10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 AĞUSTOS 2002 CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER [email protected] AÇI MTMTAZ SOYSAL İsviçre ve Kıbrıs ST. GALLEN. Isvıçre'nın "kanton" devletlenn- den bırı Kuçuk ama, yıne de 26 kanton ıçınde bu- yukluktebeşıncı Kanton'adaadınıvermışolanbaş- kentınde uluslararas bır konferans Federalızm uzenne Resmı adı hâlâ "Helvetıa Konfederasyo- ru" olan İsviçre, artık konfederasyon olmaktan çıkıp federasyona donuşmuş Yanı, kantonlarara- sındakı bağlar bıraz daha sıkıiaşmış merkezı dev- letın yetkılerı artmış Nıtekım, anayasanın şımdıkı adı da "Federal Anayasa " Boyle olduğu ıçın, İsviçre kendısını federalızmın beşıgı saymakta, dunyadakı oburorneklen ızleyıp sorunlara çare uretılmesıne onculuk etmeye ça- lışmakta İsviçre ve Almanya cumhurbaşkanlan- nın konuşmalanyla açılan konferans, bu çeşıttop- lantılann ıkıncısı Katılım haylı yuksek Çeşıtlı ul- kelenn devlet ve meclıs başkanları, bakanlan, res- mı gorevlıler danışmanlar federasyonla yonetılen ulkelerın onemlı basın mensuplan İ lgınç olan, adadakı çozum goruşmelennde ge- nellıkle konfederatıf tezlen savunan Kuzey Kıb- nsTurk Cumhurıyetrnın boyle bırtoplantıya katıl- masının ıstenmış olması Hem de adıyla, sanıyla Dunyada belkı ılk kez, KKTC'den gelen ıkı ko- nuşmacının bır komısyon programındakı adlan bu "tanınmamış" devletın tam adını ıçeren sıfatlarıy- la yazılmış Hayret Komısyon'da "Kıbns Cumhunyefnn bır oncekı cumhurbaşkanı Yorgo Vassiliu bıle buna rtıraz etmıyor Bayraklar arasına KKTC'nınkını koymamış ol- salarda Isvıçrelılenn adaTurklenne bu kadar- cık olsun ılgı duymuş olmalan, Turk tarafınca sa- vunulan konfederatıf tezlenn, Avrupa'nın gobe- ğındekı bu ornekte olduğu gıbı, yenı gelışmelere açık tutulmasıyla ızah edılebılır Kıbrıs'ta da, kon- federasyon ıçındekı ılışkıler gelıştınlerek karşılıklı guvenı arttıracak bır çozumde uzlaşıhrsa, konfe- deratıf bır yapı pekâlâ, zamanla federasyona, da- ha sıcak bır yakınhğa donuşebılır Yok Rum çoğunluk Turklen, eşıt ortak değıl de sayıca az oluşlan yuzunden "azınlık" saymayı sur- dururse, aksı olur ve kuzeydekı devlet kendı ba- şının çaresıne bakar Isvıçre'dekı ılgının bır başka nedenı, heıtıalde, Turk tarafının yıne goruşmeler boyunca "kurucu devletler" yanı kuzey ve guneydekı cumhunyet- len gelecekte de İsviçre kantonları ıçın kullanılan deyımle "anayasa çerçevesınde egemen" say- mak ıstemış olmasıdır Bu yaklaşıma gore Kıb- ns'ta kurulacak ortaklık, ortak anayasa yenne bır "kuruluş antlaşması"na dayanacak olsa da, yet- kılennın ancak bır kısmını merkeze devreden ku- rucu devletler yıne bırolçude egemen kalacaklar- dır Olçu de, kendı ıradelenyle koyduklan ortak kurallardır Bellı kı, ozde haklıysanız, haklılığınızı destekle- yecek ornek bulmakta guçluk çekmıyorsunuz K0RSANKİT4P BASANA DA SATANA DA ACIYINIZ ER GEÇ YAKALANACAK VE 4-6 YIL HAPİS CEZASIALACAK' Bılim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (BESAM) OZURLULER VAKFI 31 Ağustos 2002 Cumartesı günü 21.00 - 23.30 saatlerı arasında Harbıye Cemil Topuzlu Açık Hava Tıyatrosu'nda Arif sağ - Sabahat Akkiraz KONSERİ Irtıbat ıçın: 546 60 59 Konser bıletlen Bıletıx satış noktalanndan www.biletix.com'dan ve 0 216 45415 55'den temın edılebılır ENGLISH CENTRE L a n g u a g e S c h o o l eneHGenel Ingılızce Programlan Şırketler ve Kuruluşlar Içın Ozel Programlar Iş Ingılızces Program an TOEFL IELTS FCE Sınavtanna Hazırtk Progpamlan Çocuklara Ozel Hafta Içı Gunduz Yaz Programlan Bıre-bır Ingizce Egıömlen Ev Hanımlama Ozel Programlar Ogrencılenmıze Uoretsız Aktrvıteler Rumtli Cad No 92 80220 Osmanbty Istanbul Td (0212)2259172 2470983 24120 34 wvnungl!stK»ntra com 30 Ağustos: 80. Yıldönümünde Ordumuz... Cumhunyet ordusu ulusçudur Ancak onun benımsedığı ulusçuluk Ataturk ulusçuluğudur, kısacası, çağdaş ve çağdaşlaştıncı bır ulusçuluktur Bu ulusçuluk ırkçı değıldır Bu ulusçuluk laıktır Bu ulusçuluk bırlık ve beraberlık ıçınde çalışmamız \e çaba göstermemız koşuluyla ulkeyı en ılerı düzeye getırecek yeteneklere sahıp olduğumuz ınancındadır Prof. Dr. SlUia KÎLI Boğazıçı Umversıtesı 30 Ağustos'un 80 yıhnıkut- ladığımız şu gunlerde cumhunyet ordusunun Turk toplumundakı yennı ulkece, ulusça yaşadığımız olaylar ve karşılaştığımız sorun- lar nedenıyle de bır kez daha de- ğerlendınne gereğını duyuyo- rum Geçmişte Ttirk ordusu Yozlaşmış, tutucu. gencı du- zenın vurucu gucü konumuna gelmış Yenıçen Ocağı'nın 1826 tanhınde II. Mahmut taranndan ortadan kaldınlmasıyla cumhu- nyet lcuruluncaya dek kendısıy- le çehşkı ve savaşım ıçınde bır yan kuruluşu bulunmayan tek kurum ordu ıdı II Mahmud'un asken alanda getırdığı yenılık- ler ordumuzun bır onemlı temel nıtelığını belırledı Yenı ordu- nun subay adaylan dın kokenlı- lerden (medreselılerden), sıya- set ve saltanat kokenlılerden (En- derun) değıl halk katmanların- dan seçıldı Yeteneğe, becenye bağlı bır sıstemle orduya halk kesımının çocuklan alındı Or- dunun bûnyesı halklaştı "Var- hk" değıl, "yetenek" subay kad- rosunun oluşumunda geçerlı ku- raloldu OysaaynıdonemınAv- rupa'sında subay olabılmek ıçın varhkh, soylu aılelenn çocuğu ol- mak gerekıyordu Batı'da subay kadrosu tutucu bır guç oluşturu- yordu Bahkulturunun,Batıger- çeklennın duşunuru KarlMars ışte bu nedenlerle subay kadro- suna ve burokrasıye karşıydı Kapıtulasyonlar ve yanlış sıya- salarla ekonomısını, hatta gele- ceğını Batılı emperyahst ulkele- re teslım etmış olan Osmanlı yo- netımı ulkeyı Endustn Devrımı dışında bıraktı Osmanlı Devle- tı kendı ekonomısı olmayan bır konuma duştu Hal boyle olun- ca ulkede ulusal bu- sanayı bur- juvazısı ve ışçı kesımı doğma- dı Ülkedekı bu boşluğu doldu- ran en onemlı kesım subay kad- rosu ıdı Ordu ılencı kesımın, ılencı gucunu oluşturdu Subay kadrosunun çabası ıs- lahatlar yaparak Osmanlı tmpa- ratorluğu'nu duzluğe çıkartmak, onu yaşatabılmektı tttıhat Te- rakkı Turkçuluğu benımseme- sıne karşın Osmanlı împarator- luğu'nu ayakta tutmak ıstedı- ğmden Islamcılıktan, Hılafet- ten, Osmanlılıktan vazgeçemı- yordu Bu durum ıse bırbınyle çehşkı ıçınde olan kurumlar ve kavramlar kargaşasını doğuru- yordu Ali Fuat Cebesoy Paşa ıle ve- fatından bır sure once yaptığım bır goruşmede sınıf arkadaşı Mustafa Kemal hakkında bana şu sozlen soylemıştı "Daha Harbiv eyıHannda, Mustafa Ke- mal imparatorluk sisteminin if- las ettiğini, güçhi devtederin ulu- sal devletierini kurmuş oldukla- nnı ve biziın de sistemimiri \e- nilememiz gerektiğini söylerdi. Hâlâ imparatorluğu >aşatmayı amaç edinen bizler ona 'hayal- cı' derdik. OUylar öyle gösterdi ki,esas 'hayalcıler biztermişiz." Kurtuluş Savaşı'nuı utkuyla sonuçlanması ıle kurulan cum- hunyetle bırlıkte ordu yenılığe, ılencılığe açık olma ozellığını dahadaılenyetaşıdı Yanm'is- lahat" anlayışını gende bıraktı Tum çağdaşlaşmayı benımsedı Cumhunyetı ve cumhunyetın laık otontesını dıştakı ve ıçtekı duşmanlara karşı konımak baş- lıca gorevlennden bın oldu Ataturk donemınde ordu sı- yasetın dışında kaldı Cumhun- yetı korumak ve kollamak gore- vuıı rejımı korumak doğrultu- sunda kullanması gerekmedı Çunku sıyasal yaşama egemen olan guç, meclıs ve o meclısın rrulletvekıllen ılencı ve ulusal devnmcıydıler Meclıs cumhu- nyetın laık otontesının ve ulke- nın bolunmez butunluğunun bı- lıncınde ve kararhlığında ıdı Ve o meclıs kalkınmamızı, çağdaş- laşmamızı ozde kendımıze, ken- dı gucumuze, kendı çalışkanlı- ğımıza ve kendı ınsanımıza da- yandınyordu Tam anlamıyla çağdaş bır eğı- tımle yetıştınlen Turk ordusu, ulusallığını yınrmeden yenılığe açık olma, dunyadakı gelışme- len yakından ızleme geleneğını gelıştırmıştır Herkurumdaola- bıleceğı gıbı zaman zaman ba- zı olumsuz gınşımlere karşın Turk ordusu bu olumsuzluklan kendı ıç dınamığı ıçuıde duzel- ten, kendısını ıyı denetleyen, çağla bırlıkte gehşmeye ozen gösteren bır ozellığe sahıptır Turk ordusu ulusallığını yıtır- meden yenılığe açık olma ozel- lığını surdurmektedır, surdure- cektır Turk ordusunun benım- sedığı duşunsel çızgı Ataturk'un benımsedığı ulusal-devnmcı çız- gıdır Cumhuriyet ordusunun temel sorunlanmıza yaklaşımı Turk ordusu sıyasal ıktıdara "taüp olma" gıbı bır ozlem ıçın- de değıldır Ancak ordumuzun ödun vermedığı bır gorev anla- yışı vardır O da ulkemızın ba- ğımsızlığını korumak, du-lık ve duzenını sağlamak, çağdaş uy- garlık duzeyıne ulaşma atılım- lanmızı engellemek ısteyen her turlu karşıdevnmcı gınşunın oyununu bozmak Çağdaş bır eğıtımle yetıştınlen Turk subay- lan, bu unıformalı aydınlanmı- zın ulkemızuı temel sorunlanna Ataturkçu yaklaşunlan, ordu- nun çağdaş Turk toplumundakı yennı, neden "ulusun en güve- niür kurumu" olduğunu belırle- mektedır 1- Cumhuriyetçilik ve Laildik: "Demokrasi" ınsanm en yuce değerlennı one surduğu gıbı, "bencilliğe", "özel çıkarlara" hoşgorulu olabılu- "Cumhuri- yet" ıse "bütüne", "kamu yara- nna" kendısını adamıştır "Şe- riatçı", "bölücu" akımlar, "de- mokrag", "ozgurhüder" slogan- lanyla desteklenebılır Cumhu- riyet ancak laik otoriteye yasal- hktanır. Cumhunyet "halkuı ka- yıtsız şartsız egemenliği'' uzen- ne kurulur Cumhunyet kamu yaranru, sosyal adaletı, laıklığı on planda tutar Cumhuriyet de- mokrasinin onkoşuludur. Kuş- kusuz amaçlanan cumhunyetın daha da demokratıkleşmesıdu- Çağdaş uygarhk düzeyine ulaş- mamız cumhuriyetçi değerlere sahip çıkmamızla sağlanır. Turk ordusu cumhumetçıdir. 2- KureseUeşme: Cumhunyet oncelığını "bütüne","kanîuya- ranna" kendısını adamışhğından alır Işte cumhunyetçılık ve ku- reselleşme arasındakı temel çe- hşkı buradan kaynaklanmakta- dır KureseUeşme kamu yaran, halkın refahı goruşune saldıra- rak cumhunyetçı anlayışın ozu- ne saldırmaktadır Kureselleş- me kendı amaçlanna ulaşmada en buyuk engel olarak ulus-dev- letı gormektedır Her şeyı, kâr, kazanca mdırgeyen kureselleş- me sıyasalan sonucu elde edılen zengınlık halka aktanlmamakta- dır "Yurttaşhk" anlayışı, kamu yaranru goz ardı etmektedır Ata- turkçu duşunce sıstemı ulus-dev- letçıdır, antıemperyalısttır ve bu ulkenın gelışmesını kendı "kal- kuuna, çağdaşlaşma modeüni" kendısının oluşturmasına, uy- gulamasına bağlar Dıştan ıthal "kalkınma" reçetelennuı yeter- sızlığının, sakmcalannın ayır- dındadu- Bır ulke ekonomısını, temel kamu kuruluşlanm teslım etmeden de dunyaya açılabılu- Nıtekım Ataturkçu duşunce sıs- temı dunyayaaçıknr Ancakmaz- lum uluslan, ınsanlığı somuren sıyasalara karşıdu- KureseUeş- me olgusunun bugunku sıyasa- lan, uygulamalan Ataturkçuluk ıle çelışmektedır Çunku Ata- turkçuluk halktan yana, adıl da- ğılundan yana, ulus-de\ letten yana, eşıtlıkçı yonu ağır basan, kamu yarannı gozeten, yurttaş- lık olgusuna buyuk onem veren bır duşunce sıstemıdır Turk or- dusu kureselleşme bahaneleny- le ulus-devlete saldın nedenle- nnı ıyı bdır Turk ordusu Ataturk- çu duşunce sisteminin ozunde yatan "sosyal de\1et" anlayışını benımser AB Turkıye'yı ıçıne almamak ya da en azından uye- lığuıı gecıktırmek ve bu konu- da kendısını haklı gostermek ıçm Turkıye'yı buyuteç altında tutarak ulkemız hakkında olum- suzluklan anyor Yaklaşımında çıfte standart kullanıvor Aday- lığa kabul ettığı, goruşmelere başladığı Doğu Avrupa ulkele- nndekı yasalann olumsuz yon- lennı daha sonra duzeltılmesı gereğıyle bır sure ıçın goz ardı edebıhyor, Turkıye'ye yıllar ıçın- de yaptığı ekonomık ve malı yar- dımdan pek çok fazlasuıı bu ul- kelere kısa surede dağıtmış bu- lunuyor \B'ye uye olabılme- mız ıçın Kıbns, Ege gıbı ulke- mızın yaşamsal çıkarlanndan odun vermemızı beklıyor Bu konuda Ataturkçu goruş şudur Turkıye yaşamsal çıkarlanndan ödun vermeden, "onurhı bir dev- let" olarak AB'ye uye olmalıdır Tûrk ordusunun sonuna kadar benımsedığı Turk devletının "onuriu bir deviet" olarak yaşa- ma hakkı doğrultusunda karar- lılığıdır Cumhunyet ordusu ulusçu- dur Ancak onun benımsedığı ulusçuluk Ataturk ulusçuluğu- dur, kısacası, çağdaş ve çağdaş- laştıncıbır ulusçuluktur Bu ulus- çuluk ırkçı değıldır Bu ulusçu- luk laıktır Bu ulusçuluk bırlık \ e beraberlık ıçınde çalışmamız \ e çaba göstermemız koşuluyla ul- keyı en ılen duzeye getırecek yeteneklere sahıp olduğumuz ınancındadır Turk ordusunun benımsedığı Ataturkçu ulusçu- luk anlayışı bırleştıncı, butunleş- tıncıdır Turk ordusu hakkında ıstendı- ğı kadar araştuınalar yapılsın, orneğın tt Pentagon"un yapürdı- ğı çalışmaya gore "Türk ordu- su 2020 yılina giden sureçtesiya- sal sıstemın tenunaO olma ozel- tiğmi yitirecektir" gıbı duşunce- ler, Turkıye'nın gerçeklen ışığm- da "geçersiz'' bır sav olmadan ote- ye gıdemeyecektir Turk ordusu "maceraa" değıl- dır Cesurdur Cıddıdır Tutarlı- dır Turk ordusu ulkesı ve mıl- letıyle bolunmez butunluğumuz- den, cumhunyet otontesının la- ık temelınden ve çağdaşlaşma kararlılığımızdan vazgeçmeden dunyava açık, yenılıklen ızle- yen v e uygulayan bır kurumdur Turk ordusu kendısını ulusunun, devletuıuı gucunu ve onurunu korumaya adamış bır kurumdur Yukanda Turk ordusuyla ıl- gjlı belırttığım ozellıkler uÜcemız msamnın buyuk çoğunluğunun paylaştığı bır uygarlık anlayışı- dır 30 Ağustos'un 80 yıldonu- mu tum ulusumuza ve cumhu- nyet ordusuna kutlu olsun 1 Hekim Sorumluluğunun Boyutlan Gızlılık kuralının toplumsal. hukuksal ve de kışısel yonlenyle medıkal etık yonunden mutlak bır moral mecbunyet olup olmadığı ve ıstısnaı koşullarda bu kuraldan sapmalann olup olamayacağı gunumuzde tartışılan konular arasındadır Prof. Dr. Kemal ÖNEN H ekım-hasta ılışkı- sı, sûreklı olarak toplumun gunde- mındedır \ e doğrulan-yan- lışlan ıle çok kez abarhlı olarak medyada da yer alır Son aylardakı sıyasal-eko- nomık olaylar ve sorunlar % e de bunlarla, sayın Baş- baka"nın hastalığı arasuı- da kurulmaya çalışılan et- kıleşımler, u Hekim-hasta Uişkisiııi'" ahşılmışın dı- şında bazı yonlen ıle goz- den geçırmeyı gerektın- yor Konu, medyada ge- nellıkle ıhtıyatsız ve çok kez yuzeysel ve tek boyut- lu yorum veya savlarla ele ahnıyor Bır hastada eğer hekım- lerce açık seçık bır tanı bıldınlmış değılse dışar- dakı hekımlenn v eya dığer kışılerın savlan ancak uzaktan gözlemlere veya nvayetlere dayalı v e "ola- sıhklar düzeyinde" kalır Dolayısıyla bu- kısun ya- zar-çızer veya sıyasetçı- nın, tanıya, prognoza ılış- km olarak medyaya yan- sıyan duşuncelen hem ye- tersız hem de yersızdır Objektıf analızler ve kesın tanıdan yoksunluğa rağ- men bu turdekı duşunce- ler, sıfatı, mev kn ve de gu- cu ne olursa olsun sahıp- len ıçın bılgı yetersızlığı- nı v eya duygusallığı yan- sıtabılır Aslında bu tur konular, genel medıkal etık yonun- den çok boyutlu olarak ele alınmak gerekır Gunu- muzde hekımın sorumlu- luğu sadece hastaya yone- lık bır husus gıbı değıl, fa- kat çok boyutlu olarak ele alınmakta Hekımın bır yandan hastasuıa ve fakat aynca topluma topluma, meslektaşlanna, aılesıne v e bızzat kendısıne yone- lık sonımluluklan vardır (1) Bunlann ulkemızde kapsamlı v e de tatmınkar şekılde uygulandığı v e sur- durulduğunu soylemek zordur Hekımın hastasuıa yonelık sorumluluğunu, çağdaş, duzeylı bılgı ve becenyle, tanı-tedavı ve de ızlemeyı kapsayarak en uısanı olçulerle ve goste- n, abartaıa, şöhret peşın- de koşmadan, şarlatanlık- tan uzak olarak cıddıyet, şefkat ve ıhtımamla yap- ması ved e hastasını ge- rek tanı, gerekse prognoz bakımından bılgılendır- mesı gerekır Tıbbı hız- mette kışısel ayncalık du- şunulemez \ e yapılamaz Bu ılışlade hekım, hasta- sıyla kendısı arasında kal- ması duşunulen, tanıya ılış- kın veya bunun dışında olan sırlan saklamak zo- rundadu- Buna hekımlık- te "gizlilikkurah'' (confı- dentıahte) denır Çok kez hep bu husus, adeta hekı- muı moral sorumluluğu- nun tek ve mutlak boyutu gıbı algılanmakta Halbu- ta yukanda behrtıldığı uze- re sorumluluğun başka bo- yutlan davardır Mudavı hekım tanı ve tedavısının en tataunkâr duzeyde olabıunesı ıçın bılgı v e deneyımıne guv e- nılu- meslektaşlan ıle ıstı- şarelerde bulunmak (kon- sultasyon) gereğını duya- bılu- Bu husustah duşun- cesını hastasına bıldırebı- leceğı gıbı bızzat hasta da boyle bır ıstekte bulunabı- lır Hasta, hekımın ıstek veya tekhfînı kabul edıp et- memekte genellıkle ser- besttır Ancak bu hak da- hı katı bır kural gıbı duşu- nuunemehdır Zıra, has- tahğın ozellıklen veya has- tanuı toplumdakı yen, ay- ncalıklan, sonımlulukla- n ve tum bunlann uzantı- lan ve bu bakımdan po- tansıyel beklentıler Kon- sultasyon surecını, alışıl- mış şeklıyle helam-hasta uzlaşmasına dayalı bır yak- laşım olmaktan çıkarabı- hr ve "hekimin topluma karşı görevi" boyutu ıçıne çekebılır Esasenbırtakım hukuksal koşullar ve zo- runluluklar buna v e hatta gızlılık prensıbının de bır olçude goz ardı edılmesı- ne olanak vermektedır Do- layısıyla mudavı hekımle- nn tûm bu hususlan has- taya telkınlen v e toplum- sal görev faktorunu dık- kate alarak, ıknaya yonel- melen de hekımın gorev - len ıçıne gırebılır Gızlılık kuralının top- lumsal. hukuksal v e de kı- şısel yonlenyle medıkal etık yonunden mutlak bır moral mecbunyet olup ol- madığı v e ıstısnaı koşullar- da bu kuraldan sapmalann olup olamayacağı gunu- muzde tartışılan konular arasındadır Bu moral mec- bunyetı dışlamak duşunu- lemez Bunun korunma- suıda hemen herkes aynı duşunceyı paylaşmakta- dır Ancak mecbunyetler ve ıstısnalar, gerek hasta gerek toplum yonunden, zararlara, sıkıntılara yol açabılecek beklentılen du- şundurmesı halınde bu ku- ralın, bu- olçude goz ardı edılebıleceğı de ılen su- rûlmektedır (2) Bu ıstıs- naı koşullar oluştukta, Hı- pokratık yemın veya onun gunumuzde versıyonlan- nın da on planda ele alına- mayacağı duşunulmekte- dır(3) Dolayısıyla bu gıbı ozel şartlarda konuya "çokbo- \iitlu hekim sonımlulu- ğu"açısından yaklaşmak, sadece daha sağlıklı ol- makla kalmaz aynca ku- laktan dolma bılgılere, n- v^yetlere dayalı hukumler veya çok yuzeysel yakla- şımlarla bılır bıbnez kışı- ler v eya çevrelerın duygu- sal, çıkarcı veya polıtık spekulasyonlan da onem- lı olçude onlenebılır Bu arada. fızık bakun- dan yeterlı gıbı gözuken ve fakat düşunsel-moral gostergeler bakımından sağhklanndan kuşku duyu- lacak kışılenn, toplumu karmaşaya se\ k edebılme potansıyelıne sahıp yak- laşunlan da belkı bır olçu- de yoğunlugunu yıtınr sa- nıyorum Bılmem anlata- bıldım mı 9 Kaynaklardan bazılan: 1 Solomon Papper \İD Doıng Rıght Wer\da\ Medıcal Ethıcs 1983 2 4 Compamon to Bıoethıcs 1998 Black*el! Pubhsh 3 \iax ChalesKonh Bıoethıcs m a Lıberal Socıen PENCERE 0 Saati Sopdu... Uygarlığın, ılk oluşumundan bu yana somuruye dayandığı bır tanhsel gerçek Ilk 'sömurusuz uygarlık' denemesı 20'ncı yuzyıl- da ınsanlığı umutlandırmıştı Yıkıldı 1917 Devnmı bızım ıçın ozel bır değer taşır Rusya'da Bolşevıklık Çann tahtını yerle bır etme- seydı, emperyalızme karşı Ulusal Kurtuluş Sava- şımızdasırtımızı Kafkasya'yadayamakolanağı kal- mayacaktı, dort yandan kuşatılacaktık 'Tanh Baba' bızden yana çıktı Gokyuzunde, Stefan Zvveıg'ın "Yıldızın Parta- dığı Anlar" dedığı bır olgu yaşanıyordu Ya Mustafa Kemal'e ne dersınız "Sarışın bır kurda benzıyordu ve mavı gozlerı çakmak çakmaktı " • Somurulu uygarlık dunyayı fethederken uç ev- reyle bugunlere dek uzandı Somurgecılık Emperyalızm Kureselleşme. Bırbınnın ıçıne geçmış sureçlenn ortakhğındaya- şanan bu tarıhın bızım ıçın geçmıştekı en onemlı donum noktası 30 Ağustos 1922'dır, Anadolu'da asken zafenn perçınlenmesı, ardından Lozan'ı gun- deme getırecektır, sonuçta emperyalızm yenılgıye uğramış, bugun ustunde yaşadığımız topraklar kur- tulmuş, Turkler bın yıllık vatanlannda bağımsız ya- şamak olanaklanna kavuşmuştur Bızı paylaşmak ısteyen "uygar devletler" yapt\k- lan ışten utanmışlar mıdır'' Yok canım • Olayın asken yanı, madalyonun bıryuzudur, ote- kı yuzu daha da şaşırtıcıdır, Turkler emperyalıstle- rı yenılgıye uğrattıktan sonra, duşmanın uygarlığa en buyuk katkısı olan 'Aydınlanma Devnmı'n be- nımsedıler Ataturk'un dehası, Avrupa'nın yapısal çelışkısın- de var olan 'mazlum uluslar'a karşıt boyutu savaş- la kırmak, ınsanlığa yakışan boyutu duraksamasız benımsemek eylemlennde tanhe yazıldı Osmanlı Ortaçağı'ndan kalan ne varsa dışlayıp, çağdaş Cumhunyetı kurduk Islam Ortaçağı dunyanın heryanında bugun bı- le suregelırken,Turkıye'nın 'Avrupa Bırlığı'neaday- lığı, Musluman coğrafyaanda olağanustudur, bu so- nuç 30 Ağustos asken zafennı bır uygarlık yengı- sıne çevırebılen Mustafa Kemal'ın tanhsel başan- sıdır • Batı ıle Doğu arasında her ıkı dunyaya ders ve- rebılecek bır uygarlık sentezının yaşam laboratu- vandırAnadolu, Turkıye Cumhunyetı'nın kuruluş fel- sefesı barış uzenne temellendı Osmanlı'nın kuruluş felsefesı 'fetıh't\, savaşado- nuktu dunya goruşu Turkler Cumhunyetı kurduktan sonra, Ikıncı Dun- ya Savaşı'nda 40 mılyon ınsana kıyan Batı'nın kan- lı coğrafyasında barış yarımadası gıbı yaşamak mucızesını gosterdıler, bunun buyuk mıman Is- met Paşa'dır Insana banş yakışır Gunumuzde ıvmesı artan bıçımdezengın ıleyok- sul arasındakı uçurum derınleşıyor, daha da kotu- su, bu olumsuzluğun Hınstıyan Batı ıle Musluman Doğu arasındakı genlımı koruklemesıdır; Turkıye her ıkı tarafa da dersler verebılecek bır konuşlanmada laık cumhurıyettır • 30 Ağustos uygarlıktan yalıtılmış soyut bır aske- n zaferolsaydı, Nâzım Hikmet'ın unutulmaz dıze- lerınde şıırleşebılır mıydı "O saatı sordu, -^ ^ ^ Paşalar uç dedıler" ^jz~" www.kulturgezileri.com KOOP-C 1 EYLLL DL YiA BARIŞ GUM ETKINÜKLERt ClMHVRtYET \LİHALLESI\DE BÜLIŞİUV Yer Cumhunvet Mahallesı (Lokalı) KırKahvesı-ÇA.NTA Tanh 01 Eylul 2002 Pazar Saat 12 00 İZLENCE: 1- Kır Yemeğı (Ucretsız) 2- Konferans Dunya Banşı \e Çocuklanmız Konuşmacı Dr Erdal ATABEK 3- Fılm Gostenmı OLUMSUZ-Z Yonetmen Costa GAVRAS Duzenleyen: KOOP-C S.S. Okur Çevre Kdltur ve Işletme Kooperatifi BODRUM Yeşıl ve Huzurlu BİTEZ'de HOTEL NATUR *•• Tam Pansiyon 30.000.000 TL. Odalarda kluna, mınıbar, TV, saç kurutma, balkon, sauna, masaj, fıtness, tenıs, bısıklet, yuzme havuzu kapalı açık restaurant, bar, snack bar, ozel restaurant, eğlence gecelen ve tam gun doktor Tel 0 252 - 363 77 74 (5 Hat), Faks 0 252-363 77 83
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle