10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 £*âUSTOS 2002 SALI CUMHURİYET SAYFA ÇEVRE NORMANDY'NÎN SAHÎBİ ABD'nin 'zehirli kirleûcisV Newmont • Bergama'daki altın madenini Normandy'den satın alan ABD'li Newmont Şirkeri'nin, dünyanın farklı ülkelerinde işlettiği tesislerin büyük çevre felaketlerine yol açtığı bildirildi. OZANYAYMAN İZMİR - Normandy'nin yenı sahıbi ABD'li Newmont'un dünyanın farklı ülkelerinde işlettiği madenlenn büyük çevre felaketlerine yol açtiğı bildirildi. Normandy'i nisan ayında satın alan ABD fırmasının, ülkesınin en büyük zehirli kirletici endüstrisine sahip olduğu raporlara yansıyor. Nevvmont'un bulunduğu ülke topraklannda neden olduğu çevre kirliliğınin hâlâ önüne geçilemediği kaydediliyor. 1925 yılında Ne\v York'ta kurulan ve Endonezya, Peru. Meksika, Tanzanya, Özbekıstan gibi farklı ülkelerde maden işletmesi bulunan Newmont şimdi de Türkiye'de. Bergama Ovacık Altın Madenı'ni, ılk adı Eurogold olan ardından da Normandy'e dönüşen fîrmadan satın alan Nevvmont, hukuku savunanların yeni rakibi. Dünyanın en büyük altın işleticisi durumundaki Newmont'un 5 kıtada 22 işletmesi bulunuyor. Dünyanın çeşitli yerlerinde 244 bin kilometre karelik ruhsat alanına sahip Newmont, Capital Lımıtet adlı şirket aracılığıyla bankacılık yaparak kaynaklannı değerlendiriyor. YıIIık 97 milyon ansluk altın üretimi ile dünyanın alanındaki en büyüğü konumunda olan şirket, üretiminin yüzde 70'ini FCuzey Amerika'da gerçekleştiriyor. Nevvmont'un adı, büyük oranda elde ettiği gelirden daha çok neden olduğu çevre felaketlenyle anılıyor. Altın madeni işlettiği ülkelerin tümünde doğaya kalıcı hasarlar bırakan çokuluslu ABD fırması, kaçak ışletmeleriyle de bulunduğu ülkelerde kamuoyu tepkisini çekti. Kosta Rıka Cumhurbaşkaru Abel Pacheco, ülkesinin bu anlamda gördüğü zarar sonrası tüm açık tnaden ışletmelennin yasaklandığını bildırdi. Newmont'un Peru'da yaşattığı ;evre felaketi sonrası halk arasında yapılan referandumda, yüzde 98.65 oranında, altın işletmesine hayır denıldi. Newmont'un, AB'nin Nevada eyalerindeki ışletmesinde 2000 yılmda meydana gelen kaza sonucu 18 bin galonluk kımyasal atık, sulara kanştı. SÎNtRLÎ YAPIYOR Gurultusuz günyok İZMİR(AA)-Ege Üımersitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Psıkıyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet ÇeükkoL insamn ruh sağlığını etkıleyen giıültü kirlihğinin yoğun olarak yaşandığını söyledi. Çelikkol, sana)ileşmeyle birlikte toplumsal yaşamda ortaya çıkan gürültü scrununun öneminı korudugunu anlatn. Günlük yaşam içınde ckelLkle de kentlerde gürültüsüz oıtamlara rastlamanın çok zor olduğunu kaydeden Çelikkol, rrakne ve araçlann yol açtiğı girüttiden uzak bır gün gcçımenin hemen hemen oanaksız olduğunu dile getirdi. Iısada-ın evden dışan çıkar çkmız bir atölyede çalışhrılan rrakne ya da araç trafiğinin yol actığ gûrültüyle karşılaşhğını kıyiden Prof. Dr. Çelikkol, ınsan iadeu dışında ortaya çıkan bu girü.tvhün yanı sıra başkalannı dişihnieyen insanlann neden odu|ugürültunün de çok rahatsız eiıcıoliuğunu belirtti. Yerli yersiz ooffutilinin kornasına basan, yiksksesle televızyon ızleyip nüzk dinleyen, uygun olmayan amaca tamirat yapan, yüksek sskkonuşan insanlann sayısının _ hç e £z olmadığını kaydeden lelıikcl, çoğunlukla eğitimsiz ve tencl nsanlann bu yola aşvırduğunu söyledi. Uzun süre .ürûfü/e maruz kalan insanlann îres grdiğini belirten Çelikkol, üristüü ortamlarda insanlann çok abut nnirlenebildiğıni söyledi. Göçler ve bilinçsizlik yüzünden kirietilmesine göz yumulan Istanbul Boğazı'nın sulan can çekişiyor Bakire^ Geçmişzaman denizleri 1 İSKENDERÖZSOY Hay Allah... tki denize kıyısı var, se- rinleyecek suyu, gidilecek plajı yok. Zavallı Istanbul... Göçler ve bilinçsiz kent yöneticile- ri tarafından kirletilmesine göz yu- mulan tstanbul'un denizleri can çeki- şiyor. Bırakm yüzmeyi, el sokulacak denizi yok artık îstanbuTun. Eskiden öyle miydi? Herkesin "Esldden"i kendine, ama benim "Eskiden''im 40-45 yıl öncesinden başlıyor ve gözlerimin önüne önce Ha- rem, Salacak ve Şemsipaşa sahili ve ille de bu sahilin or- tasındakı "ÇiftekayaJar", son- ra da Tuzla ve Danca geliyor. Güzeldı oyüların yaz mev- simi. Hazirana doğru başlardı denize girmelerimiz. Karpuz kabuğu bizden sonra denize düşerdi o yıllarda. Şımdi hiç eksik olmuyor. Biz Üsküdar'ın Öısa- niye Mahallesi'nde oturan çocuklann gözde denize girme yeri Harem iske- lesiyle Salacak iskelesi arasındaki "Çiftekayalar"dı. Yüzmeyi yeni öğrenenler, büyükle- ri tarafından sahilde kulaca talim et- tirilirken yüzmeyi biraz bilenlerin yü- zebileceğı yer *Ortakaya''ydı. Yüzme- yi iyi kıvırdınız mı, sizi tt başkaya''ya çıkmaktan kımse alıkoyamazdı. "Baş- kaya" yüzmenin "AferüTı gibiydi. Yazlar güzeldi o yıllarda. Eğerparaya kıyılıp Salacak Plajı'na gidilmişse bir başka keyif sürülürdü. Ne de olsa plajda denize giriyorduk ca- nım. Plajın arka tarafindakı Salacak Ga- zınosu nedense bizde, çok önemlı yer- de denıze gjriyormuşuz ızlenimi uyan- dınrdı. Okullar tatil olunca Tuzla ve Dan- ca'ya giderdik ailece. 40-45 yıl önce- özlerimin önüne önce Harem, Salacak ve Şemsipaşa sahili, sonra da Danca ve Tuzla geliyor. Güzeldi o yüların yaz mevsimi. Haziran geîdi mi başlardı denize girmelerimiz. Karpuz kabuğu bizden sonra denize düşerdi o yıllarda. Artık hiç eksik olmuyor. Ya şimdiki zaman denizleri? Onu ne siz sorun, ne ben yazayım. sinin ulaşım koşullanyla Tuzla'ya gi- dişimiz zaman alırdı. Haydarpaşa'dan bindiğimiz banliyö treni Tuzla'ya iki saatte vanrdı. Kızıltoprak ve Eren- köy'ü geçtikten sonra Bostancı'dan itibaren Tuzla'ya kadar denizi görerek giderdik. Bostancı, Küçükyalı, Süreyya Pla- jı, Suadiye ve Maltepe sahilleri ne gü- zeldi. Süreyya Plajf nın girişindeki kabartmalan, denizdeki "Bakireler TapınağTnı hangi Istanbullu unutabi- lir? Tuzla'ya ulaştık mı kendimizi he- men denize atardık. Denize girmek için yer aramaca yok. Tuzla'nın her ya- ni deniz. Yüz yüzebildiğin kadar. Bil- lur gibi su, altın sansı kumlar ve ba- lıklar. Evet balıklan görürdük yüzer- ken. Sadece Tuzla sahili değil, Kâmil- bey Adası ve Içmeler de pınl pınldı. O güzelim sahıller, bugün tstanbul'un bağnnda paslı bir hançer gibi saplı durantersanelereverilmemiş- ri henüz o zamanlar. Danca'yı da hatırlıyorum. Sahili taşlıydı, ama su çok güzeldi. Sonraki yıllarda Bayramoğ- lu'nda da denize girmeye baş- ladık. "EsJdden" Istanbul'da de- nize girecek yer çoktu. Anadolu yakasında Karade- niz kıyılanndan başlayarak Şile, Ağva, Beykoz, Küçük- su, Salacak, Moda, Fenerbahçe ve Ka- lamış gözde plajlardı. Karşıyakada da yıne Karadenız'den başlayarak Kil- yos, Sanyer, Istinye, Yeniköy, Samat- ya, Bakırköy, Yeşilköy, Çekmece ve Silıvn denize gınlen yerlerdi. Benım "eskiden''ım, bu kadar. Daha "eskiden''lere, geçmiş zaman denizlerine gıdecek olursak... BîR DÖNEMtN DERGtLERlNDE DENÎZ MEVSÎMİ Plaj için öğütler Bir zamanlann dergileri gazeteleri, deniz mevsimi gelince özel sayılar çıkanr, okuyuculannı bilgilendirirmiş. İşte bu dergilerden birinin sayfalan arasında şöyle bir gezinelim, ne dersiniz? Yeni Mecmua'nın 4 Ağustos 1939 tarihli özel deniz sayısında yok yok. Peyami Safa, "Haftadan Haftâya' başlıklı köşesinde deniz ve insana değinmiş, AsbnTufan öğretmenlerin Heybeliada'daki kampını anlatmış, HikmetMiinirde plajlann asrileştirilmesi konusunda yazmış. "Plaj ve Banyo Hakkmda Baba Naahaderi" köşesine gelince... îşte köşeden bazı alınülar: • Yazın hava müsaitse ve canın isterse her gün denize girebilirsin. Bunun sana zaran olmayacaktır. Fakat denize giriş ve güneş banyosu saatlerine intizam vermek ve günün muayyen vakitleri dışına çıkmaman lazımdır. • Denizin seni zayıflatacağını sanma. Deniz suyu bilhassa kadınlan zayıfiatmaz, bilakis cilt altında yağ teşekkülüne sebep olur. • Plaja gider gitmez ilk yapacağın iş, vücuduna ve bilhassa cildinin hassas olduğunu tecrûbe ile öğrendiğin tasımlanna muhakkak surette bir güneş kremi vaya yağı sürmek olmalıdır. • Deniz banyosu, denizin iyotlu ve tuzlu havası vücuduna faydalıdır. Faydalan hem uzvi, hem de ruhidir. Lakın suda hiçbir zaman fazla kalmayacaksın. Hele suya girip hareketsiz durmaktan büyük bir kabahat olamaz." Dünleri bıratap şimdiki zaman denizlerine gelelim. Onu ne siz sonm, ne ben yazayım. Deniz düşman, sahüler ve plajlar teslim alınmış. Arz ederim. Sebep olanlar mı dediniz? Onlan Allah'a havale ettûn. Eski bir projeye sarılarak Şişecam'ın 'turistik tesis' dediği imar planı, 19 yıl önce geçersiz kılınmıştı 4 Paşabahçe OtelT hukuka aykırı• 1983'teyürürlüğegiren Boğaziçi Yasası'na göre, Paşabahçe fabrikasının da diğer sanayi tesisleriyle birlikte 1995 yılına kadar başka bölgelere taşınarak arazisinin 'topluma açık' dinlence alanı şeklinde düzenlenmesi gerekiyordu. Bu kurala uymayan Şişecam'ın şimdi aynı araziyi 'otel yeri' olarak satmaya niyetlenmesi de aynı yasayla çelişiyor. OKTAYEKtVCİ Üretimi durdurulduktan sonra 5 Ağus- tos 2002 günü resmen "kapaoidığı'' açık- lanan 250 yıllık "Beykoz cam ustahğı''nın simgesi ve Çumhuriyet dönemı "san^i mirasımızın'* 1935 'ten bu yana temsilci- si Paşabahçe fabnkasının arazisinde "tıı- ristik oteT yapılmasının da *^asal obna- (hğTanlaşıldı... Çam Eşya Grup Başkanı Gfilsüm Aze- ri'nin; "tmar planında bu arazi için otel karan \-ar, buna uygun proje için arsayı satacağız." şeldındekı açıklaması üzeri- ne görüşüne baş\ıırduğumuz eski Boğa- ziçi îmar Müdürü Sultan Pmar, sözü edi- len planın 22.07.1983 tarihh olduğunu anımsatarak "daha sonra22.11.1983 tarih- li ResnıiGazete'deyayımlananBoğaziçi Ya- sası"vla bu planlann öngörünüm bölgesi- ne ait kararian geçersiz kümdL." diyor. îstanbul'un Beykoz ilçesindeki Paşa- bahçe fabrikası da aynı zamanda 1970'ler- den bu yana "SFT" kapsamında ımar ya- sağı bulunan "Boğaziçi ÖngörünümBöl- gesi Sahil Şeridi" ıçinde bulunuyor... Kapatma karannın ardından fabrika arazisinde otel yapılacağı konusunda Şi- şecam adına Gülsüm Azeri şunlan söy- lemişti: "Biz sanayiciyiz, o arsada sanayi yapdmayacak- Şuandakiimarplanmagö- rearaziturizm konatdamatesisi olarakgö- rülüyor. t>i bir proje gelmesi haünde ar- sayısatacağzz." (Hum\ r et-06 Ağustos 2002) Ne varkı Boğaziçi Yasası'na ve StT ka- rarlanna göre aym arazide Şişecam "is- tese bfle" başka bir sanayi tesisi kurama- yacağı gibi, *iyi proje" bir yana, herhan- gi bir turizm konaklama tesisi projesine de ruhsat verilmesi mümkün görünmüyor. Çünkü yasarun daha 1. maddesınde; "Boğaziçi alanındaki nüfus yoğunluğumı artancı hertüıiü uygulama" yasaklanmış durumda... Bu nedenle öngörünüm böl- gesınde "kültür\arhğıbinaların restoras- yonunundışında" tüm yenı yapılaşmala- ra kısıtlama var... Kapanan fabrikalann yerine yenisini açarak ya da yeni turizm tesislenyle maddedekı İasıtlamayı aşmak ise bu kuralın "ihlali" anlamına geliyor.. Nitekim yine yasarun 3 L maddesınde- ki; "Boğaziçi Alanmda (-.) sanayi tesisle- ri kurulamaz'" hükmüyle de Şişecam'ın bu fabrikayı yıkması haünde yeniden in- şa hakkı kaünıyor... 3j maddesındeki; "Boğaziçi sahilşeridinde ancaktoplumun > ? ararianacağı dinlenme, gezinti veturizm tesisleriyapılabilir'' tammlamasıyla Gül- süm Azeri'nin belirtriği türden bir "ko- naldama" işlevli otel çelişiyor... Yasanın öngördüğü "topluma açık" kuralı ile ancak günübirlik rekreasyon tesisleri ve lokanta-kafeterya vb. hizmet- len de ıçeren park ve yeşil alanlar düzen- lenebileceğinden, "tyi bir otel projesige- Brse arsayı satanz»." sözünün hukuksal dayanağı kalmıyor... Bayan Azeri'nin; "şuandaki imarpla- nı* dediği plan ise "şu anda" zaten yok CAM USTALARI- Kapaüldığı açıklanan 250 yıihk Be>koz camustahğmm simgesi ve Çumhuriyet dönemi sanayi mirasmuzm 1935'ten bu yana temsikisi Paşabahçe Fabrikası'nın ElSanaüan Bölümü'nde, Türkiye'nin en eski cam ustalan çahşü. Burada üretilenler arasında en önemh'yeri 'çeşm-i bülbül'ler ohışturuyor. ve 19 >ıl onceki onay tarihinden 5 ay sonra da geçerliliğini yitirmiş durumda... 12 Eylül 1980 darbesiyle askeri yöne- timce Istanbul Beledıye Başkanhğı'na atanan "Tuiıl Paşa"nınfflerBankası 'nda- kı plancılan gece gündüz çahştırarak bir- kaç ay içinde hazırlattığı Boğaziçi imar planlannda, öngörünüm bölgesindeki mevcut sanayi yapılannın kalkması için "özendirici'' bir kural olarakbunların ara- zilerine "turistik tesis" yapma hakkı ta- nınmıştı. .Ancak, 22.11.1983 'te yürürlüğe giren 2960 sayib Boğaziçi Yasası, bu planın ön- görünüm bölgesine ait bölümünü iptal ettiği gibi, aynı planla önceden getirilen ve "yasayla çeüşen" yenı inşaat haklan- nı da geçicı 5. maddesiyle ortadan kal- dırdı... Geçıci 12. maddesınde ise özel- likle "sanayi tesislerinür 1985 >ilı sonu- na kadar "Boğziçi'nden başka bölgelere nakfa'" kuralı getirilmişti. îşte bu süre, yasanın Bakanlar Kuru- lu'na verdiğı yetkiyle daha sonra 10 yıl daha uzatıldığından, aslında Paşabahçe fabnkasının da 1995e kadar "taşınma- sı" gerekiyordu. Şimdi, yaklaşık 7 yıldır Boğaziçi Ya- sası'nın bu kesin hükmünü de açıkça *ih- laP eden Şişecam, 1983'te geçersiz kal- mış bir eski plana sanlarak arazisim "otel arsaa" şeklinde pazarlamaya çahşıyor. Bu- na engel oluşturan yasal kurallar, eğer ye- ni bir düzenlemeyle TBMM'ce değişti- rilmezse, Şişecam kapattığı fabrika bına- suıı da yıkmak ve yerinin "topluma açık tesislerle" rekreasyon alanı ve park ola- rak düzenlenmesini sağlamak zorunda. Fabrika mûze olamaz mı ? îşte böyle bır hukuksal ortamda, aca- ba aynı fabrikanın "mevcut binalan''Bo- ğaziçi Yasası'nı da çiğnemeden "tophım varanna" değerlendirilemez mi? "Mevzuata" balaldığında, hem yogun- luğu arttırmayacak hem de yasalann ön- gördüğü "Boğaziçi'ne ait kültürel değer- lerin korunması" hedefıne katkı koyula- cak şekilde, Paşabahçe fabrikasında hiç değılse "geleneksel el üretiminin" örnek- leri ve "cam ustahğı eğitimiyle'' de hiz- met verecek bir "cam sanaü enstitüsü ve müzesini içeren bir tarih ve külrür mer- kezmin" kurulması mümkün görünüyor... Şişecam, Çumhuriyet yasalanna aykı- n dasianmak istemiyorsa, toplumsal emek ve bırikimin tarihten gelen ürünü olan bu fabrikayı yok ederek arazisini elden çıkartmak yerine, 1934'tekı "kuruluş amacı ve coşkusuna" da yakışacak bu öneriyi değerlendırmeli... Böylece cefakâr işçilerine yaptığı "vefasızhğı'', Beykozlu cam emekçile- rinin yüzlerce yılda yarattıklan bir sa- nat tarihi geleneğini gelecek kuşakla- ra da aktararak gıderme olanağmı bel- kibulabilir...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle