11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2-* EYLÜL2002CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi(a cumhuriyet.com.tr 13 Dıştşlerf'ne çağn • Ekonomi Servisi - Tüıkiye Giyiın Sanayicileri Derneği (TGSD), Türk tekstiline Nitelikli Sanayi Bölgesi'nde(NSB)yer vermeyen yasa tasansının ABD Temsilciler Meclisı Bütçe ve Plan Komisyonu'ndan bugün geçriğini belirterek Türk Dışışleri Bakanhğını girişimde bulunmak üzere acil göreve davet etti. TGSD'den yapılan açıklamada, ABD'nin karannın Türkiye ekonomisinin can daman teksril sektörünü büyük bir sıkıntıya sokacağı bildirilerek "ABD tekstıl lobilerine dur demenin zamanı çoktan geldi geçiyor" denildi. TMSF'den varlık satışı • ANKARA(ANKA)- Tasarruf Mevduatı Sıgorta Fonu (TMSF), şimdiye kadar el konulan 20 bankanın, kredı ve teminat gibi varhklannın satışına ilişkin stratejiyi belirledi. TMSF'den yapılan açıklamada. varlık satışından elde edilecek gelirle vergi ödeyenlerin üzerindeki yükün hafifletileceği ve kredilerin ve satılabilecek teminatlann ıkinci piyasalarda işlem görmesinin teşvik edileceği belirtildi. Honda, hatasn kabuletti • VTYANA(AA)- Japon otomobil üreticisi Honda, Haziran 1993- Nisan 1998tarihleri arasında satılan 160 bin otomobilde üretim hatası olduğunu belirterek servise çağırdı. Japon Kyodo Haber Ajansı, Honda yetküüenne dayanarak verdiği haberde, toplam 7 modelde üretim hatası saptandığını bıldirdi. loyota'dan TaytemTa yatrm • Ekonomi Servisi - Japon otomobil üreticisi Toyota'nın, Tayland'da seçeceği merkezi bir üretim bölgesinde kamyonet üretimi için 700 milyon dolarlık bir yatınm yapacağı bildirildi. Kamyonetler ve fabrikadaki çok amaçlı araçlann yılhk üretiminin 2004'ün ortalanna kadar süreceği proje doğrultusunda, üretimin ihracatın yansı anlamına gelen 200 bin ünıteye ulaşacağı belirtildi. Açılacak fabrikanın dizel motor da üreteceği ifade edilırken bu yatınmın 10 bin dolayında iş firsatı yaratacağı vurgulandı. Şşecam'm Gurctstan atağı | Ekonomi Servisi - Ş-^ecam'ın Gürcistan'da özelleştirme yoluyla 1^97 yılında aldığı Mina Şıketi, cam ambalaj üıetimini ikiye katlayarak 4fl bin tona yükseltecek. Şışecam'dan yapılan açıklamaya göre, IFC'den saglanan yatınm faansmanına ilişkin 6.3 ımlyon dolar tutanndaki fcedinin anlaşması bir öoceki gün Tiflis'te iınzalandı. öıryslen'den ortaklık hamlesi | Ekonomi Servisi - Tıcari araç piyasasındaki hglannı güçlendirmeye çalışan Daimler Chrysler, Mitsubishi'nin tomyon üretim kolu faso'nun yüzde 43 hssesini ve Hyundai'nin râde 50 hissesini satın aknayı planladığını iikladı. Liderlerin ciddi olmayan tutumu Türkiye'yi krize soktu diyen Kemal Derviş: m hükümette uyum şart• Derviş: CHP tek başına iktidara gelip hükümeti kurabilirse ben bakan olursam çok daha rahat çahşacağım. Ben krizden kaynaklanan ya da 'IMF'ye imza attık, o yüzden yapmamız lazım' şeklindeki gücü istemiyorum. Ekonomi Servisi - "Türki- ye'nin bu ekonomik programı başanya ulaşürması lazım" di- yen eskı Devlet Bakanı ve CHP lstanbul Milletvekili adayı Ke- mal Derviş, kurulacak yeni hü- kümette gerçek bir eşgüdümün olmasının şart olduğunu vur- guladı. Derviş, Türkiye Ihracatçılar Meclisi'nin (TÎM) düzenlediği "Ihracatçılar Sonryor Liderler Cevaphyor" başlıklı dizi top- lantılannın ikincisinin konuğu oldu. Deniz BaykaTın katılma- dığı toplantıda bir konuşma ya- pan Derviş, Türkiye'nin şu an- da önemli bir yol aynmında bu- lunduğunu ifade ederek mutla- ka yapılması gereken 2 işten bi- rinin ekonomik programın ba- şanya ulaştınlması olduğunu kaydetti. "Ciddi ohnayan Bder tutumu yüzünden Türkiye krizkr yaşadı. Vaat dağrtmak kolay anıa bedeh' herkes ödü- yor. Siyasete girmemin asıl ne- deni baştatnğımız bu ekonomi progranunın başanyla sona er- mesL Benüniversitededersver- meyi tercih ederdim ama bunu yapmamız lazım. Programın yanda kalmaması lazım" diyen Derviş, kolay olmamasına kar- şın nakit dengelerinin yerine oturduğunu belirterek. şunlan kaydetti: "Seçime rağmen orta- ya çıkan aynşuna rağmen den- geler iyi kötü tutuyor. Çok bü- yük bir skmü yaratmıyor se- çim. Ama iş bitmedi. Mutlaka büyüme sürecine ginnemiz ge- rekiyor. Ama aynı zamanda enflâsyonu 2 yıl içinde tek hane- li rakamlara çekmemiz gereki- yor. arük hiç şakası kahnadı. Bunun mutlakaohnaagerekk" Derviş, yüzde 60-70'lik bir enflasyonun devamlı süren bir belirsizlik demek olduğuna dikkat çekerek, '*Bu enflasyon belasını yenmemiz lazım. Bu konuda Sayın Deniz Baykal çok kesin konuşuyor. Enflasyonu 2 yıl içinde tek haneii rakama in- direceğizJMnyada yüzde 70 enflasyonlu bulamazsuuz, bitti arük" diye konuştu. Devlet yasa koyucu Ihracatçılann üzerinde yo- ğunlaştıklan en önemli konu TlM Genel Başkanı Oğuz Sa- ncı'nın deyişiyle "CHP'nin Derviş ile beraber ekonomi si- yaseti konusunda daha çağdaş bir konuma gelip geuueyeceği" oldu. CHP'nin piyasa ekono- misini Benimsediğini ve özel sektörün büyümenin motoru olacağına inandığını kaydeden Derviş, CHP'nin sosyal de- mokrat kimliğinin 'devletin önemi' konusunda ortaya çıktı- ğını belirterek şunlan söyledi. " Piyasa kendi başına yasal çer- çevesini ve yanşma düzenini ya- ratmaz. Burada bir hakeme ve kuraDara ihtiyaçvar. Bugün ar- Savaş uyarısı Ek kaynak gerekli Eski Bakan Derviş, Irak'ta ne olacağının şu an için belli olmadığını belirterek "Herhangi bir ekonomik programda o günün koşullanna göre finansman durumuna bakıhr. Petrol fîyatian artn. Ortadoğu'da ne olacak bilnûyonız. İnşallah oiumsuz bir şey obnaz. Petrol fiyatlan 40 dolara gelirse, Türkiye de ek finansman talebini uluslararası kunıluşlara iletir diye düşünüyorum'1 dedi. Aynca Derviş, büyük bir ek finansman kaynagına gereksininün gözükmediğini vurguladı. nk Türk özel sektörü ber şeyi üretebilir,her hizmetiverebflir." Vergının tabana yayılması ve oranlannın düşürülmesinın adım adım gerçekleştirilebile- ceğini anlatan Derviş, şunlan kaydetti: "Şu anda Türkiye'nin, top- lam vergi gelirini düşürme hıksümüz yok. Önümüzdeki 3-4 ydda borç yükü azalhlabi- Krse, bu olabilir. tndirilmesi ge- reken ilk vergi ise, SSK primi- dir. İnşaflah, 2003te bunu ya- pabüiriz." MOTOROLA VE NOKİA: Borçlar ödenmezse Türkiye'den gideriz ANKARA(ANKA)- Motorola ve No- kia'nın, Telsim'den 3 milyar dolarlık alacak- lannı tahsil etmek ama- cıyla bir yandan ABD'de dava açarken, diğer yandan Türki- ye'de devlet nezdinde girişimlerini sürdür- dükleri bildirildi. Her iki şirketin de Türkiye'nin Washing- ton Büyükelçiliği nez- dinde girişimde bulu- narak. alacaklannın ödenmemesi dunımun- da Türkiye pazanndan çekilecekleri uyansın- da bulunduklan ortaya çıktı. Motorola ve Nokia, 3 milyar dolar düzeyinde bulunduğunu iddia et- tikleri Telsim'den olan alacaklannı tahsil ede- bilmek amacıyla her yola başvuruyor. Bu kapsamda ABD'de aç- tıklan davanın yanı sı- ra Motorola ve No- kia'mn, Türkiye'nin Washington Büyükel- çiliği'ne de başvurarak, Telsim'in 3 milyar do- larlık borcunu ödeme- mesi halinde Türkiye pazanndan çekilecek- lerini belirttikleri öğre- nildi. Motorola ve No- kia'nın biraz da "teh- tfit" kokan başvurulan. Washington Büyükel- çiliği tarafından Dışiş- leri Bakanlığı'na iletil- di. Dışişleri Bakanhğı ise gereği için başvuru- yu Ulaştırma Bakanhğı ve Telekomünikasyon Kurumu'na gönderdi. Ulaştırma Bakanhğı ve Telekomünikasyon Kurumu'nun, Motoro- la ve Nokia'mn Uzan- lar'la olan borç-alacak- verecek ilişkisinin tica- ri bir sorun olduğu ge- rekçesiyle konunun dı- şında kalmaya özen gösterdikleri belirtili- yor. Krizde Türkiye'deki pazar payını büyütten şirket, 10. yıhm kuüadı. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) Vaillant Türkiye lOyaşında Ekonomi Servisi - Vaıllant Türkiye'nin 10. yılı ne- deniyle Türkiye'ye gelen Vaillant Hepvvorth (VH) Grubu Eş Başkanı Dr. Mkhel Brosset, düzenlediği ba- sın toplanhsında, Vaıllant'ın, geçen yıl Ingiltere'nin güçlü ısıtmateknolojilen şirketi Hepworth PLC'yi sa- tın almasıyla sektörün lideri olduğunu söyledi. Orta ve uzun vadelerde Türkiye'nin muhakkak bir çıkış yolu bulup büyüyeceğine inandığını ifade eden Vaillant Türkiye Genel Müdürü Christopher Grosser de mar- kanın Türkiye'deki gelişimini "Son 3 yılda mevcut pi- yasanın üzerinde bir büvüme içerisindeyiz. Kriz için- de piyasa payı kazandık" sözleriyle açıkladı.Türki- ye'de Vaillant markası altında tanındıklannı hatırlatan Brosset, "En önemli pazariarda lider durumdayız. Türkiye de bunlara dahiL Pazar payımızdan bunu gör- mekmümkün" dedi. Grubun geçen yılki cirosunun 1.7 milyar Euro ve bu- nun yüzde 80'inin ısıtma tekniği alanındakı ciro oldu- ğunu bildiren Brosset, 8 bin 900 kişi çalışurdıklannı ve yılda 2.3 milyon parça cihaz satnklannı kaydetti. Taban fiyat krizinin şimdi pamukta, daha sonra da ayçiçeği ve pancarda yaşanacağı ileri sürüldü P^nukta tehlike çanlan çalıyorGeç açıklandığı için ürününü taban fiyatın çok altında satmak zorunda kalan üreticinin taban fiyat krizi bir süre daha devam edecek. Sektör temsilcilerine göre şimdi pamukta başgösteren sorun diger ürünlerde de devam edecek. OLCAY BÜYÜKTAS îki yıldır uygulanmaya çahşılan ye- ni tarım politikalannın neden olduğu ileri sürülen taban fiyat belirlemesi krizinin pek çok üreticiyi daha mağ- dur edeceği ileri sürüldü. Geç açıklandığı için ürününü taban fiyatının çok altında satmak zorunda kalan üreticinin taban fiyat kâbusu- nun ağırlaşarak dev am edeceğini savu- nan sektör temsilcileri, findıkta günde- me gelen sorunun şimdi pamukta da- ha sonra da ayçiçeği ve şekerpancann- da yaşanacağını savundular. Türkiye Ziraat Odalan Birliği Baş- kanı Rifat Akyüz, çarşamba günü pa- muk kurultayı yaptıklannı ve öncelik- li olarak taban fiyatı göriiştüklerini an- latırken, Türkiye Tanmcılar Vakfı Başkanı AbduÛah Aysu da pamukta taban fiyatın 20 gün önce açıklanma- sı gerektiğini dile getirdi. Osmaniye, Antalya ve Şanlıurfa temsilcilen ile bir geçen çarşamba gü- nü pamuk kurultayı yaptıklannı anla- tan Akyüz, "Henüz ortada hiçbir şey yok. Oysa zaten seklen zarar gören üre- ticinin hiç ohnazsa tabanfivatı önceden açıklayarak mağduriyeünin arttml- maması gerekirdi" dedi. Onceden açıklanmah Önceden taban fiyatlannı Sanayi Bakanlığrnın açıkladığını hatırlatan Akyüz, şimdi uygulanmaya çahşılan tanm politikalannın sorunu daha da derinleştirdiğini dile getirdi. Özerkleş- tirmeye karşı olmadıklannın altını çi- zen Akyüz, ancak trilyonlarca borçu olan tanm satış kooperatileri ve birlik- lerinin elinin kolunun bağlandığını, bu birliklerin üreticiden mal alamaz ko- numa düşürüldüklerini de sözlerine ekledi. Findıkta üreticinin mağduriyetinin. taban fiyatın özellikle okullann açıl- masından sonraya bırakılmasıyla da- ha arttığına dikkat çeken Abdullah Ay- su, tanm politikalan açısından benze- tihneye çahşılan Avrupa Birliği üUce- lerinde, birliklerin. üretim maliyetinin yüzde 50- 55'ini karşıladığuıı belirtti. Hatta taban fiyatın pek çok Avrupa ül- kesinde ürünlerin ekim zamanmdan önce açıklandığmı, üreticinin de kâr zarar hesabını buna göre yaparak, ürii- nü yetıştırip yetiştirmeyeceğine karar verdiğini söyleyen Aysu, "Türkiye'de üreticinin üretimden pazarlamaya ka- darki zinciri hazırlayan biıükler, yan- hş uygulamalarla tüccann ve sanayici- nin üretimini pazarlay an kurumlara dönüştürülüyor" dedi. Aysu, pamukta taban fiyatın 20 gün önce açıklanması gerektiğinin de altı- nı çizdi. 6te yandan, taban fiyatın geç açık- landığı iddasını kabul etmeyen Tariş yetkilileri, gecikmenin selden kaynak- landığını, önümüzdeki hafta taban fiy- atın açıklanacağını dile getirdiler. Açıklama neden gecikiyor? Türkiye'de, IMF'ye verilen sözler çerçevesinde, Haziran 2000 tarihinde çıkanlan Tanm Satış Kooperatif ve Birlikleri Hakkında Kanun'dan önce, taban fiyatı Sanayi Bakanlığı belirliyordu. Söz konusu kanunun çıkmasının ardından faaliyet gösteren 16 birlik teker terek özerkleştirilmeye ve yeniden düzenleme kurullan kurulmaya başladı. Taban fiyatı belirleme yetkisi de bu kunıllara verildi. Ancak, bu kurullann devlet veya diğer kamu tüzelkişilerinden mali destek alamayacağı da yasada belirtildi. Daha önce kararlan devlet tarafından alınan borçlan kendilerine bırakılan kooperatif ve birlilder, üreticiden ürün alamaz hale geldiler. Bu yıl Çukobirlik'in borçlan nedeniyle hiç pamuk alımı yapamayacağı, Antbirlik'in de cüzi bir miktar alım yapabileceği dile getirildi. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞUKRAN SOIVER Çitte Standart Ne zaman müziğini duysam, fotoğrafını görsem te- lefondaki onurlu, keyrfli, oysa bana çok aci gelen kah- kahası belleğimde canlanıverir.. Ruhi Su, olağanüstü özel sesi, müzik kültürü, si- yasal bilinci, yaşama bakışıyla yoğrulmuş, Anado- lu'da yakılan türkülerin aydınlara ulaşmasının öncü- sü, insan kimliği kadar sanatçı olarak yeri, ustalığı, bü- yüklüğü tartışılamaz... 12 Eylül sürecinde hem solcu olarak vurgun yemiş, hem de kansere yakalanmış. Gereken tedaviyi göre- mediği ızlenimirnız var. Yurtdışından dostlan en iyi koşullan hazırlamışlar. Hastane ve tıbbi olanaklara, sevgilerini katacak, bağırianna basacaklar. Ruhi Su'ya solcular için geçerli hak ve hukuka aykın çifte stan- dart uygulama nedeniyle pasaport verilmiyor. Ankara'da pasaport yasağını aşmayı iş edinmiş Uğur Mumcu, özellikle de Mustafa Ekmekçi, ilgili bakanlar, emniyet görevlilerinin peşıni bırakmıyoriar. Ekmekçi'yi tanıyanlar bu işte ne kadar inatçı, yete- nekli, yılmaz olduğunu çok iyi bilirler. Şimdi anımsa- yamadığım bir nedenle Meclis'te dönemin Içişleri Ba- kanı ile yüz yiize geldik. Dayanamadım, ben de Ru- hi Su'nun pasaport işini sordum. Biraz şaşkın "Alma- dımı?" tepkisinin ardından, içtenlikli görünen bir ça- ba ile beni de makam arab^ıyla yanına alarak ba- kanlıktaki makamına geçti. Çantam Meclis basın oda- sında kalmıştı. Sorumlu müsteşan çağınp Ruhi Su'nun pasaport işinin ne olduğunu, neden hâlâ verilmediğinı sordu. Yüzünden belirti vermeyen müsteşar, serinkanlı, dos- yasına bakmak üzere yanımızdan aynldı. Saatlerce, arada telefonla aramakta olduğunu söyleyerek geri dönmedi. Dosya bulunamamıştı. Ben de elim boş geri dönmek zorunda kalmıştım. Ekmekçi'yi, işin ba- kanda değil müsteşarda takıldığı yolunda uyardığım- da, "yardım ediyor" itirazını anımsıyorum. Sonra yüz- leştığinde "Bakan gidici ben kalıcıyım, bana hesap sorulur" diyerek pasaport verme konusunu noktala- mıştı. ÇaresizKkten aklıma lstanbul Sıkıyönetim Komu- tanlığı'na başvurmak gelmişti. Aynntılı, ağır kanser ol- duğunu, sıyası etkinlik, konser söz konusu olamaya- cağını anlatmaya çalıştım. Hastane raporu istediler. Ruhi Su'dan saklayarak üniversite hastanesinden özel ulak raporunu alıp, lstanbul Sıkıyönetim Komu- tanlığı'na teslim ettim. Birkaç gün sonra telefonla pa- saportun hazır olduğunu, pasaport müdürlüğünden alınabileceğini bildirdiler. Sıdıka Abla'ya gidip alma- sı için haber verecektim. Telefonu kendisi açtı. Tabii kanser raporu faslını saklayarak pasaportunun hazır olduğunu bildirdiğimde nasıl sevinçli, onurlu, kahka- ha attığını hiç unutmadım. "Benim de bir pasapor- tum var" diye söylenip duruyordu. Ruhi Su çok onurlandığı pasaportu ile yurtdışına çı- kamadı. Hastalığı ileriemişti. Tayyip Erdoğan, Erbakan'ın seçilme haklan ile bağlantılı hak ve hukuk uygulamalarında çifte stan- dart tartışmalan var ya.. Kendimden utanarak azıcık sevinıyorum. Belki sağlıklı gelişmelere, sorgulamaya, kökten çözümlere adım olabilir. Bu ülkede ben ken- dimi bildim bileli hak ve hukukta sola hep çifte stan- dart uygulanarak vuruldu. Sadece olağanüstü dö- nemlerde de değil, olağan dönemlerde bile. Ama ka- muoyunda yetetîi ses çıkanlamadı, duyariılık gelişti- rilemedi. Toplumsal güdüler galiba "Solun başı kesile " ağır- lıklrydı. Uzaktarihımizden değil, yakın geçmişimizden söz ediyorum. Ağıriıklı 12 Eylül öncesi süreçte failr meçhulde öldürülenler hep tam solcu sayılmasalar bi- le, sapına kadar namuslu, doğrucu aydınlardı. Hep- si de faili meçhul olarak kaidılar. Birçok cinayetten ka- zara yakalanan sağcılar, adi suçlu olarak yargılandı- lar. Solcular teröre bulaşmamış olsalar da gizli örgüt, devleti yıkma suçlamalan ile binlerle, onbinlerie, ce- zaevlerinden, işkencelerden geçirildiler. 12 Eylül artı küresel saldırı ile solun üzerinden si- lindir gibi geçildikten sonra, zamanında devlet eliyle sola karşı altematif olarak beslenmiş siyasal Islam devlet için tehdit olarak görülmeye başlandığında iş- ler biraz değişti. Sola hâlâ hep uygulanmakta olan çif- te standartlı, baskıcı, yasaklı, demokrasiye aykın hu- kuk düzeni, aynı yasa maddeleri sağcılan da mağdur etmeye başladı. Bu sayede herkes her şeyi tartışma- ya başladı. Kimse kimseyi aldatmasın. Siyasal Islamın maya- sından, "değiştim"yemini etselerdedemokrat kim- likler, kafalar çıkmaz. Islamın siyasete, şeriatın top- lumsal düzenetaşınmasının kendisi demokrasiye, in- san haklanna aykın. Tabii ki demokrasiye inanan ve savunanlar olarak, bizi yok etmeyi amaç edinmiş dü- şünce sahiplerinin bile demokratik, insan haklarını savunmak zorundayız. Tehdidi görerek, bilinçli olarak, kendimizi savunma hakkımızdan ödün vermeyerek, düşünce boyutunda kalmış, suç sınırlanna girmemiş her tür düşünce ve örgütlenmenin haklarını savun- makla yükümlüyüz. Bu çerçevede Erbakan ve Erdoğan'la ilgili kararla- rın hangisi doğru sorusuna yanıt bulmak zorundayız. Çelişen yargı kararlan ile sanki hukukun zortandığı ki- şiye özel suç yaratılmaya çalışıldığı, hakkın çiğnen- diği ızlenimi kamuoyunda oluştu. Karar lehlerine de aleyhlenne de çıkmış olsa kamuoyunda Erbakan ve Erdoğan haksızlığa uğramış, mağdur kimliğindeler. Demokrasi, insan haklarımız için asıl yara bu. soner(g cumhuriyet.com.tr Masum Türker: Derviş'in bir bfldiği vardır GÜRSUKUNT ANTALYA - Ekono- miden sorumlu Devlet Bakanı Masum Türker, Kemal Derviş'in, IMF toplantılanndan önce bazı toplanhlara katıl- mak üzere ABD'ye git- mesiyle ilgili olarak "Bir bikhği vardnr" yo- rumunu yaparken CHP'ye ağır eleştiride bulundu. Turizm, Ekonomi, Bilimsel Araştırma, Ta- nıtma Merkezinin (TE- BİAT) 4'üncüsünü dü- zenlediği "Seçim Son- rası Türkiye Ekonomi- si" konulu ekonomi zir- vesine katılan Türker, Deniş'in ABD'ye git- mesine ilişkin olarak "Kemal Derviş arnkbir siyasetçL Bu toplantda- rm yapddığı zaman git- mek istiyorsa, bir bfldi- ği vardır. Bildiğinin ne olduğunu soramadım. Ama bana telefon edip resmi kişilerle görüşme- veceğini. yanhş anlama- mamı söyledi. Derviş, CVIF'dekigöreviilerieta- nışıyor" dedi. Devlet Bakanı Tunca Toskay ise gelişen Türkiye ekonomisinin, değişik zamanlarda yaşanan ekonomik bunahmlar- dan ciddi şekilde etki- lenmesıne rağmen çok yol alındığını belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle