Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
> A.ĞUSTOS 2002 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
17
TeJ: 0.212.512 0505 Faks: Ö.212.512 m 97posta: dentzsom€cumhuriyetcom,tr
- Derviş, solda birlik
anyormuş...
-Türkjye'de bulamazsa
Amerika'dan aetirtsin!"
Demokrasi
Yeditepe
Üniversitesi'nden
Yrd. Doç. M. Attila
J
- Öner, 'Siyasi Partiler
Kanunı/na göre üye
sayısı 150ve üstünde
olan teşkiatlarda
kongre zorunluluğunun
olduğunu, DSP'nin ise
en çok 143 üye
kaydederek 'tayin
demokrasisi'nden
yarartandıgım biliyor
muydunuz" diyor.
Moldova
A Hürriyetten Ertuğrul
B Özkök. patronlar
• adına ve şirket
W yöneticisi sıfat ile İş
A Güvenliği Yasası'na
karşı çıkarken
sermayenin kızıp
Moldova'ya veya
Bulgaristan'a
gidebileceğini yazmış,
aba altından sopa
göstermişti. Yanıt,
ekonomist Mustafa
Sönmez'den geldi:
"Özkök, bu Moldova
avantajını niye
kullanıyor? Mesela
Hürriyet'i alıp Moldovalı
gazeteci ve işçilerle niye
Moldova'da çıkarmaz ki!
Ama inşallah yapmaz.
Ertuğrul Özkök
medyamızın rengi, tadı,
tuzudur. Bizi bu zevkten
mahrum bırakmaz!"
ürk Tabipler Biıiiği vekili avukat Mustafa Gü-
ler tarafından 1 Ağustos 2002 tarihinde ke-
şide edilen ve Ankara Onaltıncı Noteri Sup-
hi Burakgazi'nin 27435 yevmiye numarası
ile tarafımıza gönderdiği Türk Tabipler Birliği'nden
Açıklama:
"Gazetenizin 30.07.2002 tarihli nüshasında Vaziyet
isimli köşede Işyeri Hekimliği başlığı ile yayımlanan ha-
ber/yorum yazısında gerçekler dışı yorumlar yapılmış,
müvekkil hukuk tanımaz olarak gösterilmiştir. Söz ko-
nusu haberde, mahkeme karannın ne anlama geldiği
konusunda işyeri hekimliği ile ilgili olarak mahalli ta-
bip odalannın atama veya hekimler arasında sıralama
yapma yetkisinin bulunmadığı, bu yöndeki işlemlerin
suç teşkil ettiği bilgilerine yer verilmiştir. Bu yorum
mahkeme karanna dayanmadığı gibi hukuka da aykı-
ndır.
Yazıda sözü edilen Danıştay kararian bütünüyte Türk
Tabipler Birliği tarafından işyeri hekimliği alanında çı-
TTB'den aynen
kartılan atama ile ilgili düzenlemelerin resmi gazete-
de yayımlanmamışolmasısebebiyleşekileksikliğibu-
lunduğu gerekçesini taşımaktadır. Bunun ötesinde,
yazıda belirtildiği gibi düzenlemelerin içeriğine ilişkin
bir yorum, kararda bulunmamaktadır. Ancak kimi çev-
reler gördüklerini değil görmek istediklerini topluma
yansıtma gayretiyle yazan yönlendinmekte, yazar da
taraflann görüşlerini alma gereğini dahi duymadan kö-
şesini onlara açabilmektedir. Cumhuriyet gazetesi gi-
bi ciddiyeti ile tanınan bir gazetede böylesine taraflı
ve yönlendirilmiş yazıların yer alabilmiş olması üzün-
tü vericidir. Daha da kötüsü işçi sağlığına ilişkin bir ko-
nuda, dayanaksız yorumlaıia ülkemizde zaten yeterin-
ce kötü olan koşullann daha da kötüleşmesine katkı
sunmak Cumhuriyet gazetesinin yayın ilkelerine uygun
olmasa gerektir.
Yazıda belirtilen Danıştay kararlanndan sonraki du-
rum da şöyledir: TBB İşyeri Hekimi Atama Yönetme-
liği Resmi Gazetede yayımlanmadıkça geçerli değil-
dir. 6023 sayılı kanunun işyeri hekimi atamasında ta-
bip odası yönetim kurullarının onay verme yetkisi de-
vam etmektedir. İşyeri hekimliğine verilecek onaylar-
da işin iyi yapılması, iş hacmi, vazifenin hekimler ara-
sında adaletli bir şekilde dağıtılması ve benzeri sebep-
ler dikkate alınacaktır. Belirtilen bu kurallar değişme-
diği sürece de yazıda belirtilen ve kimilerinin ağzını su-
landıran yorumlar geçerlilik kazanmayacaktır.
Kamuoyunun yanıltılmasının önlenmesi bakımından
bu düzeltme yazısının zaman geçirilmeksizin yayım-
lanmasını saygılarımla ve vekâleten dilerim.
Sayın Noter, işbu üç nüshadan ibaret işbu tekzip
metni ve dilekçenin bir nüshasının muhataba tebliği
bir nüshasının dairenizde saklanması ve tebliğ şerhli
bir nüshasının tarafıma verilmesini vekâleten dilerim."
SESSİZSEDASIZ(İ)
Yüksek Yerilim Hatto
erdincutku a yahoo.com
Ekonomik krizle savaşı
METELİĞE KURŞUN ATARAK kazanamayız abiler!
Türk Tabipler Birliği'ne anımsatmalar
Türk Tabipler Birliği'nin açıklaması-
nı aynen yayımladık... Gönderdikleri
metin bir belge olarak yannlara kalsın
istedik...
İşyeri hekimliğiyle ilgili çıkarttıklan
yönetmeliğin Resmi Gazete'de yayım-
lanmadıkça geçeıii olmayacağını Da-
nıştay Idari Dava Daireleri Genel Kuru-
lu kararıyla da olsa kabul etmelerine
sevindik... Kapı gibi yargı karan karşı-
sında hâlâ kendi görüşlerinin sorulma-
masını sitem konusu yapmalannı bir
yazar olarak yadırgadık çünkü daha
önce hakarete varan görüşlerini bile
bu köşede yayımladık... Cumhuriyet
gazetesi yazannın, "kimi çevreler"ce
yönlendirildiği yolundaki iddialarını
doğrusu anlayamadık; iddialannı ka-
nıtlamarnaları halinde Türk Tabipler
Birliği Merkez Konseyi'nde yö-
netici kademesini işgal eden
bazı kişilerin de "bazı çevreler"
tarafından yönlendirildiği kuşku-
suna kapıldık... "Kimilerinin ağzını su-
landırmak" gibi ifadeleri kullanmalan-
nı ise Türk Tabipler Birliği'ne hiç yakış-
tıramadık...
6023 sayılı kanunun 5. maddesinin
1. fıkrasında özel kurum ve işyeri he-
kimlerinin başka bir sağlık hizmeti ve-
rebilmesi için tabip odasının onayı ge-
rekmekle birlikte aynı maddenin son
fıkrasında belirtildiği gibi kamu kurum
ve kuruluşlan ile kamu iktisadi teşeb-
büslerine ait kadrolarda çalışan hekim-
lerin yapacaklan işyeri hekimliğinde ise
tabip odası onayının gerekmediğini de
kendilerine hatırlatalım istedik!
Solda Kiııılik
SÖNMEZ TARGAN
Türkiye'de uzun zamandır
konuşulan ve seçim ortamına
girilmesiyle daha bir ivme kaza-
nan solda biriik söylemine, ne
hikmetse, ABD'den tescilli libe-
ral Kemal Derviş de katıldı. Sa-
yın Derviş'in solda birlik arayış-
lanna katkı koymak istemesi ve
kendini solda tanımlayan parti-
ler tarafından paylaşılamaz ko-
numa gelmesi, bugün değilse
bile yakın bir gelecekte solun
yeniden tanımlanmasını birçok
toplurhbilimcinin gündemine
getirecektir sanınm.
Erken seçim nedeniyle ileri-
de yapılacak bu konudaki yeni-
den bir tanımlamaya zaman ol-
madığı için biz biraz erken dav-
ranarak solun neyi içerdiğini di-
limizin döndüğünce anlatmaya
çalışalım.
Öncelikle belirtmek gerekirse
sol söylemi siyasal terminoloji-
de bireysel girişimciliğin ideolo-
jisi olan liberalizmin tam karşrtı
olan toplumsalcılığı anlatır. Baş-
ka bir anlatımla sol, özellikle
ekonomik yaşamı bireylerin öz-
gürce ve serbest pazar koşulla-
rına göre düzenleyen girişimci-
lik anlayışı olan liberalizmin tam
tersine, toplum çıkarlannı ve ka-
mu yarannı öne çıkaran ideolo-
jilerin genel adıdır. Genel adıdır
diyoruz çünkü, tarih boyunca
sol da kendi içinde görüş ayn-
lıklan ve dünyayı farklı yorumla-
malan nedeniyle birçok kollara
aynlmıştır.
Gezegenimizde bugün geli-
nen konumuyla partileşebilen
ve siyasal erke bir seçenek
oluşturabilen solu üç anaeksen
etafındatoplayabiliriz. Birincisi
biimsel sosyalizmdir ve ideolo-
jik temellerini Marksizmden al-
mştır İşçi sınıfının su katılma-
mş ideolojik, politik ve kuram-
ssl bir dünya görüşü olarak Ba-
tı'ja genellikle komünist partiler
aaıyla daha çok örgütlenmiştir.
1). yüzyıl Avrupa'sında son de-
rece güçlü siyasal bir akımdır.
Syasal erkte işçi sınıfının mut-
la<egemenliğini kendine amaç
oarak koymasıyla bilinir.
Ikincisi, sosyal demokrasidir
VJ Marksizmden bir sapma ola-
rık yine aynı yüzyılın ikinci yan-
snda özellikle Avrupa'da orta-
yı çıkan bir siyasal akımı tanım-
\s. İdeolojik olarak yine işçi sı-
rrfını temel almakla birlikte iz-
fencesi çok daha geniş bir e-
nek eksenine yayılır. Toplumsal
« kamusal çıkarlan savunur ve
üçbir zaman liberal biranlayışa
jyasal yaşamında yer verme-
niştir.
Uçüncüsü, daha çok Fransız
rneğinde olduğu gibi sosyalist
ol akımıdır. Bilimsel sosyalizm
e sosyal demokrasi arasında
ıkışıp kalmıştır. Bunun en so-
iut örneği Fransa'da Mitte-
and'ın cumhurbaşkanı seçil-
nesiyle yaşanmıştır ki, 1980'le-
v başında Fransa'da bankacı-
x-sigortacılık başta olmak üze-
e birçok dev şirketin yüzde
)2'ye varan bölümü iktidarlan
iöneminde kamulaştınlmıştır.
Özetlemek gerekirse, solun
Jaha birçok değişik örnekleri ol-
nakla birlikte hepsinin temel
jzelliği, üretim araçlarının özel
mülkiyeti yerine kamu mülkiye-
tinin ağıriıkta olduğu bir toplum
düzenini amaçlıyor olmasıdır.
Bu temel özelliği nedeniyle so-
lun liberalizmle uzaktan yakın-
dan ilgisi yoktur.
Gelelim bize...
Türkiye'de bir yığın temel
kavramın Özal'lı yıllarda başla-
yan bir süreçte içi boşaltıldığı,
anlamı çarpıtıldığı gibi bu eroz-
yondan sol da kendine düşenO
payı aldı. Sol adına bir yığın bi-
iimsellikten yoksun kuram üre-
tilmesi şöyle dursun, sağın bile
yapmaya cesaret edemeyece-
ği bir yığın liberalleşme girişim-
leri kendini solda tanımlayan
parti, kuruluş, sivil toplum örgü-
tü ve aydın tarafından savunu-
lurdurumagelindi.O
Sol adına yaşanan bu ilginç
ve çarpık gelişmeye en son ola-
rak bir ömek vermek gerekirse,
kendisi liberal olmakla kalma-
yan ve aynı zamanda liberalizm
finansman odaklannın temsilci-
si olarak Türkiye'de bakanlık
koltuğunda oturan Kemal Der-
viş'in solu birleştirme çabalan
gösterilebilir.
Aslında nitelikleri bu olan bir
liberalin Türkiye'de solu birleş-
tirme çabalan değildir ilginç ve
çarpık olan... İlginç ve çarpık
olan kendini solda tanımlayan
siyasal partilerin, birliberali ken-
dilerine kurtancı seçmek için ya-
nşa girmiş olmalannın yarattığı
acı tablodur.
0 zaman bir belirieme yap-
mamız gerekecek. Bugün bir-
çok aydın ve yazanmızın da bu
konuda düştüğü bir yanılgıyı
düzeltmemiz gerekecek. Hem
de ivedilikle...
Kemal Derviş'in içinde ya da
başında olacak bir siyasal de-
vinmeye sol demek şöyle dur-
sun, ilerici ve demokrat olduğu-
nu söylemek bile ayrı bir tartış-
ma konusudur ve bu belirieme-
nin ne denli gerçekçi olduğu iş
güvencesi ve sosyal güvenlik
yasa tasanlannın Meclis'te gö-
rüşülmesi sürecinde açıkça ya-
şanmıştır.
Sonuç olarak, yaşanan bu
komedide tartışılması gereken
solda birlik değil, solda kimlik
konusudur. Bugün Türkiye'de
bu kimliğe sahip partiler var a-
ma hiç kimse bunlara ve bunla-
rın seçim ittifakı temelinde bir
araya getirilmesi çabalanna de-
ğinmiyor.
Bunlar hangileri mi diyorsu-
nuz? Beğenin beğenmeyin a-
ma verili koşullarda bizce solda
olan ve seçime katılma hakkı
bulunan partiler Türkiye Komü-
nist Partisi (TKP), Emeğin Par-
tisi (EMEP), İşçi Partisi (IP), Öz-
gürlük ve Dayanışma Partisi
(ÖDP) olmak üzere dört parti
görünüyor.
C) 17 Ağustos 1999 günü
Türkiye'de Marmara Bölge-
si'nde büyük bir deprem ytkımı
yaşandı. Değil gözyaşı dökmek,
bakan olmasına karşın deprem
bölgesine birkez olsun geime-
yen Ismail Cem, New York'ta
11 Eylül'de yıkılan ikiz kulelerin
enkazını gezerken hıçkınklaria
gözyaşlannı tutamamıştı. Bun-
larsayenilikçi, gerisini siz düşü-
nün...
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicaka turk.net
ÇtZGÎLİK KÂMİL MASARACI
HARBİ SEMİH POROY semihporoy@yahoo.com
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 75 Ağustos
GERÇEKUSTUCU MAGRITTE..
ç MAşe/rre(RÖNE MAsıeer'), 63 Ş
ÖLMÜŞTÜ. AQ4MSt2 GEdÇMKUSTİJCÜLEIZ/NİM
ü T ) ETKÎSİHOE KALARAK 25 YA-
BU TÜK. ReSlMLER. YAPMAYA tCOYU-
LAN M/4£e(7T£, İUC ÖN£MLI yAPrrf OLAU
"KAY/P j-oKey"i o st/sALAR oızr/ıy/i ÇIKAE-
M/ŞTf. ONUN DÜŞSEl. BİR OÛNYAn AMiMSA-
TAN e££İML£& UÇUK VE TONSUZ &ENK-
PitUCATİ Ç£K£K. DLH//4& &ESİM-
Li VE CHIGICOCK'G'K&^OAN İZMSR FAKKE-
PİLİR. SEVDİĞi KOHULAgPAN Biei PE,
'RESİM İÇİSJDE İZESİM"£>İR. YAfJD/l, BİR.
yiTGiNPE RESMİ İLE SÖRÜLÛrOe
GEMIİK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 1999 343
^~ Davacı Sari>r
e Kaman vekili Av. Hürkan Karaboğa tarafından davalı Izzet Başaran ve müşterekleri aleyhine açılan tazminat davasının
venlen ara karan gereğince: Davacı tarafindan dahili dava edilenler Şengül Öztürk, Müzeyyen Tan, Günay Öztüık, Mehmet Yılmaz,
Fatma Nusret Ener. Aysun Ataş, Sevgi Serpil Tepe, Hacer Kaçar, Şadiye Kaya, Aziz Tan, Neşat Abdioğlu, Hamdi Tepe, Arzu Şener,
Mıne Memişoğullan, fhsan Sak, Ceydan Cengiz, Mehmet Yılmaz, Ayşe Köleoğullan. Nuriye Hactmuth, Orhan Duran, Tülin Abdioğlu.
Gülşen Tepe, Lami Koç, Emine Salih, Hüseyin Turgut. Keziban Cengiz, Hüsna Okutan, Havva Gönül, Şeref Tost, Katarina Antonie
Gemsjager, Cengiz Gökay, Adnan Çiçek, Serdar Orgenç. Nadiye Şahin adlanna dahili dava dilekçesi, Gemlik Küçükkumla, Ozan Sk.
Yeni Seçkin Tatıl Sitesi A-B-C bloklannda ikâmetgâh eden dahili davahlara çıkanlan dahili dava dilekçelerinin bila iade edildiğinden
davalılara dava dilekçesi yerine kaim olmak üzere duruşmanın atılı bulunduğu 17.09.2002 günü duruşmada saat lO'da hazır bulunmala-
n bulunmadıklan takdirde veya kendilerini bir vekille temsil ettirmedikleri takdirde yokluklannda duruşmalara devam olunacağı ve ka-
rar verileceği ilanen tebliğ olunur. Basın: 49992
DÜZ ÇİZGt
ÜMİT ZİLELİ
Her Şeyin Bedeli Var!..
Kemal Derviş'in "solu birleştirme " turian sürü-
yor!..
Hiç istemese de DSP'den istifa etti... Kendisinden
önce istifa eden çok yakın çalışma arkadaşı Oya Ün-
lü'nün özene bezene hazıriadığı Gaziosmanpaşa sırt-
lanndaki lüks büroya yerteşti... Tahsis edilen iki lüks
otomobili de kullanarak "tarihi misyonunu" sabırla
yerine getirmeyi sürdüreceğini dosta düşmana ilan et-
ti...
- Ve kıyamet koptu!..
Oya Hanım'ın aracılığıyla üs olarak seçilen büronun
ve tahsis edilen otomobillerin Mardinli işadamı Ne-
cati Yağcı'ya ait olduğu, işadamının BDDK'den aldı-
ğı Interyatınm şirketi için Derviş'in veYTP Mardin Mil-
letvekili Mustafa Kemal Tuğmaner'ın "ricacı" oldu-
ğu iddiaları manşetlere çıkıverdiL. Olur mu canım, bir
dakika demeye kalmadı Oya Hanım'ın eşi Levent Kı-
zıl'ın Inter yatırım şirketinde çalıştığı ortaya çıkmasın
mı?..
- Yandı gülüm keten helva!..
• • •
Açıkça söylemem gerekirse ben, bir bardak suda
kopanlan fırtınayı anlayabilmiş değilim!..
- Ne var bunda?.
Dahadün "bûyük devrimcı"Özal, kimi "ahatede-
ceğine" dair kararları zengin işadamlannın yatlann-
da fink atarken almıyor muydu?! Mesut Bey, Türk-
bank satışını gecenin köründe anlı şanlı isadamlany-
la resmi konutundan idare etmemiş miydi?!. Tofaş
ihalesi zarfları Başbakanlık Konutu'ndaÇiller tarafın-
dan açılmamış mıydı?... Demirel, bir kardeş ülkenin
devlet başkanına şu sıralar cezaevinde olan yeğeni
Murat için "Eyi çocuktur, aman kollayın" diye
mektup göndermemiş miydi?.. Tayyip Bey nasıl zen-
gin olduğunu açıklarken oğlunun düğününde dostla-
nnın taktığı yüz milyarlarca liralık mücevheri "Oğlum-
dan borç aldım" diye kaynak göstermemiş miydi?..
Derviş de on yedi aylık icraatı esnasında bazı iyilik-
lerde bulunmuş olabilir... Türk işi siyasette "algülüm-
ver gülüm" mantığı egemendir. Bugün verirken ya-
nn alacağını, yani "iyiliğin bedeli olduğunu" her iki
taraf da gayet iyi bilirL.
Dikkat ederseniz, solda yer alan liderlerde böylesi
bir yeteneğin kınntısı yok!.. Yıllar yılı devletin en tepe-
sinde gezinen Ecevit'in, Baykal'ın, Karayatçın'ırt
şöyle ağız tadıyla anlatılacak bir "öyküsü" yok ne ya-
zık ki...
- Yetenek fakiri bunlar canım!..
• • •
Anlamakta zoriandığım bir konu daha var:
- Derviş'in neresi solcu?!.
Geçmişinde bu yönde en ufak bir iz bulunmama-
sını geçelim; bu ülkenin gelmiş geçmiş en sağcı po-
litikalannı acımasızca uygulayan Özal'a olan büyük
hayranlığını açıklayan bizzat Derviş'in kendisi değil
miydi?!.
Yol arkadaşlanna bakın; bir tarafta ABD, IMF, Dün-
ya Bankası, diğer tarafta büyük işadamlan, holding-
ler, ekovoleci profesörier, sağcı siyasetçiler...
Derviş bugün ya da yann (yine mecburen!) Yeni Tür-
kiye Partisi'ne katılacak... YTP geçen hafta Demirel'i
Takip Partisi olarak da adlandınlan DTP ile ittifakyap-
tı.. Sağcı DTP'nin lideri Mehmet Ali Bayar önceki
gün, daha da sağda yer alan Avrasya Partisi'nin ge- •
nel başkanı Hüsnü Doğan ile ittifak görüşmesi yap-,
t... Hüsnü Beyi hemen anımsayacaksıriız; ANAP'ırı" '
en güçlü zamanlannda pınltılı bir bakanken dayı oğ-
lu Ozal'ın gazabına uğrayıp "cahiliye devri temsil-
cisi" suçlamasıyla partiden uzaklaştınlmıştı...
Şimdiii... Bu ittifak gerçekleşirse ki öyle görünüyor,
Hüsnü Bey'in partisiyle, ismail Cem'in partisi otoma-
tik olarak aynı kulvarda buluşmuş olacak... 0 zama-
na kadar YTP'de yerini alacak olan Derviş de pek
hayranı olduğu Özal'ın yakın bir akrabasıyla birlikte
mesai yapma imkânına kavuşacak... Sosyal liberal
Derviş, galiba demokratik solcu Cem, sağcı Bayar,
muhafazakâr demokrat Doğan...
- YakışırL
Bu biriikteliğe AB'ci liberal ANAP, çok fena halde li-
beral Besim Tibuk'un partisi LDP de dahil olabilir...
Oylan yüzde 10'un altında gösterildi diye kamuoyu
araştırma şirketini mahkemeye veren DYP de son an-
da vagona atlarsa ne âlâ...
- İyi de sol bunun neresinde?!.
Ortalık toz duman... Ancak at izi it izine kanşmış gi-
bi görünse de daha zaman var... Bu ülkenin aydınlık
insanları oynanan oyunu çok dikkatlice izlemek zo-
runda... Yurtsever biriiktelik seçim sandığına yansıma-
dığı takdirde bu ülke halkının ödeyeceği bedel çok da-
ha ağırolacaktır...
- Karanlığın perdesini ancak yurtsever cephe yırta-
bilir...
E posta: umitzileli(3ttnetnet.tr
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6 7 8 9
SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5
1/ Afyon'un .,
Sandıklı ilçe-
sindebirkap- ^
lıca... Yapma, 3
etme. 2/ Bek- 4
leyip sonuç
alamamakan-
lamında argo 6
sözcük. 3/Ev-
cil bir geyik
cinsi... Kalın-
ca ve yan mat
bir kâğıt türû. 4/ Sı-
vas'ın bir ilçesi. 5/ 1
Üzeri kırmızı para- _
fınlekaplananbirtür „
peynir... Zehir. 6/Ke-
çeden yapılmış, ucu
SİVTİ bir başlık... Sı-
cak bölgelerde yeti-
şen çok sert bir ağaç.
7/ Bayağı, sıradan...
"Hayır" anlamında
kullanılan bir söz. 8/ Antalya ve Fethiye körfezle-
ri arasuıda yer alan yanmadanın adı... Ad kavmi hü-
kümdan Şeddad tarafindan cennete benzetilerek
yaptınlan efsanevi bahçe. 9/ Yabancı... Dokuma
tezgâhnıda tarağı tutan parça.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Kütahya ilinde bir kaphca... Bir cetvel türü. 1İ
Bir topluluğu oluşturan bireylerden her biri... Du-
varlarda vidannı daha şağlam yerleşmesi için açı-
lan deliğe önceden çakılan plastik yuva. 3/Akılsi2,
düşüncesiz. 4/Ender, seyrek... Bir kimse aracılığıy-
la birisine gönderilen eşya. 5/Mahkeme sonucunu
gösteren resmi belge... " — Bu Diyar": Hakhm'Dı-
ner'in oyunu. 6/Akla ve gerçeğe aykın olan... Do-
ku teli. 7/ Yoksullara yiyecek dağıtan hayır kuru-
mu... Bir nota. 8/ Ayakbastı parası. 9/ Değerli bir
süs taşı... Lokantalarda garson yamağı.
ç
u
L
L
A
M
A
|
A
E
Ğ
E
|
H
A
L
A
Y
K
U
V
A
R
S
•N
A
T
R
A
V
E
R
T
E
N
1
L
|
A
T
A
•M
1
R
U
H
R
•F
R
A
K
M
|
A
Y
A
|
T
s
0
E
F
L
A
T
U
N
•L
•A
K
•A
R
A
B
A