Katalog

SAYFA CUMHURİYET 19 AĞUSTOS 2002 PAZARTESİ HABERLER 'Derviş'in soyadı kanuna aykmı1 • ÇAMORI(AA)- ÇankırTnın Kızılınnak ilçesinde düzenlenen 10. Kavun Festivali'ne katılan Sağlık Bakanı Osman Durmuş, "Ortaklanmızdan biri elimizi, diğeri de ayaklanmızı bağladı" dedi. MHP'nin 39 aydır halkın desteğiyle iktidarda olduğunu savunan Durmuş, "tç ve dış borcunu ödeyemeyenler, 40 yıldır ülkeyi IMF"ye mahkûm edenler çekıp gidin diyorlar. Acaba gitseydik bu kıiz atlatılabilir miydi? MHP'ye karşı ittifak yapıldı. Dervişlerigetirip şeyhleri götürdüler. Bu nasıl Dervış ki, soyadı bile Soyadı Kanunu'na aykın. Türkiye'de Derviş soyadında 2. bir adam daha yok" diye konuştu. Bozlak'tan işbirliği çagrısı • Istanbul Haber Servisi - HADEP Genel Başkanı Murat Bozlak, Bozlak, eski Insan Haklan Derneği Başkanı Akın Birdal ve İHD Istanbul Şube Başkanı Eren Keskin ile beraber TMMOB Makıne Mühendisleri Odası Istanbul Şubesi'nde basın toplantısı dûzenledi. 3 Kasım'da yapılacak genel seçimlerin Türkiye için son derece önemli olduğunu ifade eden Bozlak, "Seçimde emek, banş, özgürlük ve demokrasiden yana insanlann güçbirliği yapmasını istiyoruz" dedı. Gazetecilerin sorulannı da yanıtlayan Bozlak, Türkiye'nin sorunlannın çözümûne talip ve bu amaçla güçbirliğine de hazır olduklannı belirtti. Akın Birdal da güçbirliği çağnsını yineleyerek "Çağnmız açıktır. Türkiye tarıhine temiz bir sayfa açma olanağı ellerinizdedir. Ellerinizi birbirinize uzarın" diye konuştu. Kadın doktor tutuklandı • ELAZIĞ(AA)- Elazığ'da, terör örgütü Hizbullah"a yardım ve yataklık yaptığı belirtilen bir kadın doktor tutuklandı. Alınan bilgiye göre, bir ihban değerlendiren Elazığ Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Doğukent Sağlık Ocağı'nda görevli Dr. Gülistan Ekinci'yi gözaltına aldı. Polisteki sorgusunun ardından Elazığ Cumhuriyet Savcılığı'na sevk edilen Dr. Gülistan Ekinci, çıkanldığı nöbetçi mahkemede, örgüte yardım ve yataklık yaptığı iddiasıyla tutuklandı. Çatal yolun krişesindeyiz' • KAYSERÎ (AA) - Milli Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu, "Çatal bir yolun köşesindeyiz. Bu köşede bize cesaret verip vermeyeceğinizi sormak için seçimlere gidiyoruz" dedi. Çakmakoğlu, Kayseri'nin Sanz ilçesinde kaymakamlık tarafından yaptınlan halı sahanın açılışmda, tek başına iktidar hedefiyle tekrar millete dönme karan aldıklannı söyledi. Halkın eski ile yeni arasmda bir tercih yapacağmı söyleyen Cem liderleri eleştirdi: Çirkin siyasetyapılıyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - YTP Genel Başkanı İsmafl Cem. Tür- kiye'nin 3 Kasım'da eski ile yeni ara- sında bir tercih yapacağmı belirterek "ŞuheptanıdığımEparaTerlckavgadan başka iş bilmevenkrk, çirkin siyaset üs- lubuyla mı devam edeceğiz? Genel ku- Üs darbeleri, siyasal ayak oyunlan, anş- malar ve boş laflarla yola devam diye- cek ve oJduğumuz yerde mi kalaeağiz" diye sordu. YTP Genel Başkanı Cem, dün yap- tığı yazılı açıklamada, siyaseti ve siya- setçileri ağır bir dille eleştirdi. Türki- ye'nın,u eskibirplaktanyinelenensiya- set söylemi, köhne siyaset anlayışı. eski sorunlanveeskiçözümsüzlülderi,ber bi- ri durduklan yerde eskiyen eski partile- ri, muhalefeti ve iktidany la eskimeye terk edilmiş gibi" olduğunu savunan Cem, Türkiye"nin 3 Kasun'da eski ile yeni arasmda bir tercih yapacağmı vur- guladı. Cem, parti liderlerini, "kavga- dan başka iş bilmeyen. çirkin siyaset fis- lubu" kullanmakla suçlayarak şunlan söyledi: "Günümüzün üretimsizliğL işsizliği ve eşitsiztiğiyle mi yola devam edeceğiz, yoksa geleceğin cesur ve iddiah, adil ve üretken Türkrvesi'ni mi şekülendirece- ğiz? Eski anlayışlar, yöntemler ve yöne- timler, korkular mı, yoksa korkurnıala- ra ve eskimeye başkakhran gençüğinin Türkiye'nin önüne açoğı ay dınhkyoflar mı? Genel kuKs darbeleri, siyasal ayak oyunlan, anşmalar ve boş laflarla yola devam diyecek ve olduğumuz yerde mi kalacağız? LTkenüzL durduğuyerdekal- maya mahkûm mu edeceğiz,yoksa doğ- nı tercihi yaparak Türkiye'nin yenileş- mesi, dünyaya açılması, bir dünya dev- leti olması yönünde aküla ve ciddiyede siyasetiyerık^şekiBendirecekmiyiz?Ye- ni, doğru. düriist, özü ve sözü bir obnı mı seçeceğiz. tarihinin, kültürünün. in- sanmm Türkiye'ye tanıdığı obğanüstü imkânian,eJbirfiğiwgönülberaberliğry- le seferber mi edeceğiz?'' Ismail Cem, 3 Kasım'da yapılacak tercihın "atalet De aühnT ve "statüko ile değişim" arasında olacağını vurgu- ladı. Tercihinin, insanma yabancılaş- mış bir ekonomi anlayışı ile amacı in- san olan emeği ve verimi öne alan, gi- rişimi ve cesareti ödüllendiren çağdaş bir ekonomi arasında olacağını belir- ten Cem, "3 Kasım'da,yeni Türkiye kin, Yeni Türkiye ile eskinin değfl yeninin tercihi, özgürlüğün, adaletin, verimtiK- ğta,çağmyodannıönümüzeaçacakür" DSP lideri Ecevit güç birliği tartışmalannın dışında kalmak istediklerini söyledi Ittifaklar aldattnaca oyunu EBRUTOKTAR RUJHATAVŞAR DÜZCE/KAYNAŞLI - Erken seçim karan alın- masının ardından ilk mi- tingini Düzce'de gerçek- leştiren Başbakan Bülent Ecevit, başta MHP olmak üzere iktidar ve muhalefet partilerine sert eleştiriler yöneltti. Kemal Derviş'in kendisıni dün sabah tele- fonla aradığını bildiren Ecevit, "Biz öyle ittifak oyunlan ve akiatmacalar- la vakit kay betmiyoruz. Bunlarm dışında kalmak istiyoruz" diye konuştu. Düzce'ye helikopterle geleceği belirtilen Ecevit, programını sonradan de- ğiştirdi. Havanm yağmuT" lu olduğu gerekçesiyle Ece- vit, Kaynaşlı ve Düzce'ye karayolu ile geldi. Ecevit'in Kaynaşlı'dan Düzce'ye ge- çişi sırasında uzun bir kon- voy kendisine eşlik ederken yol güzergâhında bulunan çok sayıda yurttaşın da "Utannnyormusunuz" di- ye bağırdığı görüldü. Ece- vit, ilk olarak Kaynaşlı'da Kızılay Toplum Merke- zi'nde Köy Kent Proje- si'nin tanıtım toplantısına katıldı. Daha sonra da Köy- Kent Bürosu'nu açtı. Portatifasansör kullandı Mitingin yapılacağı Düz- ce'ye hareket eden Ecevit, burada büyük bölümünü DSP'lilerin oluşturduğu 500-600 kişılik bir toplu- luğa seslendi. Ecevit, ko- nuşmasmı portatifasansör ile çıktığı DSP otobüsü- Konuşması boyunca sayısız kere dili sürçen Başbakan, seçim tarihini telaffuz edemedi. Ecevit, Nisan 2004 yerine 2084, 1404. 1983 diyerek gaf yaptı. Ecevit'in otobüsünün içine asansör yerleştirildiği görüldü. Başbakan konuşmasını portatif asansörle çıktığı otobüsün üzerinden yaptı. başladı" diye konuştu. Ecevit azınlık hüküme- ti olarak görev yaptıklan bu dönemde PKK'nin ele- başısı Abduflah Ocalan' ın yakalandığını vurguladı. Ecevit, «Şimdi bazı MHP sözcfileri Apo'yu müda- faa ediyorsunuz diyorlar, bunu da içimize sindire- miyorum. Onca yıl bera- beryaşadık. Apo'yu en ol- mayacak koşuüar altmda biz yakaladık ve Türki- ye'ye getirdik. Bizi bu ko- nuda eleştinneye kaDaşt- yorlar" açıklamasını yap- tı. Partilerın ittifak arayış- lannı da eleştiren Ecevit, bunlarm bir aldatmaca oyunu olduğunu söyledi. DSP'nin ittifak oyunlan ile vakit kaybetmediğini, meydanlarda halkın kar- şısına çıkarak yaptıklan- m anlattığını vurgulayan Ecevit, "Şimdi inşaüah haDanuz DSP'nin değeri- ni bflecek" dedi. 'İttifak düşünmûyoruz' Ecevit, Düzce Valili- ği'nde birinfing aldıktan sonra gazetecilerin soru- larını yanıtladı. Kemal Derviş'in solda birlik ça- balanna "Ittifakı düşün- mediğimizi daha önce de anlatük. Bu çok ezeh' bir sorun. Onun için tartış- malann dışında kalmak istiyoruz" sözleriyle ka- pıyı kapattı. Dün sabah Derviş'in kendisini ara- dığını bildiren Ecevit, "Ancak bu konulara faz- Erken seçim karan ahnmasından sonra ilk mitingini Düzce'de yapan DSP Kderi Başbakan Bülent k girnıedik. Ozel bir gö- Ecevit başta MHP olmak üzere bürün partilere çatü. (Fotoğraf: KEREM GEZER) nün üzerinden yaptı. Bu ara- da konuşmasma başlamadan önce voırttaşlartarafından "\ur vur inlesin Ismail Cem dinle- sin" sloganlan ile desteklen- di. Ecevit, konuşmasma 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999'da gerçekleşen depremin ardın- dan devlet tarafından yapılan çalışmalan anlatarak başladı. Ecevit, depremde yapılan har- camalan 3.5 katrilyon yerine 3.5 trilyon olarak ifade eder- ken 12 Kasım depremi için de dili sürçerek "10 KasınT dedi. Hükümetin yaptığı çalışma- lan aktaran Ecevit, erken se- çim karan alınması konusun- da hükümet ortaklanna yük- lendi. Ecevit, "N'e olduv'sa ol- du, hâlâ akum ernıedi. Alınan karan bozduk" dedi. Ecevit, seçimlerin Nisan 2004 yılın- da yapılması halinde hükü- metin reform niteliğindeki ic- raatını halka daha iyi anlat- maya çalışacağını ifade eder- ken tarih konusunda sık sık dili sürçtü. Bir rürlü 2004'ü telaffuz edemeyen Ecevit. "24 Nisan 2084, Nisan 1983, Nisan 1404" gibi tarihler verdi. Hüküme- tin erken seçim karan alma- sıyla her şeyin kanştığmı ki- min ne yaptığının belli olma- dığını söyleyen Başbakan Ece- vit, "Vatandaş da şaşkmhk içinde. Koahsyon partOeri, mu- halefet partileri, iş çevreleri se- çim diyordu. Ancak erken se- çim karan ahndıktan sonra hepsinin akh başına gehneye rüşmeydi" diyerek görüş- menin içeriği hakkında bilgi vermedi. Ecevit, "küs- künler hareketi"yle ilgili so- ruya şu yanıtı \erdi: "Biz, DSP olarak erken se- çimi öteden beri istemeyen tek partiydik. Ancak hiçbir parti lehirriizde oimadL Seçim erte- lenir mi, onu bUmiyorum, tah- minde bulunamam. Bu konu- daki görüşmelerle ve arayış- larla da ilguniz yok." TKP'li Zehra Kosova anıldı İlk kadın sendikacı, Türkiye Komünist PartiK Zehra Kosova öhunünün 1. yıldönümünde dün Zjnciıükuyu'daki mezan başuıda anıldı. Kosova'nm yakuılan, TKP üyelert Zincirlikuyu Mezarhğı girişinden Kosova'nın kabrine kadar toplu halde yürüdüler. Saygı duruşunun ardından konuşan TKP Genel Başkanı Aydemir Güler, Kosova'nuı Türkiye komünist hareketi için her zaman örnek olduğunu söyledi Güler, Kosova'nm mücadeieye ve devrime karşı sarsdmaz inanca ve düny aya dair berrak bir kavrayışa sahip olduğunu beürttiği Zehra Kosova'nuı, kendi kuşağmda devrimcUer arasındaki büyük say gmhğına deşndi. (FÖtoğraf: KAAN SAGANAK) Erbakan 'a Konya'dataktikgereğisadece erkekler oy verecek Kadm seçmene güveniyor AISKARA (CumhuriyetBürosu) - Sa- adet Partisi'nin il başkanlan ve yetkili kurul üyelerine dün verdiği yemekle seçim kampanyasmı başlatan Necmet- tin Erbakan, bu hafta Konya'dan bağım- sız milletvekili aday adaylığını açıkla- maya hazırlanıyor. ^ ^ ^ ^ _ Partilere üye ve yönetici ol- ma yasağı süren Necmettin Erbakan'ın bağımsız olarak milletvekili adayı olup olama- yacağına Yüksek Seçim Ku- rulu karar verecek. 77 yaşın- da SP'nin miringlerine kan- larak seçim kampanyası yürüt- meye hazırlanan Erbakan, dün Dedeman Oteli'nde partilile- re davet verdi. Otele girişinde birinci kattaki yemek salonu- na çıkmak için merdivenlere giden Erbakan, uzun ve ka- visli basamaklan görünce - " — — asansöre yöneldi. SP, Erbakan'ın bağım- sız adaylığının partiye fazla oy kaybetrir- memesi için de taktik geliştirdı. Buna gö- re, Konya'da SP'li kadın seçmenin Erba- kan'a, erkek seçmenin SP'ye yönlendiril- • SP, Erbakan'ın bağımsız adaylığının partiye fazla oy kaybettirmemesi için taktik geliştirdi. Buna göre Konya'da kadınseçmen Erbakan'a yönlendirilecek. mesi görüşü benimsendi. Parti yönetici- leri, Milli Görüş siyasetinde şimdiye ka- darki çalışmalannda "kadmlarm dahasa- dıkolduklannT gördükleri ve Erbakan'a oy vermekten caymayacaklanna güven- dıkleri için bunu tercih edebileceklerini vur- ^ ^ _ ^ _ guladılar. SP Kadın Kollan Başkanı Gülten Çefik, FP son- daki bölünmede de kadmlann SP"den yana tavır aldığını sa- vundu. Çelik, "Eşi AKP'de yer aldığıhalde hanımlanmız tepki olarak, "Orada ben ça- lışmayacağım'dedier.Tabiieş- leri bizimle birtikre çahşnut- larma da engel ohıyoriar. Ta- bii hanunlar evde oturmayı tercih etuler. O kadar gönül- lü ve gayretfi bir ordu evde aöl bir durumda" dedi. AKP'nin en fazla bir seçim başanlı ola- ~ ^ ~ " — ~ bileceğinisa\'unanCelik,''Bir yasakb genel başkan düşünün, henüzönü açılmamış. MiDiGörüş'ten kopup giden bir grup milletvekili var. Onun d^uıda hep rant peşinde koşan menfaat gruplan AKP'de" görüşünü dile getirdi. 2000'Lt YILLARDA ERDAL ATABEK Ben Ne Yapabilirim?.. Bu soru iki amaçla da sorulabilir. Birinci amaç; "Benim yapabileceklerim nelerve bunlan nasıl yapabilirim?" diye kendine sormak- tır. Bu soru bir başlangıçtır, yapabilme gücü son- radan daha da artacaktır. Ikinci amaç; "Ben hiçbir şey yapamam, birileri bir şey yaparsa ben de yaraıianınm " diyen fırsat- çı bir aczin sorusudur. Insanların bu soruyu sorma amaçlan da onların "yaşama gücü, sorumluluk alma düzeyi, kendisiy- le yaşam arasındaki ilişki biçimi, karakter sağlam- lığı ve kişilik yetkinliği" açılarından ölçüt oluştura- cak bir nitelik taşır. Bizim "ağıt kültürümüz"de televizyon ekrania- nna yansıyan hersosyal olay bu sorunun ikinct ama- cını yansıtıyor: Ya "Ben ne yapabilirim ki, devlet birşeyyapmıyor, kimsenin umurunda değiliz"ağ- laşması ekrana geliyor ya da birinin korumacı tav- nyla "Neyapsınlarki? Onlann elinden birşeygel- mez, yardım bekliyoriar" çağnsı, iç kıyıcı bir mü- zik eşliğinde gösteriliyor. Oysa yapılması gereken şey bütünüyle bunlar- dan farklıdır. • Insan, her koşulda kendisine düşen görevi bil- meli, gerekeni yapmalı, daha neler yapabileceği- ni araştırmalı, bu olanaklara ulaşmayı da görevi say- malıdır. • Her başına gelende kendi yanlışlannı görme, bu yanlışlan kabul etme, bir daha yinelememe, yanlışlann olmaması için önlem almayı kendi gö- revi saymalıdır. • Kendi gücünü aşan konularda benzer durum- da olanlaria biıieşme, yapılacak olanlan saptama, kimden destek alacağını bilme, bu destegi isteme örgütlenmesini yapabilmelidir. VVinston Churchill, 2. Dünya Savaşı içindeki Ingiltere Başbakanı, halkına yaptığı konuşmada; "Size kan, tervegözyaşı vaatediyorum" deme yü- rekliliğinı göstermişti. Ingiliz halkı da başbakanla- nnı en güç günlerde desteklemeyi başardı ve In- giltere çok güç koşullarda zaferi kazandı. Herkesin her koşulda elinden pek çok şey gelir. Yeter ki insanın içinde kendi gizilgücünü harekete geçirme azmi ve karariılığı olsun. Amerikalı bisikletçi Lance Armstrong, bu yıl Fransa Bisiklet Turu'nu 3. kez kazandı. Fransa Bisiklet Turu, bisiklet sporunun, saygın- lığı yüksek bir uluslararası yarışıdır. Lance Armstrong'un önemli bir özelliği, bu şam- piyonluğu çok anlamlı kılıyor. Armstrong'a 1996 Olimpiyatları'ndan hemen sonra "kanser" tanısı kondu. Kanser, akciğeriere ve beyne yayılmıştı. Doktorian genç bisikletçrye yüzde 40 yaşama şan- sı verdiler. Beynindeki tümör ameliyatla alındı, bir testisi alındı, akciğerleri kemoterapi bombardımanınatu- tuldu ki bu tedavi biçimi akciğerleri için büyük risk taşıyordu. Lance Armstrong, Austin'de hastanenin biroda- sında yatarken; "Kanseri yenersem her dağa tır- manabilirim" diye kendine bir hedef koydu. Armstrong, kanseri yenmeyi başardı. Kemote- rapiyle birlikte beslenmesi değişti, antrenmanlan- na başladı, her şeyi artık eskisinden farklıydı. 1997'de antrenmanlanna başladı. 1998'deevlendi. 1999'dan başlayarak peş peşe üç yıl Fransa Tu- ru birincisi oldu. Bu arada önce bir erkek çocuğu, geçen aralık ayında da ikiz kızlan oldu. Daha önce derece alamadığı Fransa Turu'nu peş peşe kazanması olay oldu, şimdi dünya bu ba- şanyı konuşuyor. Başına gelenleri anlayabilmek. Başına gelenleri göğüsleyebilmek. Kendi payına düşeni yapabilmek. Akıllı destek alabilmek. Işte yaşam gücüne sahip olanlann yapması ge- rekenler bu. Bunlan yapmak yerine sürekli ağlaşmak, sürek- li birilerinden bir şeyler beklemek, bulamadığı za- man kendine düşenleri yapmak yerine talihine küf- redip önüne geleni eleştirmek. Yöneticilerin de bu ağlaşmayı sabıria dinleyip on- lara gerçekleri hiçbir zaman söylemeden baba- can tavırlarla teselli edişine minnet duymak. Sonra da arkalanndan veryansın etmek. lşte"aö/f/fü/fürü"bu. Peki, hangisi doğru acaba? e-mail: erdalatak(y superonline.com faks:0212-513 90 98 Kutan'dan Derviş ve Baykal'a Liberalsol,yeni sömürgecüiktir ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - SP Ge- nel Başkanı Recai Ku- tan, eski Devlet Baka- nı KemalDerviş'in ara- yışlanna tepki gösterir- ken "Sosyal liberal sol bnük arayışı yalandan başka bir şey değfldir" dedi. Recai Kutan, partisi- nin seçim seferberliği- ni başlatmak üzere tüm karar organlanyla dün toplann dûzenledi. Top- lantının açılışında Der- viş'i eleştiren Kutan, Necmettin Erbakan hü- kümetinin ardmdan ge- len tüm iktidarların "stratejik değerlerini, ülkenin geleceğinivere- rek yeni borçiar akbğı- nı" savundu. Halka yeni tezgâhlar kurulduğunu, ANAP'ın, DSP'nin, MHP'nin yerine yeni ANAP'lar, DSP'ler MHP'ler"icatedildiği- ni" ileri süren SP lide- ri, şunlan söyledi: "Türk ekonomisini çökerten, milyonlarca kişiyi işsiz bırakan zat, onlarca kamerayı peşi- ne taknuş Türkiye'de sosyal demokrat cephe- yitanzim ediyor. Sosyal Kberal sol birfik arav> şmısürdürüyOT.lşnıtra- jikomik tarafi, büfün bu işleri sosyal demok- rat ve soku bflinen işçi sendikalan ile birlikte yapıyor. Sosyal liberal sol birfik, yalandan baş- ka bir şey değfldir. Sos- yal liberal sol dedüderi rMFpoBtikalandır, ye- ni sömürgeciMğin, Tür- kiye'de yeni dönem için uydurulan yeni adKUr. Yapılan yeni sömürge- cfliği yerieştirmeproje- sine yeni aktörierin bu- lunması gayretidir. Bu- nun için geleneksel si- yasi yapdar parçalam- yor, bölünüyor."