10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
= » AĞUSTOS 2002 CUMA CUMHURİYET SAYFA ARKEOLOJI ABDÜLCANBAZ TURHANSELÇUK **• <TÛND£ OflU AUAH 5EHlti't\\HÎ/L pA^I DLİHJ. v/f iM (jÛMLEP-l tfKûVdZ İli ÛLDU, </£ ÛCTULUZ ÖÜTÜM V£ . ^ v/tL OLDU WF ûLpıî VE Ç0&M.DIUU. VE NUH feyjl YAjl^PA it>i;V£ İ ü Î.Ö. 1. yüzyıla ait, dört tarafı kabartmalarla bezenmiş, antik kentin 'en eski lahiti' sapasağlam ortaya çıkanldı Afrodisias'ta bayramvar...C/ren yerine komşu tarlalarda mermer bloklara rastlayan köylülerin haber vermesi üzerine başlatılan kurtarma kazılarında, I. O. 1. yüzyıla ait en eski lahit, dört tarafı kabartmah şekliyle "tek örnek " olarak arkeoloji dünyasına kazandırıldı... OKTAY EKİNCİ GE YRE/AFRODtStAS - Daha önce Muğ- la'dan tanıdığımız Arkeolog Arif Küçükço- ban heyecanlı sesiyle; "Afrodisias'ta en eski lahiti bulduk; yolunu buradan geçiremez mt- sin?~" diye sorduğunda, Altuıoluk'da güneşi batırmış, Antandros antik kentı kazılannda gördüklerimizin "akşanı muhabbetini" yap- maya başlamıştık... Cep telefonunu kapatıp ajandamı açtım ve Muğla Koruma Kurulu toplantılan başlama- dan Arif lerin sevincine ortak olabileceğimiz günü saptamak üzere Kurul Müdürü Erdal Korkmaz'ı aradım... Öbür dostlarla da haberleşme daha 0 gece tamamlandı; kimi Bodrum'dan. kimi tz- mir'den, biz de Muğla'dan "ayarlanıp", bir- kaç gün içinde "muhteşem lahifin başında toplanıverdik... Sadece I.Ö. 1. yüzyıla ait olmasından ötürü değil, dört bir yanında da anlamlı ka- bartmalanyla gerçekten "ünik" (tek) olan lahit, ören yerinin girişinde arkeoloji dün- yasınca "alkışlanacağı'' ilk tanıtım toplan- tılannı bekliyor... Tarlada rastlanan uygarlık Bazı köylülerin, StT'e komşu tarlalannda "mermer bJoklara" rastladıklannı bildirme- leri üzerine hemen "kurtarma kazdannı" baslatan Afrodisias Müze Müdürü Vekıli Fü- tühat Küçükçoban. 2 adet kınlmış, 2 adet de Alkış bekliyor Sadece LÖ. 1.yüzyıla aitolmasından ötürü değil. dört bir yanında da anlamiı kabartmalanyla ünikolan lahit, ören yerinin girişinde arkeoloji dünyasınca "alkjşlanacağı" ilk tanınm toplantüannı bekliyor... sağlam lahiti ortaya çıkardıklannda önce gör- düklerine inanamıyor... Ören yerindeki Kazı Başkanı Prof. Smith ile kazının eşbaşkanı Prof. Ratte'nin de or- tak değerlendirmesiyle lahitin birinin "en es- ki Afrodisias lahiti" olduğu anlaşılınca, he- yecan dalgası herkesi sarmalıyor... Î.Ö. 1. yüzyılda kullanılan lahitin üzenne I.S. 3. yy'da işlenen yazıttan ise bu dönem- de "özgür" bir kişi olan Phih'ppos ile bir baş- ka özgür kişinin "kölesi" olan öz oğlu Zenas için birlikte kullanıldığı anlaşılıyor... Aynı dönemlere ait lahitlerin genelde iki ta- raftnda kabartmalar varken, bu lahitin dört bir yanı da "mesajlaria" dolu... Ön tarafmda herme şeklinde sakallı He- rakles; arka tarannda girlandlann arasında bo- ğa başlan: köşelerde koç başlan; dar kenar- larda ise birinde daire şeklinde kabartma süs- lemeler, öbüründe altı yapraklı çiçek motif- leri.. Arif Küçükçoban diyorki: "Bukentte ilk yerieşim ashnda t.Ö. 5000'lere kadar ini- yor. Böyfesibir eşsiz lahiti yaratan birikbn, baş- ka nerede var?.." Zoulos ve Kenan Erim... Afrodisias'ı işte bu muhteşem lahiti gör- mek için bir kez daha ziyaret ederken, 1961 1den 1990'a kadar efsanevi bir kazıya başkanlık eden Prof. Kenan Erim'e de ören yerindeki mezan başında saygımızı yineliyoruz... Antik kentte suriçine ilk gömülen Afrodi- sias'lı, I.S. 30'da ölen Zoıdos'muş... Öncele- ri köle olan, ancak özgür insanhğında çok pa- ra kazanıp, bu kentin Agora'sını, Hyatro'su- nu ve Tapmak binasını yaptırdığı için mec- lis tarafından özel anıt mezara gömülmesine karar verilen Zoulos'dan sonra "üdnci" me- zar ise Kenan Erim'e ait... Onun restore ederek ayağa kaldırdıgı Tet- rapylon'un altından geçip önce 30 bin kişi- lik stadyuma, ardından hamamJara, agora- ya, tiyatroya ve tapınaklara uğrayarak müze binasına döndüğümüzde, antik dönem hey- kel sanatının en zengin koleksiyonundaki "alçakgönöflii" bir eser bu uygarlığın da "gj- zmi" bize açıklıyor. I.S. 5 yy'dan, devlet adamı Oikoumeni- os'un heykelinin başının üzerinde; "Tanm - a mesaj" olarak şunlar yazıyor: "Ben de Hıris- tiyanım.» Ama bu heyketimi yaptirdun..." 1500 yıl öncenin bu "laik" ve "ileridüşün- cefi" sanatsever devlet adamını da selamlayıp müzeden aynldığımızda, ayışığı en parlak gücüyle Afrodisias'ı sanki özel olarak ay- dınlatıyor... O gün göremediklerimizi internetten iz- leyebilmek için de web sitesi adresini not alarak muhteşem lahitle vedalaşıyoruz: "vwvw.aphrodisiasmusetim.com'' Ancak, siz de mutlaka "görmeyi" yeğleyin ve antik çağın "heykeller metropolü"nde en az bir gün geçirerek, "Oikoumenios'un direnisine'' ortak olun... PATARA'DA ARKEOLOJİK KAZI SÜRÜYOR Noel Baba'nın kenti gün ışıgma çıkıyor .4MALYA (AA) - "Noel Ba- ba" clarak da bilinen St. Nicho- las'ır doğum yeri olan ve Yu- nan nıtolojisinde "Apoflon'un Kenti" diye anılan Patara antik kenthde, arkeolojik kazının ya- nı sın araştırma ve restorasyo- na da ağırlık veriliyor. Kaîi başkanlığmı AJcdeniz Ûniversitesi Fen-Edebiyat Fa- küJtesi Klasik Arkeoloji Anabi- lım Dah'ndan Prof Dr. Fahri Işık'n üstlendiği bılüiKel çalışma- lar, .Aıtalya-Muğ- la sırnnı oluştu- •an E>en Çayı ya- anlaindakı ören .erincesürdürülü- ,oı. Jazı Başkanı ^rof. 3r. Fahri Işık, «yüJzellikleres- oras^ona yönelik alışnalaraağırük • — — — erdiilerini bildirdi. Işık, Mar- ia adı Romalı, zengin ve soy- 1 bir cadına ait tapınak biçım- 1 tnearda hem kazı hem de ınçl; blok çekme çalışması aptıtannı ve önümüzdeki yıl- ırda -estore edilmek üzere de iziımin yapıldığını bildirdi. rof. 3r. Işık, üç yeraltı oda me- ınna da çalışmalann sürdü- jnü ınlatarak, "Aynca. önce- yıBrdaDünyaAnıtlarıKonı- • Patara'daki kazı ve restorasyon çalışmalanna Akdeniz Üniversitesi'nden 10'ubilim adamı olmak üzere 35, Magdeburg Üniversitesi'nden de lOuzman katılıyor. ma Vakfi tarafindan önemü ya- pdardan biriolarakgösterflen Pa- tara Corinth Tapınağı'nın sağ- lamlaştırnıa çalışması yapıldı. Bu tapınağın kapısında bir çöz- me vardı. kapı sağlama alındı" dedı. Parlamento ve Bouleteri- on Meclis Binasfnın açılması ve restorasyonuna yönelik çalış- malann da Almanya'nın Mag- deburg Teknik Üniversitesi 'nden gelen lOkişilikbi- lımheyetiylebera- ber sürdürüldüğü- nü kaydeden Işık, Akdeniz Üniver- sitesi ekibinin ar- keolojik, Magde- burg Universitesı ekibinin de mima- ri çalışmaya ağır- lık verdiğinı kay- detti. Antik kent- te bu yıl hafriyat çalışmalan yapıl- Cazibe merkezi oldu Fırat'ın turizme katkısı büyük KAYSERTDEKl ÇAN KULESlNl ONARTIYOR Geçmişine vefa borcumı ödüyor dığına da değinen Işık, antik kentte biriken kumlann uzak- laştınldığını, tiyatrodaki otur- ma basamaklannın belirlendiği- ni söyledı. Işık, bu yılki çalış- malarda, Meclis bınasının to- nozlu giriş kapısı bulunduğunu da açıklayarak, önceki yıllar- dan beri sürdürülen seramik de- posundaki sınıflandırmaya yö- nelik çalışmalann da devam et- tığinı sözlenne ekledı. GAZtANTEP(AA)- Gaziantep ve Şanhurfa arasına, Fu^t nehri üzerine inşa edilen Birecik Barajı ve hidroelektrik santralinin oluşturduğu göl, bölgede yeni turiznı olgulannı gündeme getirdi. Zeugma antik kenti, bir bölümü Birecik Barajı gölü altında kalan ve siyah gülü ile ünlü Halferi ve inanç turizmi kapsamuıda değerlendirihnesi öngörülen Rumkale, Fırat kaynaklı turizm hareketlerinin odak noktalan olarak öne çıkıyor. Hititler döneminde nehir limanı olan ve artık bir göl kenan kentine dönüşen Halfeti, taş binalardan oluşan mımari dokusu ve çarpıcı güzelliği ile Fırat kaynaklı turizm hareketlerinin cazibe merkezi konumunda. Büyüleyici güzellikteki mitolojik hikâyeli mozaiklerin çıkanldığı Zeugma antik kenti, Rumkale ve Halfeti 'nin bir arada ofması ve Kommagenelilerin merkezi ve dünyada benzeri bulunmayan dev tann ve kral heykellerinin ikametgâhı Nemrut Dağı ören yerine yakınhğı, Fuat kaynaklı turizm hareketlerine farklı bir cazibe kazandınyor. Bölgeye yönelik tur programlan kapsamına, Şanhurfa'daki Balıklıgöl ve çevresi ile Harran'ın eklenmesi halinde, kültür içerikli tur organizasyonu tamamlanmış oluyor. Fırat kaynaklı turizm hareketlerine paralel olarak Halfeti'de bazı projelerin uygulanması gündeme geldi. GAP Idaresi'nin yönlendirmesi ve Halfeti Belediyesi ile yöre halkımn ortaklıgı ifc otel yapımı, Halfeti'nin kentsel SİT ve mimari karakteri korunarak, eski yapılann restorasyonu ve yeniden işlevlendirilmesi bu projeler arasında bulunuyor. KAYSERİ (AA) - Isveçte sportesisi işleten AnastasiosPa- nagiotidis adlı Yunanlı işada- mı, 1924 yılında imzalanan, Türkiye'deki Rumlar ile Bal- kanlar'daki Türklerin müba- delesini öngören anlaşmayla babasının Yunanistan'a göç et- tiği Özvatan ilçesinde bulunan Rum Kilisesi'nin çan kulesini restore ettirmek için ilgili ku- rumlara başvurdu. Kayseri Kültür veTabiatVarlıkla- nnı Koruma Ku- rulu tarafından restorasyon proje- si hazırlanan çan kulesinde. Pana- giotidis'in maddi desteğiyle onan- ma başlandı. Ta- rihi çan kulesinin dört sütun ile sü- tun başlıklan aslı- • Yunanlı bir işadamı, babasının 1924 mübadelesinde Yunanistan'a göç ettiği Kayseri'nin Özvatan ilçesinde tmlunan kilisenin çan kulesini restore ettiriyor. na uygun olarak yenilendi. Özvatan Belediye Başkanı Şükrii Kara. çan kulesinin mü- badeleden önce ilçede yaşa- yan Rumlardan kalan tek sağ- lam yapı oldugunu kaydetti. Panagiotidis'in geçen yıl il- çeyi ziyarete geldiğini, yıkıl- ma tehlikesiyle karşı karşıya olan kuleyi onarmak istediğı- ni bildirdiğını anlatan Kara, şunlan söyledi: "Tarihj kilise- nin çan kulesinin restorasyo- nuna başlandL Yıpranan sü- tunlar ve sütun başhklan ile yapı taşlan ashna uv gun ona- nldı. Kulenin altında bulunan ve mezarhk olarak kullanılan alan duvarla çevrUip yeşiDen- diriJecek. Anastasios Panagi- otidis. 35 mihar Kraya mal ola- cak restorasvon masraflaruıı karşuayacak. Kilisenin çan ku- lesi, Özvatan ile Yunanistan ara- sında kurulan dostiukköprüsü- nün sembolü ol- du. Duyarülığuı- dan dolavı Özva- tan halkı adına Yimanfa dostumu- za teşekkür ede- rim. Tarihe ve ta- rihieserlereçıfeın- ca tutkun oldu- ğum için 1984 >> lında Yunanistan'ın Trikala kentinde bulunan veMimar Si- nan 'm ülkemdeki ilk eseri olan Osman Şah Canıisi ve Türbe- si'ni restore ettirdim. Şinıdi de babanun vaşadığı Ozvatan'da- ki 1834tarihB 'Denizlerin Kur- tancısf savılanAzizNikolos'un adını taşıyan kilisenin çan ku- lesini ve kilisenin papaa Aziz Lazaroz'a ait mezan restoreet- tiriyonun." DUZYAZI ORHAN BtRGİT Devlet Bahçeli Sertleşiyop Bakanlar Kurulu'nun dün yaptığı toplantıda MHP lıderi ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli yok- tu. MHP Genel Başkanı, kamu görevlılerinin ma- aşlarının ele alınacağı toplantıya katılmak yerine, eski yol arkadaşlarından Yaşar Okuyan'ın MHP üyeliğı töreninde bulunmayı yeğlemişti. Tabii. isteseydi tören saatı, BakanlarKurulu top- lantısı ile çakışmayacak şekilde düzenlenebilirdi. Ama, sanıyorum Bahçeli, Bakanlar Kurulu'ndasağ tarafinda oturan Mesut Yrlmaz'ı da hedefalan dün- kü konuşmasının sert üslubunun etkisi altında, ANAP Genel Başkanı ile yüz yüze gelmeyi pek içi- ne sındıremediği için, dün Hükümet işlerini askı- ya almış oldu. Hükümet işleri elbette yürüyecek ve yürümeli de. Ama seçim kampanyasında karşılıklı atışmaların dozu arttıkça, artık ortada ne koalisyon ortaklığın- dan ne de içtenlikten söz edilecek. Dolasıyla da 57. Hükümet'i oluşturan üç partinin özellikle ikisi, yani MHP ve ANAP arasındaki salvoları Bakanlar Kurulu toplantılarına taşımamak için, lıderler ve bakanlar eskisi kadar bir arada görünmeyi de is- temeyecekler. Önceki gecenîn öyküsü Aslında MHP Genel Başkanı'nı, önceki gece NTV de AN Kırca'nın 'Siyaset Meydanı' progra- mında izleyenler, 3 Kasım seçimleri için Devlet Bey'in izleyeceği strateji hakkında adamakıllı fikir sahibi oldular. Erken seçim karannı, bir ateş topu gibi ülke gündemine atan MHP Genel Başkanı, düğ- meye niçin bastığının hesabını verirken partisini hü- kümet dışında bırakmak isteyen bir komplonun üs- tündeki örtüyü de adamakıllı kaldırdı. Kaldırırken de "Herinsanın hayatında sağlık so- runları olabilir" diye başladığı açıklamasında, "onunla beraber siyaset yapan her insanın Sayın Başbakan 'ın sağlığına bir an önce kavuşması nok- tasında duada bulunması gerekirken Sayın Baş- bakan 'ın görevden almması gerektiği, birisine ve- kâlet bırakması gerektiği konuları tartışıldı" dedi. öylece, iç ve dış oyuncuların varlığını öne çıkart- tı. Bahçeli'ye göre, bu tartışmaları başlatıp sürdü- ren, Ecevit'in yerine DSP içerisinden birisini mi ge- çirelim, yoksa başka türlü bir hükümet şeklı mi ol- suna dayanan senaryonun yazarları, oyunculan arasında kimi köşe yazarlan da var. TÜSİAD ve baş- ka sivil toplum kuruluşları da. Bahçeli'nin bir ulusal TV kanalındaki uzun ko- nuşmasını elbette burada yeniden özetleyecek değilim. Ben, bırgazeteci olarak MHP Gene) Baş- kanı'nı 3 Kasım seçimleri için düğmeye basma aşamasına getiren kimi oyunlann, onun üzerinde- ki etkısini vurgulamayı amaçlıyorum. Önceki geceki konuşmayı dikkatlıce izleyenler, adlanndan açıktan söz edilmemiş de olsa, hem Me- sut Yılmaz'ın, hem Özkan ve arkadaşlannın Dev- let Bey tarafından suçlandığını saptamışlardır. MHP'siz ve Ecevit'sız hükümet oyununu bozmak amacı ile 3 Kasım seçimleri için düğmeye bastı- ğını anlatan Bahçeli, bugün de yine aynı seçene- ği bir kez daha uygulama amacıyla yapılan girişim- lerden söz ediyor ve bu girişimin sahiplerini "Çil- ler, Yılmaz, YTP ve Saadet Partisi yöneticileri" olarak açıktan ramp ışıklarının karşısına sıralıyor. Onunla da kalmıyor. Sözünü ettiği kişi ve kurumların amacını "Kıb- ns'ı da mı vermek istiyohar" sorusunu yönelterek kayıtlara geçırtıyor. Devlet Bahçeli'nin son ıki konuşması, 3 Kasım seçimlerindeki propaganda oklannı, hangi parti- lere yönelteceğini de belgeliyor olmalı. MHP Genel Başkanı'nın eleştirilerinden, özellik- le Kemal Dervtş de nasiplenmektedir. 57 Hükümet'in teknokrat ekonomiden sorumlu bakanının bugün- kü statusü, yani CHP sıyasi kimliği, sanınm MHP Genel Başkanı'nca, "bir taş ile iki kuş vurma" ama- cıyla da kullanılacaktır. Çünkü Devlet Bey, önceki geceki konuşmasmda şu tümceleri ile bu konuda- kı hazırlığını göstermiş olmalıdır: "Bazılarının söy- lediği gıbı 0 dördüncü ortaklıktan çıkmıştır. CHP siyasi kimliği içerisinde ne anlatıyor ise anlattık- larıyla 57. Hükümet'i nasıl suçluyorsa, onun ce- vabını 57. Hükümet'in sorumlusu olarak, vermek zorundayız." MHP Genel Başkanı, Ecevit'e karşı komplo ıddıalannı çoğu DSP sozcüsünden çok da- ha güçlü ve inandırıcı dayanaklarla sürdürüyor. Dikkati çekecek kadarönemli bir başka özelliği de Devlet Bey'in, Başbakan'dan söz ederken özen- le kullandığı içten ve sadece saygıya değil, sevgi- ye de dayandığı gizlenilmeyen sözcükler olmalı- dır. Devlet Bahçeli, Yılmaz, Çiller ve YTP'lilere kar- şı ne kadar sert birsöylem kullanıyorsa, Ecevit için tam tersini seçmeye özen gösteriyor. Bu dikkat, sadece bir devlet terbiyesinin gereği mı, yoksa üç yıldıryanı başında olduğu Başbakan'ın kışiliğinden etkılenmesinin mi doğal bir sonucu. Bunu bilmek elbette zor. Belki de MHP Genel Başkanı, ülke için canını di- şine takmış bir Başbakan'a karşı, en yakın halka- da tezgâhlanmış ihanet oyununa duyduğu tepki- yi. Ecevit'e yönelmiş sevgisini çift dikiş haline getirerek yanıtlamayı yegliyor. Faks: 0212- 677 07 62 [email protected] ACI KAYBIMIZ Cemıyetimiz üyesi, değerli arkadaşımız M. TEVFİK ALPER 29 Ağustos Perşembe günü vefat etmiştir. Kaybı topluluğumuzda üzüntü yaratan M. Tevfık Alper'in cenazesi, 31 Ağustos Cumartesi günü Levent Camii 'nde kılınacak öğle namazının ardından Feriköy Mezarhğı'nda toprağa verilecektir. Arkadaşımıza Tann'dan mağfiret, ailesine ve üyelerimize başsağlığı dileriz. TÜRKİYE GAZETECÎLER CEMİYETt
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle