12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20FVLÖL2002CUMA CUMHURİYET SAYFA D l î j H A B t i K j L t j R [email protected] 11 .ABD Başkanı 'BM ilgilenmezse, Irak'la biz ve müttefiklerimiz ilgileneceğiz' dedi BushBM'yihiçesayacakDış Haberler Servisi - ABD Baş- kanı GeorgeBush, "BM ilgilenmez- s e Irak'la biz ve müttefiklerimiz il- gileneceğiz'" dedi. Bağdat'ın silah denetçilerini koşulsuz olarak kabul ettıği açıklamasına karşın Irak'ı vur- makta kararlı görünen Bush dün Irak'akarşı güç kullanmak için ABD Kongresi'nden de resmen onay is- tediğitıi bildirdi. Bush, Başkan Yardımcısı Dick Che- ney, Dışişleri Bakanı CoKn PüvveD ve diğer üst düzey yetkililerle Irak ko- nusunu görüşmek üzere bir araya gel- diği Oval Ofis'te gazetecilere yaptı- ğı açıklamada. Kongre'ye gönderdi- ği karartasansında, gerekli olduğu tak- dirde, Bağdat'a karşı askeri güç kul- larulması için onay istediğini kaydet- ti. Kongre'den "azami esneklik" is- tediği behrtilen Bush. "Banşıkorumakistiyor- sanız, güç kullanma yetkisini almalısımz" dedi. BM Güvenlik Konseyı'nin. "Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'den silahsızlanma- sını beklediklerine" dair açık mesaj gönderil- mesi konusunda ABD, tngiltere ve diğer ilgi- li taraflarla çalışması gerektiğini ifade eden Bush, "BM Güvenlik Konseyi ilgUenmezse bu sorunla ABD ve baa dostlan ilgilenecek" dı- ye konuştu. ABD ve Ingiltere'nin Irak konu- sunda, Bağdat'a silah denetimlerinin yerine ge- tirilmesi için tanınacak sürenin daraltılması- nı öngörecek ve işbirligini yerine getirmeme- si durumunda da güç kullanımına olanak ta- nıyacak bir karar tasannın hazırlıklanna baş- ladığı da bildiriliyor. Diplomatlara göre, ABD vJeorge Bush dün Kongre'ye gönderdiği karar tasansında Irak'a karşı güç kullanımı için de onay istediğini bildirdi. Denetçilere yaptığı çağnda samimi olduğunu söyleyen Irak, BM'yi ABD şantajına boyun eğmemeye çağırdı. 13 irleşmiş Milletler'deki diplomatik kaynaklar, Washington'ın bir yandan BM'yi baskı altmda tutarken diğer yandan savaş hazırlıklannı sürdürdüğüne dikkat çektiler. ile Ingiltere söz konusu karar tasansını gele- cek hafta BM Güvenlik Konseyi 'nin diğer da- imi üyeleri Fransa, Rusya ve Çin'e iletmeyi planlıyor. Rusya, Çin ve Fransa, Irak'ın BM silah denetçilerinin ülkeye önkoşulsuz olarak dönmesini kabul etmesinin ardından yeni bir BM karanna gerek olmadıgını belirtiyorlar. ABD ve tngütere'nin yeni tasansı BM'de halen var olan karar, silah denetçile- rine Irak'a girmelerinden itibaren Konsey' e bir çalışma programı sunmalan için 60 gün süre ta- nıyor. Konsey'in programı onaylamasının ardın- dan da BM denetçileri ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı tamamen faal hale geliyor ve Irak'ın 120 günlük bir süre içinde denetimle- rin uygulanmasuıı sağlaması gerekiyor. Kara- ra göre, Irak'ın taahhütlerini yerine getirmesi durumunda Konsey'in yaptırımlan 120 gün as- kıya alması ve işbirliği sürdükçe bu sürecin yi- nelenmesi öngörülüyor. ABD ve Ingiltere'nin hazırladıklan yeni ta- sanda ise bu sürelerin kısaltılmasının ve Sad- dam Hüseyin'in saraylanna ayncalık tanınma- masının öngörüldüğü belirtiliyor. BM'deki diplomatik kaynaklar, Washing- ton' ın bir yandan BM'yi baskı altında tutarken diğer yandan savaş hazırlıklannı sürdürdüğü- ne dikkat çektiler. Bölgesel operasyonlardan sorumlu üst düzey Amerikah askeri yetkililer, bir toplantı için Kuveyt'te bir araya geldi. Kör- fez ve Afganistan gibi geniş bir bölgeden so- rumlu olan ABDMerkezKomutanhğı'ra yöneten Orgeneral Tommy Franks'uı başkanlık edeceği toplantı, bugün sona eriyor. Kuveyt toplantısı, bölgede artan Amerikan askeri hareketliliği nedeniy- le dikkatleri çekıyor ve Washington'm olası bir Irak operasyonu hazırlığı ola- rak da yorumlanıyor. Ramazan: Irak samimi Bağdat ise, BM'yi ABD'nin şantaj- lanna boyun eğmemeye çağırdı. tkti- dardaki Baas Partisi'nin yayın organı El Ta\xa gazetesindeld haberde, "Güven- lik Konseyi'ni kendi yönetmelik ve ayn- cahklanna göre çahşmaya davet edryo- ruz, tek bir devletin ahşümış şantajlan- na göre değil" ifadesı kullanıldı. ABD * Başkanı George Bush'un elini Körfez petrolünden çekmesmin istendiği ha- berde, ABD'nin nıyetinin bölgeyi küçük küçük devletlere ayırmak olduğu belirtildi. Irak Devlet Başkan Yardımcısı Taha Yasm Ra- mazan da, Irak'ın denetçilerin dönmesi kara- nnda "samimi'' olduğunu açıkladı. New York'ta önceki gün geç saatlerde BM Genel Sekreteri Kofî Annan ile bir araya gelen Irak Dışişleri Ba- kanı Naci Sabri. "Gelinen noktaıun, 12 yıknr halkunızı öldüren acımasız yaptınmlar reji- minin kakhnlması yönünde ilk adımı oluştu- racağuu umuyorunr dedi. Annan da görüş- me sonrası açıklamasında, Sabrinin, BM si- lah denetçilerinin hızla ülkeye dönüşü konu- sundaki düzenlemelerin tamamlanması için Irak'ın tam bir işbirliği içinde olacağı taahhü- dünde bulunduğunu kaydetti. ABD SAVUNMA BAKANI'NIN ÖNERİSİ: Irak liderisürgüne giderse vurmayız. • Rumsfeld, bazı devletlerin BM onayı olmasa da ABD'yi destekleyeceklerine dair gizlice söz verdiklerini söyledi ancak isim vermedi. Dış Haberier Servisi - ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, birçok ülkenin, Bırleşmış Mılletler'in (BM) onayı olmadan da Irak'a saldınyı destekleyeceklerine dair Washington'a söz verdiğini kaydetti. Irak'ın silah denetçilerini kabul etmesinin, savaşı durdurmaya yetmeyeceğini kaydeden Rumsfeld, harekâtı önleyebilecek tek hareketin Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in ülkeyi terk etmesi olduğunu söyledi. Rumsfeld, ABD Kongresi'nde önceki gün yaptığı konuşmada, bazı devletlerin gizli bir şekilde, Irak'a askeri operasyonu destekleyeceklerine ilişkin söz verdiğini belirtti. Mali ve askeri destek sözû Ülkelerin isimlerini vermekten kaçınan Rumsfeld şöyle konuştu: "Başkan George Bush saldınya kesin karar verirse bazı ülkeler de bize kaülacaktır. Admı vermeyeceğim çok sayıda ülke, BM onayı olmaması durumunda bile, Bush yönetimine farklı yoUardan destek vereceklerini bildirdi." Bağdat'a olası saldınnın maliyeti konusunda Kongre üyelerinin baskılanyla karşılaşan Rumsfeld ilgili ülkelerin, mali destek vereceğini. bunun yarunda asker ve üs desteğini de sağlayacaklannı ekledi. Savunma Bakanı, önceki gece katıldığı bir televizyon programında, Saddam Hüseyin'in, ülkeyi terk edip sürgünde yaşamaya karar vermesinin, savaşı önleyebileceğini söyledi. Rumsfeld, "Daha önce de birçok tider, kendi dönenılerinin arOk sona erdiğini düşünüp gitmeye karar vermiştir" dedi. Bakan'm. bu sözlerle eski tran Şahı Muhammed Rıza Pehleviyı kastettiği belirtildi. UİADDAMKARŞITLARINEWYORK'TA TOPL4NDI ABD muhaliflere kesingüvence verdi • tlk kez bir Iraklı muhalifler toplantısına çağnlan Türkmenler, Ankara'ya teşekkür etti. NEW YORK (AA) - Bağdat yönetimine karşı olan sürgündeki Iraklı muhalifler, önceki gün bir kez daha New York'ta bir araya geldi. İlk kez Türkmenlerin de katıldığı toplantıda, Bush yönetiminin, muhalefet üyelerine Irak lideri Saddam Hüseyin'in devrileceği konusunda kesin güvence verdiği bildirildi. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Marc Grossman, Bush yönetimi adına katıldığı toplantıda, üyelere, "BM'den çıkanlacak yeni kararla sadece Irak'ın ehndeki nükleer, biyolojik ve ldmyasal sUahlann tasfıyesiyte yetinilmeyeceğini, nihai hedefin Irak'uı süahsızlandınlması olduğu" mesajuıı verdi. Bush yönetiminin düzenlediği toplantıya ilk kez Türkmenlerin katılması dikkat çekri. Türkmenleri temsil eden "VVashington'daki Orhan Ketene, "Şimdiye kadar muhalefet bünyesine ahnmayan Türkmenlerin, kendilerinin ve Türk hükümetinin girişimleri sonucu ilk kez muhalif gruplar arasına ahndığuıT söyledi. Irak'ın kaderi belirlenirken artık Türkmenlerin de sözünün geçeceğini belirten Ketene, Grossman'ın toplantıda, Bush'un Irak'ta rejimi değiştirme konusunda kesin kararlı olduğu mesajını verdiğini söyledi. ABD yönetimi, Biyolojik Sflahlar Anlaşmasf nı güçlendînne çabalanndan vazgeçerek müttefiklerine müzakereleri 2006'ya kadar ertelemek istediklerini açıkladı. Vvashington Post'un haberinde, Bush yönetiminin, AB ve diğer ülkelerin 1972 anlasmasına ilişkin öngördüğü düzenlemelerin işe \aramayacağını belirttiği öne sürüJdü. 144 ülkenin onayladığı anlaşma, bholojik silah yapımında kuUanılan maddelerin Çifte standart üretUmesini, geliştirilmesini ve saklanmasını yasaklıyor, ancak bir yapurun mekanizması öngörmüyor. ABD geçen aralık. tartışılmakta olan protokolün. düşman de\ letleriıu bholojik silahlan temin etmelerinde ve geliştirmelerinde caydıncı olmayacağuu belirterek görüşmelere ara \erilmesini teklif etti. ABD deniz piyadeleri, Kuzej Carolina'da bholojik, kunyasal ve nükleer silahlara karşı tatbikat yapü. (REUTERS) Dışişleri Bakanı, ABD'de Cheney, Rice ve Wolfowitz'le görüştü Gürel: Irak yapabileceğiııi yapü \VASHTNGTON (Cumhuriyet) - - Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardım- cısı Şükrü Sina Gürel, Bağdat yöneti- minin silah uzmanlannın Irak'ta dene- tim yapmasına izin vermekle "yap- maagerekeniyapağmr belirtti ve "an- cak VVashington yönetimi tatmin ol- muş görünmüyor" dedi. VVashington'da önceki gün Başkan Yardımcısı Dick Cheney, ABD Baş- kanı George Bush'un Ulusal Güven- lik Danışmanı Condoleezza Rice ve Savunma Bakan Yardrmcısı Paul WW- fowitz'le görüşen Gürel büyükelçilik- te bir basın toplantısı düzenledi. Irak konusunda somut yeni bir ge- lişme olmadıgını kaydeden Gürel, Bağdat yönetiminin kitle ımha silah- lannın denetimi konusunda attığı adı- mın uygulamasuıı görmeyi bekledik- lerini söyledi. Bush yönetiminin yaklaşımında yal- nızca kitle imha silahlarının yer alma- dığına işaret eden Gürel. "Irak yapa- bileceğini yapmıştu-, bunlan izlemek gerek. ABD tarafı bununla tatmin ol- muş görünmüyor" dedi. Dışişleri Ba- kanı, Türkiye'nin her fırsatta BM ka- rarlannın ve uluslararası hukukun bü- tün devletlerce uygulanmasının öne- Şükrii Sina Gürel, ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney ile bir araya geldi (AA) mini vurguladığını anımsatırken, hiç- bir önlem ya da davranışrn bir ülkenin egemenlik ya da toprak bürünlüğüne zarar vermemesi gerektiğini sa\ıın- duklannı söyledi. 'Önce AB ilhak ediyor' Gürel, *AB w nin tutumuna bağh ola- rak KKTC'nin Türkive'ye OhakT se- çeneğine ilişkin bir soru üzenne, "Kıb- ns'la ilgüi ilhakvarsa öncelikle AB"nin Kıbns'ı ilhakı var, bizim tarafimızda yok. AB ile Güne>' Kıbns yönetimi ne kadar yakınlaşırsa biz de aynı şekilde adım atanz dedik. Sözümüzde de du- ruruz'' dedi. Gürel, ABD yönetiminin Türkiye-AB ilişkilerine yaklaşımına ilişkin bir soru üzerine şunlan söyledi: "AB konusunda Türldye'ye karşı haksız tutum devam ediyor. ABD de görüyor ki, Türkrve AB fle müzakere sürecinin başlama koşullannı yerine getirdi. Eğer AB içtense Türkiye'nin karşısma yeni ve gereksiz koşullan çı- karmadan Türkiye ile görüşmelere başlar. ABD yetkilileri de bunu böyle ifade ediyor." Gürel, ABD yönetiminin Kıbns ko- nusuna çok daha nesnel bakmaya baş- ladığını da söyledi. Gürel, bir soru üze- rine görüşmeleri sırasında ABD'li yetkililerin Başbakan Bülent Ecevit'ın sağlığının düzelmesi nedeniyle duy- duklan memnuniyeti dile getırdikle- rini söyledi. BICAK SIRTI EROL MANİSALI Bozuk Zeminde Mekân Tutanlar Türkiye'de sağ-sol meselesi yanlış bir zeminde tartışılıyor; hâlâ soğuk savaş döneminin yapay dü- şünce kalıplarının dışına çıkmakta zorlanıyoruz. "Solu, ılımlı sosyal çizgiden, Batı kapitalizmi için- de sınıfsal kavga" hududuna kadar düşünüyoruz. Oysa bu zemin artık yoktur, sanaldır. - Dünyada gerçek çatışma, "Batı kapitalizmi ile bunun dışında kalan dünya arasındadır." K. Ame- rika ve Avrupa'da bazı ıç sosyal sorunlar bulunmak- la birlikte, esas sorun, Batı ile "dışardakiler" ara- sındadır. - K. Amerika'da ve Avrupa'da kişi başına gelir yıllık ortalama 30 bin dolann üzerine çıkmış ise bu refah artışını geniş bir kitle paylaşıyor demektir. Fakir dünyanın kaynaklannı ve pazannı kullanarak, nüfusun büyük çoğunluğunun fakır kalması karşı- lığında Batı refah düzeyını yükseltmiştır. - Sol tanımının Batı'da bir anlamı kaîmamıştır. Al- manya'da Schröder'in sosyal demokrat olması- nın bir anlamı yoktur. Alman vatandaşlık yasastnt ne Hıristiyan ne de Sosyal Demokratlar degiştir- mek istediler. Mercedes'in, Kodak'ın ya da Le- opard tanklarının dış pazarlardaki egemenliğini Schröder de en az Stoiber kadar ister. Ingıltere'nin emperyal gücü konusunda Tony Blair'ın Margaret Thatcher'dan hıçbir farkı yok- tur. Bıri Falkland'ı vurdu, diğeri Bağdat'ı ikınci de- fa vurmak için ellerinı ovuşturuyor. Her ikisi de ka- pitalist Ingıltere'nin dünya üzerindeki gücü için ça- lışırlar. Birinin sol, diğerınin muhafazakâr etiket kul- lanması esas mesele degildır. Bir fark var ise, o da "içerde, evdedir". Dış sö- mürüden sağlanan geliri içerıde birkaç gram fark- lı dağıtırlar. Sadece basit bir bütçe ve muhasebe meselesidir bu onlar için. - Bir tarafta muhafazakâr kapitalistler vardır, - öbür tarafta ise liberal kapitalistler bulunur. Farkları iç politikalarında biraz hissedilir. Ancak dış politikalarında her ikisi de saldırgandırlar. Top- lumsal refahları için yapmayacaklan yoktur. Az ge- lişmiş dünya karşısındaki tutumları aynıdır. Türki- ye'ye, Brezilya'ya, Arjantin'e, Endonezya'ya, Iran'a aynı gözle bakarlar. Azgelişmiş ülkelerin farkı Azgelişmiş dünyanın Batı kapitalizmi karşısında- ki meselesi ezilmemek, istismar edilmemek, den- ge kurabilmek meselesidir. Somut konuşalım: - Türkiye'nin, Arjantin'in ve benzerlerinin, Ba- tı'nın ÇUŞ'nin egemenliğine karşı direnmeleri ge- rekir; Venezüella'nın yaptığı gibi... - Uluslararası iktisadi düzende "denge kurma- ya çalışmalan gerekir". - Kendi çiftçisıni, işçisini, ulusal sanayiini koru- maları gerekir. - Ulusal politika izlemeleri gerekir; kendi kay- naklannı ÇUŞ'ye kaptırmamalan gerekir. Bunlar, ulusal çıkariann Batı kapitalizmi karşısın- da korunması ve dengelenmesi hadisesidir. Yani son ömek olan, Hugo Chavez'in Venezüella'da yap- tığını yapmaktır. Bugün Türkiye gibi ülkelerde, Batı kapitalizmi karşısında "ulusalpolitika" esastır. Halkın ezilme- sini ulusal politika önler. Tek yol budur çünkü, bu- nun alternatifi, "ekonomiyi çokuluslu şirketlerin tekeline terk etmek, Batı ülkelerinin güdümünde birarka bahçe yapmaktır". Arjantin bunu yapmış ve batmıştır; Türkiye'de bazı güç odaklan bu yola girdikleri için "Türkiye Cumhuriyet döneminin en büyük krizinin içine gömülmüştür." Türkiye, ulusal politika ile örtülü sömürge arasın- da bir tercih yapmak zorundadır. - Ulusal politika antı-emperyalisttir, anti-kapita- listtir. Türkiye'de sol, buçizgi üzerindedurmak zo- rundadır. Bunun dışında bir sol olamaz. Olsa olsa naylon sol olur: Batı kapitalizmine Türkiye'de hiz- metsunan "etiket solculuğu"... Batı kapitalizminin IMF gibi kurumlanna ve ÇUŞ'ye karşı durmadan, ben solcuyum diye ortaya çıkan- lar ancak Batı kapitalizminin Türkiye'deki uzantı- lan olabilirler. Halk için değil, "Elit" için çalışan in- sanlar; bunlar Chavez'in değil darbecilerin yani ÇUŞ'nin, yani IMF'nin, yani Batı kapitalizminin, ya- ni emperyalizmin tarafındadırlar. Onun için uluslararası kapitalizmin önündeki en- gelleri temizlemektedırler. Dikensiz gül bahçesi... Atatürk'lenn, Chavez'lerin ortaya çıkmaması için... Bir bakan öldü, birisi kaçırıldı Fildişi Sahili karmakanşık • Darbe girişimi mi, yoksa ordudan terhis olmak istemeyen askerlerin isyanı mı olduğu netlik kazanmayan olaylar sırasında eski darbeci generalle içişleri bakanı öldürüldü. Dış Haberier Servisi -Batı Afrika ülkesi Fil- dişi Sahili, 1999'daya- şanan askeri darbeden sonra, dün şiddet olay- lanna sahne oldu. Or- du içinde çıkan ayak- lanma sonunda arala- nnda bir bakan ve eski darbeci generalin de bu- lunduğu 10 kişi öldü, bir bakan kaçırıldı. îçişleri Bakanı Emi- leBogaDoudou ile 3 yıl önceki darbeyi yapan ve yaşanan isyanın da li- deri olduğu sanılan Ge- neral Robert Guei'nin başkent Abidjan'da ölü bulunduğu bildirildi. Sa- vunmabakanı MoiseIi- da Kuasse yaptığı ilk açıklamada, ağır silah- lara sahip 500-600 ka- dar saldırganın, ülkenin 2.büyük şehri olan Bo- uake'yi kontrol altına aldıklannı ve isyanın merkezinin Abidjan'da- ki Agban jandarma ka- rakolu olduğunu söyle- di. Saldınlarda 10 kişi öldürüldü, spor bakanı ile savunma bakanının kansı ve bir politikacı daha saldırganlar tara- findan kaçuıldı. Olayların yeni bir darbe girişimi mi, yok- sa ordudan terhis ol- mak istemeyen asker- lerin isyanı mı olduğu henüz kesinlik kazan- madı. Savunma Baka- nı. "Şu an için terhis sürecindeki askerlerin ordudan aynhnamak için isyan ettikleri tezi üzerinde duruyoruz. Ancak bir darbe ghişi- mine dair benrtiler de var, bu belirtikri doğ- rulatmaya çahşıyoruz'' dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle