Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2-* EYLÜL2002CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ ekonomi(a cumhuriyet.com.tr 13
Dıştşlerf'ne çağn
• Ekonomi Servisi -
Tüıkiye Giyiın
Sanayicileri Derneği
(TGSD), Türk tekstiline
Nitelikli Sanayi
Bölgesi'nde(NSB)yer
vermeyen yasa
tasansının ABD
Temsilciler Meclisı
Bütçe ve Plan
Komisyonu'ndan bugün
geçriğini belirterek Türk
Dışışleri Bakanhğını
girişimde bulunmak
üzere acil göreve davet
etti. TGSD'den yapılan
açıklamada, ABD'nin
karannın Türkiye
ekonomisinin can
daman teksril sektörünü
büyük bir sıkıntıya
sokacağı bildirilerek
"ABD tekstıl lobilerine
dur demenin zamanı
çoktan geldi geçiyor"
denildi.
TMSF'den
varlık satışı
• ANKARA(ANKA)-
Tasarruf Mevduatı
Sıgorta Fonu (TMSF),
şimdiye kadar el konulan
20 bankanın, kredı ve
teminat gibi varhklannın
satışına ilişkin stratejiyi
belirledi. TMSF'den
yapılan açıklamada.
varlık satışından elde
edilecek gelirle vergi
ödeyenlerin üzerindeki
yükün hafifletileceği ve
kredilerin ve
satılabilecek teminatlann
ıkinci piyasalarda işlem
görmesinin teşvik
edileceği belirtildi.
Honda, hatasn
kabuletti
• VTYANA(AA)-
Japon otomobil üreticisi
Honda, Haziran 1993-
Nisan 1998tarihleri
arasında satılan 160 bin
otomobilde üretim hatası
olduğunu belirterek
servise çağırdı. Japon
Kyodo Haber Ajansı,
Honda yetküüenne
dayanarak verdiği
haberde, toplam 7
modelde üretim hatası
saptandığını bıldirdi.
loyota'dan
TaytemTa yatrm
• Ekonomi Servisi -
Japon otomobil üreticisi
Toyota'nın, Tayland'da
seçeceği merkezi bir
üretim bölgesinde
kamyonet üretimi için
700 milyon dolarlık bir
yatınm yapacağı
bildirildi.
Kamyonetler ve
fabrikadaki çok amaçlı
araçlann yılhk
üretiminin 2004'ün
ortalanna kadar süreceği
proje doğrultusunda,
üretimin ihracatın yansı
anlamına gelen 200 bin
ünıteye ulaşacağı
belirtildi. Açılacak
fabrikanın dizel motor
da üreteceği ifade
edilırken bu yatınmın 10
bin dolayında iş firsatı
yaratacağı vurgulandı.
Şşecam'm
Gurctstan atağı
| Ekonomi Servisi -
Ş-^ecam'ın Gürcistan'da
özelleştirme yoluyla
1^97 yılında aldığı Mina
Şıketi, cam ambalaj
üıetimini ikiye katlayarak
4fl bin tona yükseltecek.
Şışecam'dan yapılan
açıklamaya göre, IFC'den
saglanan yatınm
faansmanına ilişkin 6.3
ımlyon dolar tutanndaki
fcedinin anlaşması bir
öoceki gün Tiflis'te
iınzalandı.
öıryslen'den
ortaklık hamlesi
| Ekonomi Servisi -
Tıcari araç piyasasındaki
hglannı güçlendirmeye
çalışan Daimler
Chrysler, Mitsubishi'nin
tomyon üretim kolu
faso'nun yüzde 43
hssesini ve Hyundai'nin
râde 50 hissesini satın
aknayı planladığını
iikladı.
Liderlerin ciddi olmayan tutumu Türkiye'yi krize soktu diyen Kemal Derviş:
m hükümette uyum şart• Derviş: CHP tek başına
iktidara gelip hükümeti
kurabilirse ben bakan
olursam çok daha rahat
çahşacağım. Ben krizden
kaynaklanan ya da 'IMF'ye
imza attık, o yüzden
yapmamız lazım' şeklindeki
gücü istemiyorum.
Ekonomi Servisi - "Türki-
ye'nin bu ekonomik programı
başanya ulaşürması lazım" di-
yen eskı Devlet Bakanı ve CHP
lstanbul Milletvekili adayı Ke-
mal Derviş, kurulacak yeni hü-
kümette gerçek bir eşgüdümün
olmasının şart olduğunu vur-
guladı.
Derviş, Türkiye Ihracatçılar
Meclisi'nin (TÎM) düzenlediği
"Ihracatçılar Sonryor Liderler
Cevaphyor" başlıklı dizi top-
lantılannın ikincisinin konuğu
oldu. Deniz BaykaTın katılma-
dığı toplantıda bir konuşma ya-
pan Derviş, Türkiye'nin şu an-
da önemli bir yol aynmında bu-
lunduğunu ifade ederek mutla-
ka yapılması gereken 2 işten bi-
rinin ekonomik programın ba-
şanya ulaştınlması olduğunu
kaydetti. "Ciddi ohnayan Bder
tutumu yüzünden Türkiye
krizkr yaşadı. Vaat dağrtmak
kolay anıa bedeh' herkes ödü-
yor. Siyasete girmemin asıl ne-
deni baştatnğımız bu ekonomi
progranunın başanyla sona er-
mesL Benüniversitededersver-
meyi tercih ederdim ama bunu
yapmamız lazım. Programın
yanda kalmaması lazım" diyen
Derviş, kolay olmamasına kar-
şın nakit dengelerinin yerine
oturduğunu belirterek. şunlan
kaydetti: "Seçime rağmen orta-
ya çıkan aynşuna rağmen den-
geler iyi kötü tutuyor. Çok bü-
yük bir skmü yaratmıyor se-
çim. Ama iş bitmedi. Mutlaka
büyüme sürecine ginnemiz ge-
rekiyor. Ama aynı zamanda
enflâsyonu 2 yıl içinde tek hane-
li rakamlara çekmemiz gereki-
yor. arük hiç şakası kahnadı.
Bunun mutlakaohnaagerekk"
Derviş, yüzde 60-70'lik bir
enflasyonun devamlı süren bir
belirsizlik demek olduğuna
dikkat çekerek, '*Bu enflasyon
belasını yenmemiz lazım. Bu
konuda Sayın Deniz Baykal çok
kesin konuşuyor. Enflasyonu 2
yıl içinde tek haneii rakama in-
direceğizJMnyada yüzde 70
enflasyonlu bulamazsuuz, bitti
arük" diye konuştu.
Devlet yasa koyucu
Ihracatçılann üzerinde yo-
ğunlaştıklan en önemli konu
TlM Genel Başkanı Oğuz Sa-
ncı'nın deyişiyle "CHP'nin
Derviş ile beraber ekonomi si-
yaseti konusunda daha çağdaş
bir konuma gelip geuueyeceği"
oldu. CHP'nin piyasa ekono-
misini Benimsediğini ve özel
sektörün büyümenin motoru
olacağına inandığını kaydeden
Derviş, CHP'nin sosyal de-
mokrat kimliğinin 'devletin
önemi' konusunda ortaya çıktı-
ğını belirterek şunlan söyledi.
" Piyasa kendi başına yasal çer-
çevesini ve yanşma düzenini ya-
ratmaz. Burada bir hakeme ve
kuraDara ihtiyaçvar. Bugün ar-
Savaş uyarısı
Ek kaynak
gerekli
Eski Bakan Derviş, Irak'ta
ne olacağının şu an için
belli olmadığını belirterek
"Herhangi bir ekonomik
programda o günün
koşullanna göre finansman
durumuna bakıhr. Petrol
fîyatian artn. Ortadoğu'da
ne olacak bilnûyonız.
İnşallah oiumsuz bir şey
obnaz. Petrol fiyatlan 40
dolara gelirse, Türkiye de
ek finansman talebini
uluslararası kunıluşlara
iletir diye düşünüyorum'1
dedi. Aynca Derviş, büyük
bir ek finansman
kaynagına gereksininün
gözükmediğini vurguladı.
nk Türk özel sektörü ber şeyi
üretebilir,her hizmetiverebflir."
Vergının tabana yayılması ve
oranlannın düşürülmesinın
adım adım gerçekleştirilebile-
ceğini anlatan Derviş, şunlan
kaydetti:
"Şu anda Türkiye'nin, top-
lam vergi gelirini düşürme
hıksümüz yok. Önümüzdeki
3-4 ydda borç yükü azalhlabi-
Krse, bu olabilir. tndirilmesi ge-
reken ilk vergi ise, SSK primi-
dir. İnşaflah, 2003te bunu ya-
pabüiriz."
MOTOROLA VE NOKİA:
Borçlar ödenmezse
Türkiye'den gideriz
ANKARA(ANKA)-
Motorola ve No-
kia'nın, Telsim'den 3
milyar dolarlık alacak-
lannı tahsil etmek ama-
cıyla bir yandan
ABD'de dava açarken,
diğer yandan Türki-
ye'de devlet nezdinde
girişimlerini sürdür-
dükleri bildirildi.
Her iki şirketin de
Türkiye'nin Washing-
ton Büyükelçiliği nez-
dinde girişimde bulu-
narak. alacaklannın
ödenmemesi dunımun-
da Türkiye pazanndan
çekilecekleri uyansın-
da bulunduklan ortaya
çıktı.
Motorola ve Nokia, 3
milyar dolar düzeyinde
bulunduğunu iddia et-
tikleri Telsim'den olan
alacaklannı tahsil ede-
bilmek amacıyla her
yola başvuruyor. Bu
kapsamda ABD'de aç-
tıklan davanın yanı sı-
ra Motorola ve No-
kia'mn, Türkiye'nin
Washington Büyükel-
çiliği'ne de başvurarak,
Telsim'in 3 milyar do-
larlık borcunu ödeme-
mesi halinde Türkiye
pazanndan çekilecek-
lerini belirttikleri öğre-
nildi.
Motorola ve No-
kia'nın biraz da "teh-
tfit" kokan başvurulan.
Washington Büyükel-
çiliği tarafından Dışiş-
leri Bakanlığı'na iletil-
di. Dışişleri Bakanhğı
ise gereği için başvuru-
yu Ulaştırma Bakanhğı
ve Telekomünikasyon
Kurumu'na gönderdi.
Ulaştırma Bakanhğı
ve Telekomünikasyon
Kurumu'nun, Motoro-
la ve Nokia'mn Uzan-
lar'la olan borç-alacak-
verecek ilişkisinin tica-
ri bir sorun olduğu ge-
rekçesiyle konunun dı-
şında kalmaya özen
gösterdikleri belirtili-
yor.
Krizde Türkiye'deki pazar payını büyütten şirket, 10. yıhm kuüadı. (Fotoğraf: VEDAT ARIK)
Vaillant Türkiye lOyaşında
Ekonomi Servisi - Vaıllant Türkiye'nin 10. yılı ne-
deniyle Türkiye'ye gelen Vaillant Hepvvorth (VH)
Grubu Eş Başkanı Dr. Mkhel Brosset, düzenlediği ba-
sın toplanhsında, Vaıllant'ın, geçen yıl Ingiltere'nin
güçlü ısıtmateknolojilen şirketi Hepworth PLC'yi sa-
tın almasıyla sektörün lideri olduğunu söyledi. Orta ve
uzun vadelerde Türkiye'nin muhakkak bir çıkış yolu
bulup büyüyeceğine inandığını ifade eden Vaillant
Türkiye Genel Müdürü Christopher Grosser de mar-
kanın Türkiye'deki gelişimini "Son 3 yılda mevcut pi-
yasanın üzerinde bir büvüme içerisindeyiz. Kriz için-
de piyasa payı kazandık" sözleriyle açıkladı.Türki-
ye'de Vaillant markası altında tanındıklannı hatırlatan
Brosset, "En önemli pazariarda lider durumdayız.
Türkiye de bunlara dahiL Pazar payımızdan bunu gör-
mekmümkün" dedi.
Grubun geçen yılki cirosunun 1.7 milyar Euro ve bu-
nun yüzde 80'inin ısıtma tekniği alanındakı ciro oldu-
ğunu bildiren Brosset, 8 bin 900 kişi çalışurdıklannı
ve yılda 2.3 milyon parça cihaz satnklannı kaydetti.
Taban fiyat krizinin şimdi pamukta, daha sonra da ayçiçeği ve pancarda yaşanacağı ileri sürüldü
P^nukta tehlike çanlan çalıyorGeç açıklandığı için ürününü taban fiyatın çok
altında satmak zorunda kalan üreticinin taban fiyat
krizi bir süre daha devam edecek. Sektör
temsilcilerine göre şimdi pamukta başgösteren
sorun diger ürünlerde de devam edecek.
OLCAY BÜYÜKTAS
îki yıldır uygulanmaya çahşılan ye-
ni tarım politikalannın neden olduğu
ileri sürülen taban fiyat belirlemesi
krizinin pek çok üreticiyi daha mağ-
dur edeceği ileri sürüldü.
Geç açıklandığı için ürününü taban
fiyatının çok altında satmak zorunda
kalan üreticinin taban fiyat kâbusu-
nun ağırlaşarak dev am edeceğini savu-
nan sektör temsilcileri, findıkta günde-
me gelen sorunun şimdi pamukta da-
ha sonra da ayçiçeği ve şekerpancann-
da yaşanacağını savundular.
Türkiye Ziraat Odalan Birliği Baş-
kanı Rifat Akyüz, çarşamba günü pa-
muk kurultayı yaptıklannı ve öncelik-
li olarak taban fiyatı göriiştüklerini an-
latırken, Türkiye Tanmcılar Vakfı
Başkanı AbduÛah Aysu da pamukta
taban fiyatın 20 gün önce açıklanma-
sı gerektiğini dile getirdi.
Osmaniye, Antalya ve Şanlıurfa
temsilcilen ile bir geçen çarşamba gü-
nü pamuk kurultayı yaptıklannı anla-
tan Akyüz, "Henüz ortada hiçbir şey
yok. Oysa zaten seklen zarar gören üre-
ticinin hiç ohnazsa tabanfivatı önceden
açıklayarak mağduriyeünin arttml-
maması gerekirdi" dedi.
Onceden açıklanmah
Önceden taban fiyatlannı Sanayi
Bakanlığrnın açıkladığını hatırlatan
Akyüz, şimdi uygulanmaya çahşılan
tanm politikalannın sorunu daha da
derinleştirdiğini dile getirdi. Özerkleş-
tirmeye karşı olmadıklannın altını çi-
zen Akyüz, ancak trilyonlarca borçu
olan tanm satış kooperatileri ve birlik-
lerinin elinin kolunun bağlandığını, bu
birliklerin üreticiden mal alamaz ko-
numa düşürüldüklerini de sözlerine
ekledi.
Findıkta üreticinin mağduriyetinin.
taban fiyatın özellikle okullann açıl-
masından sonraya bırakılmasıyla da-
ha arttığına dikkat çeken Abdullah Ay-
su, tanm politikalan açısından benze-
tihneye çahşılan Avrupa Birliği üUce-
lerinde, birliklerin. üretim maliyetinin
yüzde 50- 55'ini karşıladığuıı belirtti.
Hatta taban fiyatın pek çok Avrupa ül-
kesinde ürünlerin ekim zamanmdan
önce açıklandığmı, üreticinin de kâr
zarar hesabını buna göre yaparak, ürii-
nü yetıştırip yetiştirmeyeceğine karar
verdiğini söyleyen Aysu, "Türkiye'de
üreticinin üretimden pazarlamaya ka-
darki zinciri hazırlayan biıükler, yan-
hş uygulamalarla tüccann ve sanayici-
nin üretimini pazarlay an kurumlara
dönüştürülüyor" dedi.
Aysu, pamukta taban fiyatın 20 gün
önce açıklanması gerektiğinin de altı-
nı çizdi.
6te yandan, taban fiyatın geç açık-
landığı iddasını kabul etmeyen Tariş
yetkilileri, gecikmenin selden kaynak-
landığını, önümüzdeki hafta taban fiy-
atın açıklanacağını dile getirdiler.
Açıklama neden gecikiyor?
Türkiye'de, IMF'ye verilen sözler
çerçevesinde, Haziran 2000
tarihinde çıkanlan Tanm Satış
Kooperatif ve Birlikleri Hakkında
Kanun'dan önce, taban fiyatı
Sanayi Bakanlığı belirliyordu.
Söz konusu kanunun çıkmasının
ardından faaliyet gösteren 16 birlik
teker terek özerkleştirilmeye ve
yeniden düzenleme kurullan
kurulmaya başladı. Taban fiyatı
belirleme yetkisi de bu kunıllara
verildi. Ancak, bu kurullann devlet
veya diğer kamu tüzelkişilerinden
mali destek alamayacağı da yasada
belirtildi. Daha önce kararlan
devlet tarafından alınan borçlan
kendilerine bırakılan kooperatif ve
birlilder, üreticiden ürün alamaz
hale geldiler. Bu yıl Çukobirlik'in
borçlan nedeniyle hiç pamuk alımı
yapamayacağı, Antbirlik'in de cüzi
bir miktar alım yapabileceği dile
getirildi.
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞUKRAN SOIVER
Çitte Standart
Ne zaman müziğini duysam, fotoğrafını görsem te-
lefondaki onurlu, keyrfli, oysa bana çok aci gelen kah-
kahası belleğimde canlanıverir..
Ruhi Su, olağanüstü özel sesi, müzik kültürü, si-
yasal bilinci, yaşama bakışıyla yoğrulmuş, Anado-
lu'da yakılan türkülerin aydınlara ulaşmasının öncü-
sü, insan kimliği kadar sanatçı olarak yeri, ustalığı, bü-
yüklüğü tartışılamaz...
12 Eylül sürecinde hem solcu olarak vurgun yemiş,
hem de kansere yakalanmış. Gereken tedaviyi göre-
mediği ızlenimirnız var. Yurtdışından dostlan en iyi
koşullan hazırlamışlar. Hastane ve tıbbi olanaklara,
sevgilerini katacak, bağırianna basacaklar. Ruhi Su'ya
solcular için geçerli hak ve hukuka aykın çifte stan-
dart uygulama nedeniyle pasaport verilmiyor.
Ankara'da pasaport yasağını aşmayı iş edinmiş
Uğur Mumcu, özellikle de Mustafa Ekmekçi, ilgili
bakanlar, emniyet görevlilerinin peşıni bırakmıyoriar.
Ekmekçi'yi tanıyanlar bu işte ne kadar inatçı, yete-
nekli, yılmaz olduğunu çok iyi bilirler. Şimdi anımsa-
yamadığım bir nedenle Meclis'te dönemin Içişleri Ba-
kanı ile yüz yiize geldik. Dayanamadım, ben de Ru-
hi Su'nun pasaport işini sordum. Biraz şaşkın "Alma-
dımı?" tepkisinin ardından, içtenlikli görünen bir ça-
ba ile beni de makam arab^ıyla yanına alarak ba-
kanlıktaki makamına geçti. Çantam Meclis basın oda-
sında kalmıştı.
Sorumlu müsteşan çağınp Ruhi Su'nun pasaport
işinin ne olduğunu, neden hâlâ verilmediğinı sordu.
Yüzünden belirti vermeyen müsteşar, serinkanlı, dos-
yasına bakmak üzere yanımızdan aynldı. Saatlerce,
arada telefonla aramakta olduğunu söyleyerek geri
dönmedi. Dosya bulunamamıştı. Ben de elim boş
geri dönmek zorunda kalmıştım. Ekmekçi'yi, işin ba-
kanda değil müsteşarda takıldığı yolunda uyardığım-
da, "yardım ediyor" itirazını anımsıyorum. Sonra yüz-
leştığinde "Bakan gidici ben kalıcıyım, bana hesap
sorulur" diyerek pasaport verme konusunu noktala-
mıştı.
ÇaresizKkten aklıma lstanbul Sıkıyönetim Komu-
tanlığı'na başvurmak gelmişti. Aynntılı, ağır kanser ol-
duğunu, sıyası etkinlik, konser söz konusu olamaya-
cağını anlatmaya çalıştım. Hastane raporu istediler.
Ruhi Su'dan saklayarak üniversite hastanesinden
özel ulak raporunu alıp, lstanbul Sıkıyönetim Komu-
tanlığı'na teslim ettim. Birkaç gün sonra telefonla pa-
saportun hazır olduğunu, pasaport müdürlüğünden
alınabileceğini bildirdiler. Sıdıka Abla'ya gidip alma-
sı için haber verecektim. Telefonu kendisi açtı. Tabii
kanser raporu faslını saklayarak pasaportunun hazır
olduğunu bildirdiğimde nasıl sevinçli, onurlu, kahka-
ha attığını hiç unutmadım. "Benim de bir pasapor-
tum var" diye söylenip duruyordu.
Ruhi Su çok onurlandığı pasaportu ile yurtdışına çı-
kamadı. Hastalığı ileriemişti.
Tayyip Erdoğan, Erbakan'ın seçilme haklan ile
bağlantılı hak ve hukuk uygulamalarında çifte stan-
dart tartışmalan var ya.. Kendimden utanarak azıcık
sevinıyorum. Belki sağlıklı gelişmelere, sorgulamaya,
kökten çözümlere adım olabilir. Bu ülkede ben ken-
dimi bildim bileli hak ve hukukta sola hep çifte stan-
dart uygulanarak vuruldu. Sadece olağanüstü dö-
nemlerde de değil, olağan dönemlerde bile. Ama ka-
muoyunda yetetîi ses çıkanlamadı, duyariılık gelişti-
rilemedi.
Toplumsal güdüler galiba "Solun başı kesile " ağır-
lıklrydı. Uzaktarihımizden değil, yakın geçmişimizden
söz ediyorum. Ağıriıklı 12 Eylül öncesi süreçte failr
meçhulde öldürülenler hep tam solcu sayılmasalar bi-
le, sapına kadar namuslu, doğrucu aydınlardı. Hep-
si de faili meçhul olarak kaidılar. Birçok cinayetten ka-
zara yakalanan sağcılar, adi suçlu olarak yargılandı-
lar. Solcular teröre bulaşmamış olsalar da gizli örgüt,
devleti yıkma suçlamalan ile binlerle, onbinlerie, ce-
zaevlerinden, işkencelerden geçirildiler.
12 Eylül artı küresel saldırı ile solun üzerinden si-
lindir gibi geçildikten sonra, zamanında devlet eliyle
sola karşı altematif olarak beslenmiş siyasal Islam
devlet için tehdit olarak görülmeye başlandığında iş-
ler biraz değişti. Sola hâlâ hep uygulanmakta olan çif-
te standartlı, baskıcı, yasaklı, demokrasiye aykın hu-
kuk düzeni, aynı yasa maddeleri sağcılan da mağdur
etmeye başladı. Bu sayede herkes her şeyi tartışma-
ya başladı.
Kimse kimseyi aldatmasın. Siyasal Islamın maya-
sından, "değiştim"yemini etselerdedemokrat kim-
likler, kafalar çıkmaz. Islamın siyasete, şeriatın top-
lumsal düzenetaşınmasının kendisi demokrasiye, in-
san haklanna aykın. Tabii ki demokrasiye inanan ve
savunanlar olarak, bizi yok etmeyi amaç edinmiş dü-
şünce sahiplerinin bile demokratik, insan haklarını
savunmak zorundayız. Tehdidi görerek, bilinçli olarak,
kendimizi savunma hakkımızdan ödün vermeyerek,
düşünce boyutunda kalmış, suç sınırlanna girmemiş
her tür düşünce ve örgütlenmenin haklarını savun-
makla yükümlüyüz.
Bu çerçevede Erbakan ve Erdoğan'la ilgili kararla-
rın hangisi doğru sorusuna yanıt bulmak zorundayız.
Çelişen yargı kararlan ile sanki hukukun zortandığı ki-
şiye özel suç yaratılmaya çalışıldığı, hakkın çiğnen-
diği ızlenimi kamuoyunda oluştu. Karar lehlerine de
aleyhlenne de çıkmış olsa kamuoyunda Erbakan ve
Erdoğan haksızlığa uğramış, mağdur kimliğindeler.
Demokrasi, insan haklarımız için asıl yara bu.
soner(g cumhuriyet.com.tr
Masum Türker:
Derviş'in bir
bfldiği vardır
GÜRSUKUNT
ANTALYA - Ekono-
miden sorumlu Devlet
Bakanı Masum Türker,
Kemal Derviş'in, IMF
toplantılanndan önce
bazı toplanhlara katıl-
mak üzere ABD'ye git-
mesiyle ilgili olarak
"Bir bikhği vardnr" yo-
rumunu yaparken
CHP'ye ağır eleştiride
bulundu.
Turizm, Ekonomi,
Bilimsel Araştırma, Ta-
nıtma Merkezinin (TE-
BİAT) 4'üncüsünü dü-
zenlediği "Seçim Son-
rası Türkiye Ekonomi-
si" konulu ekonomi zir-
vesine katılan Türker,
Deniş'in ABD'ye git-
mesine ilişkin olarak
"Kemal Derviş arnkbir
siyasetçL Bu toplantda-
rm yapddığı zaman git-
mek istiyorsa, bir bfldi-
ği vardır. Bildiğinin ne
olduğunu soramadım.
Ama bana telefon edip
resmi kişilerle görüşme-
veceğini. yanhş anlama-
mamı söyledi. Derviş,
CVIF'dekigöreviilerieta-
nışıyor" dedi. Devlet
Bakanı Tunca Toskay
ise gelişen Türkiye
ekonomisinin, değişik
zamanlarda yaşanan
ekonomik bunahmlar-
dan ciddi şekilde etki-
lenmesıne rağmen çok
yol alındığını belirtti.