11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
-15 EYLÜL 2002 PAZAR CUMHURİYET SAYFA MUZIK İNSANIN SERÜVENİ TURHAN SELÇUK DİÎRJST > 4 TABİATLI İSTAN3UI EÎENDÎSİ ^ A3DÜLCAN3AZ1 EAHÎKJLA33 KACSHALASI KISIM TEKMİLİ BÎRDEN" Heavy metalin muhalif ruhunu taşıyan Pentegram Mezopotamya'dan esinleniyor İç dünyalara aynatutuyorlar MJizim müziğimizin temel konusu insan aslında. Mezopotamya 'yı biraz bugünkü uygarlığın başladığı yer olarak düşünürsek bizim için giizel bir tema oldu. Parçalarımızın masal gibi başlayan ve mitolojik bir olay anlatır edasıyla yapıldığım hissedebilirsiniz. Genelde günlük hayattan etkilenmelerimiz sonucunda ortaya çıkan bir müzik. Mezopotamya 'nın ana kaynağı olan Dicle (Tigris) ve Fırat (Puratu) nehirlerinin antik isimlerini kullanarak iki albümde de birer parça yaptık. Mezopotamya, Unspoken ve Bir albümlerini bütünleyen . temalardan biri. HATİCE TUNCER "Bu âkmi gören sensin/Yok gözünde perde se- nin/ Haksıza yol veren sensin/ Yok mu suçun bun- da senin_." ÂşıkVeyseTin dünyayı sorgulayan bu eseri, heavy metal bir parçanın sözleri oldu. 1973 'te kaybettiğimiz Sivaslı Âşık Veysel'in is- yanı, Ingiltere'den sanayi toplumunun bir ifade- si olarak yayılan heavy metal ruhuyla birleşti. Heavy metal müziğin Türkiye'yle sınırlı kal- mayan önemli gruplanndan Pentagram yeni al- bümleri "Bir"de, Âşık Veysel'in yanı sıra 19. yüzyıl âşığı Dertti'yi de kendi tarzında yorum- luyor: "Teffi sazdır bunun adV Ne ayet dinler ne kadı/ Bunu çalan anlar kendi/ Şeytan bunun ne- resinde™" Pentagram, 1986 yılında gitarda Hakan Utan- gaç ve davulda Cenk Ünlü tarafından kunıldu. Bas gitarcı Tarkan Gözübüyük'ün ve farklı ele- manlar gelip gitse de gitarda Metin Türkcan ve vokalde Murat tlkan'ın katıhmıyla grubun bu- günkü kadrosu oluşru. Grupla aynı adı taşıyan "Pentagram", "TYailBIazer"dansonra 1997de çıkardıklan "Anatolia" albümü Türkiye'de ol- duğu kadar yurtdışında da heavy metal müzik çevrelerinde ilgiyle karşılandı. Almanya'da bir müzik şirketiyle anlaşan grup, konser kayıtla- nndan oluşan "Popçular DışarTnm ardından 2001'deki "Unspoken" albümüyle heavy metal müzikte önemi bir yer edindi. Heavy metal müzik 1980'lerde dünyada rock müziğin bir uzantısı olarak yayılırken Türki- ye'de gençlik 12 Eylül askeri darbesinin baskı koşullan altındaydı: "Bizim o yıllarda sanatla. müzikle ya da baş- ka şetdlde kendini ifade etmekisteyen gençlerola- rak çok fazJa takip edebikceğimiz sanatsal gele- nek yoktu. .\skeri harekât sonrası Tûrkiye'de birçok şey kesildi. Kentlerde yaşayan insanlar olarak dünyada çok popüler olan hard rock, he- avy metal tarzı müzikler ilgimizi çektL 1980 son- rası Türkiye'nin zaten var olan tutucu ve baskı- a yapısına bir de kolay yoldan zengin olmak ve benzeri zihniyetler eldendi. Bizim de o dönemde büyüyen gençler olarak bu maddiyatçı ve baskı- a toplum yapısına karşı bir tepki ihtiyacımız ol- du. Heavy metal müzik tarzı, ruhunda zaten mu- halif bir yapı olduğu için duygulanmıza ve dü- şüncelerimize tercüman oldu."" Sanat eseri anonlmdlr Albümlerinde söz ve müziğin kimin olduğu- nun belirtilmemesine ve şu sözlere dayanarak ortak katılımla gerçekleşen sohbeti Pentagram adına aktaracağız: "Mûziğimiz bir bütün halin- de bu beş kişiyi temsil eder. Bu müzik, gerçekten grup elemanİannın yanı sıra dinle>icilerinin de etldsiyle on beş sene içerisinde ortak olarak or- taya çıkanlnuş bir ses, tarz. Bu nedenk bunu sa- hiplenmenin bir manası yok. Bizce zaten her sa- nat eseri yapıldıgı andan itibaren anonimdir." Pentagram, Amerika'da da aynı adı taşıyan bir grup olması nedeniyle yurtdışı çalışmalan- nı "MezarkabuT adıyla çıkanyor. Unspoken ve son çıkan Bir albümlerinde de ne anlama gel- diğini bılmediğimiz Mezarkabul adıyla enstrü- mantal bir parça yer alıyor: "İnsanlara karan- 1986'da kurulan Pentagram'ın üyeleri (soldan sağa) Metin Türkcan, Cenk Ünlü, Murat İlkan. Tarkan Gözübüyük, Hakan Utangaç. L ürkiye 'nin zaten var olan tutucu ve baskıcı yapısına 1980 sonrasında kolay yoldan zengin olmak ve benzeri zihniyetler eklendi. O dönemde lYentlerde yaşayan insanlar olarak dünyada çok popüler olan hard rock, heavy metal tarzı müzikler ilgimizi çekti. Heavy metal müzik tarzı, büyüyen gençler olarak bu maddiyatçı ve baskıcı ruhunda zaten muhalif bir yapı olduğu için toplum yapısına karşı tepki verme ihtiyacı duyduk. duygulanmıza ve düşüncelerimize tercüman oldu. lık bir isim gibi görünüyor. Biz iyimser bir anla- tun olduğuna inanryoruz. Genel olarak ölümün de hayaün bir parçası olduğunu ve insamn ken- di ölümlü doğasını kabul edebilmesine yöneük bir anlamı var. Dinley enler kendi hayal dünya- lannda ona bir anlam verseier herhakle daha dog- ru olur. Bu yeni türetilmiş bir kelime. Anlamıza- man içinde dinlevenler tarafindan verüsin." Yeni albüm. yenl tema Pentagram her çalışmasında yeni bir temayı, müzik ve sözle işlerken albüm kapaklanndaki görsellikle de bütünleştiriyor. Unspoken'da ol- duğu gibi Bir albümünde Mezopotamya uygar- lıklan ilham kaynaklannı oluşturuyor. Tigris gerçekten de Dicle gibi akan bir parça olmuş: "Yeni bir albüm yapmaya başlarken boş bir tuval oluyor karşınızda. Sonsuz seçenekler içe- risinden hiç olmayan bir müziği ortaya çıkar- teren insanlann sayısı çok azdı. O yüzden Tür- kiye'de bizinı çizginüzde bir topluluğun gelece- ğini göremiyorduk. Avrupa ülkeleri ve ABD gi- bi bu müziğin çok ilgi gördüğü yerlerde albüm çıkarabilmek amacıyla yola çıktık. Zaman için- de Tûrkiye'de de bu müzikle ilgilenen insanlann sayısı arünca Türkçe parçalar yazdık. Sonuçta asıl ileti müziktir ve söder ona yardun edryor." Pentagram üyeleri Anadolu halk şiinnin içe- riği, anlatım gücü ve sadeliğini müzik anlayışı- na yakın buluyor. Yüzyıl öncesi şiirlerin ifade ettiği değerler ya da tepkilerin, bugünkü koşul- larla birebir örtüştüğünü düşünüyorlar: "Biz 1980 sonrası ortaya çıkan bir grup olarak kendimizi bu toplum içerisinde biraz yainız his- sederken, birdenbire 150 yıl öncesi yazdmış bir türkünün bizimle aynı şeyleri yaşadığını görmek bize heyecan veriyor. O yüzden halk şiirinin her zaman için bizim yapnğımız müzikte hem söz ola- rak henı de müzikal olarak etkisi olacaktır." Heavy metalin Türkiye yle sınırlı kalmayan önemli gruplanndan Pentagram yeni albümleri "Bir"de, Aşık Veysel 'in yanı sıra 19. yüzyıl âşığı Dertli 'yi de kendi tarzında yorumluyor: "Telli sazdır bunun adı/Ne ayet dinler ne kadı/Bunu çalan anlar kendi/Şeytan bunun neresinde..." mak gereklL Burada bazı görsel temalar bize il- ham kaynağı ohıyoıiar. Bizim müziğimizin temel konusu insan aslında. Mezopotamya'yı biraz bu- günkü uygarhğm başladığı yer olarak düşünür- sek bizim için güzel bir tema oldu. Parçalanmı- zm masal gibi başlayan ve mitolojik bir olay an- latır edasıyla yapıldığını hissedebilirsiniz. Genel- de bizim günlük hayatta etkilenmelerimiz sonu- cunda ortaya çıkan bir müzik. Mezopotamya'nın ana kaynağı olan Dicle (Tigris) ve Fırat (Puratu) nehirlerinin antik isimlerini kullanarak iki albüm- de de birer parça yaptık. Mezopotamya, o iki al- bümü bütünleyen temalardan biri" Pentagram, başlangıçta îngilızce söylemeyi ter- cih ederken Anatolia'dan itibaren Türkçe parça- lar yapmaya başladı. Bir albümü Türkçe parça- lardan oluşuyor: "Biz bu tarz müzik çalmaya başladığunızda, Tûrkiye'de bu müziğe ilgi gös- Pentagram üyeleri. kullandıklan "Doğu mo- tifterTne karşın yaptıklan müziğin "sentez" ola- rak yorumlanmasını istemiyorlar. Tûrkiye'de yaşadıklanna göre buranın müziklerinden etki- lenmeleri çok doğaldır: "Bu ülkenin halk müziği. sanat müziği. y^hut tasavvuf müziği diye tanımlanan müzikal form- lan, bizim de ha\ atımızın bir parçası olduğu için müziğimizeyansıyor. Bu nedenk mûziğimiz, Tûr- kiye'de değişik kesimlerin yanı sıra dünyanm di- ğer ülkelerinde de iyi bir müzik dinleyicisi olan herkesin dikkatini çekiyor. Biraz da oradan ko- yalım, biraz da buradan koyahm' gibi bir anla- yışla yaklaşnuyoruz. Nasıl Mississippi Mues'unu onlar kadar algüayamazsak. onlar da buray a ait ifade biçimlerini bizim kadar iyi algılayıp yo- rumlayamazlar.'* Pentagram bu iddiasını "Bu Âlemi Gören Sensin" parçasında kanıtlıyor. Pentagram, Latincede beş köşeli yıldız anla- mına geliyor. Satanistlerin de sembolü olarak bi- linen bu motıfe tarih boyunca farklı anlamlar yük- lense de Pentagram için Sümerlerdeki hava, su, ateş. toprak ve ruhun ifadesi. Birçok gencin art arda intihan ve satanistlik adına işlenen cinayet- ler, heavy metal müzik yapanlann ve dinleyen- lerin de giyim kuşam tarzlart nedeniyle suçlan- masına neden olmuştu: "Televizyon haberlerin- de, gazetelerin 3. sayfalannda toplumumu/da yaşanan trajikolayian her gün okuyoruz. Bunun Türkiye'deki ekonomik ve sosyal yapıdan kay- naklandığını düşünüyoruz. Fakatbu olayian asıl nedenlerinden uzaklaştınp müzikle Oişküendir- mek gibi bir eğilim var. Bizim yaptığımız müzik, toplumun yapısını bozmaya, msanlan yıkıcı ol- may a yöneltmiyor. Tam tersine insani değerleri öne çıkarmaya ve herkesi yapıcı obnay a götüren bir yapısı olduğunu düşünüyoruz. Sözcüklerin, müziğin, görüntülerin, semboUerin sihrini kul- lanarakyapmaya çahşnğımızşey; dmleyen,bakan insanlann iç dünyalanna ayna tutabilmek. Bizim amacımız insanlann kendi iç dünyalanvla yıiz- leşebilmesL" Amaç baskıva tepki Pentagram üyeleri geçen ay Hamburg'da katıl- dıklan ve dünyanın önde gelen heavy metal grup- lannın sahne aldığı üç günlük festivalden mut- lu dönmüşler. Kendilenni diğer gruplarla karşılaş- tırma olanağı bulmuşlar ve aldıklan olumlu tep- kiler yorgunluklannı unutturmuş. Eski albüm- lerinin yeniden yayımlanması ve parçalannın gitarnotalarırun kitap halinde yayımlanması için girişimleri var. 2003 'ün bahannda çıkaracaklan albüm xe önümüzdeki günlerde düzenlemek is- tedikleri konserler için çalışıyorlar: "Hedefimiz öncelikle toplumun gelenekçi, tutucu, baskıcı ve maddiyatçı yapısına bir tepki verebilmek. Hayaün anlaşılmazhğı. insamn yal- nızfağı, ölüm, çoğunluğun yüzteşmekten çekindiği konular. Fakatbu sözlerebakarakbizim neye inan- dığınıızı anlamaya çalışıp bunlara kafaya takan- lann, en başta albümümüzûn iletisini ıs- kalayacağını düşünüyoruz. 'Bir' albümüyle UgiB yapılacak yorumlar da bize daha çok yorumu yapan insamn kendi iç dünyasıyla ilgili fikir veriyor genel olarak." PAZAR ORHAN BURSALI Kırmızı Kart'ın Anlamı Kısa bir süre önce seçim kararı alan partiler ve milletvekillerinin, sandık tarihı yaklaşınca sanki kıyamet kopacakmış gibi çırpınışlara girmelerini ve 3 Kasım'a kadar biçilmış ömüıierini uzatmak için seçimleri erteletmeye kalkışmalarını "haklı siyasi manevralar" olarak görebılir miyiz? Kimle- rin çırpındıklarına bakalım. Başından beri Mesut Yılmaz ve ANAP AŞ. Bu iki ismın ülkemiz devlet. siyaset ve toplumsal hayatındakı geçmiş rollerini anımsayın: a) Türki- ye'nın batınlmasında; b) sıyasetin etik olarak iyi- ce kirlenmesinde; c) devlet olanaklarının özel sektöre servisinde ortaya çıkan entrika, yolsuz- luklarında; Beyaz Enerji operasyonundaki ve geçmiş bankalar olaylarındaki büyük sorumlu- luklarında; d) parti içinde, bilgisiyle, dürüstçe ve gönülden sıyasete hizmet edecek ve kaliteyi yükseltecek Kesici ve daha çok sayıda siyaset- çinin saf dışı bırakılmasında... Alfabemizin bütün harflerini doldurabilecek kadar olumsuz madde içeren bu lider ve kurulu- şun, Meclis dışı kalarak silinme korkusu ve çırpı- nışı, Türkiye'yi yine bir bunalıma sokuyor. Mesut Yılmaz ve ANAP AŞ, Türkiye'yi bunalı- ma sokma konusunda çok büyük bir repertu- vara ve tecrübeye sahiptir; bunun bir örneğıni daha yaşıyoruz... Başka kimler çırpınıyor? Erbakan ve Saadet Partisi. Geçmişte Türkiye'ye olumlu bir hizmeti- ni anımsayan? Erbakan'ın siyaset yapma birey- sel hakkına karşı, Turkıye'nın ezicı çoğunluğu- nun Erbakan'ın kötülüklerınden korunma hakkı daha önemlidir. Yeni Türkiye var sırada. Hepsi, bir partinin kolektif siyasi gücü ile değil, Ecevit'in sırtından Meclis'e girmiş ve çoğunun bir daha da girmesi mümkün olmayan grup veya parti. Sıfatlarını mümkün olduğunca uzatma peşindeler. Ismail Cem, Mesut Yılmaz'ın dümeninde ve gölgesin- de bir liderlik sergilıyor (DSP'yı bölen Yılmaz ol- masın sakın?) "Hükümet seçim güvenlığini sağ- layamaz", biçiminde, kargaları güldürecek ge- rekçesi var. Ve... Meclis'e giremeyecek olan, milletvekili sıfatlannı mümkün olduğunca uzun koruma ça- basındakı kişisel çıkarcılar. • • • özellikle ANAP AŞ'nin. politik düzey ve anla- yış, plan, program, siyasal etik, yönetim tarzı, dürüstlük gibi temel konulardaki topyekûn ba- şarısızlıkları tescillidir. Şimdı seçmenden "kırmızı kart" görecekler. "Kötü siyasetin cezasını seçmen verir", demi- yor muydu çok bilenler? Yasa karşısında kendılerini siyasetle aklayarak Yüce Divan'dan kaçanlar, çıkarcı ve kötü yöne- timleri için bugüne kadar hiçbir fatura ödeme- yenler, şimdi de Seçmenin Yüce Divanı'ndan kurtulmanın kirlı hesapları peşindeler. Siyaset kendini yenıleyemedi. Hep bundan şi- kâyetçı değil miydik? Şimdi halkımız bu görevi üstlendi. Kendisine tanınan ve siyasal gücünü kullanabileceği, normal ve meşru biricık yol- dan... Safraları atacak, onlara "Kendinizi yenileyin, gelin" diyecek. Türk siyaset hayatı bu şansını da kullanamayacaksa, temiz ve düzgün sıyasete ulaşmak nasıl ve hangi araçlarla mümkün oJa- cak? • • • ANAP dışarıda kalacak ya, felaket senaryolan gundeme geldi. İki "heyula" gezdiriliyor sahnede. Biri AKP, diğeri "Mecliste temsil edilemeyecek oylar". 1) AKP'nin önde olduğu aylardır sır değil. Se- çim kararı alındığında da bu biliniyordu. Son ya- pılan anket bu gerçeği sadece bir kez daha doğruladı. Anketteki kararsız seçmenlerin yüzde 20'lik oyu partilere dağıtıldığında, Meclis'e iki değil, DYP ve MHP ile birlikte 4 parti giriyor. Bu ay yapılacak anket, bu eğilimi daha iyi göstere- bilir. 2) Türkiye AKP ile yüzleşmeden bu sorunun üstesinden gelemez. Ülkemizde laiklik AKP'nin üfürüğüyle mi yok olup gidecek? Laiklik, AKP'yi kısa zamanda ufalayıp parçalayacak. tükürüp bir kenara kadar güçlüdür. 28 Şubat, bu dina- mizmin, askerin ötesinde, büyük bir sivil güçle dile gelmesiydi. Erbakan kuyruğunu kısarak ba- sıp gitmedi mi? Tayyip ve arkadaşları laikliğin kılına bile dokunamazlar. 3) "Meclis'te temsil edilemeyecek oylar"m ar- kasından gözyaşı dökmek anlamsız. Geçen se- çimde Meclis dışında kalan oylar da vardı, oy vermeyen yüzde 4O'ı aşkın en büyük sessiz ço- ğunluk ise Meclis'te hiç temsil edilmedi. Bunu merak eden yok mu? Kötü siyasetin, oy verecek destekçileriyle bir- likte bir dönem dışarda kalmaları, tamamen ka- musal bir yarardır. Tutuculuk ruhumuzun bir parçası olmamalı ve seçmenin siyaseti yenileme ve temizleme hakkı gasp edılmemelı. obursali(â cumhuriyet.com.tr. BAYBUKT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1997 295 KararNo: 1998-351 Davacı DSİ Genel Müdürlüğü vekılleri A\. Hıkmet Bekâr-A\. Nejat Polat tarafından davalılar Bayburt Ili Arpalı Köyünden Hacı Süleyman Karahan ve 5 arka- daşı aleyhıne açılan tescil davasının mahkememizde yapılan açık duruşmasında verilen karar özeti; Davanın kabulüne. Bayburt Ili Arpalı Köyünde ka- yıtlı 14600 m2 yüzölçiimündeki 181 No'lu parsel ve DSl projesinde 15 parsel numarasıyla gösterılen ve mülkiyetı davalı tarafa ait taşınmazın krokısınde (b) harfi ile gösterilen 50 m2'lik bölümün iptali ile davacı DSl Genel Müdürlüğü adına tapuya tescıline; 13.000.000 TL. \ekalet ücreti 14.860.000 TL. yar- gılama giderinın davalı taraftan alınarak davacı tarafa ödenmesıne. 345.900 TL. harcın davalılardan alınarak hazıneye ırad kaydına karar venlmış olup. karar dava- lılar Bayburt llı Arpalı Köyünden 1- Hacı Süleyman Karahan 2- Hacı Ahmet Karahan 3- M. Naci Karahan 4- Gülsüm Karahan (Beyazit) 5- Yurdi Temel 6- Fat- ma Abbasoğlu'na tebliğ edilemediğinden ilanen tebli- ğıne karar verilmış olup, işbu ılanın yayınlandığı ta- nhten itibaren ~> gün sonra davalı tarafa tebliğ edılmiş sayılacağı. kanunı süreler içinde temyız talebınde bu- lunulmadığı takdirde karann kesınleştırileceğı. teblı- gat kanununun 213 ve müteakip maddeleri gereğince ilanen teblıg olunur. Basın: 56089
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle