10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 AĞUSTOS 2002 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER [email protected] MUMTAZ SOTSAL ART1K Dervış de » u birieştırmeye soyunduk- tansonra, "sol" ka.'E-nı konusunda kafalar iyi- ce kanştı. Sol, adı =ocuya çıkmış olanlann ya da günün havasınagöre "solcuyum" dıyenle- rin inancı mıdır? Nelr sol? Oturolmazherkes^ kullanıldığına göre, Mark- sistolrnayanlann <±kabul edebileceklen birta- nımlama bulmak orek. öyle bir tanımlama kı, kimın solda ve sağaolduğunu belırlemek ba- kımındanbugünün:ortikasahnesinedeuysun. Fransız Ihtilalı'ncen beri sol-sağ kutuplaş- masının en klasK>lçütü düzen degişikliğin- den yana olup olrrerraktır. Düzen değişikliğin- den yana olanlann•j-.umudur sol tutum. Peki, rastgele her düzen değışiklıği mi? öz- gürtük düzeninder zorbalığa. demokrasiden mutlakiyete, eşitliğeyonelmiş bırdüzenden eşıt- sizlıği arttıran bir ssteme geçişi savunmak ya da bunlann uygulay:s.ı olmak, •'sol" etıketini be- nımsemeye hak kaa-ıdınr mı? Değişikliğin, in- sanlık tarihindeki gerel akışa, ınsanı ınsan ya- pan gelışimlere uyon olması gerekır. örneğin, IMF veDûrıya Bankası'nın politıka- lan, Birieşmiş Millerler uzmanlık kuruluşlarının defalarca rakamlaraortaya koyduğu gibi, uy- gulandıklan heryerje sosyal uçurumlan derin- leştırmiş, zengini caia zengin, yoksulu daha yoksul yapmışsa, ylla.r yılı bu polıtikalan Üçün- cü Dünya'ya tavsiveedıp sonunda Türkiye'ye de bunlann uygulartası için göndenlen bir Ke- mal Derviş, solu brteştirmeye nasıl soyunabi- lır? Sol, umulan ve istanen düzen değışikliğını olay- lan kendi akışına b fakarak seyretmek ve bek- lemek değildır. Terreınde, ıradecilık, ekonomı- ye, topluma müdat'ae etmek yatar. Sorunlann çözümünü piyasaekonomisıne havale edip son- ra da kötü sonuçlamı düzeltmeye ve törpüle- meye çalışmak, olsa olsa çağdaş liberalızmin benımseyebıleceğı br tutumdur. Bu bakımdan, sol 's/yasef/e ekonominin ay- nlması" gibı birsaçrnalığı kabul etmez. Ekono- mı toplumsal değışrnelerin en güçlu etkenı ol- duğuna göre, ekoncnniye egemen olmak, onu ıstenen değişiklik heoeflerine göre yönlendirmek elbette siyasa! mekanızmalann işidir ve siyasal mücadelenın özünde bu yatar. Kemal Derviş'in, dıştan dikte edilen »konomik reçetelerı daha rahat uygulayabilmek için, aylar boyu bu anlam- sız aynlığı savunduktan sonra birdenbire hida- yete erıp politikaya, hem de solu birleştırmeyı hedefleyen bir politikaya soyunması ne derece inandırıcıdır? Solun birde bugünün dünyasındaTürkıye gi- bi ülkeler açısından önemtaşıyan "ulusal" yönü var kı, o haylı ilginç bir konudur ve Derviş olayını aydınlatma bakımından aynca dıdıklen- mesi gerekır. Tanmsal Örgütlenme MehmetTAN Yük. Ziraat Mühendisi K ırsalkesimdeya- şayan ve nüfus olarakyurdumu- zun büyük bir bölümünü oluş- turan çiftçilerimiz ve üreticile- rimizin en önemli sorunu "ör- gütienme''dir. Çünkübugünkü olumsuz tablonun ortaya çık- masına neden; bu kesirnin ken- disini yeteri kadar dile getirme- mesi, haklannı koruyacak, ge- liştirecek yeterli bir savunma düzeneğinin (mekanizması- nın) olmamasıdır. Bu durum te- sadüfenoluşmamıştır. Geçmiş- teki kimi oluşumlar (toprak re- formu, tanm reformu, koope- ratifleşme, KöyEnstitüleri vb.) bılinçli bir tutumla engellen- miştir. Çiftçilik -tanmsal üretim- en zahmetli ve zarar ziyan tehli- kesi çok işlerden, meslekler- dendir. Doğayla baş başa; her türlü doğal afete açık ve daima bu zarar ziyan tehlikesini taşıyan bir üretim dalıdır. Bu yüzden de bilgi ve eğitimi önemseyen ülkelerce daima korunmuş, ön- celik tanınmış, destek görmüş- tür. Bu kesimin örgütlü olma- sı, bilinçlenmesi, ön planda ol- ması ve önünün daima açık ol- ması yeğlenmiştir. Çünkü bir ûlkenin "besin gü- venBği'' onun üretimine bağlı- dır. Gelişmiş ülkelerde yaph- run gücü olan, önceliği bulu- nan bir tanm kesimi vardır. Bu kesım bireysel kimliğine sa- hip, bilinçli ve onurlu bir üre- tici ve çiftçi örgütlenmesini sağlamış bulunmaktadır. Gelelim bizim çiftçi ve üre- ticilerimize; mevcut duruma baktığımızda hemen saptana- bilen hususlar özet olarak, yur- dumuzun çeşıtli yörelerinde "tanmsal üretim'' yapan üre- ticiler arasında, aym ışi yapmış obnalanna karşın büyük bir kopukluk vardır. Yani aynı ta- nm topluluğuna mensup ol- malanna karşın hiçbir üretici- nin öbürüyle ortak bir payda- sı kurulamamıştır. Aynı yazgıyı paylaşmalanna karşın, aralannda bunu pekiş- tirecek idari, ekonomik, tek- nik bılgı alışverişi ya da eği- tim (ortak bir tanm kültürü) birlikteliği kurulamamıştır. Kendi dar çerçevesınde kur- duğu "imece" yöntemi yeter- li olamamıştır. Aynı zamanda kendısine ya- raşır görülen; ilgisizlik, duyar- sızhk, eğitimsizlik, gittikçe ağırlaşan ekonomik koşullar, onu kenditoprağmdan,üretim gücünden uzaklaşürmışür. Bu durum da en büyük üretıcımiz olan çiftçımizi, üretim ve re- kabetten alıkoymaya yetmiş- tir. Zamanında dışa sattığımız ürünleri şimdilerde dışandan alır duruma gelmişbulunmak- tayız. Yukanda anlatılan ko- nular tamamıyla "tanmsalör- gütienme"nın kapsamına gir- mektedir. Çiftçimizi - üreticimizi ülke çapuıda temsıl eden en büyük örgüt olan Ziraat Odalan ve Ziraat Odalan Birliğı'nin "Ka- nun ve Nizamnamesi"ne bir göz atalım. îşlevsel (fonksıyo- nel) yaptınm gücünü ve örgüt- lenme modelini inceleyelim. Ziraat Odaları Birliğfnin başlıca vazifeleri şunlardır: a) Odalar arasmda çıkacak anlaşmazlıklan kesin olarak halletmek. b) Odalar arasında ışbirliği ve ahengi sağlamak. c) Hükümetin tanm politika- sının ve programının gerçek- leşmesine çalışmak, bunun so- nuçlan hakkmda odalann dü- şüncelenni hükümet makamı- na bildirmek ve değişmesi ge- reken hususlarda dileklerde bulunmak. Yukanda belirtilen maddeler, ülkemizdeki tanm topluluğu- nun yapünm gücünü,yönetim kapasitesini ve anlayışmı öz olarak ortaya koymaktadır. Çiftçi ve üreticilerimizin yaz- gısı, ulusal tanmımızın yön- lendirilmesindeki katkılan an- cak "temenni''lere kalmıştır. Köylümüz. çiftçımiz - üreti- cimiz böyle yönetilmeyi. bu durumu hak etmiş midir? El- bette hayır! Tanmsal üretim, üretim planlaması, pazarlama, çiftçi eğitimi, vb. gibi destek- lenmesi gereken konularda hiç- bır destek ve teşvik görme- mektedırler. Tanmsal örgütlenme konu- sunda da aynı şekilde kendi yazgısıyla baş başa bırakılmış, ancak yatay veçok zayıfbir ör- gütienmeyelayık görühnüştür. Ülkemizde dikey örgütlenmiş ulusal bir çiftçi konfederasyo- numuz. bir sendikal örgütlen- me yoktur. Sonuç Her türlü önyargıdan uzak; ülkemizin en zengin doğal kay- nağı olan (toprak, su, orman vb.) tanm sektörümüzü; üreti- len besinlerimizüı (gıda) nite- lığini ve "besin güvenhğimi- zi" önemsemek zorundayız. Buna bağlı olarak bu ürünle- rimizin üreticisi olan tanm top- luluğumuzun ülke çapuıda ör- gütlenmesi; kendi varhğını du- yurması ve savunma düzene- ğinin (mekanizmasının) geliş- tirihnesi kesinlikle sağlanma- hdır. Bu kesimin iç huzur ile sağ- hklı bir üretim yapması ve bu- nun sürdürülebilmesi bakımın- dan bir an önce verilecek des- tek, teşvik, öncelik vb. husus- larda yasal düzenlemelerle ken- di kimliğine kavuşması gerek- mektedir. Bu yaşamsal önem taşıyan konunun çözümü; üreticileri- mizin gönül rahatlığı ile bi- linçli bir tanmsal üretim yapa- bilmesi, ürettiğinin karşılığı- nı alabilmesi ve tanmsal ör- gütlenmesininbir an önce sağ- lıkh ve uygar bir yapıya dönüş- türülmesinde yatmaktadır... Sol Ne Yapmak Istiyor?. GÜndÜZ AKGÜL Emekli Cumhurivet Savcısı MERStN 3. VSLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo 2001,1093 Da\acı Akdenız BeledıyeBaşkanlığı vekıli Av. Esen Şetut tara- fından davalılar Muhammet Fuat. Muhammet Edip, 81116)78, Zefcı- >e. Şehıra. Vedad aleyhıne 5 10.2001 tanhlı dılekçesıvledavalılar adına kayıth bulunan \e mü.ekkılı beledıve tarafından kamulaştı- nlan Mersın Kııenuthane Mahallesı 26 pafta. 488 ada 93 No'lu par- selın mûvekkılı beledıye adma tescılıne karar \enlmebim talep ve dava etmıştır Dava dılekçes bugüne kadar tüm aramalara ragmen dav alılar Muhammed Fuat. ^!uhaInmed Edip. Süre»a. Zebye. Şe- hıra \e Vedad'a tebliğının \apılamadığı \e adreslennın de tespıt edılemedığınden ılanen tebîâıne karar venlmış olmakla. da\a dı- lekçesı \ e duruşma gününü adı geçen davahya ılan tanhınden ıtıba- ren7 günsonrateblığedılmı; sayılacağıve İOgûnıçensındecevap venlmedığı takdirde cevap vnnemış sayılacağı, duruşmavi kendı- lennın lakıp etmelen ya da b r vekıle temsıl ettırmelen. aksı takdir- de duruşmarun \okluğunda de\ am edılıpkarar \enleceğı (HUMK'nın 213 Mad.) \e duruşma gününün 2110 2002 gûnü saat 11 05'e bı- rakıldığı teblığ yenne kaım olmak üzere ılan olunur 09 07.2002 B . 44841 -_? • ç partiden oluşan I 1 koalisyon hükü- \-J metinin yanlış uygulamalan sonucuül- kenin içine girdiği çık- maz, normal süresinde yapılması gereken se- çimlere bir buçuk yıl ka- la parlamentoyu erken seçim karan almaya zor- ladı. Erken seçim karan ile birlikte AB uyum yasa- lannın çıkanlması öv- güye değer birbaşan ise de seçimlerin temel hü- kümleri ve siyasi parti- ler yasalannda gerekli değişiklikler yapılma- dan seçimlerin gerçek- leştirilmeden fazla bir şey değiştirmeyeceği gi- bi, bu ekonomik dar bo- ğazda trilyonlarca hranın bütçeden harcanmasını beraberinde getirmek- tedir. Yüksek Seçim Ku- rulu'nca yapılan açıkla- mada seçimlere 23 par- tüıin katdacağı anlas.il- mıştır. Gerek sağda ge- rekse solda seçim sonu- cunda istikrarsızlığı çağ- nştıran büyükbölünme- ler görülmektedir. Bu yazımda soldaki bölünmelere değinmek istiyorum. CHP, DSP, EMEP, HADEP, tP, ÖDP, YTP ve TKP solda seçime gi- ren partilerdir. Türkiye genelinde son elli yılda yaratılan insan profiline göre sol oyla- nn genel toplamı yüz- de 35-40 civanndadır. Bu oylar seçime giren sekiz parti arasında ken- di güçleri oranında bö- lüşülmektedir. Bu darmadağınık ça- tı bir yerde sağuı ekme- ğine yağ sürmekte ve ik- tidan kendi eliyle sağa teslim etmektedir. Yıllardır bu böyle ol- du. Ankara, tstanbul, Iz- mir büyükşehir beledi- ye başkanlıklanrun bu hatalar yüzünden kay- bedildiği hâlâ hafızalar- da tazeliğini korumakta- dır. Bu nedenle de solda olan her parti ve her so- rumlu şapkasını önüne koyup düşünmek zorun- dadır. Bu dağınıklığın sola vereceği zararlan gören Sayın Derviş solu bir- leştirmek için büyük bir çaba içine girmiş ve ilk çarpıcı ve olumlu yanı- tı da CHP Genel Başka- nı Sayın Baykal'ın CNN-Türk kanahnda yaptığı açıklamalardan ahnıştır. CHP cumhuri- yetle yaşıt köklü ve ör- gütlü birpartidir. Bugün solda parti kuranlann nerede ise tamama yakı- nı bu ocaktan yetişmiş- tir. Bu gerçeği herkesin kabul edip hiçbir komp- lekse kapılmadan, ken- dilerine kucakaçan CHP çatısı altında birleşerek seçime gitmeleri ülke- miz açısuıdan sayılma- yacak kadaryaraıiar sağ- layacaktır. Böyle bir ik- tidarda, ülkede birey, bi- rey olduğunu anlayacak, dar gelirli, memur, esnaf, köylü, işçi kendisine ve emeğine sahip çıkanpar- tisini bulacak, rejime yö- nelik tehlikeler ortadan kalkacak, demokrasi bü- tün kurum ve kurallan ile işler hale gelecek, yolsuzluklann ve çete- leşmelerin önü kesile- cektir. Aksi halde küçük ol- sun, ama benim olsun mannğı ile hareket halin- de onanlması olanaksız durumlann olabileceği- ni düşünüyorum. Akhn ve mantığın his- lere galip geleceği ve yapılacak seçimlerde tek başına sol bir iktidar olu- şacağıümidiyle... Mustafa Balbay Güvercin, Kurt, Bir de Arı Ele Geçirince İktidarı... politik fabl 6500ooo TL Mustafa Balbay, tıpkı La Fontaine masallarındakı gibi, orman kahramanlarının kılığına burundurduğü politikacılarımızın seruvenlerini esprilı eleştirilerle dile getıriyor. www.bilgiyayinevi.com.tr BİLSİ YAYINEVİ Meşrutıyet Cad No 46.'A Yenışehı; - 06420/ANKARA Tel (0-312) 434 49 98 - 434 49 99 Faks (0-312) 431 77 58 BİLGİ DACITIM Nariıbahçe Sok. No 17, Kaf 1, Câğatoglu • 34360/ISTANBUL Tel (0-212) 522 52 01 - 520 02 59 Faks. (0-212) 527 4119 BİLGİ KİTABEVİ Sakarya Cad No 8/A Kızılay - 06420/ANKARA Tel (0-312) 434 41 06 - 434 41 07 Faks. (0-312) 433 19 36 Aydm Engin 'Kitabın içinde, 12 yıllık siyasal göçmenliğime ilişkın epey ip- ucu, epey ayrınlı var. Keza Al- manya da Frankfurt gibi birfi- nans metropolünde taksi süren bir göçmenin "ruh halı' de ktta- bın çeşitli bölümlerineyansıyor Aradan yıllar geçtı Hâlâ Frankfurt 'un sokaklarını ezbere biliyorum. Yaşamda bir daha hiç kullanmayacağım bir sürii 'çöp' bılgı belleğimde hâlâ canlı ve silinmiyor. Sizın açmızdan elinızdeki kitap, kolay okunan, kımi kederli çoğu eğlenceli anılardan ibaret. Yazar açısından ise çok zorlu, çok boğucu 12 yıllık siyasal göçmenlık yasamımn yarısım kapsayanbiranüardemeti.' 12 Eylül darbesine Almanya'da bir otel odasında yakalanan, tam on iki yıl boyunca Türkiye'ye dönemeyen, siyasal sürgün ola- rak yaşadığı bu dönemın altı yı- lını Frankfurt'ta şoförlük yapa- rak geçinen gazeteci, tıyatrocu, oyun yazan, radyocu Aydm En- ^ın'inanılan. \M1III hııjjııı Bh.N ' FR.WkF( RriA DENEMELER YAYINLARJ Mustafa Yıldırım ULUS DAGINA DÜŞEN ATEŞ Mustafa KemaVin "isimsiz neferleri"nin romanı www.bilgiyayinevl.com.tr BİLGİ YAYINEVİ Meşrutıyet Cad No4&AYen şetıır-06420ıAMKARA Tel. (0-312) 434 49 98 - 434 49 99 Faks (0-312) 431 77 58 BİLGİ DAĞITIM Nartıbahçe Sok No 17. Kat 1 Cağaloğlu - 34360/İSTANBUL Tel (0-212) 522 52 01-520 02 59 Faks (0-212)527 4119 BİLttİ KİTABEVİ Sakarya Cad No E'A Kızılay - 06420/ANKARA Tel (0-312) 434 41 06 - 434 41 07 Faks- (0-312) 433 19 36 AKOMAfet Koordinasyon Merkezi MERSİN 3. ASÜYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 200M340 Davacı Fatma Hamamı vekilı A\ Nahide Yalnız ta- rafından davalılar Emıne Emel Altınel aleyhıne 05.12.2001 tanhli dilekçesı ile da\acı tarafından dava- hya vekâlet venlerek davacı adına-kavıtlı taşınmazı da davalının sanığı bedelı olan 2 500.000.000 lırayı da- vacıya vermedığını, bu bedelı satış tarihınden beri elınde bulundurdugundan vasal faizı ile birlikte dava- lıdan tahsıline karar venlmesıni talep ve dava etmıştır Dava dılekçesi bugüne kadar tüm aramalara rağ- men davalı Emıne Emel Altınel'e tebliğının yapılama- dıgı ve adresı de tespıt edılemedığınden ilanen tebliği- ne karar venlmış olmakla. dava dilekçesı ve duruşma gününün adı geçen davahya ılan tanhınden itibaren 7 gün sonra tebliğ edılmiş sayılacağı ve 10 gün ıçerisin- de cevap venlmedıği takdirde cevap vermemış sayıla- cağı, duruşmayı kendısının takıp etmesı ya da bir ve- kille temsıl enırmesı. aksı takdirde duruşmaya yoklu- ğunda devam edılıp karar venleceğı (HLMK'nın 213. Mad.) ve duruşma gününün 14.10 2002 günü saat 10.20'ye bırakıldığı teblığ yerıne kaım olmak üzere ilan olunur. 26.06.2002 Basın 43332
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle