Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
-a 6 E1.ÜL 2002 PAZARTESİ
CUMHURİYET
DIŞ BASIN SAYFA
ABD nın imparatorluk hayalleriPOLITTOYNBEE n •**- J ^ ^ - * - -A.
",iŞt
.e
>I^^yordu, d ü n ^ n ^ r u " _ ^ ! n
u
f . K
5 V 1 U
' n d a
, B u
? h
' U n
konuşması .ffunlar sa& DOİİtilcaiann „,!«.. m ^ görünüyor.
Işte >rada duruyordu, dünyanın imparatoru
olmas) pek de inandıncı gelmeyen bu adam,
Birleşniş Milletler'in (BM) 190 ülkesine ge-
leceğir nasıl olacağını anlatıyordu. Toplanan
ülkeleı imparatorluk döneminin dişleri dökül-
müş R?ma Senatosu gibi olmasalar da baş-
kanlan ve ülke temsilcileri şimdiye kadar hiç
olmadKİan kadar kontrol altındaydılar: ABD
Ordust BM'nin tek askeri gücüyken aksi na-
sıl düşuHilebilir9
Başkın Bnsh'un dediğine göre "bu, BM için
zor ve behrleyici bir an" ve kurumun gereksiz
hale geJip gelmediğinin ortaya çıkması için
bir fırsat.
Bush. gümüş başlı silahını nazik ve kibirli
bir zorunlu kılış tavnyla doğrultru. Silahı
BM'nin kafasına doğrulttugu konusunda kim-
senin bir şüphesi yoktu: Bana savaş yolunda
destek verecek Güvenlik Konseyi karannı çı-
kar ya da yolumdan çekil, tek başıma saldıra-
yım.
Kopyalanmıs konusma
Daha iyi dönemlerin daha iyi başkanlann-
dan ödünç alınmış cesaretli ve iyi bir konuş-
maydı. Filistin için kesin ve kalıcı bir banştan
söz etti. ABD'nin UNESCO'ya sürpriz dönü-
şünden bahsetti. Dünyada yaşanan açlık, yok-
sulluk ve hastalıklara, ABD'nin vaat edebile-
ceği ticari ve sağlık hizmetleri yardunlanna de-
ğindi. Sözleri, geçen yıl ikiz kulelerin yıkılma-
smdan hemen sonra yaptığı konuşmayı andı-
nyordu. O zaman tüm dünya ona büyük bir sem-
Basın
ozgurlugunu
siyasihrkorudu
lngiltere'nin ulusal gazetelerinden The Guar-
dian, The Financial Times, The Times, The In-
dependent ve haberajansı Reuters 'i mahkeme ka-
ranyla kaynaklannı açıklamaya mahkûm eden In-
terbrew şirketi bu isteminden vazgeçti. The
Guardian'da yayımlanan habere göre şirketin bu
karan almasında ulusal ve uluslararası basın ör-
gütleri, sivil toplum kuruluşlannın baskısıylabir
grup millefvekilinin basm özgürlüğünün kısıtlan-
masuu protesto eden dilekçesi ve açıklamalan-
nın etkin olduğu belirtildi.
Belçika'daki şirket, gazeteler ve Reuters'in ge-
çen yıl gizli bir belgeye dayanarak yaptıklan,
Interbrevv'un Güney Afrika'daki bira üreticile-
rini satın alacağına ilişkin haberinin, pazan yön-
lendirmek amacı güttüğünü savunarak, beş ku-
ruluştan kaynaklannı açıklamalarmı istemişti.
Ingiliz Yüksek Mahkemesi'nde şirket lehine ka-
rar alınınca haberciler, gazeteciliğin temel ilke-
lerinden biri olan "haber kaynağuu korumak ve
gizli tutmak'' ilkesinden ödün vermeye zorlan-
mıştı. Temyiz mahkemelerindende olumsuz so-
nuç alan gazeteler ve Reuters çareyi, haklannı
Avrupa Insan Haklan Mahkemesi'nde aramak-
ta bulmuştu.
Bu arada şirket yetkilileri The Guardian dışın-
daki kurumlarla uzlaşmak için görüşme süresi
tanuken, büyük olasılıkla şirketin üst düzeyin-
den sızdınlan gizli belgenin ilk olarak bu gaze-
teye gönderildiğini bildikleri için kaynak açık-
lanmadığı takdirde, mahkemeye itaatsizlık gerek-
t çesiyle kurumun
7 tüm varhklannı
nglllZ dondurma karan
milletvekilleri, basın isteminde buiu-
kuruluşlannın haber f a ^ ™ ? * -
, , , lamışlardı.
kaynaklannı Ancak, tatab-
açıklamaya mahkûm revvbuaçıkiama-
edilmesine tepki dan kısa bir süre
gösterdi. Bu durum ,sonra
.be
,ş
^
f . t luşun haberkay-
karşiSUlda, baSUl naklannıaçıklat-
küTUİUŞİan mak ve belgeyi
mahkemede şirkete vermele-
kaybettikleridavay, £j£g*
kamuoyu ve Siyasi rf mücadeleden
erkül baskl ve vazgeçtiklerini
desteğiyle kazanmış beiirtenbiraçık-
ıj ı lamayayunladı.
oldular. ş i l
^ 4 açlk
.
lamasında, "Ga-
zetelerie olan oiumlu diyalog ve haber kaynakla-
nan acıklanmaya ynrianmaanm tngiltere vpttiiıy.
yada tepki görmesi nedeniyle istemimizi geri çe-
\nmuz* denildi.
Bu açıklama öncesinde Ingiltere Işçi Partisi Mil-
letvekili Tom VVatson şirket yetkililerine mahke-
me karannı uygulatmak konusundaki dayatma-
lanndan vazgeçmeleri konusunda çağnda bu-
lunmuşhi. Aynca, parlamentoda gazetecilerin
baan özgürlüğü konusunda kısıtlamaya uğradık-
lannı belirten ve bunu protesto eden bir dilekçe
haznianıp farklı parn'lerden 19 milletvekili tarafin-
dac imzalandı. Bunun üzerinde Interbrew şirketini
tensilen basm kuruluşlanyla görüşen Ingiliz
Fuansal Hizmetler Otoritesi, gazeteler ve
Reuters'in hukuk danışmanlanyla görüşerek
yutanda özeti bulunan açıklamayı iletti.
3u durum karşısında, basuı kuruluşlan mah-
kenede kaybettilderi davayı kamuoyu ve siyasi
ertan baskı ve desteğiyle kazanmış oldular.
M Genel Kurulu'nda Bush'un konuşması
sırasında bir şey kesin olarak ortaya konuldu:
ABD'den başka bir otorite yoktur, bu da ABD
kanunlanndan başka kanun oLmadığı anlamına gelir.
ABD Florida'daki karargâhını Katar'a taşıyarak
mesaj verdi: Amerika savaş istiyor.
patiyle bakmış, yaşanan bu büyük depremin onu
gerçek bir enternasyonalist yapacağmı um-
muştu. Ancak bu kez en iyi metin yazan bile
geçen yılın abartılı "hitabet sanaü" ile ardın-
dan ortaya çu^an gerçek arasındaki uçurumu
örtemezdi.
Belki de konuşma, çizgili kıyafetiyle odada
oturan Hamid Karzai'ye yönelikti. Ancak,
ABD'nin Afganistan "da yeniden yapılandır-
ma konusundaki sözlerini savaş sonrasuıda ye-
rine getirmediğini hatırlattı. Bush savaş son-
rası Irak için de Afganistan için söyledikleri-
ni tekrarlıyor gibiydi: Banş içinde ve demok-
ratik bir toplum. Afganistan'daki savaş Tale-
ban'ı kovmak için gerekliydı. Ancak Tale-
ban'uı kovuhnası kadar kalıcı güvenliği ve re-
fahı sağlamak da -eğer demokrasinin
köktencileri yenebileceğini göstermek istesey-
di- önemliydi. Kyoto'dan Johannesburg'a, nük-
leer denemelerden çelik kotalanna geçen yıl-
ki konuşmadan bu yana çok şey oldu.
Durum böyle de olsa iyi sözler daima kötü-
lere tercih edilir. En azından başkanm toplan-
tıda olması bile kayda değerdi. Bir ay önce
Beyaz Saray'dan gelen çatlak seslerden eser yok-
tu. Şahinler, imparatorlannın BM desteğini al-
mak için tatlı, ezilip büzülen bir üslup kullan-
masına asla izin vermezlerdi. Tony Blair'üı
CoBn POvveH'm BM Güvenlik Konseyi karan
gerektiğıne yönelik tezini güçlendirdiğini de
kabul etmek gerekli.
Maalesef, ABD'de çıkan yorumlarda Bush'u
BM'nin ayağına götüren şeyin nedeni olarak
Cumhuriyetçiler'in parti içi kavgalan gösteri-
liıken Blair'in adı bile geçirilmedi. Halbuki Bush
bunun için yüksek bir bedel ödedi. Avrupa'nın
diğer ülkeleriyle arayı açtı ve Bush'un oyun-
cağı olarak bağımsızlıgını ve onurunu kaybet-
ti. Tüm bunlara değer miydi? Ancak, sonun-
da bu savaş başanlı bir şekilde önlenebilirse.
Şu anda bile ABD'nin savaşa yönelik gerek-
sinimlerini içeren bir BM Güvenlik Konseyi
karan üzerinde (özellikle silah denetçilerinin
Irak'a dönmesi için) çalışılıyor. Yoksul ülke-
lere yardım vaatleri yapılıyor.
Amerika savas İstiyor
Muhalefet yapan Rusya'yla ise daha çok Çe-
çen öldürme konusunda izin verilme yoluyla
bir anlaşmaya gidilebilir. Florida'daki karargâ-
hın Katar'a taşınması da daha yüksek sesle bir
mesaj veriyordu: Amerika savaş istiyor, Ame-
rika "savaş" demek istiyor. Savaşı önlemenin
uÛaı sağ politikalann babası Charles
Krauthammer'in ABD için "eşi oknayan, şefkatli,
imparatorluk" dediği neo-muhafazakâr rüyasından
fişkınyor gibi. ABD'nin istediği, BM'nin onlann
isteklerini uygun bir Güvenlik Konseyi karanyla
"ayin yaparak kutlaması".
tek yolu, Saddam'ın Güvenlik Konseyi'nin
kararlan doğrultusunda silah denetçilerinin
yeniden ülkesine girmelerine izin vermesi.
ABD'nin savaşa kararh oldufu, Saddam'a, es-
ki silah denetçilerinden Scott Ritter dahil her-
kes tarafindan açıkça söylendi. Dick Cheney
ve RumsfeJd'in gözlerinin içine bakması ye-
terli.
Afganistan, Kosova ve Sierra Leone'deki sa-
vaşlan onaylayanlar için Irak'ta köle haline
gelmiş halk isteklerine ulaşmak için bir araç-
tan başka bir şey değil. BabaBush 1991 yılın-
da Bağdat'a yönelik saldın düzenlediğinde ge-
çerli nedenleri vardı. Bu nedenler de hiç de-
ğişmemiş şekilde yerli yerinde duruyoriar. Baş-
ka deyişle yıllardır ortadalar. Saddam'ın Bağ-
dat'taki seçkin birlikleri ABD'yi çok ciddi kay-
ba uğratabilirler. Öldürücü yöntemleri arasm-
da mutlaka sinir ve şarbon gazı kullanacaktır.
Irak bölünebilir, Şiilerin topraklan Iran'a ge-
çebilir, rezil bir yönetimi bastırmak isterken bir
diğeri güçlendirilmiş olur. Afganistan ABD'nin
ilgisini bir kısa yıl için bile çekemediyse daha
komplike dunımda olan Irak'ta uzun vadede
nasıl gelişme olur? Terörii ateşlemek, gelecek
kuşaklann terörist yetişmesinde katkıda bu-
lunmak, tedavisi hastalığından daha kötü gibi
görünüyor.
Bush ve Blair bu işe son vermek için sesle-
rini yükselttikçe konunun inandıncılığı o ka-
dar azalıyor. Neden şimdi? Yanıt verilmesi güç
olan soru bu. Bir devletin etki alanını geniş-
letmesini önlemeye yönelik politika iyi çahşı-
yor: Çok az sayıda gözlemci Saddam'ın hava
sahası kapalıyken ve kafasına bombalar ya-
ğarken bir şeyler yapabileceğine inanıyor.
Bush'un amacı nedir? Bu gizliliğini koruyor.
ABD'de eğer tehlike kesin görünmüyor, bulut-
lu ve uzakta görünüyorsa bu oy getiren bir
durum değildir. Iraka karşı operasyonun risk-
leri korkutucu, maliyeti de her geçen gün ar-
tıyor. Borsa düşerken, petrol fiyatları yük-
seliyor. ABD'li şirketler Saddam"ın petrolünü
istiyorsa, yönetim savaş yerine banş yapmalı
ve şirketlere anlaşmalannda yardımcı oîmalı.
E$l olmayan İmparatorluk hayall
Hayır, bunlar sağ politikalann babası Char-
les Krauthammer'in ABD için "eşi olmayan,
şefkatfUmparatoriuk" dediği neo-muhafazakâr
rüyasından fişkınyor gibi. BM Genel
Kurulu'nda Bush'un konuşması sırasında bir
şey kesin olarak ortaya konuldu. ABD'den baş-
ka bir otorite yoktur, bu da ABD kanunlann-
dan başka kanun olmadığı anlamına gelir.
ABD'nin istediği, BM'nin onlann isteklerini
uygun bir Güvenlik Konseyi karanyla "ayin
vaparakkutiaması''. Ancak bu gerçek Amenka
değil. Küçük bir tarikat imparatorluk için
savaşıyor. Bazı Cumhuriyetçiler buna direniyor,
durum böyJeyken Tony Blair onlarla ne yapıyor?
The Guardian (13 Eylül)
SALDIRILAR ABD HALKININ GÖZÜNÜ AÇMADI
DAVTDS.BRODER
Imadı11 Eylül kurbanlan elbette üzülüp
ağlamaya değer. Ancak, kamera ve
_,..u~i-:-i • >
ağlamaya de£er. Ancak, kamera ve
ABD halkının kuvvet ve yaratıcıh- muhabirler, yakınlarmı kaybetmiş, da-
ğından şüphe eden her kımse kamu- h a b i r y ,( ö n c e ç o k b ü y ü k b i r a c I g e .
oyunun 11 Eylül saldınlannın yıldö- c i r m i ş b u ı n s a n ] a r a durmaksizm soru
numunde olenlen anmak ıçm gelıştır- yöneltirken. göriintü alırken bariz bir
dığı yöntemlere bakmalı. Yurttaşlann i s t i s m a r o I u y o r ABD'nin bundan ön-
bu enerjısınden 12,13 Eylül ve son- c e k i toprakjannda en çok kurban ve-
rasmda ve bu ülkenın karşı karşıya r e r e k y a ş a d l ğ l P e a r ı Harbor'ın üzerin-
kaldığı büyük zorluklar sırasında, teh- d e n b i r y ı i g e ç tiğinde hâlâ savaştaydık
like anlannda yararlanılabılır. v e 2 4 s a a t anma törem düzenlemek
Geçen p a a ü ü ö i ç i n s a v a ş a ^ v e r m e ş m s ı m ı z y o k t u .
0 s a id,nnın aksine 11 Eylül halkı
ABD'nin saldın altında olduğu, teh-
l i k e y l e k a r ş ı karşıya olduğu ve hiçbir
ş e y ı n e s k ı s ı g i b l o ım a y a cağı gerçeği-
n e itme(ji
Liderlerimiz teröre savaş açtıklan
açıkladılar k ABD h l k
n hstesı
yunlandı.
Şaır, ressam, yazar ve bestecıler, sı-
yasıler, devlet ve dın adamlan ve hat-
ta gazetecıler, 3 bını aşkm kişınm ca-
nma mal olan vahşı saldınlan lanetle-
menın yolunu aradılar ve buldular.
_
OnceSl SOnraSI
bavaşıngerçek mağdurlaru»
ABD'nin uğradığı v«3 biniaşkm ldşinİD öMüğü sakhnlann anfandan biryılgeçti. Afganistan'daTaleban
yönetimine son vermek için girişilen savaşın üzerinden de. Bugün, yeni bir savaş konuşuluyor. Yann
bir yenisi daha konuşulacak. Kimileri saJdırana hak verecek kimileri saldıma uğrayanı koruyacak-
Bütün savaşlarda oldus?u eihi "aalin nian ;iom ^A:I^—•-* • • - —. .v..ujuuuın. rvı rana nak verecek kimileri saldıma uğrayanı koruyacak.
Bütiin sa\aşlarda olduğu gibi "gaüp olan ilan edilse de" gerçek anJamda kazanan ohnayacak. V'e,
Kosova'da. Bosna'da, Afganistan da, Irak'ta, Usame bin Ladin'in ABD'ye yönetik açağı savaşta asıl
mağd^niannçocııldaroklı^gerçeğihiçdeğişn)e\ecekHenı,annelerine$a lodargibibabalannı
ya da annelerini savaşta kaybetmiş olduklan için, hem de bu vaşlarda nedenini anlamadıklan ner
savasla biraz daha kirienen bir dümayı, geleceği ıniras aldıklan için. (Fotoğraf: AP)
Almanlibe]
JOHANN NflCHAEL MÖLLER
Ahnanya'da sadece Birlik değil
(Hıristiyan Demokratlar) liberaJler
de seçimlere bir hafta kala kamuoyu
yoklamalannda gözlenen düşük oy
oranlannı düşünerek mücadele etaıe-
li. tki haneli bir sonuç, liberal söy-
lemdeki, kentli partisi FDP'nin (Öz-
gürDemokratlar Partisi) alacağını dü-
şündüğu yüzde 18 'lerin kimse sözü-
nü bile edemeyecek.
FDP'de suçlular, düşüşün neden-
leri aranmaya başlandı bile. Koalis-
yon düşüncesini bir kenara atarak
seçime gitaek yanlış bir strateji miy-
di? Ya da küçük parti diğer büyük-
lerin arasında kaybolup gitti mi? Li-
beral-muhafazakârlar SPD ile (Sos-
yal Demokratlar) seçim öncesi flört
etmeyi "kentiiliklerine ihanet" ola-
rak görüyorlar. Ve Hınstiyan De-
jJeçimlere bir hafta
kala anketler, FDP'nin
oy oranının beklendiği
gibi olmayacağını
gösteriyor.
mokrat lider Ednnınd Stoiber'e olan
yakınlığı kaybetmek istemıyorlar.
Tabii, şu anki Başbakan ve SPD li-
deri Gerhard Schröder'in oylannın
Yeşiller ile yoluna devam etmesi için
yeterli oyu alıp almayacağı da baş-
dğı büyük zorluklar sırasın
like anlannda yararlanılabılır.
Geçen pazar günü anma törenlennm
lıstesını yayımlamak ıçın Washıngton
Post ıkı tam sayfa ayırdı. Bırkaç gün
once de New York Times 12 sayfalık
özel bir bölüm yayunladı. Bu bölüm-
de sadece 11 Eylül yıldönümü hafta-
sında düzenlenecek etkinliklere aynl- ş açtıklan
mıştı. The Wall Street Journal'da bile n ı açıkladılar, ancak ABD halkından
Daytona'dan Seattle'a tüm etkinlıkle- b u hedef uğrunda önemli bir şeylerden
nn hstesınm yer aidığı sayfalar ya- vazgeçmesinı, fedakârlık yapmasım
yunlandı istemediler. Terorizme karşı savaşı fi-
n a n s e e t m e k i ç i n arttmJan vergileri bir
k e n a r a b ı r
akı r
sak, ithal ettiğimiz pet-
r o
, k o n u s u n d a k
i bağımhlığımızı azalt-
m a k y a ^ b a ş k a aianiarda hiçbir şey
yapmadık. Insan, geçen yılki duygu-
salhğm ve bunun son birkaç gün tek-
^ etmesinden en azmdan 11 Eylül 'ün
bu toplumun gözünü aç-
t l g m ı v e d e m o k r a s i r m z
y l D l Z l j ç i n [n
_ n e m ] i Q ]
gerçekten degişttrdl n e y ı n önemli olmadığı-
mi? Bu Oİaydan nı hatırlatmış olacağını
bir gösteri düzenledi. da televizyondaki H a | | c a
|f|||anma(
|,
Bu gösteride farklı et- bir dİZİnİn ~ ~ ~ ~ " — — —
nikkökendenikisevgi- başlanglCindan daha Ancak dikkatimizisaç-
linın «11 EyKU öncesj ^^K s e v , e r malıklara yönelten tutu-
vesonrasmdaüişkfleri'' onemil şeyler m u m u z k on u sunda bir
aniaöiıyordu. olduğunu ogrenecek s a r s ı n t l b ı r d e g l ş ı k ] l k y a
.
Washmgton'da, Ho- kadar ders Çlkardlk şandığınınizinebilerast-
ward Unıversitesı ve rni? Yamtin "evet" lamıyorum. Geçen hafta
Ktolik LJ , , _ . , K r l i ' H
olduguna ınanmak S S S S
lSterim, ancak
korkuyorum ki 11
Eylül birçok başka
olay gibi saptmldı,
nsanların hıslennı
anlatmayollan gerçek-
ten sıradışıydı. Çin-
AmenkanEserlenKon-
7 7
ka bir beürleyici unsur, Almanya'da
22 Eylül'deki seçimden çıkacak ye-
ni hükümet için. FDP'nin SPD ile ko-
alisyona gireceği düşünüldüğünde
partinin yeni yarattığı imajındaki ba-
zı unsurlardan vazgeçmesi gerekti-
ği kesin, hem de Hıristiyan Demok-
ratlar ile yapılacak bir koalisyonda
vazgeçeceklerinden daha fazlasını.
FDP eğer seçimi kaybederse bu
sadece aksi tesadüflerden kaynak-
lanmayacak. Aynı zamanda kır-
mızı-yeşil (Sosyal Demokratlar ve
Yeşiller) yaşam projesinin kar-
şısına genç ve kentli Almanya'nın
güçlü bir \izyonunu çıkaramadık-
lanndan kavnaklanacak.
DiefVelt (14 Eylül)
- . •vıuıtVJl VV
Katolik Üniversitesi 'nin
ortak hazırladığı "911:
Tannnın şerefine bir
perfcnnans" adlı drama
sahnelendi.
Herkese göre bir se-
çenek, herkesin katıl-
mayı uygun bulacağı
bir seçenek düşünül-
müştü. Medya da etkinliklere gönül-
den destek verdi. Televizyon kanalla-
Jesse Helms"ın yerine
geçmek için yanşan ve
"söyleyecek çokciddi şey-
leri olan" 15 kadın ve
* ^ ,"r
"Vj ' adamgördüm.
SU"adanlaştnildl. Ancak yerelgazetelerin
birinci sayfalan ve
televizyonlann haber bültenlerinin ilk
sıraları "Bayan Amerika" güzellik
ilk
d s e k verdı. Televızyon kanalla- S ] r a ı a n «B ayan Amerika" güzellik
n ıkiz kulelere ve Pentagon binasına yanşmasında"'Kuzey CarolinaEyaleti'ni
düzenlenen saldınlann vahşetini yeni- h a n g i g e n ç k l z ı n t e m s i l e d e c e ğ i t a r h ş .
den izletti. malanyla doluydu. Hatta en iddialı iki
h z d a n b i r i n i n 1^^ fotoğraflanmn er-
k e k ^ ^ ^ tarafindan basına veril-
l l
den izletti.
11 Eylül 2001 'de hayatlan sonsuza
kadar değişen öksüz ve yetim kalan ço-
cuklann, dul kalan kadınlann, ölen it-
faıyeci ve arama kurtarma görevlile-
nnın evlenne konuk ettı Bu göriintü-
ler, gazetelerde yayımlanan fotoğraf-
lar ve yaşam öykülen tüm ulusu göz-
yaşı ve acıyla bütün yaptı. Bu bırkaç
gunu duygusallaşmadan geçırmek
mumkün değıldı.
Buduygulanngücügözönüneahn-
dığında "Bu işin smırlan nerede" de-
mek tuhaf gelebilir.
^ tarafind
mesinin yankılanyla
jl E y K i l b i z i gerçekten değiştırdi
m i ? B u o
laydan futbol sezonunun ya
^ TV'dekı bir dizinin başlangıcından
daha ö n e m l i ^ ^ a ^ ^ öğrenecek
k a d a r d e r s ç l k a r d l k ,„,? Yanıtın "evet"
olduguna inanmak isterim, ancakkor-
kuyorum ki 11 Eylül birçok başka olay
g i b i s a p t m ı d l ) s^adanlaştmldı.
T h e
Washıngfon Post (11 Eylül)