Katalog

1> EYLUL 2002 PAZAR CUMHURİYET SAYFA Dl/F Vîctor Hugo'dankalannedir?D oğaldır ki, ününe efsanemsi bir renk veren -on dokuz yıllık- sürgün yaşamının; Üçüncü Cumhuriyet'in doğduğu sıralarda, onu yeni rejimin simgesi haline getiren siyasal tavnnın etkisi büyük bunda. Ancak, bunlann yanı sıra belki bunlardan da çok, duyarlığının, özel yaşamında olsun, toplum yaşamında olsun, duygulannı dile getirişinin, parlak olduğu denli yalın anlatımının da payı var. Zaferi, kimi yazarlann kazandığı sıradan zaferleri çoktan geride bıraktı. Vıctor Hugo SERVER TANILLI Victor Hugo, yüzyılının gerçekten "eleştiren vicdan"ı oldu. Yalnız Fransa'nın değil bütün insanlığın içinde kıvrandığı sorunları sergiledi ve çözüm için arkasından koştu. Sefiller'in "önsöz"ündeki dille sormuş olalım: "Erkeğin yoksulluk ve sefaletle alçalması, kadının açlık yüzünden düşmesi, çocuğun karanlıklar içinde köreltilmesi", yaşadığımız dünyanın büyük bir bölümünde, bugün de baskın değil mi? Ölüm cezasına karşı kavga günümüzde de sürmüyor mu? V ictor Hugo, döneminin yazarlan içinde, halkın en çok sevip tuttuğu kişi oldu; kelimenin en soylu anlamıyla, bir "halk yazan"dır o; Fransız yazarlan içinde en çok tanınanı da odur hiç kuşkusuz. Neye borçludur bunu? Hugo'nun dehasının özelliklerl D oğaldır ki, ününe efsanemsi bir renk veren -on dokuz yıllık- sürgün yaşamının; Üçüncü Cumhuriyet'in doğduğu sıralarda, onu yeni rejimin simgesi haline getiren siyasal tavnnın etkisi büyük bunda. Ancak, bunlann yanı sıra belki bunlardan da çok, duyarlığının, özel yaşamında olsun, toplum yaşamında olsun, duygulannı dile getirişinin, parlak olduğu denli yalın anlatımının da payı var. Zaferi, kimi yazarlann kazandığı sıradan zaferleri çoktan geride bıraktı. Okurlan, hiç yanılmadıklannı göstermişler ve onu iyi tanıdıkjannı söyleyen u uzmanlar"ı bir yana itmiş, itebilmişlerdir. Akademik gelenek, daha az romantik olan Lamartine ı, Musset'yi, YTgny'yi yeğlemiştir ona; BaudeJaire'den sonra, yeni şiiri tutanlar, lirizminin duru olmayışı, öykücülüğe kaçması, kesinlik ve yoğunluktan yoksun oluşuyla eleştirmişlerdir onu. En büyük Fransız şairinin kim olduğunu soruşturan bir ankete Andre Gide'in verdiği -o ünlü- "Ne yaak ki, Hugo!" yanıtı, anlamlıdır bu bakımdan. Bununla beraber, Hugo'nun mirası öylesine zengindir ki, bütün bir yüzyılın "derin yanla"sı olduktan başka, hangi kuşaktan olursa olsun, bir çağnya yanıt verebilmektedir. Üretkenlik, Hugo'nun dehasının başta gelen niteliğidir. Ne var ki, sıradan bir içe doğuşun esüılerini çoğaltmakla yetinen -kolaya kaçmış- bir üretkenlik değildir bu; durmadan değişen biçimlere yanıt vermek isteyen gür bir oluştur söz konusu olan. Bu oluşun boyutlannı, örneğin şiirlerine bakarak çıkarabiliriz: llk derlemelerin en iyi karşılanmış parçalanyla, olgunluk ve yaşhlık şiirleri arasında büyük bir aynm vardır; yaşamının, o büyük yaşamının geliştirdiği iç dünyasının derinliklerinden olduğu kadar, teknikteki gitgide gelişen yetkinlikten de doğan bir mesafedir bu. Yüzyılın yürüyüşüyle beraber, şair de, hemen hemen farkına varmaksızın değişmiş; ancak değişirken sürekli içten kalmış ve kendi deyimiyle, "her defasmda başka bir çiçek veren aynı dal" olmuştur hep. Bu değişiklikte ve bu içtenliktedir Hugo. Hugo'nun romanı ve sllrl aşırtıcı bir çeşitlilik içinde olan eserinde, kuşkusuz gölgeler var: Tiyatrosu eskimiştir; öyle de olsa, antik özgürlüğün örneği olarak bakmaktayız onlara. Romanlanndan kimileri -SefiDer, DenizEmekçileri vb- Balzac'tan bu yana anladığımız anlamda romanlar değilse de, en azından insanı saran, büyüleyen -epik ya da trajik- poemlerdir. Fİüzyazı ustası olarak hayranlık vericidir Hugo: Görkemlilikle coşkunluk, parlaklıkla özlülük vardır onda: Görülmüş Şeyler'de olduğu gibi, istendiğinde yalın ve ölçülüdür de yazdığı. Ne var ki, bir bakıma şair Hugo'dur bugüne sürüp gelen. Yadsıdığı klasiklerin ve bilmediği modernlerin yasaklannın tersine, Hugo "geniş bir bahçe" olarak görür şiiri; "içinde hiçbir yasak yemişin buhınmadığı'' bir bahçe. Bütün temalara yaklaşır, sesin bütün perdelerinden yararlanır: Sırasına göre epiktir, yericidir, içlidir; freskodan, bir başka tür tabloya geçer; içinde herkesin kendini bulabildiği duygu dünyasının ortak alanlannı büyük bir yalınlıkla işler ya da ruhun lirik dalgalanmalanna verir kendini; dünyanın gizlerle dolu seslerüıe açık bir bilüıçaltının en derin noktalanna dalar ve kimi zaman da sevimli. hülyalı, erotik, sonra tuhaf. bir fantezinin oyunlanna bırakır kendini. Bütün boyutlanyla tanığı olduğu bir yüzyılın en güçlü şairidir o! Nitekim, yine aynı Andre Gide, eserlerinden birinde şu hayranhğını dile getirmekte duraksamamıştır: "Nasıl bir dize kavrayışı o ve nasıl da canmın istediği gibi oynuyorL Fransız şiiri, hiçbir zaman böyle bir ustalığa erişmemiştir.'' Sonra, insanın çağlar boyunca kurtuluşunu konu alan Yüzyıllann Efsanesi Tann ve Şeytanın Sonu'ndan oluşan büyük üçlüsü, yüzyılın tarihsel iyimserliğini yansıtan dev anlatımlardan biridir. Ve bu tarih felsefesi, en kişisel, en derin imgeye yer verir: Günle gecenin zıtlığı, ışıkla gölgenin zıtlığı, aynı zamanda iyilikle kötülüğün, bilinçle bilinçli olmayanın zıtlığıdır. Hugo için büyük sorun; toplumda, sosyal adaletsizlik biçiminde ortaya çıkan, doğada ise bir başka biçimde kendini belli eden *kötü"nün varlığıdır: tek amaç, kişisel yaşamda olduğu gibi, tarihte de bu kötünün kökünü kazımak. bilinçli olmayanı bilinçli kılmak, geceyi gündüz ve Şeytan'ı da Tann yapmaktır. Yaşadığı yüzyılın ötesinde, Hugo gelecekteki şiir serüvenlerinin de işaretlerini vermiştir: Baudelaire, Rimbaud, Maflarme, gıderek gerçeküshıcüler üzerindeki etkisi yadsınamaz; ölümünden sonra yayımlanmış şiir kitaplan olan Tann'da ve Şeytanm Sonu'nda, modern şiirin akılüstü iklimine has, "mitosçu bir imge dünyası"nın varlığı ortaya çıktı. GöJgenin Ağa şairi pek yakındır bize. Bir evlem adamı olarak Hugo A ncak şair Hugo'yu, romancı Hugo'yu, eylem adamı olarak Hugo'dan ayırmamalı. Kendi sanatı çevresinde çıkanlan onca gürültü-patırtının arkasından, Hugo, dünyada bugün de en çok tanınan Fransız yazan ise bu, güttüğü davalar yüzündendir de: Sanatta olduğu gibi politikada da -her biçımiyle- özgürlük; insan yaşamını kutsal saydığı için ölüm cezasına karşı oluş; toplumda adaletin hüküm sürmesi ve sefalete son verme; çocuklan koruma ve kadın haklan; parasız, zorunlu ve laik eğitim; dine saygılı olma, ama ruhbana da karşı çıkış; iç savaşta yenilenlere genel af; kendi halkına saygılı olduğu kadar, bütün halklann davalanna da saygılı olma; hükümet darbelerinin karşısına dikilme; bir evrensel cumhuriyet ve banş için mücadele; Avrupa Birleşik Devletleri özletni... Işte eylemin doğrulduğu ana hedefler Hugo'nun! XIX. yüzyıl Fransız edebiyarının -hemen hemen- bütün doruk yazarlan, birer özgürlük savaşçısı olmuşlardır. Victor Hugo, onlann arasında, "davaya bağh aydm" kimliğiyle belirir; yani, sanatından özveride bulunmadan, onun ağırlığıyla siyasal ve sosyal kavganın içinde yer alır. Voltaire'le başlayan bu "davaya bağh avdın" kimliğini XIX. yüzyılda sürdüren en çarpıcı simgedir Hugo; onu, kendisinden sonra Emfle Zola ile Anatole France ve XX. yüzyılda da Jean Paul Sartre izleyecektir. Hugo, ötekilerden farklı olarak, "sistemin içinde" de kalsa, bir öncü, deyim yerindeyse bir peygamber kimliğiyle, milyonlann dikkatıni çektı ve arkasından sürükledi. Sosyalist oldu mu Hugo? Fransa'da Cumhuriyet, 1880'lere doğnı gitgide yerine otururken, "Bberal"dir; ama henüz "sosyal" değildir. Ne var ki özgürlük hareketi, sosyal istemleri, sendikalann oluşmasını da dayatmaktadır. Sosyalistler ve sendikacılar bunu bilirler; üstelik, onlar da Cumhuriyetçidirler ve bunu her vesileyle ortaya koyacaklardır. Hayır, Hugo sosyalist olmadı! Paris Komünü'nün mahkûmlan ve sürgünlerinin affı yolunda yorulmadan çalıştı. ama komüncü çizginin dışında kaldı. Ancak, öyle de olsa, insanlar arasında eşitlik ilkesinin gerçekleşmesini de hep savundu. Ona göre özgürlük, eşitlikle uzlaşmaz değildi; yeter ki, Cumhuriyet'in üçüncü ilkesi, yani "kardcşKk" Victor Hugo'nun "Deniz EmekçUeri" adb eserine çizdiği bir ahtapot resmi (üstte). Victor Hugo'nun öidüğü 1885 yıhnda çekilmiş bir fotoğran (sağda). unutulmasın! Liberal söylemle eşitçi söylem arasındaki zıtlığı aşmanın tek aracı da oydu. O da gerçekleştiğinde, Cumhuriyet "demokratik" olacaktı. Işte Hugo, kurumlan ve siyasal yaşamı henüz yerine orurmamış da olsa, böylesi bir "demokratik Cumhuriyet" ideali yolunda mücadele etti yazdıklanyla. Onun yaşamdan çekilmekte olduğu sıralarda, zafere ulaşan Cumhuriyet, tam anlamıyla bir sonuç değil -olsa olsa- bir "önsöz"dü. O önsözun fikri dokusunda, büyük yazann kalemiyle eyleminin payı unutulabilir mi? Çagdaşımız Hugo V ictor Hugo, yüzyılının gerçekten "eleştiren vicdan"ı oldu. Yalnız Fransa'nın değil bütün insanlığın içinde kıvrandığı sorunlan sergiledi ve çözüm için arkasından koştu. Onlann bir bölümü çözüme ulaşmışsa bugün, bir bölümü de bundan uzak. SefîDer'in "önsöz"ündeki dille sormuş olalım: "Erkeğin yoksuDuk ve sefaletk alçalmaa, kadının açlık yüzünden düşmesi, çocuğun karanhklar içinde köreHUmesi", yaşadığımız dünyanın büyük bir bölümünde, bugün de baskın değil mi? Ölüm cezasına karşı kavga günümüzde de sürmüyor mu? Sosyal cumhuriyet ve demokrasi kadar evrensel cumhuriyet, banş ve kardeşlik de gündemdeki yerlerini hâlâ korumuyorlar mı? Böylece Hugo, bugün de güncel değil mi? Üstelik, her değeri metalaştıran ve "sosyaPe de bilerek sırtını çeviren bir ideolojinin, bezirgân liberalizminin pençesine yeniden düşmüş bir dünyada, düzen ve onun medyası, politikayı halkuı dışına çıkanrken, aydınlann sesini de boğuklaştınyor ve bir yerlere savuruyor onlan. Böyle bir ortamda, Hugo'nun haykıran sesini özlemez olur muyuz? Aynca, her şeyin yolunda gittiğine inandınlan bizler de, bu saflığımız yetmiyormuş gibi, XIX. yüzyılın edebiyatçı ve politikacıİanna bakıp kimi zaman küçümseyici bir tavır takınınz; onlann gürleyen cümlelerinden estetiğimiz ve göreceliğimiz rahatsız olur; romantizm, ütopyacılık, ilericilik, deyip gülümseriz söylediklerine bazen. Nankör mirasçılar durumunda olmayalım: Geleceğimizi üzerine kuracağımız kimi ilkeleri onlara borçluyuz; adunlanmıza yön veren özgürlük tutkusunda da onlann payı unutulabilir mi? Victor Hugo, onlann önde gelenlerinden biri oldu. Eylemi de, o yüzyılda dev yankılar yapmıştı. Günümüzdeki aydının o eylemden alacağı büyük dersler var... BİTTİ (Gazetenin notu: Bu yazt dizisi, Sayın Server Tanilli'nin, yakınlarda Adam Yayınlan 'nda çıkacak, "Çağdaşımtz Victor Hugo. Bir Dâhinin Portresi" adlı eserinde, kimi bölümlerden özetlenmiştir. Butıa izin verdikleri için, Sayın Tanilli'ye ve Adam Yayınlan 'na teşekkür ederiz.) GAYRtMENKUL AÇIK ARTTIRMA tLANI KONYA SEKİZİNCİİCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN Sayı: 20014652 Satılmasına karar verilen gavrimenkulün cinsı, kıymeti. adedi, e\'safi: 1) Konya ili. Selçuklu, 2. Bölge, Sille Mahallesi, 430 pafta, 409 ada, 21 parselde kayıtlı 27/288 arsa paylı zemin kat (2) Noiu depolu dükkân 80.000.000.000.- TL muham- men kıymetle saat 11.00-11.15 arası açık arttırma suretiyle sanlacaktır. Taşınmaz, Konya ıli. Selçuk ılçesi. Büyük Ihsaniye Mah. Yahya Çavuş Caddesi'ne cephelı. 33 kapı numaralı. Yatağaniılar Apt'nin zemin katmda bulunan 33<B kapı numa- ralı olan yaklaşık kuzey cepheli depolu dükkândır. 27/288 arsa paylı bu dûkkânın borçluya ait arsa payı miktan 41.58 m2'dır. Zemin kattakı inşaat alanı 90 m2 cıvannda olup bodrum kat ve asma kat dahıl toplam ınşaat alanı 270 m2'dir. Bodrum tabanı karo mozaık, zemin kat tabanı granıt döşenmıştır. Camekân alümınyum doğramadır. İç duvar yü- zeyleri harç sıvalı saten boyalıdır. Asma kata çıkış merdiveni profildir. Asma kat taban döşemesi sunta \e profıldır. tç aydınlatma spot lambalarladır. Bu dükkân bir bağımsız bölüm no'lu dükkânla ortak kullanılmaktadır. Ana yapının bodrum katı. zemin katı ve 4 adet normal katı vardır. Zemin katta 2 dükkân normal katların her birinde 2 daıre ol- mak üzere toplam 8 daire vardır. Ana ginş kapısı alüminyum doğramadır. Merdiven basamaklan mermer olup profil korkuluk vardır. Asansör çe\resı mermer kaplanmıştır. Ana yapının dış duvar yüzeyleri haç sıvalıdır. 2) Konya ili. Selçuklu ilçesi, 2. Bölge. Sille Mah. 430 pafta, 409 ada, 22 parselde kayıtlı 2/33 arsa paylı 2'nci kat (6) bağımsız bölüm no'lu mesken 35.000.000.000.- TL mu- hammen kıymetle saat: 11.30-11.45 arası açık arttırma suretiyle satılacaktır. Taşınmaz, Konya ili, Selçuk ilçesi, Büyük Ihsaniye Mah. Yahya Çavuş Caddesi'ne cepheli. No: 31'dekı Yatağaniılar apartmanının B ginşinin zemin+ıkinci normal katında bulunan iç kapı numarası 2 olan yaklaşık kuzey güney cepheli dairedir. Bu daırenın arsa payı 2'33 olmak üzere borçluya ait arsa payı miktan 27.79 m2'dir. Daire, antre, salon. 3 oda, banyo. tuvalet, mutfak ve holden ıbarettir. fkı adet balkonu vardır. Brüt ınşaat alanı 160 m2 civandır. Salon ve oda tabanlarına ahşap parke, sulu kısımlann tabanına ka- ro mozaık döşenmıştir. Doğramalar ahşap yaglıboyahdır. Caddeye bakan pencereler ısıcamlı. arkadaki pencereler tek camlıdır. İç duvar yüzeylen harç sıvalı plastik boyalıdır. Mutfakta mermer tezgâh ıle tezgâh üst ve ait dolaplan vardır. Banyo ve tuvalet iç duvar yüzeylen yanya kadar fayans kaplıdır. Banyoda küvet vardır. Kalorifer peteklen de- mırdökümdür. Elektnk su tesisatı vardır. Kalorifer tesisatlı dairedir. Ana yapının bodrum katı, zemin katı 4 adet normal katı vardır. Zemin katta fınn bulunmaktadır. Iki ayn girişi vardır. Her girişte, her katta bir adet daire olmak üzere toplam 8 adet daire vardır. Ana yapının dış duvar yüzeyleri cam mozaık kaplanmıştır. İmar Durumu: Her ikı taşınmazın bulunduğu ana yapı imar planına uymaktadır. Bına yüksekliği 15.50 metre (5 katlı) bina yapılabılecektir. Her ikı parsel imar planında 5 kat mesken sa- hasına isabet etmektedir. Satış Şaröan: A) Taşınmazlann rümü 01.11.2002 günü yukanda yazılı saatlerde Konya Büyükşehir Belediyesı müzayede salonunda açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada muhammen kıymerin %75'ıni. satış masraflannı \e rüçhanlı alacaklann toplamını geçmesı şartıyla en çok fiyat \erene ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmaz ise en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak kaydıyla taşınmazlar 11.11.2002 Pazartesi günü Konya Büyükşehir Belediyesı Müzayede Salonu'nda aynı saatlerde ikınci arttır- maya çıkanlacaktır. Bu arttırmada satış. paraya çevirme ve paylaştırma masraflannı karşılaması, rüçhanlı alacaklann toplamını geçmesı ve muhammen kıymetin %40'ını bul- ması şartıyla en çok arttırana ihale olunur. Taşınmaz üzenndeki rehinle temın edılmiş muaccel borçlar müştenye de\Tedılmeyerek satış bedelınden tercihen ödenir. B) Arttır- maya iştırak edeceklerin iştirak edeceği bölüme ilişkin %20'si pey akçesi veya bu miktar kadar millı bir bankanın teminat mektubunu vermelen lazımdır Katma değer vergi- sı, damga resmi, tapu harç ve masraflan ile teslim masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergıler satış bedelinden ödenir. Satış bedelı ıçın istendiğinde 20 gün mehıl venlebılır. C) tpotek sahıbı alacaklılar ile diğer ilgilılenn (*) bu taşınmaz üzerindeki haklannı hususıyle faız ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgeler ıle on beş gün içinde daire- mize bıldirmeleri lazımdır. Aksı takdırde haklan tapu sıcılı ıle sabıt olmadıkça paylaşmadan hanç bırakılacaklardır. D) Satış bedelı hemen veya venlen mühlet içinde öden- mez ise tlK'nın 133. maddesı gereğınce ihale feshedilir. Iki ihale arasındaki farktan ve %70 faizden alıcı ve kefıllen mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmaksızın ken- dılerinden tahsil olunacaktır. Bu fark varsa öncelıkle teminattan mahsup edilecektir. E) Şartname. ılan tarihınden itibaren herkesin görebilmesı için dairede açık olup masrafi venldıği takdırde isteyen alıcıya bir örneği göndenlebilir. F) Tapu sicilınde taraf olup adresı bellı olan veya olmayanlara göndenlen satış ılanının bila teblıg Müdürlüğümüze lade edilmesı halinde işbu gazete ilanı tebliğ mahıyetindedir (İİK. M 127) G) Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan: başka- ca bılgı almak ısteyenlenn 2002/4652 E. sayılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvuımalan ilan olunur. (*) llgilılertabirine irtifak hakkı sahıpleri de dahıldır. Basın: 55655 ERDEM İNŞAAT'TAN YAZILI AÇIKLAMA Yapılmayan işler sözleşme kapsamı dışında tstanbulHaberServBİ-Boğazköy'de okul, cami, yol, elektrik ve enerji santralını yapma- makla suçlanan "Erdem Inşaat AŞ"den ya- pılan açıklamada, "Boğazköy KonutYapıKo- operatifleri Birögi''yle yapılan sözleşmede bu işlerin sözleşme kapsamı dışında olduğu belirtildi. Birgrup Boğazköy Kooperatifi üyesinin ba- zı gazetelere Erdem Inşaafı suçlayıcı ilanlar vermesi ve toplantı düzenlemesi üzerine Er- dem înşaat AŞ'nin avukatı Ahmet Şahin ta- rafindan yazılı bir açıklama yapıldı. Açıkla- mada, kendilerine yönelik iftira ve karalama kampanyalanna bir yenisinin eklendiği, ko- operatif üyelerinin kandınlarak taraftar top- lamak ve kamuoyu oluşturulmak istendiği kaydedildi. Avukat Şahin tarafindan yapılan açıklama- da, suçlayıcı duyuru içeriğinde yer alan "okul, cami,yol, enerji santrab" yapımı konusunda Erdem Inşaat AŞ'nin herhangi bir taahhüdü bulunmadığı, işveren konumundaki Boğaz- köy Konut Yapı Kooperatifleri Birliği'yle bu konuda bir anlaşma bulunmadığı belirtilerek u Boğazköy'ün altyapı işlerine ilişkin bazt ka- lemlereaitimabdardahaev-velşirketimize iha- le olunmuşsa da bu işler ilgili sözleşmede va- zıh oiup kararlaştmlan nicetik ve nitetik sevi- yesindevevazıhtarihlereriavetolunarakimal edihniştir. İddia edilen işler tamamen sözfcş- me kapsamı dışında kalmaktadır" denıldi. Bir grup kooperatif üyesinin yaptığı suç- layıcı duyuruda adı anılan Esenyurt Beledi- ye Başkanı GürbüzÇapan'ın Erdem Inşaat'la bir ilgisinin bulunmadığı anlanlan açıklama- da şu ifadeler yer aldı: "Duyuruda konu edilen toplantrya 11 Ey- 1ÜI2OO2itarihn'Hürriyetgazetesindeve 12 Ey- lül 2002 tarM Sabah gazetesinde ilan verile- rek çağn yapılmasma rağmen iştirakçi bulu- namamasu sadece tertiple\en 10 kadar kişj- nin kaülması da sağduyulu insanlan. yoğun bir garez ve hasmane tuhım ik tarafimızı zan alandabırakrnakistey"enlermovıınunagelrrıe- digini göstermektedir. Özeüeşirketimizve ta- rafimızın hiçbir surede yükümlülüğu buhın- mayan duyuruda befirtflen işlerden sorumhı turubnamıztarzında kooperatif üyeleriveka- muoyunun yanıİDhnaa ahlaken ve hukuken tecviz edilemez-"