10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
-a 6 E1.ÜL 2002 PAZARTESİ CUMHURİYET DIŞ BASIN SAYFA ABD nın imparatorluk hayalleriPOLITTOYNBEE n •**- J ^ ^ - * - -A. ",iŞt .e >I^^yordu, d ü n ^ n ^ r u " _ ^ ! n u f . K 5 V 1 U ' n d a , B u ? h ' U n konuşması .ffunlar sa& DOİİtilcaiann „,!«.. m ^ görünüyor. Işte >rada duruyordu, dünyanın imparatoru olmas) pek de inandıncı gelmeyen bu adam, Birleşniş Milletler'in (BM) 190 ülkesine ge- leceğir nasıl olacağını anlatıyordu. Toplanan ülkeleı imparatorluk döneminin dişleri dökül- müş R?ma Senatosu gibi olmasalar da baş- kanlan ve ülke temsilcileri şimdiye kadar hiç olmadKİan kadar kontrol altındaydılar: ABD Ordust BM'nin tek askeri gücüyken aksi na- sıl düşuHilebilir9 Başkın Bnsh'un dediğine göre "bu, BM için zor ve behrleyici bir an" ve kurumun gereksiz hale geJip gelmediğinin ortaya çıkması için bir fırsat. Bush. gümüş başlı silahını nazik ve kibirli bir zorunlu kılış tavnyla doğrultru. Silahı BM'nin kafasına doğrulttugu konusunda kim- senin bir şüphesi yoktu: Bana savaş yolunda destek verecek Güvenlik Konseyi karannı çı- kar ya da yolumdan çekil, tek başıma saldıra- yım. Kopyalanmıs konusma Daha iyi dönemlerin daha iyi başkanlann- dan ödünç alınmış cesaretli ve iyi bir konuş- maydı. Filistin için kesin ve kalıcı bir banştan söz etti. ABD'nin UNESCO'ya sürpriz dönü- şünden bahsetti. Dünyada yaşanan açlık, yok- sulluk ve hastalıklara, ABD'nin vaat edebile- ceği ticari ve sağlık hizmetleri yardunlanna de- ğindi. Sözleri, geçen yıl ikiz kulelerin yıkılma- smdan hemen sonra yaptığı konuşmayı andı- nyordu. O zaman tüm dünya ona büyük bir sem- Basın ozgurlugunu siyasihrkorudu lngiltere'nin ulusal gazetelerinden The Guar- dian, The Financial Times, The Times, The In- dependent ve haberajansı Reuters 'i mahkeme ka- ranyla kaynaklannı açıklamaya mahkûm eden In- terbrew şirketi bu isteminden vazgeçti. The Guardian'da yayımlanan habere göre şirketin bu karan almasında ulusal ve uluslararası basın ör- gütleri, sivil toplum kuruluşlannın baskısıylabir grup millefvekilinin basm özgürlüğünün kısıtlan- masuu protesto eden dilekçesi ve açıklamalan- nın etkin olduğu belirtildi. Belçika'daki şirket, gazeteler ve Reuters'in ge- çen yıl gizli bir belgeye dayanarak yaptıklan, Interbrevv'un Güney Afrika'daki bira üreticile- rini satın alacağına ilişkin haberinin, pazan yön- lendirmek amacı güttüğünü savunarak, beş ku- ruluştan kaynaklannı açıklamalarmı istemişti. Ingiliz Yüksek Mahkemesi'nde şirket lehine ka- rar alınınca haberciler, gazeteciliğin temel ilke- lerinden biri olan "haber kaynağuu korumak ve gizli tutmak'' ilkesinden ödün vermeye zorlan- mıştı. Temyiz mahkemelerindende olumsuz so- nuç alan gazeteler ve Reuters çareyi, haklannı Avrupa Insan Haklan Mahkemesi'nde aramak- ta bulmuştu. Bu arada şirket yetkilileri The Guardian dışın- daki kurumlarla uzlaşmak için görüşme süresi tanuken, büyük olasılıkla şirketin üst düzeyin- den sızdınlan gizli belgenin ilk olarak bu gaze- teye gönderildiğini bildikleri için kaynak açık- lanmadığı takdirde, mahkemeye itaatsizlık gerek- t çesiyle kurumun 7 tüm varhklannı nglllZ dondurma karan milletvekilleri, basın isteminde buiu- kuruluşlannın haber f a ^ ™ ? * - , , , lamışlardı. kaynaklannı Ancak, tatab- açıklamaya mahkûm revvbuaçıkiama- edilmesine tepki dan kısa bir süre gösterdi. Bu durum ,sonra .be ,ş ^ f . t luşun haberkay- karşiSUlda, baSUl naklannıaçıklat- küTUİUŞİan mak ve belgeyi mahkemede şirkete vermele- kaybettikleridavay, £j£g* kamuoyu ve Siyasi rf mücadeleden erkül baskl ve vazgeçtiklerini desteğiyle kazanmış beiirtenbiraçık- ıj ı lamayayunladı. oldular. ş i l ^ 4 açlk . lamasında, "Ga- zetelerie olan oiumlu diyalog ve haber kaynakla- nan acıklanmaya ynrianmaanm tngiltere vpttiiıy. yada tepki görmesi nedeniyle istemimizi geri çe- \nmuz* denildi. Bu açıklama öncesinde Ingiltere Işçi Partisi Mil- letvekili Tom VVatson şirket yetkililerine mahke- me karannı uygulatmak konusundaki dayatma- lanndan vazgeçmeleri konusunda çağnda bu- lunmuşhi. Aynca, parlamentoda gazetecilerin baan özgürlüğü konusunda kısıtlamaya uğradık- lannı belirten ve bunu protesto eden bir dilekçe haznianıp farklı parn'lerden 19 milletvekili tarafin- dac imzalandı. Bunun üzerinde Interbrew şirketini tensilen basm kuruluşlanyla görüşen Ingiliz Fuansal Hizmetler Otoritesi, gazeteler ve Reuters'in hukuk danışmanlanyla görüşerek yutanda özeti bulunan açıklamayı iletti. 3u durum karşısında, basuı kuruluşlan mah- kenede kaybettilderi davayı kamuoyu ve siyasi ertan baskı ve desteğiyle kazanmış oldular. M Genel Kurulu'nda Bush'un konuşması sırasında bir şey kesin olarak ortaya konuldu: ABD'den başka bir otorite yoktur, bu da ABD kanunlanndan başka kanun oLmadığı anlamına gelir. ABD Florida'daki karargâhını Katar'a taşıyarak mesaj verdi: Amerika savaş istiyor. patiyle bakmış, yaşanan bu büyük depremin onu gerçek bir enternasyonalist yapacağmı um- muştu. Ancak bu kez en iyi metin yazan bile geçen yılın abartılı "hitabet sanaü" ile ardın- dan ortaya çu^an gerçek arasındaki uçurumu örtemezdi. Belki de konuşma, çizgili kıyafetiyle odada oturan Hamid Karzai'ye yönelikti. Ancak, ABD'nin Afganistan "da yeniden yapılandır- ma konusundaki sözlerini savaş sonrasuıda ye- rine getirmediğini hatırlattı. Bush savaş son- rası Irak için de Afganistan için söyledikleri- ni tekrarlıyor gibiydi: Banş içinde ve demok- ratik bir toplum. Afganistan'daki savaş Tale- ban'ı kovmak için gerekliydı. Ancak Tale- ban'uı kovuhnası kadar kalıcı güvenliği ve re- fahı sağlamak da -eğer demokrasinin köktencileri yenebileceğini göstermek istesey- di- önemliydi. Kyoto'dan Johannesburg'a, nük- leer denemelerden çelik kotalanna geçen yıl- ki konuşmadan bu yana çok şey oldu. Durum böyle de olsa iyi sözler daima kötü- lere tercih edilir. En azından başkanm toplan- tıda olması bile kayda değerdi. Bir ay önce Beyaz Saray'dan gelen çatlak seslerden eser yok- tu. Şahinler, imparatorlannın BM desteğini al- mak için tatlı, ezilip büzülen bir üslup kullan- masına asla izin vermezlerdi. Tony Blair'üı CoBn POvveH'm BM Güvenlik Konseyi karan gerektiğıne yönelik tezini güçlendirdiğini de kabul etmek gerekli. Maalesef, ABD'de çıkan yorumlarda Bush'u BM'nin ayağına götüren şeyin nedeni olarak Cumhuriyetçiler'in parti içi kavgalan gösteri- liıken Blair'in adı bile geçirilmedi. Halbuki Bush bunun için yüksek bir bedel ödedi. Avrupa'nın diğer ülkeleriyle arayı açtı ve Bush'un oyun- cağı olarak bağımsızlıgını ve onurunu kaybet- ti. Tüm bunlara değer miydi? Ancak, sonun- da bu savaş başanlı bir şekilde önlenebilirse. Şu anda bile ABD'nin savaşa yönelik gerek- sinimlerini içeren bir BM Güvenlik Konseyi karan üzerinde (özellikle silah denetçilerinin Irak'a dönmesi için) çalışılıyor. Yoksul ülke- lere yardım vaatleri yapılıyor. Amerika savas İstiyor Muhalefet yapan Rusya'yla ise daha çok Çe- çen öldürme konusunda izin verilme yoluyla bir anlaşmaya gidilebilir. Florida'daki karargâ- hın Katar'a taşınması da daha yüksek sesle bir mesaj veriyordu: Amerika savaş istiyor, Ame- rika "savaş" demek istiyor. Savaşı önlemenin uÛaı sağ politikalann babası Charles Krauthammer'in ABD için "eşi oknayan, şefkatli, imparatorluk" dediği neo-muhafazakâr rüyasından fişkınyor gibi. ABD'nin istediği, BM'nin onlann isteklerini uygun bir Güvenlik Konseyi karanyla "ayin yaparak kutlaması". tek yolu, Saddam'ın Güvenlik Konseyi'nin kararlan doğrultusunda silah denetçilerinin yeniden ülkesine girmelerine izin vermesi. ABD'nin savaşa kararh oldufu, Saddam'a, es- ki silah denetçilerinden Scott Ritter dahil her- kes tarafindan açıkça söylendi. Dick Cheney ve RumsfeJd'in gözlerinin içine bakması ye- terli. Afganistan, Kosova ve Sierra Leone'deki sa- vaşlan onaylayanlar için Irak'ta köle haline gelmiş halk isteklerine ulaşmak için bir araç- tan başka bir şey değil. BabaBush 1991 yılın- da Bağdat'a yönelik saldın düzenlediğinde ge- çerli nedenleri vardı. Bu nedenler de hiç de- ğişmemiş şekilde yerli yerinde duruyoriar. Baş- ka deyişle yıllardır ortadalar. Saddam'ın Bağ- dat'taki seçkin birlikleri ABD'yi çok ciddi kay- ba uğratabilirler. Öldürücü yöntemleri arasm- da mutlaka sinir ve şarbon gazı kullanacaktır. Irak bölünebilir, Şiilerin topraklan Iran'a ge- çebilir, rezil bir yönetimi bastırmak isterken bir diğeri güçlendirilmiş olur. Afganistan ABD'nin ilgisini bir kısa yıl için bile çekemediyse daha komplike dunımda olan Irak'ta uzun vadede nasıl gelişme olur? Terörii ateşlemek, gelecek kuşaklann terörist yetişmesinde katkıda bu- lunmak, tedavisi hastalığından daha kötü gibi görünüyor. Bush ve Blair bu işe son vermek için sesle- rini yükselttikçe konunun inandıncılığı o ka- dar azalıyor. Neden şimdi? Yanıt verilmesi güç olan soru bu. Bir devletin etki alanını geniş- letmesini önlemeye yönelik politika iyi çahşı- yor: Çok az sayıda gözlemci Saddam'ın hava sahası kapalıyken ve kafasına bombalar ya- ğarken bir şeyler yapabileceğine inanıyor. Bush'un amacı nedir? Bu gizliliğini koruyor. ABD'de eğer tehlike kesin görünmüyor, bulut- lu ve uzakta görünüyorsa bu oy getiren bir durum değildir. Iraka karşı operasyonun risk- leri korkutucu, maliyeti de her geçen gün ar- tıyor. Borsa düşerken, petrol fiyatları yük- seliyor. ABD'li şirketler Saddam"ın petrolünü istiyorsa, yönetim savaş yerine banş yapmalı ve şirketlere anlaşmalannda yardımcı oîmalı. E$l olmayan İmparatorluk hayall Hayır, bunlar sağ politikalann babası Char- les Krauthammer'in ABD için "eşi olmayan, şefkatfUmparatoriuk" dediği neo-muhafazakâr rüyasından fişkınyor gibi. BM Genel Kurulu'nda Bush'un konuşması sırasında bir şey kesin olarak ortaya konuldu. ABD'den baş- ka bir otorite yoktur, bu da ABD kanunlann- dan başka kanun olmadığı anlamına gelir. ABD'nin istediği, BM'nin onlann isteklerini uygun bir Güvenlik Konseyi karanyla "ayin vaparakkutiaması''. Ancak bu gerçek Amenka değil. Küçük bir tarikat imparatorluk için savaşıyor. Bazı Cumhuriyetçiler buna direniyor, durum böyJeyken Tony Blair onlarla ne yapıyor? The Guardian (13 Eylül) SALDIRILAR ABD HALKININ GÖZÜNÜ AÇMADI DAVTDS.BRODER Imadı11 Eylül kurbanlan elbette üzülüp ağlamaya değer. Ancak, kamera ve _,..u~i-:-i • > ağlamaya de£er. Ancak, kamera ve ABD halkının kuvvet ve yaratıcıh- muhabirler, yakınlarmı kaybetmiş, da- ğından şüphe eden her kımse kamu- h a b i r y ,( ö n c e ç o k b ü y ü k b i r a c I g e . oyunun 11 Eylül saldınlannın yıldö- c i r m i ş b u ı n s a n ] a r a durmaksizm soru numunde olenlen anmak ıçm gelıştır- yöneltirken. göriintü alırken bariz bir dığı yöntemlere bakmalı. Yurttaşlann i s t i s m a r o I u y o r ABD'nin bundan ön- bu enerjısınden 12,13 Eylül ve son- c e k i toprakjannda en çok kurban ve- rasmda ve bu ülkenın karşı karşıya r e r e k y a ş a d l ğ l P e a r ı Harbor'ın üzerin- kaldığı büyük zorluklar sırasında, teh- d e n b i r y ı i g e ç tiğinde hâlâ savaştaydık like anlannda yararlanılabılır. v e 2 4 s a a t anma törem düzenlemek Geçen p a a ü ü ö i ç i n s a v a ş a ^ v e r m e ş m s ı m ı z y o k t u . 0 s a id,nnın aksine 11 Eylül halkı ABD'nin saldın altında olduğu, teh- l i k e y l e k a r ş ı karşıya olduğu ve hiçbir ş e y ı n e s k ı s ı g i b l o ım a y a cağı gerçeği- n e itme(ji Liderlerimiz teröre savaş açtıklan açıkladılar k ABD h l k n hstesı yunlandı. Şaır, ressam, yazar ve bestecıler, sı- yasıler, devlet ve dın adamlan ve hat- ta gazetecıler, 3 bını aşkm kişınm ca- nma mal olan vahşı saldınlan lanetle- menın yolunu aradılar ve buldular. _ OnceSl SOnraSI bavaşıngerçek mağdurlaru» ABD'nin uğradığı v«3 biniaşkm ldşinİD öMüğü sakhnlann anfandan biryılgeçti. Afganistan'daTaleban yönetimine son vermek için girişilen savaşın üzerinden de. Bugün, yeni bir savaş konuşuluyor. Yann bir yenisi daha konuşulacak. Kimileri saJdırana hak verecek kimileri saldıma uğrayanı koruyacak- Bütün savaşlarda oldus?u eihi "aalin nian ;iom ^A:I^—•-* • • - —. .v..ujuuuın. rvı rana nak verecek kimileri saldıma uğrayanı koruyacak. Bütiin sa\aşlarda olduğu gibi "gaüp olan ilan edilse de" gerçek anJamda kazanan ohnayacak. V'e, Kosova'da. Bosna'da, Afganistan da, Irak'ta, Usame bin Ladin'in ABD'ye yönetik açağı savaşta asıl mağd^niannçocııldaroklı^gerçeğihiçdeğişn)e\ecekHenı,annelerine$a lodargibibabalannı ya da annelerini savaşta kaybetmiş olduklan için, hem de bu vaşlarda nedenini anlamadıklan ner savasla biraz daha kirienen bir dümayı, geleceği ıniras aldıklan için. (Fotoğraf: AP) Almanlibe] JOHANN NflCHAEL MÖLLER Ahnanya'da sadece Birlik değil (Hıristiyan Demokratlar) liberaJler de seçimlere bir hafta kala kamuoyu yoklamalannda gözlenen düşük oy oranlannı düşünerek mücadele etaıe- li. tki haneli bir sonuç, liberal söy- lemdeki, kentli partisi FDP'nin (Öz- gürDemokratlar Partisi) alacağını dü- şündüğu yüzde 18 'lerin kimse sözü- nü bile edemeyecek. FDP'de suçlular, düşüşün neden- leri aranmaya başlandı bile. Koalis- yon düşüncesini bir kenara atarak seçime gitaek yanlış bir strateji miy- di? Ya da küçük parti diğer büyük- lerin arasında kaybolup gitti mi? Li- beral-muhafazakârlar SPD ile (Sos- yal Demokratlar) seçim öncesi flört etmeyi "kentiiliklerine ihanet" ola- rak görüyorlar. Ve Hınstiyan De- jJeçimlere bir hafta kala anketler, FDP'nin oy oranının beklendiği gibi olmayacağını gösteriyor. mokrat lider Ednnınd Stoiber'e olan yakınlığı kaybetmek istemıyorlar. Tabii, şu anki Başbakan ve SPD li- deri Gerhard Schröder'in oylannın Yeşiller ile yoluna devam etmesi için yeterli oyu alıp almayacağı da baş- dğı büyük zorluklar sırasın like anlannda yararlanılabılır. Geçen pazar günü anma törenlennm lıstesını yayımlamak ıçın Washıngton Post ıkı tam sayfa ayırdı. Bırkaç gün once de New York Times 12 sayfalık özel bir bölüm yayunladı. Bu bölüm- de sadece 11 Eylül yıldönümü hafta- sında düzenlenecek etkinliklere aynl- ş açtıklan mıştı. The Wall Street Journal'da bile n ı açıkladılar, ancak ABD halkından Daytona'dan Seattle'a tüm etkinlıkle- b u hedef uğrunda önemli bir şeylerden nn hstesınm yer aidığı sayfalar ya- vazgeçmesinı, fedakârlık yapmasım yunlandı istemediler. Terorizme karşı savaşı fi- n a n s e e t m e k i ç i n arttmJan vergileri bir k e n a r a b ı r akı r sak, ithal ettiğimiz pet- r o , k o n u s u n d a k i bağımhlığımızı azalt- m a k y a ^ b a ş k a aianiarda hiçbir şey yapmadık. Insan, geçen yılki duygu- salhğm ve bunun son birkaç gün tek- ^ etmesinden en azmdan 11 Eylül 'ün bu toplumun gözünü aç- t l g m ı v e d e m o k r a s i r m z y l D l Z l j ç i n [n _ n e m ] i Q ] gerçekten degişttrdl n e y ı n önemli olmadığı- mi? Bu Oİaydan nı hatırlatmış olacağını bir gösteri düzenledi. da televizyondaki H a | | c a |f|||anma( |, Bu gösteride farklı et- bir dİZİnİn ~ ~ ~ ~ " — — — nikkökendenikisevgi- başlanglCindan daha Ancak dikkatimizisaç- linın «11 EyKU öncesj ^^K s e v , e r malıklara yönelten tutu- vesonrasmdaüişkfleri'' onemil şeyler m u m u z k on u sunda bir aniaöiıyordu. olduğunu ogrenecek s a r s ı n t l b ı r d e g l ş ı k ] l k y a . Washmgton'da, Ho- kadar ders Çlkardlk şandığınınizinebilerast- ward Unıversitesı ve rni? Yamtin "evet" lamıyorum. Geçen hafta Ktolik LJ , , _ . , K r l i ' H olduguna ınanmak S S S S lSterim, ancak korkuyorum ki 11 Eylül birçok başka olay gibi saptmldı, nsanların hıslennı anlatmayollan gerçek- ten sıradışıydı. Çin- AmenkanEserlenKon- 7 7 ka bir beürleyici unsur, Almanya'da 22 Eylül'deki seçimden çıkacak ye- ni hükümet için. FDP'nin SPD ile ko- alisyona gireceği düşünüldüğünde partinin yeni yarattığı imajındaki ba- zı unsurlardan vazgeçmesi gerekti- ği kesin, hem de Hıristiyan Demok- ratlar ile yapılacak bir koalisyonda vazgeçeceklerinden daha fazlasını. FDP eğer seçimi kaybederse bu sadece aksi tesadüflerden kaynak- lanmayacak. Aynı zamanda kır- mızı-yeşil (Sosyal Demokratlar ve Yeşiller) yaşam projesinin kar- şısına genç ve kentli Almanya'nın güçlü bir \izyonunu çıkaramadık- lanndan kavnaklanacak. DiefVelt (14 Eylül) - . •vıuıtVJl VV Katolik Üniversitesi 'nin ortak hazırladığı "911: Tannnın şerefine bir perfcnnans" adlı drama sahnelendi. Herkese göre bir se- çenek, herkesin katıl- mayı uygun bulacağı bir seçenek düşünül- müştü. Medya da etkinliklere gönül- den destek verdi. Televizyon kanalla- Jesse Helms"ın yerine geçmek için yanşan ve "söyleyecek çokciddi şey- leri olan" 15 kadın ve * ^ ,"r "Vj ' adamgördüm. SU"adanlaştnildl. Ancak yerelgazetelerin birinci sayfalan ve televizyonlann haber bültenlerinin ilk sıraları "Bayan Amerika" güzellik ilk d s e k verdı. Televızyon kanalla- S ] r a ı a n «B ayan Amerika" güzellik n ıkiz kulelere ve Pentagon binasına yanşmasında"'Kuzey CarolinaEyaleti'ni düzenlenen saldınlann vahşetini yeni- h a n g i g e n ç k l z ı n t e m s i l e d e c e ğ i t a r h ş . den izletti. malanyla doluydu. Hatta en iddialı iki h z d a n b i r i n i n 1^^ fotoğraflanmn er- k e k ^ ^ ^ tarafindan basına veril- l l den izletti. 11 Eylül 2001 'de hayatlan sonsuza kadar değişen öksüz ve yetim kalan ço- cuklann, dul kalan kadınlann, ölen it- faıyeci ve arama kurtarma görevlile- nnın evlenne konuk ettı Bu göriintü- ler, gazetelerde yayımlanan fotoğraf- lar ve yaşam öykülen tüm ulusu göz- yaşı ve acıyla bütün yaptı. Bu bırkaç gunu duygusallaşmadan geçırmek mumkün değıldı. Buduygulanngücügözönüneahn- dığında "Bu işin smırlan nerede" de- mek tuhaf gelebilir. ^ tarafind mesinin yankılanyla jl E y K i l b i z i gerçekten değiştırdi m i ? B u o laydan futbol sezonunun ya ^ TV'dekı bir dizinin başlangıcından daha ö n e m l i ^ ^ a ^ ^ öğrenecek k a d a r d e r s ç l k a r d l k ,„,? Yanıtın "evet" olduguna inanmak isterim, ancakkor- kuyorum ki 11 Eylül birçok başka olay g i b i s a p t m ı d l ) s^adanlaştmldı. T h e Washıngfon Post (11 Eylül)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle