Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
-15 EYLÜL 2002 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
MUZIK
İNSANIN SERÜVENİ TURHAN SELÇUK
DİÎRJST > 4
TABİATLI
İSTAN3UI
EÎENDÎSİ ^
A3DÜLCAN3AZ1
EAHÎKJLA33
KACSHALASI
KISIM
TEKMİLİ
BÎRDEN"
Heavy metalin muhalif ruhunu taşıyan Pentegram Mezopotamya'dan esinleniyor
İç dünyalara aynatutuyorlar
MJizim müziğimizin temel
konusu insan aslında.
Mezopotamya 'yı biraz bugünkü
uygarlığın başladığı yer olarak
düşünürsek bizim için giizel bir
tema oldu. Parçalarımızın masal
gibi başlayan ve mitolojik bir
olay anlatır edasıyla yapıldığım
hissedebilirsiniz. Genelde
günlük hayattan
etkilenmelerimiz sonucunda
ortaya çıkan bir müzik.
Mezopotamya 'nın ana kaynağı
olan Dicle (Tigris) ve Fırat
(Puratu) nehirlerinin antik
isimlerini kullanarak iki
albümde de birer parça yaptık.
Mezopotamya, Unspoken ve Bir
albümlerini bütünleyen .
temalardan biri.
HATİCE TUNCER
"Bu âkmi gören sensin/Yok gözünde perde se-
nin/ Haksıza yol veren sensin/ Yok mu suçun bun-
da senin_." ÂşıkVeyseTin dünyayı sorgulayan bu
eseri, heavy metal bir parçanın sözleri oldu.
1973 'te kaybettiğimiz Sivaslı Âşık Veysel'in is-
yanı, Ingiltere'den sanayi toplumunun bir ifade-
si olarak yayılan heavy metal ruhuyla birleşti.
Heavy metal müziğin Türkiye'yle sınırlı kal-
mayan önemli gruplanndan Pentagram yeni al-
bümleri "Bir"de, Âşık Veysel'in yanı sıra 19.
yüzyıl âşığı Dertti'yi de kendi tarzında yorum-
luyor: "Teffi sazdır bunun adV Ne ayet dinler ne
kadı/ Bunu çalan anlar kendi/ Şeytan bunun ne-
resinde™"
Pentagram, 1986 yılında gitarda Hakan Utan-
gaç ve davulda Cenk Ünlü tarafından kunıldu.
Bas gitarcı Tarkan Gözübüyük'ün ve farklı ele-
manlar gelip gitse de gitarda Metin Türkcan ve
vokalde Murat tlkan'ın katıhmıyla grubun bu-
günkü kadrosu oluşru. Grupla aynı adı taşıyan
"Pentagram", "TYailBIazer"dansonra 1997de
çıkardıklan "Anatolia" albümü Türkiye'de ol-
duğu kadar yurtdışında da heavy metal müzik
çevrelerinde ilgiyle karşılandı. Almanya'da bir
müzik şirketiyle anlaşan grup, konser kayıtla-
nndan oluşan "Popçular DışarTnm ardından
2001'deki "Unspoken" albümüyle heavy metal
müzikte önemi bir yer edindi.
Heavy metal müzik 1980'lerde dünyada rock
müziğin bir uzantısı olarak yayılırken Türki-
ye'de gençlik 12 Eylül askeri darbesinin baskı
koşullan altındaydı:
"Bizim o yıllarda sanatla. müzikle ya da baş-
ka şetdlde kendini ifade etmekisteyen gençlerola-
rak çok fazJa takip edebikceğimiz sanatsal gele-
nek yoktu. .\skeri harekât sonrası Tûrkiye'de
birçok şey kesildi. Kentlerde yaşayan insanlar
olarak dünyada çok popüler olan hard rock, he-
avy metal tarzı müzikler ilgimizi çektL 1980 son-
rası Türkiye'nin zaten var olan tutucu ve baskı-
a yapısına bir de kolay yoldan zengin olmak ve
benzeri zihniyetler eldendi. Bizim de o dönemde
büyüyen gençler olarak bu maddiyatçı ve baskı-
a toplum yapısına karşı bir tepki ihtiyacımız ol-
du. Heavy metal müzik tarzı, ruhunda zaten mu-
halif bir yapı olduğu için duygulanmıza ve dü-
şüncelerimize tercüman oldu.""
Sanat eseri anonlmdlr
Albümlerinde söz ve müziğin kimin olduğu-
nun belirtilmemesine ve şu sözlere dayanarak
ortak katılımla gerçekleşen sohbeti Pentagram
adına aktaracağız: "Mûziğimiz bir bütün halin-
de bu beş kişiyi temsil eder. Bu müzik, gerçekten
grup elemanİannın yanı sıra dinle>icilerinin de
etldsiyle on beş sene içerisinde ortak olarak or-
taya çıkanlnuş bir ses, tarz. Bu nedenk bunu sa-
hiplenmenin bir manası yok. Bizce zaten her sa-
nat eseri yapıldıgı andan itibaren anonimdir."
Pentagram, Amerika'da da aynı adı taşıyan
bir grup olması nedeniyle yurtdışı çalışmalan-
nı "MezarkabuT adıyla çıkanyor. Unspoken
ve son çıkan Bir albümlerinde de ne anlama gel-
diğini bılmediğimiz Mezarkabul adıyla enstrü-
mantal bir parça yer alıyor: "İnsanlara karan-
1986'da kurulan Pentagram'ın üyeleri (soldan sağa) Metin Türkcan, Cenk Ünlü, Murat İlkan. Tarkan Gözübüyük, Hakan Utangaç.
L ürkiye 'nin zaten var olan tutucu ve baskıcı
yapısına 1980 sonrasında kolay yoldan zengin
olmak ve benzeri zihniyetler eklendi. O dönemde
lYentlerde yaşayan insanlar olarak dünyada çok
popüler olan hard rock, heavy metal tarzı
müzikler ilgimizi çekti. Heavy metal müzik tarzı,
büyüyen gençler olarak bu maddiyatçı ve baskıcı ruhunda zaten muhalif bir yapı olduğu için
toplum yapısına karşı tepki verme ihtiyacı duyduk. duygulanmıza ve düşüncelerimize tercüman oldu.
lık bir isim gibi görünüyor. Biz iyimser bir anla-
tun olduğuna inanryoruz. Genel olarak ölümün
de hayaün bir parçası olduğunu ve insamn ken-
di ölümlü doğasını kabul edebilmesine yöneük
bir anlamı var. Dinley enler kendi hayal dünya-
lannda ona bir anlam verseier herhakle daha dog-
ru olur. Bu yeni türetilmiş bir kelime. Anlamıza-
man içinde dinlevenler tarafindan verüsin."
Yeni albüm. yenl tema
Pentagram her çalışmasında yeni bir temayı,
müzik ve sözle işlerken albüm kapaklanndaki
görsellikle de bütünleştiriyor. Unspoken'da ol-
duğu gibi Bir albümünde Mezopotamya uygar-
lıklan ilham kaynaklannı oluşturuyor. Tigris
gerçekten de Dicle gibi akan bir parça olmuş:
"Yeni bir albüm yapmaya başlarken boş bir
tuval oluyor karşınızda. Sonsuz seçenekler içe-
risinden hiç olmayan bir müziği ortaya çıkar-
teren insanlann sayısı çok azdı. O yüzden Tür-
kiye'de bizinı çizginüzde bir topluluğun gelece-
ğini göremiyorduk. Avrupa ülkeleri ve ABD gi-
bi bu müziğin çok ilgi gördüğü yerlerde albüm
çıkarabilmek amacıyla yola çıktık. Zaman için-
de Tûrkiye'de de bu müzikle ilgilenen insanlann
sayısı arünca Türkçe parçalar yazdık. Sonuçta
asıl ileti müziktir ve söder ona yardun edryor."
Pentagram üyeleri Anadolu halk şiinnin içe-
riği, anlatım gücü ve sadeliğini müzik anlayışı-
na yakın buluyor. Yüzyıl öncesi şiirlerin ifade
ettiği değerler ya da tepkilerin, bugünkü koşul-
larla birebir örtüştüğünü düşünüyorlar:
"Biz 1980 sonrası ortaya çıkan bir grup olarak
kendimizi bu toplum içerisinde biraz yainız his-
sederken, birdenbire 150 yıl öncesi yazdmış bir
türkünün bizimle aynı şeyleri yaşadığını görmek
bize heyecan veriyor. O yüzden halk şiirinin her
zaman için bizim yapnğımız müzikte hem söz ola-
rak henı de müzikal olarak etkisi olacaktır."
Heavy metalin Türkiye yle sınırlı kalmayan
önemli gruplanndan Pentagram yeni albümleri
"Bir"de, Aşık Veysel 'in yanı sıra 19. yüzyıl âşığı
Dertli 'yi de kendi tarzında yorumluyor: "Telli
sazdır bunun adı/Ne ayet dinler ne kadı/Bunu
çalan anlar kendi/Şeytan bunun neresinde..."
mak gereklL Burada bazı görsel temalar bize il-
ham kaynağı ohıyoıiar. Bizim müziğimizin temel
konusu insan aslında. Mezopotamya'yı biraz bu-
günkü uygarhğm başladığı yer olarak düşünür-
sek bizim için güzel bir tema oldu. Parçalanmı-
zm masal gibi başlayan ve mitolojik bir olay an-
latır edasıyla yapıldığını hissedebilirsiniz. Genel-
de bizim günlük hayatta etkilenmelerimiz sonu-
cunda ortaya çıkan bir müzik. Mezopotamya'nın
ana kaynağı olan Dicle (Tigris) ve Fırat (Puratu)
nehirlerinin antik isimlerini kullanarak iki albüm-
de de birer parça yaptık. Mezopotamya, o iki al-
bümü bütünleyen temalardan biri"
Pentagram, başlangıçta îngilızce söylemeyi ter-
cih ederken Anatolia'dan itibaren Türkçe parça-
lar yapmaya başladı. Bir albümü Türkçe parça-
lardan oluşuyor: "Biz bu tarz müzik çalmaya
başladığunızda, Tûrkiye'de bu müziğe ilgi gös-
Pentagram üyeleri. kullandıklan "Doğu mo-
tifterTne karşın yaptıklan müziğin "sentez" ola-
rak yorumlanmasını istemiyorlar. Tûrkiye'de
yaşadıklanna göre buranın müziklerinden etki-
lenmeleri çok doğaldır:
"Bu ülkenin halk müziği. sanat müziği. y^hut
tasavvuf müziği diye tanımlanan müzikal form-
lan, bizim de ha\ atımızın bir parçası olduğu için
müziğimizeyansıyor. Bu nedenk mûziğimiz, Tûr-
kiye'de değişik kesimlerin yanı sıra dünyanm di-
ğer ülkelerinde de iyi bir müzik dinleyicisi olan
herkesin dikkatini çekiyor. Biraz da oradan ko-
yalım, biraz da buradan koyahm' gibi bir anla-
yışla yaklaşnuyoruz. Nasıl Mississippi Mues'unu
onlar kadar algüayamazsak. onlar da buray a ait
ifade biçimlerini bizim kadar iyi algılayıp yo-
rumlayamazlar.'* Pentagram bu iddiasını "Bu
Âlemi Gören Sensin" parçasında kanıtlıyor.
Pentagram, Latincede beş köşeli yıldız anla-
mına geliyor. Satanistlerin de sembolü olarak bi-
linen bu motıfe tarih boyunca farklı anlamlar yük-
lense de Pentagram için Sümerlerdeki hava, su,
ateş. toprak ve ruhun ifadesi. Birçok gencin art
arda intihan ve satanistlik adına işlenen cinayet-
ler, heavy metal müzik yapanlann ve dinleyen-
lerin de giyim kuşam tarzlart nedeniyle suçlan-
masına neden olmuştu: "Televizyon haberlerin-
de, gazetelerin 3. sayfalannda toplumumu/da
yaşanan trajikolayian her gün okuyoruz. Bunun
Türkiye'deki ekonomik ve sosyal yapıdan kay-
naklandığını düşünüyoruz. Fakatbu olayian asıl
nedenlerinden uzaklaştınp müzikle Oişküendir-
mek gibi bir eğilim var. Bizim yaptığımız müzik,
toplumun yapısını bozmaya, msanlan yıkıcı ol-
may a yöneltmiyor. Tam tersine insani değerleri
öne çıkarmaya ve herkesi yapıcı obnay a götüren
bir yapısı olduğunu düşünüyoruz. Sözcüklerin,
müziğin, görüntülerin, semboUerin sihrini kul-
lanarakyapmaya çahşnğımızşey; dmleyen,bakan
insanlann iç dünyalanna ayna tutabilmek. Bizim
amacımız insanlann kendi iç dünyalanvla yıiz-
leşebilmesL"
Amaç baskıva tepki
Pentagram üyeleri geçen ay Hamburg'da katıl-
dıklan ve dünyanın önde gelen heavy metal grup-
lannın sahne aldığı üç günlük festivalden mut-
lu dönmüşler. Kendilenni diğer gruplarla karşılaş-
tırma olanağı bulmuşlar ve aldıklan olumlu tep-
kiler yorgunluklannı unutturmuş. Eski albüm-
lerinin yeniden yayımlanması ve parçalannın
gitarnotalarırun kitap halinde yayımlanması için
girişimleri var. 2003 'ün bahannda çıkaracaklan
albüm xe önümüzdeki günlerde düzenlemek is-
tedikleri konserler için çalışıyorlar:
"Hedefimiz öncelikle toplumun gelenekçi,
tutucu, baskıcı ve maddiyatçı yapısına bir tepki
verebilmek. Hayaün anlaşılmazhğı. insamn yal-
nızfağı, ölüm, çoğunluğun yüzteşmekten çekindiği
konular. Fakatbu sözlerebakarakbizim neye inan-
dığınıızı anlamaya çalışıp bunlara kafaya takan-
lann, en başta albümümüzûn iletisini ıs-
kalayacağını düşünüyoruz. 'Bir' albümüyle UgiB
yapılacak yorumlar da bize daha çok yorumu
yapan insamn kendi iç dünyasıyla ilgili fikir
veriyor genel olarak."
PAZAR
ORHAN BURSALI
Kırmızı Kart'ın Anlamı
Kısa bir süre önce seçim kararı alan partiler ve
milletvekillerinin, sandık tarihı yaklaşınca sanki
kıyamet kopacakmış gibi çırpınışlara girmelerini
ve 3 Kasım'a kadar biçilmış ömüıierini uzatmak
için seçimleri erteletmeye kalkışmalarını "haklı
siyasi manevralar" olarak görebılir miyiz? Kimle-
rin çırpındıklarına bakalım.
Başından beri Mesut Yılmaz ve ANAP AŞ.
Bu iki ismın ülkemiz devlet. siyaset ve toplumsal
hayatındakı geçmiş rollerini anımsayın: a) Türki-
ye'nın batınlmasında; b) sıyasetin etik olarak iyi-
ce kirlenmesinde; c) devlet olanaklarının özel
sektöre servisinde ortaya çıkan entrika, yolsuz-
luklarında; Beyaz Enerji operasyonundaki ve
geçmiş bankalar olaylarındaki büyük sorumlu-
luklarında; d) parti içinde, bilgisiyle, dürüstçe ve
gönülden sıyasete hizmet edecek ve kaliteyi
yükseltecek Kesici ve daha çok sayıda siyaset-
çinin saf dışı bırakılmasında...
Alfabemizin bütün harflerini doldurabilecek
kadar olumsuz madde içeren bu lider ve kurulu-
şun, Meclis dışı kalarak silinme korkusu ve çırpı-
nışı, Türkiye'yi yine bir bunalıma sokuyor.
Mesut Yılmaz ve ANAP AŞ, Türkiye'yi bunalı-
ma sokma konusunda çok büyük bir repertu-
vara ve tecrübeye sahiptir; bunun bir örneğıni
daha yaşıyoruz...
Başka kimler çırpınıyor? Erbakan ve Saadet
Partisi. Geçmişte Türkiye'ye olumlu bir hizmeti-
ni anımsayan? Erbakan'ın siyaset yapma birey-
sel hakkına karşı, Turkıye'nın ezicı çoğunluğu-
nun Erbakan'ın kötülüklerınden korunma hakkı
daha önemlidir.
Yeni Türkiye var sırada. Hepsi, bir partinin
kolektif siyasi gücü ile değil, Ecevit'in sırtından
Meclis'e girmiş ve çoğunun bir daha da girmesi
mümkün olmayan grup veya parti. Sıfatlarını
mümkün olduğunca uzatma peşindeler. Ismail
Cem, Mesut Yılmaz'ın dümeninde ve gölgesin-
de bir liderlik sergilıyor (DSP'yı bölen Yılmaz ol-
masın sakın?) "Hükümet seçim güvenlığini sağ-
layamaz", biçiminde, kargaları güldürecek ge-
rekçesi var.
Ve... Meclis'e giremeyecek olan, milletvekili
sıfatlannı mümkün olduğunca uzun koruma ça-
basındakı kişisel çıkarcılar.
• • •
özellikle ANAP AŞ'nin. politik düzey ve anla-
yış, plan, program, siyasal etik, yönetim tarzı,
dürüstlük gibi temel konulardaki topyekûn ba-
şarısızlıkları tescillidir.
Şimdı seçmenden "kırmızı kart" görecekler.
"Kötü siyasetin cezasını seçmen verir", demi-
yor muydu çok bilenler?
Yasa karşısında kendılerini siyasetle aklayarak
Yüce Divan'dan kaçanlar, çıkarcı ve kötü yöne-
timleri için bugüne kadar hiçbir fatura ödeme-
yenler, şimdi de Seçmenin Yüce Divanı'ndan
kurtulmanın kirlı hesapları peşindeler.
Siyaset kendini yenıleyemedi. Hep bundan şi-
kâyetçı değil miydik? Şimdi halkımız bu görevi
üstlendi. Kendisine tanınan ve siyasal gücünü
kullanabileceği, normal ve meşru biricık yol-
dan...
Safraları atacak, onlara "Kendinizi yenileyin,
gelin" diyecek. Türk siyaset hayatı bu şansını da
kullanamayacaksa, temiz ve düzgün sıyasete
ulaşmak nasıl ve hangi araçlarla mümkün oJa-
cak?
• • •
ANAP dışarıda kalacak ya, felaket senaryolan
gundeme geldi.
İki "heyula" gezdiriliyor sahnede. Biri AKP,
diğeri "Mecliste temsil edilemeyecek oylar".
1) AKP'nin önde olduğu aylardır sır değil. Se-
çim kararı alındığında da bu biliniyordu. Son ya-
pılan anket bu gerçeği sadece bir kez daha
doğruladı. Anketteki kararsız seçmenlerin yüzde
20'lik oyu partilere dağıtıldığında, Meclis'e iki
değil, DYP ve MHP ile birlikte 4 parti giriyor. Bu
ay yapılacak anket, bu eğilimi daha iyi göstere-
bilir.
2) Türkiye AKP ile yüzleşmeden bu sorunun
üstesinden gelemez. Ülkemizde laiklik AKP'nin
üfürüğüyle mi yok olup gidecek? Laiklik, AKP'yi
kısa zamanda ufalayıp parçalayacak. tükürüp
bir kenara kadar güçlüdür. 28 Şubat, bu dina-
mizmin, askerin ötesinde, büyük bir sivil güçle
dile gelmesiydi. Erbakan kuyruğunu kısarak ba-
sıp gitmedi mi? Tayyip ve arkadaşları laikliğin
kılına bile dokunamazlar.
3) "Meclis'te temsil edilemeyecek oylar"m ar-
kasından gözyaşı dökmek anlamsız. Geçen se-
çimde Meclis dışında kalan oylar da vardı, oy
vermeyen yüzde 4O'ı aşkın en büyük sessiz ço-
ğunluk ise Meclis'te hiç temsil edilmedi. Bunu
merak eden yok mu?
Kötü siyasetin, oy verecek destekçileriyle bir-
likte bir dönem dışarda kalmaları, tamamen ka-
musal bir yarardır.
Tutuculuk ruhumuzun bir parçası olmamalı ve
seçmenin siyaseti yenileme ve temizleme
hakkı gasp edılmemelı.
obursali(â cumhuriyet.com.tr.
BAYBUKT ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 1997 295
KararNo: 1998-351
Davacı DSİ Genel Müdürlüğü vekılleri A\. Hıkmet
Bekâr-A\. Nejat Polat tarafından davalılar Bayburt Ili
Arpalı Köyünden Hacı Süleyman Karahan ve 5 arka-
daşı aleyhıne açılan tescil davasının mahkememizde
yapılan açık duruşmasında verilen karar özeti;
Davanın kabulüne. Bayburt Ili Arpalı Köyünde ka-
yıtlı 14600 m2 yüzölçiimündeki 181 No'lu parsel ve
DSl projesinde 15 parsel numarasıyla gösterılen ve
mülkiyetı davalı tarafa ait taşınmazın krokısınde (b)
harfi ile gösterilen 50 m2'lik bölümün iptali ile davacı
DSl Genel Müdürlüğü adına tapuya tescıline;
13.000.000 TL. \ekalet ücreti 14.860.000 TL. yar-
gılama giderinın davalı taraftan alınarak davacı tarafa
ödenmesıne. 345.900 TL. harcın davalılardan alınarak
hazıneye ırad kaydına karar venlmış olup. karar dava-
lılar Bayburt llı Arpalı Köyünden 1- Hacı Süleyman
Karahan 2- Hacı Ahmet Karahan 3- M. Naci Karahan
4- Gülsüm Karahan (Beyazit) 5- Yurdi Temel 6- Fat-
ma Abbasoğlu'na tebliğ edilemediğinden ilanen tebli-
ğıne karar verilmış olup, işbu ılanın yayınlandığı ta-
nhten itibaren ~> gün sonra davalı tarafa tebliğ edılmiş
sayılacağı. kanunı süreler içinde temyız talebınde bu-
lunulmadığı takdirde karann kesınleştırileceğı. teblı-
gat kanununun 213 ve müteakip maddeleri gereğince
ilanen teblıg olunur. Basın: 56089