10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 EYLÜL 2002 PAZARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI İstanbul'da kültür günleti Kültür Servisi-"III. UNESCO Kûltür Ba- kanlanYu variak Masa Toplantısı" istanbul'da Çırağan Palace Hotel Kernpınskı'de bugün başlıyor. O9.30'daki açı- lış törenine. Türkiye Cumhuriyeti Kültür Ba- kanı Prof. Dr. Suat Çağlayan, eski BM Ge- nel Sekreteri. Dünya Kültür ve Kalkınma Ko- misyonu Başkanı Ja\ier Perez de Cuellar, UNESCO Genel Direk- törü Koichiro Matsu- ura ve Türkiye Cumhu- riyeti Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer katılacaklar. Açılış konuşmalan- nın ardından, 10.45"te birinci oturum başlaya- cak. 17 Eylül 'de sonuç bil- dirisinin yayımlanma- sıyla sona erecek olan toplantıya, sonbilgilere göre, 105 ülkeden63'ü kültür bakanı olmak üzere resmi heyetlerle birlikte toplam 370 kişi katılacak. Kültür Bakanı Prof. Dr. Suat Çağlayan, ba- sına yaptığı açıklama- da, çağın bir gerçeği olan küreselleşme olgu- sunun "somut olma- yan kûltürel miras" üzerindeki kaçınılama- yacak olumsuz etkisine dikkat çekti ve UNES- CO'nun son yıllarda bu konuda girişimlerde bulunmasının önemine değindi. Bakan Suat Çağlayan ana teması "somut ol- mayan kûltürel mi- ras" olarak belirlenen "III. Yuvarlak Masa Toplantısı"nda oluştu- rulacak ve toplantı so- nunda yayımlanacak bildirinin, ülkelerin uy- gulamalan açısından ilk aşamada bağlayıcı bir unsur olmayacağını, fakat ileride bu konuda alınacak önlemler dahi- linde hazırlanacak ulus- lararası anlaşmalann oluşturulması için önemli bir adım oldu- ğunu belirtti. Mardin sokaklannda notalann dansı I Baştarafi 1. Sayfada doyuracak etkinlikler 18 Eylül'de Kasımiye Medresesi'nde başlaya- cak. Carl Orffun "Carmina Burana", Bizet'nin "Carmen", Hacıbekov'un "Arşın Malalan", Selman Ada'nın "Ali Baba ve Kırk Haramiler", Ver- di'nin "Nabucco" ve "La Traviata" operala- nndan bazı bölümlerin seslendirileceği konser- de, Şebnem Algın, Şe- nolTalınIı,TuncerTer- can, Tuncay Kurtoğlu, Ömer Yılmaz ve Selva Erdener de aryalarla seyirci karşısına çıka- cak. Ferit Tüzün'ün "Çeşmebaşı" adlı ese- rinden iki bölümün bale eşliğinde sunulacağı gösteride ise Volkan Ersoy, Almula Özletn, tdris Aydın ile Önder Dirin sahne alacak. Notalann dansı, 19 Eylül'de Cumhuriyet Meydant'nda sürecek. Mardin sokaklarını ope- ra ezgileriyle çınlatacak konserde ilk etkinlikteki yapıtlar sunulacak. Bu konserde, opera sanatçıları Mardinliler için bağlamayı da eline alacak. Tenor Ömer Yıl- maz ile bariton Tuncer Tercan'ın bağlamalany- la sahneye çıkacağı kon- serde, sanatçılar türkü- lere kendi yorumlannı katacak. Yılmaz, kon- serde Mardinlilere Ruhi Su'yu anımsatmak iste- diklerini söyledi. Kon- serde aryalar da seslen- direceğini, ancak sıra türkülere geldiğinde ce- ketini ve papyonunu çı- karacağını anlatan Yıl- maz, "Frakla türkü söylemek garipsenir. En başta ben garipse- rim. O yüzden elimde bağlama, üzerimde frakla rürkü söyleme- yeceğim" diye konuşru. Bale okulu Mardinliler kısa süre için bir bale okuluna da kavuşuyor. Bir süre ön- ce maddi olanaksızlık- lar nedeniyle kapanma aşamasına gelen Kuğu Bale Okulu, yoğun talep üzerine Mardin'de şube açıyor. Okulun kapan- ma karannı protesto et- mek için Diyarbakır so- kaklannda çıplak ayak- la dans eden ünlü balet Tan Sağtörk, Mar- din'deki şubenin açılışı- na da katılacak. Okulun sahibi Zeliha Yılmaz, eğitime 20 öğrenciyle başladıklannı belirterek "Bugün öğrenci sayısı 120'ye çıktı. Balenin yanı sıra salon dansla- rı arasmda yer alan tango, rumba, çaça derslerine de ilgi bü- yük" dedi. Okulda salon dansla- nnın yanı sıra diksiyon, piyano ve drama dersle- rinin de verildiğini ve yetişkin öğrencilerin de bulunduğunu anlatan Yıldız, Ankara Devlet Opera ve Balesi Çocuk Bölümü Başkanlığı'nın desteğiyle eğitim ver- diklerini belirtti. AB desteği için Türkfilmi LONDRA(ANKA)- Blair hükümeti, Ingiliz halkı arasında Avrupa Birliği'nin genişlemesi- ne olan desteği arttır- mak için kollannı sıva- dı. Bu amaçla, Ingiltere Dışişleri Bakanlığı, per- şembe günü Londra'da başlayacak olan bir film festivalini finanse edi- yor. Festival sırasında Türkiye dahil, 13 aday ülkeden film gösterile- cek. AB aday ülkelerini ta- nıtma çabasında, Ingil- tere 'de yapılan bir MO- Rl anketinin sonuçlan- nın etkili olduğu belirti- liyor. The Independent gazetesinin haberine gö- re, söz konusu anket, dört îngiliz'den üçünün 18 ay içinde AB'ye gir- mesi beklenen ülkelerin bir tekinin bile adını söyleyemediğini ortaya koydu. Ingiliz Dışişleri Ba- kanlığı'nın Londra'daki film festivalinin yanı sı- ra, ülkenin çeşitli yerle- rinde açılacak olan bir fotoğraf sergisi ve bir futbol turnuvası planJa- dığmı yazan The tnde- pedent, turnuva sırasın- da Chris VVaddle. lan Wrieht, Bryan Rob- son.lan Rush ve John Barnes gibi, emekli In- giliz futbol yıldızlannın Türkiye dahil, 13 aday ülkeden birer takımla oynayacaklannı belirtti. AB genişlemesinin Blair hükümeri için di- kenli bir konu oluştur- duğunu savunan gazete, planlanan etkinliklerin AB karşıtlarmı iknaya yönelik bir dizi önlemin sonuncusu olarak de- ğerlendirildiğini de yazdı. Baraja yeşil ışık• Baştarafı 1. Sayfada Meclis'in olağanüstü toplantıya çağnlması konusunda bazı par- ti ve milletvekillerinin kendile- rini önderliğe zorlamasıyla il- gili olarak da Talay, "Kimse, başkalarının arkasına sığına- rak bir şey yapmasın. Doğru neyse onu söylesin" değerlen- dirmesini yaptı. Başbakan Ecevit ise Zongul- dak'ta gazetecilerin sorulan üzerine, barajın düşürühnesine dönük girişimleri yürüten YTP ve ANAP'tan kendisine bir me- saj gelmediğini söyledi. Öteden beri yüzde 10 barajını çok yük- sek buluğunu vurgulayan Ece- vit, tüm dünyada bunun yüzde 5, hatta daha altında olduğuna dikkat çekti. Ancak seçime 1.5 aylık süre kalmışken böyle bir değişiklik yapılmak istenmesi- nin pek normal ve doğal olma- dığını ifade eden Ecevit, "Bu nedenle Meclis açılırsa başka şeyler de gündeme geririlebi- lir. Ortalık büsbütün karışır. Onun için bu konuya pek yat- kın değilim" dedi. SP Genel Başkan Yardımcısı Lürfîi Esengün, yüzde 10 ba- rajının anayasaya aykın oldu- ğunu söyledi. Esengün, "Seçim Kanunu'nda yapılması düşü- nülen değişiklikler 3 Kasım seçimlerini etkilemeyecek, bu tarihi daba ileri bir tarihe at- mayacak değişiklikler olmalı. Seçim tarihini ileri atmaya- cak değişiklikleri Meclis 'te görüşebiliriz'* dedi. Barajın yüzde 5 'e düşürülmesini görüş- meye hazır olduklannı vurgu- layan Esengün, "Yüzde 10 ba- rajı, temsilde adalet kuralına aykın. Bunun düzeltilmesi Meclis'e düşen bir görevdir. Biz bir teşebbüste bulunma- yız ama bu tür bir teklif gel- diğinde değerlendiririz" açık- lamasıru yaptı. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller ise seçim barajının indi- rihnesine karşı olduğunu yine- leyerek şunlan söyledi: "Yüz- de 10 barajını indirme mese- lesine 3.5 yıldır hayır diyo- rum. Türkiye adına hayır divoruz." Adaylar sabıkalı çıkbMUSTAFA ÇAKIR ANKARA - 3 Kasım millet- vekili seçimine katılmak için başvuruda bulunan adaylann 4'te l'i sabıkalı çıktı. Sabıka kaydı bulunan adaylardan sa- dece 60'ının suçu, milletveki- li seçilmeye engel teşkil edi- yor. Gazeteci Abdi Ipekçi su- ikastı faillerinden, Malat- ya'dan bağımsız aday olan O- ral Çelik'in seçimlere katıl- mak için önünde engel olmadı- ğı, Siirt'ten bağımsız adaylık için başvuruda bulunan Jet- Pa'nın sahibi Fadıl Akgün- düz'ün durumunun ise ince- lendiği bildirildi. 3 Kasım milletvekili seçim- lerine katılmak için Yüksek Se- çim Kurulu'na, (YSK) 207'si bağımsız 8 bin 661 kişi başvu- ruda bulundu. Milletvekili adaylannın 4'te l'i ise sabıka- lı çıktı. Bunlardan sadece 60'ının sabıkası seçilmeye en- gel teşkil ediyor. Diğer sabıka- lı adaylann ise seçimlere katıl- mak için önlerinde bir engel bulunmuyor. Bir YSK yetkili- si, "Seçilmeye engel olmasa bile 4'te 1 adayın sabıkası var. Biz de çok şaşırdık. Tür- kiye açısından kötü bir görü- nüm. Sicilleri temiz değil. Trafik cezası, hakaret dava- sı, dövme, bıçaklama, Or- man Yasası'na muhalefet suçları var" dedi. Malat- ya'dan bağımsız aday olan, ga- zeteci Abdi Ipekçi suikastı fa- illerinden Oral Çelik'in 3 Ka- sım seçimlerine katılmak için önünde engel olmadığı belir- tildi. YSK yetkililen, Oral Çe- lik'in Fransız Mahkeme- si'nden bir sabıka kaydı oldu- ğunu, ancak Türkiye'de seçil- mesini engelleyecek bir sabıka kaydı bulunmadığına işaret et- tiler. YSK. Siirt'ten bağımsız adaylık başvurusunda bulunan Jet-Pa'nın sahibi Fadıl Akgün- düz'ün adaylığını ise inceliyor. Bu arada listelerdeki yerleri- ni beğenmeyen çok sayıda mil- letvekili adayınınYSK'ye isti- fa dilekçesi gönderdiği belir- tildi. YSK yetkılileri, "Liste- lerde çok değişiklik olacak. Çok sayıda istifa dilekçesi ge- liyor. Yerlerini beğenmeyen adaylar istifa ediyor. Özellik- le aday bulmakta zorlanan partiler, bazı kişileri haberi olmadan milletvekili adayı yapmışlar" görüşünü dile ge- tirdiler. Öte yandan, Maliye Bakan- lığı'ndan YSK'ye gönderilme- si gereken 52 trilyonluk seçim ödeneğinin 15 trilyonluk bö- lümünün kurula ulaştığı, diğer bölümün ise hâlâ gönderilme- diğı öğrenildi. Yardımlarbağ evinde bulundu \ Marmara depreminde zarar gören vatandaşlar için gön- * : derilen ayakkabı ve giyecekler, 3 yıl sonra Mersin'de bir bağ evinde bulundu. Ölayla ilgili 1 kişi gözaltına alındı. Mersin tl Jandarma Alay Komutanlığı'na bağlı ekiplerin, | aldıklan bir ihban değerlendirerek düzenledilderi operas- yonda. Sakarya İ niversitesi son sınıf öğrencisi Hüseyin Bağcı'ya (28) ait bağ evindeki depoda binlerce çift ayak- kabı, bot, çizme ve çeşitli giyecekler ele geçirildL (:AA) 72 EylüVden çıhyoruz' 78'Iiler Birliği Yakfı Girişimi'nin düzenlediği "12 Ey- lül'den Çıkıyoruz" konserinde 12 Eylül lanetlenirken öf- ke, hüzün ve neşe şiirlerle, türkülerle. şarküaria dile gel- di. Girişim sözcüsü Celalettin Can, "L'nutmayın. unurrur- mayın. Kendi tarihimizi unutturmak için hatırlayın" de- di. Askeri birliklerin geniş giivenlik önlenıi aldığı konse- ri izleyen Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan. "ÖUimüzden büe korkuyorlar" dedi. (HtLAL KÖSE) 2005'e kadar depremANKARA (Cumhuriyet Bû- rosu) - Hükümet, 1999 yılında- kı Marmara ve Düzce depremle- ri sonrasında "geçici bir süre" için almayı öngördüğü deprem vergilerinin 2005 yılına kadar sü- receği yönündeAB'ye söz verdi. DPT tarafından hazırlanarak AB'ye sunulan "2002 Yüı Katı- lım Öncesi Ekonomik Prog- ram"ında, 1999 ydındaki Mar- mara depremi sonrasında uygu- lamaya sokulan deprem vergile- rine üişkin de bilgi verildi. 4481 sayılı yasa ile yürürlüğe giren deprem vergilerinin kamu fı- nansman araçlanndan biri oldu- ğu itirafi da yapılan raporda, bu vergilerin bazılannın 2005 yılı- na kadar süreceği yönünde AB'ye söz verildi. Deprem yatınmlannda kulla- nılacağı sözüyle alınmaya başla- yan deprem vergilerinden hülcü- met, mayıs ayı sonu iribanyla 5 katrilyon 270 trilyon liralılık ge- lir elde etti. Bu tutann 2 katril- yon 52 trilyon 167 milyar lirası gehYler içindeki faiz vergisinden, 3 katrilyon 218 trilyon 401 mil- yar liralık kısmı da 4481 sayılı yasaya bağlı olarak alınan dep- rem vergilerinden sağlandı. Aym dönemde, depreme iliş- kin olarak yapılan harcamalann tutan ise 3 katrilyon 349 trilyon 597 milyar 496 milyon lirayla sı- nırlı kaldı. Bu tutann da yalnız- ca 2 katrilyon 147 trilyon 313 milyar 819 milyon liralık kısmı bütçeden karşılandı. Buna göre, bütçeye aktanlan 5 katrilyon 270 trilyon 568 milyar liralık deprem vergisinin, yalnızca 2 katrilyon 147 trilyon 313 milyar liralık kıs- mı deprem harcamalannda kul- lamlmış oldu. Maliye Bakanı Sümer Oral da deprem vergile- rinin tümünün deprem bölgesin- de kullanılmadığını itiraf etti. DYP milletvekili Oğuz Tez- men'in soru önergesine mayıs ayı içinde yanıt veren Oral, 1999- 2001 yıllan arasında toplam 4 katrilyon 718 trilyon 318 milyar liralık deprem vergisi tahsil edil- diğini, bölgeye bütçe kaynakla- nyla yapılan harcamanın ise 2 katrilyon 27 trilyon 663 milyar li- rayla sınırh olduğunu kabul etti. Memunın gözü hükümette ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Memur maaşlannda yapılacak iyileştirme zammı ve ge- çerli olacağı tarih bu haf- ta yapılacak Bakanlar Kurulu'nda ele almacak. Sendikalar, hükümetin memur maaşlanna brüt 100 milyon lira iyileştir- me zammı yapılmasını benimsedigini, ancak yürürlük tarihi konusun- da net bir görüşün orta- ya çıkmadığına işaret ediyorlar. Memurlar adına hükü- met ile toplu görüşmele- ri yürüten Türkiye Ka- mu-Sen ve KESK, me- mur maaşlanna 15 Ey- lül 'den geçerli olmak üzere seyyanen 100 mil- yon lira iyileştirme zam- mı yapılmasını istiyor. Hükümet ise Türkiye Kamu-Sen ve KESK'in 15 Eylül isteminin 657 sayılı Devlet Memurlan Yasası gereğince olanak- lı olmadığını belirterek iyileştirme zammuun 15 Ekim'den itibaren geçer- li olmasını talep ediyor. Türkiye Kamu-Sen ve KESK, iyileştirme zam- mının yanı sıra memur- lann diğer sosyal hakla- nnın da belli oranda iyi- leştirihnesini istiyor. Sendikalar, iyileştir- me zammının ardından 2003 yılı zammı için toplu görüşmelere başla- yacaklannı belirtiyorlar. Bu arada sendikalar, hü- kümetin memur maaşla- nna brüt 100 milyon lira iyileştirme zammı yapıl- masını benimsedigini, ancak yürürlük tarihi ko- nusunda net bir görüşün ortaya çıkmadığına işa- ret ediyorlar. Hükümet ile Türkiye Kamu-Sen ve KESK arasında 15-30 Ağustos tarihleri arasında yürü- tülen toplu görüşmeler- de, sendikalarm 100 mil- yon liralık iyileştirme zammı istemine karşılık, hükümetin 75 miryon li- ra önermesi üzerine uz- laşma sağlanamamış ve taraflar arasuıda uyuş- mazlık tutanağı tutul- muştu. Bunun üzerine devreye giren "Uzlaşür- ma Kunılu" yaptığı ça- lışmalar sonucu, 15 Ey- lül'den geçerli olmak üzere en düşük dereceli devlet memurlannın maaşlanna brüt 90 mil- yon lira, en yüksek dev- let memurlannm maaşı- na ise brüt 65 milyon li- ra iyileştirme yapılması- nı benimsemişti. Kurul aynca, memur maaşlanna 2003 yılımn ilk altı ayında yüzde 15, ikinci altı ayında ise yüz- de 10 oranında zam ya- pıhîiasmı da kararlaştır- mıştı. Türkiye Kamu-Sen'e bağlı Türk Büro-Sen ta- rafmdan yapılan araştır- maya göre ise ek göster- geli ücret grubunu oluş- turan 1. ve 4. derece kad- roda bulunan memurlar, ortalama 481 ile 684 milyon lira maaş ahrken, en yoğun çalışmamn bu- lunduğu 5. derecedeki kadroda çalışan devlet memurlannın maaşı bir ait dereceye göre daha düşük düzeyde bulunu- yor. En ait grup memur- lann çahştığı 10. derece ile 15. derece arasındaki maaş ortalaması 282 milyon lira ile 305 mil- yon 633 bin lira arasında değişiyor. Orta gruptaki 7. ile 10. derece arasın- daki kadrolarda çalışan- lann maaşı ise 351 mil- yon 860 bin lira ile 378 milyon 393 bin lira ara- sında bulunuyor. GUNDEM MUSTAFA BALBAY I Baştarafi 1. Sayfada üzerinde yapılacak her oynamanın, seçimin tari- hini etkileyebileceği tartışılıyor. Sanıyoruz pek çok konuda olduğu gibi bunda da hukukçular ikiye bö- lünecek ve her kesim kendi hukukçusunu öne çı- karacak... Konumuza gelelim... Listelerde tartışma yara- tan ıki ana unsur var: Partilerin örgütlerinden gelen adaylann azlığı ve kadın aday kıtlığı... Her alandaki kadın-erkek eşitsizliğinin bir yan- sımasını da siyaserte görüyoruz. Şöyle birsapta- ma yapsak sanırım abartma olmaz: Seçimlerde siyası partiler açısından ülke bara- jı yüzde 10, kadınlar açısından yüzde 99. Listelere kabaca göz attığımızda Meclis'e gire- bilecek kadın sayısının tek haneli rakamla göste- rileceği anlaşılıyor. Bu durumda bir kadın 99 ada- yı ait etmeli ki, 100. kişi olarak Meclis'e girsin. Gayrimenkul istatıstiklerine baktığımızdaTürki- ye'deki tüm tapulu vartıkların ancak yüzde 8'i ka- dınların üzerinde kayıtlı, yüzde 92'si erkeklerin ta- pusunda. Kadınların seçme-seçilme hakkını elde ettikle- ri 1934 yılından bugüne TBMM'ye yaklaşık 8 bin milletvekili geldi-gitti. Bunlardan ancak 150 kada- n kadın. Bu durumda, TBMM de erkeklerin tapu- lu ve tabulu malı desek, yeridir. Türk gibi başladık ama... Doğruluğu ne yazık kı pek çok alanda kanıtlan- mış bir atasözü vardır: Türk gibi başla Ingiliz gibi bitir! Kadının siyasi haklan konusunda gerçekten çok iyi başladık. 5 Aralık 1934 kadına seçilme hakkı- nın veriliş tarihi olarak kutlanır. Aslında buna "ve- riliş" tarihi değil de "alınış" tarihi demek gereki- yor. Zira, Kurtuluş Savaşı'nın her cephesinde rol alan kadınlarımız 1923'ten 34'e dek siyasi hakla- rı elde etmek için ayrı bir parti kurmaya kadar gi- den uğraş verdiler. Mustafa Kemal böyle bir hak- kı çoktan istiyordu ama, önce alryapısını hazıria- ması gerekliydi. Çünkü çevresindekilerin çoğu- nun bu konudaki görüşü şöyleydi: "Kadın, eşinin seçtiği adayı kabul etmelidir ve eşine katılmalıdır..." Türk kadınının elde ettiği hakka, Fransa 1944'te, Italya 1945'te, Yunanistan 1952'de, Belçika 1960'ta, Isviçre 1971'de ulaştı. Ancak bugün sözünü ettiğimiz ülkelerde kadın parlamenterlerin oranı yüzde 10'larda. Kadınların girdiğı ilk Meclis'te oranları yüzde 4.08'di. O günden beri bu rakama ulaşılamıyor. Is- tatistiklere baktığımızda ortaya çıkan daha ilginç bir nokta ise şu: Kadınların Meclis'te en az temsil edildiği dö- nem, çok partili yaşamın başladığı yıllar. 1950 Meclisi'nde sadece 3 kadın milletvekili vardı, oranları yüzde 0.61'di. Bundan önceki ve sonra- ki seçimlerin hiçbirinde oran bu kadar düşük ol- madı. Sıyaseti kıyasıya eleştirdik ama, karar meka- nizması içerikli öteki alanlarda da kadınların yeri hak ettikleri düzeyde değil. Yargıç ve savcıların yüzde 18'i kadın. Demek ki kadınların hukuktaki işleyi, gözlerini kapatıp adalet terazisini tutmak! TÜSİAD üyelerinin yüzde 96'sı erkek. Demek ki, iş kadını olabilirsin ama, iş adamı olamazsın! Poliste komiserlik düzeyine yükselebilenlerin ancak yüzde 1.7'si kadın. Belediye başkanları ara- sındaki oran ise yüzde 5. Demokrasi her şeyden önce ailede başlar diyor- sak; buradan yola çıkıp, siyasal-toplumsal yaşa- ma kadınları da erkeklere yakın oranda katama- dığımız sürece demokrasinin bir ayağı aksak ola- cak. Bu eşitlik sağlanabilmeli ki, sisteme "k-adın demokrasi" diyebilelim... [email protected] SAGNAK NtLGUN CERRAHOGLU • Baştarafi 17. Sayfada Pop konserleri ve aydınlar, sivil toplum temsilcile- rinin konuşmalan ile süren mitingde en ağır eleştiri- yi Berlusconı'yi durduramayan merkez solun "Zey- f/n>A^ac/''liderlerineyaptı Moretti. "Lidertikyanşıiçin çekişen" vesolu bölen liderlere: "Artık biziilgilendi- ren somut meseleleri tartışın!" dedi: "Kişisel Kapris- leriniz birbirinize yetiştirdiğiniz cevaplar, lafebelikle- riniz bizi ilgilendirmiyor. Kim lider olacak hesabı da ilgilendirmiyor. Biz, 'Nasıl seçim kazanınz' sorusuna cevap anyoruz. Bunun cevabını verinJ" Özpetek'e teşekkür.... "Cumhuriyef'e verdiği "özel röportajda" da (11 Eylül'ü) anlatmıştık. Italyan solunun yeni lıderi "en- telektüel sinemacı" Nanni Moretti bundan böyle. Mo- retti'nin çıkışı için Nobelli yazarDario Fotek kelimey- le "Harika" diyor: "Konuşmasını ben yazmış olmak isterdim"diyeekliyor: "DemagojiyokMoretti'de. Yal- nız ironi ve ciddiyet var. Bir profesyonel politikacı- nın yapamayacağı bir şey bu. Siyasetçiler oportünist oluyor. 'Falancayasaldırmak şu anda uygun mu, de- ğil mi' diye düşünüyor ve sürekli bir diyet ödüyorlar. Moretti'nin üstünlüğü 'özgür bir aydın' olmasında..." "Bayramın" destekçileri arasında San Giovanni Meydanı'na gelen Ferzan Özpetek'e kürsüden biz- zat teşekkür etti Nanni Moretti. Yaşar Kemal de Mo- retti'ye destek veren aydınlar arasında... KÜLTtİR • SANAT |l]12| 1» n 71 OSMANBEY GA2I 2479665 11.00-13.30-16.15-19.00-21.45 KADİKÖYSİNEMATEK 3460141 11.30-14.00-16.30-19.00-21.30 Galatasaray Lisesi'nden almış olduğum diplomamı kaybettim. Hükümsüzdür CAN UĞURCAN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle