Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30 AĞUSTOS 2002 CUMA
HABERLER
Listeler
askıdan indi
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Giincel eşririlmek üzere
9 Ağustos Cuma günü
askıya okanlan sandık
seçmen listeleri dün saat
17.00'de indirildi.
Tüksek Seçim Kurulu
<YSK) yurtdışında
bulunan yurttaşlann 6
gümrük İcapısında oy
kullanabileceklerini
bıldirdi. Lıstelere
bundan sonra ekleme
yapılaınayacak.
Listelerde adlan
bulunmayanlar da
seçimlerde oy
kullanamayacaklar.
Vurtdışında yaşayan
yurttaşlann gümrük
kapılannda oy verme
işlemlen 2 Ekim
Çarşamba günü
başlayacak ve 3 Kasım
2002 Pazar günü sona
erecek.
TÜSİAD
seçimden yana
• ANKARA (ANKA) -
Türk Sanayici ve
Işadamlan Derneği
(TÜStAD), 3 Kasım'da
yapılması kararlaştınlan
seçimin ertelenmesinin
yeni bir belirsizlik
ortamı doğuracağmı ve
ekonomideki canlanma
sürecini olumsuz
etkileyeceğini bildirdi.
TÜSlAD'dan yapılan
yazılı açıklamada,
"Sayın Başbakan'ın
sağlığında gözlenen
iyıleşme, AB uyum
paJcetinin Meclis'ten
geçmiş olması ve erken
seçim karannın ahnmış
olması bu belirsizlikleri
azaltmıştır. Erken seçim
karan, mali piyasalarda
kabul görmüş ve
dalgalanmalarda gözle
görülür bir istikrar
sağlanmıştır. Bu
durumda, 3 Kasım
seçimlerinin ertelenmesi
yeni bir belirsizlik
ortamı yaratacak ve
ekonomideki canlanma
sürecini olumsuz
etkileyerek 2003 yıh
büyüme performansını
da tehlikeye atacaktır"
denildi.
Dilek Sabancı'dan
açıklama
• İSTAJNBLX (ANKA)
- Işadamı Sakıp
Sabancı'nın kızı,
Türkiye Zihinsel Engelli
Sporcular Federasyonu
Asbaşkanı Dilek
Sabancı, politikaya
girmeyeceğini açıkladı.
Sabancı, gazetelerde yer
alan, "YTP'den aday
oluyor" yönündeki
haberler üzerine yazılı
açıklama yaptı.
Politikaya
girmeyeceğini belirten
Sabancı, "Benim gayem
özürlülere daha iyi
yaşam sağlanması ve
özürlülerin
parlamentoda temsil
edilmesi. Bu amaçla bir
partiye girsem mi diye
düşündüm. Ancak bir
partiye girmeden de bu
konuda hizmet
edebileceğime
ınandım" dedi.
fiztürk yargıya
gidiyor
I Haber Merkezi -
Ulusal Muhtariyet
Partısi (UMP) Genel
Başkanı Fehmi Öztürk,
Mersin'de valilik
karanyla açığa alınan 27
muhtar adına
mahkemeye
başvuracaklannı
söyledi. Öztürk, Tüm
Muhtarlar Derneği
üyeleriyle birlikte
bugün Mersin'e
pdecekJerini, muhtarlar
ıçin görüşmelerde
hılunacaklarını
kaydetti. Mersin Valisi
Akif Tığ, sahte seçmen
juzılması olayına adı
kanşan 4 mahalk
nuhtannı daha açığa
jldığını, yapılan
ncelemede 196 bin
sçmenden 5 bin
"85 "inin sahte
\azıldığının tespit
edıldiğini bildirdi.
Sütaş Genel Müdürü Yılmaz, seçimleri 'huninin ağzından geçmeye' benzetiyor
Güçlü siyasi iradeşartOZLEM YTJZAK
Nasıl bir dönem Mudurnu Tavukçu-
luk, Bolu'nun Mudumu ılçesine can ver-
di ise Sütaş da Bursa'nın 25 bin nüfus-
lu Karacabey ilçesi için aynı anJamı ta-
şıyor. Yalnız üretim ve istihdam açısın-
dan değil, eğitimden kültüre kadar sos-
yal bir boyut kazandırdığı için...
1974 yılında günde 5 ton süt işleme
kapasitesi ile faaliyete başlayan Sütaş
bugün 120 bin metrekarelik bir alanda
günde bin ton süt işliyor. Satış ve pazar-
lama da dahil 2 bin kişılik bir ekiple
ürünlerini her gün Türkiye'nin dört bir
yanında 45 bin satış noktasına ulaştın-
yor. Süt hayvancıhğıyla ilgili verdiği üc-
retsiz eğitim seminerlerine Türkiye'nin
• Muharrem Yılmaz'a göre Türkiye'nin topyekûn bir kabuk
değiştirmeye, yeni yönetim anlayışına geçmeye ihtiyacı var. Özel
sektörün bu anlamda çok yol kat ettiğini belirten Yılmaz'a
göre devlette de benzer dönüşümü sağlayabilecek bir siyasi
iradenin ortaya çıkması lazım.
dört bir yanından katılım oluyor.
Belki de bu yüzden Sütaş Genel Mü-
dürü Muharrem Yılmaz sanayi-üretim
ile siyaset-sol çıtası içinde alabildiğine
dobra. "Arük sanayiyi başka gözJe gör-
tnemizlazım, sanayinin. toplumsal yapı-
nın yerine oturmasında büyük işlevi ol-
duğunu kabul etmefiyiz" diyor. Yılmaz,
seçimleri "huninin ağzından geçmeye"
benzeterek şöyle tanımlıyor: "23 parti
ile siyasetmi olur. Siyasetin kendtisinin çö-
zümsüziükkr içinde parçalandığının en
güzeJresmibu. Ya siyaset konsantre ola-
cakve olması gereken toparlanma yaşa-
nacak, sonunda aydınJığı göreceğiz ya
da bu huninin ağzında sıkış tepiş suyu-
muz çıkarak sürdüreceğiz. Ancak Tür-
kiye'nin huninin ağzından geçerken ala-
ca^güç,sanavisidir.üretimedevameden
insanlandır."
Bir önceki dönem Türkiye Genç Işa-
damlan Derneği "nin (TÜGİAD) baş-
Bir önceki dönem
Türkiye Genç
Işadamlan Derneği'nm
(TÜGİAD) başkanJığını
da üstknen Muharrem
Yıhnaz,"Kö\1ühık
ağırhkJj bir toplumda
mu olur? Onun
ı sanayiyi ve üretimi
ıakiçin
şm-ahyu." diyor.
Avrupa Türkiye'yesahipçıkmak zorunda
Avrupa Birliği (AB) yolunda ilerleyebilecek bir hükümet
kurulabilirse, Avnıpa Türkiye'ye sahip çıkmak zorunda.
Yani sadece IMF'nin ya da Amerika'daki dostlann
desteği ile bu iş yürümeyecek. AB de destek çıkmaya
başlarsa o zaman bu işin altından kalkılabilir. Zaten
ABD de bu işi AB'ye ihale etmeye kalkışıyor. îstikrarsız
bir Türkiye'de başa bela bunu da görüyorlar. Ucundan
tutup 5 yıl 10 yıl yavaş yavaş uzun bir perspektifle
Türkiye'yi AB standartlanna çıkartmaya çahşacaklar.
Yani 10 senede 10 bin dolar kişi başına gelir gibi
seviyelere getirmeyi. Bu seçimden sonra çıkacak tablo,
"Evet, Türkiye bu yolda ilerleyebiur" mesajını verecek
ya da vermeyecek. Bunun aksi bir tablo ortaya çıkarsa
çok sıkmtı olur. Diyelim, 4 Kasım günü AKP çıktı. Irak
politikası ne olacak, AB ile ilgili ne olacak, bekle gör.
Kısacası bir huninin ağzından geçeceğiz topluca...
Ya aydınlığı göreceğiz ya da bu huninin ağzında sıkış
tepiş suyumuz çıkarak sürdüreceğiz. Ama yine de
buradan çıkarken Türkiye'nin güç alacağı sanayisidir,
üretüne devam eden insanlandır.
kanlığını da üstlenen Muharrem Yılmaz
bilgi, birikim \e deneyimlerini siyasi
platforma da taşımaya hazır.
CHP kökenli bir aileden gelen Yıl-
maz ile siyasetli, demokrasili, sanayili ve
bol tanmlı bir söyleşi yaptık.
- Türkhe'de son zamanlarda en sıkhk-
la telaffuz edilen sözcük "değjşim". Ger-
çekten bir değişim söz konusu mu?
Yılmaz - Hepimizin topyekûn kabuk
değiştirmeye, yeni yönetim anlayışına
geçmeye ihtiyacımız var. Özel sektör bu
anlamda çok yol katetti, ciddi anlamda
kurumsallaşmalar oldu. Devlette de ben-
zer dönüşümü sağlayabilecek bir siyasi
iradenin ortaya çıkması lazım. Yani göz-
lerseçimde...
- Yani her işin başı üretim...
Yılmaz- Evet, sanayı ve üretim büyü-
dükçe Türkiye'nin sosyal yapısı da de-
ğişir. Ve ancak o zaman siyaset yerli ye-
rine oturur. Köylülük ağırhİdı bir toplum-
da "soP mu olur? Onun için sanayiyi ve
üretimi arttırmak ıçin savaşmalıyız. Bu-
gün devletle toplumun her çeliştiği nok-
tada solun tabanı olması gerekenler to-
kadı yiyor. Artık sanayiye başka gözle
bakmahyız. Sanayinin toplumsal yapı-
nın yenide oturmasında büyük işle\i ol-
duğunu görmemiz lazım.
- Üretimin sbdn de faaliyet konunuz
olan tanm ve hayvancüık ayağına gelir-
sek neler söyleyeceksiniz?
- Çok basıt kararlarla tanmda çok hız-
lı büyüme sağlanabilir. Ben bunu daima
söyledim. Medeni Kanun ve miras hu-
kukunda düzenleme ile tanmsal işlet-
melerde yapısal değişim yapılsa ciddi bir
reform olur. Tanmda, özellikle de hay-
vancılıkta üretim artışı basittir, paraya ih-
tiyaç yoktur. Yalnızca ulusal politika ge-
rekli.
Hayvancılık kendi kendine gelişen bir
servet, kendini doğuran bir fabrika. Is-
tenirse Türkiye'nin önüne büyük açılım-
lar konabilir. Ancak hep popülizmin kör
karanlığında milleti köylü bırakmak için
çiftçı yapmamak adına bugüne kadar
sürdürülmüş ihmaller. Gelişmiş ülkele-
rin hepsinde servetin, sermaye piyasa-
lannın kaynağında bu var, tanm var,
hayvancılık var. 65 milyon nüfiıslu ül-
kede Türkiye'nin geleceği ile ilgili ka-
rarlar almanız lazım. Dengeli beslen-
menin en az maliyetli, en hesaplı, en
doğru ürünü, süt ve süt ürünleri. Hem
istihdam yaratıyor hem genç nüfusu
dengeli beslıyor hem de kendi doğal
kaynaklannızla ekonomide büyük bir
motor yaratıyorsunuz. Ama bizim siya-
setçiler bununla uğraşmaya tenezzül bi-
le etmivorlar.
Osman Özbek, Gürel'e Başbakan Bülent Ecevit'in çağnsını uygun bulduklannı iletti
Ozden'den DSP'ye ohrnıhı yanıtANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Başbakan Bülent Ece-
vit'in "Göriiş aynhğımız yok"
diyerek birlık çağnsını yinele-
diği Cumhuriyetçi Demokrasi
Partisi (CDP) Genel Başkanı
YektaGüngörÖzden'den olum-
lu yanıt geldi. CDP Genel Baş-
kan Yardımcısı Osman Özbek,
Başbakan Yardımcısı Şûkrii Si-
na Gürel'e çağnyı uygun bul-
duklannı bildirdi. Eski Cum-
huriyet Başsavcısı Vural Savaş
da çağnya sıcak bakıyor. Ece-
vit'in. "ulusal solculuğu ve de-
mokratik solu özünıseyenleri
DSP'de birleşmeye çağırması-
nın" ardından DSP ile bazı par-
tiler arasında temaslar başladı.
Başbakan Bülent Ecevit'in,
"ulusal solculuğu ve demokra-
tik solu özümseyenleri DSP'de
birieşırıeyeçağırmasınur ardın-
dan DSP üe bazı partiler arasın-
da temaslar başladı.
CDP. temaslan yürütmek üze-
re Genel Başkan Yardımcısı Os-
man Özbek, Genel Sekreter Gü-
ECEVÎT ÇAĞRILARININ BtREYSEL OLDUĞUNU SÖYLEDİ
Soysal ve Perinçek'e kapılar kapalı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Bülent Ecevit. "ulusal sol
çağnsı"nın kurumsal değil, bireysel çağn
olduğunu söyledi. Ecevit, dün Haber Türk
televizyonunda gündeme ilişkin sorulan
yanıtlarken sınırlı solda birlik çağnsının
Cumhuriyet Partisi lideri Mümtaz Soysal
ve îşçi Partisi Genel Başkanı Doğu
Perinçek'i kapsamadığını ortaya koydu.
Çarşamba günü yaptığı çağnnın kurumsal
değil, bireysel olarak değerlendirihnesi
gerektiğini anlatan Ece\-it, çağnsına sıcak
bakan tP ve BCP'yle devletçılik
anlayışlannuı uyuşmadığım aktardı.
Ecevit, Perinçek'in solculuğunun eski
devletçiliğe dayandığını, Soysal'a da çok
değer vermelerine karşm onunla da
devletçılik anlayışlannm farklı olduğunu
aktanrken CDP'ye ise açık kapı bıraktı.
Ece\at, "Sayın Yekta Güngör Özden'le
görüşlerimiz arasında farkhhk olduğunu
sannuyorum" diyekonuştu.
ler Tanyolaç ile MYK Üyesi
Mehmet Kıcıman ı göre\len-
dirdi. Özbek, önceki akşam Baş-
bakan Yardımcısı Şükrü Sina
Gürel ile bir araya geldi. Çağ-
nyı temelde uygun bulduklan-
nı, böyle bir ulusal birlikten ya-
na olduklannı belirten Özbek.
Gürel'e parn'sinin görüşünü ilet-
tiğini, kendilerinden yanıt bek-
lediklerini söyledi. Özbek şu
görüşleri dile getirdi: "Partile-
rin tüzükleri. programlan \ ar.
Uygun olan neyse bir çan amn-
da olalım diyoruz. Detaylar çok
önemBdeğiL Çaü da herkesola-
cak. Toplannyerivezamanıko-
nusunda DSP'den haber bekli-
yoruz"
tşçi Partisi (ÎP) Genel Başka-
ru Doğu Perinçek, Başbakan Bü-
lent Ecevit'in ulusal sol ve de-
mokratik solu birleştirme çağ-
nsını yapıcı bir tutumla ele al-
dıldannı söyledi.
Perinçek, partisinin Istanbul
îl Başkanlığı'nda yaptığı basın
toplantısında, Başbakan Ece-
vit'in açıkJamalannı değerlen-
dirdi. Türkiye'deki bütün milli
ku\-vetlerin mılli bir hükümet te-
meliyle birleşmesinin ülkenin en
temel ihtiyacı olduğunu belir-
ten Perinçek, "Bu nedenle Sa-
yın Ecevit'in ulusal sol ve de-
mokratik solu birleştirme çağ-
nsını yapıcı bir tutumla ele an-
yoruz. Milleti seferber edecek
miDişahsrnrtJerden oluşan birön-
derliğin ohışturulması gereklkür.
Savın Ecevit böyle bir önder
kadronun oluşturulmasmda çok
tarihi bir görevi yerine getirebi-
Br* diye konuştu. Ece\it'ın açık-
lamasında kendilerini "sosyal
demokrat" olarak adlandıranla-
n ısrarla bu birleşmenin dışın-
da tuttuğunu belirten Perinçek,
böylece Türk solunun ABD'den
kontrol altına alınması tutum-
lanna karşı çok kesin bir tavır
belirlediğini de ifade etti.
DSP kurmaylan, birleşme-
nin kurumlar düzeyinde değil
çağnya sıcak bakan kişilerin
DSP listelerinden aday olması
yöntemiyle olabileceğini söy-
İediler.
İP Genel Başkan Yardımcısı seçim çalışması için bulunduğu Uşak'ta kalp krizi geçirdi
Hasan Yalçın yaşamını yitirdiUŞAK (Cumhuriyet) - îşçi Par-
tisi (tP) Genel Başkan Yardımcı-
sı Hasan Yalçın. seçim çalışmala-
n için bulunduğu Uşak'ta geçirdi-
ği kalp krizi sonucu yaşamını yi-
tirdi. IP Genel Başkânı Doğu Pe-
rinçek'in "sağkolu" olarak bilinen
Yalçın'ıncenazesi. bugün Kocate-
pe Camii'nde kıhnacak cenaze na-
mazının ardından tP Genel Mer-
kezi önünde yapılacak törenden
sonra Cebeci Asri Mezarlığı'nda
toprağa verilecek. Uşak'ta katıl-
dığı bir yerel televizyyon progra-
mı sonrasuıda, ÎP il yönetim ku-
rulu üyesi KadirAlnnkaya'nın evi-
ne giden Hasan Yalçın'ın gece
23.30 sıralannda kalp krizi geçi-
rerek SSK Uşak Hastanesi'ne gö-
türüldüğü öğrenildi. Hastanede iğ-
ne yapılarak kalp grafısi çekilen 58
yaşındaki Yalçın'ın daha sonra "ev-
deistirahatiuygun görülerektabur-
cu edildiği'' belirlendi.
Yeniden Alonkaya'nın e\ine dö-
nen Yalçın'ın, bu kez saat 04.30
sulannda geçirdiği ikinci kalp kri-
ziyle yaşamını yitirdiği bildkildi.
Uşak Devlet Hastanesi'ndeki otop-
side Yalçın'ın kalp krizi sonucu ya-
şamını yitirdiği belirlendi. Yal-
çın'ın cenazesi dün öğle saatle-
rinde ailesine teslim edilerek An-
kara'ya götürüldü.
68in öğrenci liderlerindendi
Hasan Yalçın, 1944 yılında Konya'nın Hadim ilçesinde
doğdu. î TÜ Elektrik Mühendisliği bölümündenmezun olan
Yalçın, öğrencilik yıllanndan itibaren devrimci mücadele
içinde yer aldı. ITÛ Talebe Birliği Başkanlığı yapan Yal-
çın, daha sonra Fikir Kulüpleri FederasyonuYönetim Ku-
rulu üyeliği yaptı. Türkiye îhtilalci îşçi Köylü Partisi
Merkez Komitesi üyeliği yapan Yalçın, 12 Mart döne-
minde 30 yılı aşkm hapis cezasına çarptınldı, 1974 af-
fiyla çıktı. 1974'ten itibaren Aydınlık, Halkın Sesi der-
gileri ile Aydınlık gazetesüıde çahşn. 1978'de Doğu
Perinçek ile Türkiye Îşçi Köylü Partisi'nin kuruluşun-
da yer alan Yalçın, 12 Eylül darbesinin ardından da 8
yıl cezaevinde kaldı. îşçi Partisi'nin genel başkan yar-
duncısı olan Yalçın, evli ve 2 çocuk babasıydı.
BÎRBAKI31A
SERVER TANİLLİ
Bir Dünya Doruğu
Dünyamızın uzaydan çekilmiş fotoğraflarına ba-
kınız, güzelliğine doyamazsınız: Üstüne yer yer
pamuktan bulutlar serpılmiş mavi bir portakal gö-
rünümündedirgezegenımiz; durmadan dayerde-
ğiştirir renkler: gökte bir şehrayindir gider. Güneş
sisteminde hiçbir gezegen, görünüşüyle aşık ata-
maz onunla.
Üstelik yaşamla da donanmıştır.
Dahası, akılla donanmış insanın yurdudur o.
Ne var kı, Sanayi Devrimi'nden ben, özellikle de
19. yüzyılın ikinci yarısından başlayarak, o insan,
ilerleme ve gelişme adına, doğal ortamı sistemli
olarak yıkıp yok etmeye yönelmiştir: Toprakları al-
tüst etmiş, sulan kırletmiş ve atmosferı de bozmuş-
tur. Binlerce yıl belli bir dengeyi koruyarak sürup
gelmiş olan gezegenimiz. korkunç sorunlarla yüz
yüze bir süredir. Kentleşmesinden ıçeceği suya
ve soluk alıp verdiği havaya kadar, her şeyi sorun.
Böyle gıderse geleceği de tehlıkede.
Onun, giderek ınsansoyunun geleceği de...
Bozulan ıklim dengesı. zaten korkunç selleri ve
fırtınaları ile şimdiden haber verıyor tehlikeyi.
Insanoğlu da çareler arkasında.
26 Ağustos'ta Johannesburg'da toplanan bir
dünya doruk toplantısı, bu sorunları ve çareleri
tartışıyor. 1992'de de Rıo'da böyle toplanılmıştı;
ve kafkınmanın da, "sürdürülebilir kalktnma" ol-
ması gerektiği gerçeğınin altı çizilmişti. Fazla bir
ilerleme olmadığı içindir kı, şımdiki doruk, o konu-
ya yeniden dönüyor.
Bakalım, ne kararlara varılacak...
•
Konuyu lafa boğmamak ve ilkeler planında kal-
mak ıçin, Lib eration gazetesı, dunyaca ünlü ikı dü-
şünürü çağırmış, onlan konuşturuyor.
Içlerinden bin, büyuk bir iktisatçı olan ve üste-
lik "sürdürülebilir kalkınma" kavramını ortaya atan
Ignacy Sachs. sorunların çozümunü. "kalkınma-
ya farklı bir yaklaşım"da göruyor: Çevre sorunu-
nun çözümü, ona göre pek kısa ve pek uzun va-
delerde, ama ikisinı birden işın ıçine sokarak, ye-
rel, ulusal ve küresel planda ele alınması gereken
bir sorundur. Küresel düşünürken. yerel olarak da
hareket etmeli!
Tüketimciliğe de bir sınır koymalı!
Peki özgürlük ne olacak?
"Kuzey'deolsun, Güney'deolsun, birazınlığın,
içerde brüt hasılaya el koymasına, özgürlük adı-
na nereye kadar müsaade edebiliriz?" diye ya-
nıtlıyor soruyu.
"Planlamadan yana mısınız?" sorusuna verdiği
yanıt da şu: "Evet! Ancak düşündüğünüz biçimiy-
le planlama ölmüştür. Reel sosyalizm ölmüştür. Ama
buradan kalkıp, -belli bir modeli pek kötü işledi
diye- her türlü planlama fikrıni îerk etmek aptal-
ca bir şeydir. Son yırmi yılın aşın liberalizmi, va-
atlerini tutmadı. Gelecek, bir karma ekonominin-
dir; piyasaları düzenleyip ayarlamada, devletin
belirteyici bır role sahip olacağı karma ekonomi-
nin!"
Oturup kalkıp "liberalizm" vaazıyapanlannsu-
ratlanna uzatmalı bu sözlerı!
Özetle, yeni bir model ıcat etmeliyız!
Ünlü sosyolog Edgar Morin, konuyu daha da
açıyor ve sonuçta toplayıp şöyle diyor: "Batı uy-
garlığını ideal edinmiş bugünkü kalkınma mode-
lı bır mitostur; yeni bir insan ve uygarlık politika-
sı adına, terk etmelıyiz onu!"
Görüldüğü gibi. konu. bir yerde kapitalizme ve
onun liberal anlayışına gelip dayanıyor. Böylece so-
runların çözümü, yeni bır ekonomı, yeni bir top-
lum tipini gerektıren çok boyutlu bir sorun.
Bır siyasal, bir felsefî sorun da...
Çözümü sağlamada, insanların belli bir bilince
varmaları da, yürüyüşü kolaylaştıracak.
Rastlantının güzelliğine bakınız: 27 Ağustos gün-
lü Hürriyet'te, "Ağaç kesen imama cemaatten
boykot" başlıklı bir haberden öğreniyoruz ki, Ga-
zıantep'in Islahiye ilçesinde, camı avlusunda 20 yıl-
lık 7 kavak ve dut ağacını kesen imamı, halk, "ye-
şil düşmanı" ifan etmiş ve "Ağaç katili imamın ar-
kasında namaz kılmayız" diyerek, namazlarını ca-
mi yerine evde kılmaya başlamışlar.
Işte, "çevre bilinci" bu!
Birsüreönce Bergama'daydı, şimdi Islahiye'de.
Yayılsın ülkenin bütününe, çevre sorunu nasıl dev
adımlarla çözülecektır. göreceksiniz...
Eski CHP milletvekili
Çağlayan Ege
toprağa verildi
• Çağlayan Ege'nin Şişli Camii'nde
önceki gün kılınan öğle namazma CHP
İstanbul İl Örgütü yöneticileri, eski
Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Prof. Dr. Nurettin Sözen, CHP'liler,
ailesi, yakınlan ve dostlan katıldı.
tstanbul Haber Servisi
- Eski Çatalca
Belediye Başkanı,
CHP milletvekili,
Türk Kadınlar Birliği
Başkanı Çağlayan Ege
(71), Şişli Camii'nde
önceki gün kılınan
öğle namazının
ardından Zincirlikuyu
Mezarlığı'nda toprağa
verildi. Ege, bir
süredir îsviçre
Hastanesi'nde ilik
kanseri tedavisi
görüyordu.
Çağlayan Ege için
Şişli Camii'nde
düzenlenen törene,
CHP îstanbul İl
Örgütü yöneticileri,
eski îstanbul
Büyükşehir Belediye
Başkanı Prof. Dr.
Nurettin Sözen,
CHP'liler, ailesi,
yakınlan ve dostlan
katıldı. Çatalca
ilçesinden törene
katılan kalabahk bir
grubun "Ananuzı
kaybettik, ruhu şad
olsun. Çatalcalı
e\1aüan'' pankartı
taşıması dikkat çekti.
Çağlayan Ege, 1931
yılmda doğdu.
Üniversite eğitimi
gördüğü su-ada
CHP'ye üye olan Ege,
CHP Kadın Kollan,
Türk Kadınlar Birliği
Başkanlığı yaptı.
Çağlayan Ege, 1977-
1980 yıllan CHP
milletvekilliği
yaptı. Ege, 71
yaşında ilik
kanserine yenik
düştü.