12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
> A.ĞUSTOS 2002 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 TeJ: 0.212.512 0505 Faks: Ö.212.512 m 97posta: dentzsom€cumhuriyetcom,tr - Derviş, solda birlik anyormuş... -Türkjye'de bulamazsa Amerika'dan aetirtsin!" Demokrasi Yeditepe Üniversitesi'nden Yrd. Doç. M. Attila J - Öner, 'Siyasi Partiler Kanunı/na göre üye sayısı 150ve üstünde olan teşkiatlarda kongre zorunluluğunun olduğunu, DSP'nin ise en çok 143 üye kaydederek 'tayin demokrasisi'nden yarartandıgım biliyor muydunuz" diyor. Moldova A Hürriyetten Ertuğrul B Özkök. patronlar • adına ve şirket W yöneticisi sıfat ile İş A Güvenliği Yasası'na karşı çıkarken sermayenin kızıp Moldova'ya veya Bulgaristan'a gidebileceğini yazmış, aba altından sopa göstermişti. Yanıt, ekonomist Mustafa Sönmez'den geldi: "Özkök, bu Moldova avantajını niye kullanıyor? Mesela Hürriyet'i alıp Moldovalı gazeteci ve işçilerle niye Moldova'da çıkarmaz ki! Ama inşallah yapmaz. Ertuğrul Özkök medyamızın rengi, tadı, tuzudur. Bizi bu zevkten mahrum bırakmaz!" ürk Tabipler Biıiiği vekili avukat Mustafa Gü- ler tarafından 1 Ağustos 2002 tarihinde ke- şide edilen ve Ankara Onaltıncı Noteri Sup- hi Burakgazi'nin 27435 yevmiye numarası ile tarafımıza gönderdiği Türk Tabipler Birliği'nden Açıklama: "Gazetenizin 30.07.2002 tarihli nüshasında Vaziyet isimli köşede Işyeri Hekimliği başlığı ile yayımlanan ha- ber/yorum yazısında gerçekler dışı yorumlar yapılmış, müvekkil hukuk tanımaz olarak gösterilmiştir. Söz ko- nusu haberde, mahkeme karannın ne anlama geldiği konusunda işyeri hekimliği ile ilgili olarak mahalli ta- bip odalannın atama veya hekimler arasında sıralama yapma yetkisinin bulunmadığı, bu yöndeki işlemlerin suç teşkil ettiği bilgilerine yer verilmiştir. Bu yorum mahkeme karanna dayanmadığı gibi hukuka da aykı- ndır. Yazıda sözü edilen Danıştay kararian bütünüyte Türk Tabipler Birliği tarafından işyeri hekimliği alanında çı- TTB'den aynen kartılan atama ile ilgili düzenlemelerin resmi gazete- de yayımlanmamışolmasısebebiyleşekileksikliğibu- lunduğu gerekçesini taşımaktadır. Bunun ötesinde, yazıda belirtildiği gibi düzenlemelerin içeriğine ilişkin bir yorum, kararda bulunmamaktadır. Ancak kimi çev- reler gördüklerini değil görmek istediklerini topluma yansıtma gayretiyle yazan yönlendinmekte, yazar da taraflann görüşlerini alma gereğini dahi duymadan kö- şesini onlara açabilmektedir. Cumhuriyet gazetesi gi- bi ciddiyeti ile tanınan bir gazetede böylesine taraflı ve yönlendirilmiş yazıların yer alabilmiş olması üzün- tü vericidir. Daha da kötüsü işçi sağlığına ilişkin bir ko- nuda, dayanaksız yorumlaıia ülkemizde zaten yeterin- ce kötü olan koşullann daha da kötüleşmesine katkı sunmak Cumhuriyet gazetesinin yayın ilkelerine uygun olmasa gerektir. Yazıda belirtilen Danıştay kararlanndan sonraki du- rum da şöyledir: TBB İşyeri Hekimi Atama Yönetme- liği Resmi Gazetede yayımlanmadıkça geçerli değil- dir. 6023 sayılı kanunun işyeri hekimi atamasında ta- bip odası yönetim kurullarının onay verme yetkisi de- vam etmektedir. İşyeri hekimliğine verilecek onaylar- da işin iyi yapılması, iş hacmi, vazifenin hekimler ara- sında adaletli bir şekilde dağıtılması ve benzeri sebep- ler dikkate alınacaktır. Belirtilen bu kurallar değişme- diği sürece de yazıda belirtilen ve kimilerinin ağzını su- landıran yorumlar geçerlilik kazanmayacaktır. Kamuoyunun yanıltılmasının önlenmesi bakımından bu düzeltme yazısının zaman geçirilmeksizin yayım- lanmasını saygılarımla ve vekâleten dilerim. Sayın Noter, işbu üç nüshadan ibaret işbu tekzip metni ve dilekçenin bir nüshasının muhataba tebliği bir nüshasının dairenizde saklanması ve tebliğ şerhli bir nüshasının tarafıma verilmesini vekâleten dilerim." SESSİZSEDASIZ(İ) Yüksek Yerilim Hatto erdincutku a yahoo.com Ekonomik krizle savaşı METELİĞE KURŞUN ATARAK kazanamayız abiler! Türk Tabipler Birliği'ne anımsatmalar Türk Tabipler Birliği'nin açıklaması- nı aynen yayımladık... Gönderdikleri metin bir belge olarak yannlara kalsın istedik... İşyeri hekimliğiyle ilgili çıkarttıklan yönetmeliğin Resmi Gazete'de yayım- lanmadıkça geçeıii olmayacağını Da- nıştay Idari Dava Daireleri Genel Kuru- lu kararıyla da olsa kabul etmelerine sevindik... Kapı gibi yargı karan karşı- sında hâlâ kendi görüşlerinin sorulma- masını sitem konusu yapmalannı bir yazar olarak yadırgadık çünkü daha önce hakarete varan görüşlerini bile bu köşede yayımladık... Cumhuriyet gazetesi yazannın, "kimi çevreler"ce yönlendirildiği yolundaki iddialarını doğrusu anlayamadık; iddialannı ka- nıtlamarnaları halinde Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi'nde yö- netici kademesini işgal eden bazı kişilerin de "bazı çevreler" tarafından yönlendirildiği kuşku- suna kapıldık... "Kimilerinin ağzını su- landırmak" gibi ifadeleri kullanmalan- nı ise Türk Tabipler Birliği'ne hiç yakış- tıramadık... 6023 sayılı kanunun 5. maddesinin 1. fıkrasında özel kurum ve işyeri he- kimlerinin başka bir sağlık hizmeti ve- rebilmesi için tabip odasının onayı ge- rekmekle birlikte aynı maddenin son fıkrasında belirtildiği gibi kamu kurum ve kuruluşlan ile kamu iktisadi teşeb- büslerine ait kadrolarda çalışan hekim- lerin yapacaklan işyeri hekimliğinde ise tabip odası onayının gerekmediğini de kendilerine hatırlatalım istedik! Solda Kiııılik SÖNMEZ TARGAN Türkiye'de uzun zamandır konuşulan ve seçim ortamına girilmesiyle daha bir ivme kaza- nan solda biriik söylemine, ne hikmetse, ABD'den tescilli libe- ral Kemal Derviş de katıldı. Sa- yın Derviş'in solda birlik arayış- lanna katkı koymak istemesi ve kendini solda tanımlayan parti- ler tarafından paylaşılamaz ko- numa gelmesi, bugün değilse bile yakın bir gelecekte solun yeniden tanımlanmasını birçok toplurhbilimcinin gündemine getirecektir sanınm. Erken seçim nedeniyle ileri- de yapılacak bu konudaki yeni- den bir tanımlamaya zaman ol- madığı için biz biraz erken dav- ranarak solun neyi içerdiğini di- limizin döndüğünce anlatmaya çalışalım. Öncelikle belirtmek gerekirse sol söylemi siyasal terminoloji- de bireysel girişimciliğin ideolo- jisi olan liberalizmin tam karşrtı olan toplumsalcılığı anlatır. Baş- ka bir anlatımla sol, özellikle ekonomik yaşamı bireylerin öz- gürce ve serbest pazar koşulla- rına göre düzenleyen girişimci- lik anlayışı olan liberalizmin tam tersine, toplum çıkarlannı ve ka- mu yarannı öne çıkaran ideolo- jilerin genel adıdır. Genel adıdır diyoruz çünkü, tarih boyunca sol da kendi içinde görüş ayn- lıklan ve dünyayı farklı yorumla- malan nedeniyle birçok kollara aynlmıştır. Gezegenimizde bugün geli- nen konumuyla partileşebilen ve siyasal erke bir seçenek oluşturabilen solu üç anaeksen etafındatoplayabiliriz. Birincisi biimsel sosyalizmdir ve ideolo- jik temellerini Marksizmden al- mştır İşçi sınıfının su katılma- mş ideolojik, politik ve kuram- ssl bir dünya görüşü olarak Ba- tı'ja genellikle komünist partiler aaıyla daha çok örgütlenmiştir. 1). yüzyıl Avrupa'sında son de- rece güçlü siyasal bir akımdır. Syasal erkte işçi sınıfının mut- la<egemenliğini kendine amaç oarak koymasıyla bilinir. Ikincisi, sosyal demokrasidir VJ Marksizmden bir sapma ola- rık yine aynı yüzyılın ikinci yan- snda özellikle Avrupa'da orta- yı çıkan bir siyasal akımı tanım- \s. İdeolojik olarak yine işçi sı- rrfını temel almakla birlikte iz- fencesi çok daha geniş bir e- nek eksenine yayılır. Toplumsal « kamusal çıkarlan savunur ve üçbir zaman liberal biranlayışa jyasal yaşamında yer verme- niştir. Uçüncüsü, daha çok Fransız rneğinde olduğu gibi sosyalist ol akımıdır. Bilimsel sosyalizm e sosyal demokrasi arasında ıkışıp kalmıştır. Bunun en so- iut örneği Fransa'da Mitte- and'ın cumhurbaşkanı seçil- nesiyle yaşanmıştır ki, 1980'le- v başında Fransa'da bankacı- x-sigortacılık başta olmak üze- e birçok dev şirketin yüzde )2'ye varan bölümü iktidarlan iöneminde kamulaştınlmıştır. Özetlemek gerekirse, solun Jaha birçok değişik örnekleri ol- nakla birlikte hepsinin temel jzelliği, üretim araçlarının özel mülkiyeti yerine kamu mülkiye- tinin ağıriıkta olduğu bir toplum düzenini amaçlıyor olmasıdır. Bu temel özelliği nedeniyle so- lun liberalizmle uzaktan yakın- dan ilgisi yoktur. Gelelim bize... Türkiye'de bir yığın temel kavramın Özal'lı yıllarda başla- yan bir süreçte içi boşaltıldığı, anlamı çarpıtıldığı gibi bu eroz- yondan sol da kendine düşenO payı aldı. Sol adına bir yığın bi- iimsellikten yoksun kuram üre- tilmesi şöyle dursun, sağın bile yapmaya cesaret edemeyece- ği bir yığın liberalleşme girişim- leri kendini solda tanımlayan parti, kuruluş, sivil toplum örgü- tü ve aydın tarafından savunu- lurdurumagelindi.O Sol adına yaşanan bu ilginç ve çarpık gelişmeye en son ola- rak bir ömek vermek gerekirse, kendisi liberal olmakla kalma- yan ve aynı zamanda liberalizm finansman odaklannın temsilci- si olarak Türkiye'de bakanlık koltuğunda oturan Kemal Der- viş'in solu birleştirme çabalan gösterilebilir. Aslında nitelikleri bu olan bir liberalin Türkiye'de solu birleş- tirme çabalan değildir ilginç ve çarpık olan... İlginç ve çarpık olan kendini solda tanımlayan siyasal partilerin, birliberali ken- dilerine kurtancı seçmek için ya- nşa girmiş olmalannın yarattığı acı tablodur. 0 zaman bir belirieme yap- mamız gerekecek. Bugün bir- çok aydın ve yazanmızın da bu konuda düştüğü bir yanılgıyı düzeltmemiz gerekecek. Hem de ivedilikle... Kemal Derviş'in içinde ya da başında olacak bir siyasal de- vinmeye sol demek şöyle dur- sun, ilerici ve demokrat olduğu- nu söylemek bile ayrı bir tartış- ma konusudur ve bu belirieme- nin ne denli gerçekçi olduğu iş güvencesi ve sosyal güvenlik yasa tasanlannın Meclis'te gö- rüşülmesi sürecinde açıkça ya- şanmıştır. Sonuç olarak, yaşanan bu komedide tartışılması gereken solda birlik değil, solda kimlik konusudur. Bugün Türkiye'de bu kimliğe sahip partiler var a- ma hiç kimse bunlara ve bunla- rın seçim ittifakı temelinde bir araya getirilmesi çabalanna de- ğinmiyor. Bunlar hangileri mi diyorsu- nuz? Beğenin beğenmeyin a- ma verili koşullarda bizce solda olan ve seçime katılma hakkı bulunan partiler Türkiye Komü- nist Partisi (TKP), Emeğin Par- tisi (EMEP), İşçi Partisi (IP), Öz- gürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) olmak üzere dört parti görünüyor. C) 17 Ağustos 1999 günü Türkiye'de Marmara Bölge- si'nde büyük bir deprem ytkımı yaşandı. Değil gözyaşı dökmek, bakan olmasına karşın deprem bölgesine birkez olsun geime- yen Ismail Cem, New York'ta 11 Eylül'de yıkılan ikiz kulelerin enkazını gezerken hıçkınklaria gözyaşlannı tutamamıştı. Bun- larsayenilikçi, gerisini siz düşü- nün... KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicaka turk.net ÇtZGÎLİK KÂMİL MASARACI HARBİ SEMİH POROY [email protected] TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 75 Ağustos GERÇEKUSTUCU MAGRITTE.. ç MAşe/rre(RÖNE MAsıeer'), 63 Ş ÖLMÜŞTÜ. AQ4MSt2 GEdÇMKUSTİJCÜLEIZ/NİM ü T ) ETKÎSİHOE KALARAK 25 YA- BU TÜK. ReSlMLER. YAPMAYA tCOYU- LAN M/4£e(7T£, İUC ÖN£MLI yAPrrf OLAU "KAY/P j-oKey"i o st/sALAR oızr/ıy/i ÇIKAE- M/ŞTf. ONUN DÜŞSEl. BİR OÛNYAn AMiMSA- TAN e££İML£& UÇUK VE TONSUZ &ENK- PitUCATİ Ç£K£K. DLH//4& &ESİM- Li VE CHIGICOCK'G'K&^OAN İZMSR FAKKE- PİLİR. SEVDİĞi KOHULAgPAN Biei PE, 'RESİM İÇİSJDE İZESİM"£>İR. YAfJD/l, BİR. yiTGiNPE RESMİ İLE SÖRÜLÛrOe GEMIİK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1999 343 ^~ Davacı Sari>r e Kaman vekili Av. Hürkan Karaboğa tarafından davalı Izzet Başaran ve müşterekleri aleyhine açılan tazminat davasının venlen ara karan gereğince: Davacı tarafindan dahili dava edilenler Şengül Öztürk, Müzeyyen Tan, Günay Öztüık, Mehmet Yılmaz, Fatma Nusret Ener. Aysun Ataş, Sevgi Serpil Tepe, Hacer Kaçar, Şadiye Kaya, Aziz Tan, Neşat Abdioğlu, Hamdi Tepe, Arzu Şener, Mıne Memişoğullan, fhsan Sak, Ceydan Cengiz, Mehmet Yılmaz, Ayşe Köleoğullan. Nuriye Hactmuth, Orhan Duran, Tülin Abdioğlu. Gülşen Tepe, Lami Koç, Emine Salih, Hüseyin Turgut. Keziban Cengiz, Hüsna Okutan, Havva Gönül, Şeref Tost, Katarina Antonie Gemsjager, Cengiz Gökay, Adnan Çiçek, Serdar Orgenç. Nadiye Şahin adlanna dahili dava dilekçesi, Gemlik Küçükkumla, Ozan Sk. Yeni Seçkin Tatıl Sitesi A-B-C bloklannda ikâmetgâh eden dahili davahlara çıkanlan dahili dava dilekçelerinin bila iade edildiğinden davalılara dava dilekçesi yerine kaim olmak üzere duruşmanın atılı bulunduğu 17.09.2002 günü duruşmada saat lO'da hazır bulunmala- n bulunmadıklan takdirde veya kendilerini bir vekille temsil ettirmedikleri takdirde yokluklannda duruşmalara devam olunacağı ve ka- rar verileceği ilanen tebliğ olunur. Basın: 49992 DÜZ ÇİZGt ÜMİT ZİLELİ Her Şeyin Bedeli Var!.. Kemal Derviş'in "solu birleştirme " turian sürü- yor!.. Hiç istemese de DSP'den istifa etti... Kendisinden önce istifa eden çok yakın çalışma arkadaşı Oya Ün- lü'nün özene bezene hazıriadığı Gaziosmanpaşa sırt- lanndaki lüks büroya yerteşti... Tahsis edilen iki lüks otomobili de kullanarak "tarihi misyonunu" sabırla yerine getirmeyi sürdüreceğini dosta düşmana ilan et- ti... - Ve kıyamet koptu!.. Oya Hanım'ın aracılığıyla üs olarak seçilen büronun ve tahsis edilen otomobillerin Mardinli işadamı Ne- cati Yağcı'ya ait olduğu, işadamının BDDK'den aldı- ğı Interyatınm şirketi için Derviş'in veYTP Mardin Mil- letvekili Mustafa Kemal Tuğmaner'ın "ricacı" oldu- ğu iddiaları manşetlere çıkıverdiL. Olur mu canım, bir dakika demeye kalmadı Oya Hanım'ın eşi Levent Kı- zıl'ın Inter yatırım şirketinde çalıştığı ortaya çıkmasın mı?.. - Yandı gülüm keten helva!.. • • • Açıkça söylemem gerekirse ben, bir bardak suda kopanlan fırtınayı anlayabilmiş değilim!.. - Ne var bunda?. Dahadün "bûyük devrimcı"Özal, kimi "ahatede- ceğine" dair kararları zengin işadamlannın yatlann- da fink atarken almıyor muydu?! Mesut Bey, Türk- bank satışını gecenin köründe anlı şanlı isadamlany- la resmi konutundan idare etmemiş miydi?!. Tofaş ihalesi zarfları Başbakanlık Konutu'ndaÇiller tarafın- dan açılmamış mıydı?... Demirel, bir kardeş ülkenin devlet başkanına şu sıralar cezaevinde olan yeğeni Murat için "Eyi çocuktur, aman kollayın" diye mektup göndermemiş miydi?.. Tayyip Bey nasıl zen- gin olduğunu açıklarken oğlunun düğününde dostla- nnın taktığı yüz milyarlarca liralık mücevheri "Oğlum- dan borç aldım" diye kaynak göstermemiş miydi?.. Derviş de on yedi aylık icraatı esnasında bazı iyilik- lerde bulunmuş olabilir... Türk işi siyasette "algülüm- ver gülüm" mantığı egemendir. Bugün verirken ya- nn alacağını, yani "iyiliğin bedeli olduğunu" her iki taraf da gayet iyi bilirL. Dikkat ederseniz, solda yer alan liderlerde böylesi bir yeteneğin kınntısı yok!.. Yıllar yılı devletin en tepe- sinde gezinen Ecevit'in, Baykal'ın, Karayatçın'ırt şöyle ağız tadıyla anlatılacak bir "öyküsü" yok ne ya- zık ki... - Yetenek fakiri bunlar canım!.. • • • Anlamakta zoriandığım bir konu daha var: - Derviş'in neresi solcu?!. Geçmişinde bu yönde en ufak bir iz bulunmama- sını geçelim; bu ülkenin gelmiş geçmiş en sağcı po- litikalannı acımasızca uygulayan Özal'a olan büyük hayranlığını açıklayan bizzat Derviş'in kendisi değil miydi?!. Yol arkadaşlanna bakın; bir tarafta ABD, IMF, Dün- ya Bankası, diğer tarafta büyük işadamlan, holding- ler, ekovoleci profesörier, sağcı siyasetçiler... Derviş bugün ya da yann (yine mecburen!) Yeni Tür- kiye Partisi'ne katılacak... YTP geçen hafta Demirel'i Takip Partisi olarak da adlandınlan DTP ile ittifakyap- tı.. Sağcı DTP'nin lideri Mehmet Ali Bayar önceki gün, daha da sağda yer alan Avrasya Partisi'nin ge- • nel başkanı Hüsnü Doğan ile ittifak görüşmesi yap-, t... Hüsnü Beyi hemen anımsayacaksıriız; ANAP'ırı" ' en güçlü zamanlannda pınltılı bir bakanken dayı oğ- lu Ozal'ın gazabına uğrayıp "cahiliye devri temsil- cisi" suçlamasıyla partiden uzaklaştınlmıştı... Şimdiii... Bu ittifak gerçekleşirse ki öyle görünüyor, Hüsnü Bey'in partisiyle, ismail Cem'in partisi otoma- tik olarak aynı kulvarda buluşmuş olacak... 0 zama- na kadar YTP'de yerini alacak olan Derviş de pek hayranı olduğu Özal'ın yakın bir akrabasıyla birlikte mesai yapma imkânına kavuşacak... Sosyal liberal Derviş, galiba demokratik solcu Cem, sağcı Bayar, muhafazakâr demokrat Doğan... - YakışırL Bu biriikteliğe AB'ci liberal ANAP, çok fena halde li- beral Besim Tibuk'un partisi LDP de dahil olabilir... Oylan yüzde 10'un altında gösterildi diye kamuoyu araştırma şirketini mahkemeye veren DYP de son an- da vagona atlarsa ne âlâ... - İyi de sol bunun neresinde?!. Ortalık toz duman... Ancak at izi it izine kanşmış gi- bi görünse de daha zaman var... Bu ülkenin aydınlık insanları oynanan oyunu çok dikkatlice izlemek zo- runda... Yurtsever biriiktelik seçim sandığına yansıma- dığı takdirde bu ülke halkının ödeyeceği bedel çok da- ha ağırolacaktır... - Karanlığın perdesini ancak yurtsever cephe yırta- bilir... E posta: umitzileli(3ttnetnet.tr BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 1/ Afyon'un ., Sandıklı ilçe- sindebirkap- ^ lıca... Yapma, 3 etme. 2/ Bek- 4 leyip sonuç alamamakan- lamında argo 6 sözcük. 3/Ev- cil bir geyik cinsi... Kalın- ca ve yan mat bir kâğıt türû. 4/ Sı- vas'ın bir ilçesi. 5/ 1 Üzeri kırmızı para- _ fınlekaplananbirtür „ peynir... Zehir. 6/Ke- çeden yapılmış, ucu SİVTİ bir başlık... Sı- cak bölgelerde yeti- şen çok sert bir ağaç. 7/ Bayağı, sıradan... "Hayır" anlamında kullanılan bir söz. 8/ Antalya ve Fethiye körfezle- ri arasuıda yer alan yanmadanın adı... Ad kavmi hü- kümdan Şeddad tarafindan cennete benzetilerek yaptınlan efsanevi bahçe. 9/ Yabancı... Dokuma tezgâhnıda tarağı tutan parça. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Kütahya ilinde bir kaphca... Bir cetvel türü. 1İ Bir topluluğu oluşturan bireylerden her biri... Du- varlarda vidannı daha şağlam yerleşmesi için açı- lan deliğe önceden çakılan plastik yuva. 3/Akılsi2, düşüncesiz. 4/Ender, seyrek... Bir kimse aracılığıy- la birisine gönderilen eşya. 5/Mahkeme sonucunu gösteren resmi belge... " — Bu Diyar": Hakhm'Dı- ner'in oyunu. 6/Akla ve gerçeğe aykın olan... Do- ku teli. 7/ Yoksullara yiyecek dağıtan hayır kuru- mu... Bir nota. 8/ Ayakbastı parası. 9/ Değerli bir süs taşı... Lokantalarda garson yamağı. ç u L L A M A | A E Ğ E | H A L A Y K U V A R S •N A T R A V E R T E N 1 L | A T A •M 1 R U H R •F R A K M | A Y A | T s 0 E F L A T U N •L •A K •A R A B A
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle