10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SVfFA CUMHURİYET 13 AĞUSTOS 2002 SALI HABERLER Dl)]NYADA BUGUN ALİ SİRMEN 'AB Karşıtı Parti Lanm' Qündü2 Aktan Dışişleri'ndeyetişmiş, önemli görevterdebulunmuş, donan ımı, birikimi güçlü, entelektüel ufku geniş, ifade gücü kuvvetli bir kişid ir. Böyle olunca da konulara militan ya da amigo yaklaşımıyla eğilmem eye özen gösterir. Yazılannı sürekli izlediğim b u dostumun, dünkü köşesinin başlığı "AB karşıtr bir parti gerekli" idi. Biiyük bir bölümü daha önce bu sütunlarda da dile getirilen görüşleri çok önemli bulduğum için sizlerle paylaşmakistedim. Aktan yazısında, Avrupa'da AB karşıtı ülkeler (Norveç ve Isviçre gibi) ülKeler olduğu gibi, bazende Isveç ve Danimarka gibi, AB üyesi olup da zaman zaman bundar» pişmanmış gibi davrananlar da olduğunu &öyledikten sonra, üye ülketerde de birliğekarşı olan, rejim partileri ve de kişiler bulunduğunu belirtiyor, hatta aday ülkeleıtle de aynı olgunun görîjldüğünü söylüyor. Yazara göre, bunun tek istisnası Türkiye'dir. Gerçekten de öyle, Aktan* ın da belirttiği gibi MHP bile, "bellişartlartaAByeüyeliğe taraftar görünüyor." Gerçekten de buradada cJefatle belirttiğimiz gibi, AB'ye üye veya aday y a da aday olması tartışılan ülkeler içinde, bu B irliği Türkiye kadar arzulayan, hem de tartışmaya bile gerek görmeden arzulayan kimse •yok. Ama gelin görün ki, AB içinde de tüm adaylar arasında kamuoyu tarafından Türkiye kadar istenmeyen veya az istenen bir başka ülke de yok. • • • Gündüz Aktan da AB'de geniş kesimlerin Türkiye'nin üyeliğine karşı olmasının önemini vurguluyor. Nedense kamuoyumuz, Türkiye'nin AB üyeliği önündeki, bu "onlardan olmayıp öteki olma" etkenini yeterince anlayıp ciddiye almıyor. Türkiye 1856 Islahat Fermanı ilan ettiğinde ve aynı yıl imzaladığı (zaten ikisi birbirinin içine geçmiş olaylardır) Paris Konferansı sırasında, Avrupa Devletler Camiası'na kabul edilip toprak bütünlüğü Avrupa'nın büyükleri tarafından güvence altına alındığında, bayram ediyor, Osmanlı Basını'nda artık Avrupalı olduğumuza dair sevinç dolu yazılar yayımlanıyordu. Avrupa kamuoyu ve basını ise bunlarla alay ederken Osmanlı'nın bölünme projesi Şark Meselesi hâlâ gündemdeki yerini koruyor ve Paris Konferansı'nın mürekkebi kurumadan, Avrupa Osmanlı'dan toprak koparmayı sürdürüyordu. Gündüz Aktan ifiah olmaz AB'cilerin tavnnı şöyleanlatıyor "... Türkiye'nin AB dışında kalması halinde mahvolacağını, dış c/inamiklerolmadan demokrasinin ve ekonominin gelişemeyeceğine inananlar AB'ye girişimizin toplumsal öncülüğûnü yapıyorlar. Bunlar '75 yıllık' Cumhuhyetin iflas ettiğini savunuyorlar. Osmanlı 'nın mütareke dönemini anımsatan bir kendinden nefret ve dışa bağımlılıksergiliyoriar." ••• Değerli dipiomat, yazar dostum, "kendisi de küreselleşmeye uyum sıkıntılan çeken, aşın düzenleyici, aşın müdahaleci, aşın sosyal refahçı, aşınyüksek standartçı, bir ekonominin Türkiye gibi henüz gelişmemiş bir ülkeye sağlayacağı kazançlardan çok daha faz/a maliyet ve zarara neden olabileceği söylenebilir. Kaldı ki, yeni üyelehn çokluğu ve azalan AB bütçe kaynaklan Türkiye'ye çokyetersizkaynak aktanmı olacağını gösteriyor" diyor. Söz konusu yazıda son olarak da "Nihayet AB'nin geleceğipekparlak olmayabilir. ABD gibi bir süper güç olmayacağı anlaşıiıyor" diyor. Türkiye'ye AB karşıtı bir partinin gerekli olmasının gerekçeleri bunlar Aktan'a göre. Burada üzerinde durup düşünmemiz gereken noktalar, AB konusuna yaklaşımın Galatasaray veya Fenertaraftarlığı gibi, mutlakayandaş veya karşıt bir biçimde olmaması gerektiği kadar, artık çağdaşlaşmanın tek mümkününün Avrupa olmadığı gerçeğinin de görülmesi gerektiğidir. Türkiye, kendi çağdaşlaşmasını gerçekleştirip tamamlamak zorundadır. Ama bu illa ki, körü körüne ve ne pahasına olursa olsun, AB yandaşlığından geçmiyor. Bu konuları daha tartışacağız. Ancak, şu noktayı belirtmek isterim. Ne Gündüz Aktan yeminli bir AB karşıtıdır ne de ben öyleyim. Ama AB üyeliğini sağlıklı ve doğru biçimde •.artışmamızı istemek aklın gereğidir. Canpolat il başkanı oldu İstanbul ÇHP'de görev değişikliği İSTANBUL/SÖRT (Cumhuriyet) - CHP İstanbul tl Yönetim Karulu, İstanbul tl Bışkanlığı'na Cemal Canpolat'ı seçti. CHP istanbul tlBaş- hnlığı'ndan yapılan yızılı açıklamaya gö- re. yönetim kurulu dün yıptığı toplantıda, mil- kvekili genel seçimin- 4 aday olduğu için gö- rfvinden ayrılan Ce- nal Özdemir'den bo- Silau istanbul II Baş- bnlığı 'na Cemal Can- polat'ı getirdi. tlsekreterliğineOr- tan Örkmez, eğitim skreterliğine ise AB Ekber Şahin seçildi. ÖteyandanCHPSi- irt 11 Başkanı Mervan Bilek, partisinden ih- raç edilmediğini, sa- dece daha önceki bir cezası nedeniyle mil- letvekili aday adayı olamadığını söyledi. Bilek, Siirt'in Bay- kan ilçesinde, 1999 yı- lında yaptığı bir ko- nuşmadan dolayı hak- kmda Diyarbakır DGM'de TCY'nin 312. maddesi uyannca dava açıldığını ve bu dava sonucunda ceza aldığını, cezasının da- ha sonra ertelendiğinı ifade etti. MHP'li Yahnici, 6 partinin PKK cephesinde olduğunun iddia değil gerçek olduğunu savundu: BeteeMeclistutanaklarıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Genel Başkanı Yardımcısı Şev- ket BülentYahnici, MHP lideri Deviet Bahceünin 6 siyasi partinin PKK cep- hesinde olduğunun biriddia değil, ger- çek olduğunu belirterek, belge iste- yenlere Meclis tutanaklannabakmala- n önensinde bulundu. Yahnici, yıkıcı değil yapıcı ve uzlaşmacı bir parti ol- duklannı kaydederek DSP'nin karpuz gibi ikiye bölünmesine karşın 3 Kasım'a kadar Bülent Ecevit'in başbakanhğı sürdürmesini kabul ettiklerine dikkat çekti. Yahnici, DevletBahçeli'ninhaf- ta sonu milletvekilleri \e il başkanla- n toplantısmda ^Böhlcüörgütünyanın- da şjmdi 6siyasi partivar" sözlenne tep- ki gösteren siyasi partileri sert bir dil- le eleştirdi. Bahçeli'nin "PKK vannsı'' sözünü kullanmadığını, "Bölücü örgütie MHP'ninbir cephefcşmesimivar" so- rusuüzerine "şimdi6siyasi partideay- m cephe içindedir" anlamında bir ifa- de kullandığını kaydeden Yahnici, " Kendilerinin bölücüörgütk aynı cep- hede yer almalan iddia degü. gerçek- tir. Belgeisteyenkr,TBMMtutanaİda- nnabakıpineeksinler.Başkaeabirbel- geye ihtiyaç var mıdır'* dedı. DSP Grup Başkanvekili Aydm Tü- men'in MHP'yle ilgilı olarak kullan- dığı "jıkıcr ifadesinin çok çirkin ol- duğunu anlatan Yahnici, MHP'nin ya- pıcı ve uzlaşmacı tutumu nedeniyle Bülent Ecevit'in başbakan olduğunu söyledi. Yahnici, "DSP. karpuzgibiiki- yeaynhnasuıa karşın Ecevit, 3 Kasun'a kadar MHP sayesinde başbakandır. Bunlan en unutmaması gereken parti DSP'dir" diye konuştu. îdamın 6 partinin milletvekillerinin kabul oyuyla kaldınldığına dikkat çe- ken Yahnici, oy ve görüşme tutanak- lannın ortada olduğunu söyledi. Yah- nici, "Manzara,MHFninbiryanda6's- nın bir başka yanda olduğunun resmi değil midir? Bu fotoğraftan süahp ra- hatsızlıkduyacaklaridiyseler,bukare- ye hiç ginneyeceklerdL Girdflerse, 3 Kasım'akadarbuişiTürkhalkınaan- latmak nıecburivetinde olduklannı da bümetidirler" dedi. PKK'nin kongre kararlannın oldu- ğunu kaydeden Yahnici, kim ne derse desinbölücüörgütünprojesiningerçek- leşmesi fırsatının altın tepside kendi- lerine sunulduğunu, bu tepsiyi de 6 partinin taşıdığını savundu. 'Ocalan MHP'ye yetmeyecek' SP Trabzon Millet\'ekili ŞerefMal- koç, MHP'nin seçimde barajın altın- da kalma korkusu yaşadığını belir- terek "Artik bu seçimde Öcalan'm malzeme olarak yetmeyeceği kana- atindejiz" dedi. Malkoç, "Bu, siya- si partilere karşı yapılmış bir neza- ketsidiktir, TBMM'ye karşı bir ne- zaketsizliktir"1 dedi. Mustafa Yılmaz CHP'ye katıldı, DSP'li 9'lar CHP'den çağrı bekliyor CHP yeniden Meclis'te• CHP, 2 milletvekili daha transfer ederse yaklaşık 7.5 trilyon liralık Hazine yardımından yararlanabilecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -DSP'denve bakanlıktan istifa eden Gaziantep Milletvekili Mustafa Yılmaz, dün CHP'ye katıldı. Böylece. TBMM'de temsıl edilen partiler arasına CHP de katıldı. CHP, 2 milletvekili daha transfer ederse yaklaşık 7.5 trilyon liralık Hazine yardımından yararlanabilecek. DSP'de parçalanma süreci başladığında istifa eden Yılmaz, kısa bir süre Yeni Türkiye Partisi'ni kuran ekiple birlikte oldu, ancak daha sonra "Tabanım istemiyor" diyerek bu ekipten koptu. Yılmaz, dün TBMM Başkanhğf na gönderdiği dilekçede CHP'ye üye olduğunu, bundan böyle politikaya CHP milletvekili olarak devam edeceğini bildirdi. Yılmaz'ın CHP'ye katılımıyla, Yılmaz, losa bir süre Yeni Türkiye Partisi'ni kuran ekiple birlikte ol- du, ancak daha sonra "Tabanım istemiyor" diyerek bu ekipten koptu. TBMM'de temsil edilen parti sayısı 10'ayükseldi. TBMM'deki son sandalye dağılımı şöyle: MHP: 124, DYP: 85, ANAP: 79,DSP:65,YTP:61,AKP: 53, SP: 46, TDP: 3, BBP: 3, CHP: 1, Bağımsız. 16, Boş: 14. DSP'de "9'lar" olarak anılan Uluç Gürkan, An Arabacı, Sadık Kırbaş. Emin Karaa, Ahmet Arkan, Ertuğrul Kumcuoğlu, Cengb Güleç, Bayram Fu-at Dayanıkh ve Tahir Köse de CHP'den çağn bekliyor. 9 milletvekili, "biriikte" hareket etmeyi sürdüreceklerini söylerken CHP listelerinde 9 kişiye birden yer gösterilmesinin kolay olmayacağına dikkat çekildi. Kulislerde, CHP'nin bu isimlerden bazılanna mesafeli olduğu da vurgulandı. Süreç içensinde bu ekibin dağılabıleceği ve bazı isimlerin CHP'ye yönelebileceği öne sürüldü. 9 millervekilinin aralannda bir değerlendirme yaparak DSP'den istifa zamanlamasını kesinleştirmesı bekleniyor. Bu ekipte yer alan bir milletvekili, "Poütikayı bırakıp köyümüze dönebiüriz" dedi. Bazı milletvekilleri ise "CHP'den çağn gehnese de bir yurttaş olarak seçimlerde DSP'ye oy vereceğimizi açıklayabiMriz. Aktif politikayı bu^akınz" görüşünü dıle getirdi. 'Sosyal-liberal' ittifak için çalışmalannı Gaziosmanpaşa'daki ofisinde sürdürecek Yağcı, bürosunuDerviş'e tahsis etti İstifa eden Derviş'in kısa bir süre içinde YTP'ye katlması bekleniyor. ANKARA (Cumhurhet Bü- rosu) - Bakanlıktan istifa ettik- ten sonra sosyal-liberal ittifak arayışlannı hızlandıran Kemal Derviş. çalışmalannı Flkret Ün- lü'nün aile dostu olan işadamı Necari Yağcı'nın Gaziosman- paşa'daki ofisinde sürdürecek. Fikret Ünlü'nün kızı Oya Ün- lü ile yakınlığı "ağabey-kardeş iüşkisine'' benzetilen Yağcrnın kendi bürosunu Derviş'e tahsis ettiği öğrenildi. Derviş, dün ak- şam Fikret Cnlü ile yemekte bir araya geldi. DSP'deki parçalanmasüreci- nin başlamasıyla birlikte Hüsa- mettinOzkan ve tsmail Cemle birlikte olduğunu açıklayan an- cak daha sonra "sosyal Kberal sentez" ara^şlan dogrultusun- da bu ekibe daha mesafeli yak- laşmaya başlayan Derviş, bu- güne dek siyasal tercihlerini kesinleştirmedi. Derviş, çalışmalannı sürdür- mek için Gaziosmanpaşa'daki bir büroyu seçti. Ünlü ailesi- nin yakın dostlan olduğu öğre- nilenNecati Yağcı'ya ait büro- nun Derviş'e tahsis edildiği öğ- renildi. Sol görüşlü olduğu belirtilen Yağcı'mn Derviş'in girişimle- rine sıcak baktığı için bürosu- nu verdiği kaydedildi. Derviş'in dün akşam Ünlü- ler'in evine yemeğe gitmesi dikkat çekti. Hafta sonu yaptı- ğı temaslar ve son gelişmeler üzerine değerlendirme yapan Derviş'in geniş tabanlı bir sos- yal-liberal ittifak kurulana ka- dar çalışmalannı sürdürme ka- rarlılığını aktardığı vurgulandı. Siyasi çevrelerde Derviş'in "YTP'ye kaölması bu partiden aday olacağı anlamına da gel- mez. 11 Eylül'e kadar istediği sonuçbn alamazsaadayomıaz" görüşü dile getirilirken karar verme süresinin uzaması ken- disini bekleyen partileri de "usandırdı''. Derviş'in Anka- ra'da ayn büro tuttuğu haberle- ri YTP'Uler i tedirgin etti Bugüne dek Derviş'e sıcak mesajlar gönderen CHP'den "Artık gehnese de olur" açık- lamalan da "Derviş bıkördT yorumlanna neden oldu. Der- viş'in bu tepkiler nedeniyle yakın çevresine "CHP'ye geç- mesinin de mümkün olmadığı- nı" dile getirmeye başladığı öğrenildi. MHP'ye başvurular başladı DevktBahçeti mületveMerine güvencevermeâ • Milletvekillerinin Meclis ve komisyon çahşmalanna bakarak adaylık için karar vereceğini söyleyen Bahçeli "Otobüsler gönderip beni etkilemeye çalışmayın" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP'de milletvekilhği aday adaylığı için başvurular dün başladı. MHP lideri Devlet Bahçeli, "Listeyi ohıştururken milletvekillerinin MechYteki çahşmalanna ve tabanla Oişkflerine bakacağun. Otobüsler getirip beni etkilemeye çahşmayın" diyerek milletvekilleri ve il başkanlannı uyardı. MHP'den milletvekilliğine adaylık için başvurular dün başladı. MHP'den aday olmak için istifa eden çok sayıda bürokrat ile 200'e yakın belediye, il ve ilçe başkanı, 16 Ağustos gününe kadar başvTiruda bulunabilecek. Bahçeli, hafta sonu milletvekilleri ve il başkanlanyla yaptığı toplantıda uyanlarda bulundu. Milletvekillerinin yeniden aday göstermek için bazı kriterlere bakacağını anlatan Bahçeli, "Meclis ve konıisyonlardaki çabşmalara baküacak. Tabanla ilişkileri ve uyumu dikkate ahnacak, Bu kriterler doğrultusunda iyi bir liste hazırbyacağız'' dedi. MilletvekiHerinden listeyi garantileyebihnek için genel merkeze baskı yapmamalannı isteyen Bahçeli, "AnkaraŞ a 3-4 otobüs gönderip genel merkezi etkilemeye çahşmaym, buna tevessül etmeyin. Değil 3-4 otobüs, o ifin tüm vatandaşlannı getirseniz de bunun bir etkisi olmaz" diye konuştu. Partiye seçim hazırlıklan için 15 trilyon lira Hazine yardımı yapıldığım anlatan Bahçeli, "Bu bize yeter de artar bile. Hiçbir arkadaşırmn bağış adı altinda partiye yardım aldığını duyınayacağım, aksi takdirde hiç ldmseye acunam" görüşünü dile getirdi. Toplantıda, DYP lideri Tansu ÇUIer'in "Gökdelenler diken partiler var, partikrin harcamalan denetlenmeh" sözlerini de eleştiren Bahçeli, "Saym ÇiDer, Sayıştay 'a gitsin ve mufettişler ekibi ohıştursun. Gelsin MHP'nin harcamalaruıı denetletsin. Ancak kendisinin denetlenmesine de izin versin. Biam vereme> < eceğmüz hesabımız yok. Biz her türlü denetime açığız" dedi. Ülke genelinde merkez yoklamasıyla adaylannı belirleyecek olan MHP, örgüt kökenli ohnayan kişiler için "teşkilat yoldaması" yapmayı planlıyor. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Memduh Eren, Kıbns'ta yayımla- nan Afrika gazetesindeki bir yazısın- da Rauf Denktaş'ı eleştirdiği için al- tı aya mahkûm edildi ve duruşma sı- rasında tutuklanarak Lefkoşa Ceza- evi'ne konuldu. Onunla birlikte gaze- tenin Yazı Işleri Müdürü Şener Levent de tutuklandı. Memduh Eren yetmiş yaşında emekli bir öğretmen. Yaşa- mını, Kıbrıs'ın özgürlüğü mücadele- si içinde geçirmiş bir aydın. Memduh Eren, "Bir Numaralı Va- tan Haini Kim?" başlıklı 29 Temmuz 1999 tarihli yazısı nedeniyle 1929 ta- rıhli Fasıl 154 Sömürge Ceza Yasası uyarınca Lefkoşa Kaza Mahkemesi tarafından mahkûm edildi. 1929 yı- lında Kıbns Ingiliz somürgesiydi. O ta- rihte Ingilizlerin sömürge vaiilerini ko- rumak amacıyla çıkardıkları kanun iki gazetecintn hapse girmestne ve- sile oldu. Karann gerekçesinde ilginç bir ibare vardı: "Cumhurbaşkanı'nın makamına zarar verme olasılığı." Bu kanunun Cumhurbaşkanı'nın maka- mına zarar vermeolasılığından söz et- mesi mümküm mü? O zaman Cum- Kıbns'ta ve Tarsus'ta Gazeteciler hurbaşkanlığı diye bir kurum yoktu ki! • • • Kıbns'ta anlaşmazlığa çözüm ara- nırken, barışı ve çözümü savunan gazetecilerin hapseatılmasını nasıl yo- rumlamak gerekebilir? Şener Levent, 1999 yılında Avrupa gazetesini çıka- rıyordu. Denktaş'ı her zaman en açık dille eleştiren Levent'in başı beladan kurtulamadı. Birkaç yıl önce onu "ca- susluk" gerekçesiyletutukladılar. Bu bir komploydu ve bu komplo kısa sürede açığa çıktığı için onu bırakmak zorunda kaldılar. Sonra gazete kun- daklandı. Bu da yetmeyince Denk- taş'ın açtığı tazminat davaları yoluy- la gazetenin paralanna ve mallanna el konuldu. Levent bunun üzerine ga- zetenin adını değiştirdi ve Afrika'ya çevirdi. Bir Kıbns gezim sırasında Afrika gazetesine uğramıştım. Şener Le- vent, "Biz gazetenin adını Avrupa koyduk ama bizim durumumuz Af- rika'ya daha uygun, o gazeteyi ka- patınca Afrika'yı tercih ettik" dedi, gü- lerek. Şimdi Memduh Eren'le birlik- te LefkoşaCezaevi'nde yatıyor. Kıb- rıs'ta muhalif olmak kolay iş değil. Kimisine hain deniyor, kimisi hapse atılıyor. Gazetecı Kutlu Adalı'nın ka- tili ise küçücük Kıbns adasında bir tür- lü bulunamadı. Denktaş'a dayana- rak çözüm ürettiğini söyleyenler, bu tarihin arkasında neleryattığını da iyi biliyorlar, sanırım. Tarsus'ta gazeteciler yargı önünde KıbnstaMemduh Eren ve Şener Le- vent'in hapse girdiğı günlerde, Tar- sus'ta da bir yolsuzluğa dikkat çeken gazeteciler hakkında dava açıldı. Ba- ğımsız tletişimAğı'nda(BlA)ErolÖn- deroğlu imzasıyla yazılan haberde, Tarsus'ta yayımlanan Merhabagaze- tesinin Yazı Işleri Müdürü Cemal Do- laşmaz'ın başına gelenler şöyle an- latılır: Cemal Dolaşmaz sahte plaka- lıbiraraçlaşehirdeMHPanonsunun yapıldığım tarsus Emniyet Müdürü Fatih Oztürk'e anlatır. Öztürk ona "Böyle küçük işlerle uğraşma" diye uyanda bulunur, sahte plaka takan aracın MHP Tarsus İlçe Başkanlığı'na ait olduğunu söyler. Dolaşmaz da yaşadıklarını gazete- de yazar. Bunun üzerine Dolaşmaz'a telefon eden Emniyet Müdürü Öz- türk şunları söyler: "Artık ayağınızı denk alın, ben orman müdürü değil emniyetmüdürvyüm ve bundan böy- le ensenizdeyim." Öztürk'ün bu söz- lerini Tarsus Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mehmet Geçim ve Tarsus ileri gazetesinin sahibi Mehmet Sa- mancı diafondan dinlerler. Bu konuşmadan sonra Çağdaş ga- zetesinin kuruculan Özgül Yön ve Ali Yılmaz'ın "sahteparabastıklan" gerekçesiyle Çağdaş bürosu polis tarafından iki kez hallaç pamuğu gi- bi atılır. Evlerde arama yapılır. Gerek- çe, "Ihbar aldık" diye ifade edilir. Bütün bu gelişmeleri protesto ama- cıyla Tarsus Gazeteciler Cemiyeti bir bildiri yayımlayarak olayı kamu- oyuna duyurur ve uygulamalan pro- testo eder. Sen misin bunu yapan? Bu kınama nedeniyle cemiyet yö- neticileri hakkında "polise gözdağı vermek" iddiasıyla dava açılır. Du- ruşma 19 Eylül 2002'de. Işte size Türkiye'den basın özgürlüğü man- zaraları. * • • Kıbns'ta ve Tarsus'ta yaşananlar biz İstanbul'da oturan gazetecileri acaba ne kadar ilgilendiriyor? Ne- den bu getişmeler haber olmuyor? AB'ye uyum yasalan pratiğe nasıl ge- çırilecekdiyesoru işaretleri içindeyiz. Yoksa uyum yasaları böyle mi uygu- lanacak? Kıbns ve Tarsus iki özel ör- nek. Örnekleri çoğaltabiliriz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle