Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30 AĞUSTOS 2002 CUMA
OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorus@cumhuriyet.com.tr
AÇI
MTMTAZ SOYSAL
İsviçre ve Kıbrıs
ST. GALLEN. Isvıçre'nın "kanton" devletlenn-
den bırı Kuçuk ama, yıne de 26 kanton ıçınde bu-
yukluktebeşıncı Kanton'adaadınıvermışolanbaş-
kentınde uluslararas bır konferans Federalızm
uzenne Resmı adı hâlâ "Helvetıa Konfederasyo-
ru" olan İsviçre, artık konfederasyon olmaktan
çıkıp federasyona donuşmuş Yanı, kantonlarara-
sındakı bağlar bıraz daha sıkıiaşmış merkezı dev-
letın yetkılerı artmış
Nıtekım, anayasanın şımdıkı adı da "Federal
Anayasa "
Boyle olduğu ıçın, İsviçre kendısını federalızmın
beşıgı saymakta, dunyadakı oburorneklen ızleyıp
sorunlara çare uretılmesıne onculuk etmeye ça-
lışmakta İsviçre ve Almanya cumhurbaşkanlan-
nın konuşmalanyla açılan konferans, bu çeşıttop-
lantılann ıkıncısı Katılım haylı yuksek Çeşıtlı ul-
kelenn devlet ve meclıs başkanları, bakanlan, res-
mı gorevlıler danışmanlar federasyonla yonetılen
ulkelerın onemlı basın mensuplan
İ
lgınç olan, adadakı çozum goruşmelennde ge-
nellıkle konfederatıf tezlen savunan Kuzey Kıb-
nsTurk Cumhurıyetrnın boyle bırtoplantıya katıl-
masının ıstenmış olması
Hem de adıyla, sanıyla
Dunyada belkı ılk kez, KKTC'den gelen ıkı ko-
nuşmacının bır komısyon programındakı adlan bu
"tanınmamış" devletın tam adını ıçeren sıfatlarıy-
la yazılmış
Hayret Komısyon'da "Kıbns Cumhunyefnn bır
oncekı cumhurbaşkanı Yorgo Vassiliu bıle buna
rtıraz etmıyor
Bayraklar arasına KKTC'nınkını koymamış ol-
salarda Isvıçrelılenn adaTurklenne bu kadar-
cık olsun ılgı duymuş olmalan, Turk tarafınca sa-
vunulan konfederatıf tezlenn, Avrupa'nın gobe-
ğındekı bu ornekte olduğu gıbı, yenı gelışmelere
açık tutulmasıyla ızah edılebılır Kıbrıs'ta da, kon-
federasyon ıçındekı ılışkıler gelıştınlerek karşılıklı
guvenı arttıracak bır çozumde uzlaşıhrsa, konfe-
deratıf bır yapı pekâlâ, zamanla federasyona, da-
ha sıcak bır yakınhğa donuşebılır
Yok Rum çoğunluk Turklen, eşıt ortak değıl de
sayıca az oluşlan yuzunden "azınlık" saymayı sur-
dururse, aksı olur ve kuzeydekı devlet kendı ba-
şının çaresıne bakar
Isvıçre'dekı ılgının bır başka nedenı, heıtıalde,
Turk tarafının yıne goruşmeler boyunca "kurucu
devletler" yanı kuzey ve guneydekı cumhunyet-
len gelecekte de İsviçre kantonları ıçın kullanılan
deyımle "anayasa çerçevesınde egemen" say-
mak ıstemış olmasıdır Bu yaklaşıma gore Kıb-
ns'ta kurulacak ortaklık, ortak anayasa yenne bır
"kuruluş antlaşması"na dayanacak olsa da, yet-
kılennın ancak bır kısmını merkeze devreden ku-
rucu devletler yıne bırolçude egemen kalacaklar-
dır Olçu de, kendı ıradelenyle koyduklan ortak
kurallardır
Bellı kı, ozde haklıysanız, haklılığınızı destekle-
yecek ornek bulmakta guçluk çekmıyorsunuz
K0RSANKİT4P BASANA DA SATANA DA
ACIYINIZ ER GEÇ YAKALANACAK
VE 4-6 YIL HAPİS CEZASIALACAK'
Bılim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği
(BESAM)
OZURLULER VAKFI
31 Ağustos 2002 Cumartesı günü
21.00 - 23.30 saatlerı arasında
Harbıye Cemil Topuzlu
Açık Hava Tıyatrosu'nda
Arif sağ - Sabahat Akkiraz
KONSERİ
Irtıbat ıçın: 546 60 59
Konser bıletlen Bıletıx satış noktalanndan
www.biletix.com'dan ve 0 216 45415 55'den
temın edılebılır
ENGLISH CENTRE
L a n g u a g e S c h o o l
eneHGenel Ingılızce Programlan
Şırketler ve Kuruluşlar Içın Ozel Programlar
Iş Ingılızces Program an
TOEFL IELTS FCE Sınavtanna Hazırtk Progpamlan
Çocuklara Ozel Hafta Içı Gunduz Yaz Programlan
Bıre-bır Ingizce Egıömlen
Ev Hanımlama Ozel Programlar
Ogrencılenmıze Uoretsız Aktrvıteler
Rumtli Cad No 92 80220 Osmanbty Istanbul
Td (0212)2259172 2470983 24120 34
wvnungl!stK»ntra com
30 Ağustos: 80. Yıldönümünde Ordumuz...
Cumhunyet ordusu ulusçudur Ancak onun benımsedığı
ulusçuluk Ataturk ulusçuluğudur, kısacası, çağdaş ve
çağdaşlaştıncı bır ulusçuluktur Bu ulusçuluk ırkçı değıldır
Bu ulusçuluk laıktır Bu ulusçuluk bırlık ve beraberlık ıçınde
çalışmamız \e çaba göstermemız koşuluyla ulkeyı en ılerı
düzeye getırecek yeteneklere sahıp olduğumuz ınancındadır
Prof. Dr. SlUia KÎLI Boğazıçı Umversıtesı
30
Ağustos'un
80 yıhnıkut-
ladığımız şu
gunlerde
cumhunyet
ordusunun Turk toplumundakı
yennı ulkece, ulusça yaşadığımız
olaylar ve karşılaştığımız sorun-
lar nedenıyle de bır kez daha de-
ğerlendınne gereğını duyuyo-
rum
Geçmişte Ttirk ordusu
Yozlaşmış, tutucu. gencı du-
zenın vurucu gucü konumuna
gelmış Yenıçen Ocağı'nın 1826
tanhınde II. Mahmut taranndan
ortadan kaldınlmasıyla cumhu-
nyet lcuruluncaya dek kendısıy-
le çehşkı ve savaşım ıçınde bır
yan kuruluşu bulunmayan tek
kurum ordu ıdı II Mahmud'un
asken alanda getırdığı yenılık-
ler ordumuzun bır onemlı temel
nıtelığını belırledı Yenı ordu-
nun subay adaylan dın kokenlı-
lerden (medreselılerden), sıya-
set ve saltanat kokenlılerden (En-
derun) değıl halk katmanların-
dan seçıldı Yeteneğe, becenye
bağlı bır sıstemle orduya halk
kesımının çocuklan alındı Or-
dunun bûnyesı halklaştı "Var-
hk" değıl, "yetenek" subay kad-
rosunun oluşumunda geçerlı ku-
raloldu OysaaynıdonemınAv-
rupa'sında subay olabılmek ıçın
varhkh, soylu aılelenn çocuğu ol-
mak gerekıyordu Batı'da subay
kadrosu tutucu bır guç oluşturu-
yordu Bahkulturunun,Batıger-
çeklennın duşunuru KarlMars
ışte bu nedenlerle subay kadro-
suna ve burokrasıye karşıydı
Kapıtulasyonlar ve yanlış sıya-
salarla ekonomısını, hatta gele-
ceğını Batılı emperyahst ulkele-
re teslım etmış olan Osmanlı yo-
netımı ulkeyı Endustn Devrımı
dışında bıraktı Osmanlı Devle-
tı kendı ekonomısı olmayan bır
konuma duştu Hal boyle olun-
ca ulkede ulusal bu- sanayı bur-
juvazısı ve ışçı kesımı doğma-
dı Ülkedekı bu boşluğu doldu-
ran en onemlı kesım subay kad-
rosu ıdı Ordu ılencı kesımın,
ılencı gucunu oluşturdu
Subay kadrosunun çabası ıs-
lahatlar yaparak Osmanlı tmpa-
ratorluğu'nu duzluğe çıkartmak,
onu yaşatabılmektı tttıhat Te-
rakkı Turkçuluğu benımseme-
sıne karşın Osmanlı împarator-
luğu'nu ayakta tutmak ıstedı-
ğmden Islamcılıktan, Hılafet-
ten, Osmanlılıktan vazgeçemı-
yordu Bu durum ıse bırbınyle
çehşkı ıçınde olan kurumlar ve
kavramlar kargaşasını doğuru-
yordu
Ali Fuat Cebesoy Paşa ıle ve-
fatından bır sure once yaptığım
bır goruşmede sınıf arkadaşı
Mustafa Kemal hakkında bana
şu sozlen soylemıştı "Daha
Harbiv eyıHannda, Mustafa Ke-
mal imparatorluk sisteminin if-
las ettiğini, güçhi devtederin ulu-
sal devletierini kurmuş oldukla-
nnı ve biziın de sistemimiri \e-
nilememiz gerektiğini söylerdi.
Hâlâ imparatorluğu >aşatmayı
amaç edinen bizler ona 'hayal-
cı' derdik. OUylar öyle gösterdi
ki,esas 'hayalcıler biztermişiz."
Kurtuluş Savaşı'nuı utkuyla
sonuçlanması ıle kurulan cum-
hunyetle bırlıkte ordu yenılığe,
ılencılığe açık olma ozellığını
dahadaılenyetaşıdı Yanm'is-
lahat" anlayışını gende bıraktı
Tum çağdaşlaşmayı benımsedı
Cumhunyetı ve cumhunyetın
laık otontesını dıştakı ve ıçtekı
duşmanlara karşı konımak baş-
lıca gorevlennden bın oldu
Ataturk donemınde ordu sı-
yasetın dışında kaldı Cumhun-
yetı korumak ve kollamak gore-
vuıı rejımı korumak doğrultu-
sunda kullanması gerekmedı
Çunku sıyasal yaşama egemen
olan guç, meclıs ve o meclısın
rrulletvekıllen ılencı ve ulusal
devnmcıydıler Meclıs cumhu-
nyetın laık otontesının ve ulke-
nın bolunmez butunluğunun bı-
lıncınde ve kararhlığında ıdı Ve
o meclıs kalkınmamızı, çağdaş-
laşmamızı ozde kendımıze, ken-
dı gucumuze, kendı çalışkanlı-
ğımıza ve kendı ınsanımıza da-
yandınyordu
Tam anlamıyla çağdaş bır eğı-
tımle yetıştınlen Turk ordusu,
ulusallığını yınrmeden yenılığe
açık olma, dunyadakı gelışme-
len yakından ızleme geleneğını
gelıştırmıştır Herkurumdaola-
bıleceğı gıbı zaman zaman ba-
zı olumsuz gınşımlere karşın
Turk ordusu bu olumsuzluklan
kendı ıç dınamığı ıçuıde duzel-
ten, kendısını ıyı denetleyen,
çağla bırlıkte gehşmeye ozen
gösteren bır ozellığe sahıptır
Turk ordusu ulusallığını yıtır-
meden yenılığe açık olma ozel-
lığını surdurmektedır, surdure-
cektır Turk ordusunun benım-
sedığı duşunsel çızgı Ataturk'un
benımsedığı ulusal-devnmcı çız-
gıdır
Cumhuriyet ordusunun
temel sorunlanmıza yaklaşımı
Turk ordusu sıyasal ıktıdara
"taüp olma" gıbı bır ozlem ıçın-
de değıldır Ancak ordumuzun
ödun vermedığı bır gorev anla-
yışı vardır O da ulkemızın ba-
ğımsızlığını korumak, du-lık ve
duzenını sağlamak, çağdaş uy-
garlık duzeyıne ulaşma atılım-
lanmızı engellemek ısteyen her
turlu karşıdevnmcı gınşunın
oyununu bozmak Çağdaş bır
eğıtımle yetıştınlen Turk subay-
lan, bu unıformalı aydınlanmı-
zın ulkemızuı temel sorunlanna
Ataturkçu yaklaşunlan, ordu-
nun çağdaş Turk toplumundakı
yennı, neden "ulusun en güve-
niür kurumu" olduğunu belırle-
mektedır
1- Cumhuriyetçilik ve Laildik:
"Demokrasi" ınsanm en yuce
değerlennı one surduğu gıbı,
"bencilliğe", "özel çıkarlara"
hoşgorulu olabılu- "Cumhuri-
yet" ıse "bütüne", "kamu yara-
nna" kendısını adamıştır "Şe-
riatçı", "bölücu" akımlar, "de-
mokrag", "ozgurhüder" slogan-
lanyla desteklenebılır Cumhu-
riyet ancak laik otoriteye yasal-
hktanır. Cumhunyet "halkuı ka-
yıtsız şartsız egemenliği'' uzen-
ne kurulur Cumhunyet kamu
yaranru, sosyal adaletı, laıklığı
on planda tutar Cumhuriyet de-
mokrasinin onkoşuludur. Kuş-
kusuz amaçlanan cumhunyetın
daha da demokratıkleşmesıdu-
Çağdaş uygarhk düzeyine ulaş-
mamız cumhuriyetçi değerlere
sahip çıkmamızla sağlanır. Turk
ordusu cumhumetçıdir.
2- KureseUeşme: Cumhunyet
oncelığını "bütüne","kanîuya-
ranna" kendısını adamışhğından
alır Işte cumhunyetçılık ve ku-
reselleşme arasındakı temel çe-
hşkı buradan kaynaklanmakta-
dır KureseUeşme kamu yaran,
halkın refahı goruşune saldıra-
rak cumhunyetçı anlayışın ozu-
ne saldırmaktadır Kureselleş-
me kendı amaçlanna ulaşmada
en buyuk engel olarak ulus-dev-
letı gormektedır Her şeyı, kâr,
kazanca mdırgeyen kureselleş-
me sıyasalan sonucu elde edılen
zengınlık halka aktanlmamakta-
dır "Yurttaşhk" anlayışı, kamu
yaranru goz ardı etmektedır Ata-
turkçu duşunce sıstemı ulus-dev-
letçıdır, antıemperyalısttır ve bu
ulkenın gelışmesını kendı "kal-
kuuna, çağdaşlaşma modeüni"
kendısının oluşturmasına, uy-
gulamasına bağlar Dıştan ıthal
"kalkınma" reçetelennuı yeter-
sızlığının, sakmcalannın ayır-
dındadu- Bır ulke ekonomısını,
temel kamu kuruluşlanm teslım
etmeden de dunyaya açılabılu-
Nıtekım Ataturkçu duşunce sıs-
temı dunyayaaçıknr Ancakmaz-
lum uluslan, ınsanlığı somuren
sıyasalara karşıdu- KureseUeş-
me olgusunun bugunku sıyasa-
lan, uygulamalan Ataturkçuluk
ıle çelışmektedır Çunku Ata-
turkçuluk halktan yana, adıl da-
ğılundan yana, ulus-de\ letten
yana, eşıtlıkçı yonu ağır basan,
kamu yarannı gozeten, yurttaş-
lık olgusuna buyuk onem veren
bır duşunce sıstemıdır Turk or-
dusu kureselleşme bahaneleny-
le ulus-devlete saldın nedenle-
nnı ıyı bdır Turk ordusu Ataturk-
çu duşunce sisteminin ozunde
yatan "sosyal de\1et" anlayışını
benımser AB Turkıye'yı ıçıne
almamak ya da en azından uye-
lığuıı gecıktırmek ve bu konu-
da kendısını haklı gostermek
ıçm Turkıye'yı buyuteç altında
tutarak ulkemız hakkında olum-
suzluklan anyor Yaklaşımında
çıfte standart kullanıvor Aday-
lığa kabul ettığı, goruşmelere
başladığı Doğu Avrupa ulkele-
nndekı yasalann olumsuz yon-
lennı daha sonra duzeltılmesı
gereğıyle bır sure ıçın goz ardı
edebıhyor, Turkıye'ye yıllar ıçın-
de yaptığı ekonomık ve malı yar-
dımdan pek çok fazlasuıı bu ul-
kelere kısa surede dağıtmış bu-
lunuyor \B'ye uye olabılme-
mız ıçın Kıbns, Ege gıbı ulke-
mızın yaşamsal çıkarlanndan
odun vermemızı beklıyor Bu
konuda Ataturkçu goruş şudur
Turkıye yaşamsal çıkarlanndan
ödun vermeden, "onurhı bir dev-
let" olarak AB'ye uye olmalıdır
Tûrk ordusunun sonuna kadar
benımsedığı Turk devletının
"onuriu bir deviet" olarak yaşa-
ma hakkı doğrultusunda karar-
lılığıdır
Cumhunyet ordusu ulusçu-
dur Ancak onun benımsedığı
ulusçuluk Ataturk ulusçuluğu-
dur, kısacası, çağdaş ve çağdaş-
laştıncıbır ulusçuluktur Bu ulus-
çuluk ırkçı değıldır Bu ulusçu-
luk laıktır Bu ulusçuluk bırlık \ e
beraberlık ıçınde çalışmamız \ e
çaba göstermemız koşuluyla ul-
keyı en ılen duzeye getırecek
yeteneklere sahıp olduğumuz
ınancındadır Turk ordusunun
benımsedığı Ataturkçu ulusçu-
luk anlayışı bırleştıncı, butunleş-
tıncıdır
Turk ordusu hakkında ıstendı-
ğı kadar araştuınalar yapılsın,
orneğın
tt
Pentagon"un yapürdı-
ğı çalışmaya gore "Türk ordu-
su 2020 yılina giden sureçtesiya-
sal sıstemın tenunaO olma ozel-
tiğmi yitirecektir" gıbı duşunce-
ler, Turkıye'nın gerçeklen ışığm-
da "geçersiz'' bır sav olmadan ote-
ye gıdemeyecektir
Turk ordusu "maceraa" değıl-
dır Cesurdur Cıddıdır Tutarlı-
dır Turk ordusu ulkesı ve mıl-
letıyle bolunmez butunluğumuz-
den, cumhunyet otontesının la-
ık temelınden ve çağdaşlaşma
kararlılığımızdan vazgeçmeden
dunyava açık, yenılıklen ızle-
yen v e uygulayan bır kurumdur
Turk ordusu kendısını ulusunun,
devletuıuı gucunu ve onurunu
korumaya adamış bır kurumdur
Yukanda Turk ordusuyla ıl-
gjlı belırttığım ozellıkler uÜcemız
msamnın buyuk çoğunluğunun
paylaştığı bır uygarlık anlayışı-
dır 30 Ağustos'un 80 yıldonu-
mu tum ulusumuza ve cumhu-
nyet ordusuna kutlu olsun
1
Hekim Sorumluluğunun Boyutlan
Gızlılık kuralının toplumsal. hukuksal ve de kışısel yonlenyle medıkal etık
yonunden mutlak bır moral mecbunyet olup olmadığı ve ıstısnaı koşullarda bu
kuraldan sapmalann olup olamayacağı gunumuzde tartışılan konular arasındadır
Prof. Dr. Kemal ÖNEN
H
ekım-hasta ılışkı-
sı, sûreklı olarak
toplumun gunde-
mındedır \ e doğrulan-yan-
lışlan ıle çok kez abarhlı
olarak medyada da yer alır
Son aylardakı sıyasal-eko-
nomık olaylar ve sorunlar
% e de bunlarla, sayın Baş-
baka"nın hastalığı arasuı-
da kurulmaya çalışılan et-
kıleşımler,
u
Hekim-hasta
Uişkisiııi'" ahşılmışın dı-
şında bazı yonlen ıle goz-
den geçırmeyı gerektın-
yor Konu, medyada ge-
nellıkle ıhtıyatsız ve çok
kez yuzeysel ve tek boyut-
lu yorum veya savlarla ele
ahnıyor
Bır hastada eğer hekım-
lerce açık seçık bır tanı
bıldınlmış değılse dışar-
dakı hekımlenn v eya dığer
kışılerın savlan ancak
uzaktan gözlemlere veya
nvayetlere dayalı v e "ola-
sıhklar düzeyinde" kalır
Dolayısıyla bu- kısun ya-
zar-çızer veya sıyasetçı-
nın, tanıya, prognoza ılış-
km olarak medyaya yan-
sıyan duşuncelen hem ye-
tersız hem de yersızdır
Objektıf analızler ve kesın
tanıdan yoksunluğa rağ-
men bu turdekı duşunce-
ler, sıfatı, mev kn ve de gu-
cu ne olursa olsun sahıp-
len ıçın bılgı yetersızlığı-
nı v eya duygusallığı yan-
sıtabılır
Aslında bu tur konular,
genel medıkal etık yonun-
den çok boyutlu olarak ele
alınmak gerekır Gunu-
muzde hekımın sorumlu-
luğu sadece hastaya yone-
lık bır husus gıbı değıl, fa-
kat çok boyutlu olarak ele
alınmakta Hekımın bır
yandan hastasuıa ve fakat
aynca topluma topluma,
meslektaşlanna, aılesıne
v e bızzat kendısıne yone-
lık sonımluluklan vardır
(1) Bunlann ulkemızde
kapsamlı v e de tatmınkar
şekılde uygulandığı v e sur-
durulduğunu soylemek
zordur Hekımın hastasuıa
yonelık sorumluluğunu,
çağdaş, duzeylı bılgı ve
becenyle, tanı-tedavı ve
de ızlemeyı kapsayarak en
uısanı olçulerle ve goste-
n, abartaıa, şöhret peşın-
de koşmadan, şarlatanlık-
tan uzak olarak cıddıyet,
şefkat ve ıhtımamla yap-
ması ved e hastasını ge-
rek tanı, gerekse prognoz
bakımından bılgılendır-
mesı gerekır Tıbbı hız-
mette kışısel ayncalık du-
şunulemez \ e yapılamaz
Bu ılışlade hekım, hasta-
sıyla kendısı arasında kal-
ması duşunulen, tanıya ılış-
kın veya bunun dışında
olan sırlan saklamak zo-
rundadu- Buna hekımlık-
te "gizlilikkurah'' (confı-
dentıahte) denır Çok kez
hep bu husus, adeta hekı-
muı moral sorumluluğu-
nun tek ve mutlak boyutu
gıbı algılanmakta Halbu-
ta yukanda behrtıldığı uze-
re sorumluluğun başka bo-
yutlan davardır
Mudavı hekım tanı ve
tedavısının en tataunkâr
duzeyde olabıunesı ıçın
bılgı v e deneyımıne guv e-
nılu- meslektaşlan ıle ıstı-
şarelerde bulunmak (kon-
sultasyon) gereğını duya-
bılu- Bu husustah duşun-
cesını hastasına bıldırebı-
leceğı gıbı bızzat hasta da
boyle bır ıstekte bulunabı-
lır Hasta, hekımın ıstek
veya tekhfînı kabul edıp et-
memekte genellıkle ser-
besttır Ancak bu hak da-
hı katı bır kural gıbı duşu-
nuunemehdır Zıra, has-
tahğın ozellıklen veya has-
tanuı toplumdakı yen, ay-
ncalıklan, sonımlulukla-
n ve tum bunlann uzantı-
lan ve bu bakımdan po-
tansıyel beklentıler Kon-
sultasyon surecını, alışıl-
mış şeklıyle helam-hasta
uzlaşmasına dayalı bır yak-
laşım olmaktan çıkarabı-
hr ve "hekimin topluma
karşı görevi" boyutu ıçıne
çekebılır Esasenbırtakım
hukuksal koşullar ve zo-
runluluklar buna v e hatta
gızlılık prensıbının de bır
olçude goz ardı edılmesı-
ne olanak vermektedır Do-
layısıyla mudavı hekımle-
nn tûm bu hususlan has-
taya telkınlen v e toplum-
sal görev faktorunu dık-
kate alarak, ıknaya yonel-
melen de hekımın gorev -
len ıçıne gırebılır
Gızlılık kuralının top-
lumsal. hukuksal v e de kı-
şısel yonlenyle medıkal
etık yonunden mutlak bır
moral mecbunyet olup ol-
madığı v e ıstısnaı koşullar-
da bu kuraldan sapmalann
olup olamayacağı gunu-
muzde tartışılan konular
arasındadır Bu moral mec-
bunyetı dışlamak duşunu-
lemez Bunun korunma-
suıda hemen herkes aynı
duşunceyı paylaşmakta-
dır Ancak mecbunyetler
ve ıstısnalar, gerek hasta
gerek toplum yonunden,
zararlara, sıkıntılara yol
açabılecek beklentılen du-
şundurmesı halınde bu ku-
ralın, bu- olçude goz ardı
edılebıleceğı de ılen su-
rûlmektedır (2) Bu ıstıs-
naı koşullar oluştukta, Hı-
pokratık yemın veya onun
gunumuzde versıyonlan-
nın da on planda ele alına-
mayacağı duşunulmekte-
dır(3)
Dolayısıyla bu gıbı ozel
şartlarda konuya "çokbo-
\iitlu hekim sonımlulu-
ğu"açısından yaklaşmak,
sadece daha sağlıklı ol-
makla kalmaz aynca ku-
laktan dolma bılgılere, n-
v^yetlere dayalı hukumler
veya çok yuzeysel yakla-
şımlarla bılır bıbnez kışı-
ler v eya çevrelerın duygu-
sal, çıkarcı veya polıtık
spekulasyonlan da onem-
lı olçude onlenebılır
Bu arada. fızık bakun-
dan yeterlı gıbı gözuken
ve fakat düşunsel-moral
gostergeler bakımından
sağhklanndan kuşku duyu-
lacak kışılenn, toplumu
karmaşaya se\ k edebılme
potansıyelıne sahıp yak-
laşunlan da belkı bır olçu-
de yoğunlugunu yıtınr sa-
nıyorum Bılmem anlata-
bıldım mı
9
Kaynaklardan bazılan:
1 Solomon Papper \İD Doıng
Rıght Wer\da\ Medıcal Ethıcs
1983
2 4 Compamon to Bıoethıcs
1998 Black*el! Pubhsh
3 \iax ChalesKonh Bıoethıcs
m a Lıberal Socıen
PENCERE
0 Saati Sopdu...
Uygarlığın, ılk oluşumundan bu yana somuruye
dayandığı bır tanhsel gerçek
Ilk 'sömurusuz uygarlık' denemesı 20'ncı yuzyıl-
da ınsanlığı umutlandırmıştı
Yıkıldı
1917 Devnmı bızım ıçın ozel bır değer taşır
Rusya'da Bolşevıklık Çann tahtını yerle bır etme-
seydı, emperyalızme karşı Ulusal Kurtuluş Sava-
şımızdasırtımızı Kafkasya'yadayamakolanağı kal-
mayacaktı, dort yandan kuşatılacaktık
'Tanh Baba' bızden yana çıktı
Gokyuzunde, Stefan Zvveıg'ın "Yıldızın Parta-
dığı Anlar" dedığı bır olgu yaşanıyordu
Ya Mustafa Kemal'e ne dersınız
"Sarışın bır kurda benzıyordu
ve mavı gozlerı çakmak çakmaktı "
•
Somurulu uygarlık dunyayı fethederken uç ev-
reyle bugunlere dek uzandı
Somurgecılık
Emperyalızm
Kureselleşme.
Bırbınnın ıçıne geçmış sureçlenn ortakhğındaya-
şanan bu tarıhın bızım ıçın geçmıştekı en onemlı
donum noktası 30 Ağustos 1922'dır, Anadolu'da
asken zafenn perçınlenmesı, ardından Lozan'ı gun-
deme getırecektır, sonuçta emperyalızm yenılgıye
uğramış, bugun ustunde yaşadığımız topraklar kur-
tulmuş, Turkler bın yıllık vatanlannda bağımsız ya-
şamak olanaklanna kavuşmuştur
Bızı paylaşmak ısteyen "uygar devletler" yapt\k-
lan ışten utanmışlar mıdır''
Yok canım
•
Olayın asken yanı, madalyonun bıryuzudur, ote-
kı yuzu daha da şaşırtıcıdır, Turkler emperyalıstle-
rı yenılgıye uğrattıktan sonra, duşmanın uygarlığa
en buyuk katkısı olan 'Aydınlanma Devnmı'n be-
nımsedıler
Ataturk'un dehası, Avrupa'nın yapısal çelışkısın-
de var olan 'mazlum uluslar'a karşıt boyutu savaş-
la kırmak, ınsanlığa yakışan boyutu duraksamasız
benımsemek eylemlennde tanhe yazıldı
Osmanlı Ortaçağı'ndan kalan ne varsa dışlayıp,
çağdaş Cumhunyetı kurduk
Islam Ortaçağı dunyanın heryanında bugun bı-
le suregelırken,Turkıye'nın 'Avrupa Bırlığı'neaday-
lığı, Musluman coğrafyaanda olağanustudur, bu so-
nuç 30 Ağustos asken zafennı bır uygarlık yengı-
sıne çevırebılen Mustafa Kemal'ın tanhsel başan-
sıdır
•
Batı ıle Doğu arasında her ıkı dunyaya ders ve-
rebılecek bır uygarlık sentezının yaşam laboratu-
vandırAnadolu, Turkıye Cumhunyetı'nın kuruluş fel-
sefesı barış uzenne temellendı
Osmanlı'nın kuruluş felsefesı 'fetıh't\, savaşado-
nuktu dunya goruşu
Turkler Cumhunyetı kurduktan sonra, Ikıncı Dun-
ya Savaşı'nda 40 mılyon ınsana kıyan Batı'nın kan-
lı coğrafyasında barış yarımadası gıbı yaşamak
mucızesını gosterdıler, bunun buyuk mıman Is-
met Paşa'dır
Insana banş yakışır
Gunumuzde ıvmesı artan bıçımdezengın ıleyok-
sul arasındakı uçurum derınleşıyor, daha da kotu-
su, bu olumsuzluğun Hınstıyan Batı ıle Musluman
Doğu arasındakı genlımı koruklemesıdır; Turkıye her
ıkı tarafa da dersler verebılecek bır konuşlanmada
laık cumhurıyettır
•
30 Ağustos uygarlıktan yalıtılmış soyut bır aske-
n zaferolsaydı, Nâzım Hikmet'ın unutulmaz dıze-
lerınde şıırleşebılır mıydı
"O saatı sordu, -^ ^ ^
Paşalar uç dedıler" ^jz~"
www.kulturgezileri.com
KOOP-C
1 EYLLL DL YiA BARIŞ GUM ETKINÜKLERt
ClMHVRtYET \LİHALLESI\DE BÜLIŞİUV
Yer Cumhunvet Mahallesı (Lokalı)
KırKahvesı-ÇA.NTA
Tanh 01 Eylul 2002 Pazar
Saat 12 00
İZLENCE:
1- Kır Yemeğı (Ucretsız)
2- Konferans Dunya Banşı \e Çocuklanmız
Konuşmacı Dr Erdal ATABEK
3- Fılm Gostenmı
OLUMSUZ-Z
Yonetmen Costa GAVRAS
Duzenleyen: KOOP-C
S.S. Okur Çevre Kdltur ve
Işletme Kooperatifi
BODRUM Yeşıl ve Huzurlu BİTEZ'de
HOTEL NATUR
*••
Tam Pansiyon 30.000.000 TL.
Odalarda kluna, mınıbar, TV, saç kurutma,
balkon, sauna, masaj, fıtness, tenıs, bısıklet,
yuzme havuzu kapalı açık restaurant,
bar, snack bar, ozel restaurant,
eğlence gecelen ve tam gun doktor
Tel 0 252 - 363 77 74 (5 Hat), Faks 0 252-363 77 83