürecinin me- murlan zarara uğrattığı belirtildi. Toplu görüş- meler sonucunda, tüm memurlara ekim aymdan itibaren brüt 100 milyon liralık iyileştirme yapıl- ması öngörüldüğü belir- tilen araştırmada, bu iyi- leştirmenin de 75 milyon liralık bölümler halinde maaşlara yansıtılacağına dikkat çekildi. Bütçe Ya- sası gereği, memurlara, gerçekleşen enflasyonun iki puan üzerinde bir ar- tış yapıhnası gerektiğine dikkat çekilen araştırma- da şöyle denildi: Haftalardır süren görüşmeler sonrasında elde edilen sonuç, sendika dahil memurlan tatmin etmedi. "Şu ana kadar, me- murlara kümülatif ola- rak yüzde 18.3 oranın- da zam yapıldı. Ağustos ayı itibariyle kümülatif enflasyon yüzde 16.1 olarak gerçekleşti. 2002 yılı hedeflerinin tutma- sı ve enflasyonun yüzde 35 olması durumunda, memurlara 2002 yilın- da yüzde 37 oranında zam yapılması gerekir- di. Şu ana kadar yüzde 183 oranında zam ya- pıldığından. yıl sonuna kadar yüzde 18.7 ora- nında ek zam yapılma- sı gerekmekteydi." Ancak enflasyon uygu- laması yerine, seyyanen iyileştirme yapılması ne- deniyle en düşük memur maaşında bile 10 milyon 300 bin lira düzeyinde kayıp olduğuna dikkat çekilen araştırmada, söz- leşmeli personelin de bu uygulama nedeniyle 150- 300 milyon lira arasmda kayba uğradığı belirtildi. Araştırmada, genel müdür maaşındaki kayıp da 398 milyon lira olarak gösterildi. TOBB, seçime girecek siyasilerden 5 soruya yanıt vermesini isteyecek îş dünyası yakm takipteHACER BOYACIOĞLU ANKARA - Iş dünyası, siyasi partileri yakın takibe aldı. TOBB seçime girecek siyasi partilere "Borç stokunun nasıl küçültü- leceği, büyüme stratejisinin ne olacağı, yeniden yapılanmanın maliyetlerinin nasıl giderilece- ği, kamunun ekonomideki ro- lü ve vergi-maliye politikalan- nın ne olacağı" sorulannı yö- neltecek. Siyasi partilerin yaşa- ma geçirmesini istediği politika- lan raporlaştıran TlSK ise eko- nomik anayasanın oluşturulması, ranttan üretim ekonomisine ge- çilmesi, teşvik sisteminin değiş- tirilmesi istemlerine yer verdi. TOBB Başkanı Rifat Hisarcık- lıoğlu. ekonomide zor döneme girildiği uyansında bulunarak "2003 ve 2004 zor geçecek" de- di. Siyasi partilerin ekonomiyi ön plana çıkarması gerektiğini sa- \nnan iş dünyası, harekete geçti. Seçim kampanyasımn ekonomik konulara odaklanması gerektiği- ni savunan TOBB, siyasi partile- rin, ekonomiye ilişkın 5 soruya yanıt vermesi istemini gündeme getirmeye hazırlamyor. Siyasi partilerin, halka ekonomik ola- rak ne vereceklerini tartışması gerektiğini belirten TOBB Baş- kanı Hisarcıklıoğlu. "tşsizlere iş nasıl sağlanacak? Nasıl zengin olacağız? Tanmda, sanayide ne yapmayı planlıyorlar? Bunlar tartışılmalı" dedi. Bu konulann dışında kalan tartışmalann ger- çek gündem olmadığını vurgula- yan Hisarcıklıoğlu, ekonomiyi zor günlerin beklediği uyansın- da da bulundu. Hisarcıklıoğlu şunlan söyledi: "Biz bu soruların yanıtları için çalışacağız. Herkes de bu soruların tartışılması için üze- rine düşeni yapnıalı. Türkiye için 2003 ve 2004 kolay olma- yacak. Hazırlıklı olmabyız." TlSK de yaşama geçirilmesini istediği politikalan raporlaştırdı. Siyasi partilere sunulacak rapor- da şu istem ve öneriler yer aldı: • Mevcut teşvik sistemi kal- dınlmalı, ihracat ve isrihdam bazlı teşvik sistemine geçilme- U. • KDV oranlan en az AB dü- zeyine indirilmeli. • Ekonomik programın ön- celiği reel sektörün güçlendi- rilmesi ve rant ekonomisinden üretim ekonomisine geçiş ol- malı. • Bankacılık sektörü, reel sek- töre ka>oıak sağlamayı amaçla- yan asli fonksiyonuna kavuştu- rulmalı • Ekonomik anayasa ilkeleri benimsenmeli. • Ulusal rekabet gücünü oluş- turacak politikalar oluşturulma- h. • Özelleştirme uygulamala- nnda sosyal tarafları temsil e- den sivil toplunı örgütlerine so- rumluluk verilmeli. • AB'ye sosyal alanda ekono- mik gücü aşan \akitsİ2 ve aşın ta- vizler verilmemeli. Oğrenciye demir çubukla dayak • Baştarafi 1. Sayfada retım Okulu'nda görev yapan öğretmen Mehmet Erruğrul, önceki gün öğ- rencilerine Türkçe ders ki- tabında yer alan bir konu- yu ezberlemeleri için ödev verdi. Ertugrul, ver- diği ödevin yapılıp yapıl- madığını belirlemek için bazı ögrencileri sözlü sı- nava aldı. 6 öğrenci, veli- leri kitap alamadığı için ödevlerini yapamadıklan- nı söyledi. Bunun üzenne bu öğ- rencileri sınıfta tahtaya çağıran Ertugrul, arkadaş- lannnı önünde çocuklan demir çubukla dövdü. Bu sırada, iki ögrencinin el- lerinde yırtıklar oluştu. Öğrencilerin kanayan el- lerine bant yapıştıran Er- tugrul, dayak olayını kim- selere anlatmamalannı is- tedi. Oğlunun elinin kanadı- ğını gören baba H.H., da- yak yiyen öğrencilerden M.H.'yi hastaneye kaldrr- dı. Eline dört dikiş atılan M.H., bir hafta rapor aldı. Dede B.H., oğlunun fabnkada işçi olarak ça- hştığını belirterek "Maaş dönemi olmadığı için ki- tap ve defterlerin büyük bölümünü alamadı. Pa- ra bekliyor. Kitap alın- madı. ödev yapılmadı di- ye küçücük çocuk dövü- İür mü? Oğlum öğret- menden ve okul yöneri- minden şikâyetçi ola- cak" diyerek tepki göster- di. Nesnn Mehmet Abar llköğretim Okulu yönetı- cileri ise olayı doğruladı- lar. Öğrencilerin yaramaz- lık yaptığı gerekçesiyle, öğretmen Ertugrul tara- fından dövüldüğünü öğ- rendiklerini ifade eden idareciler, şunlan söyledi- ler: "Öğretmen arkada- şımızın 3. sınıfta okuyan bazı öğrencilerini yara- mazlık yaptıkları için dövdüğünü, daha sonra ailelerine söylememele- ri konusunda uyardığını biliyoruz. Hiçbir öğret- men, öğrencisini döv- mek istemez. Her sınıfta en azından 60-70 öğren- ci okuyor. Sınıf sayılan çok yüksek, sonuçta öğ- retmenler de insan. Öğ- retmen arkadaşımız yaptıklarından çok piş- man, ailelerden özür di- leyip, konuvu kapatmak istiyoruz." 11 Milli Eğitim Müdürü Mesut Aykaç, olayla ılgıli soruşturma başlattıklanm belirterek "Biz yoksul öğrencilere dağıtilması amacıyla okullara yaklaşık 13 bin kitap dağıttık. Kitapları olmadığı için öğrencile- rin dövülmesi gibi bir durum söz konusu oldu- ğunda gerekenleri yapa- cağız" dedi. 300 öğrenci okula ahnmadı Yalova Lisesi'nde de saçı uzun olan ve siyah ayakkabı giymeyen 300 öğrenci derslere sokulma- yarak evlerine gönderildi- ler. Havanın yağmurlu ol- ması nedeniyle bot giydı- ğini ve derse alınmadığı- nı anlatan Yalova Lisesi öğrencisi M. A. "Her sa- bah b'se ögrencileri ko- yun sürüsü gibi sıraya dizilerek derslere soku- luyor. Saç ve kıyafet de- netimi yetmezmiş gibi şimdi de ayakkabı dene- timi de yapüıyor" diye konuştu. Eğitim-Sen Yalova Şu- be Başkanı Cafer Altun- baş ise uygulamanın çağ- dışı olduğunu belirterek "Deprem bölgesinde, özellikle öğrenciler re- habilitasyon sorunu ya- fiyor. Ekonomik krizin yoğun olduğu bölgemiz- de, öğrencilere her za- mankinden daha fazla sevgi ile yaklaşılması ge- rekir" diye konuştu. GÜNDEM MUSTAFA BALBAY I Baştarafi 1. Sayfada Bush yönetiminin Birleşmiş Milletler'e (BM) yöne- lik tutumunu başhktakı gibi yorumlayabiliriz. Bush'un BM'ye bombardımanından dökülen tümce parçalan şunlar: - BM Güvenlik Konseyi derhal harekete geçme- lidir. - Eğer beklediğimiz adımları atmazsa, ABD yö- netimi ve müttefıkleri gerekeni yapacaklardır. - Barışı korumak istiyorsanız güç kullanma yet- kisi almalısmız. Bu tümceler Bush'a ait... Yeri geldikçe vurgu- ladığımız gibi NATO, BM gibi 20. yüzyıl kurumla- rı biçim ve içerik değiştirıyor, 21. yüzyıl kurumla- rı oluşuyor. Daha net tanımla, ABD 21. yüzyıl ku- rumlarının tümünün kendi denetimi altında işleye- ceğıni ilan ediyor. Bush, BM'yi kendisıne bağlı, istediği kararları alan, almazsa devre dışı bırakılan bir kurum ola- rak ılan ettikten sonra Amerikan Kongresi'ne bir tasarı gönderdi: "Savaş yetkisi istıyorum!" ABD yönetimı şu aşamada ikiye bölünmüş du- rumda. Gözümüzü Avrupa'ya çevırip soralım: AB ülkeleri Bush'un savaş naralarına yavaş der mi? Gelen haberler diyebileceği yönünde. ABD'nin her şeyi birlikte kotardığı Ingiltere'yi bir kenara koyarsak, Almanya ve Fransa Irak operasyonuna karşı çıktıklarını, en azından destek vermeyecek- lerini yineliyorlar. Gelişmeler Rusya açısından da başka bir labo- ratuvar işlevi göruyor. Irak'la 40 milyar dolarlık iş- birliği antlaşması yapan Rusya, ABD'nin Irak'ta is- tediği gibi hareket etme gırişimine karşılık Gürcıs- tan'la oynamak isteyebilir. ABD'ye göre Irak terö- ristlerı besleyen devlet, Rusya'ya göre Gürcistan teröristler karşısında aciz kalan devlet! BM: Bushlaşmış Milletter Gelişmeleri dikkatle izleyen Türkiye, Irak'ın BM silah denetçılerını kabul etmesınden memnun. Bu sürecin derinleşerek devamından yana. Dışişleri Bakanı Şükrü Sina Gürel'e göre ABD, Irak'a ope- rasyon yapmadan önce mutlaka uluslararası meşruiyet aramalı. Aramalı ama, bu tür istemler ABD için ara malı. Ha, hı deyip geçiyor! Şurası gerçek ki Irak'a müdahale bu ülkeden sonra en çok Türkiye'yi etkileyecek. Hem Irak'ın içınde meydana gelecek gelışmelerin hem de böl- genin ekonomik yapısındaki sarsılmanın yarata- cağı olumsuzlukları sıralamak dahi istemiyoruz! IraklırejimmuhaliflerinınaradabirABD'detop- lanıp Saddam'ı devirme yeminı etmesi de deney- lerin bir başka katalizörü. Son olarak önceki gün New York'ta bir araya gelen muhaliflerin arasına ilk kez Türkmenler de katıldı. Türkmenlerin tem- silcisi Orhan Ketene'ye göre Türkmenler Irak'ın yüzde 15'ini oluşturuyor ve bundan böyle ülke- nin kaderinde onlar da etkin olacak. Toplantıya ABD adına katılan Marc Grossman için bölgeyi en iyi tanıyan Amerikan dıplomatla- rından biri desek abartmış olmayız. Hatta Gross- man kendisine "Grandosman" dese yeridir! Bush'un Irak politikası Arap dünyası açısından da henüz blok olarak algılanabilmiş değil. Ana et- ken Suudi Arabistan, iç muhalefetin tepkisi ile ABD'yi karşısına almanın etkisi arasında gidip ge- liyor. Iran rolünün farkında... Başlığa gönderme yapmak gerekirse BM'nin 21. yüzyıldaki işlevi açısından önemli bir süreç yaşıyoruz. Böyle uluslararası kurum herkese la- zım. Eğer iyi bir duruş gösterebilirse dünyanın öteki anlaşmazlık noktaları açısından da umut ve- rici olur. Gösteremezse, o zaman BM'ye yeni bir açılım getirmemiz gerekecek. Bu kanının öne geç- tiğini hissettiğimiz gün BM'nin açılmışını şöyle yapmak zorunda kalacağız: Bushlaşmış Milletler! ankcum@ttnet.net.tr TürMye rekabette 38. sırayagerüedi ANKARA (AA) - Birleşmiş Milletler Sı- nai Kalkınma Teşkilatı (UNIDO) raporuna gö- re, Türkiye rekabet sı- ralamasında 36 sıradan 38. sıraya indi. BM'nin Ankara Mer- kezi'nde düzenlenen bir toplantıda, UNIDO tarafmdan hazırlanan ve geçen temmuz ayın- da kamuoyunun bılgisı- ne sunulan "UNIDO Sınai Kalkınma Ra- poru 2002/2003" tanı- tıldı. 1985 ve 1998 yü- lan arasında 87 ülkenin rekabet performansımn değerlendirildiği rapor- da, Türkiye 2 basamak gerileyerek 38. sırada yer aldı. UNIDO Bölgesel tş- birliği Merkezi Direk- törü Celal Armangil. toplantının açılışında yaptığı konuşmada, toplam 187 sayfa tutan raporda, ülkelerin kar- şılaştınlması için yeni bir sınai kalkınma en- deksinin üretildiğini bildirdi. Daha sonra Prof. Dr. thsan Sizal raporun içeriği hakkında katı- lımcılara bilgi verdi. Si- zal bir soru üzerine. ra- porun ekonomik kriz sonrası dönemi içerme- diğini, ekonomik krizin Türkiye'nin sıralama- daki yerini daha da aşa- ğı ittiğinden söz edile- bıleceğini, bununla be- raber ellerinde yeterli veri olmadığını söyledi. Raporda 21. yüzyılın üç önemli kavramı olan rekabet, yenileme (ya- ratıcılık) ve öğrenme ka\Tamlannı inceleme- nin sacayağı olarak se- çildiğini ifade eden Si- zal, " Yenileşme ve Öğ- renme Yoluyla Reka- bet" ismini taşıyan ra- porun, "2000'UyılIara gelindiğinde dünya sı- nai kalkınması ne du- rumdadır? Ülkeler bu kalkınmanın neresin- de bulunmaktadır? Kalkınmakta olan ül- keler sınai kapasitele- rini nasıl inşaa edebi- lir ve geliştirebilir?" kavramlanna cevap aradığını söyledi. Ra- porun amacmı hükü- metlere, özel sektöre, çokuluslu şirketlere yardımcı olmak olarak tanımlayan Sizal, şöyle devam etri: •'Sürdürülebiür sa- nayileşmenin otoyolu, yenileme ve öğrenme yoluyla harekettir. Bu- nun alternatifi ise dü- şük ücretler ve stan- dartlar yoluyla reka- bet etmektir. Bu bir patika yoldur. Diğer ülkeler daha düşük ücret ve standartlarla bu tür ekonomiye sa- hip ülkeleri geçebüir." Sizal, raporun, bir sı- nai strateji ortaya konu- larak uygulamaya ge- çilmesi halinde ekono- minin ilerleyebileceğı- ni ortaya İcoyduğunu söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle